yolunu bulmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

yolunu bulmak



Bedeutungen von dem Begriff "yolunu bulmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yolunu bulmak contrive v.
yolunu bulmak line one's pockets v.
yolunu bulmak find a way v.
yolunu bulmak manage v.
yolunu bulmak conjure v.
yolunu bulmak find a way out v.
yolunu bulmak find the way to get (something) done v.
yolunu bulmak find the way to do (something) v.
yolunu bulmak thrid v.
yolunu bulmak trace v.
yolunu bulmak trade [obsolete] v.
yolunu bulmak umbecast v.
yolunu bulmak fashion [obsolete] v.
Phrasals
yolunu bulmak cast about for (something) v.
yolunu bulmak cast about v.
yolunu bulmak cast around v.
yolunu bulmak rake in v.
yolunu bulmak get around v.
yolunu bulmak shovel in v.
yolunu bulmak rake in (something) v.
Colloquial
yolunu bulmak have something going v.
Idioms
yolunu bulmak wind one's way v.
yolunu bulmak find (one's) bearings v.
yolunu bulmak find one's way v.
yolunu bulmak find its way v.
yolunu bulmak find one's way (around) v.
yolunu bulmak find one's way v.
yolunu bulmak have going v.
yolunu bulmak have going for one v.
yolunu bulmak line own pocket v.
yolunu bulmak line pockets v.

Bedeutungen, die der Begriff "yolunu bulmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir yolunu bulmak make shift v.
bir yolunu bulmak find out some way v.
bir yolunu bulmak find a way out v.
hayvanlarda göç yolunu bulmak navigate v.
(labirent'de, koridor'da) çıkış yolunu bulmak unthread v.
(bir şeyin) yolunu bulmak break v.
kurnazlıkla yolunu bulmak weasel v.
önceden yolunu bulmak precontrive v.
sinsice yolunu bulmak shuffle v.
Phrasals
bir yolunu bulmak cast about for v.
bir yolunu bulmak see about v.
bir şey arasından araçla yolunu bulmak steer through something v.
'-in yolunu bulmak maneuver for v.
(bir şeyin) bir yolunu bulmak see about (something) v.
arasından geçip yolunu bulmak thread way through v.
Proverb
para kazanmanın kolay yolunu bulmak gerek only fools and horses work
Idioms
(dönüş) yolunu bulmak make one's way back to something v.
(kalabalığın) arasından geçip yolunu bulmak thread one's way through something v.
(bir yere gidiş/dönüş) yolunu bulmak find one's way around (something) v.
tanrı'nın/allah'ın yolunu bulmak find god v.
bir şey yapmanın çok iyi bir yolunu bulmak have the right idea v.
istediği şeyi elde etmenin bir yolunu bulmak work (one's) ticket v.
hapisten/askerden çıkmanın bir yolunu bulmak work your ticket v.
(bir yerin) yolunu bulmak find one's way (somewhere) v.
(bir şeyde/yerde) yolunu bulmak/öğrenmek find a way around (something) v.
(bir şeyden) kaçmanın yolunu bulmak find a way around (something) v.
(bir şeyi) atlatmanın/geçmenin yolunu bulmak find a way around (something) v.
(bir şeyden) sıyrılmanın yolunu bulmak find a way around (something) v.
(bir şeyin) bir yolunu bulmak find a way around (something) v.
(bir şeyde/yerde) yolunu bulmak/öğrenmek find one's way around (something) v.
(bir şeyden) kaçmanın yolunu bulmak find one's way around (something) v.
(bir şeyi) atlatmanın/geçmenin yolunu bulmak find one's way around (something) v.
(bir şeyden) sıyrılmanın yolunu bulmak find one's way around (something) v.
(bir şeyin) bir yolunu bulmak find one's way around (something) v.
yolunu bulmak/öğrenmek find way around v.
kaçmanın yolunu bulmak find way around v.
atlatmanın/geçmenin yolunu bulmak find way around v.
sıyrılmanın yolunu bulmak find way around v.
bir yolunu bulmak find way around v.
(dönüş) yolunu bulmak make way back v.
(bir şeyin) arasından geçip yolunu bulmak thread your way through (something) v.
(bir şey) arasından/içerisinden yolunu bulmak wind (one's) way through (something) v.
Speaking
durdurmanın bir yolunu bulmak zorundasın you have to find a way to stop it expr.
Mythology
theseus'un labirentte yolunu bulmak için kullandığı iplik yumağı clew n.