fired - Turkish English Dictionary
History

fired

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "fired" in Turkish English Dictionary : 14 result(s)

English Turkish
General
fired adj. ateş edilmiş
fired adj. kovulmuş
fired adj. ateşlenmiş
fired adj. işten atılmış
fired adj. (hanedan armasında alev topu) ateş üzerinde tasvir edilen
Trade/Economic
fired adj. işine son verilmiş
fired adj. işten atılmış
fired adj. işten kovulmuş
fired adj. kovulmuş
Technical
fired adj. fırınlanmış
fired adj. … ile çalışan
fired adj. … yakıtını kullanan
fired adj. … yakıtlı
Gastronomy
fired n. işten kovulmuş

Meanings of "fired" with other terms in English Turkish Dictionary : 157 result(s)

English Turkish
General
coal-fired power plant n. kömür santrali
gas-fired combi boiler n. doğalgaz kombi
a bullet fired at democracy n. demokrasiye atılan kurşun
be fired v. ateşlenmek
be fired v. defteri dürülmek
be fired from job v. işten atılmak
be fired v. açığa çıkmak
be fired from job v. işten çıkartılmak
be fired v. (işten) postalanmak
want to get fired v. işten kovulmayı istemek
want to get fired v. işten atılmayı istemek
get fired v. işinden olmak
get fired v. kovulmak
be fired v. kovulmak
coal-fired adj. kömür yakmalı
all-fired adj. çok
all-fired adj. aşırı
all-fired adj. tam gaz
wood-fired adj. odunla çalışan
coal-fired adj. kömürlü
all-fired adv. son derece
Colloquial
fired up adj. heyecanlı
(all) fired up adj. heyecanlı
(all) fired up adj. coşkulu
(all) fired up adj. gaza gelmiş
(all) fired up adj. istekli
(all) fired up adj. tutkulu
(all) fired up adj. ateşli
two bullets fired from his gun expr. silahından iki mermi ateşlenmiş
three or four gunshots were fired expr. üç veya dört el ateş edildi
shots fired expr. laf soktu
Idioms
fired up adj. coşkulu
fired up adj. gaza gelmiş
fired up adj. heyecanlı
fired up adj. istekli
without a shot being fired expr. tek bir kurşun bile atmadan/sıkmadan
without a shot being fired expr. silah kullanmadan
without a shot being fired expr. hiç silah ateşlemeden
without a shot being fired expr. hiç ateş etmeden
without a shot being fired expr. önemli bir muhalefetle karşılaşmadan
without a shot being fired expr. önemli bir direnişle karşılaşmadan
without a shot being fired expr. kayda değer bir çatışma yaşamadan
without a shot being fired expr. önemli bir anlaşmazlıkla karşılaşmadan
Speaking
I fired him interj. onu kovdum (işten)
there have been shots fired expr. ateş edildi
get them fired up expr. onları gaza getir
you're fired expr. kovuldun
boss fired me expr. patron beni işten kovdu
three or four gunshots were fired expr. üç veya dört kere ateş edildi
shots fired expr. ateş edildi
shots fired expr. silah sıkıldı
shots fired expr. kurşun sıkıldı
Technical
bottom-fired furnace n. alttan yakıcılı yanma odası
oil-fired boiler n. akaryakıtlı sıcak su kazanı
oil fired boiler n. akaryakıt ile çalıştırılan kazan
under-fired furnace n. alttan ateşlemeli fırın
rear-fired boiler n. arka duvardan ateşlemeli kazan
end-fired furnace n. arkadan yanmalı fırın
end-fired furnace n. at nalı fırın
separately fired superheater n. ayrı yanmalı üst ısıtıcı
pressure-fired boiler n. basınçlı hava ile fayraplı kazan
pressure-fired boiler n. basınç yakmalı kazan
cross fired furnace n. çapraz ateşli ocak
externally fired boiler n. dıştan yanmalı kazan
direct-fired furnace n. doğrudan ateşlemeli fırın
direct fired coal system n. doğrudan yakılan kömürlü sistemi
direct-fired furnace n. doğrudan ateşlenen fırın
soft-fired ware n. düşük sıcaklıkta fırınlanmış seramik eşyalar
gas-fired boiler n. doğal gazlı kazan
direct gas-fired air heater n. doğrudan gaz yakan hava ısıtıcısı
indirect fuel-fired furnace n. dolaylı yakıt yakan fırın
direct-fired heater n. doğrudan yanmalı sıcak hava cihazı
direct-fired air heater n. doğrudan yanmalı hava ısıtıcı
hand-fired boiler n. elle yakılan kazan
hand fired boiler n. elle ateşlenen kazan
gas-fired central heating n. gazlı merkezi ısıtma
gas-fired tumble dryer n. gaz yakan tamburlu kurutucu
gas-fired convection heater n. gaz yakan konveksiyonlu ısıtıcı
gas-fired boiler n. gazlı kazan
gas-fired hot water heating n. gaz yakmalı sıcak su ısıtması
fossil-fired power plant n. fosil yakıtlı santral
gas-fired furnace n. gaz yakıtı ile çalışan kazan ocağı
fired ceramics n. fırınlanmış seramikler
gas-fired central heating boiler n. gaz yakan merkezi ısıtma kazanı
gas fired central heating boiler n. gaz yakan merkezi ısıtma kazanı
gas-fired storage water heater n. gaz yakan depolu su ısıtıcısı
gas-fired air heating n. gazlı hava ısıtması
domestic direct gas-fired tumble dryer n. ev ve benzeri yerlerde kullanılan doğrudan gaz ateşlemeli tamburlu kurutucu
multi burner gas-fired overhead radiant tube heater system n. gaz yakan çok brülörlü radyant tüplü ısıtıcı sistem
gas- fired convection heating appliance n. gaz yakan konveksiyonlu ısıtma cihazı
gas-fired furnace n. gaz fırını
gas-fired boiler n. gaz yakıtlı kazan
domestic direct gas-fired tumble dryer n. ev tipi doğrudan gaz ateşlemeli tamburlu kurutucu
gas-fired furnace n. gaz yakımlı fırın
gas-fired absorption and adsorption air-conditioning and heat pump appliances n. gaz yakan absorbsiyunlu ve adsorbsiyonlu iklimlendirme cihazları ve ısı pompası cihazları
fired brick n. fırınlanmış tuğla
gas-fired furnace n. gaz yakıtlı fırın
gas-fired air heater n. gazlı hava ısıtıcısı
domestic direct gas-fired tumble dryer n. ev tipi doğrudan gaz yakan tamburlu kurutucu
gas fired furnace n. gaz yakıtlı fırın
hard-fired ware n. iyi fırınlanmış eşya
stoker-fired boiler n. ızgaralı kazan
room heater fired by solid fuel n. katı yakıt yakan soba
non-domestic multi-burner gas-fired radiant tube heater system n. konut dışında kullanılan çok brülörlü gaz yakan radyant tüplü ısıtıcı sistem
coal fired furnace n. kömür yakıtlı fırın
non-domestic gas-fired overhead luminous radiant heater n. konut dışı kullanılan gaz yakan tavana asılan parlak radyant ısıtıcı
coal fired furnace n. kömür fırını
coke-fired boiler n. kok kömürü yakmalı kazan
coal-fired boiler n. kömür yakmalı kazan
coal fired boiler n. kömürle fayraplı kazan
oil fired boiler n. mazotlu buhar kazanı
front-fired boiler n. önden yakmalı kazan
fired ceramics n. pişirilmiş seramikler
fired brick n. pişirilmiş tuğla
be fired n. pişmek
pulverized-coal fired boiler n. pülverize kömürlü kazan
efficiency requirements for new hotwater boilers fired with liquid or gaseous fuels n. sıvı ya da gazlı yakıtlarla ateşlenen yeni sıcak su ısıtıcıları için verimlilik gereksinimleri
top-fired furnace n. tavan yakıcılı ocak
one-way fired pits n. tek brülörlü kuyu fırınlar
one way-fired soaking pit n. tek brülörlü tav çukuru
top-fired furnace n. tavan yakıcılı yanma odası
end-fired furnace n. u-alevli fırın
top-fired boilers n. üstten yanmalı kazanlar
oil-fired boiler n. yakıt yakan kazan
oil-fired forced convection air heater n. yağ yakan cebri konveksiyonlu hava ısıtıcısı
oil-fired lighting-up burner n. yağ yakıtlı tutuşturma yakıcısı
side fired furnace n. yandan yakımlı fırın
oil-fired boiler n. yağ yakan kazan
side fired boiler n. yandan yanmalı kazan
cross-fired furnace n. yandan yakımlı fırın
soft-fired adj. düşük sıcaklıkta fırınlanmış
fired-on adj. eritilerek tutturulmuş
hand fired adj. elle ateşlenen
gas fired adj. gazla ısıtılan
gas fired adj. gaz yakıtlı
hard-fired adj. iyi fırınlanmış
automatically fired adj. otomatik ateşlemeli
gas-fired adj. gazla ısıtılan
oil-fired adj. yağ yakan
oil-fired adj. yağ yakarak çalışan
Construction
residential independent boilers fired by solid fuel n. katı yakıtlı konut tipi kat kaloriferi
fired block brick n. pişmiş blok tuğla
Automotive
fuel-fired heater n. yakıt ateşlemeli ısıtıcı
Mining
fired iron ore pellets n. pişirilmiş demir cevheri peletleri
Physics
-fired suf. ile çalışan anlamına gelen son ek
-fired suf. belirtilen yakıtı kullanan anlamına gelen son ek
-fired suf. yakıtlı anlamına gelen son ek
Tobacco
dark fired tobacco n. kara tütün
Environment
coal-fired thermal power plant n. kömür yakıtlı termik santral
coal-fired thermal power plant n. kömür yakıtlı termik enerji santrali
coal-fired thermal power plant n. kömür yakıtlı termik elektrik santrali
Military
artillery fired atomic projectile n. nükleer topçu mühimmatı
shoulder-fired guns n. omuzdan ateşlemeli silahlar
shoulder-fired missile n. omuzdan atılan/ateşlemeli füze
Hunting
shoulder-fired adj. omuzdan atış yapmaya uygun olan
Slang
get fired v. işten atılmak
get fired v. kovulmak