familiar

Significados de "familiar" en diccionario turco inglés : 53 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	familiar adj.	aşina
The pattern is familiar from cooperation on issues of legal policy. Bu yol, hukuk politikasına ilişkin konulardaki işbirliğinden aşinadır. More Sentences
2	Common Usage	familiar adj.	tanıdık
Here we are dealing with familiar topics, of which there are, in essence, four, all of them closely interconnected. Burada, özünde dört tane olan ve hepsi birbiriyle yakından bağlantılı olan tanıdık konularla uğraşıyoruz. More Sentences
General
3	General	familiar adj.	tanıdık
It has been an interesting debate, focusing on some familiar and central themes. Bazı tanıdık ve merkezi temalara odaklanan ilginç bir tartışma oldu. More Sentences
4	General	familiar adj.	alışık
None of the Member States can hope that the uniform system will correspond to what it has been familiar with at home. Üye Devletlerden hiçbiri, tek tip sistemin kendi ülkelerinde alışık oldukları sisteme karşılık geleceğini umamaz. More Sentences
5	General	familiar adj.	bildik
Who is not yet familiar with the scandal surrounding Mike Trace? Mike Trace ile ilgili skandalı henüz bilmeyen var mı? More Sentences
6	General	familiar adj.	bilen
I'm not really familiar with your work. İşinizi pek bilmiyorum. More Sentences
7	General	familiar adj.	bilinen
We can continue in familiar fashion and prepare a fundamental reform with the next Intergovernmental Conference. Bilinen şekilde devam edebilir ve bir sonraki Hükümetlerarası Konferans ile köklü bir reform hazırlayabiliriz. More Sentences
8	General	familiar adj.	bilindik
That is a familiar argument in this House. Bu, bu Meclis'te bilindik bir argüman. More Sentences
Technical
9	Technical	familiar adj.	bilinen
We can continue in familiar fashion and prepare a fundamental reform with the next Intergovernmental Conference. Bilinen şekilde devam edebilir ve bir sonraki Hükûmetlerarası Konferans ile köklü bir reform hazırlayabiliriz. More Sentences
10	Technical	familiar adj.	tanınan
His name is familiar to everybody in the country. Onun adı ülkedeki herkes tarafından tanınıyor. More Sentences
General
11	General	familiar n.	iyi arkadaş
12	General	familiar n.	hizmetçi
13	General	familiar n.	arkadaş
14	General	familiar n.	samimi arkadaş
15	General	familiar n.	yakın dost
16	General	familiar n.	büyülü hayvan (içine büyüyle ruh girmiş)
17	General	familiar n.	bir şeye alışkın kimse
18	General	familiar n.	mekan müdavimi
19	General	familiar adj.	laubali
20	General	familiar adj.	samimi
21	General	familiar adj.	iyi tanınan
22	General	familiar adj.	içlidışlı
23	General	familiar adj.	sulu
24	General	familiar adj.	yakın
25	General	familiar adj.	senlibenli
26	General	familiar adj.	arsız
27	General	familiar adj.	mahrem
28	General	familiar adj.	iyi bilinen
29	General	familiar adj.	teklifsiz
30	General	familiar adj.	alışılmış
31	General	familiar adj.	senli benli
32	General	familiar adj.	içten
33	General	familiar adj.	yaygın
34	General	familiar adj.	dostça
35	General	familiar adj.	olağan
36	General	familiar adj.	alışıldık
37	General	familiar adj.	evcil
38	General	familiar adj.	evcilleştirilmiş
39	General	familiar adj.	uysallaştırılmış
40	General	familiar adj.	uysal
41	General	familiar adj.	ehil
42	General	familiar adj.	bilgi sahibi
43	General	familiar adj.	bir şeyle bilinen
44	General	familiar adj.	cinsel anlamda yakın
45	General	familiar adj.	aile için
46	General	familiar adj.	aileler için tasarlanan
47	General	familiar adj.	aileye uygun
48	General	familiar adj.	aileler arasında yaygın
Religious
49	Religious	familiar n.	(roma katolik kilisesi) piskoposun veya papanın evine bağlı olan ve destek karşılığı hizmet sunan kimse
50	Religious	familiar n.	(roma katolik kilisesi) engizisyon görevlisi
Archaic
51	Archaic	familiar adj.	aileye ait
52	Archaic	familiar adj.	aile ile ilgili
53	Archaic	familiar adj.	ailevi

Significados de "familiar" con otros términos en diccionario inglés turco: 112 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	familiar face n.	tanıdık yüz
However, it is good to see some familiar faces in the Chamber. Bununla birlikte, Oda'da bazı tanıdık yüzler görmek güzel. More Sentences
2	General	a familiar face n.	tanıdık bir yüz
He is not a familiar face in the West, for he has never tried to claim that his is a special case. Batı'da tanıdık bir yüz değil, çünkü hiçbir zaman kendisinin özel bir durum olduğunu iddia etmeye çalışmadı. More Sentences
3	General	be familiar v.	aşina olmak
In order to study computational linguistics it's necessary to know various languages, however, one also has to be familiar with the use of computers. Hesaplamalı dilbilim çalışmak için çeşitli dilleri bilmek gerekir, ancak bilgisayar kullanımına da aşina olmak gerekir. More Sentences
4	General	look familiar v.	yabancı gelmemek
His face looks familiar, but I don't think I know him. Yüzü yabancı gelmiyor, ama tandığımı da sanmıyorum. More Sentences
5	General	become familiar with v.	aşina olmak
You will become familiar with on-line resources like HLT mag and the Teacher Trainer Journal. HLT mag ve Teacher Trainer Journal gibi çevrimiçi kaynaklara aşina olacaksınız. More Sentences
6	General	look familiar v.	tanıdık gelmek
These five symbols may look familiar to you. Bu beş sembol size tanıdık gelebilir. More Sentences
7	General	sound familiar v.	tanıdık gelmek
If any of these sound familiar to you, don’t worry. Bunlardan herhangi biri size tanıdık geliyorsa, endişelenmeyin. More Sentences
8	General	familiar with adj.	aşina
If you are not familiar with them, do not enter the site. Eğer bunlara aşina değilseniz, siteye girmeyin. More Sentences
9	General	familiar to adj.	aşina
The rules are familiar to all players. Kurallar tüm oyunculara aşinadır. More Sentences
Colloquial
10	Colloquial	look familiar v.	tanıdık gelmek
It looks familiar but I can't be certain. Tanıdık geliyor ama emin olamıyorum. More Sentences
11	Colloquial	all too familiar expr.	çok tanıdık
This is all too familiar in many of our urban areas. Kentsel alanlarımızın birçoğunda bu çok tanıdık. More Sentences
Idioms
12	Idioms	sound familiar v.	tanıdık gelmek
Perhaps you will hear something that sounds familiar to you. Belki size tanıdık gelen bir şey duyacaksınız. More Sentences
Speaking
13	Speaking	it sounds familiar expr.	tanıdık geliyor
It sounds familiar, but I don't completely remember. Tanıdık geliyor ama tam hatırlamıyorum. More Sentences
14	Speaking	you seem familiar expr.	tanıdık geliyorsun
You seem familiar. Tanıdık geliyorsun. More Sentences
15	Speaking	you look familiar expr.	tanıdık geliyorsunuz
Why do you look familiar? Neden tanıdık geliyorsun? More Sentences
16	Speaking	you look familiar expr.	bana tanıdık geliyorsun
You look familiar to me. Bana tanıdık geliyorsunuz. More Sentences
General
17	General	a familiar address to an older man n.	amca
18	General	familiar spirit n.	bir insanın içinde olan cin ruhu
19	General	being too familiar n.	sululuk
20	General	familiar company n.	tanıdık şirket
21	General	familiar firm n.	tanıdık şirket
22	General	familiar firm n.	tanıdık firma
23	General	familiar company n.	tanıdık firma
24	General	familiar landscape n.	tanıdık manzara
25	General	familiar landscape n.	bildik manzara
26	General	familiar occurrence n.	bilindik/tanıdık olay veya oluşum
27	General	familiar spirit n.	yardımcı ruh
28	General	familiar spirit n.	cadılara büyü yapmalarında yardım eden doğaüstü varlık
29	General	familiar sight n.	tanıdık görüntü
30	General	familiar territory n.	bilinen bölge
31	General	be too familiar with somebody v.	laubali olmak
32	General	make familiar v.	yakınlaştırmak
33	General	be familiar with v.	anlamak
34	General	be familiar to v.	aşina olmak
35	General	sound familiar v.	yabancı gelmemek
36	General	be familiar with someone v.	tanıdık gelmek
37	General	be too familiar v.	laubali olmak
38	General	be on familiar terms v.	içlidışlı olmak
39	General	try to become familiar with v.	alışmaya çalışmak
40	General	be too familiar v.	yüz göz olmak
41	General	be on familiar ground v.	bildiği bir konuyla ilgilenmek
42	General	be on familiar ground v.	bildiği bir yerde bulunmak
43	General	become familiar v.	tanıdık hale gelmek
44	General	be on familiar ground v.	bildiği bir bölgede bulunmak
45	General	be on familiar terms with somebody v.	teklifsiz olmak
46	General	be on familiar terms with v.	senlibenli olmak
47	General	get familiar v.	öğrenmek
48	General	try to become familiar v.	alışmaya çalışmak
49	General	become familiar v.	tanımaya başlamak
50	General	be on familiar terms with somebody v.	samimi olmak
51	General	look around for a familiar face v.	tanıdık bir yüz aramak
52	General	become familiar with v.	-i anlamak
53	General	be familiar with v.	-i iyi bilmek
54	General	become familiar with v.	-in usulünü öğrenmek
55	General	become familiar with v.	-i kavramak
56	General	smell familiar v.	tanıdık gelmek
57	General	be familiar with sewing and embroidery v.	dikiş nakıştan anlıyor olmak
58	General	be familiar with sewing and embroidery v.	dikiş nakıştan anlamak
59	General	seem familiar v.	göz aşinalığı olmak
60	General	sound familiar v.	kulak aşinalığı olmak
61	General	sound familiar v.	kulağa tanıdık gelmek
62	General	be familiar with v.	tanıdık olmak
63	General	too familiar adj.	laubali
64	General	familiar (with somebody) adj.	teklifsiz
65	General	too familiar adj.	küstah
66	General	long-familiar adj.	tanınmış
67	General	long-familiar adj.	ünlü
68	General	familiar [obsolete] adj.	kibar
69	General	familiar [obsolete] adj.	hatırşinas
70	General	familiar [obsolete] adj.	nazik
71	General	familiar [obsolete] adj.	girişken
72	General	familiar [obsolete] adj.	hoş
73	General	familiar [obsolete] adj.	sosyal
74	General	familiar [obsolete] adj.	tatlı
75	General	fam (familiar) abrev.	benzer
Phrases
76	Phrases	all-too-familiar expr.	pek bilindik
Colloquial
77	Colloquial	in a familiar way adj.	hamile
78	Colloquial	in a familiar way adj.	bebek bekleyen
79	Colloquial	familiar with (someone or something) adj.	(birine/bir şeye) aşina
Idioms
80	Idioms	have a familiar ring (to it) v.	tanıdık gelmek
81	Idioms	have a familiar ring (to it) v.	bir yerden tanıdık gelmek
82	Idioms	sound familiar v.	bir yerden tanıdık gelmek
83	Idioms	have a familiar ring to it v.	tanıdık gelmek
84	Idioms	have a familiar ring v.	tanıdık gelmek
85	Idioms	be on familiar terms with something v.	-e aşina olmak
86	Idioms	have a familiar ring (about/to it) v.	tanıdık gelmek
87	Idioms	have a familiar ring (about/to it) v.	kulağa tanıdık/aşina gelmek
88	Idioms	have a familiar ring (about/to it) v.	bir yerden tanıdık gelmek
Speaking
89	Speaking	you look familiar expr.	yüzünüz yabancı gelmedi
90	Speaking	you look so familiar to me expr.	bana çok tanıdık geliyorsun
91	Speaking	is the name familiar to you at all? expr.	bu isim sana tanıdık geldi mi?
92	Speaking	does this song sound familiar? expr.	bu şarkı tanıdık geliyor mu?
93	Speaking	you look familiar expr.	sen tanıdık geliyorsun bana
94	Speaking	you look familiar expr.	tanıdık geliyorsun
95	Speaking	you look very familiar expr.	çok tanıdık geliyorsun
96	Speaking	you seem familiar expr.	tanıdık geliyorsunuz
97	Speaking	you look very familiar expr.	çok tanıdık geliyorsunuz
98	Speaking	are you familiar with them? expr.	onlara aşina mısın?
99	Speaking	as you become familiar with expr.	tanıdıkça
100	Speaking	does that sound familiar? expr.	bu size tanıdık geliyor mu?
101	Speaking	you look familiar to me expr.	seni tanıyor gibiyim
102	Speaking	you look familiar to me expr.	bana tanıdık geliyorsun
103	Speaking	you look familiar to me expr.	seni gözüm bir yerden ısırıyor
104	Speaking	you look familiar to me expr.	gözüm bir yerden ısırıyor seni
105	Speaking	you look familiar expr.	seni tanıyor gibiyim
106	Speaking	you look familiar expr.	seni gözüm bir yerden ısırıyor
107	Speaking	you look familiar expr.	gözüm bir yerden ısırıyor seni
108	Speaking	does it look familiar? expr.	tanıdık geliyor mu?
Psychology
109	Psychology	familiar spirit n.	(medyum tarafından kehanet için uyandırılan) ölü kimsenin ruhu
Linguistics
110	Linguistics	familiar form n.	gündelik biçim
111	Linguistics	familiar form n.	içtenlikli biçim
Star Wars
112	Star Wars	sith familiar n.	sith hizmetçisi