|
- Neither the Council nor the Commission are God, and neither are we the Devil.
- Ne Konsey ne de Komisyon Tanrı'dır, ne de biz Şeytan'ız.
- Is God not above the law?
- Tanrı yasaların üstünde değil mi?
- For the love of God, how can they say such things?
- Tanrı aşkına, nasıl böyle şeyler söyleyebiliyorlar?
- May God helps us all.
- Tanrı hepimizin yardımcısı olsun.
- It would be like forbidding Cardinals of the Catholic Church to speak of God.
- Bu, Katolik Kilisesi Kardinallerinin Tanrı hakkında konuşmasını yasaklamak gibi bir şey olurdu.
- Intervening in life created by God is non-negotiable.
- Tanrı tarafından yaratılan yaşama müdahale tartışılmaz.
- God has been left out of the scope of the Constitution.
- Tanrı, Anayasa'nın kapsamı dışında bırakılmıştır.
- We need to keep to the policy decided years ago by Arafat and Prime Minister Rabin, God rest his soul.
- Yıllar önce Arafat ve Tanrı ruhunu şad etsin Başbakan Rabin tarafından kararlaştırılan politikaya sadık kalmalıyız.
- There are many people who recognise no god whatsoever.
- Hiçbir tanrıyı tanımayan pek çok insan da vardır.
- The god of competition does not need a monument.
- Rekabet tanrısının bir anıta ihtiyacı yoktur.
- Neither the Council nor the Commission are God, and neither are we the Devil.
- Ne Konsey ne de Komisyon Tanrı'dır, biz de şeytan değiliz.
- Every human life is unique and valuable because it is a gift from God.
- Her insan hayatı eşsiz ve değerlidir çünkü Tanrı'nın bir armağanıdır.
- There are many people who recognise no god whatsoever.
- Hiçbir tanrıyı tanımayan pek çok insan var.
- They have been the main ones to suffer under the caste of self-appointed warriors of God.
- Kendilerini Tanrı'nın savaşçıları olarak atayanların kastı altında acı çekenlerin başında onlar gelmektedir.
- The UN is not God, and nor, for that matter, is Europe.
- BM Tanrı değildir ve bu bağlamda Avrupa da değildir.
- The UN is not God, and nor, for that matter, is Europe.
- BM Tanrı değildir, Avrupa da öyle.
- There are many people in this world who recognise many different visions and manifestations of their god or gods.
- Bu dünyada tanrılarının ya da tanrılarının pek çok farklı vizyonunu ve tezahürünü tanıyan pek çok insan var.
- I see each new human life as a gift of God.
- Her yeni insan hayatını Tanrı'nın bir armağanı olarak görüyorum.
- And my God, if Anglo-Saxons were able to come to an understanding on the Echelon Treaty, they can exchange favours.
- Ve Tanrım, eğer Anglo-Saksonlar Echelon Antlaşması üzerinde anlaşmaya varabildilerse, karşılıklı iyilik yapabilirler.
- They are creatures made by God, for whom we have responsibility.
- Onlar Tanrı tarafından yaratılmış ve bizim sorumluluğumuz altında olan varlıklardır.
- It is their certain knowledge and solace that God is watching over His church everywhere.
- Tanrı'nın kilisesini her yerde izlediği onların kesin bilgisi ve tesellisidir.
- They are creatures made by God, for whom we have responsibility.
- Onlar Tanrı tarafından yaratılmış ve kendilerine karşı sorumluluk taşıdığımız varlıklardır.
- Agriculture is all about what we received from God in Creation.
- Tarım tamamen Yaratılış'ta Tanrı'dan aldıklarımızla ilgilidir.
- God gave the people of Israel the 10 Commandments.
- Tanrı İsrail halkına 10 Emri verdi.
- But God gave a great victory to Israel.
- Ama Tanrı İsrail'e büyük bir zafer verdi.
- God gave the people of Israel the 10 Commandments.
- Tanrı, İsraillilere On Emri vermişti.
- God led Israel through the wilderness by an Angel, who was constantly with them by day and night.
- Tanrı çöl boyunca İsraillilere, gece gündüz onlarla olan bir Melek aracılığı ile kılavuzluk etti.
- But God gave a great victory to Israel.
- Ancak Tanrı bütün İsrail'i büyük bir zafere ulaştırdı.
- God gives the Ten Commandments to the people Israel.
- Tanrı, İsraillilere On Emri vermişti.
- God gave the people of Israel the 10 Commandments.
- Tanrı İsrail halkına 10 Emir'i verdi.
- Sabbath made a sign between God and Israel.
- Şabat Tanrı ile İsrail arasında bir işaretti.
- Sabbath made a sign between God and Israel.
- Şabat Tanrı ve İsrail arasında bir işarete dönüştü.
- Dear God were my sins so great that all of Israel must suffer?
- Sevgili Tanrım, günahlarım tüm İsrail'in acı çekmesini gerektirecek kadar büyük müydü?
- But God gave a great victory to Israel.
- Ancak Tanrı İsrail'e büyük bir zafer bahşetti.
- God gives the Ten Commandments to the people Israel.
- Tanrı On Emri İsrail halkına verir.
- God gives the Ten Commandments to the people Israel.
- Tanrı, İsrail halkına On Emir'i gönderir.
- Sabbath made a sign between God and Israel.
- Şabat, Tanrı ile Yisrael arasında bir işaret niteliğindedir.
- Dear God were my sins so great that all of Israel must suffer?
- Sevgili Tanrım günahlarım bütün İsraillilerin acı çekmesini gerektirecek kadar büyük müydü?
- God led Israel through the wilderness by an Angel, who was constantly with them by day and night.
- Tanrı İsrail'i çölde, gece gündüz sürekli onlarla birlikte olan bir Melek aracılığıyla yönlendirdi.
- God gave the Ten Commandments to Israel.
- Tanrı İsrail'e On Emir'i gönderdi.
- God gave the Ten Commandments to Israel.
- Tanrı İsraillilere On Emir'i verdi.
- God gave the Ten Commandments to Israel.
- Tanrı, İsraillilere On Emri vermişti.
- God led Israel through the wilderness by an Angel, who was constantly with them by day and night.
- Tanrı, gece gündüz sürekli onlarla birlikte olan bir Melek aracılığıyla İsrail'i çölden geçirdi.
- Do you believe in a god?
- Bir tanrıya inanıyor musun?
- God always measures.
- Tanrı her zaman ölçer.
- God was testing Sami.
- Tanrı Sami'yi sınıyordu.
- There are no gods.
- Tanrı diye bir şey yok.
- The god of the Old Testament is a blood-thirsty tyrant — petty and vengeful.
- Eski Ahit'in tanrısı kana susamış bir zalimdir; adi ve intikamcıdır.
- In ancient times people used to sacrifice animals to their god here.
- Eski zamanlarda insanlar burada tanrılarına hayvan kurban ederlermiş.
- Have you ever seen God?
- Hiç Tanrı'yı gördün mü?
- We are people, not gods.
- Bizler insanız, tanrı değil.
- God, make me patient!
- Tanrım, beni sabırlı kıl!
- There is no god but God, and Jesus is the Son of God.
- Tanrı'dan başka tanrı yoktur ve İsa da Tanrı'nın oğludur.
- To love God and neighbors are the two great commandments.
- Tanrı'yı ve komşuları sevmek iki büyük emirdir.
- God doesn't make mistakes.
- Tanrı hata yapmaz.
- Dan had a strong faith in God.
- Dan'in güçlü bir Tanrı inancı vardı.
- God has already decided the fate of humans.
- Tanrı insanların kaderine çoktan karar vermiştir.
- Tom is not religious, nor does he believe in God.
- Tom dindar değil, Tanrı'ya da inanmıyor.
- There is no God, unless you invent Him.
- Siz icat etmediğiniz sürece Tanrı diye bir şey yoktur.
- Indeed God exists.
- Gerçekten Tanrı vardır.
- He is beautiful like a god!
- O bir tanrı gibi güzel!
- God is ever-living.
- Tanrı her zaman yaşar.
- Noah was a just and perfect man in his generations, he walked with God.
- Nuh'un öyküsü şuydu: Nuh doğru bir insandı. Çağdaşları arasında kusursuz biriydi. Tanrı yolunda yürüdü.
- Where is your God now?
- Tanrın şimdi nerede?
- God moves the player, and the player moves the piece.
- Tanrı oyuncuyu hareket ettirir, oyuncu da taşı.
- God, please send us the sun!
- Tanrım, lütfen bize güneşi gönder!
- Thank you God that I'm not a Moskal.
- Moskal olmadığım için Tanrı'ya şükürler olsun.
- God doesn't need anything.
- Tanrı herhangi bir şeye ihtiyaç duymaz.
- God created mankind.
- İnsanoğlunu Tanrı yarattı.
- God bless you guys.
- Tanrı sizi korusun çocuklar.
- Devil sued God.
- Şeytan Tanrı'ya dava açtı.
- God helps the needy.
- Tanrı muhtaçlara yardım eder.
- You are no more a god than I am.
- Sen de benden daha fazla tanrı değilsin.
- God has a plan for you.
- Tanrı'nın senin için bir planı var.
- If triangles had a god, he would have three sides.
- Üçgenlerin bir tanrısı olsaydı, üç kenarı olurdu.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- Bush thinks that God talks to him.
- Bush Tanrı'nın kendisiyle konuştuğunu düşünüyor.
- God is one, his door is a thousand and one.
- Tanrı birdir, kapısı bin birdir.
- God created all men equal but men think it differently.
- Tanrı tüm insanları eşit yarattı ama insanlar bunu farklı düşünüyor.
- God help your mortal soul.
- Tanrı ölümlü ruhuna yardım etsin.
- He was a god to his people.
- O, halkı için bir tanrıydı.
- Tom fears neither God nor the devil.
- Tom ne Tanrıdan ne de şeytandan korkar.
- Do you have proof that God exists?
- Tanrı'nın var olduğuna dair kanıtın var mı?
- In his letter to the New Testament church, James The Apostle wrote about necessity of keeping God's Law.
- Elçi Yakup, Yeni Ahit kilisesine yazdığı mektupta Tanrı'nın Yasası'na bağlı kalmanın gerekliliği hakkında yazmıştır.
- Hallelujah is an expression of praise or thanks to God.
- Hallelujah, Tanrı'ya övgü ya da teşekkür ifadesidir.
- To lose faith in God is to lose your points of reference.
- Tanrı'ya olan inancını kaybetmek, referans noktalarını kaybetmektir.
- Why did God make me so beautiful?
- Neden Tanrı beni bu kadar güzel yarattı?
- Music is a gift from God.
- Müzik Tanrı'nın bir armağanıdır.
- In the beginning God created the heaven and the earth.
- Başlangıçta Tanrı cenneti ve dünyayı yarattı.
- As God as my witness Tom, I didn't tell her about the surprise party you're planning.
- Tanrı şahidimdir ki Tom, planladığın sürpriz partiden ona bahsetmedim.
- Fadil believes in the God of Islam.
- Fadıl İslam'ın Tanrısına inanıyor.
- Why did God make me so beautiful?
- Tanrı beni neden bu kadar güzel yarattı?
- He lives according to God's laws.
- Tanrı'nın kanunlarına göre yaşıyor.
- There is neither God nor Buddha.
- Ne Tanrı ne de Buda var.
- Horus was the god of the sky, war and hunting.
- Horus gökyüzünün, savaşın ve avcılığın tanrısıydı.
- He stated his belief that God created us.
- Tanrı'nın bizi yarattığına olan inancını ifade etti.
- God is not dead, He is surely alive.
- Tanrı ölü değildir, o gerçekten hayatta.
- There is no God and no Buddha.
- Tanrı ve Buda yoktur.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
- Başlangıçta Tanrı cenneti ve dünyayı yarattı.
- God pays you.
- Tanrı sana para ödüyor.
- Trust in God.
- Tanrı'ya güven.
- No one has ever seen God.
- Şu ana kadar kimse Tanrıyı görmedi.
- In the Bible, it says that we are the image of God.
- İncil'de, bizim Tanrı'nın sureti olduğumuz yazıyor.
- Money is the god of the human race.
- Para, insanoğlunun tanrısıdır.
- God tested Sami's faith.
- Tanrı Sami'nin inancını sınıyordu.
- I just want to do God's will.
- Ben sadece Tanrı'nın isteğini yapmak istiyorum.
- If God is with us, then who is against us?
- Eğer Tanrı bizimleyse, kim bize karşı?
- I have no evidence that God made man, but I do know that men make gods all the time.
- Tanrı'nın insanı yarattığına dair bir kanıtım yok ama insanların her zaman tanrılar yarattığını biliyorum.
- Absinthe is the beverage of gods.
- Absinthe, tanrıların içeceğidir.
- Thank you God that I'm not a Moskal.
- Tanrı'ya şükürler olsun ki ben bir Moskal değilim.
- My cousin received the call of God and became a priest.
- Kuzenim Tanrı'nın çağrısını aldı ve rahip oldu.
- God, this place is huge!
- Tanrım, bu yer kocaman!
- God, oh God, why have you forsaken me?
- Tanrım, Tanrım, beni neden terk ettin?
- May God enlarge Japheth, and may he dwell in the tents of Shem, and Canaan be his servant.
- Tanrı Yafet'i büyütsün, Şem'in çadırlarında otursun ve Kenan onun hizmetkârı olsun.
- God created the devil.
- Tanrı şeytanı yarattı.
- God, give me patience!
- Tanrım, bana sabır ver!
- God is our strength.
- Tanrı bizim gücümüzdür.
- God, hear my plea.
- Tanrım, yalvarışımı duy.
- You're not God.
- Sen Tanrı değilsin.
- I pray that God will forgive me.
- Tanrı'nın beni affetmesi için dua ediyorum.
- What is a god?
- Tanrı nedir?
- In the beginning, God created the heavens and the earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- God is my witness.
- Tanrı şahidim olsun.
- All gods are better than their conduct.
- Tüm tanrılar davranışlarından daha iyidir.
- They killed a goat as a sacrifice to God.
- Tanrı'ya kurban olarak bir keçi öldürdüler.
- Nothing is impossible for a god.
- Bir tanrı için hiçbir şey imkansız değildir.
- God bless everyone here.
- Tanrı buradaki herkesi kutsasın.
- God loves me.
- Tanrı beni seviyor.
- And God called the firmament, Heaven; and the evening and morning were the second day.
- Tanrı gök kubbeye "Gök" adını verdi; akşam ve sabahla ikinci gün oldu.
- While the theologians speak, God has nothing to say.
- İlahiyatçılar konuşurken, Tanrı'nın söyleyecek hiçbir şeyi yoktur.
- God, you're beautiful.
- Tanrım, ne kadar güzelsin.
- God opened Sami's heart to Islam.
- Tanrı Sami'nin kalbini İslam'a açtı.
- To love life is to love God.
- Hayatı sevmek, Tanrı'yı sevmektir.
- God, make me patient!
- Tanrım, bana sabır ver!
- Layla's hijab has brought her closer to God.
- Leyla'nın başörtüsü onu Tanrı'ya yaklaştırdı.
- Emperor John declared himself a living god.
- İmparator John kendisini yaşayan bir tanrı ilan etti.
- God, I am a sinner.
- Tanrım, ben bir günahkarım.
- May God give you a good evening!
- Tanrı size iyi akşamlar versin!
- You do not want to incur the wrath of God.
- Tanrı'nın gazabına uğramak istemezsiniz.
- God never closes a door without opening another.
- Tanrı bir kapıyı açmadan diğerini asla kapatmaz.
- God bless Germans!
- Tanrı Almanları korusun!
- The Greeks used to worship several gods.
- Yunanlılar birden fazla tanrıya taparlardı.
- The God who gave us life, gave us morality at the same time.
- Bize hayat veren Tanrı, aynı zamanda ahlak da vermiştir.
- God save the Queen!
- Tanrı Kraliçeyi korusun!
- Tom found God in prison.
- Tom Tanrı'yı hapishanede buldu.
- Don't repeat that word in God's house.
- O kelimeyi Tanrı'nın evinde tekrar etmeyin.
- God, forgive me of my sins.
- Tanrım günahlarımı bağışla.
- Today, I want to thank God for all that he does for me.
- Bugün, Tanrı'ya benim için yaptığı her şey için teşekkür etmek istiyorum.
- I know God will forgive me.
- Tanrı'nın beni affedeceğini biliyorum.
- In the beginning, God created the heavens and the earth.
- Başlangıçta, Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
- You knelt down, begging God for forgiveness.
- Diz çöktün, af için Tanrı'ya yalvarıyordun.
- You're not a god.
- Sen bir tanrı değilsin.
- Dan thinks he's a god.
- Dan bir Tanrı olduğunu düşünüyor.
- Everything happens according to the will of God.
- Her şey Tanrı'nın isteğine göre olur.
- Cruelty, it's the first attribute of God.
- Acımasızlık, Tanrı'nın ilk özelliğidir.
- Only God is infallible.
- Sadece Tanrı yanılmazdır.
- God is paying you.
- Tanrı size ödüyor.
- Why did God make me so ugly?
- Neden Tanrı beni bu kadar çirkin yarattı?
- God, listen to me!
- Tanrım, beni dinle!
- Where's your God now?
- Tanrınız nerede şimdi?
- And the earth was void and empty, and darkness was upon the face of the deep; and the spirit of God moved over the waters.
- Ve yeryüzü boş ve boştu ve derinliğin yüzü üzerinde karanlık vardı; ve Tanrı'nın ruhu suların üzerinde hareket etti.
- In the beginning was the Word, and the Word was with God, and the Word was God.
- Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.
- In the Rig Veda, Agni is the god of fire.
- Rig Veda'da Agni ateş tanrısıdır.
- Tom doesn't understand we're all just God in disguise.
- Tom hepimizin kılık değiştirmiş Tanrı olduğumuzu anlamıyor.
- Noah was a just and perfect man in his generations, he walked with God.
- Nuh kendi kuşağı içinde adil ve kusursuz bir adamdı, Tanrı'yla birlikte yürüdü.
- Dan thinks he's a god.
- Dan kendini tanrı sanıyor.
- We're not gods, but mere men.
- Biz tanrı değiliz, sadece insanız.
- God is dead, and we have killed him.
- Tanrı öldü ve biz onu öldürdük.
- We are people, not gods.
- Biz tanrılar değiliz, insanlarız.
- Tom's father tried very hard to fix his son and turn him to the right path, but all efforts are destined to fail when God has other plans.
- Tom'un babası oğlunu düzeltmek ve doğru yola getirmek için çok uğraştı ama Tanrı'nın başka planları varken tüm çabalar başarısız olmaya mahkumdur.
- She said that the greatest plastic surgeon was God.
- En büyük plastik cerrahın Tanrı olduğunu söyledi.
- Tom asked God to forgive him.
- Tom Tanrı'dan onu affetmesini istedi.
- Roughly half the world seeks God in one way or another through the stories that are believed to have taken place in the deserts of the Middle East.
- Dünyanın yaklaşık yarısı bir şekilde Orta Doğu çöllerinde geçtiğine inanılan hikayeler aracılığıyla Tanrı'yı arıyor.
- I'm glad that God has chosen me to be your host.
- Tanrı beni ev sahibiniz olarak seçtiği için mutluyum.
- The ancient Greeks believed that the Sun rode across the sky in a chariot drawn by four white horses driven by the god Heleius.
- Eski Yunanlılar, Güneş'in gökyüzünde Tanrı Heleius'un kullandığı dört beyaz atın çektiği bir savaş arabasıyla dolaştığına inanırlardı.
- If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
- Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
- God created the world.
- Tanrı dünyayı yarattı.
- We're doing God's work here.
- Burada Tanrı'nın işini yapıyoruz.
- May God bless you.
- Tanrı sizi korusun.
- God will save us.
- Tanrı bizi koruyacaktır.
- I didn't want to play God.
- Tanrı'yı oynamak istemedim.
- God exists, but he forgot the password.
- Tanrı var, ama şifreyi unuttu.
- She said that she loved God.
- O, Tanrı'yı sevdiğini söyledi.
- Is there a God?
- Tanrı var mı?
- God can be found everywhere.
- Tanrı her yerde bulunabilir.
- Such gods have never existed.
- Bu tür tanrılar hiç var olmadı.
- If God is with us, then who can be against us?
- Eğer Tanrı bizimleyse, kim bize karşı olabilir?
- God was testing Sami.
- Tanrı Sami'yi deniyordu.
- He thinks he's God's gift to women.
- Kendini Tanrı'nın kadınlara armağanı sanıyor.
- Passover is a Jewish holiday that commemorates the liberation of the Jews by God from slavery in Egypt.
- Hamursuz Bayramı, Yahudilerin Tanrı tarafından Mısır'daki kölelikten kurtarılmalarının anıldığı bir Yahudi bayramıdır.
- Every creature is a word of God.
- Her yaratık, Tanrı'nın bir sözüdür.
- Don't repeat that word in God's house.
- Tanrı'nın evinde o kelimeyi tekrarlama.
- The Greeks used to worship several gods.
- Yunanlar birkaç tanrıya tapardı.
- If God really existed, it would be necessary to abolish him.
- Eğer Tanrı gerçekten var olsaydı, onu ortadan kaldırmak gerekirdi.
- Do geese see God?
- Kazlar Tanrı'yı görür mü?
- Nothing happens without God's knowledge.
- Tanrı'nın bilgisi olmadan hiçbir şey olmaz.
- Bush thinks that God talks to him.
- Bush Tanrı'nın onunla konuşacağını düşünüyor.
- God has answered our prayers.
- Tanrı dualarımızı kabul etti.
- God created the world.
- Dünyayı Tanrı yarattı.
- He decided that if God didn't exist then everything was permitted.
- Eğer Tanrı yoksa her şeyin mübah olduğuna karar verdi.
- He who does not have mercy with Man, God shall not have mercy upon him.
- İnsana merhameti olmayana Tanrı merhamet etmez.
- God is paying you.
- Tanrı sana ödüyor.
- And Noah did all things which God commanded him.
- Nuh, Tanrı'nın bütün buyruklarını yerine getirdi.
- God is great.
- Tanrı büyüktür.
- God help your mortal soul.
- Tanrı senin ölümlü ruhuna yardım eder.
- God created you.
- Seni Tanrı yarattı.
- It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin bir adamın Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
- Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı.
- Only God can safely be omnipotent.
- Sadece Tanrı mutlak kudret sahibi olabilir.
- My God, my God, why hast thou forsaken me?
- Tanrım tanrım beni niçin terk ettin?
- God bless this country.
- Tanrı bu ülkeyi korusun.
- Helios is the Greek god of the sun.
- Helios, Grek güneş tanrısıdır.
- The ancient Egyptians believed that the Sun was the eye of the god Ra.
- Eski Mısırlılar Güneş'in Tanrı Ra'nın gözü olduğuna inanırlardı.
- I don't think God wants me to go to work!
- Tanrı'nın benim işe gitmemi istediğini sanmıyorum!
- I speak Spanish to God, Italian to women, French to men, and German to my horse.
- Ben Tanrı'yla İspanyolca, kadınlarla İtalyanca, erkeklerle Fransızca ve atımla Almanca konuşurum.
- God, give us patience!
- Tanrım, bize sabır ver!
- Invoke God in times of trouble.
- Sıkıntılı zamanlarda tanrıya yakar.
- You're my special gift from God.
- Sen benim Tanrı'dan özel hediyemsin.
- God will save us.
- Tanrı bizi kurtaracak.
- I felt like God.
- Ben Tanrı gibi hissettim.
- In that country, people worshipped money like a god.
- O ülkede insanlar paraya tanrı gibi tapıyorlardı.
- The ancient Egyptians believed that the Sun was the eye of the god Ra.
- Eski Mısırlılar, Güneş'in Tanrı Ra'nın gözü olduğuna inandılar.
- God loves the truth.
- Tanrı gerçekleri sever.
- Fadil believes in the God of Islam.
- Fadıl, İslam'ın tanrısına inanıyor.
- Some humans believe that there exists a god who is omniscient, omnipotent and omnipresent.
- Bazı insanlar; her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her yerde olan bir tanrının var olduğuna inanıyorlar.
- Where's your God now?
- Senin Tanrın şimdi nerede?
- God, please give me chastity and continence, but not yet.
- Tanrım, lütfen bana iffet ve devamlılık ver, ama henüz değil.
- He stated his belief that God created us.
- Bizi Tanrı'nın yarattığına inandığını belirtti.
- God exists, but he forgot the password.
- Tanrı var ama şifreyi unutmuş.
- He had a firm belief in his God.
- Tanrısına olan inancı tamdı.
- You do not want to incur the wrath of God.
- Sen Tanrının gazabına uğramak istemezsin.
- I love God, Heaven's father, who created me.
- Beni yaratan Tanrı'yı, Cennet'in babasını seviyorum.
- Even gods die when no one believes in them any longer.
- Tanrılar bile artık kimse onlara inanmadığında ölürler.
- In the home of demons, Ravana is God.
- Şeytanların evinde, Ravana Tanrı'dır.
- Tom claims one and only one god exists.
- Tom tek ve sadece tek bir tanrı olduğunu iddia eder.
- Only God is perfect.
- Sadece Tanrı mükemmeldir.
- A person who does not accept bribes is worthy of the kingdom of God.
- Rüşvet kabul etmeyen bir kişi Tanrı'nın krallığına layıktır.
- Invoke God in times of trouble.
- Sıkıntılı zamanlarda Tanrı'yı çağırın.
- Money is the only god of the new world order.
- Para, yeni dünya düzeninin tek tanrısıdır.
- Pray for us to God.
- Bizim için Tanrı'ya dua et.
- God tested Sami's faith.
- Tanrı Sami'nin inancını test etti.
- Don't ignore the signs you asked God to show you.
- Tanrı'dan size göstermesini istediğiniz işaretleri görmezden gelmeyin.
- Trust in God and do the right thing.
- Tanrı'ya güven ve doğru olanı yap.
- Bush thinks that he has been sent by God to establish justice on Earth.
- Bush, Tanrı tarafından yeryüzünde adaleti tesis etmek için gönderildiğini düşünüyor.
- It is easier for a camel to pass through the eye of a needle than for a rich man to enter the kingdom of God.
- Bir devenin bir iğnenin deliğinden geçmesi bir zengin kişinin Tanrı'nın krallığına girmesinden daha kolaydır.
- Only God can judge me.
- Beni sadece Tanrı yargılayabilir.
- God helps the needy.
- Tanrı ihtiyacı olana yardım eder.
- And God made a firmament, and divided the waters that were under the firmament, from those that were above the firmament, and it was so.
- Ve Tanrı bir gök kubbe yaptı ve gök kubbenin altındaki suları gök kubbenin üstündekilerden ayırdı ve öyle oldu.
- God save the Queen.
- Tanrı kraliçeyi korusun.
- Oh my God, you're drunk.
- Tanrım, sarhoşsun sen.
- No one can see the kingdom of God unless he is born again.
- Yeniden doğmadıkça kimse Tanrı'nın krallığını göremez.
- I ask God to forgive me for my sins.
- Tanrı'dan günahlarımı bağışlamasını diliyorum.
- Layla's hijab has brought her closer to God.
- Layla'nın başörtüsü onu Tanrı'ya yaklaştırdı.
- What did God create on the seventh day?
- Tanrı yedinci günde ne yarattı?
- Don't try the patience of God!
- Tanrı'nın sabrını zorlamayın!
- In the sight of God, all men are equal.
- Tanrı'nın gözünde bütün insanlar eşittir.
- If God appeared in front of you, what would you tell Him?
- Eğer Tanrı karşına çıksaydı ona ne söylerdin?
- Her belief in God is unshaken.
- Tanrı'ya olan inancı sarsılmaz.
- Oh God, oh God, what do I do?
- Tanrım, Tanrım, ne yapmalıyım?
- Last night I prayed to the porcelain god.
- Dün gece porselen tanrıya dua ettim.
- God loves those who can control their anger and forgive unintentional negligence.
- Tanrı, öfkesini kontrol edebilenleri ve kasıtsız ihmalleri affedebilenleri sever.
- May God give us a good evening!
- Tanrı bize iyi akşamlar versin!
- I felt like God.
- Kendimi Tanrı gibi hissettim.
- I killed a god.
- Bir tanrıyı öldürdüm.
- God bless America.
- Tanrı Amerika'yı korusun.
- I swear to God.
- Tanrı'ya yemin ederim.
- And God saw the light that it was good; and he divided the light from the darkness.
- Ve Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü; ve ışığı karanlıktan ayırdı.
- My cousin received the call of God and became a priest.
- Kuzenim Tanrı'nın çağrısını kabul etti ve rahip oldu.
- May God give you a good day!
- Tanrı sana iyi bir gün versin!
- Only God can help you now.
- Şu an sana sadece tanrı yardım edebilir.
- There is neither God nor Buddha.
- Ne Tanrı ne de Buda vardır.
- Only God is perfect.
- Yalnızca Tanrı mükemmeldir.
- If God had listened to my prayer, my boss would be working for me now.
- Eğer Tanrı dualarımı dinleseydi, patronum şu anda benim için çalışıyor olurdu.
- God gives me happiness.
- Tanrı bana mutluluk verir.
- Praise be to God!
- Tanrı'ya şükürler olsun!
- Tom doesn't know the difference between God and the Devil.
- Tom Tanrı ile şeytan arasındaki farkı bilmiyor.
- Jews are a people chosen by God.
- Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir halktır.
- God be with you, Tom.
- Tanrı seninle olsun, Tom.
- God pays you.
- Tanrı size öder.
- Every creature is a word of God.
- Her yaratık Tanrı'nın bir kelimesidir.
- I have no evidence that God made man, but I do know that men make gods all the time.
- Tanrı'nın insanı yarattığına ilişkin hiçbir kanıtım yok ama insanların her zaman tanrılar yarattıklarını biliyorum.
- God is good.
- Tanrı iyidir.
- Are you a god?
- Sen tanrı mısın?
- May God give you a good night!
- Tanrı size iyi geceler versin!
- Only God is infallible.
- Sadece Tanrı yanılmaz.
- God, oh God, why have you forsaken me?
- Tanrım, Tanrım, neden beni terk ettin?
- Cruelty, it's the first attribute of God.
- Zalimlik, Tanrı'nın ilk özelliğidir.
- God exists.
- Tanrı vardır.
- God sent a sign.
- Tanrı bir işaret gönderdi.
- Theosophy is a system of belief based on mystical insight into the nature of God and the soul.
- Teosofi, Tanrı'nın ve ruhun doğasına dair mistik içgörüye dayanan bir inanç sistemidir.
- God created man.
- Tanrı insanı yarattı.
- I ask God to forgive me for my sins.
- Tanrı'dan günahlarım için beni affetmesini istiyorum.
- What is a god?
- Bir tanrı nedir?
- Don't try God's patience.
- Tanrı'nın sabrını sınama.
- First God, then food.
- Önce Tanrı, sonra yemek.
- What are you saying, God be with you!
- Sen ne diyorsun, Tanrı seninle olsun!
- Every creature is a word of God.
- Her yaratık Tanrı'nın bir sözüdür.
- Why would a benevolent god allow Hell to exist?
- İyiliksever bir tanrı neden cehennemin var olmasına izin versin ki?
- God will forgive you.
- Tanrı seni affedecek.
- An honest life is pleasing to God.
- Dürüst bir hayat Tanrı'yı memnun eder.
- Gods may do what cattle may not.
- Tanrılar, sığırların yapamadığını yapabilir.
- Of course Tom doesn't want to serve God and money as well.
- Tabii ki Tom hem Tanrı'ya hem de paraya hizmet etmek istemiyor.
- My God, what have you done?
- Tanrım, ne yaptın sen?
- God will decide.
- Tanrı karar verecek.
- Pray to God and not to His saint.
- Tanrı'ya dua et, azizine değil.
- People believe that god exists.
- İnsanlar Tanrı'nın var olduğuna inanıyor.
- John The Apostle did not see any contradiction between the keeping of God's Law and faith in Jesus Christ.
- Elçi Yuhanna, Tanrı'nın Yasası'na bağlı kalmakla İsa Mesih'e iman etmek arasında herhangi bir çelişki görmemiştir.
- I perceive myself as my own god.
- Kendimi kendi tanrım olarak görüyorum.
- God, this place looks great.
- Tanrım, burası harika görünüyor.
- May Almighty God make you very happy.
- Yüce Tanrı sizi çok mutlu etsin.
- In the home of demons, Ravana is God.
- Şeytanların evinde Ravana, Tanrı'dır.
- And God saw the light that it was good; and he divided the light from the darkness.
- Tanrı ışığın iyi olduğunu gördü ve onu karanlıktan ayırdı.
- I pray that God will forgive me.
- Tanrının beni affedeceğine dair dua ediyorum.
- God, hear my prayer.
- Tanrım, dualarımı duy.
- God is one.
- Tanrı birdir.
- While the theologians speak, God has nothing to say.
- Teologlar konuşurken Tanrı'nın söyleyecek bir şeyi olmaz.
- God is good all the time.
- Tanrı her zaman iyidir.
- My God, what have you done?
- Tanrım, ne yaptın?
- In ancient times people used to sacrifice animals to their god here.
- Antik çağlarda insanlar tanrıları için burada hayvan kurban edermiş.
- God bless all of you.
- Tanrı hepinizi kutsasın.
- God bless you.
- Tanrı seni korusun.
- God gave us the power to love.
- Tanrı bize sevmek için güç verdi.
- The world is a living image of God.
- Dünya, Tanrı'nın yaşayan bir görüntüsüdür.
- God or nature.
- Tanrı ya da doğa.
- I think, therefore God exists.
- Düşünüyorum, o halde Tanrı var.
- God created the earth and took a rest one day later; though ever since he created women, he has had no peace and quiet.
- Tanrı dünyayı yarattı ve bir gün sonra dinlendi; ancak kadınları yarattığından beri hiç huzur ve sessizlik olmadı.
- If God did not exist, we'd have to invent him.
- Eğer Tanrı var olmasaydı, onu icat etmek zorunda kalırdık.
- There is no God and no Buddha.
- Tanrı ve Buda yok.
- You were made by God for a purpose.
- Sen Tanrı tarafından bir amaç için yaratıldın.
- Tom fears neither God nor the devil.
- Tom ne Tanrı'dan ne de şeytandan korkar.
- For the love of God, be kind to him.
- Tanrı aşkına, ona karşı nazik ol.
- According to the Bible, God created the world in six days.
- İncil'e göre Tanrı dünyayı altı günde yarattı.
- And God called the firmament, Heaven; and the evening and morning were the second day.
- Tanrı kubbeye "Gök" adını verdi. Akşam oldu, sabah oldu ve ikinci gün oluştu.
- God has a plan for you.
- Tanrının sizin için bir planı var.
- May God have mercy on us all.
- Tanrı hepimize merhamet etsin.
- Greet god!
- Tanrıya selam ver!
- Jesus Christ walked on the sea, and the book of Job says that only God can tread on the waves of the sea.
- İsa denizin üstünde yürümüştü. Eyüp Kitabı'nda da sadece Tanrı'nın denizin dalgaları üstünde yürüyebileceği yazıyor.
- May God be with us.
- Tanrı bizimle olsun.
- I love God, Heaven's father, who created me.
- Beni yaratan, cennetin babası Tanrı'yı seviyorum.
- I don't believe God exists.
- Tanrı'nın var olduğuna inanmıyorum.
- Could an almighty god create a stone that he would not be able to subsequently lift?
- Yüce bir tanrı, sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi?
- No one has ever seen God.
- Hiç kimse Tanrı'yı görmedi.
- There is now no God and no Buddha.
- Artık ne Tanrı ne de Buda var.
- Everything is in the hands of God.
- Her şey Tanrı'nın elinde.
- First, I'd like to thank God.
- İlk olarak, Tanrı'ya teşekkür etmek istiyorum.
- Do you believe that God exists?
- Tanrı'nın var olduğuna inanıyor musunuz?
- According to the Bible, God made the world in six days.
- İncil'e göre Tanrı dünyayı altı günde yarattı.
- You trust in god?
- Tanrı'ya güveniyor musun?
- Tom claims one god exists.
- Tom bir Tanrı'nın olduğunu iddia ediyor.
- Why would God allow this to happen?
- Tanrı bunun olmasına neden izin versin?
- God save the Queen.
- Tanrı Kraliçe'yi korusun.
- What makes you think I am God?
- Benim Tanrı olduğumu nereden çıkardın?
- I believed God was constantly talking to me.
- Tanrı'nın sürekli benimle konuştuğuna inandım.
- My god is the greatest!
- Benim tanrım en büyüktür!
- God loves the truth.
- Tanrı gerçeği sever.
- God made the universe.
- Tanrı evreni yarattı.
- God created the world in six days.
- Tanrı dünyayı altı günde yarattı.
- God bless all of you.
- Tanrı hepinizi korusun.
- If God had meant us to fly, he'd have given us wings.
- Eğer Tanrı uçmamızı isteseydi, bize kanat verirdi.
- Indeed God exists.
- Tanrı gerçekten var.
- Man is not as almighty as God.
- İnsan Tanrı kadar yüce değildir.
- It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents.
- Her yaşta Tanrı'ya tapmak ve anne babaya saygı göstermek önemlidir.
- Oh my god, it's delicious!
- Tanrım, lezzetli!
- Her belief in God is very firm.
- Tanrı'ya olan inancı çok sağlam.
- God is omnipotent.
- Tanrı her şeye kadirdir.
- Muslims worship God.
- Müslümanlar Tanrı'ya ibadet eder.
- God shave the Queen!
- Tanrı, Kraliçe'yi tıraş etsin!
- God listened to my prayers.
- Tanrı dualarımı dinledi.
- As God as my witness Tom, I didn't tell her about the surprise party you're planning.
- Tanrı şahidim olsun Tom, ona planladığın sürpriz partiden bahsetmedim.
- If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
- Eğer Tanrı dünyamızda yoksa, o zaman Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.
- None of us can be as great as God, but any of us can be as good.
- Hiçbirimiz Tanrı kadar yüce olamayız, ama hepimiz onun kadar iyi olabiliriz.
- Our gods are dead.
- Tanrılarımız öldü.
- And the earth was void and empty, and darkness was upon the face of the deep; and the spirit of God moved over the waters.
- Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.
- In the Bible, it says that we are the image of God.
- İncil, Tanrı'nın görüntüsü olduğumuzu söyler.
- To love life is to love God.
- Hayatı sevmek Tanrı'yı sevmektir.
- Sami can't do what God can do for you.
- Sami, Tanrı'nın sizin için yapabileceklerini yapamaz.
- If you're a bit off, God still loves you.
- Biraz kötü olsan da, Tanrı seni hala seviyor.
- God, this place is huge!
- Tanrım, burası çok büyük!
- Jews, Christians and Moslems, we all are children of God.
- Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar, hepimiz Tanrı'nın çocuklarıyız.
- God made time, but man made haste.
- Tanrı zamanı yarattı ama insan acele etti.
- I just want to do God's will.
- Sadece Tanrı'nın isteğini yapmak istiyorum.
- Trust in God and do the right thing.
- Tanrı'ya güven ve doğru şeyi yap.
- Dan had a strong faith in God.
- Dan'in Tanrı'ya güçlü bir inancı vardı.
- Money is the only god of the new world order.
- Para yeni dünya düzeninin tek Tanrı'sıdır.
- God, forgive me of my sins.
- Tanrım, günahlarımı affet.
- God's inhumanity to man makes countless thousands mourn.
- Tanrı'nın insanlara zalimliği binlercesine yas tutturuyor.
- God heard our prayers.
- Tanrı dualarımızı duydu.
- God is in the detail.
- Tanrı ayrıntıdadır.
- Fadil asked God for help.
- Fadıl, Tanrı'dan yardım istedi.
- May God give us a good night!
- Tanrı bize iyi geceler versin!
- He who does not have mercy with Man, God shall not have mercy upon him.
- Kim insana merhamet etmezse, Tanrı da ona merhamet etmez.
- God created man in his own image.
- Tanrı insanı kendi suretinde yarattı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
- Tanrı tarafından gönderilen bir adam geldi; adı John'du.
- Oh my God, Tom talked to me today!
- Tanrım, Tom bugün benimle konuştu!
- God has already decided the fate of humans.
- Tanrı insanların kaderine çoktan karar verdi.
- Tom claims one god exists.
- Tom tek bir tanrının var olduğunu iddia ediyor.
- You were made by God for a purpose.
- Tanrı tarafından bir amaç için yaratıldın.
- All men are equal before God.
- Tüm insanlar Tanrı önünde eşittir.
- God never forgets even a small kindness.
- Tanrı küçük bir iyiliği bile asla unutmaz.
- We will survive with God's help!
- Biz Tanrı'nın yardımıyla hayatta kalacağız!
- God beware me!
- Tanrı beni korusun!
- To love God and neighbors are the two great commandments.
- Tanrıyı ve komşuları sevmek iki büyük emirdir.
- A person who does not accept bribes is worthy of the kingdom of God.
- Rüşvet almayan bir kişi Tanrı'nın Egemenliği'ne layıktır.
- God bless you!
- Tanrı seni korusun!
- Lev Nikolayevich Tolstoy rightly believed that the Kingdom of God is within us.
- Lev Nikolayeviç Tolstoy, haklı olarak Tanrı'nın Egemenliğinin içimizde olduğuna inanıyordu.
- In that country, people worshipped money like a god.
- O ülkede, insanlar paraya tanrı gibi tapıyorlardı.
- May God be with us.
- Tanrı bizimle birlikte olsun.
- In the beginning, God created the heavens and the earth.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
- God is my witness.
- Tanrı benim şahidimdir.
- Greet god!
- Tanrı'yı selamla!
- God is the cause of everything.
- Tanrı her şeyin sebebidir.
- May God give us a good day!
- Tanrı bize iyi bir gün versin!
- If God had meant us to fly, he'd have given us wings.
- Tanrı uçmamızı isteseydi, bize kanat verirdi.
- All efforts are destined to fail when God has other plans.
- Tanrı'nın başka planları varken tüm çabalar başarısız olmaya mahkumdur.
- This is a test from God.
- Bu Tanrı'nın bir sınavı.
- God gave us the power to love.
- Tanrı bize sevme gücü verdi.
- God is not dead, He is surely alive.
- Tanrı ölmedi, kesinlikle yaşıyor.
- You knelt down, begging God for forgiveness.
- Diz çöküp Tanrı'dan af diliyordunuz.
- God understands Esperanto too.
- Tanrı Esperanto dilini de anlıyor.
- I don't think God wants me to go to work!
- Tanrı'nın işe gitmemi istediğini zannetmiyorum!
- God's tired of loving us.
- Tanrı bizi sevmekten yoruldu.
- In ancient times people used to sacrifice animals to their god here.
- Eskiden antik çağda insanlar burada tanrı için kurban keserlermiş.
- All gods are better than their conduct.
- Bütün tanrılar davranışlarından daha iyidir.
- God, hear my prayer.
- Tanrı, duamı duy.
- Bush loves God and wants to serve Him.
- Bush Tanrı'yı seviyor ve O'na hizmet etmek istiyor.
- Does God exist?
- Tanrı var mı?
- She said that she loved God.
- Tanrı'yı sevdiğini söyledi.
- Gods created women to tame men.
- Tanrılar kadınları erkekleri uysallaştırmaları için yarattı.
- God needs nothing.
- Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yok.
- Our gods are dead.
- Bizim tanrılarımız öldü.
- If you want to know God, read this book.
- Tanrı'yı tanımak istiyorsanız, bu kitabı okuyun.
- In God We Trust.
- Tanrı'ya güveniyoruz.
- Why did God create the universe?
- Tanrı evreni neden yarattı?
- I believe in the God of Islam.
- İslam'ın tanrısına inanıyorum.
- Jesus Christ walked on the sea, and the book of Job says that only God can tread on the waves of the sea.
- İsa Mesih denizin üzerinde yürüdü ve Eyüp'ün kitabına göre denizin dalgalarına sadece Tanrı basabilir.
- God has answered our prayers.
- Tanrı dualarımızı yanıtladı.
- Will God forgive us?
- Tanrı bizi affedecek mi?
- God created the universe.
- Tanrı evreni yarattı.
- God doesn't play dice!
- Tanrı zar atmaz!
- We are all in the hand of God.
- Hepimiz Tanrı'nın elindeyiz.
- Good god, there's simply not a way there!
- Tanrım, düpedüz oraya giden bir yol yok!
- God, have mercy on me.
- Tanrım, bana merhamet et.
- I am Muslim and I believe in God and Muhammad, peace be upon him.
- Ben Müslümanım ve Tanrı ve Muhammed’e inanıyorum.
- We Germans fear God, but nothing else in the world.
- Biz Almanlar Tanrı'dan korkarız ama dünyada başka hiçbir şeyden korkmayız.
- He prayed to God for help.
- Dua edip Tanrı'dan yardım istedi.
- Oh my God, I can't believe this.
- Tanrım, buna inanamıyorum.
- Absinthe is the beverage of gods.
- Absinthe tanrıların içeceğidir.
- Nothing is impossible for a god.
- Hiçbir şey bir Tanrı için imkansız değildir.
- My god is greater!
- Benim tanrım daha büyüktür!
- God save the Queen.
- Tanrı, Kraliçe'yi korusun!
- May the blessings of God be upon you.
- Tanrı'nın bereketi üzerinizde olsun.
- Oh God, I look so fat in this.
- Tanrım, bunun içinde çok şişman görünüyorum.
- He is worshiped as a god by everyone.
- Herkes ona tanrı gibi tapıyor.
- God, this place looks great.
- Tanrım, bu yer harika görünüyor.
- God's law curses the bribe-takers.
- Tanrı'nın kanunu rüşvet alanları lanetler.
- Oh God, oh God, what do I do?
- Tanrım, Tanrım, ne yapacağım?
- God is always right.
- Tanrı her zaman haklıdır.
- Oh my God, Mary, are you okay?
- Tanrım, Mary, iyi misin?
- Sami tried many paths before he decided to serve God.
- Sami Tanrı'ya hizmet etmeye karar vermeden önce birçok yol denedi.
- God's law curses the bribe-takers.
- Tanrı'nın yasası rüşvet alanları lanetler.
- My God, my God, why hast thou forsaken me?
- Tanrım, Tanrım, neden beni terk ettin?
- Only God can judge me.
- Beni yalnızca Tanrı yargılayabilir.
- Tom found God in prison.
- Tom Tanrı'yı hapiste buldu.
- Oh my God, she's wearing the same dress as me!
- Tanrım, benim elbisemin aynısını giyiyor!
- God's inhumanity to man makes countless thousands mourn.
- Tanrı'nın insana karşı acımasızlığı kaç binlerce kişinin yas tutmasına neden oluyor.
- God gives me happiness.
- Tanrı bana mutluluk veriyor.
- The utmost God has forgotten to be God.
- En büyük Tanrı, Tanrı olmayı unuttu.
- If you want to know God, read this book.
- Eğer Tanrı'yı tanımak istiyorsan, bu kitabı oku.
- God, what's wrong with me today?
- Tanrım, bugün neyim var benim?
- We are all in the hand of God.
- Hepimiz Tanrı'nın ellerindeyiz.
- God save Ukraine!
- Tanrı Ukrayna'yı korusun!
- Only God can help you now.
- Artık sana sadece Tanrı yardım edebilir.
- In the beginning God created the heavens and the earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- And the earth was corrupted before God, and was filled with iniquity.
- Yeryüzü Tanrı'nın önünde bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.
- For God sent not his Son into the world to condemn the world; but that the world through him might be saved.
- Çünkü Tanrı, Oğlu'nu dünyayı yargılasın diye değil, dünya O'nun aracılığıyla kurtulsun diye dünyaya gönderdi.
- The eye of God watches over the little ones.
- Tanrı'nın gözü küçükleri izler.
- God, hear my plea.
- Tanrım, yakarışımı duy.
- The concept of God is a fantasy, created to placate our ignorance about our own existence.
- Tanrı kavramı, kendi varoluşumuz hakkındaki cehaletimizi yatıştırmak için yaratılmış bir fantezidir.
- God created the heaven and the earth.
- Tanrı cenneti ve dünyayı yarattı.
- God will decide.
- Tanrı karar verir.
- God knows I am telling the truth.
- Tanrı doğruyu söylediğimi biliyor.
- God is dead, and we have killed him.
- Tanrı öldü ve onu biz öldürdük.
- God loves you.
- Tanrı seni seviyor.
- Roughly half the world seeks God in one way or another through the stories that are believed to have taken place in the deserts of the Middle East.
- Dünyanın kabaca yarısı o veya bu şekilde Tanrı'yı Orta Doğu'nun çöllerinde geçtiğine inanılan hikâyelerle arıyor.
- Tom believes in the ancient Greek gods.
- Tom eski Yunan tanrılarına inanıyor.
- Have you ever seen God?
- Hiç Tanrı'yı gördünüz mü?
- In the beginning God created the heaven and the earth.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
- And the earth was corrupted before God, and was filled with iniquity.
- Tanrı'nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.
- Only God is omnipotent.
- Sadece Tanrı her şeye kadirdir.
- God is everywhere.
- Tanrı her yerdedir.
- May God continue to bless the United States of America.
- Tanrı Amerika Birleşik Devletleri'ni kutsamaya devam etsin.
- God is perfect.
- Tanrı mükemmeldir.
- I didn't want to play God.
- Tanrıyı oynamak istemedim.
- May God bless you.
- Tanrı sizi kutsasın.
- The atheist prayed to a God he didn't believe in.
- Ateist, inanmadığı bir Tanrı'ya dua ediyordu.
- God or nature.
- Tanrı veya doğa.
- In the name of God, protect me from this crazy woman!
- Tanrı aşkına, beni bu deli kadından koru!
- Why would a benevolent god allow Hell to exist?
- Niçin hayırsever bir tanrı cehennemin var olmasına izin versin?
- May God give us a good evening!
- Tanrı bize iyi bir akşam versin!
- If God is with us, then who is against us?
- Eğer Tanrı bizimle birlikteyse, öyleyse kim bize karşı?
- You must take what God gives you and make the most of it.
- Tanrı'nın sana verdiklerini almalı ve en iyi şekilde değerlendirmelisin.
- Tom prayed for God's help.
- Tom Tanrı'nın yardımı için dua etti.
- I killed God.
- Ben Tanrı'yı öldürdüm.
- My God, help me!
- Tanrım, bana yardım et!
- He was with God in the beginning.
- Başlangıçta Tanrı'nın yanındaydı.
- God heard our prayers.
- Tanrı bizim dualarımızı duydu.
- Gods may do what cattle may not.
- Sığırların yapamadığını Tanrılar yapabilir.
- Why would God allow this to happen?
- Tanrı neden buna izin verir?
- For Calvin, God has already decided our fate.
- Calvin'e göre Tanrı kaderimizi çoktan belirlemiştir.
- God save the Queen!
- Tanrı Kraliçe'yi korusun!
- If God had listened to my prayer, my boss would be working for me now.
- Tanrı, duamı dinlemiş olsaydı, patronum şimdi benim için çalışıyor olacaktı.
- They believed it violated the laws of God.
- Bunun Tanrı'nın kanunlarını ihlal ettiğine inanıyorlardı.
- Tom thinks he's God's gift to women.
- Tom kendisinin Tanrı'nın kadınlara bir armağanı olduğunu düşünüyor.
- Some humans believe that there exists a god who is omniscient, omnipotent and omnipresent.
- Bazı insanlar her şeyi bilen, her şeye gücü yeten ve her yerde hazır ve nazır olan bir Tanrı'nın varlığına inanırlar.
- God has a plan for you.
- Tanrı'nın sizin için bir planı var.
- God save this state and this honorable court.
- Tanrı bu eyaleti ve bu onurlu mahkemeyi korusun.
- God will forgive you.
- Tanrı sizi bağışlayacaktır.
- I can teach you how to worship God.
- Tanrı'ya nasıl ibadet edileceğini öğretebilirim.
- I am the god of the new world.
- Ben yeni dünyanın tanrısıyım.
- For the love of God, what happened?
- Tanrı aşkına, ne oldu?
- You're my special gift from God.
- Sen benim Tanrı'dan gelen özel hediyemsin.
- If God appeared in front of you, what would you tell Him?
- Eğer Tanrı karşına çıksaydı, ona ne söylerdin?
- He was with God in the beginning.
- O, başlangıçta Tanrı’yla birlikteydi.
- God doesn't exist.
- Tanrı diye bir şey yok.
- God is bad.
- Tanrı kötüdür.
- Nothing is impossible for God.
- Tanrı için hiçbir şey imkansız değildir.
- May God give us a good night!
- Tanrı bize iyi bir gece versin!
- They killed a goat as a sacrifice to God.
- Bir keçiyi Tanrıya adak olarak öldürdüler.
- Only God can safely be omnipotent.
- Sadece Tanrı her şeye kesin olarak kadir olabilir.
- God could not be everywhere, therefore he created mothers.
- Tanrı her yerde olamazdı . Bu yüzden anneleri yarattı .
- Such gods have never existed.
- Böyle tanrılar hiç var olmadı.
- God heard my prayers.
- Tanrı dualarımı duydu.
- God, I hate my job.
- Tanrım, işimden nefret ediyorum.
- Gods created women to tame men.
- Tanrılar kadınları erkekleri evcilleştirmek için yarattı.
- Why did God make me so ugly?
- Tanrı beni neden bu kadar çirkin yarattı?
- Oh God, help me!
- Tanrım, yardım et bana!
- Everything is in the hands of God.
- Her şey Tanrı'nın ellerindedir.
- God bless Tatoeba!
- Tanrı Tatoeba'yı korusun.
- You're a false god.
- Sen sahte bir tanrısın.
- I killed God.
- Tanrıyı öldürdüm.
- God has a plan for you, Tom.
- Tanrı'nın senin için bir planı var, Tom.
- God gave the man two ears and a mouth so that he would listen more and talk less.
- Tanrı adama iki kulak ve bir ağız verdi ki daha çok dinlesin ve daha az konuşsun.
- Have you ever felt abandoned by God?
- Hiç Tanrı tarafından terk edilmiş hissettiniz mi?
- God is not the greatest.
- Tanrı en büyük değildir.
- Has anybody seen God?
- Tanrı'yı gören var mı?
- There is no God, unless you invent Him.
- Onu sen icat etmedikçe Tanrı yoktur.
- He places his soul in the hands of God.
- Ruhunu Tanrı'nın ellerine teslim ediyor.
- God bless Tatoeba!
- Tanrı Tatoeba'yı korusun!
- God is one, her door is a thousand and one.
- Tanrı birdir, kapısı bin birdir.
- In the beginning God created the heavens and the earth.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
- He was a god to his people.
- Halkı için bir tanrıydı.
- Do you have proof that God exists?
- Tanrı'nın var olduğuna dair kanıtınız var mı?
- I believe in the God of Islam.
- İslam tanrısına inanıyorum.
- I can teach you how to worship God.
- Ben Tanrı'ya nasıl ibadet edileceğini size öğretebilirim.
- I believed God was constantly talking to me.
- Tanrı'nın sürekli benimle konuştuğuna inanıyordum.
- God is my witness.
- Tanrı şahidimdir.
- God bless everyone here.
- Tanrı buradaki herkesi korusun.
- The danger past and God forgotten.
- Tehlike geçince Tanrı unutuldu.
- No sin is too great for God to forgive.
- Hiçbir günah Tanrı'nın affedemeyeceği kadar büyük değildir.
- My God, how sad!
- Tanrım, ne kadar üzücü!
- My god is greater!
- Benim tanrım daha büyük!
- Money is the god of the human race.
- Para insan ırkının tanrısıdır.
- My boss thinks he's God.
- Patronum kendini tanrı sanıyor.
- Emperor John declared himself a living god.
- İmparator John kendini yaşayan bir tanrı ilan etti.
- Tom asked God for forgiveness.
- Tom Tanrı'dan af diledi.
- There are no gods.
- Tanrılar yoktur.
- I do not believe that God exists.
- Tanrı'nın var olduğuna inanmıyorum.
- Tom prayed for God's guidance.
- Tom Tanrı'nın rehberliği için dua etti.
- We will survive with God's help!
- Tanrı'nın yardımıyla hayatta kalacağız!
- There is no God but Allah, and Mohammed is his prophet.
- Allah'tan başka Tanrı yoktur ve Muhammed onun peygamberidir.
- Tom doesn't understand we're all just God in disguise.
- Tom, aslında hepimizin Tanrı'nın büründüğü suretlerden ibaret olduğumuzu anlamıyor.
- He who has love, is in God, and God is in him, for God is love.
- Sevgiye sahip olan Tanrı'dadır ve Tanrı da ondadır, çünkü Tanrı sevgidir.
- God doesn't need anything.
- Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yok.
- Pray to God and not to His saint.
- Azizine değil Tanrı'ya dua et.
- God could not be everywhere, therefore he created mothers.
- Tanrı her yerde olamazdı, bu yüzden anneleri yarattı.
- Don't try the patience of God!
- Tanrı'nın sabrını sınama!
- The danger past and God forgotten.
- Tehlike geçti ve Tanrı unutuldu.
- Jews are a people chosen by God.
- Yahudiler Tanrı tarafından seçilmiş bir ulustur.
- A wife who can be quiet is a gift of God.
- Sessiz olabilen bir eş Tanrı'nın bir lütfudur.
- I'm not sure there's a God.
- Bir Tanrı olduğundan emin değilim.
- God knows that it is true.
- Tanrı bunun doğru olduğunu biliyor.
- He who has love, is in God, and God is in him, for God is love.
- Her kim ki içinde sevgi olsun, o Tanrı'dadır ve Tanrı da ondadır çünkü Tanrı sevginin kendisidir.
- How could God do that to us?
- Tanrı bunu bize nasıl yapar?
- Tom claims one and only one god exists.
- Tom bir ve sadece bir tanrının var olduğunu iddia ediyor.
- Fadil asked God for help.
- Fadıl Tanrı'dan yardım istedi.
- Who believes in God?
- Tanrı'ya kim inanır?
- In the beginning God created Heaven and Earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
- God bless you!
- Tanrı sizi korusun!
- God bless Germans!
- Tanrı Almanları kutsasın!
- God is in the detail.
- Tanrı ayrıntıda gizlidir.
- He had a firm belief in his God.
- Tanrısına sağlam bir inancı vardı.
- If God is with us, then who can be against us?
- Tanrı bizimle birlikteyse, kim bize karşı olabilir?
- God shave the Queen!
- Tanrı Kraliçeyi tıraş etsin!
- God tested Sami's faith.
- Tanrı Sami'nin inancını sınadı.
- May God give us a good day!
- Tanrı bize iyi günler versin!
- Lev Nikolayevich Tolstoy rightly believed that the Kingdom of God is within us.
- Lev Nikolayevich Tolstoy haklı olarak Tanrı'nın Krallığı'nın içimizde olduğuna inanıyordu.
- They killed this goat as a sacrifice to God.
- Bu keçiyi Tanrı'ya kurban etmek için öldürdüler.
- And Noah did all things which God commanded him.
- Ve Nuh Tanrı'nın ona emrettiği her şeyi yaptı.
- God be with you.
- Tanrı seninle olsun.
- You are no more a god than I am.
- Benim olduğumdan daha fazla bir tanrı değilsin.
- How could God do that to us?
- Tanrı bize bunu nasıl yapabilir?
- They killed this goat as a sacrifice to God.
- Onlar bu keçiyi Tanrı'ya bir kurban olarak öldürdüler.
- Did God really create the earth in a single day?
- Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
- Did God really create the earth in a single day?
- Tanrı dünyayı gerçekten bir günde mi yarattı?
- God provides the wind, but man must raise the sails.
- Tanrı rüzgarı sağlar ama yelkenleri insan açmalıdır.
- God shot himself.
- Tanrı kendini vurdu.
- In the beginning was the Word, and the Word was with God, and the Word was God.
- Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı idi.
- Do geese see God?
- Kazlar Tanrı'yı görüyor mu?
- People believe that god exists.
- İnsanlar tanrının var olduğuna inanırlar.
- Jesus was a messenger of God.
- Hz. İsa, Tanrı'nın bir elçisiydi.
- May God bless the country I was born in !
- Tanrı doğduğum ülkeyi korusun!
- Only God is omnipotent.
- Sadece Tanrı her şeye gücü yetendir.
- God gave us the power to love.
- Tanrı bize aşık olma gücünü verdi.
- I wish God did exist.
- Keşke Tanrı var olsaydı.
- God doesn't exist.
- Tanrı var değildir.
- God needs nothing.
- Tanrı'nın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
- It's in God's hands.
- Her şey Tanrı'nın elinde.
- God protect me from my friends – I can take care of my enemies myself.
- Tanrı beni dostlarımdan korusun. Düşmanlarımın icabına kendim bakabilirim.
- In the beginning God created Heaven and Earth.
- Başlangıçta Tanrı gökleri ve yeri yarattı.
- I asked God for help.
- Tanrı'dan yardım istedim.
- I don't think gods exist.
- Tanrıların var olduğunu sanmıyorum.
- I don't have a religion and I don't follow any god.
- Benim bir dinim yok ve hiçbir tanrıyı takip etmiyorum.
- Oh God, help me!
- Tanrım, bana yardım et!
- God moves the player, and the player moves the piece.
- Tanrı oyuncuyu, oyuncu da taşı hareket ettirir.
Show More (621)
|