detaylı - Turkish English Dictionary
History

detaylı



Meanings of "detaylı" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
Common Usage
detaylı detailed adj.
General
detaylı elaborative adj.
detaylı particular adj.
detaylı exacting adj.
detaylı close adj.
detaylı exhaustive adj.
detaylı detailed adj.
detaylı elaborate adj.
detaylı intimate adj.
detaylı broad adj.
detaylı thoro [dialect] adj.
detaylı elaborative adj.
detaylı unhomely adj.
detaylı mature adj.
detaylı highwrought adj.
detaylı high-wrought adj.
detaylı rounded adj.
detaylı panoptical adj.
detaylı fine-grained adj.
detaylı fine-spun adj.
detaylı point-by-point adj.
detaylı pointed adj.
detaylı surgical adj.

Meanings of "detaylı" with other terms in English Turkish Dictionary : 198 result(s)

Turkish English
General
detaylı inceleme perscrutation n.
daha detaylı bir şekilde söyleme amplification n.
kısa ve detaylı özet compendium n.
detaylı inceleme a minute inquiry n.
daha detaylı bakış/araştırma further thought n.
detaylı düşünce elaborate idea n.
detaylı olma granularity n.
detaylı inceleme scrutinization n.
detaylı inceleme scrutinisation n.
detaylı bilgi veren elaborator n.
detaylı sözlük unabridged dictionary n.
detaylı hesap enumeration n.
detaylı rapor enumeration n.
dizgisi yapılacak taslağın üzerinde yazılı olan detaylı biçimsel talimatlar markup n.
aralıksız detaylı inceleme hawkeye n.
detaylı kullanım planı yapmak budget n.
detaylı kullanımını sağlamak budget n.
olası insan ilişkileri sisteminin detaylı teorik projeksiyonu model n.
(geçmiş tecrübeyi) detaylı şekilde zihinde canlandırma replay n.
detaylı şekilde zihinde canlandırılan şey replay n.
detaylı süreç rigamarole n.
detaylı prosedür rigamarole n.
detaylı süreç rigmarole n.
detaylı prosedür rigmarole n.
detaylı özenli grafik sunumu delineation n.
detaylı hesap dinumeration n.
fazla detaylı şatafat ruffle [obsolete] n.
detaylı inceleme rundown n.
detaylı özet rundown n.
detaylı inceleme double check n.
detaylı araştırma double check n.
detaylı ve yakından sunum closeup n.
detaylı süs eşyası fandangle n.
detaylı düşünen kimse ponderer n.
detaylı düşünen kimse muller n.
detaylı düşünme ponderment n.
detaylı bilgi fine print n.
detaylı işleme (altın) orfray n.
detaylı işleme (altın) orfrey n.
detaylı olma particularment [obsolete] n.
gerçeğine sadık ve detaylı kopya photography n.
detaylı inceleme shakedown n.
detaylı değerlendirme detailed evaluation n.
detaylı bağlantılandırılmış sistem spider web n.
detaylı temizlik spring-cleaning n.
detaylı süslemeleri olan gösterişli yatak state bed n.
detaylı çalışma summa [rare] n.
detaylı yaklaşım surgery n.
(çatı vb.) detaylı süsleme gingerbread n.
detaylı incelemek examine in detail v.
detaylı incelemek work through v.
detaylı biçimde ele almak work through v.
detaylı açıklanmak be explained in detail v.
detaylı anlatılmak be explained in detail v.
detaylı istatistiğini tutmak keep detailed statistics of v.
detaylı düşünmek overthink v.
olay yerini detaylı tarif etmek describe the scene in detail v.
detaylı tartışmak discuss in detail v.
detaylı soruşturmadan geçmek ripe v.
açık ve detaylı bir şekilde geliştirmek develop v.
detaylı inceleme yapmak double-check v.
detaylı araştırma yapmak double-check v.
bir şeyi daha detaylı araştırmak drill v.
detaylı yorumlar yapmak pedantize v.
detaylı yorumlar yapmak pedantise v.
(film, roman) gerçek durum veya olayları detaylı gösterecek şekilde kurgulamak document v.
detaylı şekilde incelemek parse v.
küçük parçalara ayırıp detaylı inceleme yapmak parse v.
detaylı olmayan summary adj.
detaylı olarak hazırlanmış well documented adj.
detaylı olmayan undetailed adj.
detaylı hazırlanmış overly elaborate adj.
detaylı incelenmemiş naïve adj.
detaylı olmayan uncritical adj.
detaylı ve kapsayıcı broadly based adj.
detaylı ve kapsayıcı broadly-based adj.
detaylı gereklilikleri karşılayan high-test adj.
(siyasi avantaj elde etmek için) detaylı plan ve entrikalar ile karakterize olan byzantine adj.
konunun hoş olmayan yönleriyle ilgili detaylı olan gritty adj.
fazla detaylı overelaborate adj.
aşırı detaylı pinpoint adj.
ince detaylı fine-grained adj.
aşırı detaylı finicking adj.
fazla detaylı finicky adj.
detaylı olarak in detail adv.
detaylı olarak in depth adv.
son derece detaylı biçimde in great detail adv.
detaylı şekilde in detail adv.
canlı/açık/net/detaylı graphically adv.
oldukça detaylı olarak up-close adv.
detaylı bir şekilde in detail adv.
detaylı bir şekilde in particular [obsolete] adv.
detaylı bir şekilde intricately adv.
detaylı bir şekilde graphically adv.
detaylı olarak thoroughly adv.
detaylı inceleme -scopy suf.
Phrasals
detaylı tasvir etmek make out v.
detaylı olarak incelemek elaborate on v.
daha detaylı bilgiler vermek expand on v.
detaylı incelemek drill down v.
detaylı araştırmak drill down v.
(birisi/bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound on (someone or something) v.
(birisi/bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak expound on (someone or something) v.
(birisi/bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound upon (someone or something) v.
(birisi/bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak expound upon (someone or something) v.
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound upon (someone or something) to (someone or something) v.
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak expound upon (someone or something) to (someone or something) v.
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) hakkında detaylı açıklama yapmak expound on (someone or something) to (someone or something) v.
(birine veya bir şeye, biri veya bir şey) üzerine detaylı konuşma yapmak expound on (someone or something) to (someone or something) v.
detaylı plan/tasarım yapmak lay out v.
detaylı açıklama yapmak lay out v.
hakkında detaylı bilgi almak mine for v.
Phrases
daha detaylı bilgi için for further information expr.
detaylı olarak in profile expr.
Colloquial
bir konuyu detaylı bir şekilde ele alan bir kitap a to z n.
detaylı mimari süsleme gingerbread n.
Idioms
detaylı/ayrıntılı özet tablo box score [us] n.
detaylı anlatım, ifade veya açıklama close up n.
(bir şey) hakkında detaylı bilgi the goods on (something) n.
bahis oynayacaklar için yarış atları ve jokeylerle ilgili detaylı bilgi veren bir yayın scratch sheet n.
detaylı bilgi vermek cite (something) chapter and verse v.
ayrıntılı/detaylı açıklamak flesh something out v.
ayrıntılı/detaylı açıklamak flesh out something v.
detaylı bilgi vermek quote chapter and verse v.
daha detaylı bilgiler vermek enlarge upon v.
detaylı bilgi vermek give chapter and verse v.
daha detaylı bilgiler vermek enlarge on v.
olup bitenler hakkında detaylı bilgi vermek enlighten about v.
olup bitenler hakkında detaylı bilgi vermek enlighten on v.
(birini) detaylı bir biçimde incelemek run the rule over (one) [uk] v.
detaylı bilgi vermek cite/give chapter and verse v.
detaylı inceleme going-over expr.
son derece detaylı to the letter expr.
detaylı inceleme/tetkik altında in the dock expr.
Trade/Economic
detaylı teftiş detailed audit n.
detaylı beyan detailed declaration n.
detaylı denetleme detailed audit n.
Law
detaylı araştırma rummaging n.
detaylı inceleme strict scrutiny n.
polise verilen ifadelerin detaylı incelenmesi scientific content analysis n.
Politics
detaylı proje blueprint n.
detaylı plan blueprint n.
detaylı teklif full proposal n.
Industry
kullanılan materyallerin detaylı listesi material take off n.
(çelik sanayide) detaylı yapı planı hazırlayan kimse detailer n.
Insurance
özellikle belge sayımı içeren detaylı not veya muhtıra bordereaux n.
Advertising
(reklam) basılı hali göstermek için hazırlanmış detaylı tasarım comprehensive n.
Technical
detaylı fiyat teklifi detailed estimate n.
detaylı sadeleştirilmiş gösterim detailed simplified representation n.
detaylı/ayrıntılı veri in-depth data n.
detaylı liste enumeration n.
detaylı inceleme scrutiny n.
düşey konumdaki feney numunelerinde alevin yayılma hızının detaylı tayin yöntemi detailed procedure to determine the flame spread of vertically-oriented specimens n.
detaylı bir projenin ilk evresini gösteren kabataslak çizim minute n.
detaylı çizim phantom n.
(birleşik krallık'ta) esasen askeri amaçlarla üretilip günümüzde eğlence ve iş için kullanılan bir dizi yüksek kaliteli ve detaylı harita ordnance survey map n.
detaylı bir biçimde incelemek scrutinize v.
detaylı bir biçimde incelemek scrutinise v.
Computer
daha detaylı bilgi ver tell me more expr.
Textile
elbise imalinde kullanılan kumaşların yanma özelliklerinin tayini için detaylı deney yöntemi detailed procedure to determine the burning behaviour of fabrics for apparel n.
detaylı işleme (altın) orphrey n.
detaylı işleme (altın) orfray n.
detaylı işleme (altın) orfrey n.
Construction
detaylı fiyat teklifi detailed estimate n.
detaylı inşaat detailed construction n.
Automotive
araç iç dış detaylı temizlik hizmetleri car wash and detailing services n.
Railway
detaylı profil detailed profile n.
Medical
detaylı diagnostik utrasonografi detailed diagnostic ultrasonography n.
detaylı anamnez detailed history n.
kan testlerinin detaylı kaydı hemogram n.
Psychology
(geçmiş tecrübeyi) aniden detaylı şekilde zihinde canlandırma replay n.
(geçmiş tecrübeyi) detaylı şekilde zihinde canlandırmak replay v.
Physics
bir sistemin spesifik, detaylı ve mikroölçekli yapılaşması microstate n.
Chemistry
tehlikeli hazırlık maddelerine ilişkin detaylı bilgi sistemine yönelik detaylı listeleri belirleme ve oluşturma detailed arrangements for the system of specific information relating to dangerous preparations n.
Zoology
bazı omurgasızlarda henüz detaylı analizi gerçekleştirilmemiş arka bölüm metasome n.
Literature
detaylı anlatı enarration n.
detaylı eleştirme epicrisis n.
aşırı detaylı lumpish adj.
Religious
mahayana budizmi'nin karmaşık yapıda ve detaylı ritüelleri olan bir formu lamanism n.
Geography
detaylı tırmanma güzergahlarının bulunduğu dağ haritası topo n.
detaylı tırmanma güzergahlarının bulunduğu dağ haritası topographical picture n.
detaylı tırmanma güzergahlarının bulunduğu dağ haritası toppo n.
Military
askeri alımlar hariç belli görev prosedürlerini detaylı şekilde anlatan genelkurmay başkanlığı yönetmeliği chairman of the joint chiefs of staff instruction n.
askeri alımlar hariç belli görev prosedürlerini detaylı şekilde anlatan genelkurmay başkanlığı yönetmeliği chairman of the joint chiefs of staff manual n.
detaylı fotoğraf değerlendirme raporu detailed photographic interpretation report n.
detaylı inceleme probe n.
detaylı fotoğraf rapor detailed photographic report n.
(daha detaylı olay kaydı tutmak için) sabit açıda üç veya daha fazla kamera düzeneğiyle eş zamanlı çekilen fotoğraf fan camera photography n.
yanıltma harekatına yönelik detaylı eylem planı deception course of action n.
Art
bir eserden hareketle veya onu tamamlaması için üretilmiş daha kısa veya az detaylı eser parergon n.
Cinema
diyalog, çekimler ve geçişler içeren detaylı senaryo continuity n.
Photography
nesnelerin çok yakından ve detaylı olarak çekildiği fotoğrafçılıkta kullanılan bir objektif macro lens n.
Abbreviation
herhangi bir şekilde detaylı olarak tanımlanmamış hastalık n.o.s. (not otherwise specified) n.
Archaic
niteliklerin detaylı tasviri character n.
Engineering
parçanın veya cihazın kurulum öncesi detaylı incelenmesi bench study n.
detaylı arazi planı plat n.
Slang
detaylı bilgi poop n.
detaylı bilgi dope n.