knowing - Turkish English Dictionary
History

knowing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "knowing" in Turkish English Dictionary : 31 result(s)

English Turkish
Common Usage
knowing adj. haberi olan
knowing adj. haberdar
knowing adj. bilen
knowing adj. bilgili
General
knowing adj. bilgisi olan
knowing adj. haberli
knowing adj. akıllı
knowing adj. açıkgöz
knowing adj. alim
knowing adj. şeytan
knowing adj. arif
knowing adj. çok bilmiş
knowing adj. becerikli
knowing adj. kurnaz
knowing adj. bir şeyleri bildiğini ima eden (bakış)
knowing adj. agah
knowing adj. aşina
knowing adj. bilinçli
knowing adj. bilgiç
knowing adj. uyanık
knowing adj. çok okumuş
knowing adj. kültürlü
knowing adj. cin fikirli
knowing adj. zeki
knowing adj. anlayışlı
knowing adj. anlayan
knowing adj. şuurlu
Philosophy
knowing n. bilme
Ottoman Turkish
knowing adj. muttali
Archaic
knowing adj. modaya uygun
knowing adj. şık

Meanings of "knowing" with other terms in English Turkish Dictionary : 41 result(s)

English Turkish
Common Usage
without knowing adv. bilmeden
General
knowing look n. kötü niyetli bir şekilde bakma
knowing what he/she wants n. ne istediğini bilme
knowing someone by sight n. göz aşinalığı
knowing somebody by sight n. göz aşinalığı
talk without knowing it v. ezbere konuşmak
go through life knowing that people hate him v. insanların ondan (kendisinden) nefret ettiğini bilerek yaşayabilmek
all knowing adj. herşeyi bilen
not knowing adj. habersiz
all-knowing adj. alim
all-knowing adj. her şeyi bilen
all-knowing adj. bilmiş
self-knowing adj. kendini tanıyan
self-knowing adj. kendini bilen
self-knowing adj. özünü bilen
self-knowing adj. sınırlarını bilen
self-knowing adj. gücünün farkında olan
self-knowing adj. kendi öğrenen
self-knowing adj. yardımsız öğrenen
self-knowing adj. tek başına öğrenen
self-knowing adj. kendiliğinden öğrenen
without knowing adv. ezbere
Phrases
to my knowing expr. bildiğime göre
to my certain knowing expr. iyice biliyorum ki
Proverb
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out bilmemek değil öğrenmemek ayıp
there is no shame in not knowing; the shame lies in not finding out bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp
knowing thyself is the beginning of all wisdom kendini bilmek tüm bilgeliğin başlangıcıdır
Idioms
(there's) no knowing expr. emin olmak imkansız
(there's) no knowing expr. bilemezsin
(there's) no knowing expr. bilmek imkansız
(there's) no knowing expr. kimse bilemez
there is no knowing expr. kim bilir
there is no knowing expr. bilmenin/emin olmanın bir yolu yok
there is no knowing expr. bilinemez
Speaking
knowing my luck expr. ben bu şansla
I take comfort knowing someday everything’s gonna be okay expr. bir gün her şeyin düzeleceğini düşünerek rahatlıyorum
knowing my luck expr. bende bu şans varken
he lies about knowing him expr. onu tanıdığı konusunda yalan söylüyor
there is no knowing what expr. ne olacağı bilinmez
it's been nice knowing you expr. seni tanımak güzeldi
Modern Slang
agnosiophobia (fear of not knowing) n. bilmeme korkusu