alongside - Turkish English Dictionary
History

alongside

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "alongside" in Turkish English Dictionary : 22 result(s)

English Turkish
General
alongside adv. yanına
alongside adv. yan yana
alongside adv. yanaşık
alongside adv. gemi bordasına
alongside adv. yanısıra
alongside adv. yanısıra
alongside prep. yanında
alongside prep. ile yan yana
alongside prep. gemi bordasında
Trade/Economic
alongside n. borda bordaya
alongside n. supalan teslim
alongside adv. bordada
alongside adv. gemi yanında teslim
alongside adv. rıhtımda
Marine
alongside adv. bordasına
alongside adv. bordasında
alongside adv. denizcilikte iskele veya başka bir teknenin yanında
alongside adv. gemi bordasına
alongside adv. yan yana
alongside prep. yanı sıra
alongside expr. gemi bordasında
Marine Biology
alongside adv. aborda

Meanings of "alongside" with other terms in English Turkish Dictionary : 129 result(s)

English Turkish
General
come alongside v. bordaya gelmek
go alongside v. aborda etmek
draw up alongside v. yanaşmak
come alongside v. aborda olmak
pull alongside v. yanaşmak
be buried alongside someone v. birinin yanı başına gömülmek
alongside of prep. -in yanında
Phrasals
lie alongside of someone v. birinin yanına uzanmak/yatmak
pull (up) alongside of v. (bir şeyin) (yanına) yanaşmak
lay something alongside (of something) v. (bir şeyi bir şeyin) yanına koymak
march alongside v. yan yana yürümek
line up alongside v. yanında sıraya girmek
line up alongside v. yanında sırada olmak
line up alongside v. yanında sırada durmak
line up alongside v. yan yana sıraya girmek
line up alongside v. yan yana sıra yapmak
line up alongside v. yan yana sıra oluşturmak
line up alongside v. yan yana sıra olmak
line up alongside v. yanında sıraya sokmak
line up alongside v. yanında sıra yapmak
line up alongside v. yanında sıraya koymak
line up alongside v. yan yana sıraya dizmek
line up alongside v. yan yana sıraya koymak
line up alongside v. yan yana sıralamak
line up alongside v. yan yana sıraya sokmak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
lie alongside (of someone or an animal) v. (birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak
lie alongside (of someone or an animal) v. (birinin/bir hayvanın) yanında/yanına uzanmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıralamak
line up alongside someone or something v. biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yaklaşmak
draw (up) alongside v. birinin/bir şeyin yanına yetişmek
lie alongside (of someone or an animal) v. (birinin/bir hayvanın) yanında/yanına yatmak
lie alongside (of someone or an animal) v. (birinin/bir hayvanın) yanında/yanına uzanmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sıraya girmek
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sıra olmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıraya girmek
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sırada durmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıra yapmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıra olmak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanında sıraya koymak
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıraya dizmek
line up alongside someone or something v. birinin/bir şeyin yanına sıralamak
line up alongside someone or something v. biriyle/bir şeyle yan yana sıraya girmek/sokmak
draw alongside v. yanaşmak
draw alongside v. yaklaşmak
draw alongside v. yetişmek
lay (someone or something) alongside (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına yatırmak
lay (someone or something) alongside (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına uzatmak
lay (someone or something) alongside (someone or something) v. (birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) yanına koymak
lay alongside v. (gemi) yanaşmak
lay alongside v. (gemi) demir atmak
lay alongside v. (gemi) demirlemek
lay alongside v. '-in yanına koymak
lay alongside v. in yanına yatırmak
lay alongside v. '-in yanına uzatmak
lie alongside v. yanına uzanmak/yatmak
lie alongside v. yanında uzanmak
lie alongside (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına uzanmak/yatmak
lie alongside (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanında uzanmak
pull alongside (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull alongside (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına çekmek
pull up alongside (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına yanaşmak
pull up alongside (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) yanına çekmek
Phrases
alongside (of) someone or something expr. birinin/bir şeyin yanında
alongside (of) someone or something expr. birine/bir şeye nazaran
alongside (of) someone or something expr. birine/bir şeye bakarak
alongside (of) someone or something expr. birine/bir şeye göre
alongside (of) someone or something expr. biriyle/bir şeyle karşılaştırıldığında
alongside of expr. ile yan yana
alongside of expr. ile beraber
alongside of expr. ile birlikte
alongside of expr. -e nazaran
alongside of expr. -e kıyasla
alongside of expr. ile karşılaştırarak
alongside (of) someone or something expr. birinin/bir şeyin yanında
alongside (of) someone or something expr. birine/bir şeye nazaran
alongside (of) someone or something expr. birine/bir şeye bakarak
alongside (of) someone or something expr. birine/bir şeye göre
alongside (of) someone or something expr. biriyle/bir şeyle karşılaştırıldığında
alongside of expr. ile yan yana
alongside of expr. ile beraber
alongside of expr. ile birlikte
alongside of expr. -e nazaran
alongside of expr. -e kıyasla
alongside of expr. ile karşılaştırarak
Idioms
lay alongside something v. (gemi) yanaşmak
lay alongside something v. (gemi) demir atmak
lay alongside something v. (gemi) demirlemek
Trade/Economic
free alongside ship n. fas
free alongside ship price n. gemi bordosunda teslim fiyatı
free alongside ship adj. gemi doğrultusunda teslim
free alongside ship adj. gemi yanında teslim
free alongside ship adj. fas rıhtımda teslim
free alongside ship adj. gemi bordasında teslim
free alongside ship adj. geminin yanında teslim
fret alongside ship adj. rıhtımda teslim
free alongside quay adv. gemi bordasında teslim
free alongside expr. bordada teslim
ffa (free from alongside) abrev. bordada teslim
Law
alongside date n. geminin yükleme için öngörülen tarihi
Insurance
free alongside ship adj. gemi bordasında teslim
alongside ship expr. gemi bordasında
Transportation
das (delivered alongside ship) abrev. rıhtımda teslim
Marine
alongside vessel n. aborda
free alongside ship n. supalan
fas (free alongside ship) n. supalan
fas (free alongside ship) n. bordada teslim
fas (free alongside ship) n. gemi bordasında teslim
go alongside v. aborda olmak
come alongside v. bordaya gelmek
come alongside v. yanaşmak
free alongside ship adj. gemi bordasında teslim
free alongside ship expr. bordada teslim
Tobacco
free alongside ship adj. gemi yanında teslim
Military
alongside replenishment n. iki gemi arasında gerçekleştirilen ikmal