kayıp - Turkish English Dictionary
History

kayıp



Meanings of "kayıp" in English Turkish Dictionary : 42 result(s)

Turkish English
Common Usage
kayıp loss n.
kayıp lost adj.
General
kayıp way n.
kayıp loss of n.
kayıp deprivation n.
kayıp jactura n.
kayıp forfeit n.
kayıp casualty n.
kayıp disadvantage n.
kayıp loss n.
kayıp viduation n.
kayıp miss [dialect] n.
kayıp burial n.
kayıp penalty n.
kayıp perdition [obsolete] n.
kayıp failure n.
kayıp gone adj.
kayıp stray adj.
kayıp lacking adj.
kayıp missing adj.
kayıp agone adj.
kayıp amissing adj.
kayıp unaccounted adj.
kayıp out of the way [obsolete] adj.
kayıp out of the way [obsolete] adj.
kayıp out of one's way [obsolete] adj.
kayıp out of one's way [obsolete] adj.
kayıp misplaced adj.
kayıp perdulous [obsolete] adj.
Colloquial
kayıp carnage n.
kayıp gone under adj.
Trade/Economic
kayıp waste n.
kayıp deficiency n.
Law
kayıp diminution n.
Technical
kayıp drop-out n.
kayıp missing adj.
Telecom
kayıp loss n.
Construction
kayıp dissipation n.
Military
kayıp casualties n.
Archaic
kayıp disprofit n.
kayıp nought adj.
Slang
kayıp bushed [australia/new zealand] adj.

Meanings of "kayıp" with other terms in English Turkish Dictionary : 421 result(s)

Turkish English
General
ağır kayıp great losses n.
kayıp arama ekibi search party n.
kayıp bagaj luggage custody n.
kayıp bagaj lost luggage n.
kayıp eşya lost property n.
kayıp gelir missing revenue n.
kayıp çocuk waif n.
kayıp eşya bürosu lose office n.
savaşta kayıp askerler the missing n.
kayıp (ölüm nedeniyle) bereavement n.
aslen başka bir kayıptan kaynaklanan kayıp consequential loss n.
büyük kayıp bereavement n.
kayıp eşya waif n.
kayıp iş lost work n.
kayıp belge missing document n.
kayıp işlevi loss function n.
kayıp çizelgesi loss chart n.
dolaylı kayıp consequential loss n.
ölüm nedeniyle kayıp bereavement n.
kayıp hareket lost motion n.
kayıp çek lost cheque n.
kayıp eşya bürosu lost property office n.
kayıp bilet lost ticket n.
kayıp evcil hayvan/eşya lost pet/item n.
kayıp kişiler missing persons n.
büyük kayıp great loss n.
doğrudan ekonomik kayıp direct economic loss n.
maddi kayıp financial damage n.
maddi kayıp financial loss n.
ağır kayıp heavy loss n.
kayıp (ölüm) bereavement n.
azami kayıp maximum loss n.
kayıp zaman non-productive time n.
belge kayıp dilekçesi lost document application n.
belge kayıp dilekçesi application for lost document n.
kayıp ısı lost heat n.
kayıp ruh lost soul n.
kayıp ırk lost race n.
kayıp kabileler lost tribes n.
takılma (takılıp/kayıp düşme) tehlikesi tripping hazard n.
kayıp ve buluntu eşya bürosu lost-and-found (us) n.
kayıp çocuklar lost boys n.
kayıp eşya bürosu lost-and-found (us) n.
kayıp arama ekibi a search party n.
kayıp kişileri arayan dedektifler missing persons detectives n.
kayıp ve buluntu eşya bürosu lost-and-found office n.
kayıp eşya bürosu lost-and-found office n.
uzun süredir kayıp/ortalıkta görünmeyen long lost n.
kayıp hazine lost treasure n.
kayıp kabile lost tribe n.
kayıp nesil lost generation n.
kayıp çocuk missing child n.
ortak kayıp mutual loss n.
kayıp satış lost sale n.
kayıp parçalar missing pieces n.
kayıp çocuk the missing boy n.
acı kayıp devastating loss n.
kayıp prenses lost princess n.
ruhun kayıp parçalarının şaman tarafından bulunup bedene geri üflenmesi soul retrieval n.
kayıp eşya kutusu lost and found box n.
büyük kayıp major loss n.
büyük kayıp big loss n.
kayıp kişi ilanı missing persons report (mpr) n.
baş piskoposun tören sırasında boynuna giydiği atkı benzeri tören giysisi (kayıp koyunun çoban tarafından boyunda taşınmasını simgeler) omophorion n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost and found office n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost articles (canada) n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost property (uk) n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost and found (us) n.
kayıp ev hayvanı missing pet n.
kayıp hayvan missing pet n.
kayıp evcil hayvan missing pet n.
kayıp arkadaş lost friend n.
kayıp değer missing value n.
uzun süredir kayıp oğul long-lost son n.
sel kaynaklı kayıp flood loss n.
kayıp bagaj missing luggage n.
kayıp eşya soruşturma birimi tracer n.
tam bir kayıp a complete waste n.
sürekli kayıp bleeding n.
maddi kayıp haircut n.
geniş çapta kayıp veya yayılma hemorrhage n.
kontrol edilemeyen kayıp veya yayılma hemorrhage n.
kayıp kısım hiatus n.
kayıp duygusu hole n.
kayıp veya mahrumiyetten kaynaklı üzüntü miss [dialect] n.
evrendeki kayıp kütlenin bir kısmının sebebi missing link n.
bir şeyin kayıp olan bütünleyici parçası missing link n.
kayıp kişi missing person n.
kayıp eşya bürosu lost property [uk] n.
(ürün sevkiyatında yetersizlik, hasar, kayıp veya fiyat fazlasına ilişkin) iddiaları inceleyerek ayarlama yapan kimse claim man n.
kayıp şey deperdit n.
kayıp mektup missing letter n.
kayıp eşya bürosu lost property [uk] n.
kayıp ve buluntu eşya bürosu lost property [uk] n.
kayıp gitme saponacity n.
kayıp şeyi bulma discovery n.
telafi edilemez kayıp shipwreck n.
kayıp veya hayal kırıklığı ile başa çıkmak için alınan ve genellikle kişinin bir durumu inkar etmesine yol açan mecazi bir afyon copium n.
kayıp gitmek come away v.
kayıp vermek endanger v.
kayıp düşmek slide down v.
kayıp olduğu bildirilmek be reported missing v.
kayıp düşmek slip and fall v.
kayıp boynunu kırmak slip and break one’s neck v.
bir kayıp vakası olarak kalmak remain a missing persons case v.
kayıp olmak remain at large v.
kayıp olmak be still on the loose v.
kayıp kişi ihbarında/bildiriminde bulunmak file a missing person report v.
kayıp (kişi) ilanı vermek file a missing persons report v.
birisi için kayıp ilanı vermek put out an mpr on someone v.
cebinden kayıp düşmek slip out of one's pocket v.
kolayca kayıp geçmek ghost v.
hızlı ve ani bir kayıp yaşamak hemorrhage v.
kayıp vermek give v.
kayıp gitmek glissade v.
(buz üzerinde) kayıp dengesini kaybetmek skite v.
(kayıp giden halatı, zinciri) aniden yakalayıp gerdirmek snub v.
gözden kayıp out of sight adj.
çok büyük (yanlış/zarar/kayıp/acı) grievous adj.
kayıp (haber alınamıyor) unaccounted for adj.
kayıp eşyaya ait lost-and-found adj.
kayıp eşya içeren lost-and-found adj.
kayıp düşmeye müsait icy adj.
uzun süredir kayıp olan long-lost adj.
kayıp giden saponaceous adj.
kayıp giden saponary adj.
gözden kayıp outtasight adj.
kayıp giden smooth adj.
(sigortalı için) normalin üzerinde kayıp teşkil eden substandard adj.
kayıp nedeniyle due to loss adv.
kayıp nedeniyle because of loss adv.
kayıp nedeniyle due to a loss adv.
Phrasals
(palamarın) kayıp gitmesine izin vermek pay off v.
(balık, kuş) ellerinden kayıp kaçmak slip out (of something) v.
bir şeyin kenarından kayıp aşağı düşmek slide over v.
kayıp yer açmak slide over v.
kayıp yer vermek slide over v.
bir şeyin üstünden kayıp düşmek slide over something v.
kayıp (birine/bir şeye) çarpmak slide into (someone or something) v.
kayıp (birine/bir şeye) bindirmek slide into (someone or something) v.
kayıp (birine/bir şeye) girmek slide into (someone or something) v.
kayıp (bir şeye/yere) girmek slide into (something) v.
kayıp (bir şeye/yere) oturmak slide into (something) v.
(bir şeye/yere) kolayca kayıp yerleşmek slide into (something) v.
kayıp üzerine kapanmak slip over v.
kayıp önünü kapatmak slip over v.
mali kayıp sonrası toparlanmak go back v.
(birinin yaptığı masraf/kayıp) için geri ödeme yapmak remunerate (one) for (something) v.
kayıp (bir yere) girmek skid into (something) v.
-den kayıp düşmek slide off v.
-den kayıp düşmek slip from v.
(bir şeyden) kayıp düşmek slip from (something) v.
arkasında kalıntı/iz bırakarak kayıp gitmek streak across v.
(ölüm, kayıp yüzünden) biri için gözyaşı dökmek weep over v.
Phrases
kayıp nedeni ile due to loss expr.
kayıp aranıyor searching for missing expr.
kayıp nedeni ile because of loss expr.
kayıp nedeni ile due to a loss expr.
Proverb
geç kalırsan fırsatlar elinden kayıp gider time and tide wait for no one
eline geçen fırsatı zamanında değerlendirmezsen elinden kayıp gider a mill cannot grind with water that is past
sıkıntı ve kayıp insanı bilge yapar adversity and loss make a man wise.
Colloquial
kayıp eşya bürosu/alanı lost and found n.
kayıp ve buluntu eşya bürosu/alanı lost and found n.
kayıp eşya kutusu lost and found n.
kayıp ve bulunan eşya ofisi lost and found n.
kayıp düşmek slip and fall v.
kayıp düşmek snot (oneself) v.
siz osunuz sanırım (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen) doctor livingstone, I presume? expr.
sizi buldum sanırım (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen) doctor livingstone, I presume? expr.
siz osunuz, değil mi? (19. yüzyıl'da afrika'da kaybolan iskoç kaşif david livingstone'u bulan h.m. stanley'in kayıp kaşifi ilk gördüğünde ağzından çıkan sözlere ithafen) doctor livingstone, I presume? expr.
Idioms
kayıp bir ruh a lost soul n.
büyük kayıp a busted flush n.
elinden kayıp giden the one who got away n.
elinden kayıp giden the one that got away n.
kayıp olarak düşünmek/görmek give up as lost v.
elinden kayıp gitmek lose one's grasp on v.
ellerinden kayıp gitmek let something slip through one's fingers v.
parmaklarının ucundan kayıp gitmek let something slip through one's fingers v.
parmaklarından kayıp gitmek slip through someone's fingers v.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek let something slide by v.
(fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek let something slip by v.
elinden kayıp gitmesini seyretmek let slip away v.
geçip/kayıp gitmesine izin vermek let slide by v.
geçip/kayıp gitmesine izin vermek let slip by v.
(bir fırsatın) kayıp gitmesine izin vermek let slip by v.
elinden kayıp gitmek be out of the window v.
elinden kayıp gitmek go out the window v.
elinden kayıp gitmek be out the window v.
elinden kayıp gitmek go out of the window v.
(birini/bir şeyi) kayıp olarak düşünmek/görmek give (someone or something) up for lost v.
(birini/bir şeyi) kayıp/kayboldu kabul etmek give (someone or something) up for lost v.
birini/bir şeyi kayıp kabul etmek give somebody/something up for lost v.
kayıp/kayboldu kabul etmek give up for lost v.
(birinin/ bir şeyin) elinden kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak let (someone or something) slip through (one's) fingers v.
(birinin/bir şeyin) parmaklarının ucundan kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak let (someone or something) slip through (one's) fingers v.
bir şeyin elinden kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak let something slip through your fingers v.
bir şeyin parmaklarının ucundan kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak let something slip through your fingers v.
bir şeyin elinden kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak let something slip through your grasp v.
bir şeyin parmaklarının ucundan kayıp gitmesine izin vermek/engel olamamak let something slip through your grasp v.
parmaklarının arasından kaçıp/kayıp gitmek slip through fingers v.
parmaklarının arasından kaçıp/kayıp gitmesine izin vermek slip through your fingers v.
Speaking
ellerinin arasından kayıp gitmesini izlemen kolay olmayacak it won't be easy watching them fall through your hands expr.
kayıp düştüm I slipped and fell expr.
kayıp olan ne? eksik olan ne? what's missing? expr.
karanlıkta kayıp düştüm I slipped and fell in the dark expr.
ne üzücü bir kayıp what a sad loss expr.
kaç çocuk kayıp? how many children are missing? expr.
sanırım kayıp I think he is lost expr.
Trade/Economic
finansal kayıp negative profit n.
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi theory of games n.
rakip firmalar arasındaki kazanç ve kayıp ilişkisi açısından ortaya çıkmış bir rekabet teorisi game theory n.
akıntıdan doğan kayıp wantage n.
akıntıdan doğan kayıp outage n.
beklenen kayıp expected loss n.
beklenmeyen kayıp unexpected loss n.
doğrudan kayıp direct loss n.
dolaylı kayıp indirect loss n.
endüstri üretimi kayıp tahmini production loss appraisal n.
en büyük kayıp largest loss n.
gelir kaybı/kayıp gelir lost revenue n.
gerçek tam kayıp actual total loss n.
kayıp iskonto missed discount n.
kayıp indirim missed discount n.
kesin kayıp dead loss n.
kayıp zamanlı kaza lost time injury n.
kayıp telafi emri stop-loss n.
kayıp at yöntemi ile fiyatlandırma lost horse pricing n.
kayıp üretim kapasitesi lost production capacity n.
kayıp trilyon davası lost trillion case n.
kayıp zaman lost time n.
kayıp kredi önlemi loan loss provision n.
kredi kayıp karşılığı loan loss provision n.
ortalama kayıp average loss n.
sonucunda oluşan kayıp consequential loss n.
temerrüt halinde kayıp loss given default n.
toplumsal kayıp deadweight loss n.
vergi öncesi kayıp pretax loss n.
yarar kayıp oranı benefit-loss rate n.
finansal kayıp bath n.
kayıp veya gider nedeniyle kazancın düşürülmesi write-off n.
kayıp veya gider nedeniyle bir mülkün değerinin düşürülmesi write-off n.
bakiye kayıp residual loss n.
kağıt üzerinde meydana gelen kayıp paper loss n.
finansal kayıp financial loss n.
Law
kayıp veya çalıntı bildirimi report of lost or stolen items n.
kayıp çocuk uyarısı amber alert n.
kayıp yaşlı uyarısı silver alert n.
kayıp şahıslar komitesi committee on missing persons n.
kayıp şahıslar büro amirliği department for missing persons n.
kayıp şahıslar büro amirliği missing persons department n.
maddi kayıp ve manevi zarar pecuniary loss and intangible damages n.
kayıp veya çalıntı bildiriminde bulunmak file a report of lost or stolen item v.
Politics
kayıp kişiler büro amirliği department for disappeared persons n.
kayıp kişileri araştırma gezici merkezi mobile center for investigating disappeared persons n.
kredi kayıp karşılıkları loan loss provisions n.
Institutes
kayıp şahıslar büro amirliği missing persons bureau n.
kayıp şahıslar büro amirliği department for missing persons n.
ulusal kayıp ve istismara uğramış çocuklar merkezi national center for missing and exploited children (ncmec) n.
Insurance
genel kayıp total loss n.
mali kayıp financial loss n.
tam kayıp total loss n.
sigortaya konu olan kayıp türü risk n.
eski, hasarlı, tahrip olmuş veya kayıp ürünlerin yenileriyle değiştirilmesi esasına dayanan (sigorta) new-for-old adj.
Media
kayıp ilanlar köşesi agony column n.
kayıp medya lost media n.
Technical
aa kayıp ölçümleri ac loss measurements n.
absorplama gücündeki kayıp loss of absorptive power n.
acı kayıp sad loss n.
ateşte kayıp loss on ignition n.
dielektrik kayıp açısı dielectric loss angle n.
dielektrik kayıp faktörü dielectric dissipation factor n.
dielektrik kayıp faktörü dielectric loss factor n.
dinamik kayıp dynamic loss n.
eklenen kayıp insertion loss n.
görünmez kayıp concealed loss n.
hidrolik kayıp hydraulic loss n.
harmonik kayıp harmonic loss n.
kademeler arası kaçak kayıp interstage leakage loss n.
kanat kayıp katsayısı blade loss factor n.
kayıp mum döküm işlemi lost wax casting process n.
kayıp akarsu lost river n.
kayıp faktörü loss factor n.
kayıp katsayısı coefficient of loss n.
kayıp çatalı belt fork n.
kayıp parça missing part n.
kayıp katsayı loss coefficient n.
kayıp köpük döküm işlemi lost foam cast process n.
kayıp paket süresi lost packet time n.
kayıp mum tekniği lost-wax casting n.
kayıp matrisi loss matrix n.
kılıf fuko akım kayıp faktörleri sheath eddy current loss factors n.
kayıp kaçak (suda) seepage loss n.
kulanımdan gelen kayıp wear and tear n.
makrobükülme sonucu meydana gelen kayıp macrobending loss n.
manyetik kayıp magnetic loss n.
net kayıp net loss n.
omik kayıp ohmic loss n.
nispi kayıp relative loss n.
saklı (kayıp) mum cire perdue n.
toplam özgül kayıp specific total loss n.
toplam kayıp total loss n.
toplam kayıp sistemi total loss system n.
toplam kayıp sistemleri total loss systems n.
yenileme sırasında malzemede meydana gelen kayıp reprocessing loss n.
yapıda kayıp saha structural loss n.
yerel kayıp minor loss n.
hasarlı veya kayıp camları değiştirmek reglaze v.
Computer
kayıp bölümün kurtarılması lost partition recovery n.
kayıp eylem losing action n.
kayıp matrisi loss matrix n.
kayıp eşitleme lost sync n.
kayıp açısı loss angle n.
kayıp partisyonun kurtarılması lost partition recovery n.
kayıp çerçeve lost frame n.
sinyal kayıp signal lost expr.
Telecom
blok kayıp olasılığı block-loss probability n.
çerçeve kayıp oranı frame loss ratio n.
hücre kayıp oranı cell loss ratio n.
harici ortak kayıp extrinsic joint loss n.
katkılı ek kayıp extrinsic joint loss n.
kipe ait kayıp modal loss n.
kayıp çağrı abandoned call n.
kayıp çağrı lost call n.
spektrum kayıp eğrisi spectral loss curve n.
Electric
dielektrik kayıp açısı dielectric loss angle n.
eklenen kayıp insertion loss n.
kayıp açısı loss angle n.
kayıp faktörü loss factor n.
kayıp faktörü dissipation factor n.
omik kayıp ohmic loss n.
güç veya enerjide çeşitli biçimlerde kayıp yaşanabilen enerji nakil hattına dair lossy adj.
Construction
elektron enerji kayıp izgeölçümü electron energy loss spectroscopy n.
enerji kayıp elektron izgeölçümü energy loss electron spectroscopy n.
kayıp tanjantı loss tangent n.
kayıp etkeni loss factor n.
sığasal kayıp katsayısı capacitive loss factor n.
Automotive
buharlaşma kayıp kontrol cihazı evaporative loss control device n.
kayıp çekirdek tekniği lost-core technique n.
kayıp hareket lost motion n.
kayıp hareket düzeneği lost motion assembly n.
kayıp oranı loss rate n.
tam kayıp total loss n.
Aeronautic
kayıp mum döküm işlemi cire perdue process (lost-wax casting) n.
kayıp bagaj tutanağı property irregularity report n.
Marine
kayıp kabloları, halatları ve çapaları bulup kurtarmada kullanılan gemi chain boat n.
kayıp piston kursu lost stroke n.
kayıp strok lost stroke n.
kayıp piston stroku lost stroke n.
kayıp gemi missing ship n.
kısmi kayıp partial loss n.
kayıp gemi missing vessel n.
olası kayıp presumptive loss n.
denizcilerin taşınmakta olan yükün kayıp gitmesini önlemek için kancanın açık ucunda kullandığı palamar mousing n.
kötü havada masadakilerin kayıp düşmesini önlemek için masaya konan bariyer fiddle n.
Medical
ciddi nörolojik kayıp severe neurological deficit n.
gebelik kayıp oranı pregnancy loss rate n.
ileri düzeyde görsel kayıp severe visual impairment n.
kayıp rahimiçi araç misplaced intrauterine device n.
yaşlılığa bağlı kas kitlesinde kayıp sarcopenia n.
kayıp doku bölgesine yerleştirilen doku parçası inlay n.
(kayıp doku veya organın) yeniden gelişmesini sağlamak reproduce v.
Psychology
kayıp gönderge absent referent n.
Dentistry
kayıp dişlerin restorasyonu restoring the missing teeth n.
Physiology
sinir hücresi veya kas plazma membranının içi ile dışı arasındaki elektrik yükü farklılığında görülen kayıp depolarization [us] n.
sinir hücresi veya kas plazma membranının içi ile dışı arasındaki elektrik yükü farklılığında görülen kayıp depolarisation [uk] n.
Food Engineering
dielektrik kayıp çarpanı dielectric loss factor n.
Statistics
kayıp çiziş tekniği missing plot technique n.
kayıp fonksiyonu loss function n.
Physics
yerçekimi ve zayıf kuvvet yoluyla maddeyle etkileşime girip bazen bir galaksinin kayıp kütlesini oluşturduğu varsayılan çeşitli varsayımsal atom altı parçacıklardan biri wimp n.
Biology
kayıp dokuların rejenerasyonundan sorumlu yapısal oryantasyon polarity n.
Astronomy
kayıp kütle missing mass n.
Zoology
su ve kara hayvanları arasındaki kayıp bağ olduğuna inanılan soyu tükenmiş bir tür tiktaalik (tiktaalik rosae) n.
hamam böcekleri ve termitler arasındaki kayıp halka olduğu düşünülen ve yaşayan fosil olarak adlandırılan, avustralya'ya özgü tek yaşayan bir termit mastotermes darwiniensis n.
hamam böcekleri ve termitler arasındaki kayıp halka olduğu düşünülen ve yaşayan fosil olarak adlandırılan, avustralya'ya özgü tek yaşayan bir termit giant northern termite n.
hamam böcekleri ve termitler arasındaki kayıp halka olduğu düşünülen ve yaşayan fosil olarak adlandırılan, avustralya'ya özgü tek yaşayan bir termit darwin termite n.
Apiculture
kayıp oğul lost swarm n.
Education
diploma kayıp belgesi replacement diploma n.
Literature
(milton'un kayıp cennet şiirinde) cennetten atılan bir melek beelzebub n.
(milton'un kayıp cennet şiirinde) cennetten kovulan bir melek belial n.
Linguistics
kayıp giderici uzatma compensatory lengthening n.
kayıp-halka missing-link n.
(sesbilgisinde) kayıp giderici çiftleme compensation n.
Religious
kayıp çocuk prodigal son n.
kayıp oğul prodigal son n.
kayıp ruhlar lost souls n.
Environment
altyapı sistemi kayıp-kaçak endeksi (ili) infrastructure leakage index n.
cari yıllık gerçek kayıp current annual real loss n.
fiziksel kayıp physical loss n.
fonksiyonel kayıp functional loss n.
kaçınılmaz yıllık gerçek kayıp unavoidable annual real loss n.
kayıp-kaçak leakage n.
Military
gizli kayıp concealed loss n.
kayıp veya esir missing in action n.
muharebe dışı kayıp nonbattle missing n.
savaşta kayıp asker missing in action (mia) n.
kayıp eşya dolabı lucky bag n.
kayıp unvanlı kişinin geri dönmesi veya abd askeri güçleri tarafından bulunması sonucu aldığı yeni unvan returned to military control (rmc) n.
savaşta ilk verilen kayıp first blood n.
kayıp veya hasara uğrayan lost or damaged adj.
(göreve giden asker) kayıp perdu adj.
Sport
maç için belirlenmiş, yaralanma benzeri durumlar için verilen kayıp zamanın dahil edilmediği standart süre normal time n.
(kriket) kayıp top lost ball n.
Football
kayıp zaman extra time n.
2 dakika kayıp zaman işaret etmek give 2 minutes extra time v.
Baseball
atışçıya atfedilen zafer veya kayıp decision n.
Printery
işletme kayıp zamanı operating lost time n.
kayıp zaman lost time n.
Archaic
ne kazanç ne kayıp getiren saving adj.
Engineering
enerji veya su kazanç ve kayıp hesabı budget n.
Slang
ufak ve önemsiz kayıp another toothpick n.
kayıp olarak görmeye zorlanmak kiss off v.
(uyuşturucudan) kayıp gitmiş skating adj.
Metallurgy
revetman kalıbı oluşturarak kayıp mum döküm işlemine hazırlanmak invest v.
Star Wars
kayıp ghorfas şehri lost city of the ghorfas n.
kayıp jedi şehri lost city of the jedi n.
kayıp kümeler lost clusters n.
kayıp aşklar kumarhanesi lost loves casino n.
kayıp ay lost moon n.
kayıp murvey lost murvey n.
kayıp sith kabilesi lost tribe of sith n.
kayıp sith kabilesi'nin ortaya çıkışı lost tribe of sith emergence n.