keten - Turkish English Dictionary
History

keten



Meanings of "keten" in English Turkish Dictionary : 16 result(s)

Turkish English
Common Usage
keten linen n.
General
keten ketene n.
keten flax n.
keten lyne n.
keten flaxen adj.
Technical
keten flax n.
keten ketene n.
Textile
keten flax n.
keten linen n.
Chemistry
keten ketene n.
keten ketine n.
Botanic
keten linum n.
keten linseed n.
keten flax n.
keten linum usitatissimum n.
Agriculture
keten flax n.

Meanings of "keten" with other terms in English Turkish Dictionary : 316 result(s)

Turkish English
General
kaba keten kumaş drabbet n.
keten bezi canvas n.
keten tarağı hackle n.
keten ve kenevir liflerini ayırma aleti brake n.
keten yağı flaxseed oil n.
keten familyası flax family n.
keten tohumu linseed n.
keten bezi buckram n.
keten bezi linen n.
keten tarağıyla tarayıcı hackler n.
süsleme için kullanılan keten inkle n.
keten tarağı brake n.
keten ipliği harl n.
keten tohumu yağı linseed-oil n.
keten tohumu flaxseed n.
keten kozası boll n.
keten kanvas linen canvas n.
öğütülmüş keten tohumu ground flaxseed n.
kağıt, keten ya da camla süslenmiş ahşap çerçeve chassis [obsolete] n.
keten kumaştan yapılmış bandaj linen [obsolete] n.
bir mağazanın çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyalarının satıldığı bölümü manchester n.
ince bir tür keten bezi bocasine n.
keten lifi harle n.
keten sapı kırma aletinin hanedan armasındaki temsili bray n.
keten sapı kırma aletinin hanedan armasındaki temsili brey n.
keten sapı kırma aletinin hanedan armasındaki temsili brake n.
keten sapı kırma aletinin hanedan armasındaki temsili hemp-brake n.
iki keten ipliği makarası ölçüsü hesp [scotland] n.
keten tarağı hetchel n.
önüne dini yazı bulunan altın levha tutturulmuş keten bir sarıktan oluşan, yahudilerin eski dini önderlerinin giydiği resmi başlık miter n.
eski yahudi başrahibinin taktığı keten sarıktan oluşan eski bir resmi başlık mitre n.
keten iple birbirine bağlanan kuru çiçek saplarından yapılan maori salı mokihi n.
keten bez line [obsolete] n.
keten ipliği line [obsolete] n.
keten bez linen [obsolete] n.
mısırlıların mumya sarmak için kullandıkları ince dokulu eski bir tür keten kumaş byssus n.
sahnenin zeminine örtülen, keten bezinden yapılmış örtü ground cloth n.
keten tarağı hitchel n.
örekedeki keten rock n.
çiy, yağmur ve güneşe maruz bırakarak keten ve kenevirin yapışkan maddesini ayrıştırma dewretting n.
çok dar dokuma tezgahında dokunan renkli keten ip veya örgü incle n.
ince bir tür keten bezi cobweb lawn n.
mayın ateşlemede kullanılan bir tür keten tüp powder hose n.
erkek gömleğine uygun keten kumaş sarking [scotland] n.
efkaristiyada üzerinde kutsal nesnelerin sergilendiği keten örtü corporal n.
efkaristiyada üzerinde kutsal nesnelerin sergilendiği keten örtü communion cloth n.
keten lifinden yapılmış sepet flax kit [new zealand] n.
keten taklidi dekoratif kumaş parçası sham n.
keten tarağından geçirmek hackle v.
keten tarağı ile taramak hackle v.
keten taramak hatchel v.
(keten) temizlemek batten v.
(keten) havuzlamak steep v.
(keten veya keneviri öğütmek üzere) dövmek tewtaw [obsolete] v.
keten tarağı ile liflerine ayırmak hackle v.
keten taramak hetchel v.
çimlerin üzerine sermek (keten) grass v.
keten tarağıyla taramak hitchel v.
(keten veya kenevir) yağmur, çiy, güneş gibi etkenlere maruz kalarak çürümek dewret v.
keten ile ilgili flaxen adj.
keten dokulu flaxen adj.
keten dokulu flaxy adj.
Trade/Economic
keten temini ve dağıtımı linen supply and delivery n.
Industry
pamuk, ipek, keten gibi tekstil ürünlerini döverek temizleyen makine scutching machine n.
pamuk, ipek, keten gibi tekstil ürünlerini döverek temizleyen makine batting machine n.
Technical
cerrahi keten iplik surgical linen suture n.
çirişli keten bezi buckram n.
has keten pure linen n.
keten lifinin inceliği fineness of flax fibre n.
keten ve kendir tarağı hackle n.
keten tarağı hatchel n.
keten örgü linen n.
keten tohumu flaxseed n.
keten havuzlaması flax retting n.
keten tarağı flax comb n.
keten ipliğini döverek ayırmada kullanılan sopa scutcher n.
keten ipliği flax yarn n.
keten tohumu flax seed n.
keten lifi flax fiber n.
keten kumaş linen n.
keten tokmağı swingle n.
keten tarağı ripple n.
keten ipliği harl n.
keten tiftiği lint n.
örme keten salmastra braided flax packing n.
rafine edilmiş keten tohumu yağı degummed linseed oil n.
saf keten pure linen n.
taş keten asbestos n.
yarı keten union linen n.
yarı keten half linen n.
yarı keten cotton linen n.
yağlı keten oiled linen n.
eğirilmek üzere bobine sarılmış ve taranmış haldeki elyaf tabakası (pamuk, yün veya keten) lap n.
keten lifi ayırma makinesi break n.
keten lifi ayırma makinesi flax brake n.
keten lifi ayırma makinesi flaxbreak n.
keten lifi ayırma makinesi flax breaker n.
(değirmen prensibi ile çalışan) keten işleme makinesi flax mill n.
keten bitkisi toplama makinesi flax puller n.
keten hasat makinesi flax puller n.
keten ipi eğiren kadın flax wench n.
ısıtılmış keten yağı stand oil n.
(keten, kenevir) lifleri odunsu çekirdekten ayırmak break v.
ince ve beyaz keten cambric adj.
keten içeren flaxy adj.
Textile
mısır'a özgü patiskaya benzer keten kumaş cambrasine n.
keten ipliğinden yapılmış dantel thread lace n.
batı hint adaları'nda satılan kaba ve karışık keten kumaş ticklenburg n.
şeffaf keten toile n.
makyaj masasının üzerine örtülen keten, ipek veya goblen örtü toilet cloth n.
makyaj masasının üzerine örtülen keten, ipek veya goblen örtü toilet cover n.
öreke üzerindeki keten tutamı top [dialect] n.
keten veya kenevirin ayrıldıktan sonra liflere yapışan kaba kısımları tow n.
keten veya kenevirin ayrıldıktan sonra liflere yapışan kaba kısımları hurds n.
keten veya kenevirin ayrıldıktan sonra liflere yapışan kaba kısımları hards n.
özellikle iplik, kınnap veya salmastra olarak kullanılan (keten, kenevir veya sentetik malzemeden yapılan) kısa veya kırık elyaf tow n.
keten ayakkabı training shoe [brit] n.
keten iplik linen n.
keten kumaşındaki iplikleri saymakta kullanılan küçük mikroskop linen prover n.
has keten pure linen n.
ince keten bezi handkerchief linen n.
ince beyaz keten cambric n.
ipek-keten karışımı silk-linen mix n.
ince keten bezi lawn n.
keten havuzlaması flax retting n.
keten yün karışımı bir kumaş wincey n.
keten tokmağı swiple n.
keten tarağı hackle n.
keten ipliği linen yarn n.
keten tohumu flax seed n.
keten pantolon linen trousers n.
keten tarağı hatchel n.
keten ipliği harl n.
keten dantel torchon lace n.
keten çarşaf linen n.
keten karışımı linen mix n.
keten tokmağı swingle n.
keten hortum canvas hose n.
keten tarağı ripple n.
keten tarağı flaxen soluk sarı flax comb n.
keten tarağı flax comb n.
keten örtü linen n.
keten elyaf inceliği fineness of flax fibre n.
keten tarakçısı heckler n.
keten ipliği flax yarn n.
keten kumaş linen n.
keten ve kendir tarağı hackic n.
keten tiftiği lint n.
kostümlük keten suiting linen n.
nakış işlerinde kullanılan keten iplik floss thread n.
nakış işlerinde kullanılan keten iplik linen floss n.
pamuklu keten cotton linen n.
poli keten poly linen n.
saf keten pure linen n.
yarı keten half linen n.
yarı keten union linen n.
yağlı keten oiled linen n.
yarı keten cotton linen n.
yünle karışık keten ya da pamuk kumaş linsey-woolsey n.
(keten) yeşil havuzlama green retting n.
keten iç çamaşırı underlinen n.
keten gibi görünen pamuk veya suni ipek kumaş bark cloth n.
pamuk, keten gibi ipliklerden oluşan devamlı şerit veya katman lap n.
normandiya'da yapılan bir tür keten kumaş blancard n.
çarşaf ve havlu gibi keten veya pamuktan yapılmış ev eşyaları manchester n.
sert keten ve kenevir iplikleri hards n.
keten veya kenevirin kalın kısımlarından yapılan kumaş harn [dialect] [uk] n.
kaba keten veya kenevir lifinden yapılan sert kumaş herden n.
avrupa'ya özgü bir tür keten kumaş hinderland [obsolete] n.
eskiden hollanda'da üretilen keten bir gömleklik kumaş holland n.
güneşlik, ciltleme ve kıyafetlerde kullanılan pamuklu veya keten kumaş holland n.
güneşlik, ciltleme ve döşemelerde kullanılan pamuklu veya keten kumaşlar hollands n.
irlanda'da üretilen bir keten moygashel n.
keten gibi materyallerin havuzlandığı veya ıslatıldığı yer rettery n.
keten veya kenevirin kalın bölümlerinden üretilen kumaş hurden [dialect] [uk] n.
tarak ile liflerine ayrılmış ve eğirilmeye hazır uzun keten iplikleri line n.
keten kıyafet linen n.
bir tür keten busk [obsolete] n.
genellikle kıyafetleri astarlamak için kullanılan fitilli bir keten kumaş gambroon n.
keten kumaş topu lockram n.
eskiden kadın ve çocukların giydiği başa oturan keten bir başlık mutch [scotland] n.
keten lifini daha az paralel ipliklere ayıran çelik dişli tarak gill n.
keten tarağı heckle n.
(keten ditmek için kullanılan) çivili plaka rougher n.
(çözgüde iki, dolguda üç ipliği olan) keten kumaş imperial drill n.
pamuklu ve keten kumaşlara sıklık ve parlaklık kazandıran makinenin kolu beetlestock n.
pamuklu ve keten kumaşlara son aşamada sıklık ve parlaklık kazandıran makine beetle n.
sert fitilsiz keten ya da pamuklu kumaş dook [dialect] [uk] n.
eskiden ingiltere ve iskoçya'da üretilen kaba bir tür keten bezi dowlas n.
renkli ve örgü dokulu keten şerit inkle n.
keten şerit yapımında kullanılan iplik inkle n.
renkli, örgü dokulu keten şerit incle n.
keten şerit yapımında kullanılan iplik incle n.
keten benzeri bir kumaş fibranne n.
keten lifi flax cotton n.
keten dövücü flax dresser n.
keten ustası flax dresser n.
lastik tabanlı hafif bir keten ayakkabı plimsole [uk] n.
lastik tabanlı hafif bir keten ayakkabı plimsol n.
lastik tabanlı hafif keten ayakkabılar plimsolls [uk] n.
keten lifi sıyırma makinesi spreader n.
keten tarağı ile taramak heckle v.
keten kenevir taramak heckle v.
(keten) tokmakla dövmek swingle v.
(keten/kenevir) ditmek heckle v.
(keten) havuzlamak ret v.
(keten) havuzlamak rot v.
keten rengi linen adj.
keten benzeri lineny adj.
(keten ve dantel kumaş) boyanmamış brown-state adj.
Dyeing
keten tohumu gibi kurutucu yağlarda bulunan derişik renkli pigment oil color n.
keten rengi flax n.
Marine
genellikle keten saplarından yapılan bir tür sal mokihi n.
Medical
eskiden cerrahi dikişlerde kullanılan pamuk/keten tiftiği charpie [obsolete] n.
cerrahi keten iplik surgical linen suture n.
rulo şeklinde keten sargı bezi langate n.
Pharmaceutics
kireçli su ve keten tohumu yağından yapılmış, eskiden yanık tedavisinde kullanılan merhem carron oil n.
Printing
keten liflerinden yapılmış kağıt linen n.
keten liflerinden yapılmış kağıt linen paper n.
Food Engineering
keten tohumu posası linseed cake n.
keten tohumu unu linseed meal n.
öğütülmüş keten tohumu posası linseed meal n.
keten tohumu çayı linseed tea n.
keten tohumu lintseed n.
Gastronomy
keten helvası cotton candy n.
Chemistry
genel formülü rhc:co olan keten aldoketene n.
keten yağı flax oil n.
keten tohumu yağı flax seed oil n.
susuz keten tohumu yağı water-degummed linseed oil n.
keten tohumu yağı flaxseed oil n.
Biology
keten pası melampsora lini n.
keten pasına sebep olan bir mantar melampsora lini n.
keten pası flax rust fungus n.
keten pasına sebep olan bir mantar flax rust fungus n.
keten pası flax rust n.
keten pasına sebep olan bir mantar flax rust n.
keten tohumu veren linigerous adj.
keten üreten linigerous adj.
Zoology
keten kuşu common linnet n.
keten kuşu linnet n.
keten kuşu carduelis cannabina n.
kuzey keten kuşu carduelis flammea n.
sarı gagalı keten kuşu carduelis flavirostris n.
Botanic
ispanya'ya özgü, gösterişli mor ve sarı çiçekleri için yetiştirilen çok yıllık bir keten otu three birds (linaria triornithophora) n.
keten otu toadflax n.
keten otu linaria vulgaris n.
keten tohumu semen lini n.
keten otu devil's flax n.
keten otu wild snapdragon n.
keten otu linaria n.
keten otu butter-and-eggs n.
keten bitkisi demeti bait [dialect] [uk] n.
keten bitkisi demeti beet n.
kıvamlı keten tohumu yağı varnish n.
yün olarak kullanılan pamuk veya keten gibi bazı bitkisel liflerden biri wool n.
keten veya kenevir sapının liflerin çıkarılması sonrası kalan odunsu kısmı boon n.
keten otu monkey flower n.
keten bitkisi rhea n.
keten tohumu oilseed n.
keten ve kenevirin ham kısımları codilla n.
avrupa ve afrika'ya özgü keten ile yakın ilişkili bir bitki flaxseed n.
lifli keten demeti beat n.
(keten veya kenevir tohumunu) aletle ayıklamak seed v.
Agriculture
keten tohumu flaxseed n.
keten lifi linen fibres n.
keten tarağı hatchel n.
keten tokmağı swingle n.
keten tohumu yağı linseed oil n.
keten helvası spun sugar n.
keten tiftiği lint n.
keten demeti knitchel n.
keten demeti knitchet n.
keten kahverengi çürüklüğü browning n.
keten kahverengi çürüklüğü stem break n.
küçük keten tarağı ripplet n.
baş kesme makinesi, bağlayıcı veya biçerdöverin keten bezinden yapılmış taşıma kayışı draper n.
keten ve kenevir bıçağı beater n.
ayırma tarağı ile keten tohumunu ayıklamak ripple v.
(keten veya kenevir) yağmur, çiy, güneş gibi nedenlerle çürümek dewrot v.
(keten) siyah siyah lekelenmek fire v.
(keten) siyah leke ile kaplanmak fire v.
Archaeology
mısır'da mumyaların maske ve tabutlarının yapıldığı, tutkallı keten veya papirüsten oluşan malzeme cartonage [brit] n.
mısır'da mumyaların maske ve tabutlarının yapıldığı, tutkallı keten veya papirüsten oluşan malzeme cartonnage n.
tutkallı keten-papirüs karışımından yapılmış mumya tabutu cartonnage n.
Religious
(komünyonda elementlerin üzerinde kutsandığı) keten kumaş fanon n.
(komünyonda elementlerin üzerinde kutsandığı) keten kumaş corporal n.
(komünyonda elementlerin üzerinde kutsandığı) keten kumaş communion cloth n.
hz. isa'nın çarmıhtan indirildikten sonra sarıldığı iddia edilen sakallı bir adama ait önden ve arkadan siluetin olduğu keten kumaş shroud of turin n.
Geology
artezyen kuyusunda sondaj deliğinden aşağı su sızmasını önleyen, içi keten tohumuyla doldurulmuş dolgu maddesi seed bag n.
Sport
(dağcılıkta) üzeri keten veya süet, tabanı ise keçe veya kaytandan yapılmış hafif bir tırmanış botu klett n.
üzeri keten veya süet, tabanı ise keçe veya kaytandan yapılmış hafif bir tırmanış botu klett n.
üzeri keten veya süet, tabanı ise keçe veya kaytandan yapılmış hafif bir tırmanış botu kletterschuh n.
Painting
keten yağı ile mastika cilası veya terebentin karışımından oluşan bir yağlı boya malzemesi magilp n.
boya yapmak için pigmentlerle karıştırılan (keten tohumu yağı) çözücü madde oil n.
Theatre
tiyatro kostümlerinde, sahne dekorlarında ve perdelerde kullanılan, sert bir yüzeyi olan, şeffaf, pamuklu bez veya keten theatrical gauze n.
Latin
sarı gagalı keten kuşu carduelis flavirostris n.
Archaic
keten kumaştan yapılmış kefen bezi linen n.
eğirilmiş keten line n.
dokunmuş keten line n.
keten bitkisi line n.
silezya'ya özgü bir keten kumaş silesia n.
ince keten kumaş sindon n.
(komünyonda elementlerin üzerinde kutsandığı) keten kumaş sindon n.
ıslatılmaya hazır keten ya da kenevir demeti beat n.
işlenmeye hazır taraklanmış keten/jüt/kenevir strike n.
Ornithology
saka, keten kuşu, karabaşlı iskete, kenevir kuşu gibi türleri içeren alt familya carduelis n.
avrupa'da yaşayan bir keten kuşu redfinch n.
kuzey keten kuşu redpole (carduelis flammea) n.
kuzey keten kuşu redpoll n.
keten kuşu redpole (carduelis cannabina) n.
keten kuşu redpoll n.
sarı gagalı keten kuşu twite finch (linaria flavirostris) n.
kuzey avrupa ve büyük britanya'da bulunan bir keten kuşu twite finch (linaria flavirostris) n.
sarı gagalı keten kuşu acanthis flavirostris n.
kuzey avrupa ve büyük britanya'da bulunan bir keten kuşu acanthis flavirostris n.
gri başlı yeşil keten kuşu greenfinch n.