Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
History
için yeterli
Meanings of
"için yeterli"
in English Turkish Dictionary : 1 result(s)
Category
Turkish
English
Colloquial
1
Colloquial
için yeterli
good enough for
adj.
Meanings of
"için yeterli"
with other terms in English Turkish Dictionary : 83 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
bir tabak veya öğün için yeterli sayıda veya miktarda (belirli bir yiyecek)
mess
n.
2
General
nefes almak için yeterli süre
breathing while
n.
3
General
geçinmek için yeterli imkanı olma
independence
n.
4
General
bir plan için gerekli kaynakların yeterli olup olmadığını belirleyen faaliyet planı değerlendirme kriteri
feasibility test
n.
5
General
için yeterli nitelikte olmak
measure up
v.
6
General
birisini bir iş için yeterli bulmak
think someone is qualified
v.
7
General
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
find enough courage (to do something)
v.
8
General
meydana çıkarmak için yeterli olmak
make
v.
9
General
taşınacak yük için yeterli sayıda vagonu bir araya getirmek
bunch
v.
10
General
bir görev için yeterli nitelikleri olmayan
uneligible
adj.
11
General
sınıflandırmak için yeterli dayanağı bulunan (takson)
good
adj.
Phrasals
12
Phrasals
bir kimseyi bir şey için yeterli hale getirmek
qualify someone for something
v.
13
Phrasals
için yeterli hale gelmek
qualify for
v.
14
Phrasals
için yeterli hale getirmek
qualify for
v.
15
Phrasals
bir şey için yeterli olmak
qualify for something
v.
16
Phrasals
için yeterli olmak
qualify for
v.
17
Phrasals
için yeterli hale getirmek
qualify for
v.
18
Phrasals
belirli bir süre için yeterli olmak
bridge over
v.
19
Phrasals
(bir şey) için yeterli olmak
suffice for (something)
v.
20
Phrasals
(biri) için yeterli olmak
suffice for (someone)
v.
Proverb
21
Proverb
senin/benim için iyi/geçerli/yeterli olan benim/senin için de iyidir/geçerlidir/yeterlidir
what's sauce for the goose is sauce for the gander
22
Proverb
senin/benim için iyi/geçerli/yeterli olan benim/senin için de iyidir/geçerlidir/yeterlidir
what's good for the goose is good for the gander
Colloquial
23
Colloquial
(biri) için yeterli olmak
do for (someone)
v.
24
Colloquial
(biri) için yeterli olmak
be good enough for (one)
v.
25
Colloquial
(biri/bir şey) için yeterli olmak
do for (someone or something)
v.
26
Colloquial
(biri) için yeterli
good enough for (one)
adj.
Idioms
27
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough spunk up (to do something)
v.
28
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough nerve up (to do something)
v.
29
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough guts up (to do something)
v.
30
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the spunk up (to do something)
v.
31
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough spunk up (to do something)
v.
32
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the pluck up (to do something)
v.
33
Idioms
(bir şeyi yapmak için) yeterli cesareti olmamak
not have the stomach for something
v.
34
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough courage up (to do something)
v.
35
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough pluck up (to do something)
v.
36
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough courage up (to do something)
v.
37
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the pluck up (to do something)
v.
38
Idioms
(bir şeyi yapmak için) yeterli cesareti olmamak
have no stomach for something
v.
39
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough nerve up (to do something)
v.
40
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the nerve up (to do something)
v.
41
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get enough guts up (to do something)
v.
42
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the courage up (to do something)
v.
43
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the nerve up (to do something)
v.
44
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the guts up (to do something)
v.
45
Idioms
(birşeyi yapmak için) yeterli cesareti olmak
get the spunk up (to do something)
v.
46
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the courage up (to do something)
v.
47
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get enough pluck up (to do something)
v.
48
Idioms
(bir şeyi yapmak için) kendinde yeterli cesareti bulmak
get the guts up (to do something)
v.
49
Idioms
(bir şeyi yapmak için) yeterli cesareti toplamak
pluck/screw/summon up (your/the) courage (to do something)
v.
50
Idioms
herkes için yeterli miktarda
enough to go around
adj.
51
Idioms
herkes için yeterli miktarda
enough to go round
adj.
52
Idioms
bu, bir görevi yapmak veya bir durumla başa çıkmak için yeterli olmayacaktır.
that won't cut it
expr.
Speaking
53
Speaking
bu benim için yeterli
that's good enough for me
expr.
54
Speaking
üç kişiye yeter/üç kişi için yeterli.
it is enough for 3 people
expr.
Trade/Economic
55
Trade/Economic
herhangi bir makam için yeterli niteliklere sahip olmama
ineligibility
n.
Law
56
Law
hafifletici olarak kabul edilmesi için gereken için yeterli tahrik
sufficient provocation
n.
57
Law
hukuki işlemler için yeterli
liege poustie [scotland]
n.
Politics
58
Politics
avrupa parlamentosunda oylama için yeterli kişi sayısı
quorum at the european parliament
n.
59
Politics
(şirkette veya parlamentoda) karar verme yetkisini kullanmak için oylama organında yeterli miktarda oya sahip olma
working control
n.
Technical
60
Technical
kaçış için kendi kendine yeterli kapalı devre solunum aparatı
self-contained closed-circuit breathing apparatus for escape
n.
61
Technical
serbest solunum için yeterli hacim
breathing space
n.
62
Technical
at arabalarının aksının üstünde bulunup ön tekerleklerin dönmesi için yeterli mesafeyi sağlayan küçük bir ara parça
bolster
n.
Television
63
Television
(program) planlanan yayın süresi için yeterli olmamak
underrun
v.
Architecture
64
Architecture
yeterli dayanağın bulunmadığı durumlarda destek sağlamak için bükülmüş güçlü ve yassı demir çubuk
bridle iron
n.
Construction
65
Construction
son atışın yeterli patlama yaratabilmesi için sondaj deliğinin tabanını ön atışlarla genişletmek
chamber
v.
Aeronautic
66
Aeronautic
ana roket kapatıldığında roket yakıtını yerinde tutmak için yeterli ivme sağlayan küçük roket motoru
ullage rocket
n.
67
Aeronautic
yeterli uçuş kontrol özelliklerini sağlamak için (uçağın) bileşen parçalarını ayarlamak
rig
v.
Medical
68
Medical
yeterli oksijen ve karbon monoksit değişimi için organ dokusundan (sıvı) geçirmek
perfuse
v.
Math
69
Math
büyüklüğün veya kümenin elemanlarından birini diğerlerinden ayırt etmek için gereken yeterli sayıdaki koordinat sayısını içeren koordinat grubu
dimension
n.
Geometry
70
Geometry
kompleks oluşturmak için yeterli tüm çizgiler
complex of lines
n.
Religious
71
Religious
kutsal ruh'un rehberliğinin incil'i anlamak için yeterli olduğunu savunan, okuma yazmayı reddeden anabaptist mezhebi üyesi
abecedarian
n.
Military
72
Military
düşmanı yenmek için yeterli kuvvetin olmaması
underkill
n.
73
Military
kıyı şeridinin alay çıkarma timi gibi büyüklükteki bir birliğin çıkarma hücumu için yeterli ve kullanılabilir bölümü
colored beach
n.
74
Military
savaş sırasında hava manevraları için yeterli yakıt ve mühimmat sağlamak üzere tasarlanan geçici tesis
forward arming and refueling point
n.
Card
75
Card
oyuncunun bahsi açmasını için yeterli değere sahip kartlar
opener
n.
76
Card
(briçte) bahis artırmak için fazlasıyla yeterli teklif
double jump
n.
77
Card
(bazı kart oyunlarında) oyun bitmeden önce oyunu kazanmak için yeterli puana ulaştığını duyurmak
count out
v.
Photography
78
Photography
yeterli görüntü kalitesi elde etmek için lensin odaklanabileceği mesafeyle ilgili
hyperfocal
adj.
Printery
79
Printery
bir metni yazdırmak için yeterli sayıda harfin bulunduğu set
type family
n.
Archaic
80
Archaic
geçim için yeterli olma
independency
n.
81
Archaic
geçim için yeterli imkanlara sahip olma
independency
n.
Slang
82
Slang
kenevir bitkisinin filizlerinin yatay olarak uzamasını ve yeterli ışık almasını sağlamak için bir çeşit ağ kullanarak yapılan yetiştirme yöntemi
scrogging
n.
83
Slang
kenevir bitkisinin filizlerinin yatay olarak uzamasını ve yeterli ışık almasını sağlamak için bir çeşit ağ kullanmak
scrog
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of için yeterli
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy