yerleştirilmiş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yerleştirilmiş



Bedeutungen von dem Begriff "yerleştirilmiş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yerleştirilmiş embed in adj.
yerleştirilmiş placed adj.
yerleştirilmiş positioned adj.
yerleştirilmiş embed with adj.
yerleştirilmiş ensconced adj.
yerleştirilmiş fitted adj.
yerleştirilmiş laid adj.
yerleştirilmiş bested adj.
yerleştirilmiş pitten adj.
Colloquial
yerleştirilmiş layed adj.
Technical
yerleştirilmiş installed adj.
Archaic
yerleştirilmiş lain adj.
yerleştirilmiş bestead adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yerleştirilmiş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 185 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
(genelde mutfağın ortasına yerleştirilmiş) mutfak masası kitchen island n.
hasta ya da yaralı taşımak için katıra yerleştirilmiş oturma alanı ya da yatak cacolet [french dialect] n.
bir bölgeye taşacak şekilde suyu tahliye etmek için bir hendek içine yerleştirilmiş bir tahta veya metal levha parçası. tappoon n.
birbirine yakın olacak veya birbiri içine sığacak şekilde yerleştirilmiş bir grup nesne nest n.
çevresinden kırmızı kurdele ile sarılmış ve içine mum yerleştirilmiş bir portakaldan yapılan noel süsü kriss kringle n.
sinyal direğine yerleştirilmiş işaret ışığı marker n.
rayları tahta yol üzerine yerleştirilmiş lunapark treni woodie n.
üzerinde dik yerleştirilmiş bir taş levhanın yükseldiği sembol yapı mearstone [obsolete] n.
bir düzleme dağılmış belirli sayıdaki noktanın veya cismin her birine uzaklığının toplamı minimum olacak şekilde yerleştirilmiş nokta median point n.
içerideki havayı nemli tutmak için kutuya yerleştirilmiş cihaz humidor n.
yanlış yerleştirilmiş şey misplant n.
bir tacın tepesine yerleştirilmiş, dünyayı simgeleyen top benzeri nesne monde n.
hapishaneye yerleştirilmiş casus mouton n.
yalancı ek yerinde şeklinde girişi olan, elbiseye verev yerleştirilmiş cep slash pocket n.
grafiğe yerleştirilmiş noktaları birleştirerek eğri oluşturmak plot v.
yeniden yerleştirilmiş relocated adj.
sıkı yerleştirilmiş thickly settled adj.
yan yana yerleştirilmiş collocated adj.
paletler üzerine yerleştirilmiş palletized adj.
yeniden yerleştirilmiş resettled adj.
belirli bir yere yerleştirilmiş emplaced adj.
içine yerleştirilmiş niched adj.
içe yerleştirilmiş niched adj.
iyice yerleştirilmiş imbedded adj.
sıkıca yerleştirilmiş imbedded adj.
iyi yerleştirilmiş well-placed adj.
yerleştirilmiş (özellikle askerler için) quartered adj.
paletler üzerine yerleştirilmiş palletised adj.
içine sıkıca yerleştirilmiş implanted adj.
yeniden yerleştirilmiş redistrubuted adj.
tekrar yerleştirilmiş relaid adj.
tekrar yerleştirilmiş re-laid adj.
sık aralıklarla yerleştirilmiş thick-sown adj.
sıkı yerleştirilmiş thick-sown adj.
mezarın üzerine yerleştirilmiş tumulary adj.
eksene simetrik olarak yerleştirilmiş en axe adj.
elverişsiz yerleştirilmiş unhandy adj.
avluya yerleştirilmiş yard adj.
yanlamasına yerleştirilmiş broadside adj.
yanlış şekilde yerleştirilmiş misset adj.
kolay fark edilecek şekilde yerleştirilmiş obvious adj.
iyice yerleştirilmiş innate adj.
sağlam ve sıkı yerleştirilmiş intrenched adj.
adacık gibi yerleştirilmiş isleted adj.
koşullara göre yerleştirilmiş orientated adj.
üzerine bir şey yerleştirilmiş olan surmounted adj.
üstüne yerleştirilmiş onto prep.
Trade/Economic
düzgün bir şekilde yerleştirilmiş trimmed adj.
Politics
krallık gücünü ve adaleti simgeleyip ingiliz krallık sembollerinin bir parçası olan, tepesine haç yerleştirilmiş küre mond n.
Industry
sandalyenin sırtını oluşturmak üzere dikey yerleştirilmiş ince ve düz çubuklar slat n.
Technical
saatin denge vidalarının altına titreşimi azaltmak için yerleştirilmiş küçük ince metal halka timing washer n.
deponun dışına yerleştirilmiş sıvı seviye göstergesi sight glass n.
eşit uzaklıkta yerleştirilmiş doğrusal anten dizisi equispaced linear antenna array n.
enlemesine yerleştirilmiş motor (önden çekişli arabanın motoru) transverse engine n.
elle yerleştirilmiş anroşman hand-placed riprap n.
farklı iki iklim arasına yerleştirilmiş kapı kanatlarının davranışları behaviours of door leaves placed between two different climates n.
fayrap kapağı boşluğuna çapraz yerleştirilmiş metal bir çubuk lazy bar n.
içe yerleştirilmiş vida dişi açılmış ara parçalar screw threaded inserts n.
yerine yerleştirilmiş kum placed sand n.
yüzeye yerleştirilmiş biyosüzgeç surface- mounted biofilter n.
yerleştirilmiş kanat inserted blade n.
yüzeye yerleştirilmiş elemanlar surface-mounted components n.
mekanik işleme sırasında alete destek olması için bir deliğe yerleştirilmiş dingil veya mil mandril n.
dik dairesel silindirin çapraz kesitine karşılık gelecek şekilde şaft üzerine yerleştirilmiş eliptik doğrayıcı wobbler n.
ağın tabanını su altında tutmak için aralıklarla ağırlık yerleştirilmiş bir galsama ağı alt sırası blue line n.
direk üzerine yatay olarak yerleştirilmiş kısa kereste bolster n.
her biri farklı bir yöne bakacak şekilde yerleştirilmiş birden fazla megafon tarafından aynı anda üretilen sesi yükseltilmiş sis işareti megafog n.
perçinin başına yerleştirilmiş rondela burr n.
payanda üzerine dikey yerleştirilmiş bir çift pim oarlock n.
kılıflı elektrik kablosuna boylamasına yerleştirilmiş olan ve çekildiğinde kılıfın kolayca yırtılmasını sağlayan ip rip cord n.
hareket edebilen geniş ayaklı köprü üzerine yerleştirilmiş güçlü bir vinç goliath n.
değerli mücevherin altına yerleştirilmiş değersiz taştan oluşan iki parçalı taklit mücevher doublet n.
hareketli iki kolu arasına kristal yüzeyler yerleştirilmiş bir gönyemetre türü contact goniometer n.
dönüşlerde destek ve stabilite sağlasın diye arabanın ön dingilinin üzerine yatay şekilde yerleştirilmiş tekerlek bölümü fifth wheel n.
çivileme yüzeyi yaratmak için duvarın içine yerleştirilmiş ahşap blok plug n.
yatay çubuklar şeklinde yerleştirilmiş düz çelik dişli bir öğütme ve düzleştirme tırmığı spike-tooth harrow n.
tahliye çubuğu yerleştirilmiş tahliye borusu straw drain n.
oyuğa yerleştirilmiş niched adj.
boyuna yerleştirilmiş longitudinal adj.
grafik içine koyulmuş veya yerleştirilmiş plotted adj.
eşit uzaklıkta yerleştirilmiş equispaced adj.
ışınlar veya yarıçaplar arasına yerleştirilmiş interradiant adj.
kalıcı olarak yerleştirilmiş permanently installed adj.
tekrar yerleştirilmiş re-seated adj.
tekrar yerleştirilmiş reseated adj.
yeniden yerleştirilmiş re-seated adj.
yeniden yerleştirilmiş reseated adj.
eşit aralıklarla yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp tabanı veya soketi) octal adj.
tabana simetrik olarak yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp) octal adj.
çaprazlama yerleştirilmiş arriswise adv.
Computer
bir bilgisayarın işlemcisine veya harici disk sürücüsüne yerleştirilmiş ve hava geçirmez bir birime kalıcı olarak takılmış sabit disk winchester disk n.
gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ sensor network n.
gündelik nesnelerin içine yerleştirilmiş veya zemine serpiştirilmiş küçük otonom cihazların oluşturduğu ağ smart dust n.
slaytlar yerleştirilmiş slides with builds expr.
Electric
toprağa simetrik olarak yerleştirilmiş (sinyal veya devre) balanced adj.
Mechanic
dönme eksenine açısal olarak yerleştirilmiş dişlere sahip dişli çark helical gear n.
merkezdeki ateşleme odasının iki tarafına yatay olarak karşılıklı yerleştirilmiş iki pistonu bulunan bir motor silindiri türü opposed-cylinder n.
üzerinde ağır yüklerin taşınabilmesi için yan yana yerleştirilmiş bir dizi makara rollway n.
krank milinin zıt taraflarına yerleştirilmiş (iki motor silindiri) opposed adj.
silindirleri krank milinin zıt taraflarına yerleştirilmiş olan (içten yanmalı motor) opposed-cylinder adj.
Radio
üst üste yerleştirilmiş elemanlardan oluşan anten dizisi tier n.
Textile
başka bir ekose üzerine yerleştirilmiş ekose desen overcheck n.
Architecture
daire içine yerleştirilmiş üç yay şeklindeki bir süs trefoil n.
bina kornişine yerleştirilmiş alçak duvar ayağı attic order n.
ingiliz gotik mimarisinde yuvarlak çiçeğin içine yerleştirilmiş top şeklinde bir süs ball-flower n.
yuvarlak çiçeğin ortasına yerleştirilmiş bir top şeklinde oyulmuş süs ballflower n.
ingiliz gotik mimarisinde yuvarlak çiçeğin içine yerleştirilmiş top şeklinde süs ball–flower n.
norman mimarisinde düzenli aralıklarla yerleştirilmiş kütük şeklindeki süsleme billet n.
kolon üzerine yerleştirilmiş supercolumnar adj.
sütun üzerine yerleştirilmiş supercolumnar adj.
Construction
yapıyı desteklemek amacıyla çapraz olarak yerleştirilmiş tuğla dizisi raking course n.
yapıyı güçlendirmek amacıyla kemer veya duvara yerleştirilmiş tuğla sırası lacing course n.
dik veya çift katlı bir duvarın her iki tarafına yerleştirilmiş, özel ölçüleri olan bir tuğla duvar neck n.
önceden yerleştirilmiş agregalı beton preplaced aggregate concrete n.
ardı ardına gelen sıralara yerleştirilmiş tuğla parçası closer n.
çapraz yerleştirilmiş çıtalara destek için iki kiriş arasına uzunlamasına yerleştirilen çıta counterlath n.
çapraz yerleştirilmiş küçük dörtgenlerden oluşan döşeme poyntel n.
Furniture
içine biri kötü diğeri iyi hava tahmini yapan iki figür yerleştirilmiş maket ev weather box n.
Automotive
arka yerleştirilmiş aks sürücü tali sistemi rear drive housed axle subsystem n.
uzunlamasına yerleştirilmiş krank milinin arka tekerlekleri sırayla debriyaj, hız dişlisi, grup mili ve paralel iki yan halka aracılığıyla hareket ettirdiği vites düzeni continental drive n.
merkezi olarak yerleştirilmiş seated centrally adj.
Railway
tren tekerleklerine ek destek için ana rayın içine yerleştirilmiş kısa ray checkrail [british] n.
hareket halindeki buharlı lokomotifin su alabilmesi için raylar arasına yerleştirilmiş uzun ve sığ oluk track pan n.
demiryolu hattının sonuna tampon olarak yerleştirilmiş direk bumper n.
Aeronautic
uçağın burnunun altına yerleştirilmiş, iniş takımının parçası olan bir tekerlek nosewheel n.
bilet kontrol makinelerine yerleştirilmiş ve taşıyıcının adını bilet veya başka bir dokümana yazan k carrier identification plate n.
kanal içine yerleştirilmiş pervane ducted propeller n.
kanat ucuna doğru ya da kanat ucuna daha yakın olarak yerleştirilmiş outboard n.
yelpaze şeklinde yerleştirilmiş kameralar fan cameras n.
yelpaze şeklinde yerleştirilmiş kameralarla fotoğraf çekme fan photography n.
motorun arkasına yerleştirilmiş bir tür uçak pervanesi pusher n.
Marine
gemi başı süsünün arkasına yerleştirilmiş eğri kereste lacing n.
suyun derinliğini belirtmek için ölçüm kordonuna çeşitli aralıklarla yerleştirilmiş düğüm veya parça mark n.
geminin kıç tarafında bulunan bir tür hafif yelkeni açmak için bumbaya yerleştirilmiş direk ringtail boom n.
direği sökülmüş ve bunun yerine bir çift maçuna yerleştirilmiş eski gemi sheer hulk n.
üst üste yer alıp birbirlerine dik açıyla yerleştirilmiş iki dili olan makara shoe block n.
geminin pruvasına yanlamasına yerleştirilmiş kıvrımlı borda kaplaması snying n.
Mining
platformdan platforma atılarak yükseğe taşınan cevheri bir arada tutması için üst üste yerleştirilmiş bir dizi platform veya nişten her biri shamble n.
Medical
yaraya dren görevi görecek şekilde yerleştirilmiş hortum wick n.
cerrahi operasyonla yerleştirilmiş şant by-pass n.
cerrahi operasyonla yerleştirilmiş şant gastric bypass n.
yanlış yere yerleştirilmiş (organ/doku) heterotopous adj.
Printing
metal bir plaka üzerine yerleştirilmiş bir kağıdı şablon olarak kullanıp teksir makinesi ile çoğaltma trypograph n.
baskı plakasında fotomekanik çoğaltma için yerleştirilmiş parça mechanical n.
baskı plakasında fotomekanik çoğaltma için yerleştirilmiş parça mechanical scheme n.
her bir rengin basılı maddesinin ana baskının üzerine yerleştirilmiş şeffaf bir kağıtta hazırlanması şeklindeki çok renkli baskı nüshası hazırlama yöntemi overlay n.
Math
cebirsel ifadeye keyfi olarak yerleştirilmiş katsayı arbitrary coefficient n.
Physics
tek boyutlu kafese uzamsal olarak yerleştirilmiş zaman periyotlu dalga breather n.
manyetik alana yerleştirilmiş mıknatıs veya dipole uygulanan tork moment of a magnet n.
Agriculture
tohum valfinin açılıp ekim işleminin yapılmasını sağlayan tel üzerine 30-40 inç aralıklarla yerleştirilmiş küçük yumrular check wire button n.
dar izli tekerlekli tarım veya orman traktörlerinin sürücü koltuğu önüne yerleştirilmiş olan devrilmeye karşı koruma çerçevesi roll-over protection structures mounted in front of the driver's seat on narrow-track wheeled agricultural and forestry tractors n.
Breeding
kullanıcının omzuna dayadığı bir sapa yerleştirilmiş uzun ve kıvrık bir gövdeye sahip olup atların toynaklarını soymak için kullanılan kesici bir alet butteris n.
Forestry
altından geçen kütükleri geciktirmek için kızak üzerine yerleştirilmiş çıkıntılı kütük deadener n.
Linguistics
cümleye nitelemesi istenen isimle yanlış gramatik ilişki kuracak şekilde yerleştirilmiş ortaç dangling participle [canada] n.
cümleye nitelemesi gereken isimle yanlış gramatik ilişki kuracak şekilde yerleştirilmiş (ortaç) dangling adj.
History
(arma üzerindeki şekil) yatay yerleştirilmiş fesswise adv.
Religious
(eski ahitte) başrahibin göğüslüğüne yerleştirilmiş, yakut olduğu düşünülen mücevher sardius n.
Environment
balık ve yüzen madde geçişini engellemek için dere içine yerleştirilmiş ızgara trashrack n.
kulağa yakın yerleştirilmiş ses kaynaklarından gelen ses kirliliğinin belirlenmesi determination of sound immission from sound sources placed close to the ear n.
yerleştirilmiş yakıt çubuğu reinserted fuel n.
Military
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlik center of an army n.
iki kanadın ortasına yerleştirilmiş birlikler center of an army n.
radar sonuçlarının karşılaştırılması ve tanımlanması için radar ekranına yerleştirilmiş şeffaf tabaka radarscope overlay n.
tahrip hakkı yerleştirilmiş tahrip hedefi charged demolition target n.
evrak çantasına yerleştirilmiş bomba briefcase bomb n.
önceden yerleştirilmiş harp yedeği pre-positioned war reserve stock n.
önceden yerleştirilmiş harp yedeği pwrs (pre-positioned war reserve stock) abrev.
Hunting
(av köpeklerine) yapay olarak yerleştirilmiş kokuyu izletmek drag hunt v.
Sport
alüminyum tüpe yerleştirilmiş ve ayakkabıya boru şeklinde desteklerle bağlanmış bir çelik bıçaktan oluşan buz pateni tube n.
alüminyum tüpe yerleştirilmiş ve ayakkabıya boru şeklinde desteklerle bağlanmış bir çelik bıçaktan oluşan buz pateni tubular skate n.
atın sırayla atlayacağı şekilde mesafeli yerleştirilmiş ikili engel double jump n.
çok sayıda karambol yapılabilecek şekilde yakın yerleştirilmiş (bilardo topu) anchored adj.
Wagering
arka arkaya üç sayı içerecek şekilde yatay yerleştirilmiş (bahis ruleti) transversale adj.
Art
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan altarpiece n.
sunak veya komünyon masasının üstüne ve arkasına yerleştirilmiş süslü paravan reredos n.
(tablo, fotoğraf) izleyicinin dikkatini ana konuya yönlendirecek şekilde ön kısma yerleştirilmiş nesne repoussoir n.
Music
bir oktav alta yerleştirilmiş obua heckelphone n.
Theatre
(tiyatroda) yan yana yerleştirilmiş arka plan dizisi pack n.
ışık efektleri yaratmak için sahne ışıklarının üzerine yerleştirilmiş yuvarlak ve renkli yansıtıcı rondel n.
Printery
sözcükte heceler arasına yerleştirilmiş nokta centred dot n.
(yazı) metnin akışı içine yerleştirilmiş in line adj.
normal metin yönüne dik açıyla yerleştirilmiş (basılı materyal) broadside adv.
Engineering
enine yerleştirilmiş sert eleman veya yapı beam n.
giriş yolunu çevreleyecek şekilde yerleştirilmiş anıtsal yapı pylon n.
Ornithology
yabani kuşlar için yuvalanma yeri olarak tasarlanmış ve onların orada üremelerini teşvik etmek için bir bahçeye, parka veya tabiatı koruma alanına yerleştirilmiş kutu nest box n.