distincts

Meanings of "distincts" in Turkish English Dictionary : 33 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	distinct adj.	belirgin
The Commission makes a distinct reference to the industry in its communication. Komisyon, bildirisinde sektöre belirgin bir atıfta bulunmaktadır. More Sentences
General
2	General	distinct adj.	farklı
Schengen cooperation is distinct from police cooperation, with the development of Europol being a separate matter. Schengen işbirliği polis işbirliğinden farklıdır ve Europol'ün gelişimi ayrı bir konudur. More Sentences
3	General	distinct adj.	net
On these we have distinct policies which are well known and differ from those of the majority of this Parliament. Bu konularda iyi bilinen ve bu Parlamentonun çoğunluğunun sahip olduğundan farklı olan net politikalarımız mevcuttur. More Sentences
4	General	distinct adj.	ayrı
This House is divided into three distinct camps on this issue. Bu Meclis bu konuda üç ayrı kampa bölünmüştür. More Sentences
5	General	distinct adj.	kendine özgü
He has a distinct way of walking. Kendine özgü bir yürüyüş şekli var. More Sentences
6	General	distinct adj.	çok yüksek
There is a distinct possibility that I will win a Nobel Prize this year. Bu yıl Nobel Ödülü kazanma ihtimalim çok yüksek. More Sentences
Trade/Economic
7	Trade/Economic	distinct adj.	ayrı
There will be three distinct sections encompassing issues related to the environment, transport and energy. Çevre, ulaşım ve enerji ile ilgili konuları kapsayan üç ayrı bölüm olacaktır. More Sentences
General
8	General	distinct adj.	seçik
9	General	distinct adj.	şüphesiz
10	General	distinct adj.	açık
11	General	distinct adj.	bariz
12	General	distinct adj.	muhakkak
13	General	distinct adj.	bağımsız
14	General	distinct adj.	başka
15	General	distinct adj.	belli
16	General	distinct adj.	vazıh
17	General	distinct adj.	müstakil
18	General	distinct adj.	aşikar
19	General	distinct adj.	olağandışı
20	General	distinct adj.	anormal
21	General	distinct adj.	dolaysız
22	General	distinct adj.	net
23	General	distinct adj.	su götürmez
24	General	distinct adj.	tartışma götürmez
25	General	distinct adj.	kesin
26	General	distinct adj.	tartışmasız
Trade/Economic
27	Trade/Economic	distinct adj.	açık
Biochemistry
28	Biochemistry	distinct adj.	ayrık
Linguistics
29	Linguistics	distinct adj.	ayırıcı
Archaic
30	Archaic	distinct adj.	dikkat çekici şekilde dekore edilen
31	Archaic	distinct adj.	çarpıcı
32	Archaic	distinct adj.	süslü
33	Archaic	distinct adj.	şekilli

Meanings of "distincts" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	as distinct from adv.	farklı olarak
Different regulations apply to restoring and constructing churches as distinct from mosques. Camilerden farklı olarak kiliselerin restorasyonu ve inşası için farklı düzenlemeler geçerlidir. More Sentences
2	General	most distinct right n.	en belirgin hak
3	General	become distinct v.	farklılaşmak
4	General	have the distinct honor of v.	şerefine erişmek
5	General	have the distinct honor of v.	onuruna erişmek
6	General	have the distinct honor of v.	şerefine nail olmak
7	General	be made distinct by v.	ayırt edilmek
8	General	distinct from adj.	-den ayrı
9	General	distinct [obsolete] adj.	dikkat çeken
10	General	distinct [obsolete] adj.	göze çarpan
11	General	distinct [obsolete] adj.	ayırt edilen
12	General	distinct [obsolete] adj.	seçkin
13	General	distinct [obsolete] adj.	öne çıkan
14	General	distinct [obsolete] adj.	işaretli
15	General	as distinct from adv.	farklı bir şekilde
Medical
16	Medical	distinct facial appearance n.	karakteristik yüz görünümü
17	Medical	distinct tumor biology n.	farklı tümör biyolojisi
Philosophy
18	Philosophy	clear and distinct adj.	açık ve seçik