absolute - Turkish English Dictionary
History

absolute

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "absolute" in Turkish English Dictionary : 56 result(s)

English Turkish
Common Usage
absolute adj. tam
absolute adj. mutlak
absolute adj. salt
General
absolute n. kusursuzluk
absolute n. mükemmeliyet
absolute n. mutlak şey
absolute n. nihai gerçeklik
absolute n. gerçekliğin nihai temeli
absolute n. her türlü kısıtlama veya koşuldan arınmış şey
absolute n. tam bağımsız şey
absolute n. mükemmel veya eksiksiz şey
absolute adj. saf
absolute adj. halis
absolute adj. düzey
absolute adj. nihayetsiz
absolute adj. kati
absolute adj. eksiksiz
absolute adj. mücerret
absolute adj. katışıksız
absolute adj. sonsuz
absolute adj. kamil
absolute adj. kayıtsız şartsız
absolute adj. sınırsız
absolute adj. tüm
absolute adj. sade
absolute adj. kesin
absolute adj. mutlak
absolute adj. muhakkak
absolute adj. katıksız
absolute adj. mükemmel
absolute adj. hakiki
absolute adj. gerçek
absolute adj. kusursuz
absolute adj. katkısız
Law
absolute n. işaretine bakmaksızın
absolute adj. muhakkak
absolute adj. kesin
absolute adj. mutlak
absolute adj. şartsız
Technical
absolute n. absolit
absolute adj. kesin
absolute adj. mutlak
absolute adj. salt
absolute adj. susuz
absolute adj. tam
Construction
absolute n. mutlak
Medical
absolute n. absolut
Math
absolute adj. değişkensiz
absolute adj. sabit değer
Physics
absolute adj. atmosfer basıncı ile ilgisi olmayan basınç ölçümü
Chemistry
absolute adj. mutlak
Linguistics
absolute adj. yalın
Philosophy
absolute adj. göreli olmayan
absolute adj. koşulsuz
absolute adj. saltık
Meteorology
absolute adj. mutlak

Meanings of "absolute" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
General
absolute precision n. kesinlik
absolute liability n. mutlak sorumluluk
absolute majority n. salt çoğunluk
absolute nullity n. mutlak butlan
absolute magnitude n. mutlak büyüklük
absolute humidity n. salt nem
absolute majority n. mutlak çoğunluk
supporter of absolute rule n. diktacı
absolute reality n. mutlak gerçeklik
absolute precision n. birimlerle ifade olunan doğruluk
absolute nullity n. yasal bakımdan tümden geçersiz olma
absolute precision n. mutlak kesinlik
absolute price n. mutlak fiyat
absolute satisfaction n. mutlak memnuniyet
absolute knowledge n. mutlak bilgi
absolute authority n. mutlak otorite
absolute value n. salt değer
absolute humidity n. saltık nem
absolute humidity n. mutlak nem
absolute attention n. tam dikkat
the absolute n. kesinlik
the absolute will of good n. irade-i ilahiye
absolute dependence n. mutlak bağlılık
absolute confidence n. sonsuz güven
the absolute amount of n. tamı tamına miktarı
the absolute amount of n. tam miktarı
the absolute amount of n. tamamı
absolute ruler n. mutlak hakim
absolute ruler of the universe n. evrenin mutlak hakimi
absolute objectivity n. mutlak nesnellik
absolute objectivity n. mutlak tarafsızlık
absolute beginner n. tamamen yeni başlayan
absolute beginner n. sıfırdan başlayan
absolute punctuality n. mutlak dakiklik
absolute punctuality n. mutlak/tam dakiklik
absolute nonsense n. saçmalığın dik alası
absolute fact n. salt gerçek
absolute quarantine n. tecrit
absolute quarantine n. karantina
absolute alcohol n. saf ispirto
absolute statement n. kesin açıklama
absolute term n. mutlak terim
absolute judgment/decision n. kesin yargı
absolute time n. mutlak zaman
absolute time n. yerel standartlardan bağımsız zaman
the absolute will of god n. irade-i külliye
ensure absolute customer satisfaction v. tam müşteri memnuniyeti sağlamak
be absolute v. kesin olmak
have absolute confidence in something v. birşeye güveni tam olmak
absolute and relative adj. mutlak ve nispi
absolute and unconditional adj. mutlak ve koşulsuz
in an absolute manner adv. mutlak surette
in absolute privacy adv. tamamen mahrem olarak
in absolute privacy adv. tamamen aralarında kalmak üzere
in absolute privacy adv. sır olarak
at our absolute discretion adv. mutlak yetkimizle
at our absolute discretion adv. mutlak takdir hakkımızla
in absolute terms adv. mutlak veriler ışığında
in absolute terms adv. mutlak verilere göre
Phrases
absolute discretion is essential expr. mutlak gizlilik esastır
Proverb
absolute power corrupts absolutely mutlak güç yolsuzluk getirir
power corrupts absolute power corrupts absolutely mutlak güç muhakkak yozlaşır
absolute power corrupts absolutely mutlak güç muhakkak yozlaşır
power corrupts absolute power corrupts absolutely mutlak güç yolsuzluk getirir
absolute power corrupts absolutely mutlak güç önünde sonunda insanı bozar
absolute power corrupts absolutely mutlak güç mutlaka insanı bozar
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç yolsuzluk getirir
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç muhakkak yozlaşır
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç önünde sonunda insanı bozar
power corrupts, and absolute power corrupts absolutely mutlak güç mutlaka insanı bozar
Colloquial
absolute must n. olmazsa olmaz
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. dayanılmaz/çekilmez biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. sinir bozucu biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. haddini aşan biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. çok can sıkıcı biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. eziyet verici biri/bir şey olmak
be the (absolute) limit [old-fashioned] v. eziyet olmak
Idioms
be the (absolute) limit v. dayanılmaz/çekilmez noktada olmak
be the (absolute) limit v. burasına kadar getirmek
be the (absolute) limit v. sınırları zorlamak
be the (absolute) limit v. haddi aşmak
the (absolute) limit expr. dayanılmaz/çekilmez noktada olan
the (absolute) limit expr. burasına kadar getiren
the (absolute) limit expr. sınırları zorlayan
the (absolute) limit expr. haddi aşan
Speaking
she's an absolute knockout. n. bir içim su
Trade/Economic
absolute assignment n. alacağın devir ve temliki
absolute frequency n. bir ülkenin aynı kaynak miktarını kullanarak bir maldan diğer ülkeye göre daha fazla miktarda üretim yapabilmesi
absolute bill of sale n. bir malın teslimsiz satışını temin eden satış senedi
absolute price n. bir malın fiyatının toplam para miktarı biçiminde tanımlanması
absolute purchasing power parity n. denge döviz kurunun iki ülkenin fiyat indeksleri oranına eşit olduğunu varsayan hipotez
absolute assignment n. hakkın devir ve temliki
absolute poverty n. kişi başına gelirin ancak temel ihtiyaç maddelerinin karşılanmasına yetecek bir düzeyin bile altına düşmesi durumu
absolute return n. mutlak getiri
absolute ownership n. mutlak mülkiyet
absolute frequency n. mutlak sıklık
absolute-return fund n. mutlak getirili fon
absolute title n. mutlak mülkiyet hakkı
absolute cost difference n. mutlak maliyet farkı
absolute surplus value n. mutlak artı değer
absolute measuring error n. mutlak hata
theory of absolute advantage n. mutlak üstünlükler teorisi
absolute rights n. mutlak haklar
absolute share n. mutlak pay
absolute price n. mutlak fiyat
absolute surplus value n. mutlak artık değer
absolute liquidity n. mutlak likidite
absolute value n. mutlak değer
absolute product failure n. mutlak ürün başarısızlığı
theory of absolute advantages n. mutlak üstünlükler teorisi
absolute customer satisfaction n. mutlak müşteri memnuniyeti
absolute advantage n. mutlak üstünlük
absolute interest n. mutlak hak
absolute majority n. mutlak çoğunluk
absolute right n. mutlak hak
absolute purchasing power parity n. mutlak satınalma gücü paritesi
absolute advantage n. mutlak üstünlük
absolute income hypothesis n. mutlak gelir hipotezi
absolute poverty n. mutlak yoksulluk
absolute monopoly n. mutlak tekel
absolute priority rule n. mutlak öncelik kuralı
absolute advantage n. mutlak avantaj
absolute acceptance n. şartsız kabul
absolute customer satisfaction n. tam müşteri memnuniyeti
absolute frequency n. üretimini düşük maliyetle gerçekleştirebilmesi
absolute-return adj. mutlak getirili
Law
absolute owner n. asli zilyet
decree absolute n. boşanma kararı
absolute total loss n. geminin bütünü ile zarar görmesi durumu
absolute right n. herkese karşı kabili dermeyan olan hak
absolute discretion n. ihtiyat
absolute gift n. kayıtsız şartsız/tam hibe
absolute rights on persons n. kişiler üzerindeki mutlak haklar
absolute presumption n. kesin karine
bail absolute n. kayyım gibi şahısların sorumluluklarına kefalet eden kefil
absolute liability n. kusursuz sorumluluk
absolute liability n. kusursuz mesuliyet
absolute right n. mutlak hak
absolute liability n. mutlak mesuliyet
absolute contraband n. mutlak kaçak
absolute nullity n. mutlak butlan
absolute liability n. mutlak sorumluluk
absolute majority n. mutlak çoğunluk
absolute total loss n. mutlak tam ziyan
absolute divorce n. mutlak boşanma
absolute grounds for refusal n. mutlak ret nedenleri
absolute majority n. mutlak ekseriyet
absolute rights n. mutlak haklar
absolute ownership n. mutlak sahiplik
absolute value n. mutlak değer
grounds for absolute nullity n. mutlak butlan sebepleri
absolute rule n. nihai karar
absolute order n. nihai karar
absolute majority n. salt çoğunluk
absolute acceptance n. şartsız kabul
absolute rule n. son karar
absolute order n. son karar
absolute conveyance n. şartsız veya mutlak temlik
absolute refutation n. tam inkar
absolute disability n. tam ehliyetsizlik
absolute title n. tapu sicilinde malik sıfatıyla kaydedilen şahsın yasal durumu
bail absolute n. terekeyi idare memuru
bail absolute n. terekeyi idare görevlisi
possession of an absolute right n. tasarruf
absolute interest n. tam ve sınırsız mülkiyet
absolute estate n. vaktinden önce feshi mümkün olmayan yararlanma hakkı
bail absolute n. vasiye kefalet eden kefil
bail absolute n. vasi
decree absolute n. (boşanma) kesinleşme kararı
absolute nullity n. kesin hükümsüzlük
Politics
absolute privilege n. kesin dokunulmazlık
absolute freedom n. mutlak hürriyet
absolute veto n. mutlak veto
absolute government n. mutlak hükümet
absolute contraband n. mutlak savaş kaçağı
absolute monarchy n. mutlak monarşim
absolute majority n. mutlak çoğunluk
absolute government n. mutlak yönetim
absolute minority n. mutlak azınlık
absolute poverty n. mutlak yoksulluk
absolute monarchy n. mutlak monarşi
absolute majority vote n. salt çoğunluk oyu
absolute monarchy n. salt monarşi
absolute power n. sınırsız güç
absolute majority n. üye salt çoğunluğu
Insurance
absolute maximum loss n. azami mutlak zarar
Technical
absolute ceiling n. azami yükseliş seviyesi
absolute alcohol n. arı alkol
absolute atomic weight n. atom ağırlığı
absolute ceiling n. azami tavan
barometric and manifold absolute pressure n. barometrik ve manifold mutlak basıncı
absolute volume n. boşluksuz hacim
absolute stability of a system n. bir dizgenin mutlak kararlılığı
absolute filter n. çok hassas hava filtresi
absolute roughness n. doğal pürüzlülük
absolute system of electrical units n. elektrik birimlerinin mutlak sistemi
absolute ceiling n. en yüksek tavan
absolute expansion n. gerçek genleşme
relative absolute pressure n. göreli salt basınç
absolute address n. gerçek adres
absolute calibration of hydrophones n. hidroforların mutlak kalibrasyonu
absolute signal n. kesintisiz sinyal
absolute deviation n. kesin sapma
absolute code n. makine dilindeki kod
manifold absolute pressure n. manifold mutlak basıncı
absolute frequency n. maksimum frekans
absolute instruction n. makine dilindeki komut
absolute-value device n. mutlak değer aygıtı
absolute assembler n. mutlak çevirici
absolute zero n. mutlak sıfır
absolute power output n. mutlak güç çıktısı
absolute permittivity n. mutlak permitivite
absolute frequency n. mutlak frekans
absolute density n. mutlak yoğunluk
absolute pressure gauge n. mutlak manometre
absolute humidity n. mutlak nem
absolute viscosity n. mutlak viskozite
absolute deviation n. mutlak sapma
absolute artesian well n. mutlak artezyen kuyusu
absolute vibration n. mutlak titreşim
absolute permeability n. mutlak geçirgenlik
absolute atmosphere n. mutlak atmosferik basınç
absolute paths n. mutlak yörünge
absolute alcohol n. mutlak alkol
absolute altitude n. mutlak yükseklik
absolute instrument n. mutlak ölçü aleti
absolute temperature n. mutlak sıcaklık
absolute rotary encoder n. mutlak değerli döner sensör
absolute pressure n. mutlak basınç
absolute zero n. mutlak sıfır noktası
absolute code n. mutlak kod
absolute congestion threshold n. mutlak tıkanıklık başlangıcı
absolute altitude n. mutlak irtifa
absolute filter n. mutlak filtre
absolute roughness n. mutlak pürüzlülük
absolute coding n. mutlak kodlama
absolute error of measurement n. mutlak ölçüm hatası
absolute vacuum n. mutlak boşluk
absolute blockade n. mutlak abluka
absolute value n. mutlak değer
absolute value computer n. mutlak değer bilgisayarı
absolute electrometer n. mutlak elektrometre
absolute altimeter n. mutlak altimetre
absolute error n. mutlak hata
absolute vapour pressure n. mutlak buhar basıncı
absolute delay n. mutlak gecikme
absolute temperature scale n. mutlak sıcaklık ölçeği
absolute permittivity n. mutlak geçirgenlik
absolute scale n. mutlak ölçü
absolute expansion n. mutlak genişleme
absolute instruction n. mutlak komut
mean absolute deviation n. ortalama mutlak sapma
absolute pitch n. nota frekansı
absolute address n. salt adres
absolute temperaturescale n. salt sıcaklık ölçeği
absolute temperature n. saltık sıcaklık
absolute expansion n. salt genleşme
absolute colorimetric is default for proofing n. sağlama denetimi
absolute viscosity n. salt ağdalılık
absolute melting point n. salt erime noktası
absolute pressure n. salt basınç
absolute artesian well n. salt basınçlı kuyu
absolute temperature n. salt sıcaklık
absolute electrometer n. saltlık elektrikölçer
absolute reaction rate theory n. salt tepkime hızı kuramı
absolute zero n. salt sıfır
absolute loader n. salt yükleyici
absolute vacuum n. salt boşluk
absolute density n. salt yoğunluk
absolute device n. salt aygıt
absolute artesian well n. salt artezyen kuyusu
absolute value n. salt değer
absolute alcohol n. saf alkol
absolute zero n. saltık sıfır
absolute frequency n. salt sıklık
absolute thermodynamic scale n. salt termodinamik ölçeği
absolute frequency n. salt frekans
absolute viscosity n. saltık akışmazlık
absolute humidity n. salt nem
absolute paths n. salt yörünge
absolute ceiling n. son tavan
absolute alcohol n. susuz alkol
absolute colorimetric is default for proofing n. varsayılan kesin renkölçer
Computer
absolute assembler n. çevirici
absolute stability of a linear system n. doğrusal bir dizgenin mutlak kararlılığı
absolute address n. gerçek adres
absolute code n. makine dilindeki kod
absolute value device n. mutlak değer aygıtı
absolute value sign n. mutlak değer işareti
absolute assembler n. mutlak çevirici
absolute priority n. mutlak öncelik
absolute error n. mutlak hata
absolute links n. mutlak bağlaçlar
absolute coding n. mutlak kodlama
absolute positioning n. mutlak konumlama
absolute value n. mutlak değer
absolute positioned object n. mutlak konumlu nesne
absolute positioned objects n. mutlak konumlu nesneler
absolute address n. mutlak adres
absolute reference n. mutlak referans
absolute loader n. mutlak yükleyici
absolute positioned paragraph n. mutlak konumlu paragraf
absolute value computer n. mutlak değer bilgisayarı
absolute path names n. mutlak yol isimleri
absolute device n. mutlak aygıt
absolute links n. mutlak bağlantılar
absolute error n. salt hata
integral absolute error criterion n. tümlenik mutlak hata ölçütü
absolute beginners n. yeni başlayanlar
ignore relative/absolute expr. göreceli/mutlak olmasını gözardı et
absolute record expr. mutlak kaydet
Informatics
absolute data n. doğrudan ölçülen veri
absolute data n. gerçek koordinatlı veri
absolute localization n. mutlak konumlama
absolute loader n. mutlak yükleyici
absolute instruction n. mutlak komut
absolute position n. mutlak konum
absolute address n. mutlak adres
absolute deviation n. mutlak sapma
absolute velocity n. mutlak hız
absolute coding n. mutlak kodlama
absolute value n. mutlak değer
absolute error n. mutlak hata
absolute vector n. mutlak vektör
absolute url n. mutlak adresli ağ noktası
absolute device n. salt aygıt
absolute loader n. salt yükleyici
absolute address n. salt adres
absolute path name n. tam yol adı
Telecom
absolute data n. doğrudan ölçülen veri
absolute hyperlink n. mutlak ortam ötesi bağ
absolute delay n. mutlak gecikme
absolute data n. mutlak veri
absolute gain n. mutlak kazanç
absolute sector address n. mutlak sektör adresi
reproducing head absolute efficiency n. sesi yeniden üreten kafanın mutlak etkinliği
absolute positioning n. tam konumlandırma
Electric
absolute electrometer n. mutlak elektrometre
absolute electrometer n. saltık elektrikölçer
absolute units n. salt birimler
Textile
absolute humidity n. havanın mutlak nemi
absolute humidity n. mutlak rutubet
absolute humidity n. mutlak nem oranı
Construction
absolute volume n. mutlak hacim
Lighting
absolute thermal detector n. salt ışınsal ısıölçer
Automotive
barometric absolute pressure sensor n. barometrik mutlak basınç sensörü
manifold absolute pressure sensor n. manifolt mutlak basınç sensörü
manifold absolute pressure n. manifolt yüksek basıncı
manifold absolute pressure n. manifolt basınç sensörü
absolute pressure n. mutlak basınç
zero absolute pressure n. mutlak basınç ölçeğinde sıfır değer
absolute weight n. mutlak kütle
absolute zero n. mutlak sıfır
absolute entropy n. mutlak entropi
Railway
absolute braking distance n. mutlak fren mesafesi
absolute blocking n. demiryolu blok sistemi
Aeronautic
absolute coordinates n. kesin koordinatlar
absolute co-ordinates n. kesin koordinat
absolute accuracy n. kesin doğruluk
absolute pressure sensor n. mutlak basınç sensoru
absolute ceiling n. mutlak tavan
absolute vorticity n. mutlak girdap
absolute frequency n. mutlak frekans
absolute instrument n. mutlak olcu aleti
absolute height n. mutlak yükseklik
absolute altitude n. mutlak irtifa
absolute height n. salt yükseklik
absolute inclinometer n. uçağın gerçek yerçekimine göre oryantasyonunu veren bir araç
Medical
absolute age n. kesin yaş
absolute lymphocyte count n. mutlak lenfosit sayısı
absolute inversion n. mutlak inversiyon
absolute neutrophil count n. mutlak nötrofil sayısı
absolute monocyte count n. mutlak monosit sayısı
absolute bliss n. mutlak mutluluk
absolute sensitivity n. mutlak hassaslık
absolute error n. mutlak hata
Psychology
cultural absolute n. kültürel mutlak
absolute measurement n. mutlak ölçüm
absolute scale n. mutlak ölçek
absolute deprivation n. mutlak yoksunluk
absolute refractory period n. mutlak tepkisizlik dönemi
absolute age n. mutlak yaş
absolute luminosity n. mutlak parlaklık
absolute zero n. mutlak sıfır
absolute accommodation n. mutlak uyum
absolute bliss n. mutlak şefaat
absolute threshold n. mutlak eşik
absolute sensitivity n. mutlak duyarlılık
absolute risk reduction n. mutlak risk indirimi
absolute knowledge n. mutlak bilgi
absolute risk n. mutlak risk
absolute inversion n. mutlak sapma
Physiology
absolute pitch n. mutlak kulak
absolute pitch n. kesin işitme
absolute pitch n. mutlak işitme
absolute pitch n. mutlak perde yeteneği
Optics
absolute thickness of a contact lenses n. kontakt lensin mutlak kalınlığı
absolute fusional vergence amplitude n. mutlak füzyonel verjans amplitüdü
absolute refractive index n. mutlak kırılma indisi
Food Engineering
absolute value n. mutlak değer
absolute humidity n. mutlak nem
absolute pressure n. mutlak basınç
absolute zero n. mutlak sıfır
absolute temperature n. mutlak sıcaklık
Math
absolute terms n. bilinen şeyler
absolute terms n. bilinmez içermeyen şeyler
absolute convergence n. mutlak yakınsaklık
absolute constant n. mutlak sabit (değer)
absolute convergence n. mutlak yakınsama
absolute value equations n. mutlak değer denklemleri
absolute maximum n. mutlak maksimum
absolute maximum n. mutlak maksimum değeri
absolute error n. mutlak hata
absolute minimum n. mutlak minimum
absolute minimum n. mutlak minimum değeri
absolute value n. mutlak değer
absolute number n. mutlak sayı
absolute convergence n. salt yakınsaklık
absolute convergence n. salt yakınsama
Geometry
absolute curvature n. mutlak eğrilik
absolute curvature n. salt eğrilik
Statistics
absolute measure n. mutlak ölçü
absolute deviation n. mutlak inhiraf
absolute frequency n. mutlak sıklık
absolute frequency n. mutlak frekans
absolute error n. mutlak hata
absolute deviation n. mutlak sapma
absolute difference n. mutlak fark
absolute moments n. mutlak moment
absolute error n. mutlak yanılgı
mean absolute error n. ortalama mutlak hata
absolute unbiased estimator n. sistematik hata içermeyen tahmin
studentized maximum absolute deviate n. studentleştirilmiş en büyük mutlak sapma
absolute frequency n. tekerrür sayısı
absolute precision n. tam hassaslık
Physics
absolute temperature n. gerçek bir materyalin özelliklerinden ziyade termodinamik yasaları ile tanımlanan sıcaklığı
absolute unit n. mutlak birim
absolute space n. mutlak uzay
absolute acceleration n. mutlak ivme
absolute temperature scale n. mutlak sıcaklık skalası
absolute scale n. mutlak skala
absolute motion n. mutlak hareket
absolute unit n. saltık birim
absolute units n. temel kütle
bar absolute n. santimetrekare başına bir dinlik basınca eşdeğer bir birim
Chemistry
absolute substance n. diğer maddelere karışmamış madde
absolute weight n. mutlak tartı
absolute configuration n. mutlak konfigürasyon
absolute alcohol n. mutlak alkol
absolute ethyl alcohol n. mutlak etil alkol
absolute potential n. mutlak potansiyel
Biochemistry
high efficiency particulate absolute n. hepa filtresi
Marine Biology
absolute growth rate n. mutlak büyüme oranı
absolute fecundity n. mutlak doğurganlık
absolute recruitment n. mutlak içgöç
absolute conversion rate of food n. mutlak besin çevirme oranı
absolute abundance n. mutlak bolluk
Astronomy
absolute equation n. mutlak denklem
absolute equation n. optik ve eksantrik denklemlerin toplamı
absolute magnitude n. mutlak kadir
absolute magnitude n. mutlak parlaklık
absolute magnitude n. bir gök cisminin öz parlaklığının ölçüsü
Agriculture
absolute forest land n. yalnız ağaç dikimine uygun arazi
Linguistics
absolute score n. kesin sonuç
absolute construction n. yalın kuruluş
absolute form n. yalın biçim
ablative absolute n. yalın çıkma durumu
absolute case n. yalın durum
absolute adjective n. yalın sıfat
genitive absolute n. yunancada isim veya zamir ile tamlama ekinin zarf cümlesi oluşturduğu yapı
Philosophy
absolute knowledge n. evrensellik
absolute knowledge n. mutlak bilgi
Meteorology
absolute humidity n. mutlak nem
absolute zero n. mutlak sıfır
absolute instability n. mutlak kararsızlık
absolute temperature n. mutlak sıcaklık
absolute temperature scale n. mutlak sıcaklık skalası
Geology
absolute chronology n. mutlak kronoloji
absolute porosity n. mutlak porozite
absolute permeability n. mutlak geçirimlilik
Military
absolute quarantine n. mutlak tecrit
absolute obedience n. mutlak itaat
absolute dud n. patlamayan bomba
absolute martial law n. sıkıyönetim
absolute quarantine n. tam karantina
Music
absolute music n. bir olayı canlandırmayıp sadece ses ve harmoniye dayanan müzik
absolute pitch n. bir sesi tam olarak söyleme ve duyma yeteneği
absolute pitch n. mutlak perde yeteneği
absolute pitch n. mutlak kulak
absolute music n. salt müzik
Photography
absolute refraction index n. mutlak kırılma indisi
Printery
absolute pressure n. mutlak basınç
Slang
absolute unit n. iri yarı kimse/şey
absolute unit n. gürbüz kimse şey
absolute bollocks expr. kesinlikle saçmalık
Modern Slang
absolute mad lad expr. tam bir çılgın
absolute poo [uk] expr. bok gibi
absolute shit expr. bok gibi
absolute mad lad expr. büyük çılgın
absolute poo [uk] expr. çok boktan