History

bilmez

Meanings of "bilmez" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	bilmez	ignorant adj.
2	General	bilmez	innocent of adj.
3	General	bilmez	unacquainted adj.

Meanings of "bilmez" with other terms in English Turkish Dictionary : 142 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	kendini bilmez	impertinent adj.
General
2	General	haddini bilmez	saucebox n.
3	General	doymak bilmez iştah	craving n.
4	General	değer bilmez olma	unthankfulness n.
5	General	doymak bilmez iştah	wolf n.
6	General	yüksek enerjili ve yorulmak bilmez kimse	human dynamo n.
7	General	doymak bilmez kimse	cormorant n.
8	General	iş bilmez kimse	foul-up n.
9	General	iş bilmez kimse	foul-up n.
10	General	haddini bilmez kimse	presumer n.
11	General	haddini bilmez kimse	snot n.
12	General	doymak bilmez	insatiable adj.
13	General	doymak bilmez	rapacious adj.
14	General	haddini bilmez	presumptuous adj.
15	General	haddini bilmez	immodest adj.
16	General	haddini bilmez	presuming adj.
17	General	doymak bilmez (iştah)	keen adj.
18	General	ne yapacağını bilmez	at a loss adj.
19	General	aman bilmez	grim adj.
20	General	yorulmak bilmez	indefatigable adj.
21	General	yorulmak bilmez	unwearied adj.
22	General	kendini bilmez	presumptuous adj.
23	General	bitmek bilmez	interminable adj.
24	General	haddini bilmez	arrogant adj.
25	General	doymak bilmez	voracious adj.
26	General	yorulmak bilmez	untiring adj.
27	General	yorulmak bilmez	exhaustless adj.
28	General	yorulmak bilmez	unwearying adj.
29	General	ne yapacağını bilmez halde	at a loss adj.
30	General	yorulmak bilmez	tireless adj.
31	General	haddini bilmez	sassy adj.
32	General	yorulmak bilmez	weariless adj.
33	General	yorulmak bilmez (kimse)	tireless adj.
34	General	durmak bilmez	unstoppable adj.
35	General	doymak bilmez	inappeasable adj.
36	General	bitmek tükenmek bilmez	never-ending adj.
37	General	yorulmak nedir bilmez	untiring adj.
38	General	yazı bilmez	preliterate adj.
39	General	doymak bilmez	grasping adj.
40	General	bitmek tükenmek bilmez	unceasing adj.
41	General	bitmek tükenmek bilmez	everlasting adj.
42	General	bitmek tükenmek bilmez	unending adj.
43	General	doymak bilmez	ravening adj.
44	General	dur durak bilmez	never-failing adj.
45	General	yorulmak bilmez	undefatigable adj.
46	General	yorulmak bilmez	unweariable adj.
47	General	haddini bilmez	wise adj.
48	General	ne yapacağını bilmez	will [dialect] adj.
49	General	ne yapacağını bilmez	will [dialect] adj.
50	General	kendini bilmez	overbold adj.
51	General	bitmek bilmez	inexterminable [obsolete] adj.
52	General	yorulmak bilmez	infatigable [obsolete] adj.
53	General	doymak bilmez	cormorant adj.
54	General	doymak bilmez	cormoraut adj.
55	General	doymak bilmez	sharp adj.
56	General	kendini bilmez	forward adj.
57	General	kendini bilmez	fresh adj.
58	General	haddini bilmez	presumptuous [obsolete] adj.
59	General	ne yapacağını bilmez halde zararla	at a loss adv.
60	General	ne yapacağını bilmez bir durumda	at one's wits' end adv.
61	General	yorulmak bilmez bir şekilde	indefatigably adv.
62	General	yorulmak bilmez bir şekilde	doggedly adv.
63	General	yorulmak bilmez bir şekilde	without tiring adv.
64	General	yorulmak bilmez bir şekilde	untiringly adv.
65	General	ne yapacağını bilmez şekilde	aimlessly adv.
Phrasals
66	Phrasals	yorulmak bilmez bir şekilde peşinden gitmek	follow up v.
Phrases
67	Phrases	bilmez miyim!	you're telling me! expr.
68	Phrases	internette kimse senin kim olduğunu bilmez	on the Internet, nobody knows you're a dog expr.
Proverb
69	Proverb	gelişme çağında olan gençler doymak bilmez	growing youth has a wolf in his belly v.
70	Proverb	başında beklediğin tencere kaynamak bilmez	a watched kettle never boils
71	Proverb	insan içinde bulunduğu zamanın kıymetini bilmez	the golden age was never the present age
72	Proverb	insan elindekinin kıymetini bilmez	the golden age was never the present age
73	Proverb	gelişme çağında olan gençler doymak bilmez	a growing youth has a wolf in his belly
Colloquial
74	Colloquial	doymaz bilmez iştah	chuckers n.
75	Colloquial	doymaz bilmez iştah	chuckers n.
76	Colloquial	doymaz bilmez iştah	chucks n.
77	Colloquial	haddini bilmez/kibirli konuşma	horse pucky [us] n.
78	Colloquial	bir şey bilmez kimse	know-nothing n.
79	Colloquial	yol yordam bilmez tip	a country cousin n.
80	Colloquial	adap bilmez kimse	a country cousin n.
81	Colloquial	yol yordam bilmez	a country bumpkin n.
82	Colloquial	adap bilmez	a country bumpkin n.
83	Colloquial	doymak bilmez	foodaholic n.
84	Colloquial	bir bok bilmez	doesn't know beans (about something) expr.
85	Colloquial	bir bok bilmez	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.
86	Colloquial	bir bok bilmez	doesn't know his ass from his elbow expr.
87	Colloquial	hiçbir şey bilmez	doesn't know beans (about something) expr.
88	Colloquial	hiçbir şey bilmez	doesn't know his ass from a hole in the ground expr.
89	Colloquial	hiçbir şey bilmez	doesn't know his ass from his elbow expr.
90	Colloquial	ne yapacağını bilmez halde	on the hop expr.
91	Colloquial	bir bok bilmez	don't know sic 'em (from come here) expr.
Idioms
92	Idioms	doymak bilmez kimse	a bottomless pit n.
93	Idioms	bilmez ama konuşur	armchair general n.
94	Idioms	ne yapacağın bilmez şekilde koşuşturma	running about like a headless chicken n.
95	Idioms	ne yapacağın bilmez şekilde koşuşturma	rushing about like a headless chicken n.
96	Idioms	bir insanın, grubun ya da bir davanın yorulmak bilmez taraftarı	amen corner n.
97	Idioms	ne yapacağın bilmez şekilde koşuşturmak	run about like a headless chicken v.
98	Idioms	ne yapacağın bilmez şekilde koşuşturmak	be running around like a headless chicken v.
99	Idioms	bitmek bilmez olmak	be like painting the forth bridge v.
100	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde bir oraya bir buraya koşuşturmak	run around like a chicken with its head cut off v.
101	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde dolanmak	run around like a chicken with its head cut off v.
102	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde bir oraya bir buraya koşuşturmak	run (around) in circles v.
103	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde koşuşturmak	be running around like a headless chicken [uk] v.
104	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde koşuşturmak	be running around like a chicken with its head cut off [us] v.
105	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde bir oraya bir buraya koşuşturmak	run about like a chicken with its head cut off v.
106	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde koşuşturmak	run around like a headless chicken v.
107	Idioms	bitmek bilmez	paint the forth bridge adj.
108	Idioms	bitmek bilmez bir zaman diliminde	on a slow boat to china adv.
109	Idioms	bitmek bilmez bir zaman diliminde	on a slow boat to china expr.
110	Idioms	bitmek bilmez bir zaman diliminde	slow boat to china expr.
111	Idioms	heyecan nedir bilmez	cool calm and collected expr.
112	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde	like a headless chicken expr.
113	Idioms	ne yapacağını bilmez şekilde	like a chicken with its head cut off expr.
114	Idioms	bir halt bilmez	don't know beans expr.
115	Idioms	hiçbir şey bilmez	don't know beans expr.
116	Idioms	ne yapacağını bilmez halde	at a stand expr.
Speaking
117	Speaking	bilmez miyim!	tell me about it! expr.
118	Speaking	bir iki kendini bilmez yüzünden	because of some irresponsible person expr.
119	Speaking	bilmez değilim	I am not unaware that expr.
120	Speaking	ne olacağını kimse bilmez	there is no saying what will happen expr.
121	Speaking	nerede duracağını bilmez	it doesn't know when to stop expr.
Trade/Economic
122	Trade/Economic	iş bilmez yöneticilerin meseleyi bilmeden/anlamadan karar verdikleri yönetim şekli	seagull approach n.
Law
123	Law	eskime bilmez	it will any amount of wear expr.
Medical
124	Medical	çift bilmez	double blind adj.
Social Sciences
125	Social Sciences	yazı bilmez	preliterate adj.
Latin
126	Latin	gerisini kim bilmez	cetera quis nescit expr.
Archaic
127	Archaic	haddini bilmez	presumptive adj.
Slang
128	Slang	bir bok bilmez	doesn't know sic 'em (from come here) expr.
129	Slang	bir bok bilmez	doesn't know beans expr.
130	Slang	hiçbir şey bilmez	doesn't know beans expr.
131	Slang	bir bok bilmez	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.
132	Slang	hiçbir şey bilmez	doesn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.
133	Slang	bir bok bilmez	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.
134	Slang	hiçbir şey bilmez	wouldn't know (one's) arse from (one's) elbow [uk] expr.
135	Slang	bir bok bilmez	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.
136	Slang	hiçbir şey bilmez	doesn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.
137	Slang	bir bok bilmez	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.
138	Slang	hiçbir şey bilmez	wouldn't know (one's) ass from (one's) elbow expr.
British Slang
139	British Slang	bitmek bilmez anlamsız konuşma	blithering n.
140	British Slang	doymak bilmez tip	bottomless pit n.
141	British Slang	yol yordam bilmez görgüsüz tip	lombard n.
Modern Slang
142	Modern Slang	kendini bilmez halde	all sorts of fucked up adj.