bilen - Turkish English Dictionary
History

bilen



Meanings of "bilen" in English Turkish Dictionary : 15 result(s)

Turkish English
Common Usage
bilen knowing adj.
General
bilen recognizant adj.
bilen cognizant adj.
bilen conversant adj.
bilen au fait adj.
bilen in on adj.
bilen familiar adj.
bilen recognisant adj.
bilen cognisant adj.
bilen wise adj.
bilen open-eyed adj.
bilen cognoscitive adj.
bilen scient adj.
Archaic
bilen scienced adj.
British Slang
bilen sussed adj.

Meanings of "bilen" with other terms in English Turkish Dictionary : 148 result(s)

Turkish English
General
çok dil bilen kimse polyglot n.
iş bilen kimse oracle n.
birden çok dil bilen kimse polyglot n.
ağzının tadını bilen foodie n.
yarım yamalak bilen kimse sciolist n.
karısının kendisini aldattığını bilen ve buna ses çıkarmayan kişi wittol n.
ağzının tadını bilen kimse gourmet n.
iç yüzünü bilen kimse insider n.
yarım yamalak bilen kimse smatterer n.
az buçuk bilen kimse smatterer n.
değer bilen appreciator n.
bilgisayarı iyi bilen kullanıcı power user n.
anlayan/bilen kimse apprehender n.
anlayan/bilen kimse knower n.
bilen kimse recognizer n.
giyim kuşam bilen kimse attirer n.
bilen kimse kenner n.
latinceyi az buçuk bilen kimse latinitaster n.
okuma yazma bilen kişi literate person n.
kaynakları bilen uzman bibliograph n.
yönergeleri bilen kimse rubrician n.
her şeyi bilen kimse omniscient n.
belirli bir gruba özgü sırları bilen kimse initiate n.
bilen varlık cognizer n.
bilen varlık cogniser n.
önceden bilen kimse foreknower n.
önceden bilen kimse previsor n.
işini bilen calculating adj.
ağzının tadını bilen gourmet adj.
vaktinde gerekli tedbirleri almayı bilen provident adj.
her şeyi bilen omniscient adj.
kendini bilen raising adj.
değerini bilen appreciative adj.
ağzının tadını bilen foody adj.
çok bilen clued up adj.
görevini bilen dutiful adj.
çok dil bilen polyglot adj.
çok dil bilen multilingual adj.
herşeyi bilen all knowing adj.
ağzının tadını bilen lickerish adj.
hayat hakkında çok şey bilen (kimse) sophisticated adj.
dünyanın birçok yerine ait olan veya oraları bilen cosmopolitan adj.
iki dil bilen bilingual adj.
işi bilen competent adj.
seçmesini bilen select adj.
işini iyi bilen accomplished adj.
ne yaptığını bilen self conscious adj.
işi bilen resourceful adj.
ezbere bilen word perfect adj.
-i iyi bilen at home with adj.
-i iyi bilen conversant with adj.
ne yaptığını bilen self-conscious adj.
kendini bilen self-conscious adj.
ne istediğini bilen single-minded adj.
kendini bilen self-aware adj.
değer bilen appreciative adj.
her şeyi bilen all-knowing adj.
değerini bilen appreciatory adj.
tuvaletini yapmayı bilen toilet-trained adj.
tuvaletini yapmayı bilen pot-trained adj.
doğruyu bilen undeceived adj.
gerçeği bilen undeceived adj.
doğruyu bilen disabused adj.
gerçeği bilen disabused adj.
ingilizce bilen english-speaking adj.
güncel durumu bilen up on adj.
japonca bilen japanese-speaking adj.
okuma yazma bilen literate adj.
hayat hakkında çok şey bilen worldly adj.
hesabını bilen huswifely adj.
ağzının tadını bilen lickerous adj.
ağzının tadını bilen licorous adj.
portekizce bilen lusophone adj.
her şeyi bilen omniscious [obsolete] adj.
gizli insani düşünceleri bilen conscious adj.
yol yordam bilen dexterous adj.
yol yordam bilen dextrous adj.
ticaret bilen commercially-minded adj.
ticaret bilen commercially minded adj.
çok dil bilen polyglottous adj.
çok dil bilen polyglottal adj.
çok dil bilen polyglottic adj.
sihir yapmayı bilen cunning [obsolete] adj.
iş bilen fendy [dialect] adj.
her şeyi bilen pansophical adj.
her şeyi bilen pansophic adj.
tadını bilen pregustant adj.
önceden bilen presageful adj.
yarım yamalak bilen kimse ile ilgili sciolistic adj.
yarım yamalak bilen sciolistic adj.
yüzeysel olarak bilen sciolous adj.
kendini bilen self-knowing adj.
özünü bilen self-knowing adj.
sınırlarını bilen self-knowing adj.
siyu dilini bilen siouan-speaking adj.
aritmetik bilen numerate adj.
kendini bilen bir şekilde self-consciously adv.
her şeyi bilen biçimde omnisciently adv.
Phrases
bilen bilir some may know expr.
Colloquial
ibm marka bilgisayarları dibine kadar/bilgisayarların her şeyini bilen kişi beamer n.
işini bilen şirket/yönetici corporate welfare bum n.
her şeyi bilen know all the answers n.
ilk bilen siz olun be the first to know expr.
ilk bilen sen ol be the first to know expr.
ne olup bittiğini bilen down with the haps expr.
sorunun cevabını bilen el/parmak kaldırsın hands up! expr.
birini/bir şeyi iyi bilen/tanıyan at home with someone or something expr.
(bir şeyi) bilen up on (something) expr.
Idioms
usta/becerikli/işini bilen avukat legal beagle n.
her şeyi bilen adam know all the answers n.
kendini bilen herkes/herhangi biri anyone in their right mind n.
işini bilen bir tip a sly dog n.
ne istediğini iyi bilen kimse/müşteri a tough customer/cookie n.
ne istediğini iyi bilen kimse a tough cookie n.
ne istediğini iyi bilen kimse one tough cookie n.
nasıl davranması gerektiğini bilen adam blade n.
konuşmayı bilen biri silver-tongued orator n.
(birine/bir şeye) bakmayı/hizmet etmeyi görev bilen be duty bound to (someone or something) v.
bir şeyi bilen/anlayan acquainted with something adj.
bakmayı görev bilen duty bound adj.
güncel gelişmeleri bilen with it expr.
iyi bilen at home expr.
şaka yapıldığını bilen in on the joke expr.
kendini bilen in right mind expr.
Speaking
bu yerin ismini bilen var mı? does anybody know what this place is called? expr.
bunu bilen ilk kişi ben miyim? am I the first to know this? expr.
fransızca bilen var mı? does anyone speak french? expr.
ingilizce bilen var mı? does anyone speak english? expr.
silah kullanmayı bilen var mı? does anybody know how to use a gun? expr.
Trade/Economic
kolayca elde edile bilen veya elden çıkartılabilen liquid adj.
Law
yasaları en ince ayrıntısına kadar bilen avukat philadelphia lawyer n.
(yasaların püf/açık noktalarını bilen) kurnaz avukat philadelphia lawyer n.
Linguistics
tek dil bilen kimse monoglot n.
luvice bilen kimse luvian n.
slovence bilen kimse slovene n.
flamanca bilen flemish-speaking adj.
belirli bir sayıda dil bilen anlamı veren son ek -glot suf.
Religious
vedanta ilkelerini bilen kimse vedantist n.
vedaları bilen kimse vedist n.
Philosophy
bilen anlamı veren son ek -gnostic suf.
bilen anlamı veren son ek -gnostical suf.
Basketball
rakibin hatalarından yararlanmasını bilen zeki oyuncu heady player n.
Theatre
konuşmasını, rolünü vb. ezbere bilen (kimse) word-perfect adj.
konuşmasını, rolünü vb. ezbere bilen (kimse) letter-perfect adj.
Archaic
kıymet bilen appreciant adj.
Slang
işini bilen kadın slick chick n.
çok şey bilen kişi sharp cookie n.
ofiste bilgisayar teknolojisini en iyi bilen kimse alpha geek n.