Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
German - English
History
üzerinde olmak
Meanings of
"üzerinde olmak"
in English Turkish Dictionary : 2 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
üzerinde olmak
have something on
v.
2
General
üzerinde olmak
wear
v.
Meanings of
"üzerinde olmak"
with other terms in English Turkish Dictionary : 156 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
lorraine cross
n.
2
General
sahip olduğu dikey çubuğun orta noktasının üzerinde ve altında olmak üzere iki adet enine çubuk içeren haç
cross of lorraine
n.
3
General
tüm gözler üzerinde olmak
be in the limelight
v.
4
General
üzerinde etkisi olmak
sway
v.
5
General
gözü üzerinde olmak
keep an eye on
v.
6
General
gözü (bir şeyin) üzerinde olmak
have one's eyes on
v.
7
General
üzerinde etkisi olmak
have an impact upon
v.
8
General
üzerinde etkisi olmak
have an impact on
v.
9
General
üzerinde etkisi olmak
have an effect upon
v.
10
General
üzerinde etkisi olmak
have an effect on
v.
11
General
üzerinde olumsuz bir etkisi olmak
have a negative effect on
v.
12
General
çizginin/hattın üzerinde olmak
be over the line
v.
13
General
dikkatler üzerinde olmak
be under the spotlight
v.
14
General
üzerinde rozet olmak
have a badge
v.
15
General
ödeyebileceği fiyatın üzerinde olmak
be out of one's price range
v.
16
General
evin üzerinde üç tane ipotek olmak
get three mortgages on the house
v.
17
General
üzerinde etkisi olmak
be influence on
v.
18
General
üzerinde düşünülmesi gerekli olmak
need to address
v.
19
General
bir şeyin üzerinde/tepesinde olmak
stay on top of
v.
20
General
üzerinde etkili olmak
have an impact upon
v.
21
General
üzerinde etkili olmak
have an effect upon
v.
22
General
üzerinde etkili olmak
have influence over
v.
23
General
üzerinde etkili olmak
be influence on
v.
24
General
üzerinde etkili olmak
have an effect on
v.
25
General
üzerinde etkili olmak
have an impact on
v.
26
General
üzerinde büyük bir etkisi olmak
have a big influence on
v.
27
General
(üzerinde) dinleme cihazı olmak
wear a recording device
v.
28
General
(üzerinde) dinleme cihazı olmak
wear a wire
v.
29
General
(bir şey) üzerinde güçlü ve hoş bir etkiye sahip olmak
whow
v.
30
General
(bir şey) üzerinde kontrol sahibi olmak
hold
v.
31
General
(bir şeyin üzerinde) çok büyük etkisi olmak
overaffect
v.
32
General
üzerinde olumsuz etkiye sahip olmak
impact
v.
Phrasals
33
Phrasals
bakışları üzerinde olmak
bore into (someone or something)
v.
34
Phrasals
bakışları üzerinde olmak
bore into
v.
35
Phrasals
(birinin/bir şeyin) üzerinde ziyan olmak
waste on (someone or something)
v.
36
Phrasals
bir şeyin üzerinde olmak/durmak
appear upon something
v.
37
Phrasals
bir şeyin üzerinde olmak/durmak
appear on something
v.
38
Phrasals
(biri/bir şey üzerinde) baskıcı olmak
clamp down (on someone or something)
v.
39
Phrasals
(biri/bir şey) üzerinde etkisi olmak
impact upon (someone or something)
v.
40
Phrasals
(biri/bir şey) üzerinde etkisi olmak
impact on (someone or something)
v.
41
Phrasals
üzerinde etkisi olmak
impact on
v.
42
Phrasals
(biri/bir şey) üzerinde egemen/hakim olmak
reign over (someone or something)
v.
43
Phrasals
(bir şey) için/üzerinde etkili olmak
work for (something)
v.
44
Phrasals
(biri/bir şey) üzerinde etkili olmak
work on (someone or something)
v.
45
Phrasals
(bir şey) üzerinde etkili olmak
work on (something)
v.
46
Phrasals
(bir şey) üzerinde onarıcı/iyileştirici/düzeltici etkisi olmak
work on (something)
v.
Colloquial
47
Colloquial
hala ayakta/ayaklarının üzerinde olmak
kick around
v.
48
Colloquial
huysuzluğu üzerinde olmak
be on the rag
v.
49
Colloquial
üzerinde (bir şey) olmak
have (something) on (one)
v.
50
Colloquial
üzerinde (bir şey) taşımak/olmak
have something on (one's person)
v.
51
Colloquial
üzerinde taşımak/olmak
have on
v.
52
Colloquial
(birinin) üzerinde bir şey olmak
have (something) on (one)
v.
53
Colloquial
üzerinde silahı/silahları olmak
pack heat
v.
54
Colloquial
birinin üzerinde derin duygusal etkisi olmak
do things to somebody
v.
55
Colloquial
(bir şey) üzerinde çalışıyor olmak
be at (something)
v.
56
Colloquial
(bir şey) üzerinde yoğunlaşmış olmak
be at (something)
v.
57
Colloquial
(bir şey) üzerinde azimle çalışıyor olmak
be at (something)
v.
58
Colloquial
(bir şey) üzerinde ısrarla çalışıyor olmak
be at (something)
v.
59
Colloquial
(bir şey) üzerinde bıkmadan usanmadan çalışıyor olmak
be at (something)
v.
60
Colloquial
üzerinde çalışıyor olmak
be at it
v.
61
Colloquial
üzerinde yoğunlaşmış olmak
be at it
v.
62
Colloquial
üzerinde azimle çalışıyor olmak
be at it
v.
63
Colloquial
üzerinde ısrarla çalışıyor olmak
be at it
v.
64
Colloquial
üzerinde bıkmadan usanmadan çalışıyor olmak
be at it
v.
65
Colloquial
üzerinde çalışıyor olmak
be at
v.
66
Colloquial
üzerinde yoğunlaşmış olmak
be at
v.
67
Colloquial
üzerinde azimle çalışıyor olmak
be at
v.
68
Colloquial
üzerinde ısrarla çalışıyor olmak
be at
v.
69
Colloquial
üzerinde bıkmadan usanmadan çalışıyor olmak
be at
v.
70
Colloquial
bir iş üzerinde olmak
be on to something
v.
71
Colloquial
üzerinde olmak/çalışmak/yoğunlaşmak
be onto
v.
Idioms
72
Idioms
birinin/bir şeyin üzerinde kara bulutlar olmak
a cloud hangs over somebody/something
n.
73
Idioms
(suç) birinin üzerinde olmak
lie at the door of
v.
74
Idioms
birinin üzerinde tam kontrole sahip olmak
turn around one's finger
v.
75
Idioms
bir gözü üzerinde olmak
keep an eye on
v.
76
Idioms
üzerinde ilave yükü olmak
carry weight
v.
77
Idioms
biri üzerinde büyük bir etkisi olmak
have a hold on someone
v.
78
Idioms
birisinin üzerinde önemli bir etkiye sahip olmak
have significant influence on somebody
v.
79
Idioms
biri üzerinde büyük bir etkisi olmak
get a hold on someone
v.
80
Idioms
birşey üzerinde önemli etkiye sahip olmak
have significant influence on something
v.
81
Idioms
bulutların üzerinde olmak
be up in the clouds
v.
82
Idioms
birisinin üzerinde büyük etkisi olmak
have a strong hold on someone
v.
83
Idioms
biri üzerinde büyük bir etkisi olmak
get a strong influence on someone
v.
84
Idioms
birşey üzerinde önemli bir etkisi olmak
have significant influence on something
v.
85
Idioms
biri üzerinde büyük bir etkisi olmak
have a strong influence on someone
v.
86
Idioms
davanın/işin üzerinde olmak
be on the case
v.
87
Idioms
diken üzerinde olmak
be sitting on a powder keg
v.
88
Idioms
diken üzerinde olmak
sit on a powder keg
v.
89
Idioms
diken üzerinde olmak
be on pins and needles
v.
90
Idioms
heyheyleri üzerinde olmak
be in a bad way
v.
91
Idioms
gözü üzerinde olmak
keep a watchful eye on
v.
92
Idioms
iş üzerinde olmak
be on to
v.
93
Idioms
kanunun üzerinde olmak
be above the law
v.
94
Idioms
kağıt üzerinde iyi olmak
look good on paper
v.
95
Idioms
tüm gözler üzerinde olmak
be in the spotlight
v.
96
Idioms
yasaların üzerinde olmak
be above the law
v.
97
Idioms
yasanın üzerinde olmak
be above the law
v.
98
Idioms
(sonuç üzerinde) belirleyici olmak
swing the balance
v.
99
Idioms
(sonuç üzerinde) belirleyici olmak
tip the balance
v.
100
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde bir etkisi olmak
make a difference (to/in somebody/something)
v.
101
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde bazı etkileri olmak
make some difference (to/in somebody/something)
v.
102
Idioms
enerjisi üzerinde, havasında olmak
be feeling (one's) moxie
v.
103
Idioms
bir konu üzerinde anlaşmazlık içinde olmak
be at odds over something
v.
104
Idioms
üzerinde çalışılmaya devam edilen bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia]
v.
105
Idioms
üzerinde uğraşmaya devam edilen bir şeyi olmak
have something on the go [uk/australia]
v.
106
Idioms
eli (bir şeyin) üzerinde olmak
have (one's) hands on (something)
v.
107
Idioms
üzerinde kontrol edici etkisi olmak
have a hold over
v.
108
Idioms
üzerinde büyük etkisi olmak
have a hold over
v.
109
Idioms
üzerinde kontrol sahibi olmak
have a hold over
v.
110
Idioms
üzerinde kontrol edici etkisi olmak
have a hold on
v.
111
Idioms
üzerinde büyük etkisi olmak
have a hold on
v.
112
Idioms
üzerinde kontrol sahibi olmak
have a hold on
v.
113
Idioms
(birinin) yapabileceğinin biraz üzerinde olmak
be a huckleberry over (one's) persimmon
v.
114
Idioms
bir şey üzerinde kötü bir etkisi olmak
put a crimp in something [us]
v.
115
Idioms
bir şey üzerinde negatif/olumsuz bir etkisi olmak
put a crimp in something [us]
v.
116
Idioms
bir şey üzerinde kötü bir etkisi olmak
put a crimp on something [us]
v.
117
Idioms
bir şey üzerinde negatif/olumsuz bir etkisi olmak
put a crimp on something [us]
v.
118
Idioms
biri üzerinde tamamen hakimiyet sahibi olmak
get someone by the short and curlies (or short hairs)
v.
119
Idioms
biri üzerinde tamamen hakimiyet sahibi olmak
have someone by the short and curlies (or short hairs)
v.
120
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde hiç etkisi olmamak/bir etkisi olmak
have (any/some) bearing on (someone or something)
v.
121
Idioms
yanlış iz üzerinde olmak
bark up the wrong tree
v.
122
Idioms
üzerinde çalışılıyor olmak
be in the pipeline
v.
123
Idioms
bir şey üzerinde çalışıyor olmak
be in the thick of it
v.
124
Idioms
bir şey üzerinde çalışıyor olmak
be in the thick of things
v.
125
Idioms
(biri) üzerinde etkisi/bir ağırlığı olmak
carry weight (with someone)
v.
126
Idioms
(biri) üzerinde büyük/güçlü bir etkisi olmak
get a hold on (one)
v.
127
Idioms
(biri üzerinde) üstünlüğü olmak
get/have/hold the whip hand (over somebody)
v.
128
Idioms
gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
have (got) an eye on (someone or something)
v.
129
Idioms
gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
have (got) (one's) eye on (someone or something)
v.
130
Idioms
bir şey üzerinde kontrol sahibi olmak
have one's hand in something
v.
131
Idioms
biri/bir şey üzerinde etkisi olmak
have an impact on someone or something
v.
132
Idioms
biri/bir şey üzerinde etkili olmak
have an impact on someone or something
v.
133
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde etkisi olmak
have an effect on (someone or something)
v.
134
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde etkili olmak
have an effect on (someone or something)
v.
135
Idioms
bir şey üzerinde kontrolü olmak
have one's hand in something
v.
136
Idioms
biri üzerinde etkisi/nüfuzu olmak
have pull with someone
v.
137
Idioms
bir şey üzerinde güç sahibi olmak
have something at your feet
v.
138
Idioms
(biri üzerinde) egemen olmak
hold sway (over someone)
v.
139
Idioms
(biri üzerinde) kontrol/etki sahibi olmak
hold sway (over someone)
v.
140
Idioms
(biri) üzerinde nüfuzu olmak
get an in (with someone)
v.
141
Idioms
(biri) üzerinde nüfuzu olmak
have an in (with someone)
v.
142
Idioms
(biri/bir şey) üzerinde güç sahibi olmak
keep (someone or something) under (one's) control
v.
143
Idioms
bir gözü üzerinde olmak
keep an eye out
v.
144
Idioms
bir gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
keep an eye out for (someone or something)
v.
145
Idioms
bir gözü (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
keep an eye peeled (for something or someone)
v.
146
Idioms
gözü birinin/bir şeyin üzerinde olmak
keep an eye on somebody/something
v.
147
Idioms
gözü birinin/bir şeyin üzerinde olmak
keep your eye on somebody/something
v.
148
Idioms
üzerinde bir etkisi olmak
make a difference to
v.
149
Idioms
(biri) üzerinde bir etkisi olmak
make a difference to (one)
v.
150
Idioms
gözü sürekli (birinin/bir şeyin) üzerinde olmak
not take (one's) eyes off (someone or something)
v.
Speaking
151
Speaking
gözü üzerinde olmak
i have one’s eye on someone
v.
152
Speaking
hava limanından eve doğru dönmek/yol üzerinde olmak
we're on our way from the airport
v.
Hunting
153
Hunting
doğru iz üzerinde olmak
carry
v.
Slang
154
Slang
üzerinde emanet olmak
carry a piece
v.
British Slang
155
British Slang
heyheyleri üzerinde olmak
have a bog on
v.
156
British Slang
heyheyleri üzerinde olmak
have a bag on
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of üzerinde olmak
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy