History

face to face

Meanings of "face to face" in Turkish English Dictionary : 2 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	face to face adv.	yüz yüze
General
2	General	face to face adv.	karşı karşıya

Meanings of "face to face" with other terms in English Turkish Dictionary : 181 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	face-to-face adj.	yüz yüze
2	Common Usage	face-to-face adv.	yüz yüze
General
3	General	face to face meeting n.	yüzyüze görüşme
4	General	face to face talk n.	yüzyüze konuşma
5	General	face-to-face meeting n.	yüzyüze görüşme
6	General	face-to-face talk n.	yüzyüze konuşma
7	General	face-to-face contact n.	birebir temas
8	General	face-to-face communication n.	yüz yüze iletişim
9	General	face to face contact n.	yüz yüze temas
10	General	face to face contact n.	bire bir temas
11	General	face-to-face interview method n.	yüzyüze görüşme yöntemi
12	General	come face to face v.	yüz yüze gelmek
13	General	cut off one's nose to spite one's face v.	pire için yorgan yakmak
14	General	face up to difficulties v.	güçlüklere göğüs germek
15	General	have the face to v.	cüret etmek
16	General	cut off one's nose to spite one's face v.	papaza kızıp oruç bozmak
17	General	tell one to one's face v.	birinin yüzüne karşı söylemek
18	General	meet face to face v.	yüzleşmek
19	General	tell his fault to his face v.	ayıbını yüzüne vurmak
20	General	face up to difficulties v.	zorluklara göğüs germek
21	General	have the face to do something v.	yüzü tutmak
22	General	come face to face v.	burun buruna gelmek
23	General	not to have the face to v.	yüzü olmamak
24	General	come face to face v.	karşı karşıya gelmek
25	General	talk face to face v.	yüz yüze görüşmek
26	General	talk face to face v.	yüzyüze konuşmak
27	General	speak face to face v.	yüzyüze konuşmak
28	General	talk face to face v.	yüzyüze görüşmek
29	General	meet face to face v.	yüzyüze görüşmek
30	General	stand face to face v.	yüzleşmek
31	General	say it to one's face v.	yüzüne söylemek
32	General	talk face to face with v.	yüz yüze konuşmak
33	General	talk someone face to face v.	yüz yüze konuşmak
34	General	talk face to face v.	yüz yüze konuşmak
35	General	(one's face) to glow v.	yüzüne renk gelmek
36	General	talk face to face v.	karşılıklı konuşmak
37	General	talk face to face v.	karşılıklı görüşmek
38	General	discuss face to face v.	karşılıklı görüşmek
39	General	(one's face) to wrinkle v.	yüzü kırışmak
40	General	face up to the past v.	geçmişle yüzleşmek
41	General	sit face to face v.	karşılıklı oturmak
42	General	tell something to one's face v.	yüzüne söylemek
43	General	a ... look to come over someone's face v.	(yüzü/suratı) ifadesine bürünmek
44	General	make the face to shine upon v.	şükretmek
45	General	make the face to shine upon v.	merhametli olmak
46	General	face-to-face adj.	şahsen
47	General	face-to-face adj.	dolaysız
48	General	to my face adv.	yüzüme karşı
49	General	to somebody's face adv.	yüzüne karşı
50	General	to one's face adv.	yüzüne
Phrasals
51	Phrasals	face up to v.	kabullenmek
52	Phrasals	face up (to someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüzleşmek
53	Phrasals	face up (to someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) karşısına çıkmak
54	Phrasals	face up (to someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
55	Phrasals	face up to v.	göze almak
56	Phrasals	face up to v.	önlemek
57	Phrasals	face up to v.	katlanmak
58	Phrasals	face up to v.	karşı koymak
59	Phrasals	face up to v.	-i cesaretle karşılamak
Phrases
60	Phrases	non–face-to-face adj.	yüzyüze olmayan
Colloquial
61	Colloquial	to somebody's face expr.	yüzüne
62	Colloquial	say it to my face expr.	yüzüme söyle
Idioms
63	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü olmak
64	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüz bulmak
65	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü tutmak
66	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesareti olmak
67	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesaret/cüret etmek
68	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) çekinmemek
69	Idioms	have the brass face to (do something) v.	(bir şey yapma) cesaretini/yüzsüzlüğünü göstermek
70	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü olmak
71	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüz bulmak
72	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) yüzü tutmak
73	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesareti olmak
74	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) cesaret/cüret etmek
75	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapmaya) çekinmemek
76	Idioms	have the face to (do something) v.	(bir şey yapma) cesaretini/yüzsüzlüğünü göstermek
77	Idioms	say something right to someone's face v.	birinin yüzüne karşı bir şey söylemek
78	Idioms	come face to face with someone v.	birisiyle burun buruna gelmek
79	Idioms	say something right to someone's face v.	bir şeyi birinin yüzüne söylemek
80	Idioms	come face to face with someone v.	birisiyle karşı karşıya kalmak
81	Idioms	say something right to someone's face v.	direkt yüzüne söylemek
82	Idioms	face up to v.	göğüs germek
83	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	gavura küsüp oruç bozmak
84	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	gavura kızıp oruç bozmak
85	Idioms	face up to v.	her güçlüğe yılmadan karşı koymak
86	Idioms	face up to v.	metanetle karşılamak
87	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	öfkeyle kalkıp zararla oturmak
88	Idioms	cut off your nose to spite your face v.	öfkeyle kalkıp zararla oturmak
89	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	kasaba küsüp kolunu kesmek
90	Idioms	cut off nose to spite face v.	kendini yok yere cezalandırmak
91	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	kendini yok yere cezalandırmak
92	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	kızgınlıkla kendi kendine kötülük etmek
93	Idioms	cut off your nose to spite your face v.	pire için yorgan yakmak
94	Idioms	cut off nose to spite face v.	pire için yorgan yakmak
95	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	pire için yorgan yakmak
96	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	papaza kızıp oruç yemek
97	Idioms	cut off one's nose to spite one's face v.	papaza küsüp oruç bozmak
98	Idioms	say something right to one's face v.	yüzüne karşı söylemek
99	Idioms	say something to someone's face v.	yüzüne söylemek
100	Idioms	(be unable to) look somebody in the eye(s)/face v.	utançtan birinin yüzüne/gözüne bakamamak
101	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	pire için yorgan yakmak
102	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	öfkeyle kalkıp zararla oturmak
103	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	gavura kızıp oruç bozmak
104	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	kendi kendini zor duruma düşürmek
105	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	kendi kuyusunu kazmak
106	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
107	Idioms	bite (one's) nose off to spite (one's) face v.	bindiği dalı kesmek
108	Idioms	turn (one's) face to the wall v.	ölmek
109	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna gelmek
110	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya kalmak/gelmek
111	Idioms	come face to face with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze gelmek
112	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karşılaşmak
113	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüz yüze gelmek
114	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) karı karşıya gelmek
115	Idioms	come face to face with something v.	(kötü bir durumla) yüzleşmek
116	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	papaza kızıp oruç bozmak
117	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	pire için yorgan yakmak
118	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	gavura küsüp oruç bozmak
119	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	gavura kızıp oruç bozmak
120	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	kasaba küsüp kolunu kesmek
121	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	öfkeyle kalkıp zararla oturmak
122	Idioms	cut (one's) nose off to spite (one's) face v.	kendi bindiği dalı kesmek
123	Idioms	cut off your nose to spite your face v.	kasaba küsüp kolunu kesmek
124	Idioms	cut off your nose to spite your face v.	kendi bindiğin dalı kesmek
125	Idioms	cut your nose off to spite your face v.	kasaba küsüp kolunu kesmek
126	Idioms	cut your nose off to spite your face v.	kendi bindiğin dalı kesmek
127	Idioms	cut nose off to spite face v.	pire için yorgan yakmak
128	Idioms	cut nose off to spite face v.	kasaba küsüp kolunu kesmek
129	Idioms	cut nose off to spite face v.	öfkeyle kalkıp zararla oturmak
130	Idioms	cut nose off to spite face v.	kendi bindiği dalı kesmek
131	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şeyi yapmaya) yüzü/cesareti olmamak
132	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şeyi yapmaktan) utanmak
133	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şeyi yapmaktan) çekinmek
134	Idioms	not have the face (to do something) [old-fashioned] v.	(bir şey yapmaya) yüzü tutmamak
135	Idioms	say (something) to (one's) face v.	(bir şeyi birinin) yüzüne söylemek
136	Idioms	say (something) to (one's) face v.	(bir şeyi birinin) yüzüne karşı söylemek
137	Idioms	say to face v.	yüzüne söylemek
138	Idioms	say to face v.	yüzüne karşı söylemek
139	Idioms	tell one to face v.	yüzüne karşı söylemek
140	Idioms	to someone's face expr.	açıkça
141	Idioms	to someone's face expr.	yüzüne karşı
142	Idioms	don't cut off your nose to spite your face expr.	pire için yorgan yakma
143	Idioms	don't cut off your nose to spite your face expr.	kasaba küsüp kolunu kesme
144	Idioms	don't cut off your nose to spite your face expr.	kendi bindiğin dalı kesme
145	Idioms	don't cut off your nose to spite your face expr.	öfkeyle kalkan zararla oturur
146	Idioms	face to face (with somebody) expr.	(biriyle) yüz yüze
147	Idioms	face to face (with somebody) expr.	(biriyle) bir arada
148	Idioms	face to face (something) expr.	(bir şeyle) burun buruna
149	Idioms	face to face (something) expr.	(bir şeyle) karşı karşıya
150	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) burun buruna
151	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) karşı karşıya
152	Idioms	face to face with (someone or something) expr.	(biriyle/bir şeyle) yüz yüze
Speaking
153	Speaking	it's time to face the facts n.	gerçeklerle yüzleşmenin zamanı
154	Speaking	you're going to have to face this alone expr.	bununla tek başına yüzleşmen gerekecek
155	Speaking	tell it to my face! expr.	bunu yüzüme söyle!
156	Speaking	what's happened to his face? expr.	onun yüzüne ne olmuş?
157	Speaking	what's happened to her face? expr.	onun yüzüne ne olmuş?
158	Speaking	what happened to your face? expr.	yüzüne ne oldu senin?
159	Speaking	what happened to your face? expr.	yüzüne ne oldu?
160	Speaking	I'd like to see your face expr.	yüzünü görmek istiyorum
161	Speaking	he said not to get water on my face expr.	yüzüne su gelmesin dedi
162	Speaking	I want to see your face expr.	yüzünü görmek istiyorum
Trade/Economic
163	Trade/Economic	face to face selling n.	yüz yüze satış
Law
164	Law	face-to-face arresting n.	vicahi tutuklama
165	Law	face-to-face adj.	vicahi
Politics
166	Politics	face to face meeting n.	yüz yüze görüşme
Technical
167	Technical	face-to-face dimensions n.	alından alına boyutlar
168	Technical	face-to-face dimensions n.	alından alına ölçüler
169	Technical	centre-to-face dimensions n.	merkezden alına boyutlar
170	Technical	face to-face and centre-to face dimensions of metal valves n.	metal vanaların alından alına ve merkezden alına boyutları
171	Technical	face to-face adj.	alından alına
172	Technical	centre-to face adj.	merkezden alına
Textile
173	Textile	face to face weaving n.	yüz yüze dokuma
Medical
174	Medical	face to face consultation n.	yüz yüze hasta muayenesi
175	Medical	face to face training n.	yüz yüze eğitim
Social Sciences
176	Social Sciences	face to face communication model n.	yüz yüze iletişim modeli
Linguistics
177	Linguistics	face-to-face test n.	yüz-yüze sınav
178	Linguistics	face-to-face interaction n.	yüzyüze etkileşim
Football
179	Football	come face to face with the goalkeeper v.	kaleciyle karşı karşıya kalmak
Slang
180	Slang	you need to get the fuck out of my face n.	defol git gözüm görmesin seni
181	Slang	you need to get the fuck out of my face n.	siktir git gözüm görmesin seni