History

distant

Meanings of "distant" in Turkish English Dictionary : 26 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	distant adj.	uzakta
2	Common Usage	distant adj.	uzak
General
3	General	distant adj.	mesafeli
4	General	distant adj.	soğuk
5	General	distant adj.	belirsiz
6	General	distant adj.	ırak
7	General	distant adj.	uzak
8	General	distant adj.	hafif
9	General	distant adj.	uzakta
10	General	distant adj.	uzaktan
11	General	distant adj.	ağır
12	General	distant adj.	ırak (yer)
13	General	distant adj.	samimiyetsiz
14	General	distant adj.	mesafeli (kimse)
15	General	distant adj.	ilgisiz
16	General	distant adj.	uzaktan akraba
17	General	distant adj.	farklı
18	General	distant adj.	farklı türde olan
19	General	distant adj.	uzaktan gelen
20	General	distant adj.	uzağa giden
21	General	distant adj.	gurbetçi
22	General	distant adj.	uzak şeylerle ilgili olan
23	General	distant adj.	uzaklara dalan
Technical
24	Technical	distant v.	germek
25	Technical	distant v.	genişlemek (basınç yüzünden)
26	Technical	distant adj.	ayırılmış

Meanings of "distant" with other terms in English Turkish Dictionary : 128 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	distant relative n.	uzaktan akraba
2	General	distant place n.	uzak yer
3	General	becoming distant n.	uzaklaşma
4	General	distant signal n.	erken uyarı
5	General	a very distant relative n.	dış kapının mandalı
6	General	more distant point n.	daha uzak nokta
7	General	distant relative n.	uzak akraba
8	General	distant future n.	uzak gelecek
9	General	a distant dream n.	uzak bir hayal
10	General	a distant memory n.	geçmişte kalan bir hatıra
11	General	a distant memory n.	derinlerdeki bir hatıra
12	General	a distant memory n.	uzak bir hatıra
13	General	distant seas n.	uzak denizler
14	General	distant lights n.	uzak ışıklar
15	General	distant lights n.	uzaktaki ışıklar
16	General	distant lands n.	uzak diyarlar
17	General	a distant relative n.	uzaktan bir akraba
18	General	a distant cousin n.	uzaktan bir kuzen
19	General	distant relatives n.	uzaktan akrabalar
20	General	distant past n.	uzak geçmiş
21	General	become distant v.	uzaklaşmak
22	General	stay distant v.	uzakta kalmak
23	General	be a distant relative of someone v.	uzaktan akrabası olmak
24	General	remain distant v.	mesafeli durmak
25	General	be a distant relative v.	uzaktan akraba olmak
26	General	be distant v.	uzak olmak
27	General	most distant adj.	en uzak
28	General	very distant adj.	uzaktan uzağa
29	General	on distant terms adv.	araları açık
30	General	at a distant adv.	uzakta
31	General	in the not too distant past adv.	çok da uzak olmayan geçmişte
32	General	in the not too distant past adv.	çok uzak olmayan bir zamanda
33	General	in the not too distant past adv.	çok uzak olmayan geçmişte
34	General	in the not too distant past adv.	pek de uzak olmayan bir tarihte
35	General	in the not too distant past adv.	yakın zamanda
Phrases
36	Phrases	one day in the not-so-distant future expr.	çok da uzak olmayan bir zamanda
37	Phrases	in the not-too-distant future expr.	çok uzak olmayan bir gelecekte
38	Phrases	in the not-too-distant future expr.	yakın bir zamanda
39	Phrases	in the not-too-distant future expr.	çok geçmeden
40	Phrases	in the not-too-distant future expr.	yakın gelecekte
41	Phrases	in the not-too-distant future expr.	pek yakında
42	Phrases	in the not-too-distant future expr.	çok yakında
Proverb
43	Proverb	distant water will not quench a fire nearby	uzaktaki su yakındaki ateşi söndüremez
Colloquial
44	Colloquial	one day in the not-so-distant future n.	çok da uzak olmayan gelecekteki bir gün (orta vadede bir gün)
45	Colloquial	a distant cousin n.	uzak akraba
46	Colloquial	a distant desert planet n.	uzak terk edilmiş bir gezegen
47	Colloquial	a distant cousin n.	uzaktan akraba
48	Colloquial	the not-so-distant past n.	yakın geçmiş
49	Colloquial	the not-so-distant past n.	çok uzak olmayan geçmiş
50	Colloquial	the not-so-distant past n.	pek de uzak olmayan geçmiş
51	Colloquial	the not-too-distant future n.	yakın zaman
52	Colloquial	the not-too-distant future n.	yakın gelecek
53	Colloquial	the not-too-distant future n.	çok da uzak olmayan gelecek
54	Colloquial	look distant v.	soğuk görünmek
55	Colloquial	look distant v.	uzak görünmek
56	Colloquial	seem distant v.	uzak görünmek
57	Colloquial	in the not too distant future expr.	çok uzak olmayan bir gelecekte
58	Colloquial	in the not too distant future expr.	yakın bir zamanda
59	Colloquial	in the not too distant future expr.	çok geçmeden
60	Colloquial	in the not too distant future expr.	yakın gelecekte
61	Colloquial	in the not too distant future expr.	pek yakında
62	Colloquial	in the not too distant future expr.	çok yakında
Idioms
63	Idioms	the dim and distant past [brit] n.	çok eski zaman
64	Idioms	the dim and distant past [brit] n.	fi tarihi
65	Idioms	the dim and distant past [brit] n.	nuh zamanı
66	Idioms	distant corner of the world n.	fizan
67	Idioms	distant corner of the world n.	dünyanın bir ucu
68	Idioms	distant corner of the world n.	çok uzak yer
69	Idioms	distant corner of the world n.	dünyanın ücra bir köşesi
70	Idioms	the (dim and) distant past n.	çok eski zaman
71	Idioms	the (dim and) distant past n.	fi tarihi
72	Idioms	the (dim and) distant past n.	nuh zamanı
73	Idioms	the (dim and) distant past n.	uzak geçmiş
74	Idioms	distant corner of the world n.	dünyanın öbür ucu
75	Idioms	distant corner of the world n.	dünyanın uzak bir köşesi
76	Idioms	distant corner of the world n.	aşırı uzak bir yer
77	Idioms	distant corner of the world n.	dünyanın çok uzak bir yeri
78	Idioms	distant corner of the world n.	fizan
79	Idioms	the not-too-distant future n.	yakın gelecek
80	Idioms	the not-too-distant future n.	çok uzak olmayan gelecek
81	Idioms	the not-too-distant future n.	yakın zaman
82	Idioms	the distant past n.	çok eski zaman
83	Idioms	the distant past n.	nuh zamanı
84	Idioms	the distant past n.	fi tarihi
85	Idioms	the distant past n.	uzak geçmiş
86	Idioms	the not-so-distant future n.	pek/çok uzak olmayan gelecek
87	Idioms	the not-so-distant future n.	yakın gelecek
88	Idioms	the not-so-distant future n.	yakın zaman
89	Idioms	the not-too-distant past n.	pek/çok uzak olmayan geçmiş
90	Idioms	the not-too-distant past n.	yakın geçmiş
Trade/Economic
91	Trade/Economic	distant sales n.	mesafeli satış
92	Trade/Economic	distant sale n.	uzaktan satış
Politics
93	Politics	a distant government n.	bir devleti başka bir ülkeden yöneten hükümet
94	Politics	a distant government n.	uzak hükümet
Technical
95	Technical	distant reading thermometer n.	uzaktan okumalı termometre
96	Technical	dew (distant early warning) abrev.	uzak erken haber verme ve uyarı hattı
Telecom
97	Telecom	distant signal n.	uzaktaki işaret
98	Telecom	distant collocation n.	uzaktan ortak yerleşim
Railway
99	Railway	distant signal n.	demiryollarında erken uyarı sinyali
Marine
100	Marine	long distant fishery n.	uzak mesafe balıkçılığı
Medical
101	Medical	abscess-like distant metastases n.	apse benzeri uzak organ metastazlar
102	Medical	distant stage n.	uzak evre
103	Medical	distant metastasis n.	uzak metastaz
104	Medical	distant metastases n.	uzak metastazlar
105	Medical	distant healing n.	uzaktan iyileştirme
106	Medical	distant recurrence-free survival n.	uzak nükssüz sağkalım
Optics
107	Optics	distant vision chart n.	uzak görme eşeli
Marine Biology
108	Marine Biology	far distant fisheries n.	açık deniz balıkçılığı
109	Marine Biology	distant water fishery n.	uzak mesafe balıkçılığı
Astronomy
110	Astronomy	distant galaxy n.	uzak galaksi
111	Astronomy	distant galaxy n.	uzak gökada
Education
112	Education	distant training n.	açık öğretim
113	Education	distant training n.	uzaktan eğitim
Linguistics
114	Linguistics	distant assimilation n.	uzak benzeşim
Environment
115	Environment	optical distant measurement n.	optik mesafe ölçümü
116	Environment	tsunami of distant origin n.	uzak kaynaklı tsunami
117	Environment	distant earthquake n.	uzak deprem
Meteorology
118	Meteorology	distant thunder n.	uzaktan duyulan gök gürültüsü
Military
119	Military	antisubmarine distant air support n.	denizaltı savunma uzak hava desteği
120	Military	distant aiming point n.	uzak nişan noktası
121	Military	distant early warning line n.	uzaktan erken haber verme ve ikaz hattı
122	Military	distant reconnaissance n.	uzak keşif
123	Military	distant early warning n.	uzak erken haber verme ve uyarı hattı
124	Military	distant support sentry n.	uzak destek nöbetçisi
125	Military	distant retirement area n.	(amfibik harekatlarda) deniz bölgesi
126	Military	distant support area n.	uzak destek alanı
127	Military	distant support area n.	(amfibik harekatlarda) iniş sahası yakınında yer alan bölge
Star Wars
128	Star Wars	ranking distant n.	tasnif akraba