familiar - Turkish English Dictionary
History

familiar

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "familiar" in Turkish English Dictionary : 52 result(s)

English Turkish
Common Usage
familiar adj. aşina
familiar adj. tanıdık
General
familiar n. iyi arkadaş
familiar n. hizmetçi
familiar n. arkadaş
familiar n. samimi arkadaş
familiar n. yakın dost
familiar n. büyülü hayvan (içine büyüyle ruh girmiş)
familiar n. bir şeye alışkın kimse
familiar n. mekan müdavimi
familiar adj. laubali
familiar adj. iyi tanınan
familiar adj. içlidışlı
familiar adj. sulu
familiar adj. samimi
familiar adj. tanıdık
familiar adj. yakın
familiar adj. senlibenli
familiar adj. arsız
familiar adj. mahrem
familiar adj. iyi bilinen
familiar adj. teklifsiz
familiar adj. alışılmış
familiar adj. senli benli
familiar adj. içten
familiar adj. alışık
familiar adj. yaygın
familiar adj. dostça
familiar adj. bildik
familiar adj. bilen
familiar adj. olağan
familiar adj. bilinen
familiar adj. alışıldık
familiar adj. evcil
familiar adj. evcilleştirilmiş
familiar adj. uysallaştırılmış
familiar adj. uysal
familiar adj. ehil
familiar adj. bilgi sahibi
familiar adj. bir şeyle bilinen
familiar adj. cinsel anlamda yakın
familiar adj. aile için
familiar adj. aileler için tasarlanan
familiar adj. aileye uygun
familiar adj. aileler arasında yaygın
Technical
familiar adj. bilinen
familiar adj. tanınan
Religious
familiar n. (roma katolik kilisesi) piskoposun veya papanın evine bağlı olan ve destek karşılığı hizmet sunan kimse
familiar n. (roma katolik kilisesi) engizisyon görevlisi
Archaic
familiar adj. aileye ait
familiar adj. aile ile ilgili
familiar adj. ailevi

Meanings of "familiar" with other terms in English Turkish Dictionary : 112 result(s)

English Turkish
General
familiar spirit n. bir insanın içinde olan cin ruhu
a familiar address to an older man n. amca
being too familiar n. sululuk
a familiar face n. tanıdık bir yüz
familiar face n. tanıdık yüz
familiar company n. tanıdık firma
familiar firm n. tanıdık şirket
familiar company n. tanıdık şirket
familiar firm n. tanıdık firma
familiar landscape n. tanıdık manzara
familiar landscape n. bildik manzara
familiar occurrence n. bilindik/tanıdık olay veya oluşum
familiar spirit n. yardımcı ruh
familiar spirit n. cadılara büyü yapmalarında yardım eden doğaüstü varlık
familiar sight n. tanıdık görüntü
familiar territory n. bilinen bölge
be on familiar ground v. bildiği bir konuyla ilgilenmek
be on familiar ground v. bildiği bir bölgede bulunmak
be familiar with v. anlamak
be on familiar terms with v. senlibenli olmak
be on familiar terms with somebody v. samimi olmak
make familiar v. yakınlaştırmak
be too familiar v. yüz göz olmak
try to become familiar with v. alışmaya çalışmak
be familiar with someone v. tanıdık gelmek
be too familiar v. laubali olmak
be on familiar terms v. içlidışlı olmak
be familiar to v. aşina olmak
sound familiar v. yabancı gelmemek
become familiar v. tanıdık hale gelmek
be on familiar terms with somebody v. teklifsiz olmak
be familiar v. aşina olmak
be on familiar ground v. bildiği bir yerde bulunmak
be too familiar with somebody v. laubali olmak
get familiar v. öğrenmek
try to become familiar v. alışmaya çalışmak
become familiar v. tanımaya başlamak
look familiar v. yabancı gelmemek
look around for a familiar face v. tanıdık bir yüz aramak
become familiar with v. aşina olmak
become familiar with v. -i kavramak
become familiar with v. -i anlamak
be familiar with v. -i iyi bilmek
become familiar with v. -in usulünü öğrenmek
smell familiar v. tanıdık gelmek
sound familiar v. tanıdık gelmek
look familiar v. tanıdık gelmek
be familiar with sewing and embroidery v. dikiş nakıştan anlamak
be familiar with sewing and embroidery v. dikiş nakıştan anlıyor olmak
sound familiar v. kulak aşinalığı olmak
sound familiar v. kulağa tanıdık gelmek
seem familiar v. göz aşinalığı olmak
be familiar with v. tanıdık olmak
familiar with adj. aşina
familiar to adj. aşina
too familiar adj. laubali
familiar (with somebody) adj. teklifsiz
too familiar adj. küstah
long-familiar adj. tanınmış
long-familiar adj. ünlü
familiar [obsolete] adj. tatlı
familiar [obsolete] adj. hoş
familiar [obsolete] adj. hatırşinas
familiar [obsolete] adj. nazik
familiar [obsolete] adj. kibar
familiar [obsolete] adj. sosyal
familiar [obsolete] adj. girişken
fam (familiar) abrev. benzer
Phrases
all-too-familiar expr. pek bilindik
Colloquial
look familiar v. tanıdık gelmek
in a familiar way adj. hamile
in a familiar way adj. bebek bekleyen
familiar with (someone or something) adj. (birine/bir şeye) aşina
all too familiar expr. çok tanıdık
Idioms
sound familiar v. bir yerden tanıdık gelmek
have a familiar ring (to it) v. bir yerden tanıdık gelmek
have a familiar ring v. tanıdık gelmek
have a familiar ring (to it) v. tanıdık gelmek
sound familiar v. tanıdık gelmek
have a familiar ring to it v. tanıdık gelmek
be on familiar terms with something v. -e aşina olmak
have a familiar ring (about/to it) v. bir yerden tanıdık gelmek
have a familiar ring (about/to it) v. tanıdık gelmek
have a familiar ring (about/to it) v. kulağa tanıdık/aşina gelmek
Speaking
is the name familiar to you at all? expr. bu isim sana tanıdık geldi mi?
does this song sound familiar? expr. bu şarkı tanıdık geliyor mu?
does that sound familiar? expr. bu size tanıdık geliyor mu?
you look so familiar to me expr. bana çok tanıdık geliyorsun
you look familiar to me expr. bana tanıdık geliyorsun
you look familiar expr. bana tanıdık geliyorsun
you look very familiar expr. çok tanıdık geliyorsunuz
you look very familiar expr. çok tanıdık geliyorsun
you look familiar to me expr. gözüm bir yerden ısırıyor seni
you look familiar expr. gözüm bir yerden ısırıyor seni
are you familiar with them? expr. onlara aşina mısın?
you look familiar expr. sen tanıdık geliyorsun bana
you look familiar expr. seni tanıyor gibiyim
you look familiar expr. seni gözüm bir yerden ısırıyor
you look familiar to me expr. seni gözüm bir yerden ısırıyor
you look familiar to me expr. seni tanıyor gibiyim
does it look familiar? expr. tanıdık geliyor mu?
you look familiar expr. tanıdık geliyorsun
you seem familiar expr. tanıdık geliyorsun
it sounds familiar expr. tanıdık geliyor
you look familiar expr. tanıdık geliyorsunuz
you seem familiar expr. tanıdık geliyorsunuz
as you become familiar with expr. tanıdıkça
you look familiar expr. yüzünüz yabancı gelmedi
Psychology
familiar spirit n. (medyum tarafından kehanet için uyandırılan) ölü kimsenin ruhu
Linguistics
familiar form n. gündelik biçim
familiar form n. içtenlikli biçim
Star Wars
sith familiar n. sith hizmetçisi