Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
nature
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"nature"
in Turkish English Dictionary : 54 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
nature
n.
mahiyet
2
Common Usage
nature
n.
doğa
3
Common Usage
nature
n.
tabiat
General
4
General
nature
n.
içgüdü
5
General
nature
n.
maya
6
General
nature
n.
yaradılış
7
General
nature
n.
çeşit
8
General
nature
n.
alem
9
General
nature
n.
hilkat
10
General
nature
n.
dünya
11
General
nature
n.
yapı
12
General
nature
n.
cibilliyet
13
General
nature
n.
mizaç
14
General
nature
n.
kainat
15
General
nature
n.
huy
16
General
nature
n.
doğa
17
General
nature
n.
yapılış
18
General
nature
n.
tür
19
General
nature
n.
evren
20
General
nature
n.
nitelik
21
General
nature
n.
cins
22
General
nature
n.
fıtrat
23
General
nature
n.
ayırt edici özellik
24
General
nature
n.
değiştirilemez temel özellik
25
General
nature
n.
nevi
26
General
nature
n.
evren
27
General
nature
n.
doğal durum
28
General
nature
n.
ilkel durum
29
General
nature
n.
evcilleşmemiş hal
30
General
nature
n.
kendiliğinden ortaya çıkan duygular
31
General
nature
n.
evrensel kuvvetler bütünü
32
General
nature
n.
varlıklar
33
General
nature
n.
mahlukat
34
General
nature
n.
insanlığın ilkel hali
35
General
nature
n.
temel ahlak kuralları
36
General
nature
n.
örf
37
General
nature
v.
kendine özgü doğasını vermek
38
General
nature
adj.
doğaya ait
39
General
nature
adj.
doğayla ilgili
Trade/Economic
40
Trade/Economic
nature
n.
doğa
41
Trade/Economic
nature
n.
huy
42
Trade/Economic
nature
n.
tabiat
Law
43
Law
nature
n.
özellikle cinsel ilişkiler konusunda yasaların öngördüğü norm
Technical
44
Technical
nature
n.
nitelik
45
Technical
nature
n.
tabiat
Food Engineering
46
Food Engineering
nature
adj.
sek
47
Food Engineering
nature
adj.
katkısız
Biology
48
Biology
nature
v.
alışık hale getirmek
Religious
49
Religious
nature
n.
günahlarından arınmamış olan ruh
Philosophy
50
Philosophy
nature
n.
evrenin akıl ve rasyonalite ile uyumlu olan ideal karakteri
51
Philosophy
nature
n.
gerçek ve nesnel varoluş
52
Philosophy
nature
n.
gözlemciden bağımsız şekilde var olan zihin ve madde dünyası
Photography
53
Photography
nature
n.
dış mekan görüntüsü (manzara vb.)
54
Photography
nature
n.
doğal görünüş
Meanings of
"nature"
with other terms in English Turkish Dictionary : 385 result(s)
Category
English
Turkish
General
1
General
ill nature
n.
huysuzluk
2
General
second nature
n.
adet
3
General
nature in literature
n.
edebiyatta doğa
4
General
socialization of nature
n.
tabiatın sosyalleşmesi
5
General
second nature
n.
kökleşmiş huy
6
General
customs duties of a fiscal nature
n.
mali nitelikli gümrük vergileri
7
General
nature reserve area
n.
tabiatı koruma alanı
8
General
second nature
n.
alışkanlık
9
General
human nature
n.
insan hali
10
General
virgin nature
n.
bakir doğa
11
General
participating nature
n.
ortaklık hakkı
12
General
freak of nature
n.
hilkat garibesi
13
General
second nature
n.
alışkı
14
General
love of nature
n.
doğa sevgisi
15
General
nature protection zone
n.
doğa koruma alanı
16
General
human nature
n.
insan doğası
17
General
nature conservation
n.
doğa koruma
18
General
true nature
n.
mahiyet
19
General
state of nature
n.
doğal hal
20
General
nature park
n.
doğal park
21
General
nature trail
n.
doğa parkuru
22
General
freak of nature
n.
ucube
23
General
connoisseur of human nature
n.
insan sarrafı
24
General
human nature
n.
insan tabiatı
25
General
good nature
n.
iyi mizaç
26
General
man influence on nature
n.
doğaya insan etkisi
27
General
nature monuments
n.
doğal anıtlar
28
General
nature protection
n.
doğayı koruma
29
General
sympathetic nature
n.
kalp
30
General
law of nature
n.
doğa kanunu
31
General
nature reserve
n.
doğa rezervatı
32
General
mother nature
n.
tabiat ana
33
General
balance of nature
n.
doğanın dengesi
34
General
the arm's length nature of transactions
n.
işlemlerin emsallere uygunluk niteliği
35
General
strict nature reserve
n.
mutlak koruma alanı
36
General
nature sanctuary
n.
mutlak koruma alanı
37
General
wonder of nature
n.
doğa harikası
38
General
nature-lovers
n.
doğa tutkunları
39
General
nature of soil
n.
zemin cinsi
40
General
nature of soil
n.
zemin karakteri
41
General
nature lover
n.
doğasever
42
General
nature lover
n.
doğa sever
43
General
the call of nature
n.
tuvalet ihtiyacı
44
General
nature training
n.
doğa eğitimi
45
General
nature education
n.
doğa eğitimi
46
General
the very nature of the crime
n.
suçun asıl mahiyeti
47
General
nature conservation
n.
doğayı koruma
48
General
the miracle of nature
n.
doğanın mucizesi
49
General
peace in nature
n.
doğada huzur
50
General
mother nature
n.
doğa ana
51
General
fact of nature
n.
doğa olayı
52
General
early identification of the genetic nature of a given condition
n.
belirli bir durumun genetik doğasının erken belirlenmesi
53
General
common substance in nature
n.
doğada yaygın olarak bulunan
54
General
nature of decision
n.
kararın niteliği
55
General
gift of nature
n.
doğanın hediyesi
56
General
awakening of the nature
n.
doğanın uyanışı
57
General
force of nature
n.
doğal fenomen/olay
58
General
force of nature
n.
doğal afet
59
General
substances that are hazardous to nature
n.
doğaya zarar veren maddeler
60
General
substances that are harmful to nature
n.
doğaya zarar veren maddeler
61
General
human nature
n.
insanoğlunun doğası
62
General
legal nature
n.
hukuki niteliği
63
General
buddha-nature
n.
buda tabiatı
64
General
future of the nature
n.
doğanın geleceği
65
General
nature events
n.
doğa olayları
66
General
human nature
n.
insanlık hali
67
General
wild nature
n.
vahşi doğa
68
General
nature and nurture
n.
yaradılış ve yetiştirme
69
General
animal nature
n.
hayvan doğası
70
General
nature excursion
n.
doğa turu
71
General
nature trip
n.
doğa turu
72
General
nature tour
n.
doğa turu
73
General
nature trip
n.
doğa gezisi
74
General
nature tour
n.
doğa gezisi
75
General
nature excursion
n.
doğa gezisi
76
General
similar nature
n.
benzer özellik
77
General
similar nature
n.
benzer nitelik
78
General
nature photography
n.
doğa fotoğrafçılığı
79
General
nature documentary
n.
doğa belgeseli
80
General
nature documentary
n.
doğayla ilgili belgesel izlemek
81
General
nature photography
n.
doğa fotoğrafı
82
General
nature photo
n.
doğa fotoğrafı
83
General
defeatist nature
n.
yenilgiyi kabul eden yapı
84
General
defeatist nature
n.
yenilgiyi kabul eden yapıda
85
General
nature of the problem
n.
problemin doğası
86
General
nature shapes
n.
doğa şekilleri
87
General
nature [dialect]
n.
normal kalite/güç/esneklik
88
General
nature strip
n.
bir evi yol ve diğer binalardan ayırmak için önüne çekilen çim ekilmiş şerit alan
89
General
gift of nature
n.
allah vergisi
90
General
nature trail
v.
bir bölgenin doğal atraksiyonlarını göstermek üzere söz konusu bölgenin içinden geçen tabelalı yol
91
General
pay one's debt to nature
v.
ölmek
92
General
relieve nature
v.
abdest bozmak
93
General
dissolve in nature
v.
doğada çözülmek
94
General
protect the nature
v.
doğayı korumak
95
General
preserve the nature
v.
doğayı korumak
96
General
disturb the balance of the nature
v.
doğanın dengesini bozmak
97
General
upset the balance of the nature
v.
doğanın dengesini bozmak
98
General
harm the nature
v.
doğaya zarar vermek
99
General
damage the nature
v.
doğaya zarar vermek
100
General
destroy the nature
v.
doğayı yok etmek
101
General
be against one's nature
v.
doğasına aykırı olmak
102
General
be against one's nature
v.
tabiatına aykırı olmak
103
General
destroy the balance of nature
v.
doğanın dengesini bozmak
104
General
commune with mother nature
v.
tabiat anayla bütünleşmek/iç içe olmak
105
General
watch a nature documentary
v.
doğa belgeseli seyretmek
106
General
watch a nature documentary
v.
doğa belgeseli izlemek
107
General
watch a nature documentary
v.
doğayla ilgili belgesel izlemek
108
General
go on a nature walk
v.
doğaya yürüyüşe çıkmak
109
General
go on a nature walk
v.
doğa yürüyüşüne çıkmak
110
General
nature-identical
adj.
doğala-özdeş
111
General
nature-friendly
adj.
doğa dostu
112
General
nature compatible
adj.
doğaya uyumlu
113
General
nature conscious
adj.
doğaya duyarlı
114
General
compatible with nature
adj.
doğa ile uyumlu
115
General
nature friendly
adj.
çevre dostu
116
General
of similar nature
adj.
benzer nitelikte/özellikte
117
General
in nature
adv.
her hangi bir yerde
118
General
by nature
adv.
eşyanın tabiatı
119
General
in nature
adv.
kainatta
120
General
by nature
adv.
yaratılışta
121
General
in nature
adv.
imkanı dahilinde
122
General
from nature
adv.
doğal görünümden
123
General
in the nature of things
adv.
doğal olarak
124
General
by their nature
adv.
doğaları gereği
125
General
by nature
adv.
doğuştan
126
General
by nature
adv.
yaradılıştan
127
General
no matter what its nature is
adv.
mahiyeti ne olursa olsun
128
General
regardless of the legal nature of the links
adv.
bağlantıların yasal durumu ne olursa olsun
129
General
by one's nature
adv.
tabiatı gereği
130
General
by one's nature
adv.
doğası gereği
131
General
by one's nature
adv.
tabiatının gereği
132
General
by nature
adv.
doğası gereği
133
General
in touch with nature
adv.
doğayla iç içe
134
General
in nature
adv.
tabiatı gereği
135
General
in nature
adv.
tabiatı bakımından
136
General
in the nature of
adv.
aynı şekilde
137
General
in the nature of
adv.
aracılığıyla
138
General
of the nature of
adv.
aynı şekilde
139
General
of the nature of
adv.
aracılığıyla
140
General
on the nature of
prep.
dolayısıyla
141
General
on the nature of
prep.
bu vesileyle
142
General
on the nature of
prep.
dolayısı ile
Phrases
143
Phrases
against nature
n.
fıtrata aykırı/ters
144
Phrases
of this nature
adj.
bu türden
145
Phrases
in the nature of things
expr.
durumun gerektirdiği şekilde
146
Phrases
nature versus nurture
expr.
doğa mı yetiştirme mi
147
Phrases
of any nature
expr.
her türlü
148
Phrases
of any nature
expr.
her türden
149
Phrases
whatever its nature is
expr.
mahiyeti ne olursa olsun
150
Phrases
graphic in nature
expr.
rahatsız edici görüntüler içeren
151
Phrases
in the nature of things
expr.
tabiatıyla
152
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şey) tarzında/türünde
153
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şey) tabiatında
154
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şey) mahiyetinde
155
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şey) benzeri
156
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şeyin) doğasında
157
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şeyin) olağan akışında
158
Phrases
in the nature of (something)
expr.
(bir şeyin) tabiatında
Proverb
159
Proverb
self-preservation is the first law of nature
insan önce kendini düşünür
160
Proverb
nature abhors a vacuum
doğa/tabiat boşluktan nefret eder (boşluk istemez)
161
Proverb
nature abhors a vacuum
doğa boşluktan nefret eder
162
Proverb
habit is second nature
alışkanlık ikinci doğadır
163
Proverb
nature will take its course
su akar yolunu bulur
Colloquial
164
Colloquial
a game sexual in nature
n.
cinselliğe dayanan bir oyun
165
Colloquial
an act of nature
n.
doğanın bir işi
166
Colloquial
a freak of nature
n.
hilkat garibesi
167
Colloquial
nature calls me
expr.
çişim var
168
Colloquial
nature is calling me
expr.
tuvalete gitmem gerek
169
Colloquial
nature calls me
expr.
tuvalete gitmem gerekiyor
170
Colloquial
(that's) the nature of the beast
expr.
(bu) onun en temel özelliği
171
Colloquial
(that's) the nature of the beast
expr.
doğası bu
Idioms
172
Idioms
(one's) better nature
n.
gönül yüceliği/ululuğu
173
Idioms
(one's) better nature
n.
iyi niyet
174
Idioms
(one's) better nature
n.
yüce/ulu gönüllülük
175
Idioms
(one's) better nature
n.
alicenaplık
176
Idioms
(one's) better nature
n.
cömertlik
177
Idioms
(one's) better nature
n.
merhamet
178
Idioms
(one's) better nature
n.
büyüklük
179
Idioms
(one's) better nature
n.
hayırseverlik
180
Idioms
(one's) better nature
n.
iyilikseverlik
181
Idioms
(one's) better nature
n.
yardımseverlik
182
Idioms
(one's) better nature
n.
(birinin) mizacının/tabiatının iyi yönleri/tarafları
183
Idioms
your better nature
n.
gönül yüceliği/ululuğu
184
Idioms
your better nature
n.
iyi niyet
185
Idioms
your better nature
n.
yüce/ulu gönüllülük
186
Idioms
your better nature
n.
alicenaplık
187
Idioms
your better nature
n.
cömertlik
188
Idioms
your better nature
n.
merhamet
189
Idioms
your better nature
n.
büyüklük
190
Idioms
your better nature
n.
hayırseverlik
191
Idioms
your better nature
n.
iyilikseverlik
192
Idioms
your better nature
n.
yardımseverlik
193
Idioms
your better nature
n.
(birinin) mizacının/tabiatının iyi yönleri/tarafları
194
Idioms
the nature of the beast
n.
bir şeyin hoş olmayan temel özellikleri
195
Idioms
the nature of the beast
n.
bir şeyin en temel özellikleri
196
Idioms
second nature (to)
n.
bir şeyi yapmanın kişiye çok kolay gelmesi
197
Idioms
in the nature of things
n.
olağan akışında
198
Idioms
nature stop
n.
tuvalet molası
199
Idioms
course of nature
n.
doğal akış
200
Idioms
course of nature
n.
doğal seyir
201
Idioms
call of nature
n.
tuvalet ihtiyacı
202
Idioms
a call of nature
n.
tuvalet ihtiyacı
203
Idioms
a call of nature
n.
tuvalete gitme ihtiyacı/gereksinimi
204
Idioms
debt to nature
n.
ölüm
205
Idioms
debt to nature
n.
vefat
206
Idioms
debt to nature
n.
öte dünyaya göçme
207
Idioms
debt to nature
n.
hakkın rahmetine kavuşma
208
Idioms
debt to nature
n.
ahirete göçme
209
Idioms
debt to nature
n.
toprak olma
210
Idioms
debt to nature
n.
dünyadan göçme/ayrılma
211
Idioms
debt of nature
n.
ölüm
212
Idioms
debt of nature
n.
emr-i hak
213
Idioms
the forces of nature
n.
doğal afetler
214
Idioms
the forces of nature
n.
doğal felaketler
215
Idioms
pay the debt of nature
v.
allah'a can borcunu ödemek
216
Idioms
be second nature to someone
v.
birinin ikinci ilgi alanı/evi vb olmak
217
Idioms
be second nature to
v.
bir şeyi yapmaya çok alışkın olmak
218
Idioms
commune with nature
v.
doğa ile bütünleşmek
219
Idioms
be in the nature of the beast
v.
doğasında olmak
220
Idioms
allow nature to take its course
v.
doğal akışına bırakmak
221
Idioms
pay the debt of nature
v.
ölmek
222
Idioms
answer the call of nature
v.
tuvalete gitmek
223
Idioms
pay the debt of nature
v.
vefat etmek
224
Idioms
get back to nature
v.
doğaya dönmek
225
Idioms
get back to nature
v.
doğaya daha yakın bir hayat yaşamak
226
Idioms
get back to nature
v.
şehirden daha uzak bir hayat yaşamak
227
Idioms
get back to nature
v.
doğayla daha uyumlu bir yaşama dönmek
228
Idioms
get back to nature
v.
daha basit ve doğal bir yaşama dönmek
229
Idioms
go back to nature
v.
doğaya dönmek
230
Idioms
go back to nature
v.
doğaya daha yakın bir hayat yaşamak
231
Idioms
go back to nature
v.
şehirden daha uzak bir hayat yaşamak
232
Idioms
go back to nature
v.
doğayla daha uyumlu bir yaşama dönmek
233
Idioms
go back to nature
v.
daha basit ve doğal bir yaşama dönmek
234
Idioms
come to nature
v.
kıvam almak
235
Idioms
come to nature
v.
kıvama gelmek
236
Idioms
be second nature
v.
alışkanlık haline gelmek
237
Idioms
be second nature
v.
kolay gelmek
238
Idioms
be second nature
v.
otomatiğe bağlamak
239
Idioms
be second nature
v.
otomatikleşmek
240
Idioms
be second nature
v.
düşünmeden yapılan bir şey olmak
241
Idioms
be second nature (to somebody)
v.
(biri için) alışkanlık haline gelmek
242
Idioms
be second nature (to somebody)
v.
(birine) kolay gelmek
243
Idioms
be second nature (to somebody)
v.
(biri için) otomatiğe bağlamak
244
Idioms
be second nature (to somebody)
v.
(biri için) otomatikleşmek
245
Idioms
be second nature (to somebody)
v.
(birinin) düşünmeden yaptığı bir şey olmak
246
Idioms
in a state of nature
expr.
anadan üryan
247
Idioms
in the nature of things
expr.
doğal durum
248
Idioms
in a state of nature
expr.
çırılçıplak
249
Idioms
in a state of nature
expr.
doğduğu andaki gibi
250
Idioms
in the nature of things
expr.
rutin
251
Idioms
nature stop
expr.
tuvalet için verilen mola
252
Idioms
back to nature
expr.
doğaya dönme
253
Idioms
back to nature
expr.
şehir hayatındansa kırsal yaşamı tercih etme
254
Idioms
in a state of nature
expr.
doğadaki gibi ilkel konumda
255
Idioms
in a state of nature
expr.
medeniyetten uzak
256
Idioms
in a state of nature
expr.
politik, yasal, ahlaki düzenlemelerin olmadığı durumda
257
Idioms
in a state of nature
expr.
doğadaki haliyle
258
Idioms
in a state of nature
expr.
doğada olduğu şekliyle
259
Idioms
in a state of nature
expr.
doğadaki gibi
260
Idioms
in a state of nature
expr.
doğada olduğu gibi
261
Idioms
in a state of nature
expr.
işlenmemiş/yontulmamış halde
262
Idioms
in a state of nature
expr.
medeniyetsiz/vahşi halde
263
Idioms
in a state of nature
expr.
ahlakın olmadığı durumda
264
Idioms
in a state of nature
expr.
günahkar durumda
265
Idioms
nature calls
expr.
çişim var
266
Idioms
nature calls
expr.
tuvalete gitmem gerekiyor
Speaking
267
Speaking
that's the nature of the beast
expr.
bu onun doğasında var
268
Speaking
let nature take its course
expr.
doğal akışına bırak
269
Speaking
because of one's nature
expr.
doğası gereği
270
Speaking
let nature take its course
expr.
her şey olacağına varsın
271
Speaking
it's only human nature
expr.
insanlık hali
272
Speaking
let nature take its course
expr.
olayları akışına bırak
Trade/Economic
273
Trade/Economic
nature of debt
n.
borcun mahiyeti
274
Trade/Economic
insurance against power of nature
n.
doğal afetler sigortası
275
Trade/Economic
debt-for-nature swaps
n.
doğa-için-borç takası
276
Trade/Economic
debt-for-nature swaps
n.
doğa-borcu takası
277
Trade/Economic
nature of activity
n.
faaliyet(in) yapısı/içeriği
278
Trade/Economic
nature of expense method
n.
giderlerin türlerine göre sınıflandırılması yöntemi
279
Trade/Economic
nature of work
n.
işin cinsi
280
Trade/Economic
nature of business
n.
işin niteliği
281
Trade/Economic
nature of work
n.
işin doğası
282
Trade/Economic
the arm's length nature of transactions
n.
işlemlerin emsallere uygunluk niteliği
283
Trade/Economic
nature of business
n.
işin nev'i
284
Trade/Economic
nature of work
n.
işin yapısı
285
Trade/Economic
customs duty of a fiscal nature
n.
mali nitelikli gümrük vergisi
286
Trade/Economic
against nature
n.
tabiata aykırı
287
Trade/Economic
nature of compensation
n.
tazminatın sureti
288
Trade/Economic
against nature
expr.
doğaya aykırı
Law
289
Law
crime against nature
n.
anormal cinsel suç
290
Law
nature of debt
n.
borcun mahiyeti
291
Law
law of nature
n.
doğal hukuk
292
Law
by its very nature
n.
doğası gereği
293
Law
legal nature
n.
hukuki mahiyet
294
Law
changing the nature and type of alleged crime
n.
iddia edilen suçun mahiyet ve vasfının değişmesi
295
Law
nature of acquisition
n.
iktisabın yapısı
296
Law
nature and summation of the subject
n.
mevzuun mahiyeti ve hülasası
297
Law
nature of the offence
n.
suçun niteliği
298
Law
nature of fundamental rights and freedoms
n.
temel hak ve hürriyetlerin niteliği
299
Law
law of nature
n.
tabiat kanunu
300
Law
law of nature
n.
tabii hukuk
301
Law
guardian by nature
n.
veli
302
Law
nature and importance of oath
n.
yeminin mahiyet ve ehemmiyeti
303
Law
legal nature
n.
yasal mahiyet
304
Law
change the nature of contention
v.
talebin mahiyetini tebdil etmek
Politics
305
Politics
international union for conservation of nature
n.
dünya doğa koruma birliği
306
Politics
public nature
n.
kamusal nitelik
307
Politics
covert or clandestine nature
n.
kapalı veya gizli faaliyetler
308
Politics
common duties of a fiscal nature
n.
mali nitelikli gümrük vergileri
309
Politics
exclusively fiscal nature
n.
münhasıran mali nitelikli
310
Politics
state of nature
n.
tabiat hali
311
Politics
guardian by nature
n.
veli
312
Politics
debt-for-nature swap
n.
çevreyi koruma sözleri karşılığında gelişmekte olan ülkelerin borçlarının iptali
Institutes
313
Institutes
nature conservancy council
n.
doğayı koruma konseyi
314
Institutes
nature conservancy council
n.
ingiltere'de doğa rezervlerini yönetmek ve doğanın korunması hakkında bilgi sağlamak üzere yasayla oluşturulan bir kurul
315
Institutes
worldwide fund for nature
n.
dünya doğa fonu
316
Institutes
directorate of nature conservation and national parks
n.
doğa koruma ve milli parklar genel müdürlüğü
317
Institutes
society for the protection of nature
n.
doğal hayatı koruma derneği, istanbul
318
Institutes
general directorate of nature conservation and national parks
n.
doğa koruma ve milli parklar genel müdürlüğü
319
Institutes
cape of good hope nature reserve
n.
ümit burnu doğa koruma bölgesi
320
Institutes
international union for the conservation of nature (iucn)
n.
uluslararası doğayı koruma birliği
Tourism
321
Tourism
nature sports
n.
doğa sporları
322
Tourism
nature tourism
n.
doğa turizmi
323
Tourism
nature-based tourism
n.
doğa bazlı turizm
324
Tourism
nature walk
n.
doğa yürüyüşü
Technical
325
Technical
nature of the fill
n.
dolgu cinsi
326
Technical
nature of the fill
n.
imla cinsi
327
Technical
nature of boiling
n.
kaynama karakteristiği
328
Technical
nature of material
n.
malzemenin niteliği
329
Technical
nature of particles
n.
tane özelliği
330
Technical
nature of particles
n.
tane yapısı
331
Technical
nature of the surface
n.
yüzey durumu
332
Technical
nature of the surface
n.
yüzey koşulu
333
Technical
nature of the surface
n.
yüzey şartı
Computer
334
Computer
nature help
n.
doğa yardım
335
Computer
nature sidebar
n.
doğa kenar çubuğu
336
Computer
nature masthead
n.
doğa künyesi
337
Computer
nature web site
n.
doğa web sitesi
338
Computer
nature move
n.
doğa taşı
339
Computer
nature pen
n.
doğa kalem
340
Computer
nature beep
n.
doğa bip
341
Computer
nature no
expr.
doğa hayır
342
Computer
nature up
expr.
doğa yukarı
343
Computer
nature wait
expr.
doğa bekle
Construction
344
Construction
nature protection area
n.
doğa koruma alanı
345
Construction
pozzolanic nature
n.
puzolanik özellik
Marine
346
Marine
nature conservation law
n.
doğanın korunum kanunu
Medical
347
Medical
nature of disease
n.
hastalığın yapısı/özelliği
348
Medical
nature of illness
n.
hastalığın yapısı/özelliği
349
Medical
multifactorial nature of the periodontal disease
n.
periodontal hastalığın multifaktöriyel doğası
350
Medical
progressive nature of the parkinson’s disease
n.
parkinson hastalığının progresif seyri
351
Medical
sporadic in nature
n.
sporadik tabiatta
352
Medical
have aggressive nature and fatal course
v.
agresif ve fatal seyirli olmak
Psychology
353
Psychology
principle of uniformity of nature
n.
doğanın tekbiçimliliği ilkesi
354
Psychology
nature-nurture controversy
n.
doğa-çevre tartışması
355
Psychology
second nature
n.
ikinci doğa
Printing
356
Printing
nature printing
n.
bitki, hayvan, kaya gibi doğal oluşumları kullanarak yapılan baskı işlemi
Food Engineering
357
Food Engineering
nature identical flavour
n.
doğala özdeş lezzetlendirici
358
Food Engineering
nature identical flavor
n.
doğala özdeş lezzetlendirici
359
Food Engineering
nature identical aroma
n.
doğala özdeş aroma
Physics
360
Physics
dual nature of matter
n.
maddenin ikili doğası
Chemistry
361
Chemistry
state of nature
n.
doğa hali
Social Sciences
362
Social Sciences
human nature
n.
insanların sosyal olarak edindikleri karmaşık davranış biçimleri, tutum ve fikirler
Education
363
Education
nature study
n.
hayvan ve bitkiler başta olmak üzere doğanın temel düzeyde doğrudan gözlem yoluyla incelenmesi
Religious
364
Religious
nature worship
n.
doğaya tapma dini
365
Religious
nature worship
n.
doğaya tapınma
Philosophy
366
Philosophy
state of nature
n.
doğal durum
367
Philosophy
philosophy of nature
n.
doğa felsefesi
Environment
368
Environment
nature reserve
n.
doğa koruma alanı
369
Environment
nature preserve
n.
doğa koruma alanı
370
Environment
nature conservation
n.
doğayı koruma
371
Environment
nature reserve
n.
doğal koruma alanı
372
Environment
world wide fund for nature (wwf)
n.
dünya doğayı koruma vakfı
373
Environment
nature reserve
n.
hayvansal ve bitkisel varlığını korumak amacıyla doğal halinde bırakılan arazi parçası
374
Environment
nature protection against pollution
n.
kirlenmeye karşı doğanın korunması
375
Environment
environmental conditions appearing in nature
n.
tabiatta görülen çevre şartları
376
Environment
international union for conservation of nature
n.
uluslararası doğayı koruma birliği
377
Environment
high nature value
n.
yüksek doğa değeri
Geology
378
Geology
environmental conditions appearing in nature earthquake vibration and shock
n.
şok ve doğal deprem titreşiminde görülen çevresel şartlar
Military
379
Military
universal nature of leadership
n.
liderliğin genel mahiyeti
Painting
380
Painting
from nature
adv.
doğal modeller kullanarak (çizmek)
Slang
381
Slang
mother nature
n.
marihuana
382
Slang
mother nature
n.
mariuana
383
Slang
mother nature
n.
marihuana
384
Slang
mother nature
n.
esrar
385
Slang
mother nature
n.
ot
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of nature
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy