| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | bağlı kalmak | hold to v. | ||
|
As I said at the outset, you should hold to your course for 2004. Başta da söylediğim gibi, 2004 yılındaki rotanıza bağlı kalmalısınız. More Sentences |
||||
| General | bağlı kalmak | adhere to v. | ||
|
There is no better approach than the multilateral one, and we need to adhere to that. Çok taraflı yaklaşımdan daha iyi bir yaklaşım yoktur ve buna bağlı kalmamız gerekir. More Sentences |
||||
| General | bağlı kalmak | adhere v. | ||
|
We have to adhere strictly to the Helsinki conclusions, which state that this is not a condition. Bunun bir koşul olmadığını belirten Helsinki kararlarına sıkı sıkıya bağlı kalmalıyız. More Sentences |
||||
| General | bağlı kalmak | stay connected v. | ||
|
Staying connected to the clock may create uncertainty. Saate bağlı kalmak belirsizlik yaratabilir. More Sentences |
||||
| General | bağlı kalmak | keep v. | ||
|
I really do think that we ought to keep to the agenda. Gerçekten de gündeme bağlı kalmamız gerektiğini düşünüyorum. More Sentences |
||||
| General | bağlı kalmak | keep to v. | ||
| General | bağlı kalmak | held to v. | ||
| General | bağlı kalmak | abide by v. | ||
| General | bağlı kalmak | abide v. | ||
| General | bağlı kalmak | stick to v. | ||
| General | bağlı kalmak | hold v. | ||
| General | bağlı kalmak | hold down v. | ||
| General | bağlı kalmak | follow v. | ||
| General | bağlı kalmak | subscribe v. | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | bağlı kalmak | abide by v. | ||
| Phrasals | bağlı kalmak | stay by v. | ||
| Trade/Economic | ||||
| Trade/Economic | bağlı kalmak | abide v. | ||