image... - Turkish English Dictionary

image...

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "image..." with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

English Turkish
Common Usage
image n. şekil
Habitants had drawn images on the cave walls.
Mağara sakinleri mağara duvarlarına şekiller çizmişlerdi.

More Sentences
image n. imge
In the Old Slavic pantheon of the gods, she personified the sublime female image.
Eski Slav tanrılar panteonunda, yüce kadın imgesini kişileştirmiştir.

More Sentences
image n. imaj
Your image is very important in the art world.
Sanat dünyasında imajınız çok önemlidir.

More Sentences
image n. görüntü
The image of his mother popped into his head.
Annesinin görüntüsü kafasında belirdi.

More Sentences
General
image n. suret
He stared at his ageing image in the mirror.
Aynadaki yaşlanmış suretine uzun uzun baktı.

More Sentences
visual image n. görsel imaj
A logo is a graphic or piece of text that builds your visual image and draws customers’ attention.
Logo, görsel imajınızı oluşturan ve müşterilerin dikkatini çeken bir grafik veya metin parçasıdır.

More Sentences
image processing n. görüntü işleme
The photos should not be altered in any desktop image processing program such as Photoshop.
Fotoğraflar Photoshop gibi herhangi bir masaüstü görüntü işleme programında değiştirilmemelidir.

More Sentences
image n. kopya
He is the image of his father.
O, babasının bir kopyasıdır.

More Sentences
optical image n. optik görüntü
This gadget converts optical images into electrical signals.
Bu gadget, optik görüntüleri elektrik sinyallerine dönüştürür.

More Sentences
image n. tasvir
As urbanites, we tend to paint a romantic image of country life.
Kentliler olarak, taşra yaşamına dair romantik bir tasvir çizme eğilimindeyiz.

More Sentences
image n. resim
We see blurred moving images in the opening credits.
Açılış jeneriğinde bulanık hareketli resimler görüyoruz.

More Sentences
image n. görüntü
I do not think we could have imagined a more beautiful spot and a more beautiful image.
Daha güzel bir yer ve daha güzel bir görüntü hayal edebileceğimizi sanmıyorum.

More Sentences
image n. görünüş
The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Dünya'nın Ay'dan görünüşü 20. yüzyılın ikonik görüntülerinden biridir.

More Sentences
very image of adj. aynı
Everyone says that he is the very image of his father.
Herkes onun babasının tıpatıp aynısı olduğunu söylüyor.

More Sentences
living image of adj. tıpkısı
It's the living image of your grandfather.
O senin dedenin tıpkısı.

More Sentences
Trade/Economic
brand image n. marka imajı
This is the brand image that shows up when your company is searched.
Bu, şirketiniz arandığında ortaya çıkan marka imajıdır.

More Sentences
image n. imaj
My visits to Belarus on several occasions have left me with a pessimistic, hopeless image.
Belarus'a çeşitli vesilelerle yaptığım ziyaretler bende karamsar ve umutsuz bir imaj bıraktı.

More Sentences
Law
image n. görüntü
Behind each image is a real child traumatised by their experiences.
Her görüntünün arkasında, yaşadıkları nedeniyle travma geçiren gerçek bir çocuk var.

More Sentences
Technical
image format n. görüntü formatı
It is very crucial to choose the proper image format.
Doğru görüntü formatını seçmek çok önemlidir.

More Sentences
image processing n. görüntü işleme
How Do I Choose the Best Digital Image Processing Books?
En İyi Dijital Görüntü İşleme Kitaplarını Nasıl Seçerim?

More Sentences
image n. görüntü
The image of Srebrenica symbolises our failure to act.
Srebrenitsa'nın görüntüsü harekete geçmedeki başarısızlığımızı simgeliyor.

More Sentences
Computer
thumbnail image n. küçük resim
Making a thumbnail image that’s too small is a big mistake.
Çok küçük bir küçük resim oluşturmak büyük bir hatadır.

More Sentences
image n. imge
The demi-god Aidophedo uses the image of a serpent biting its own tail.
Yarı tanrı Aidophedo kendi kuyruğunu ısıran yılan imgesini kullanır.

More Sentences
image quality n. görüntü kalitesi
The limit to maintain image quality is three to four plates.
Görüntü kalitesini koruma sınırı üç ila dört plakadır.

More Sentences
General
image pattern n. görüntü biçimi
image analysis n. görüntü analizi
stereoscopic image n. üçboyutlu görüntü
latent image n. görünmeyen resim
latent image n. gizli görüntü
positive image n. pozitif görüntü
image n. benzetme
corporate image n. şirket imajı
burned in image n. izi kalan görüntü
mirror image n. akis
image enhancement n. görüntü güçlendirme
image n. fikir
negative image n. negatif görüntü
very image of n. hık demiş burnundan düşmüş
image n. simge
image n. put
global image n. global imaj
electron image n. elektronik görüntü
image making n. imaj yaratma
image n. heykel
image n. sanem
corporate image n. şirketin imajı
corporate image n. kurum imajı
spitting image of n. hık demiş burnundan düşmüş
graven image n. put
global image n. küresel imaj
magnetic image n. manyetik görüntü
virtual image n. zahiri görüntü
image n. benzer
image n. hayal
image n. timsal
image n. kanı
image interpretation n. görüntü yorumlama
good image n. iyi imaj
audio image n. audio-görüntü
image-worship n. putperestlik
self-image n. kişinin kendini tanıması
gray tone image n. gri tonlamalı imge
image n.
mirror-image symmetric n. ayna görünüşü simetrik
mirror-image symmetric n. sağ-sol simetrik
bad image n. kötü imaj
image change n. imaj değişikliği
image interpreter n. hayal yorumlayıcı
image displacement n. hayal kayması
new image n. yeni imaj
image of an aggressive fellow countryman n. agresif memleket delikanlısı imajı
image management n. imaj yönetimi
self image n. benlik saygısı
mirror image fashion n. taklit moda
a simple image n. basit bir görüntü
image engineering n. imaj mühendisliği
image maker n. imaj yaratıcısı
image maker n. imaj danışmanı
mirror image n. tıpkısının aynısı
reflected image n. yansıyan suret
reflected image n. yansıyan görüntü
image building n. imaj geliştirme
image building n. imaj inşası
the diary of image n. imgenin günlüğü
after image n. Bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü
self image n. öz imge
self image n. öz imgesi
object-image n. nesne imgesi
cover image n. kapak resmi
adequate image drawing n. yeterli görünüş çizimi
enemy image n. düşman imajı
thought-image n. hayal gücünün ürettiği zihinsel imge
imagination image n. hayal gücünün ürettiği zihinsel imge
negative body image n. olumsuz beden algısı
mirror-image relation n. birbirlerinin yansıması olan kristal veya moleküllerin arasındaki karşıtlık ilişkisi
image n. bir grubun belirli bir şeye veya kimseye yönelik ortak görüşü
image n. kinaye
image-maker n. menajer
image n. ikon
image n. maddi veya görsel temsil
image n. muska
image n. mecaz
image n. tılsım
image-maker n. şirketler, ünlüler için imaj oluşturan kimse
image-maker n. imaj danışmanı
image n. bir kimsenin kopyası
image n. vücut bulma
image n. idol
image n. sembolik değeri olan nesne
image [obsolete] n. hayalet
stock image n. stok görsel
image v. yansıtmak
image v. şekillendirmek
tarnish one's image v. imajını sarsmak
image v. imgeleştirmek
tarnish one's image v. imajını bozmak
improve one's image v. imajını düzeltmek
change image v. imaj değiştirmek
give a new image to v. yeni imaj kazandırmak
give a new image to v. yeni bir imaj kazandırmak
give a new image to v. yeni bir imaj vermek
project an image v. imaj vermek/yansıtmak
create bad image v. kötü imaj oluşturmak
image v. heykel, resim olarak tasvir etmek
image v. sezdirmek
image v. benzemek
image v. belirtisi olmak
image v. hayal etmek
image v. sembolize etmek
image v. resmetmek
image v. betimlemek
image v. görüntüsünü çıkarmak
image v. betimlemek
image v. tasvir etmek
image v. konuşmaya veya yazıya dökmek
image v. habercisi olmak
image v. sergilemek
very image of adj. benzeri
spitting image of adj. aynı
very image of adj. tıpkısı
spitting image of adj. benzeri
spitting image of adj. tıpkısı
made in the image of god adj. tanrının kendi suretinde yaratılmış
image-conscious adj. imajına önem veren
Colloquial
the spitting image of n. tıpkısı
the spitting image of n. tam bir kopyası
mirror image n. birebir aynısı
spitting image n. hık demiş burnundan düşmüş
spitting image n. tıpkı
spitting image n. tıpatıp aynı
spitting image n. aynı
be the spitting image of v. hık demiş burnundan düşmüş
be the spit and image of someone v. hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the spitting image of someone v. hık demiş burnundan düşmüş olmak
image v. (şirket, ünlü biri için) imaj yaratmak
Idioms
image of health n. dinç kimse
image of health n. turp gibi kimse
image of health n. sağlıklı görünen kimse
image of health n. canlı/enerjik görünen kimse
image of health n. hayat dolu kimse
image of health n. zinde kimse
a graven image n. put
a graven image n. tapınılan tanrı heykeli
a graven image n. oyma put
the living image of (someone or something) n. (birinin/bir şeyin) temsili/yansıması
the living image of (someone or something) n. (birinin/bir şeyin) vücut bulmuş hali
the living image of (someone or something) n. (birinin/bir şeyin) tıpatıp aynısı olmak
the living image of (someone or something) n. (birinin/bir şeyin) tıpkısı
the living image of (someone or something) n. (birinin/bir şeyin) aynısı
the spitting image n. hık demiş burnundan düşmüş
the spitten image of (one) n. (birinin) çok benzeri olan kimse
the spitting image n. çok benzeri
the spitten image of (one) n. (birinin) tıpatıp aynısı olan kimse
the spitting image of (one) n. (birinin) çok benzeri olan kimse
the spitting image of (one) n. (birinin) tıpatıp aynısı olan kimse
the spitting image n. tıpatıp aynısı
the spitting image of (one) n. (birinin) hık demiş burnundan düşmüş kimse
the spitten image of (one) n. (birinin) hık demiş burnundan düşmüş kimse
be the (very) image of (someone) v. tıpatıp aynısı olmak
be the (very) image of (someone) v. aynı (birisine) benzemek
be the (very) image of (someone) v. aynı (birisi) olmak
be the very image of somebody/something v. aynı birine/bir şeye benzemek
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v. (birinin) neredeyse aynısı olmak
be the spitting image of somebody/something v. birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v. (birinin) tıpatıp aynısı olmak
be the image of somebody/something v. aynı birine/bir şeye benzemek
be the spitting image of (one) v. (birinin) neredeyse aynısı olmak
be the spitting image of (one) v. (birinin) tıpatıp aynısı olmak
be the spitting image of (one) v. (birine) çok benzemek
be the spitting image of (one) v. aynı (birisi) olmak
be the living image of somebody/something v. birinin/bir şeyin hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the image of somebody/something v. birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v. (birine) çok benzemek
be the image of somebody/something v. aynı birisi/bir şey olmak
be the very image of somebody/something v. birinin/bir şeyin hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the living image of somebody/something v. aynı birine/bir şeye benzemek
be the very image of somebody/something v. aynı birisi/bir şey olmak
be the spitting image of (one) v. (birinin) hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the image of somebody/something v. birinin/bir şeyin hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v. aynı (birine) benzemek
be the spitting image of (one) v. aynı (birine) benzemek
be the spitting image of somebody/something v. aynı birisi/bir şey olmak
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v. aynı (birisi) olmak
be the spitten image of (one) [old-fashioned] v. (birinin) hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the spitting image of somebody/something v. aynı birine/bir şeye benzemek
be the very image of somebody/something v. birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak
be the spitting image of somebody/something v. birinin/bir şeyin hık demiş burnundan düşmüş olmak
be the living image of somebody/something v. birinin/bir şeyin tıpatıp aynısı olmak
be the living image of somebody/something v. aynı birisi/bir şey olmak
spit and image of expr. hık demiş burnundan düşmüş
the very spit and image of expr. hık demiş burnundan düşmüş
Speaking
his image is tarnished expr. imajı zedelendi
Trade/Economic
image pricing objective n. fiyatlandırmada imaj yaratma amacı
image utility n. kanı faydası
image n. tüketicilerin bir firmayı ve onun ürünlerini nasıl gördükleri
corporate image n. şirket imajı
corporate image n. kurumsal imaj
image management n. imaj yönetimi
commercial image n. ticari imaj
self-image congruence n. öz-imaj uyumu
patient's cat scan image n. hastanın bilgisayarlı tomografi görüntüsü
organizational image n. kurum imajı
organizational image n. örgütsel imaj
tarnish image v. imajını zedelemek
Politics
poor image n. olumsuz imaj
party image n. parti imajı
tarnish turkey's image v. türkiye'nin imajını zedelemek
Tourism
negative image n. olumsuz imaj
Advertising
image map n. görüntü haritası
Technical
auditory image n. işitsel imaj
still image n. duruk imge
image n. başlangıç sinyali
image interference n. görüntü girişimi
image reconstruction n. imgenin geriçatılması
image iconoscope n. görüntü ikonoskopu
binary image n. ikili imge
anamorphic image n. anamorfoz görüntü
inverted image n. ters görüntü
electronic image n. elektronik imge
image attenuation n. görüntü zayıflaması
reverse image n. ters görüntü
image dissector n. görüntü bölücüsü
sharp image n. keskin imaj
image carrier n. resim taşıyıcı dalga
image dissector n. görüntü çözümleyici
image intensifier tube n. imge yoğunlaştırıcı tüp
tag image file format n. etiket görüntü dosya biçemi
image height n. resim yüksekliği
image frequency n. hayal frekans
optical image n. optik imge
image impedance n. görüntü empedansı
erect image n. düz görüntü
image attenuation constant n. görüntü zayıflama sabiti
electron image tube n. elektron görüntü tüpü
additive method of image separation n. görüntü ayrımı için katmalı işlem
image storing tube n. görüntü depolama tüpü
range image n. erim imgesi
image force n. görüntü kuvveti
sound image n. ses görüntüsü
thinned image n. inceltilmiş resim
vector graphic image n. vektör grafikli imge
card image n. kart görüntüsü
image.. n. başlangıç sinyali
virtual image n. sanal görüntü
image ratio n. hayal frekans oranı
ghost image n. peri
image orthicon n. görüntülü ortikon
infrared image converter n. kızılaltı görüntü çeviricisi
image distortion n. görüntü bozulması
image response n. hayal frekans etkisi
ghost image n. hayalet
image phase constant n. görüntü faz sabiti
apparent image n. görünür görüntü
ghost image n. gölge
image frequency n. ikiz sıklık
image admittance ' n. görüntü admitansı
ghost image n. hayal
image dissector n. görüntü tarayıcı
image processing n. imge işleme
acuity of colour image n. renkli görüntü keskinliği
additive method of image separation n. görüntü ayrımı kalmalı işlem
anamorphic image n. anamorföz görüntü
background image n. arkadan görüntü
latent image n. gizli görüntü
latent image n. görünmeyen resim
digital image n. sayısal imge
digital image n. sayısal görüntü
edge image n. ayrıt imgesi
black-and-white image n. siyah-beyaz görüntü
image-orthicon tube n. görüntü-ortikon lambası
image-orthicon tube n. imaj-ortikon lambası
image-orthicon camera n. imaj ortikon kamera
core-image library n. ana bellek görüntülü kitaplık
image pick-up tube n. kamera tüpü
image-orthicon camera n. görüntü ortikon kamera
image drop-out n. resim kesilmesi
inverted image n. alt-üst ters görüntü
image.. n. imgesi
mirror image n. tekrarlı resim
tag image file format n. etiket görüntü dosya biçimi
negative image n. negatif görüntü
optical image n. optik görüntü
range image n. uzaklık imgesi
stereoscopic image n. üçboyutlu görüntü
fuzzy image n. karıncalı görüntü
image-editing n. görüntü düzenleme
raw image n. ham görüntü
display image n. ekran görüntüsü
image intensifier n. görüntü yoğunlaştırıcı
image degradation n. görüntü bozulması
image compression system n. görüntü sıkıştırma sistemi
image motion compensation n. görüntü hareket tanzimi
image interpreter n. görüntü yorumlayıcı
image quality indicators n. görüntü kalitesi göstergeleri
image quality of radiographs n. radyografların görüntü kalitesi
image quality values and image quality tables n. görüntü kalite değerleri ve görüntü kalite çizelgeleri
image quality table n. görüntü kalite çizelgesi
total image unsharpness value n. toplam görüntü yarı gölge değeri
image storage tube n. görüntü saklama tüpü
image intensifier tube n. görüntü yoğunlaştırıcı tüp
image converter n. görüntü çevirici tüp
binary image processing n. iki bileşenli görüntü işleme
high-contrast image n. yüksek zıtlıklı görüntü
dark field image n. karanlık alan görüntüsü
primary image n. birincil görüntü
electron optical image n. elektron optik görüntüsü
primary image plane n. birincil görüntü düzlemi
image definition n. görüntü netliği
image formation n. görüntü oluşumu
image distance n. görüntü uzaklığı
image-analysis system n. görüntü çözümleme dizgesi
image-plate detector n. görüntü plakalı almaç
image montaging n. görüntü kurgulama
image plate n. görüntü plakası
image restoration n. görüntü onarma
image compression n. görüntü basması
image analysis n. görüntü çözümleme
image filter n. görüntü süzgeci
spectral image cube n. görüngesel görüntü küpü
image plate n. görüntü levhası
image simulation n. görüntü benzetimi
image recording n. görüntü kaydetme
image mixing n. görüntü karıştırma
image acquisition n. görüntü elde etme
image mode n. görüntü modu
image point n. görüntü noktası
image circle n. görüntü çemberi
image intensifier n. görüntü yeğinliştireci
image coils n. görüntü kangalları
image gloss n. görüntü parlaklığı
spectral image n. görünge görüntüsü
image database n. görüntü veritabanı
spectral image n. görüngesel görüntü
image rotation n. görüntü dönmesi
image enhancement n. görüntü iyileştirme
image plane n. görüntü düzlemi
image interference microscopy n. görüntü girişim mikroskopisi
image contrast n. görüntü zıtlığı
real image n. gerçek görüntü
image space n. görüntü uzayı
electron image n. elektron görüntüsü
image archiving n. görüntü depolama
grayscale image n. griölçek görüntüsü
structure image n. yapı görüntüsü
dynamical theory of image contrast n. görüntü zıtlığının devingen kuramı
shadow image n. gölge görüntü
image archiving software n. görüntü depolama yazılımı
symmetric image geometry n. simetrik görüntü geometrisi
intermediate image n. ara görüntü
mirror image n. aynadaki görüntü
lattice image n. örgü görüntüsü
digital image analysis n. sayısal görüntü çözümleme
bright field image n. aydınlık alan görüntüsü
abbe theory of image formation n. abbe'nin görüntü oluşum kuramı
anomalous image n. ayrıksı görüntü
ghost image n. çift görüntü
fresnel image n. fresnel görüntüsü
image clarity of anodic oxidation coatings n. anodik oksidasyon kaplamaların görüntü berraklığı
shapes and dimensions of the printed image n. basılı görüntünün şekilleri ve boyutları
image technology n. görüntü teknolojisi
electro-optical x-ray image intensifier n. elektro-optik x-ışını görüntü netleştiricisi
determination of the image distortion n. görüntü bozulmasının belirlenmesi
electro-optical x-ray image intensifier n. elektrikli -x ışın görüntü şiddetlendirici
digital orthophoto image n. sayısal ortofoto görüntü
automatic image matching n. otomatik görüntü eşleme
image clarity of anodic oxidation coating n. anodik oksidasyon kaplamanın görüntü netliği
image display device n. görüntü gösterim cihazı
step type image quality n. kademeli tip görüntü kalitesi
hole type image quality n. delikli tip görüntü kalitesi
image quality classes n. görüntü kalite sınıfları
minimum image quality values n. asgari görüntü kalite değerleri
image quality indicator n. görüntü kalite göstergesi
image unsharpness value n. görüntü yarı gölge değeri
subjective image quality n. subjektif görüntü kalitesi
image analysis method n. görüntü analiz metodu
stock image n. hazır görsel
image denoising n. i̇mgelerden gürültü temi̇zlenmesi̇
ultrasonic image n. ultrasonik görüntü
image tube n. görüntü tüpü
double image micrometer n. nesnenin iki görüntüsünü birden oluşturan mikrometre
Computer
size of image n. görüntü boyutu
source image n. kaynak resim
slide image area n. slayt resim alanı
still image n. hareketsiz görüntü
slide image n. slayt resmi
tagged image file format n. imlenmiş resim dosyası biçimi
latent image n. belirlenmemiş imge
top image n. üst resim
tif image n. tif resmi
thumbnail image n. küçük resim görüntüsü
virtual image n. edimsiz görüntü
xbm image n. xbm resmi
wmf image n. wmf resmi
xbm image n. xbm görüntüsü
scheduled image n. planlanmış görüntü
scheduled image n. zamanlama yapılmış görüntü
after image n. değişiklik sonrası kopya
send image size n. gönderilen görüntünün boyutu
art image n. art görüntüsü
art image n. art resmi
bitmap image n. bit eşlem resmi
boot image n. ön yükleme görüntüsü
barcode image n. barkod resmi
dark image n. koyu görüntü
cmyk image type n. cmyk resim türü
clipart image n. küçük resim
clip image n. küçük resim
current image n. geçerli resim
digital image n. sayısal imge
digital image n. sayısal görüntü
emf image n. emf resmi
dynsrc image n. dynsrc görüntüsü
edge image n. ayrıt imgesi
dynsrc image n. dynsrc resim
dynsrc image n. dynsrc resmi
fax image type n. faks resim türü
frontpage image n. frontpage görüntüsü
full image n. tam yansıma
gif image n. gif görüntüsü
gem image n. gem görüntüsü
half size image n. yarım resim boyutu
gif image n. gıf resmi
full image n. tüm resim
gray tone image n. gri tonlamalı imge
image info n. resim bilgisi
image coding n. imge kodlama
image scanner n. görüntü tarayıcı
image frame n. resim çerçevesi
image hyperlink n. görüntü köprüsü
image plane n. görüntüleme düzlemi
image sharpness n. görüntü keskinliği
image color matching component n. görüntü rengi eşleştirme bileşeni
image type n. yansıma türü
image file n. görüntü dosyası
image language n. yansıma dili
image options n. resim seçenekleri
image composer n. resim düzenleyici
image processing n. görüntü işlem
image name n. görüntü adı
image scaling n. resim ölçekleme
image preview n. görüntü önizlemesi
image density n. görüntü yoğunluğu
image printer n. imge yazıcı
image document n. resim belgesi
image url n. görüntü url
image recontruction n. imgenin geriçatılması
image files n. resim dosyaları
image emphasis n. görüntü vurgulama
image viewer n. resim görüntüleyicisi
image frequency rejection n. eşlenik sıklığın bastırılması
image and text n. görüntü ve metin
image base n. görüntü temeli
image source n. görüntü kaynağı
image folder n. yansıma klasörü
image transfer n. görüntü aktarımı
image writer n. imgeyazıcı
image n. görüntü görüntü
image details n. yansıma ayrıntıları
image operator n. imge işleci
image control n. resim denetimi
image toolbar n. görüntü araç çubuğu
image mirror n. ayna tersi
image adapt n. görüntü bağdaş
image compression n. imge sıkıştırma
image registration n. imge çakıştırma
jpeg image n. jpeg resmi
jpeg image n. jpeg görüntüsü
latent image n. gizil resim
left image n. sol resim
image color matching method n. görüntü rengi eşleştirme yöntemi
image path n. resim yolu
image frequency n. eşlenik sıklık
image symbol set n. görüntü simge takımı
image printer n. imgeyazıcı
image type n. resim türü
image preview n. görüntü önizleme
image name n. yansıma adı
image adapt n. görüntü bağdaştırma
image type list n. resim türü listesi
image effects n. görüntü efektleri