içi boş - Turkish English Dictionary
History

içi boş



Meanings of "içi boş" in English Turkish Dictionary : 11 result(s)

Turkish English
Common Usage
içi boş hollow adj.
General
içi boş hollow adj.
içi boş vacuous adj.
içi boş holler adj.
içi boş fistulate adj.
içi boş fistulose adj.
Colloquial
içi boş nothing in it expr.
Technical
içi boş hollow n.
içi boş cannulate adj.
Literature
içi boş exsufflicate adj.
Modern Slang
içi boş all frosting, no cupcake expr.

Meanings of "içi boş" with other terms in English Turkish Dictionary : 155 result(s)

Turkish English
General
içi boş olan tüy sapı quill n.
kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları endleaf n.
kapların veya içi boş şeylerin açık yanı mouth n.
kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları endpaper n.
içi boş mil quill n.
içi boş vaatler empty promises n.
içi boş ağaç hollow tree n.
içi boş oyuk cavity n.
içi boş kabuk empty shell n.
içi boş bitki sapı kecksy [dialect] n.
içi boş ağaç gövdesinden yapılan kano dug-out n.
içi boş ağaç gövdesinden yapılan kano dugout n.
içi boş çukur holk [dialect] [uk] n.
içi boş delik holk [dialect] [uk] n.
içi boş şey incavation n.
içi boş yer incavation n.
içi boş ahlaki nutuk pious platitude n.
içi boş tüy sapı pen n.
içi boş kalamar kabuğu pen n.
sihirbazlık numaralarında gizlice esas eşyanın yerine konulan, önceden hazırlanmış içi boş nesne shell n.
içi boş kılıf shell n.
içi boş bitki sapına benzer kecky adj.
içi boş (iki boyutlu şekil) hollow adj.
içi boş bir şeye çarpıyormuş gibi ses çıkaran hollow adj.
(yazı, konuşma) içi boş gaseous adj.
içi boş sözlerle dolu overblown adj.
içi boş olmasına karşın genel ilgi gören popcorn adj.
içi boş ve derin sepulchral adj.
içi boş bir biçimde hollowly adv.
içi boş şekilde cavernously adv.
Colloquial
cazip ama içi boş/gereksiz şey junk food n.
içi boş at kestanesi kabuğu conker [uk] n.
beyni/beyninin içi boş nothing going on upstairs expr.
(bir şeyin) içi boş nothing in (something) expr.
(bir söylentinin, raporun, hikayenin) içi boş (there's) nothing in it expr.
Idioms
içi boş güç/tehdit paper tiger n.
içi boş güç/tehdit a paper tiger n.
dışı güzel ama içi boş şey bright shiny object n.
içi boş insan empty suit n.
içi boş yazı/kitap pot boiler n.
içi/altı boş olmak be all hat and no cattle [us] v.
beyni/beyninin içi boş not anything going on upstairs expr.
beyni/beyninin içi boş not anything upstairs expr.
beyni/beyninin içi boş not much going on upstairs expr.
beyni/beyninin içi boş not much upstairs expr.
dışı hoş içi boş all fur coat and no knickers expr.
güzel ama içi boş all vine and no taters expr.
içi/altı boş all hat and no cattle [us] expr.
Trade/Economic
üzerinde oyuklar bulunan içi boş plastik top (marka) wiffle® n.
üzerinde oyuklar bulunan içi boş plastik top (marka) wiffle ball® n.
Technical
radyoaktif malzeme içerecek şekilde tasarlanmış içi boş cihaz needle n.
içi boş ekstrüzyon profil hollow extruded section n.
içi boş metalik dalga kılavuz hollow metallic waveguide n.
içi boş oval hollow ellipse n.
içi boş mil quill n.
içi boş cam blok hollow glass block n.
içi boş çubuk hollow rod n.
içi boş türbin kanadı hollow blade n.
içi boş maça hollow core n.
içi boş şaft hollow shaft n.
içi boş kamış kex n.
içi boş dairesel silindir hollow circular cylinder n.
içi boş mil hollow shaft n.
içi boş mil hollow shall n.
içi boş sabit kanat hollow fixed blade n.
içi boş çubuk hollow bar n.
içi boş sabit kanat hollow stationary blade n.
içi boş kazık hollow pile n.
içi boş elips hollow ellipse n.
içi boş kesit hollow section n.
yalıtıcı içi boş tüp insulating hollow tube n.
içi boş lastik blank tire n.
içi boş iğnenin şırınga gibi bir araca takılması için genişletilmiş tabanı hub n.
içi boş cam koruyucu glass n.
içi boş bir tür vida kesme aleti die n.
içi boş kabaşon shell n.
içi boş ince silindir shell n.
frekans yönlendiricisi sisteminde dönüştürücü eleman olarak kullanılan içi boş metalik veya yalıtkan silindir slug n.
Electric
içi boş metalik dalga kılavuzu hollow metallic waveguide n.
Textile
içi boş elyaf hollow fibre n.
Construction
boş katot içi boşalım discharge hollow cathode n.
içi boş duvar hollow wall n.
içi boş burgu ile sondaj hollow-stem auger drilling n.
sıcak haddelenmiş içi boş alaşımsız ve ince taneli yapı çelikler hot finished structural hollow sections of non-alloy and fine grain structural steels n.
Lighting
içi boş dairesel fitille yanan bir lamba argand n.
içi boş dairesel fitille yanan bir lamba argand lamp n.
Automotive
içi boş dingil hollow axle n.
içi boş bombe başlı piston hollow dome piston n.
Marine
içi boş ağaç kütüğünden yapılmış kano piragua n.
Medical
içi boş organ yaralanması hollow organ injury n.
içi boş bir organı yıkama lavage n.
içi boş organın şişmesinden kaynaklı kesemsi şişlik mucocoele n.
içi boş bir organı yıkamak lavage v.
içi boş aralıkları olan cavernous adj.
Anatomy
vücutta içi boş silindirik yapı tube n.
vücutta içi boş silindirik yapı tube-shaped structure n.
Veterinary
(evcil hayvanlarda) içi boş organlarda psödomembranöz çökeltiler oluşturan iltihaplı rahatsızlık croup n.
Biology
içi boş ilkel blastula formu archiblastula n.
diyatomun silisli ve içi boş kabuğu spicule n.
(içi boş organ) bir bölümü başka bölümünün içine doğru çekilmiş invaginate adj.
içi boş yumuşakça kabuğuna benzeyen shell-like adj.
içi boş organ anlamı veren ön ek coel- pref.
içi boş kısım anlamı veren ön ek coel- pref.
Zoology
içi boş boynuzları başın önündeki kemiksi bir çıkıntıda yer alan, geviş getiren memeli hayvan familyası cavicornia n.
kılıf ile kaplı içi boş boynuzları olan geviş getiren hayvanlara verilen ad tubicorn n.
kuş tüylerinin içi boş iskeletleri calami n.
kuş tüylerinin içi boş iskeleti calamus n.
kuş tüyünün içi boş iskeleti quill n.
içi boş polip sapı hydrocaulus n.
tüyün içi boş sapı rib n.
içi boş tüp gövdeli tipik bir sölentere polyp n.
içi boş boynuzları olan cavicorn adj.
içi boş boynuzları olan tubicornous adj.
Botanic
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı trumpet tree (cecropia peltata) n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı snake wood n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı imbauba n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı trumpetwood n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı trumpet-wood n.
atkuyruğu gibi içi boş gövdeli bitkilerin orta kısmında bulunan hava boşluğu centrum n.
doğu kuzey amerika'da adventif olarak yetişen, içi boş sapları ve koyu pembe çiçekleri olan tek yıllık bir avrupa bitkisi none-so-pretty (silene armeria) n.
doğu kuzey amerika'da adventif olarak yetişen, içi boş sapları ve koyu pembe çiçekleri olan tek yıllık bir avrupa bitkisi lobel's catchfly n.
doğu kuzey amerika'da adventif olarak yetişen, içi boş sapları ve koyu pembe çiçekleri olan tek yıllık bir avrupa bitkisi flybane n.
doğu kuzey amerika'da adventif olarak yetişen, içi boş sapları ve koyu pembe çiçekleri olan tek yıllık bir avrupa bitkisi garden catchfly n.
doğu kuzey amerika'da adventif olarak yetişen, içi boş sapları ve koyu pembe çiçekleri olan tek yıllık bir avrupa bitkisi sweet william catchfly n.
çamurlu yerlerde yetişen içi boş saplı bir bitki toad pipe (equisetum limosum) n.
uçlarında soluk sarı çiçekleri olan içi boş, uzun, dar ve konik yaprakları olan çok yıllık bir ot yellow salsify (tragopogon dubius) n.
baharat olarak da kullanılan içi boş silindirik yapraklı çok yıllık bir bitki schnittlaugh (allium scorodoprasum) n.
baharat olarak da kullanılan içi boş silindirik yapraklı çok yıllık bir bitki cive n.
içi boş kök hollow stem n.
maydanozgiller familyasından içi boş kökleri olan büyük bitki kex n.
bataklık servisinin köklerinden yukarı doğru çıkıntı yapan içi boş yuvarlak yumrular knee n.
kökün dış hücrelerinde bulunup topraktaki su ve tuzu emen içi boş tüy benzeri çıkıntılar root hair n.
vasküler dokuya ait içi boş bir tüp yapı siphonostele n.
büyük şemsiyemsi yaprakları ve içi boş dalları olan, hızlı büyüyen istilacı bir tropik amerikan ağacı snakewood n.
(taç yapraklar veya çanakta gelişen) içi boş çıkıntı spur n.
(çimen) içi boş birleşimli gövdesi olan culmiferous adj.
içi boş tohumlu coelospermous adj.
içi boş silindir şekilli fistular adj.
(yeşil soğan yaprağı) içi boş fistulous adj.
Apiculture
içi boş sıtmaağacının bir kısmı ile yapılan kovan gum [dialect] [us] n.
Archaeology
ilkel topluluklarda görülen, ölüyü ağaç dalları arasına veya içi boş ağaç gövdesine defnetme uygulaması tree burial n.
Geography
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri tube n.
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri curl n.
kırılan bir dalganın tepesi öne doğru döküldüğünde oluşan içi boş su kemeri tunnel n.
Military
hendek veya gediği aydınlatmada kullanılan delikli ve içi ziftli talaşla doldurulmuş boş fıçı light barrel n.
Sport
masa tenisinde kullanılan içi boş hafif top ping-pong ball n.
Music
org borularının akort edilmesinde kullanılan içi boş metal koni tuning cone n.
yaylı çalgının ses vermesini sağlayan içi boş gövdesi sound box n.
deriyle kaplanmış içi boş gövdeli ve beş telli bir türk müzik aleti kussier n.
orkestradaki vurmalı sesler çıkarmak için üzerine bagetle vurulan içi boş bir ahşap blok wood block n.
orkestradaki vurmalı sesler çıkarmak için üzerine bagetle vurulan içi boş ahşap blok woodblock n.
müzik aletinin ses vermesini sağlayan içi boş gövdesi body n.
(orkestrada) toynak sesi çıkarmakta kullanılan içi boş yarım hindistan cevizi kabuğu cocoanut n.
Reptiles
içi boş dişleri olan (kertenkele) coelodont adj.
Slang
içi boş tehdit empty threat n.