exposed - Turkish English Dictionary
History

exposed

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "exposed" in Turkish English Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
Common Usage
exposed adj. maruz
General
exposed adj. muhafazasız
exposed adj. açıkça
exposed adj. ortada
exposed adj. maruz kalmış (kimyasal maddeye vb)
exposed adj. açık
exposed adj. maruz kalan
exposed adj. korunmasız
exposed adj. açıkta
exposed adj. çıplak
Technical
exposed v. uzatmak
exposed adj. açıkta
exposed adj. açıkta kalmış
exposed adj. korunmasız
exposed adj. meydanda
exposed adj. maruz kalmış
Medical
exposed adj. maruz kalan
Geology
exposed adj. yüzlek veren

Meanings of "exposed" with other terms in English Turkish Dictionary : 102 result(s)

English Turkish
Common Usage
be exposed to v. maruz kalmak
General
exposed terrain n. açık arazi
exposed workers n. radyasyona maruz kalan işçiler
exposed position n. açık mevzi
exposed to fire n. yangına maruz kalan
students exposed to violence n. şiddete maruz kalan öğrenciler
exposed face n. görünen yüz
exposed face n. çıplak yüz
non-exposed stock n. boş film
workers exposed to heat n. ısıya maruz kalan işçiler
workers exposed to heat n. ısıya maruz kalan çalışanlar
be exposed to violence v. şiddet görmek
be exposed to v. maruz kalmak
be exposed to violence v. şiddete maruz kalmak
be exposed v. deşifre olmak
be exposed v. maruz kalmak
be exposed to frost v. ayazda kalmak
exposed to frost v. ayazda kalmak
be exposed to torture v. işkenceye maruz kalmak
be exposed to torment v. işkenceye maruz kalmak
(one's lie) be exposed v. yalanı ortaya çıkarılmak
be exposed to sunlight v. güneş ışığına maruz kalmak
be exposed to a danger v. tehlikeyle burun buruna gelmek
be exposed to a danger v. tehlike yaşamak
be exposed to radiation v. radyasyona maruz kalmak
be exposed to military coup v. darbeye maruz kalmak
be exposed to impact v. darbeye maruz kalmak
be exposed to violence v. şiddete uğramak
be exposed to discrimination v. ayrımcılığa uğramak
be exposed v. afişe olmak
exposed to the wind adj. rüzgar alan
exposed to adj. maruz
Speaking
she exposed me expr. beni ifşa etti
Politics
creating a sense of being exposed to torture at any time n. her an işkenceye alınacakmış duygusu yaratma
politically exposed person n. siyasi nüfuz sahibi kişi
Industry
industrial workers exposed to heat n. ısıya maruz kalan endüstri çalışanları
Technical
exposed finish n. açıkta kalan yüzey
flammability of solid non-metallic material when exposed to flame source n. alev kaynağına maruz kaldığında metalik olmayan katı malzemenin alevlenebilirliği
behavior under humidity variations of door leaves exposed to successive uniform climates n. art arda uniform iklim şartlarına maruz bırakılan kapı kanatlarının nem değişimleri karşısındaki davranışı
individuals exposed to extreme hot or cold environments n. aşırı sıcak veya soğuk çevrelere maruz kalan bireyler
exposed underlayer n. dışa vurmuş altkatman
polymeric material exposed to a low energy source of heat n. düşük enerjili bir ısı kaynağına maruz bırakılan polimerik malzeme
evaluation of materials assemblies exposed to source of radiant heat n. ışıma ısısına maruz kalan malzeme donanımlarının değerlendirilmesi
measurement exposed to radio-frequency electromagnetic fields n. radyo frekans elektromanyetik alanlara maruz kalan ölçme
electrotechnical products exposed to fire n. yangına maruz kalan elektroteknik mamuller
be exposed directly to x and gama rays v. doğrudan x ve gama ışınlarıyla pozlanmak
be exposed to light v. ışığa maruz kalmak
be exposed to light v. ışığa maruz bırakılmak
Computer
exposed name sql n. açık ad
exposed name n. açık ad
Textile
fabrics exposed to dry heat n. kuru ısıya maruz kalan kumaşlar
Construction
exposed wiring n. açık elektrik tesisatı
exposed ceiling n. açık tavan
exposed concrete n. brüt beton
exposed concrete form n. çıplak beton kalıbı
exposed ceiling n. çıplak tavan
exposed concrete n. çıplak beton
exposed surface n. çıplak yüzey
exposed aggregate texture n. görünür agregalı yapı
exposed aggregate concrete n. görünür agregalı beton
exposed aggregate surface n. görünür agregalı yüzey
exposed joists n. görünür kirişler
exposed masonry n. sıvasız duvar
structures exposed to fire n. yangına maruz kalan yapılar
exposed aggregate concrete n. yıkama beton
Woodworking
wood preservative exposed out of ground contact n. toprakla temas etmeyen bir ahşap koruyucu
Marine
exposed deck n. üstü hava ve deniz koşullarına açık olan güverte
Medical
sun-exposed areas of skin n. derinin güneş gören bölgeleri
sun-exposed areas n. güneş gören alanlar
edema on exposed area n. güneş gören yerlerde ödem
exposed worker n. maruz kalan çalışan
children exposed to passive smoke n. pasif sigara dumanına maruz kalmış çocuklar
children exposed to passive smoke n. pasif sigaraya maruz kalmış çocuklar
sun-exposed body parts n. vücudun güneş gören bölümleri
exposed to pressure v. basınca maruz kalmak
Food Engineering
brass exposed to fresh or saline waters n. tatlı veya tuzlu sulara maruz kalan pirinç
exposed for sale adj. satışa sunulan
Astronomy
exposed planetary core n. çıplak gezegen çekirdeği
exposed planetary core n. açık gezegen çekirdeği
Apiculture
exposed situation n. açık durum
Tobacco
cigarettes exposed on bottom n. altta görünen sigaralar
cigarettes exposed on top n. üstte görünen sigaralar
Environment
maximally exposed individual n. en fazla radyasyon alan kişi
unwarned exposed n. habersiz maruz kalma
warned exposed n. ikazlı maruz kalma
potentially exposed n. potansiyel temas durumu
potentially exposed worker n. temas potansiyeli olan görevli
contaminated, injured, or exposed individual n. yüksek dozajda radyasyona maruz kalarak etkilenmiş, yaralanmış kimseler
occupationally exposed personnel n. mesleki olarak maruz kalan personel
Geology
exposed rock n. açığa çıkmış kaya
exposed rock n. açığa çıkmış kayaç
exposed rock n. mostra veren kayaç
exposed over large areas adj. geniş yayılım gösteren
Military
exposed position n. açık mevzi
exposed flank n. açık yan
warned exposed n. ikaz edilmiş açıkta
evacuation of dangerously exposed waters n. ticari gemilerin tehlikeye maruz kalan sulardan daha güvenli yerlere alınması
dangerously exposed waters n. tehlike teşkil eden sular
unwarned exposed adj. ikaz edilmemiş ve açıkta
Cinema
non-exposed stock n. bakire pelikül
exposed film n. dolu film
over-exposed adj. aşırı ışıklı