Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
her yanında
Meanings of
"her yanında"
in English Turkish Dictionary : 4 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
her yanında
throughout
adv.
2
General
her yanında
about
adv.
3
General
her yanında
all the way along the line
adv.
4
General
her yanında
through
prep.
Meanings of
"her yanında"
with other terms in English Turkish Dictionary : 52 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
(futbolda) merkezin her iki yanında bulunan iki oyuncudan biri
guard
n.
2
General
her iki yanında olacak şekilde iki koldan eşlik etmek
flank
v.
Phrasals
3
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry (someone or something) about
v.
4
Phrasals
her zaman yanında bulundurmak
carry (someone or something) about
v.
5
Phrasals
her yere yanında gezdirmek
carry (someone or something) about
v.
6
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry someone or something about
v.
7
Phrasals
her zaman yanında bulundurmak
carry someone or something about
v.
8
Phrasals
her yere yanında gezdirmek
carry someone or something about
v.
9
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry someone or something around
v.
10
Phrasals
her zaman yanında bulundurmak
carry someone or something around
v.
11
Phrasals
her yere yanında gezdirmek
carry someone or something around
v.
12
Phrasals
her zaman yanında bulundurmak
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
13
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry (someone or something) along with (someone or something)
v.
14
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry around
v.
15
Phrasals
her yere yanında gezdirmek
carry around
v.
16
Phrasals
her zaman yanında bulundurmak
carry around
v.
17
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry around
v.
18
Phrasals
her yere yanında taşımak
carry someone around (with oneself)
v.
19
Phrasals
her yere yanında gezdirmek
carry someone around (with oneself)
v.
Phrases
20
Phrases
bütün her şeyin yanında
as much as anything (else)
expr.
Colloquial
21
Colloquial
bir kadının sevgilisiyle/partneriyle çıkarken her ihtimale karşı yanında bulundurduğu bir miktar para
mad money
n.
Speaking
22
Speaking
bunu her zaman yanında taşı
keep that with you at all times
expr.
23
Speaking
her zaman yanında olmalı
it's supposed to be with you at all times
expr.
Marine
24
Marine
gemi çapasının dengeleme noktasındaki şaftın her bir yanında bağlantı veya halka olan şerit
balancing band
n.
25
Marine
gemi çapasının dengeleme noktasındaki şaftın her bir yanında bağlantı veya halka olan bir şerit
gravity band
n.
Medical
26
Medical
gövdenin her iki yanında çaprazlama bulunan karın kası
abdominal external oblique muscle
n.
27
Medical
karnın her iki yanında bulunan halka benzeri açıklık
abdominal ring
n.
Anatomy
28
Anatomy
sırtın orta kısmının her iki yanında bulunan geniş ve düz bir kas
latissimus dorsi
n.
29
Anatomy
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı
piriform area
n.
30
Anatomy
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı
piriform lobe
n.
31
Anatomy
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı
pyriform area
n.
32
Anatomy
beynin her iki yanında bulunan armut biçimli sinir yapısı
pyriform lobe
n.
33
Anatomy
kafatasının her iki yanında yer alıp alın kemiği ile kafatası yan kemiğinin ön ucunun, şakak kemiğinin ve temel kemiğinin büyük kanadının birleştiği düzensiz şekilli alan
sphenoid fontanel
n.
34
Anatomy
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan
sphenoid fontanelle
n.
35
Anatomy
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan
sphenoidal fontanel
n.
36
Anatomy
kafatasının her iki yanında birkaç kemiği birleştiren düzensiz şekilli alan
sphenoidal fontanelle
n.
Biology
37
Biology
(bazı sınıflandırmalarda) başının her iki yanında derin yarıklar bulunan şerit kurtlarını içeren bir grup
schizonemertea
n.
Marine Biology
38
Marine Biology
balığın her iki yanında ve deri içinde uzanan sudaki titreşimleri sinir sistemine ileten duyu organı
lateral line
n.
39
Marine Biology
afrika'nın tropik bölgelerinde yaşayan ve kuyruklarının her iki yanında elektrikli organ bulunan çeşitli tatlı su balıklarını içeren bir takım
scyphophori
n.
40
Marine Biology
gövdesinin her iki yanında gümüş rengi bir şerit bulunan, gümüş balığıgiller familyasına mensup çeşitli küçük balıklara verilen ad
silverfish
n.
41
Marine Biology
gövdesinin her iki yanında gümüş rengi bir şerit bulunan, gümüş balığıgiller familyasına mensup çeşitli küçük balıklara verilen ad
silversides
n.
42
Marine Biology
kafasının her iki yanında zırh benzeri sert bir kabuk bulunan (balık)
mail-cheeked
adj.
Botanic
43
Botanic
merkezi bir eksenin her iki yanında iki sıra halinde parçası olan
bifarious
adj.
Sport
44
Sport
yayın orta kısmının sapın her iki yanında keskin ve kavisli incelmesi
dip
n.
45
Sport
(on labutla oynan bovlingte) pistin her iki yanında bulunan kanallardan biri
gully [dialect] [uk]
n.
46
Sport
(on labutla oynan bovlingte) pistin her iki yanında bulunan kanallardan biri
gulley
n.
Football
47
Football
oyuncuların merkezin her iki yanında eşit olarak dağıtılmış olduğu (futbol)
balanced
adj.
Tennis
48
Tennis
çiftler tenis kortunun her bir yanında kenar çizgisi ile servis kenar çizgisi arasındaki boşluk
alley
n.
Ornithology
49
Ornithology
yüzünün her iki yanında siyah şerit olan bir kuş
fanner
n.
50
Ornithology
omzunun her iki yanında tüy öbeği olan bir kuş
lophorina superba
n.
Modern Slang
51
Modern Slang
her zaman yanında olan kimse
a real g
n.
52
Modern Slang
her koşulda yanında olan arkadaş
all-weather friend
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of her yanında
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy