büyüyen - Turkish English Dictionary
History

büyüyen



Meanings of "büyüyen" in English Turkish Dictionary : 21 result(s)

Turkish English
Common Usage
büyüyen growing adj.
General
büyüyen outgrowth n.
büyüyen dilatational adj.
büyüyen accretionary adj.
büyüyen expanding adj.
büyüyen sprawling adj.
büyüyen thriving adj.
büyüyen hypogeous adj.
büyüyen increscent adj.
büyüyen waxing adj.
büyüyen crescive adj.
büyüyen metabolic adj.
büyüyen going adj.
büyüyen ongoing adj.
büyüyen rising adj.
Trade/Economic
büyüyen growing adj.
Computer
büyüyen growing adj.
Biology
büyüyen thalassic adj.
büyüyen metabolical adj.
Marine Biology
büyüyen ongrowing adj.
Archaic
büyüyen frim adj.

Meanings of "büyüyen" with other terms in English Turkish Dictionary : 457 result(s)

Turkish English
General
amerika'da doğup büyüyen japon nisei n.
genişleyen/büyüyen şey dilater n.
bir başka şeyden gelişerek büyüyen şey outgrowth n.
gitgide büyüyen şey snowball n.
başka bitkilerin altında büyüyen bitki understorey n.
ağaç altında büyüyen çalılar underwood n.
erkeklerde kulakların kenarında yüze doğru büyüyen saç sideburn n.
ailesi japonya'dan gelmiş olup amerika'da doğup büyüyen kimse nisei n.
büyüyen iş flourishing business n.
büyüyen nesil rising generation n.
ölen ağaçlarda büyüyen mantar jew's-ear n.
giderek büyüyen problem a growing problem n.
büyüyen ay waxing moon n.
kümeler halinde büyüyen bir çimen türü bunch grass n.
hızlı büyüyen, sağlam japon eğrelti otu bamboo fern n.
niue adasında doğup büyüyen kimse niuean n.
yeni iskoçya'da doğup büyüyen kimse nova scotian n.
yukarı doğru büyüyen şeyler upgrowings n.
san fernando vadisi'nde büyüyen bir kız valley girl n.
(belirli bir şekilde) büyüyen kimse veya şey grower n.
büyüyen şey growth n.
bir yerin veya şeyin üzerinde büyüyen oluşum overgrowth n.
büyüyen bitkilerin bakımını yapan kimse dresser n.
içe doğru büyüyen şey ingrowth n.
ete batarak büyüyen şey ingrowth n.
(gerçek kemikli balıklarda) büyüyen bazal kemikler pelvis n.
büyüyen bitkiye benzetilen şey plant n.
çığ gibi büyüyen şey snowball n.
suda büyüyen küçük ağaç dalı stickup n.
gereksizce büyüyen şey superexcrescence n.
(büyüyen bitkiyi eğitmek için) kırpmak clip v.
içe doğru büyüyen ingrowing adj.
hızla büyüyen fast growing adj.
beraber büyüyen ankylosing adj.
içeriye doğru büyüyen ingrowing adj.
çabuk büyüyen (bitki) spontaneous adj.
organik olarak büyüyen accretionary adj.
eklenerek büyüyen accretionary adj.
aşırı büyüyen hypertroph adj.
içinden büyüyen endogenous adj.
durmadan büyüyen ever-growing adj.
sürekli büyüyen ever-growing adj.
durmaksızın büyüyen ever-growing adj.
evde büyüyen homegrown adj.
evde büyüyen home-grown adj.
sürekli büyüyen/genişleyen ever-expanding adj.
toprakta büyüyen soil-grown adj.
en hızlı büyüyen fastest-growing adj.
üzerinde büyüyen adnascent adj.
üstünde büyüyen adnascent adj.
-e doğru büyüyen adnascent adj.
sarmaşık gibi büyüyen rambling adj.
rio de janeiro'da doğup büyüyen cariocan adj.
şemsiye şeklinde büyüyen umbraculate adj.
dışarı büyüyen enate adj.
dışarı büyüyen enatic adj.
babasız büyüyen unfathered adj.
kıyıda büyüyen bankside adj.
kış aylarında büyüyen (bitki) winter adj.
en iyi orta seviyeyi koruyan ortamlarda büyüyen veya çoğalan mesophile adj.
en iyi orta seviyeyi koruyan ortamlarda büyüyen veya çoğalan mesophilous adj.
adada büyüyen island-grown adj.
düzenli olarak büyüyen boomy adj.
soğandan büyüyen bulbose adj.
kılçıksız büyüyen muticate adj.
dikensiz büyüyen muticate adj.
iğnesiz büyüyen muticate adj.
kılçıksız büyüyen muticous adj.
dikensiz büyüyen muticous adj.
iğnesiz büyüyen muticous adj.
aşırı bollukla büyüyen veya yayılan gross adj.
anormal bollukla büyüyen veya yayılan gross adj.
boyutu büyüyen growing adj.
aynı anda büyüyen connascent adj.
birlikte büyüyen connascent adj.
kümeler şeklinde büyüyen clumpy adj.
kümeler halinde büyüyen clustery adj.
birlikte büyüyen concrescive adj.
ikiden fazla bölgede büyüyen polydemic [rare] adj.
sık kümeler halinde büyüyen fascicled adj.
hızlı büyüyen (bitki, ağaç) fast-growing adj.
içinden büyüyen innate [obsolete] adj.
saksıda büyüyen potted adj.
önce büyüyen roody [dialect] [uk] adj.
adeta fildişi kulede büyüyen sheltered adj.
dağınık büyüyen shooty adj.
desteksiz büyüyen standard adj.
stipül üzerinde büyüyen stipulary adj.
hemen büyüyen subitaneous adj.
hemen büyüyen subitany adj.
bir şeyin altından büyüyen subnascent adj.
altta büyüyen subnascent [obsolete] adj.
büyüyen anlamı veren son ek -plastic suf.
Colloquial
çığ gibi büyüyen tepkiler snowballing reactions n.
sarmaşık gibi büyüyen/yayılan aptallık krudzu n.
yavaş büyüyen/gelişen low-growing adj.
büyüyen erkekler/kızlar ağlamaz big boys/girls don't cry expr.
Idioms
gittikçe büyüyen bir hareketin ilk adımı thin end of the wedge n.
büyüyen sorun trouble brewing n.
Trade/Economic
(özellikle doğu asya'da) hızlı büyüyen ekonomi tiger market n.
büyüyen işsizler ordusu growing army of unemployed n.
büyüyen piyasa growth market n.
büyüyen açık growing deficit n.
dünyanın en hızlı büyüyen 10 ekonomisi world’s 10 fastest-growing economies n.
hızlı büyüyen (ekonomi) tiger adj.
sürekli büyüyen ever-growing adj.
hızlı büyüyen fast-growing adj.
Politics
margeret thatcher döneminde büyüyen nesil thatcher's children n.
büyüyen gelişen bir türkiye a growing and developing turkey n.
dünyada her geçen gün büyüyen fakirlik problemi explosive problems of world poverty n.
Technical
büyüyen sıra ascending order n.
merkezkaçompaların giderek büyüyen mahfazası volute chamber n.
fitili erimiş balmumu ve giderek büyüyen delikler içinden geçirerek (mum) yapmak draw v.
doğal olarak büyüyen spontaneous adj.
Computer
büyüyen kutu box out n.
büyüyen daire circle out n.
Telecom
hızla büyüyen blooming n.
Medical
büyüyen kafatası kırığı growing skull fracture n.
büyüyen uterus growing uterus n.
düşük malignite potansiyeli taşıyan yavaş büyüyen tümör slow-growing tumor with low malignant potential n.
olağandışı büyüyen doku neoplasm n.
yavaş büyüyen ağrısız bir kitle a slow-growing painless mass n.
yavaş büyüyen tümörler slowly growing tumors n.
yavaş büyüyen tümör slow-growing tumor n.
Physiology
organizmanın dışında büyüyen ectogenous adj.
Pathology
vücudun herhangi bir yerinde büyüyen anormal etli çıkıntı carnosity n.
ete doğru büyüyen tırnak unguis incarnatus n.
ete doğru büyüyen tırnak ingrowing nail n.
anormal bir şekilde büyüyen şey excrescent n.
(orta kulak veya mastoid gibi) belirli bir alanda büyüyen tümör cholesteatoma n.
memeleri büyüyen erkek gynaecomast n.
(özellikle ayak tırnağı) ete batarak büyüyen ingrowing adj.
Parasitology
büyüyen bir diğer yapı üzerinde gelişen organizma supercrescence [obsolete] n.
Physics
plazmada hızla büyüyen dalga instability n.
Biology
yavaş büyüyen hep yeşil kalan avrasya çalısı calluna n.
büyüyen sap içindeki ince çeperli genç hücre tabakası pericambium n.
soluk renkli şapkası ve sapına doğru büyüyen yapısı olan bir çayır mantarı american parasol (lepiota americana) n.
orta sıcaklıkta en iyi büyüyen organizma mesophil n.
mantarların toprak altında büyüyen miselyumlarının oluşturduğu halka fairy circle n.
mantarların toprak altında büyüyen miselyumlarının oluşturduğu halka fairy ring n.
kendi türündeki diğer mantarlarla halka oluşturarak büyüyen bir mantar fairy ring n.
kendi türündeki diğer mantarlarla halka oluşturarak büyüyen bir mantar fairy-ring mushroom n.
peri halka mantarı ile ilişkilendirilen, her yıl çapı büyüyen süslü bir bitki örtüsü halkası fairy ring n.
günümüzde genellikle pseudosaccharomycetaeae familyasından olan çeşitli mayalarla sınırlı olup ana ve çiçeklerden elde edilen ve alkollü çözeltilerin yüzeyinde büyüyen bir mikroorganizma cinsi mycoderma n.
mantarların toprak altında büyüyen miselyumlarının oluşturduğu halka ringlet n.
kendi türündeki diğer mantarlarla halka oluşturarak büyüyen mantar ringlet n.
yoğun kümeler halinde büyüyen yenebilir beyaz bir mantar clitocybe subconnexa n.
likenlerin algler üzerinde büyüyen parazitik mantarlar olduğu teorisi schwendenerism n.
kağıt hamurunda büyüyen mikroorganizma tabakası slime n.
kendiliğinden büyüyen/gelişen natural adj.
anormal olarak büyüyen teratological adj.
toprakta büyüyen terricolous adj.
içten büyüyen endogenous adj.
kuru yerde büyüyen xerarch adj.
organizmanın dışında büyüyen exogenous adj.
bitki yüzeyinde büyüyen epigenous adj.
hayvanların üzerinde büyüyen epizoic adj.
farklı şekilde büyüyen heteronomous adj.
yere yakın büyüyen repent adj.
nem ile büyüyen hydrotropic adj.
kayalıklarda büyüyen rupicolous adj.
(bitki) tamamen su altında büyüyen immersed adj.
ağaç kabuğu üzerinde büyüyen corticolous adj.
ağaç kabuğu üzerinde büyüyen corticoline adj.
(aynı embriyoda diğer bölümlere kıyasla) daha baskın büyüyen dominant adj.
(bitki bölümleri) farklı yerden büyüyen inserted adj.
(mantar) dışkıda büyüyen fimicolous adj.
(mantar) gübrede büyüyen fimicolous adj.
yoğun ışıkla büyüyen photophilic adj.
yoğun ışığa maruz kalarak büyüyen photophilic adj.
yoğun ışıkla büyüyen photophilous adj.
yoğun ışığa maruz kalarak büyüyen photophilous adj.
az ışıkta daha iyi büyüyen photophobe adj.
az ışıkta daha iyi büyüyen photophobic adj.
karanlıkta büyüyen scotophil adj.
(organizma) tek başına büyüyen solitary adj.
(organizma) izole büyüyen solitary adj.
ormanlık alanda büyüyen sylvestral adj.
ormanda büyüyen sylvestral adj.
(belirli) yönde büyüyen anlamındaki son ek -trope suf.
Biochemistry
hemoglobin varlığında iyice büyüyen bakteri hemophile n.
yoğun kümeler halinde büyüyen coacervate adj.
Marine Biology
florida ve batı hint kıyılarındaki mangrov kökleri üzerinde topaklar halinde büyüyen küçük bir istiridye tree oyster (ostrea frons) n.
florida ve batı hint kıyılarındaki mangrov kökleri üzerinde topaklar halinde büyüyen küçük bir istiridye mangrove oyster n.
Astronomy
büyüyen ay gibbous moon n.
ayın giderek büyüyen görünümü increscent n.
(ay) giderek büyüyen increscent adj.
(ay) uçları sola dönük şekilde giderek büyüyen increscent adj.
Zoology
embriyolarında beslenme kanalının alt ucundan büyüyen dölzarı olan omurgalılar allantoidea n.
sürüngenlerin, kuşların ve memelilerin embriyolarında beslenme kanalının alt ucundan büyüyen zarımsı kese allantois n.
embriyolarında beslenme kanalının alt ucundan büyüyen dölzarı olan (omurgalı) allantoidean adj.
odun içerisinde büyüyen xylophilous adj.
kısa sap üzerinden büyüyen subpedunculate adj.
Botanic
yeni zelanda'da yetişen, yavaş büyüyen bitki cinsi raoulia n.
yavaş büyüyen, yünlü yaprakları olan çok yıllık bitki türü sheep plant (raoulia australis, raoulia lutescens) n.
yavaş büyüyen, yünlü yaprakları olan çok yıllık bitki türü vegetable sheep n.
filizlenerek büyüyen bitki ratooner n.
filizlendirilerek büyüyen bitki ratooner n.
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi hottentot fig (carpobrotus edulis) n.
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi hottentot's fig n.
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi mesembryanthemum edule n.
yenilebilir posa içeren kapsül şeklinde meyveye sahip, az büyüyen etli güney afrika bitkisi sour fig n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı trumpet tree (cecropia peltata) n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı snake wood n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı imbauba n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı trumpetwood n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı trumpet-wood n.
çin ve japonya'nın alçak dağlarında yetişen, süratli büyüyen bir ağaç katsura tree (cercidiphyllum japonicum) n.
ot öbekleri içinde büyüyen ve yumuşak yaprakları olan bir amerikan yem bitkisi redtop (calamagrostis canadensis) n.
su kaynakları veya akar suda büyüyen, etli ve sert yapraklı, salatalarda yeşillik veya garnitür olarak kullanılan çok yıllık bir avrasya bitkisi common watercress (nasturtium officinale) n.
su kaynakları veya akar suda büyüyen, etli ve sert yapraklı, salatalarda yeşillik veya garnitür olarak kullanılan çok yıllık bir avrasya bitkisi rorippa nasturtium-aquaticum n.
asya ile kuzey afrika'nın tuzlu ovalarında büyüyen, yenebilir meyveleri olan dikenli bir çalı niter bush (nitraria) n.
beyaz çiçekli ve dikine büyüyen çok yıllık bir ot northern jacob's ladder (polemonium boreale) n.
kerestesi için yetiştirilen hızlı büyüyen verimli bir kavak necklace poplar (populus deltoides) n.
kerestesi için yetiştirilen hızlı büyüyen verimli bir kavak eastern cottonwood n.
mavi veya beyaz çiçekli, tüylü ve yavaş büyüyen tek yıllık bir bitki nemophila n.
aksonlara benzeyen sporlarının üzerindeki çizgileri sayesinde ayırt edilebilen ve hızlı büyüyen turuncu-kırmızı renkli bir mantar neurospora n.
bitkinin tepe noktasında büyüyen çıkıntı terminal n.
aynı eksenden birlikte büyüyen üç çiçek sapı tern peduncles n.
abd'nin güneybatısında yetişen, az büyüyen ve besi hayvanları için zehirli olan tek yıllık bir ot texas bluebonnet (lupinus subcarnosus) n.
abd'nin güneybatısında yetişen, az büyüyen ve besi hayvanları için zehirli olan tek yıllık bir ot bluebonnet n.
abd'nin güneybatısında yetişen, az büyüyen ve besi hayvanları için zehirli olan tek yıllık bir ot buffalo clover n.
abd'nin güneyinde açan, arsız büyüyen bir otlak bitkisi texas bluegrass (poa arachnifera) n.
japonya'ya özgü, yavaş büyüyen, orta-büyük boydaki yaprak dökmeyen bir süs bitkisi hiba arborvitae (thujopsis dolobrata) n.
yavaş büyüyen, koyu renkli yapraklarını hiç dökmeyen bir tırmanıcı bitki tree myrtle (ceanothus arboreus) n.
yumru şeklinde büyüyen kök tuberous root n.
yuvarlak yaprakları ve birleşik çiftler halinde büyüyen beyaz kokulu çiçekleri olan herdem yeşil bir amerikan bitkisi turkeyberry (mitchella repens) n.
yuvarlak yaprakları ve birleşik çiftler halinde büyüyen beyaz kokulu çiçekleri olan herdem yeşil bir amerikan bitkisi partridgeberry n.
yoğun kümeler halinde büyüyen sap ve yaprakları olan yaygın bir kuzey amerika sazı tussock grass (carex stricta) n.
yoğun kümeler halinde büyüyen sap ve yaprakları olan yaygın bir kuzey amerika sazı tussock sedge n.
arsız büyüyen bitki vigorous growing plant n.
bitkiden ayrı büyüyen organ connation n.
çabuk büyüyen yaprak dökmeyen tropikal bir ağaç calabur tree n.
çabuk büyüyen yaprak dökmeyen tropikal bir ağaç calabura n.
çabuk büyüyen yaprak dökmeyen tropikal bir ağaç jamaican cherry n.
çabuk büyüyen yaprak dökmeyen tropikal bir ağaç muntingia calabura n.
çabuk büyüyen yaprak dökmeyen tropikal bir ağaç silk wood n.
çabuk büyüyen yaprak dökmeyen tropikal bir ağaç silkwood n.
diğerinin üzerinde yaşayan/büyüyen bitki superplant n.
tropikal ve sıcak ılıman bölgelerde yetişen yavaş büyüyen bir bitki türü calandrinia n.
kuru ormanlarda ve asidik topraklarda büyüyen gül familyasından bir bitki american ipecac n.
kuru ormanlarda ve asidik topraklarda büyüyen gül familyasından bir bitki indian physic (gillenia stipulata) n.
yaprak döken ağaçlar üzerinde büyüyen phoradendron cinsi bitkilere verilen ad american mistletoe n.
abd'nin güneydoğusundaki kuru ve çorak arazilerde yetişen küçük ve yavaş büyüyen yaprak döken çalımsı bir ağaç american turkey oak (quercus laevis) n.
abd'nin güneydoğusundaki kuru ve çorak arazilerde yetişen küçük ve yavaş büyüyen yaprak döken çalımsı bir ağaç turkey oak n.
abd'nin batısında yetişen bristlecone çamına benzer yavaş büyüyen bodur bir çam ancient pine (pinus longaeva) n.
abd'nin batısında yetişen bristlecone çamına benzer yavaş büyüyen bodur bir çam great basin bristlecone pine n.
abd'nin batısında yetişen bristlecone çamına benzer yavaş büyüyen bodur bir çam intermountain bristlecone pine n.
meksika'nın kuzeyi ve doğusu ile teksas'ın güneyinde yetişen yavaş büyüyen bir kaktüs cinsi ariocarpus n.
meksika'nın kuzeyi ve doğusu ile teksas'ın güneyinde yetişen yavaş büyüyen bir kaktüs cinsi genus ariocarpus n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı atlantic white cedar (chamaecyparis thyoides) n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı white cedar n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı white cypress n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı southern white cedar n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı coast white cedar n.
abd'nin doğu kıyılarında yetişen yavaş büyüyen orta boy bir sedir ağacı false-cypress n.
yavaş büyüyen ve çıkıntıları olan, çalı benzeri kalabalık bir kaktüs cinsi echinocereus n.
kökü suyun altında, gövdesi ve yaprakları su üstünde büyüyen bitki emergent n.
boş bir alanı doldurmak için kullanılan hızlı büyüyen bitki filler n.
kadıntuzluğugiller familyasına ait yavaş büyüyen tırmanıcı bir bitki large flowered barrenwort (epimedium grandiflorum) n.
çin ve japonya'nın alçak dağlarında yetişen, süratli büyüyen bir ağaç katsura (cercidiphyllum japonicum) n.
doğu afrika'ya özgü süratle büyüyen tropik bir çim kikuyu grass (pennisetum clandestinum) n.
karanlıkta büyüyen bitkilerdeki sarı renkli bir klorofil türü etiolin n.
bitki veya ağaç gövdesinin yanlarından büyüyen dal, yaprak veya sürgün lateral n.
kökünden çıkan birden fazla dal halinde büyüyen, avustralya'ya özgü bodur bir okaliptüs ağacı red mallee (eucalyptus oleosa) n.
kökünden çıkan birden fazla dal halinde büyüyen, avustralya'ya özgü bodur bir okaliptüs ağacı mallee (eucalyptus socialis) n.
abd'ye özgü, fothergilla cinsinden olup ilkbaharda beyaz sonbaharda kırmızı-turuncu çiçekleri olan yavaş büyüyen çalı witch alder n.
abd'ye özgü, fothergilla cinsinden olup ilkbaharda beyaz sonbaharda kırmızı-turuncu çiçekleri olan yavaş büyüyen çalı fothergilla n.
amerika'ya özgü yavaş büyüyen uzun ömürlü büyük bir meşe ağacı white oak (quercus alba) n.
paronychia cinsinden olan ve yavaş büyüyen bir bitki whitlow n.
paronychia cinsinden olan, yavaş büyüyen, yeşil çiçekli ve helezonik yapraklı bitki whitlowwort n.
kuzey amerika'ya özgü, hızlı büyüyen ve kısa ömürlü küçük bir akçaağaç manitoba maple (acer negundo) n.
dağlık bölgelerde kayaların üzerinde öbekler şeklinde büyüyen ve kayaya harita görünümü veren bir liken map lichen (lecidea geographica) n.
dağlık bölgelerde kayaların üzerinde öbekler şeklinde büyüyen ve kayaya harita görünümü veren bir liken map lichen (rhizocarpon geographicum) n.
kendi türündeki diğer mantarlarla bir halka oluşturarak büyüyen bir mantar marasmius oreades n.
kendi türündeki diğer mantarlarla bir halka oluşturarak büyüyen bir mantar fairy-ring mushroom (marasmius oreades) n.
yavaş büyüyen, yünlü yaprakları olan çok yıllık bitkilerin bulunduğu bir cins haastia (genus haastia) n.
yere yatık büyüyen ve suda yetişen, şemsiye biçiminde küçük beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki marshwort (apium inundatum) n.
avrasya'ya özgü vaccinium cinsinden olan yavaş büyüyen mavi veya siyah meyveli bir bitki whort n.
bitkinin köklere en yakın büyüyen kısmı wick [uk] n.
normalden daha fazla ve hızlı büyüyen bitki bolter n.
ortalama su miktarına sahip ortamlarda büyüyen karasal bitki mesophytic plant n.
meskit ağaçları ile beraber büyüyen, batı teksas'a özgü bir ot mesquite grass n.
meskit ağaçları ile beraber büyüyen, batı teksas'a özgü bir ot muskit grass n.
meskit ağaçları ile beraber büyüyen, batı teksas'a özgü bir ot grama grass n.
halka şeklindeki topluluklar halinde büyüyen çalı formu ardıç ağacı fairy circle n.
peri halka mantarı ile ilişkilendirilen, her yıl çapı büyüyen süslü bir bitki örtüsü halkası fairy circle n.
kendi türündeki diğer mantarlarla halka oluşturarak büyüyen bir mantar fairy ring champignon n.
kendi türündeki diğer mantarlarla halka oluşturarak büyüyen mantarlar fairy rings n.
hindistan ve doğu hint adaları'na özgü, hızlı büyüyen bir ağaç harpulla (harpullia cupanioides) n.
sapları, yan filizleri veya hızlı büyüyen çiçekleri olan çeşitli bitkilere verilen ad hen-and-chickens n.
sapları, yan filizleri veya hızlı büyüyen çiçekleri olan çeşitli bitkilere verilen ad hens-and-chickens n.
soğandan büyüyen bir bitki bulb n.
sert kökleri olan ve dolaşık halde büyüyen dikenli bir doğu abd asması horsebrier n.
kuzey yarımküre'nin ılıman ve kutup bölgelerine özgü dört yapraklı yavaş büyüyen bir ot cinsi moehringia n.
kuzey yarımküre'nin ılıman ve kutup bölgelerine özgü dört yapraklı yavaş büyüyen bir ot cinsi genus moehringia n.
dört yapraklı küçük beyaz çiçekleri bulunan ve yavaş büyüyen bir ot sandwort (moehringia lateriflora) n.
bitkinin yan dallar oluşturarak tek bir hat boyunca büyüyen ana ekseni monopodium n.
yoğun çalılıklarda büyüyen bir kuzey avustralya ağacı bullwaddy n.
yoğun çalılıklarda büyüyen bir kuzey avustralya ağacı bullwaddie n.
yoğun çalılıklarda büyüyen bir kuzey avustralya ağacı bulwaddee n.
yoğun çalılıklarda büyüyen bir kuzey avustralya ağacı bulwaddy n.
yoğun çalılıklarda büyüyen bir kuzey avustralya ağacı macropteranthes kekwickii n.
suda büyüyen damarlı bitki hydrophyte n.
nemli veya ıslak ortamda büyüyen bitki hygrophyte n.
ligustrum cinsi iki bitkinin melezi olan ve hızlı büyüyen çok dallı bir bitki ligustrum ibolium n.
ligustrum cinsi iki bitkinin melezi olan ve hızlı büyüyen çok dallı bir bitki ibolium privet n.
soğan, rizom veya yumru kökten büyüyen bitki liliaceous plant n.
kaya üzerinde büyüyen bitki lithophyte n.
çalılık familyasında bulunan yaprak döken kök gövdeli alçakta büyüyen bir yaban mersini bitkisi lowbush blueberry (vaccinium angustifolium) n.
kümeler halinde büyüyen çim bunchgrass n.
kümeler halinde büyüyen çim bunch grass n.
kaya tabakası veya çatlaklarında büyüyen bir bitki türü chomophyte n.
sapın uç tomurcuğundan başladığı için sınırlı şekilde büyüyen çiçeklenme determinate inflorescence n.
avrupa'ya özgü olup birçok başka bölgede de yetiştirilen hızlı büyüyen büyük bir kavak grey poplar n.
avrupa'ya özgü olup birçok başka bölgede de yetiştirilen hızlı büyüyen büyük bir kavak populus canescens n.
hızlı büyüyen oldukça iri bir ağaç london plane n.
hızlı büyüyen oldukça iri bir ağaç platanus acerifolia n.
asma gibi büyüyen bir japon hanımeli türü lonicera japonica halliana n.
asma gibi büyüyen bir japon hanımeli türü hall's honeysuckle n.
kayalıklarda büyüyen bitki rupestral plant n.
kayalıklarda büyüyen bitki rupicolous plant n.
kayalıklarda büyüyen bitki rupestrine plant n.
kayalıklarda büyüyen bitki saxicolous plant n.
hızlı büyüyen dayanıklı bir japon eğreltiotu bamboo fern (coniogramme japonica) n.
yağmurlu iklimde büyüyen bitki ombrophile n.
güney amerika'ya özgü, yüksek su içeriğine sahip geniş bir gövde ve koyu yeşil oval yapraklara sahip olup hızlı büyüyen, otsu ve yaprak dökmeyen bir ağaç ombu n.
bitkinin büyüyen kısımlarının kıvrım oluşturacak şekilde hareket etmesi circumnutation n.
yoğun kümeler halinde büyüyen bitki cushion plant n.
seyşeller'e özgü büyük ve yelpaze çeklinde yaprakları olan uzun ve yavaş büyüyen bir palmiye sea coconut n.
kormdan büyüyen bitki cormous plant n.
uzun, zayıf dallar ile farklı bitkiler üzerinde büyüyen bitki scrambler n.
sarmaşık şeklinde büyüyen bitki semi-climber n.
sarmaşık şeklinde büyüyen bitki semiclimber n.
hızlı büyüyen bitki shooter n.
(kenardan büyüyen) küçük sürgün sideshoot n.
buz veya karda büyüyen bitki cryophyte n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı snakewood n.
büyük, hızlı büyüyen ve yaprak dökmeyen tropik bir ağaç podocarpus amara n.
büyük, hızlı büyüyen ve yaprak dökmeyen tropik bir ağaç prumnopitys amara n.
bol güneş ışığında büyüyen bitki sun plant n.
büyük, hızlı büyüyen ve yaprak dökmeyen tropik bir ağaç sundacarpus amara n.
büyüyen bitkiden ayırmak cut v.
salkım saçak büyüyen acervate adj.
çok küçük salkımlı büyüyen racemulose adj.
küçük salkımlı büyüyen racemulose adj.
az salkımlı büyüyen racemulose adj.
kökten büyüyen (çiçek) rhizanthous adj.
kökten büyüyen (çiçek) radiciflorous adj.
ana sapın ucundan büyüyen acrogenic adj.
ana sapın ucundan büyüyen acrogenous adj.
kökten uca doğru büyüyen acropetal adj.
açıkta büyüyen aerial adj.
çiçek tablasında büyüyen receptacular adj.
reseptakulumda büyüyen receptacular adj.
eğri biçimde büyüyen (bitki) nastic adj.
karda büyüyen nival adj.
dalın veya sapın ucunda büyüyen terminal adj.
karada büyüyen terricole adj.
tırmanarak büyüyen creeping adj.
gametofiti sınırsız büyüyen anacrogynous adj.
güneş ışığından uzak bir yöne doğru büyüyen apheliotropic adj.
yukarıya doğru büyüyen atropous adj.
kaya içinde büyüyen endolithic adj.
birbirine uzak gruplar halinde büyüyen ungregarious adj.
çiçeğin üstünde büyüyen (mantar, şapkalı yapı) epanthous adj.
toprakta büyüyen epigaeous adj.
toprağın yakınında büyüyen epigaeous adj.
toprak yüzeyinin yakınında büyüyen epigean adj.
taşın üstünde büyüyen epilithic adj.
başka bitkinin yaprağında büyüyen epiphyllous adj.
çanak yaprak üzerinde büyüyen episepalous adj.
saç, toynak ve tırnak gibi keratinli maddelerde büyüyen keratinophilic adj.
yaprak ile dal arasındaki köşenin dışında büyüyen extraaxillar adj.
yaprağın kenarından büyüyen laterifolious adj.
kontrolsüz büyüyen vagrant adj.
düzensiz büyüyen vagrant adj.
kışın büyüyen (bitki) winter-proud adj.
sulak alanlarda büyüyen wetland adj.
kendiliğinden büyüyen wild adj.
hem çeperden hem de merkezden büyüyen (birincil ksilem veya kök) mesarch adj.
soğandan büyüyen bulbaceous adj.
aynı yönde büyüyen homodromal adj.
toprağın altında büyüyen (bitki veya bitki parçası) hypogeal adj.
yerin altında büyüyen kotiledonlar üreten (çimlenen tohum) hypogeal adj.
toprağın altında büyüyen (bitki veya bitki parçası) hypogean adj.
yerin altında büyüyen kotiledonlar üreten (çimlenen tohum) hypogean adj.
(yaprak, dal, ağaç) alt tarafında büyüyen hypogenous adj.
toprağın altında büyüyen (bitki veya bitki parçası) hypogeous adj.
yerin altında büyüyen kotiledonlar üreten (çimlenen tohum) hypogeous adj.
yaprağın alt tarafında büyüyen hypophyllous adj.
birincil eksende büyüyen çiçekleri olan monaxial adj.
suda büyüyen hydrophilous adj.
suda büyüyen hydrophytic adj.
nemli ortamda büyüyen hygrophilous adj.
(bitki) kaya üzerinde büyüyen lithophytous adj.
çalı gibi az büyüyen bush adj.
su kıyısında büyüyen riparious adj.
(yaprak) su altında büyüyen demersed adj.
(bitki) yere yakın büyüyen ground-hugging adj.
kaya üzerinde büyüyen rupestral adj.
yerçekimi yönünde dik açıyla büyüyen rizom, dal gibi kısımları olan (bitki) diageotropic adj.
üstten alta doğru büyüyen basipetal adj.
büyüyen kısımları kıvrım oluşturacak şekilde hareket eden (bitki) circumnutatory adj.
salkımlar halinde büyüyen corymbose adj.
çalı gibi büyüyen dumetose adj.
çalı gibi büyüyen dumose adj.
yaprağın yanında büyüyen parapetalous adj.
yaprağın hemen üstünde veya ön kısmında büyüyen intrafoliaceous adj.
içe doğru büyüyen inward-developing adj.
bileşik salkımlı büyüyen paniculate adj.
bileşik salkımlı büyüyen paniculated adj.
pistil üzerinde büyüyen pistillaceous adj.
kaya üzerinde büyüyen saxicoline adj.
(bitki) çatlaklarda büyüyen saxifragous adj.
yere yakın büyüyen (bitki) flat-growing adj.
yukarıya doğru büyüyen orthotropal adj.
ışığa doğru büyüyen phototropic adj.
kendi kendine büyüyen self-seeded adj.
kendi kendine büyüyen self-sowed adj.
sarmaşık şeklinde büyüyen semi-climbing adj.
(bitki) sarmaşık şeklinde büyüyen semiclimbing adj.
zemin boyunca düz büyüyen prostrate adj.
(ağaç veya çalı) dik büyüyen standard adj.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen submerged adj.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen submerse adj.
(bitki veya bitkinin bölümleri) su altında büyüyen submersed adj.
kısa sap üzerinden büyüyen subpedunculate adj.
(bitki bölümü) üst üste büyüyen superimposed adj.
(bitki bölümü) katlar halinde büyüyen superimposed adj.
(bitki bölümü) sıralı halde büyüyen superimposed adj.
gövdenin kenarlarında büyüyen synedral adj.
toplu halde büyüyen stamenleri olan -adelphous suf.
Agriculture
hasattan sonra büyüyen otlar after-eatage n.
ekilmiş toprak üzerinde büyüyen mahsul tillage n.
hasattan sonra büyüyen otlar aftergrass n.
ilk hasattan sonra büyüyen otlar aftermath n.
büyüyen gövde veya yaprakları sukulent kalmasını sağlamak için ışıksız bırakma yöntemi blanching n.
ekilebilir arazide büyüyen agrestal adj.
işlenmiş toprakta büyüyen agrestal adj.
yalnızca tek bir bitki şeklinde büyüyen tohuma sahip monogerm adj.
yalnızca tek bir bitki şeklinde büyüyen tohumdan gelen monogerm adj.
Forestry
ekilmeyip doğal olarak büyüyen ağaçlık wildwood n.
ekilmeyip doğal olarak büyüyen orman wildwood n.
Environment
kurak koşullarda büyüyen xeric adj.
bataklıkta büyüyen paludose adj.
bataklıkta büyüyen paludous adj.
(yabani ot) ekinler arasında büyüyen segetal adj.
Geography
yaylada büyüyen highland adj.
ırmak kıyısında büyüyen riparial adj.
(bitki örtüsü) normalden fazla büyüyen forward adj.
Geology
bir mineralin yerinde büyüyen ikame mineral metasome n.
Archaic
parazit gibi büyüyen supercrescent adj.
büyüyen bir diğer yapı üzerinde gelişen supercrescent adj.
Entomology
büyüyen pamuk tohumlarıyla beslenip onlar üzerinde leke bırakan ince ve uzun bacaklı bir böcek cinsi dysdercus n.
büyüyen pamuk tohumlarıyla beslenip onlar üzerinde leke bırakan ince ve uzun bacaklı bir böcek cinsi genus dysdercus n.
Slang
televizyonla/televizyon karşısında büyüyen bebek boob tube baby n.