hinge - Turkish English Dictionary

hinge

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "hinge" in Turkish English Dictionary : 44 result(s)

English Turkish
Common Usage
hinge n. menteşe
The hinges on my living room's door is busted, can you fix it?
Oturma odamın kapısının menteşeleri kırıldı, tamir edebilir misiniz?

More Sentences
General
hinge v. menteşelemek
Workers told me that they couldn't manage to hinge the door.
İşçiler bana kapıyı menteşelemeyi başaramadıklarını söylediler.

More Sentences
Technical
hinge n. menteşe
Continuous hinges are manufactured with or without holes.
Sürekli menteşeler delikli veya deliksiz olarak üretilmektedir.

More Sentences
Automotive
hinge n. menteşe
The hinges are rusty.
Menteşeler paslanmış.

More Sentences
General
hinge n. esas
hinge n. reze
hinge n. dayanak
hinge n. dayanak noktası
hinge n. destek
hinge n. mafsal
hinge n. mafsal parçası
hinge n. eklem
hinge n. pulları albüme yapıştırmak için kullanılan katlanmış kağıt
hinge n. olayların, fikirlerin üzerine döndüğü şey
hinge n. dönüm noktası
hinge n. kırılma anı
hinge v. dayanmak
hinge v. dönmek
hinge v. menteşe takmak
hinge v. vareste olmak
hinge v. bağlı olmak
hinge v. (bir şeyi başka şeye) dayandırmak
hinge v. (bir şeyi başka şeye) bağımlı kılmak
hinge v. (menteşe gibi) asmak
hinge v. (menteşe gibi) dönmek
hinge v. (pulu) yapıştırıcı kağıt ile tutturmak
hinge v. tek bir ana yöne bağlı kalmak
hinge v. tek belirleyiciye bağlı kalmak
hinge v. (menteşe gibi) asılmak
hinge adj. oynak
Mechanic
hinge n. menteşe hizası
hinge n. menteşe ekseni
Construction
hinge n. mafsal
hinge n. reze
hinge v. menteşe takmak
Statistics
hinge n. serinin, numunenin veya dağılımın üst veya alt yarısının medyanı
Biology
hinge n. çift kabuklu yumuşakçaların kabuklarının açılıp kapanmasını sağlayana benzer bir yapı veya parça
Zoology
hinge n. çift kabuklu yumuşakçanın dayanak noktasının üzerinde bulunduğu dorsal kenar
Archaeology
hinge n. yontulmuş taş parçasının distal ucunun kırılması
Geography
hinge n. yer ekseni
hinge n. dört ana yönden her biri
Military
hinge n. ordunun muharebe mevziinde stratejik nokta
hinge n. muharebe mevziinde stratejik hat
Bookbindery
hinge n. ciltli kitapta bir bölümü güçlendiren veya serbest hareketini sağlayan yapı

Meanings of "hinge" with other terms in English Turkish Dictionary : 148 result(s)

English Turkish
General
hinge upon v. dayanmak
Both ideas are starting points, hinges, upon which the construction of CFP reform rests.
Her iki fikir de OBP reformunun inşasının dayandığı başlangıç noktaları, menteşelerdir.

More Sentences
hinge on v. dayanmak
It is not therefore a form of research hinging on the concept of defence.
Dolayısıyla bu, savunma kavramına dayanan bir araştırma biçimi değildir.

More Sentences
door hinge n. kapı menteşesi
hinge [obsolete] n. pusulada ana yön
gemel hinge n. delik ve kancadan oluşan bir menteşe
hinge on v. bağlı olmak
hinge upon v. -e bağlı olmak
hinge upon v. -e dayanmak
hinge on v. -e bağlı olmak
hinge on v. -e dayanmak
Phrasals
hinge on someone or something v. birinin/bir şeyin ne yaptığına/durumuna göre değişmek
hinge on someone or something v. birinin/bir şeyin ne yaptığına/durumuna bağlı olmak
hinge upon someone or something v. birine/bir şeye bağlı olmak
hinge upon someone or something v. birinin/bir şeyin ne yaptığına/durumuna göre değişmek
hinge on someone or something v. birine/bir şeye bağlı olmak
hinge upon someone or something v. birinin/bir şeyin ne yaptığına/durumuna bağlı olmak
Technical
tape hinge n. bez menteşe
hinge pin n. menteşe pimi
hinge flange n. menteşe flanşı
purlin hinge n. aşık mafsalı
spring hinge n. yaylı menteşe
springing hinge n. kenar ayak mafsalı
thread hinge n. vidalı menteşe
hinge half n. yarım menteşe
hinge valve n. mafsallı vana
purlin hinge n. aşık oynağı
hinge anchorage n. menteşe bağlantısı
hinge support n. menteşe desteği
cylindrical hinge n. silindirik mafsal
frame hinge n. çerçeve mafsalı
hinge post n. menteşe desteği
weld hinge n. kaynak menteşesi
piano hinge n. piano menteşe
ductile hinge n. düktil mafsal
hinge kit n. menteşe kiti
butt hinge n. pomel menteşe
fixed hinge n. sabit mafsal
hinge fitting n. menteşe bağlantı parçası
hood hinge n. kaput menteşesi
hinge bar n. menteşe çubuğu
strap hinge n. uzun kollu menteşe
strap hinge n. uzun kanatlı menteşe
blind hinge n. gizli menteşe
boom hinge n. bum mafsalı
butt hinge n. yüzey menteşesi
butt hinge n. fransız menteşe
butt hinge n. alın menteşesi
cabinet hinge n. dolap menteşesi
door hinge n. kapı menteşesi
door hinge n. mafsallı menteşe
door hinge n. döner kapı menteşesi
female hinge n. dişi menteşe
frictionless hinge n. sürtünmesiz mafsal
gerber's hinge n. gerber mafsalı
cover hinge-pin bracket n. kapak yatağı
fast-pin hinge n. sabit pimli menteşe
hinge pin n. biyel yatağı
hinge jamb n. kasa menteşe ayağı
hinge nail n. menteşe çivisi
hook-and-eye hinge n. çengelli menteşe
h-hinge n. fransız menteşe
hinge pivot n. menteşe pimi
hook-and-eye hinge n. çengel menteşe
hinge strap n. menteşe yaprağı
h-hinge n. h-menteşe
hinge pivot n. menteşe mili
hinge collar n. tespit halkası
hinge pin n. menteşe mili
hinge-pin bracket n. dom köprüsü yatak yanağı
surface-mounted hinge n. yüzey menteşesi
hinge type ripper n. menteşe tipi riper
leaf of hinge n. menteşe yaprağı
loose-pin hinge n. çıkarpimli menteşe
loose-joint hinge n. çıkar yapraklı menteşe
male hinge n. erkek menteşe
plastic hinge n. plastik oynak
pin hinge n. milli mafsal
pin hinge n. milli oynak
pivot hinge n. mil menteşe
pull-out table hinge n. açılır-kapanır masa menteşesi
wire-mesh hinge support plate n. tel kafes yatağı
table bracket hinge n. masa istinat yatağı
t-hinge n. kuyruklu menteşe
top of hinge n. menteşe kulağı
hinge contol n. mafsal kontrolü
strap-hinge n. uzunkanatlı menteşe
piano hinge n. uzun menteşe
butt hinge n. düz menteşe
brush holder hinge n. fırça tutucu mafsalı
brass hinge n. pirinç menteşe
cup hinge n. tas menteşe
tee hinge n. kuyruklu menteşe
tee hinge n. t menteşe
joint hinge n. menteşe
Mechanic
turnover hinge n. takıldığı kapı duvara sıfır açıyla açılabilecek şekilde tasarlanmış menteşe
garnet hinge n. uzun menteşe
butt hinge n. kapı kapandığında duvarın dış yüzeyinde kalan menteşe
Construction
plastic hinge n. plastik mafsal
hinge joint n. menteşe birleşim yeri
backflap hinge n. yaprak menteşe
bottom hinge n. mafsallı menteşe
continuous hinge n. boy menteşe
end panel hinge bar n. başlık duvar kapak menteşesi
ball-bearing butt hinge n. bilyeli menteşe
half-mortise hinge n. yarım gömme menteşe
double-acting hinge n. çarpma menteşe
double-acting hinge n. milli menteşe
double-acting hinge n. mil menteşe
rising-butt hinge n. yükseltir menteşe
hinge eye n. mafsal parçası
invisible hinge n. görünmez menteşe
window hinge n. pencere menteşesi
flexible hinge n. esnek menteşe
living hinge n. esnek menteşe
swivel hinge n. döner menteşe
hinge joint n. mafsal derzi
t hinge n. t menteşe
parliament hinge n. bir tür menteşe
Automotive
tailgate hinge n. bagaj kapı menteşesi
hinge pin n. menteşe mili
hood hinge n. motor kaputu menteşesi
rear seat cushion hinge n. arka koltuk minder menteşesi
door hinge reinforcement n. kapı menteşe takviyesi
door hinge pin n. kapı menteşe pimi
door lock and hinge system n. kapı kilit ve menteşe sistemi
hinge facing n. menteşe bağlantı yeri
hinge panel n. menteşe paneli
hinge plate n. menteşe plakası
door hinge n. kapı menteşesi
hinge panel trim n. ön direk sacı kaplaması
hinge pillar n. ön kapı direği
Aeronautic
alpha hinge n. alfa tipi menteşe
delta hinge n. delta menteşe
hinge offset n. menteşe mesafesi
feathering hinge n. pervane ayarlayış menteşesi
hinge moment n. menteşe momenti
drag hinge n. engelleme parçaları menteşesi
flapping hinge n. flap menteşesi
hinge point n. menteşe noktası
hinge point n. menteşe mihveri
hinge point n. aks noktası
delta-three hinge n. sınırlı delta menteşe
Anatomy
hinge joint n. sadece öne ve arkaya harekete izin veren eklem
hinge joint n. reze eklem
Tobacco
hinge-lid pack n. menteşe kapaklı paket
Geography
hinge [obsolete] n. yer ekseni
Geology
axial hinge surface n. eksen eklemi yüzeyi
Sport
hip hinge n. halter kaldırma pozisyonu