bir kenara - Turkish English Dictionary
History

bir kenara



Meanings of "bir kenara" in English Turkish Dictionary : 3 result(s)

Turkish English
General
bir kenara aside adv.
bir kenara by prep.
Idioms
bir kenara to one side adv.

Meanings of "bir kenara" with other terms in English Turkish Dictionary : 200 result(s)

Turkish English
General
bir kenara koyma removal n.
bir kenara koyma setting aside n.
(bir şeyi) kenara kaldıran kimse mislayer n.
(yükü) bir kenara bırakma deposition [obsolete] n.
bir kenara para koymak put something away v.
bir kenara bırakmak put something to one side v.
bir şeyi kenara çekmek get something out of the way v.
bir kenara para koymak put something by v.
bir şeyi bir kenara bırakmak put something to one side v.
daha sonra bakmak üzere bir kenara koymak keep something on the back burner v.
bir kenara bırakmak leave aside v.
bir kenara koymak put something by v.
sonrası için bir kenara koymak (para vb) put away v.
bir kenara bırakmak put away v.
bir kenara atmak put away v.
bir kenara para ayırmak put some money on the side v.
bir kenara para ayırmak allocate money v.
bir kenara koymak set apart v.
bir kenara ayırmak earmark v.
bir kenara ayırmak set-aside v.
bir kenara koymak set aside v.
bir kenara koymak lay aside v.
bir kenara koymak put aside v.
bir kenara atmak (para vb) lay aside v.
bir kenara itmek brush aside v.
bir kenara bırakmak cast aside v.
bir kenara kaldırmak sweep aside v.
bir amaç için bir kenara koymak earmark v.
bir oyuncuyu kenara çekmek sideline v.
bir kenara atmak trash v.
bir kenara bırakmak elong v.
bir kenara koymak mislay v.
diğer her şeyi bir kenara bırakıp aşırı konsantre olmak overfocus v.
bir kenara atmak dice [australia] v.
bir kenara itmek fob off v.
bir kenara yazmak scriggle [dated] v.
bir kenara itmek shog v.
bir kenara koymak sidetrack v.
bir kenara atılmış to the left adj.
bir kenara atılmış dumped adj.
bir davaya veya fikre diğer kaygıları bir kenara itecek derecede saplantılı kimse monomaniacal adj.
bir kenara konmuş reversed adj.
bir kenara atılmış old adj.
katlanıp bir kenara konulabilen (yatak) foldaway adj.
bir kenara bırakarak away adv.
her şeyi bir kenara bırakarak first of all adv.
her şeyi bir kenara koyarak firstly adv.
bir kenara bırakırsak apart from prep.
-i bir kenara bırakırsak apart from prep.
Phrasals
bir kenara atmak cast away v.
bir kenara bırakmak cast away v.
bir kenara bırakmak cast out v.
bir kenara koymak throw by v.
fırçayla vb. bir kenara itmek brush aside v.
bir kenara atmak throw away v.
bir kenara itmek thrust off v.
bir kenara itmek thrust away v.
bir kenara koymak set by v.
bir kenara atmak put off v.
bir kenara koymak place aside v.
yana/bir kenara itmek/itelemek sweep aside v.
bir kenara bırakmak place aside v.
bir kenara bırakmak toss out v.
bir kenara saklamak put aside v.
bir kenara ayırmak lay something by v.
bir kenara itmek push away v.
bir kenara atmak put aside v.
bir kenara ayırmak put aside v.
bir kenara bırakmak cast aside v.
bir kenara ayırmak put something by v.
bir kenara koymak put aside v.
bir kenara atmak cast aside v.
bir kenara vb. para koymak sock something away v.
bir kenara atmak chuck out v.
bir kenara bırakmak put aside v.
bir kenara itmek push aside v.
bir kenara bırakmak/koymak leave something aside v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak stash away v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak store away v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak salt away v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak store something away v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak lay in v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak hive away v.
gelecekte kullanmak üzere bir kenara saklamak stack away v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak hive away v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak stash away v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak lay in v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak stack away v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak salt away v.
(sonra kullanmak üzere) bir kenara koymak store away v.
(sonra kullanmak üzere) bir kenara koymak store something away v.
bir kenara koymak put down v.
bir kenara koymak factor out v.
bir oyuncuyu kenara almak rest in (someone) v.
bir oyuncuyu kenara alıp dinlendirmek rest in (someone) v.
bir kenara atmak/fırlatmak pitch on v.
bir şeyi bir şeyin içerisinde bir kenara koymak store something in something v.
bir süreliğine bir kenara bırakmak lay aside v.
(bir şey) için kenara para koymak put (something) toward (something) v.
bir şeyi bir kenara bırakmak set something aside v.
bir kenara koymak set something aside v.
ileride kullanmak üzere bir kenara koymak/kaldırmak set something aside for future use v.
biri için bir kenara bir şey ayırmak set something aside for someone v.
bir kenara koymak lay by v.
biri/bir şey için kenara para koymak budget something for someone or something v.
(bir şey) için (bir şey) kenara koymak budget (something) for (something) v.
bir şeyi bir kenara atmak cast something aside v.
birini/bir şeyi kenara itmek chuck someone or something away v.
birini/bir şeyi kenara çekmek chuck someone or something away v.
(bir şeyi) kenara bırakmak depart with (something) v.
birini/bir şeyi bir kenara bırakmak dispense with someone or something v.
(bir şeyi) bir kenara bırakmak dispense with (something) v.
birini/bir şeyi kenara itmek fling someone or something away v.
öylece bir kenara atmak kick aside v.
(bir şeyi biri/bir şey) için kenara koymak/ayırmak lay aside (something) for (someone or something) v.
(bir şeyi biri/bir şey) için bir kenara koymak reserve (something) for (someone or something) v.
için bir kenara koymak reserve for v.
(bir şey) için kenara para koymak save for (something) v.
(bir şey) için kenara para koymak save toward (something) v.
(bir şey için) bir tarafa/kenara (bir şey) koymak set (something) apart (for something) v.
(bir aracı) kenara çekmek pull up v.
Phrases
şimdi bunları bir kenara/tarafa bırakalım millet but seriously, folks expr.
bir kenara bırakırsak apart from the fact that expr.
-i bir kenara bırakırsak apart from the fact that expr.
Colloquial
her ihtimale karşı kenara koyulan cüzi bir para mad money n.
görüntüsünü bir kenara bırakırsak aside from how it looks v.
konuyu bir kenara bırakmak park it v.
(bir şeyi) bir kenara bırakabilirsin you can dispense with (something) expr.
yaz bir kenara (söz verirken söylenir) book it expr.
konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak let it drop expr.
konuyu kapat, konuyu bir kenara bırak let it rest expr.
(ya bir şeyi yap) ya da kenara çekil (do something) or get off the pot expr.
Idioms
diğer meseleleri bir kenara bırakıp tek bir meseleye odaklanma navel-contemplation n.
diğer meseleleri bir kenara bırakıp tek bir meseleye odaklanma navel-gazing n.
anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek put aside (one's) differences v.
bir kenara bırakmak clear the decks v.
bir kenara bırakmak clear the deck v.
eskiyip bir kenara atılmak collect dust v.
bir kenara atılmak collect dust v.
bir kenara çekilmek take a back seat v.
bir kenara itilmek end up in the knacker's yard v.
bir kenara atılmak go by the board v.
geçmişi bir kenara bırakmak break with the past v.
her şeyi bir kenara bırakmak throw everything to wind v.
kendi isteklerini bir kenara bırakıp her zaman başkaları için uğraşmak can't call one's soul one's own v.
kendi ihtiyaçlarını bir kenara bırakmak nip their own noses off v.
(bir şey için) (bir şeyi) bir kenara ayırmak put something aside (for something) v.
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek move off to the side with someone v.
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek get off to the side with someone v.
(zor günler için) bir kenara koymak put something aside for a rainy day v.
(zor günler için) bir kenara koymak keep something for a rainy day v.
(zor günler için) bir kenara koymak hold something back for a rainy day v.
(sonradan kullanmak üzere) bir şeyi kenara kaldırmak put something in mothballs v.
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek go off to the side with someone v.
(zor günler için) bir kenara koymak save something for a rainy day v.
(bir şeyler konuşmak için) biriyle bir kenara çekilmek step off to the side with someone v.
birini bir köşeye/kenara çekmek draw (one) to one side v.
bir kenara atılmak/itilmek gather dust v.
anlaşmazlıkları bir kenara bırakmak/göz ardı etmek set aside (one's) differences v.
mantığını bir kenara bırakmak suspend (one's) disbelief v.
sorgulamayı bir kenara bırakmak suspend (one's) disbelief v.
birini bir köşeye/kenara çekmek take/draw somebody to one side v.
gururunu bir kenara bırakmak go to canossa v.
bir kenara atılmak be hung out to dry v.
birini/bir şeyi kenara çekmek move someone or something out of the way v.
(bir şeyi) bir kenara bırakmak leave (something) to one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak leave something on one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak put something on one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak put something to one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak leave something to one side v.
anlaşmazlığı bir kenara bırakmak bury your differences v.
kendi isteklerini bir kenara bırakıp her zaman başkaları için uğraşmak can't call soul own v.
korkulu/endişeli/üzüntülü bir anıyı/düşünceyi bir kenara bırakmak lay a ghost v.
korkulu/endişeli/üzüntülü bir anıyı/düşünceyi bir kenara bırakmak lay the ghost v.
bir şeyi bir kenara bırakmak leave something on one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak leave something onto one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak put something on one side v.
bir şeyi bir kenara bırakmak put something onto one side v.
(bir şeyi) bir kenara bırakmak let (something) lie v.
(bir şeyi) bir kenara bırakmak let (something) rest v.
(bir konuyu) bir kenara bırakmak put (something) to bed v.
(bir konuyu) bir kenara bırakmak put (something) to rest v.
bir kenara kaldırmak put in mothballs v.
(bir şey) için kenara para koymak save money up (for something) v.
bir yana/kenara çekmek take to one side v.
(bir şeyler konuşmak için biriyle) bir kenara çekilmiş off to the side (with someone) adj.
sözlerimi bir kenara yaz mark my words expr.
Speaking
bu sözü bir kenara yazayım I must remember that line expr.
dediklerimi yaz bir kenara you mark my words expr.
sözlerimi/bunu bir kenara yaz mark my word expr.
Trade/Economic
(arazi, karın bir bölümü) belirli amaç doğrultusunda kenara ayrılan şey set-aside n.
Technical
(grafik teorisinde) bir grafikteki bağımsız olan ve birbiriyle kesişmeyen bir dizi kenara verilen ad matching n.
Gastronomy
(hamur) mayalanması için bir kenara koymak set v.
Biology
farklı bir renk veya biçimde kenara sahip olan marginate adj.
Apiculture
bir kenara atmak supersedure v.
Philosophy
yalnızca gerçek deneyimlere odaklanmak için metafiziksel teorileri ve varoluşsal soruları bir kenara bırakmak bracket v.
Sport
(bilardo) topu birkaç kenara çarptırıp bir sonraki vuruş için istenen pozisyona getirmek drive v.
Slang
bir kenara koymak ditch v.
bir kenara atmak crater v.
bir kenara atmak shit-can v.