olaylar - Turkish English Dictionary
History

olaylar



Meanings of "olaylar" in English Turkish Dictionary : 7 result(s)

Turkish English
General
olaylar developments n.
olaylar events n.
olaylar things n.
olaylar data n.
olaylar squares [obsolete] n.
Colloquial
olaylar haps n.
Computer
olaylar events on n.

Meanings of "olaylar" with other terms in English Turkish Dictionary : 184 result(s)

Turkish English
General
olaylar dizisi chain of events n.
tarihi olaylar annals n.
olaylar dizisi consecution n.
olaylar dizisi vista n.
doğaüstü olaylar the supernatural n.
önceden tahmin edilemeyen davranışlar, olaylar the vagaries n.
özel olaylar special events n.
ikinci derecede kalan olaylar dizisi underplot n.
güncel olaylar current events n.
dramatik olaylar dizisi drama n.
heyecanlı olaylar dizisi drama n.
ölümcül olaylar fatalities n.
olaylar dizisi catalog n.
olaylar dizisi plot n.
bir olaya eşlik eden başka olaylar concomitant n.
güncel olaylar passing events n.
olaylar silsilesi sequence of events n.
yıllık olaylar annual events n.
olumsuz olaylar adverse events n.
yaşamı değiştiren olaylar life changing events n.
olaylar zinciri chain of events n.
siyasi olaylar political events n.
toplumsal olaylar social events n.
olaylar ve tarihler events and dates n.
doğal olaylar elements n.
haber ve olaylar news and events n.
kişisel olaylar personal events n.
arka plandaki gerçekler/olaylar factual background n.
olaylar dizisi series/order of things n.
açık olaylar bare fact n.
olaylar dizisi catalogue n.
komik olaylar comedy n.
tırmanan olaylar zinciri rising action n.
olmamış vakalar/gerçekleşmemiş olaylar never events n.
rutin olaylar routine events n.
nedensellik bağının olmadığı olaylar intervening events n.
gerçekleşebilecek olan ancak gerçekleşmemiş olaylar ans n.
siyaset ve güncel olaylar üzerine medyada konuşan zengin ve eğitimli tabaka chattering class n.
siyaset ve güncel olaylar üzerine medyada konuşan zengin ve eğitimli tabaka chattering classes n.
son olaylar recent events n.
art arda olaylar dizisi catalogue n.
art arda olaylar dizisi catalog n.
olaylar silsilesi trail n.
doğal olarak oluşan olaylar naturally occurring events n.
olaylar silsilesi turn [obsolete] n.
destansı olaylar silsilesi epic n.
dramatik olaylar veya bölümler içeren çok uzun hikaye saga n.
olaylar silsilesi whirl n.
olaylar hakkında yanlış veya aldatıcı bir açıklama yapma window-dressing n.
izleyicilerde devamlı tepki uyandırmak üzere tasarlanmış olaylar veya olaylar zinciri happening n.
durumlar veya olaylar hakkında bilgiler içeren yazılı belge written account n.
geçmiş olaylar has-beens n.
önemli olaylar highlights n.
talihsiz olaylar yaşayan kimse misadventurer n.
isa'nın hayatındaki önemli olaylar üzerine yapılan on beş tefekkür mystery n.
doğaüstü etkenler ve olaylar bütünü occult n.
tarihi olaylar ve yasalar uzmanı historionomer n.
belirli bir şeyle ilgili eski olaylar history n.
tarihin araştırma konusunu oluşturan olaylar history n.
(hikayede) alt olaylar incident n.
komik olaylar silsilesi clowning n.
sosyal olaylar doings n.
eşlik eden olaylar dizisi point n.
birlikte gelişen olaylar grubu syndrome n.
olaylar zinciri trail n.
arasında bağlantı kurmak (olaylar/durumlar/insanlar) relate v.
olaylar arasında bağlantı kurmak connect with v.
daha önceki olaylar üzerinden desteklemek precedent v.
güncel olaylar hakkında bilgi sahibi au courant [french] adj.
geçmiş olaylar üzerinde çalışan retro-operative adj.
çevresinde olaylar gelişen polar adj.
Phrases
izlemek üzere olduğunuz olaylar the events you are about to see expr.
Colloquial
siyaset ve güncel olaylar üzerine medyada konuşan zengin ve eğitimli tabaka chatterati n.
şanslı olaylar zinciri trot [australia/new zealand] n.
gizemli ve kuşku uyandıran olaylar ongoings [scotland] n.
olaylar birbirini izledi one thing led to another expr.
sonra olaylar birbirini izledi then one thing led to another expr.
Idioms
absürt olaylar silsilesi comedy of errors n.
kurgusal bir evrende kitapta veya filmde yer almayıp takipçiler tarafından var olduğu ileri sürülen olaylar fan canon n.
kurgusal bir evrende kitapta veya filmde yer almayıp takipçiler tarafından var olduğu ileri sürülen olaylar head canon n.
gelecekte olacak olaylar coming events n.
gelecek olaylar coming events n.
olacak olaylar coming events n.
siyasi olaylar politic events n.
siyasi olaylar political events n.
(birbiriyle ilişkili/birbirine bağlı) olaylar/etkinlikler/deneyimler/kişiler vs zinciri daisy chain n.
birbirini tetikleyen kötü olaylar zinciri death spiral n.
anlamsız olaylar silsilesi comedy of errors n.
karışık/gülünç olaylar silsilesi comedy of errors n.
birbirini takip eden komik/gülünç olaylar comedy of errors n.
birbiri arkasına gerçekleşen komik/gülünç olaylar comedy of errors n.
komik/gülünç olaylar serisi comedy of errors n.
saçma olaylar serisi comedy of errors n.
kurgusal bir evrende kitapta veya filmde yer almayıp takipçiler tarafından var olduğu ileri sürülen olaylar fanon (fan canon) n.
uzun süre önce olan olaylar hakkındaki belirgin/net hafıza long memory n.
olumsuz olaylar silsilesi one-two punch n.
tarihteki önemli olaylar ya da şahsiyetler arasında yer alma the history books v.
(olaylar konusunda) burnu iyi koku almak have a nose for v.
(olaylar arasında bağlantı kurarak) durumun ne olduğunu anlamak put two and two together v.
olaylar arasındaki bağlantıyı kuramamak lose the drift/thread of something v.
(biri) için şanslı olaylar üst üste gelmek all (one's) christmases have come at once [uk] v.
(biri) için tüm güzel olaylar üst üste/arka arkaya gelmek all (one's) christmases have come at once [uk] v.
işler/olaylar nasıl seyredecek (diye bakmak/beklemek) how the wind blows expr.
olaylar tam tersine döndü the boot is on the other foot expr.
olaylar tam tersine döndü the shoe is on the other foot expr.
Speaking
olaylar birbirini takip etti one thing led to another expr.
olaylar çirkinleşebilir things may get ugly expr.
olaylar nasıl bu raddeye geldi how did things ever get so far expr.
Trade/Economic
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan olaylar events occurring after the balance sheet date n.
bilanço tarihinden sonraki olaylar subsequent events n.
bilanço tarihinden sonraki olaylar events after the balance sheet date n.
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ve düzeltme gerektiren olaylar adjusting events after the balance sheet date n.
bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan ve düzeltme gerektiren olaylar adjusting event after the balance sheet date n.
bilanço tarihinden sonraki olaylar post-balance sheet events n.
genellikle işletme içini ilgilendiren olaylar conditions n.
mali olaylar financial highlights n.
mali olaylar tarihi fiscal history n.
olaylar arasındaki ilişkileri araştırmaya yönelik olmayan iktisat descriptive economics n.
uydurma olaylar fabricated facts n.
Law
bilinen ve ünlü olaylar facts of general notoriety n.
bilinen olaylar hakkındaki resmi bilgi cognisance n.
bilinen olaylar hakkındaki resmi bilgi cognizance n.
maruf ve meşhur olaylar cognizance n.
maruf ve meşhur olaylar cognisance n.
maruf ve meşhur olaylar connusance [obsolete] n.
Politics
eğer bir ülke ya da bölgede önemli bir gelişme yaşanırsa etrafındakilerin de benzer olaylar yaşayacağına dayalı teori domino theory n.
Tourism
özel olaylar için tarifesiz sefer special event charter flight n.
Media
güncel olaylar programı current affair program n.
güncel olaylar programı current affair programme n.
Technical
elektro kinetik olaylar electrokinetic phenomena n.
geçici dalgalar, geçici olaylar transients n.
geçici olaylar transient phenomena n.
itfai olaylar fire and rescue related incidents n.
karşılıklı dışarlayan olaylar mutually exclusive events n.
Computer
bağımsız olaylar independent events n.
denetlenecek olaylar events to audit n.
karşılıklı dışlamalı olaylar mutually exclusive events n.
karşılıklı dışarlayan olaylar mutually exclusive events n.
tüm olaylar all events n.
yaklaşan olaylar upcoming events n.
Informatics
bağımsız olaylar independent events n.
olaylar dizisi sequence-of-events n.
Telecom
bağımsız olaylar independent events n.
Electric
sıralı olaylar kaydedicisi sequential events recorder n.
Marine
oşinografik olaylar oceanographic phenomena n.
Medical
gelecekte kardiyak olaylar açısından yüksek risk altında olan hastalar patients at high risk of future cardiac events n.
hafif anestezi altında, hastaya geçmişe ait bazı olaylar hatırlatılması ve böylelikle hastalık sebebi olan olayın meydana çıkarılması narcosynthesis n.
hatalı olaylar never events n.
memenin cerrahi çıkarılmasından sonra gelişen olaylar ve belirtiler kompleksi postmastectomy syndrome n.
tekrarlayıcı tromboembolik olaylar recurrent thromboembolic events n.
Psychology
çift istikrarlı algısal olaylar bi-stable perceptual events n.
paranormal olaylar paranormal n.
Physiology
elektriksel olaylar ve vücut süreçlerinin arasındaki ilişkiyi inceleyen fizyoloji dalı electrophysiology n.
Math
bağımsız olaylar independent events n.
Statistics
bağımlı ve bağımsız olaylar dependent and independent events n.
bağımsız olaylar independent events n.
olasılıksal bir süreçte belirli bir olayı etkileyen geçmiş olaylar kümesi memory n.
Physics
kritik olaylar  critical phenomena  n.
Chemistry
elektrokinetik olaylar electrokinetic phenomena n.
Biology
deneylerde doğal olarak değil, deney düzeneği veya deney prosedürü nedeniyle ortaya çıkan olaylar experimental artifact n.
taksonomik grubun evrimsel gelişiminde meydana gelen olaylar dizisi organic evolution n.
yeni türlerin oluşumuna yol açmadan organizmayı değiştiren evrimsel olaylar phylesis n.
sol ve jel halleri arasındaki değişimi içeren (protoplazmik olaylar) solgel adj.
Astrology
insanlar ve olaylar üzerinde etki sahibi olduğuna inanılan gök cisimleri ile ilişkili spherical adj.
Literature
olaylar dizini action n.
olay (olaylar zincirinde) episode n.
belirli bir kurgusal dünyada geçen ve birçok hayran tarafından resmi kabul edilen eserler ve olaylar bütünü canon n.
History
15. yüzyılda zulme ve eziyete maruz kalmış, adını bu olaylar sırasında konakladığı tabor adlı tepe ve kaleden alan bohem reformist taborite n.
Religious
doğaüstü olaylar paranormal n.
Philosophy
evrendeki her şeyin kesintisiz bir olaylar silsilesinin bir parçası olduğunu savunan bir bilim felsefesi universology n.
Environment
dizayna esas teşkil eden olaylar design-basis phenomena n.
Geography
yatay kapsamı yaklaşık olarak 10 ile 1000 kilometre arasında olan meteorolojik olaylar ile ilişkili mesoscale adj.
Theatre
olaylar dizisi plot n.
sakar hareketler yapan ve başına talihsiz olaylar gelen palyaço auguste n.
sakar hareketler yapan ve başına talihsiz olaylar gelen palyaço august n.
Cinema
Karışık olaylar dizisi muddled plot n.
geçmişten sahnelerin kronolojik olaylar dizisini kesintiye uğrattığı bir teknik flashback n.
kronolojik olaylar dizisini kesintiye uğratan anı sahnesi flashback n.
Latin
tarihte olmuş bitmiş olaylar res gestae n.
Engineering
akustik ve optik olaylar bilimi acoustooptics n.
Slang
detaylar, yönergeler, olaylar gibi bilgilerin bir arada sunulduğu liste/kaynak poop sheet n.
üst üste şanssız olaylar yaşayan fucked by the fickle finger of fate adj.
üst üste şanssız olaylar yaşayan fickle (fucked by the fickle finger of fate) adj.
olaylar istendiği/planlandığı gibi gitmedi the wheels fell off expr.