muddle - Turkish English Dictionary
History

muddle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "muddle" in Turkish English Dictionary : 43 result(s)

English Turkish
General
muddle n. karmakarışık iş
muddle n. sersemlik
muddle n. karışıklık
muddle n. düzensizlik
muddle n. arapsaçı
muddle n. karmaşa
muddle n. şaşkınlık
muddle n. dağınıklık
muddle v. karmakarışık etmek
muddle v. şaşkına çevirmek
muddle v. karıştırmak
muddle v. kafasını karıştırmak
muddle v. yüzüne gözüne bulaştırmak
muddle v. şaşırtmak
muddle v. sersemletmek
muddle v. becerememek
muddle v. dağıtmak
muddle v. bozmak
muddle v. (renkleri) bulandırmak
muddle v. (renklerin) berraklığını bozmak
muddle v. birinin aklını bulandırmak
muddle v. birini sersemletmek
muddle v. gevelemek
muddle v. mırıldanmak
muddle v. israf etmek
muddle v. boşa harcamak
muddle v. çarçur etmek
muddle v. çamurda oynamak
muddle v. toprakta oynamak
muddle v. çamurda yuvarlanmak
muddle v. çamurda debelenmek
muddle v. toprakta yuvarlanmak
muddle v. toprakta debelenmek
muddle v. (suyu) bulandırmak
muddle v. (suyu) çalkalamak
Technical
muddle v. (kili) cama sürterek yumuşatmak
Gastronomy
muddle n. balık güveç
muddle n. balık yahnisi
muddle n. balık buğulama
muddle n. balık güveç servis edilen toplantı
muddle v. (kaşık, bıçak) yardımıyla kırıp karıştırmak
Archaic
muddle v. pis iş yapmak
muddle v. didinmek

Meanings of "muddle" with other terms in English Turkish Dictionary : 87 result(s)

English Turkish
General
muddle-up n. yüzüne gözüne bulaştırma
muddle-up n. eline yüzüne bulaştırma
muddle-up n. karıştırma
muddle through v. bir işi bir şekilde halletmek
muddle on v. iyi kötü geçinip gitmek
muddle along v. iyi kötü idare etmek
muddle along v. geçinip gitmek
muddle along v. iyi kötü geçinip gitmek
muddle along v. yanılmalara karşın bir işten sıyrılıp çıkmak
muddle through v. bir işi düşe kalka yapmak
muddle up v. yüzüne gözüne bulaştırmak
muddle on v. iyi kötü idare etmek
muddle on v. yanılmalara karşın bir işten sıyrılıp çıkmak
muddle on v. geçinip gitmek
muddle through v. atlatmak
muddle through v. başarmak
muddle through v. üstesinden gelmek
muddle through v. işin içinden bir şekilde çıkmak
muddle through v. zor bela başarıya ulaşmak
muddle-headed adj. sersem
muddle-headed adj. acemi
muddle-headed adj. sakar
muddle-headed adj. aptal
muddle-headed adj. ahmak
muddle-headed adj. şaşkın
Phrasals
muddle around v. tembellik yapmak
muddle around v. bir işte sürünmek
muddle around v. denemek
muddle around v. el yordamıyla yürümek/hareket etmek
muddle around v. ayak sürümek
muddle around v. oyalanmak
muddle around v. yeteneklerini tam kullanamamak
muddle around v. amatörce uğraşmak
muddle around v. bir şeyde bocalamak
muddle around v. gevşek/ağır hareket etmek
muddle around v. orta veya alt düzeyde kalmak
muddle around v. oynamak
muddle around v. bir şeyi zar zor yapmak/idare etmek
muddle around v. ağırdan almak
muddle around v. iş çıkaramamak
muddle about v. boş boş dolanmak
muddle about v. boş boş takılmak
muddle about v. aylak aylak dolanmak
muddle about v. aylak aylak takılmak
muddle about v. miskin miskin dolanmak/takılmak
muddle about v. (bir işte) harcanmak
muddle about v. bocalamak
muddle about v. debelenmek
muddle about v. cebelleşmek
muddle about v. (bir şeyle) yüzeysel olarak ilgilenmek
muddle about v. gelişigüzel denemeler yapmak
muddle about v. (bir şeyle) amatörce ilgilenmek
muddle about v. beceriksizce/düşe kalka yürümek
muddle about v. el yordamıyla yürümek
muddle about v. bir şeyi beceriksizce yapmak
muddle about v. becerememek
muddle about v. yüzüne gözüne bulaştırmak
muddle around v. boş boş dolanmak
muddle around v. boş boş takılmak
muddle around v. aylak aylak dolanmak
muddle around v. aylak aylak takılmak
muddle around v. miskin miskin dolanmak/takılmak
muddle around v. (bir işte) harcanmak
muddle around v. bocalamak
muddle around v. debelenmek
muddle around v. cebelleşmek
muddle around v. (bir şeyle) yüzeysel olarak ilgilenmek
muddle around v. gelişigüzel denemeler yapmak
muddle around v. (bir şeyle) amatörce ilgilenmek
muddle around v. beceriksizce/düşe kalka yürümek
muddle around v. el yordamıyla yürümek
muddle around v. bir şeyi beceriksizce yapmak
muddle around v. becerememek
muddle around v. yüzüne gözüne bulaştırmak
muddle up with v. birbirine karıştırmak
muddle something up v. karman çorman etmek
muddle up with v. karman çorman etmek
muddle along v. düzensiz ilerlemek
muddle along v. ağır aksak ilerlemek
muddle up v. karıştırmak
muddle up v. birbirine karıştırmak
Idioms
get into a muddle v. başını belaya sokmak
get into a muddle v. belaya bulaşmak
get into a muddle v. belaya çatmak
stuck in the muddle v. belaya batmak
stuck in the muddle v. çamura saplanmak
muddle someone up v. birini başka biriyle karıştırmak