Turkish - English
Turkish - English
German - English
French - English
Spanish - English
English Synonyms
Synonyms
About Us
Tools
Resources
Contact
Login / Register
Turn off the lights
Türkçe
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyms
Tools
About Us
Resources
Contact
Login / Register
EN-TR
Turkish - English
German - English
Spanish - English
French - English
English Synonyms
Turkish - English
French - English
Spanish - English
German - English
History
pin
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Meanings of
"pin"
in Turkish English Dictionary : 129 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
pin
n.
raptiye
General
2
General
pin
n.
firkete
3
General
pin
n.
lobut
4
General
pin
n.
akort anahtarı
5
General
pin
n.
kuka
6
General
pin
n.
topluiğne
7
General
pin
n.
mandal
8
General
pin
n.
broş
9
General
pin
n.
oklava
10
General
pin
n.
emniyet pimi
11
General
pin
n.
rozet
12
General
pin
n.
iğne (süs)
13
General
pin
n.
mil
14
General
pin
n.
dişli
15
General
pin
n.
iğne
16
General
pin
n.
süs iğnesi
17
General
pin
n.
bacak
18
General
pin
n.
buton
19
General
pin
n.
saç tokası
20
General
pin
n.
takoz
21
General
pin
n.
kama
22
General
pin
n.
perno
23
General
pin
n.
dübel
24
General
pin
n.
saplama
25
General
pin
n.
pim
26
General
pin
n.
pik
27
General
pin
n.
toplu iğne
28
General
pin
n.
açmaz (satranç)
29
General
pin
n.
(eski usul içki kaplarının üzerine) kişi başına içki miktarını belirten işaretlemeler
30
General
pin
n.
kapı mandalı
31
General
pin
n.
kapı kolu
32
General
pin
n.
çok küçük şey
33
General
pin
n.
ıvır zıvır
34
General
pin
n.
değersiz şey
35
General
pin
n.
hedef
36
General
pin
n.
zirve
37
General
pin
n.
tepe
38
General
pin
n.
(okçuluk) yay üzerindeki ufak düğüm
39
General
pin
n.
ufak yağ fıçısının yarısına eşdeğer bir hacim birimi
40
General
pin
n.
kişisel kimlik numarası
41
General
pin
n.
bayrak direği
42
General
pin
n.
gönder
43
General
pin
v.
dübel ile tutturmak
44
General
pin
v.
iliştirmek
45
General
pin
v.
topluiğne ile tutturmak
46
General
pin
v.
mecbur etmek
47
General
pin
v.
kapmak
48
General
pin
v.
iğnelemek
49
General
pin
v.
kıpırdayamaz hale sokmak
50
General
pin
v.
tutturmak
51
General
pin
v.
sıkıştırmak
52
General
pin
v.
bağlamak
53
General
pin
v.
perçinlemek
54
General
pin
v.
açmaza almak (satranç)
55
General
pin
v.
ateş altında tutup bulunduğu yerden kıpırdayamaz hale getirmek
56
General
pin
v.
(saçı) firkete ile sabitlemek
57
General
pin
v.
iğnelerle tutturarak giysinin uzunluğunu veya genişliğini ayarlamak
58
General
pin
v.
(sevilen kıza) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek
59
General
pin
v.
çevrelemek
60
General
pin
v.
sınırlamak
61
General
pin
v.
hapsetmek
62
General
pin
v.
kapatmak
63
General
pin
v.
(metal eğe) tırtıkları arasına talaş sıkışmak
64
General
pin
v.
(sevilen kadına) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek
65
General
pin
adj.
iğneye ait
66
General
pin
adj.
iğneyle ilişkili
67
General
pin
adj.
raptiyeye ait
68
General
pin
adj.
raptiye ile ilişkili
69
General
pin
adj.
dokusu iğne başlarını andıran (deri)
Colloquial
70
Colloquial
pin
n.
elebaşı
71
Colloquial
pin
n.
suçluların lideri
72
Colloquial
pin
n.
suçluların başındaki kişi
73
Colloquial
pin
n.
en azılı suçlu
Media
74
Media
pin
v.
(paylaşımı) pinterest sitesinde kaydetmek
75
Media
pin
v.
(sosyal medya gönderisini) akışın en üstüne sabitlemek
Technical
76
Technical
pin
n.
çivi
77
Technical
pin
n.
çatal pin
78
Technical
pin
n.
kopilya
79
Technical
pin
n.
pim
80
Technical
pin
n.
pin
81
Technical
pin
n.
parçaları bir arada tutmak için kullanılan parça
82
Technical
pin
n.
toplu iğne
83
Technical
pin
n.
kilitte yer alıp anahtarın gövdesine oturan pim
84
Technical
pin
n.
silindir kilidin uygun anahtar takılana kadar dönmesini engelleyen parçası
85
Technical
pin
n.
bağlama direği
86
Technical
pin
n.
kırlangıç kuyruğu geçmenin zıvanası
87
Technical
pin
n.
ateş kilinden yapılan üçgen sopa
88
Technical
pin
n.
dingil
89
Technical
pin
n.
piston pimi
90
Technical
pin
n.
manivelanın hareketini engelleyen ince kazık
91
Technical
pin
n.
iki aksamı uygun pozisyona yerleştirmek için kullanılan ince çubuk
92
Technical
pin
n.
kumaş veya kağıt tutturmada kullanılan sivri uçlu parça
93
Technical
pin
n.
dağcı çivisi
94
Technical
pin
n.
kısa metal dağcı kazığı
95
Technical
pin
n.
basılı kağıdı delmek için kullanılan iğne benzeri alet
96
Technical
pin
n.
yeni tabaklanmış deriden tortuyu sıyırma bıçağı
97
Technical
pin
v.
(duvarı) küçük takozlarla veya soku parçalarıyla doldurmak
Computer
98
Computer
pin
n.
yazıcının baskı levhası üzerinde olup kağıdın kenarında delik açmaya yarayan deliciler
99
Computer
pin
n.
yazıcıda nokta matrisi oluşturan iğne
100
Computer
pin
n.
bağlantı kablolarının ucunda porta oturması gereken pim
Informatics
101
Informatics
pin
n.
pinterest üzerinde kaydedilen fotoğraf veya bağlantı
Electric
102
Electric
pin
n.
iğne biçimli bağlantı elemanı
Mechanic
103
Mechanic
pin
n.
muylu
104
Mechanic
pin
n.
perno
105
Mechanic
pin
n.
şiş
Textile
106
Textile
pin
n.
iğne ucu boyutunda motifleri olan kumaş
Automotive
107
Automotive
pin
n.
pim
108
Automotive
pin
n.
saplama
109
Automotive
pin
n.
toplu iğne
110
Automotive
pin
n.
uç
111
Automotive
pin
n.
uç
Marine
112
Marine
pin
n.
kürek ıskarmozu
Medical
113
Medical
pin
n.
kırık kemikleri birbirine tutturmada kullanılan uzun ince metal parça
Anatomy
114
Anatomy
pin
n.
atın kalça kemiğini koruyan bölüm
Dentistry
115
Dentistry
pin
n.
yapay diştacını diş köküne bağlayan metal çivi
Hunting
116
Hunting
pin
n.
horoz pimi kontrası
Sport
117
Sport
pin
n.
tuş
118
Sport
pin
n.
bovling gibi oyunlarda hedef işlevi gören tahta parça
119
Sport
pin
n.
(halka atma oyunu) halkanın geçirildiği çubuk
120
Sport
pin
n.
golf sahasında deliğin bulunduğu yeri işaret eden bayrağın gönderi
121
Sport
pin
n.
pinball, bilardo gibi oyunlarda kullanılan küçük direklere verilen ad
122
Sport
pin
n.
(körling) hedefin tam merkezi
123
Sport
pin
v.
(güreşçi) rakibin yıkılmasını garantilemek
124
Sport
pin
v.
(av köpeği) kuşu fark edip göstermek
Music
125
Music
pin
n.
akort mandalı (telli çalgılarda)
Archaic
126
Archaic
pin
n.
ruh hali
127
Archaic
pin
n.
düşünce yapısı
Engineering
128
Engineering
pin
n.
optik transmisyon sistemlerinde kullanılan bir diyot tipi
British Slang
129
British Slang
pin
n.
bacak
Meanings of
"pin"
in English Turkish Dictionary : 3 result(s)
Category
Turkish
English
General
1
General
pin
prop
n.
Technical
2
Technical
pin
gib
n.
3
Technical
pin
pin
n.
Meanings of
"pin"
with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)
Category
English
Turkish
Common Usage
1
Common Usage
rolling pin
n.
oklava
General
2
General
straight pin
n.
iğne
3
General
split pin
n.
emniyet mandalı
4
General
clothes pin
n.
mandal
5
General
firing pin
n.
ateşleme pimi
6
General
pin money
n.
cep harçlığı
7
General
drawing pin
n.
raptiye
8
General
firing pin
n.
ateşleme iğnesi
9
General
wrist pin
n.
kol düğmesi
10
General
drawing pin
n.
pünez
11
General
detent pin
n.
kopilya
12
General
clothes pin
n.
çamaşır mandalı
13
General
pin money
n.
harçlık
14
General
bobby pin
n.
madeni saç tokası
15
General
stop pin
n.
perçin
16
General
stop pin
n.
durdurma pimi
17
General
pin cherry
n.
kuzey amerikaya özgü yabani kiraz
18
General
bobby-pin
n.
toka
19
General
gudgeon pin
n.
piston pimi
20
General
safety pin
n.
emniyet pimi
21
General
pin board
n.
pano
22
General
pin board
n.
mantar pano
23
General
lapel pin
n.
yaka rozeti
24
General
hair pin
n.
saç iğnesi
25
General
door pivot and pin
n.
kapı mili ve pimi
26
General
hair pin
n.
saç tokası
27
General
push pin
n.
raptiye
28
General
drawing-pin
n.
raptiye
29
General
bowling pin
n.
lobut
30
General
pin-up girl
n.
poster kızı
31
General
pin-up girl
n.
pin-up modeli
32
General
pin-up girl
n.
pin-up kızı
33
General
pin-up model
n.
pin-up modeli
34
General
pin-up model
n.
pin-up kızı
35
General
pin-up model
n.
poster kızı
36
General
pin-up model
n.
takvim güzeli
37
General
pin-up girl
n.
takvim güzeli
38
General
bobby pin
n.
tel toka
39
General
bobby pin
n.
toka
40
General
pin the tail on the donkey
n.
bir çocuk oyunu
41
General
bobby pin (aus)
n.
saç tokası
42
General
paper pin
n.
raptiye
43
General
thin pin charger
n.
ince uçlu şarj aleti
44
General
thin pin charger
n.
ince uçlu şarj cihazı
45
General
split pin
n.
maşa raptiye
46
General
personal identification number (pin)
n.
kişisel tanıtım numarası
47
General
pin (personal identification number)
n.
şahsi kimlik numarası
48
General
stick pin
n.
kıravat iğnesi
49
General
tie pin
n.
yaka iğnesi
50
General
stick pin
n.
yaka iğnesi
51
General
tie pin
n.
kıravat iğnesi
52
General
pin the tail on the donkey
n.
eşeğe kuyruk tak (bir parti oyunu)
53
General
pin curl
n.
bigudi
54
General
chip and pin machine
n.
pos makinesi
55
General
chip and pin machine
n.
pos cihazı
56
General
belaying pin
n.
dağcıların halatlarını sabitledikleri kaya çıkıntısı
57
General
hat pin
n.
şapka iğnesi
58
General
pin [uk]
n.
raptiye
59
General
pin [obsolete]
n.
hedefin merkezindeki çivi
60
General
pin [obsolete]
n.
hedefin merkezi
61
General
pin bender
n.
profesyonel olmayan teknisyen
62
General
pin money
n.
ufak para miktarı
63
General
pin money
n.
erkeğin ailesinden bir kadına ihtiyaçları verdiği harçlık
64
General
pin number
n.
pin kodu
65
General
pin table
n.
pinball oyunu ekipmanı
66
General
pin-up
n.
ünlülere ait fotoğraf
67
General
pin-up
n.
fikir veya davayla özdeşleşmiş isim
68
General
scatter pin
n.
kadınları giysilerine birden fazla olacak şekilde taktığı süs iğnesi
69
General
skittle pin
n.
labut
70
General
pin up
v.
mandallamak
71
General
pin down
v.
mecbur etmek
72
General
pin down
v.
sıkıştırmak
73
General
pin down
v.
sıkboğaz etmek
74
General
pin on
v.
yamamak
75
General
pin one's hopes on
v.
ümit bağlamak
76
General
pin up
v.
iğneyle tutturmak
77
General
pin up
v.
firketelemek
78
General
pin hope on
v.
ümit bağlamak
79
General
fasten with a drawing pin
v.
raptiyelemek
80
General
pin gold coin
v.
altın takmak
81
General
pin jewelry
v.
takı takmak
82
General
pin something down
v.
tam olarak belirtmek
83
General
pin down
v.
saptamak
84
General
pin down
v.
zorunlu kılmak
85
General
pin down
v.
açıkça belirtmek
86
General
pin down
v.
sıkıca yerleştirmek
87
General
pin down
v.
yerine oturtmak
88
General
pin a name tag
v.
isimlik takmak
89
General
pin a name holder
v.
isimlik takmak
90
General
pin a name badge
v.
isimlik takmak
91
General
pin a name holder
v.
yaka kartı takmak
92
General
pin a name badge
v.
yaka kartı takmak
93
General
pin a name tag
v.
yaka kartı takmak
94
General
pin on
v.
yüklenmek
95
General
pin on
v.
üstüne almak
96
General
pin down
v.
hareketsiz kılmak
97
General
pin down
v.
bağlamak
98
General
pin a piece of jewellery to something
v.
takı takmak
99
General
pin a piece of jewellery on something
v.
takı takmak
100
General
pin a piece of jewellery on someone
v.
takı takmak
101
General
pin a piece of jewellery onto someone
v.
takı takmak
102
General
pin a piece of jewellery to someone
v.
takı takmak
103
General
pin a piece of jewellery onto something
v.
takı takmak
104
General
pull the pin out of the grenade
v.
el bombasının pimini çekmek
105
General
pull the pin
v.
pimini çekmek
106
General
pin a crime on someone
v.
birinin üstüne suçu yıkmak
107
General
pin down
v.
tuş etmek
108
General
pin (down)
v.
(konuyu) gündemde tutmak
109
General
pin (down)
v.
(meseleye) parmak basmak
110
General
pin (down)
v.
kesin tanım getirmek
111
General
pin (on)
v.
suçu atmak
112
General
pin (on)
v.
sorumlu tutmak
113
General
pin [obsolete]
v.
desteklemek
114
General
pin [obsolete]
v.
payandalamak
115
General
pin [obsolete]
v.
mermerle kaplamak
116
General
having a pin
adj.
iğneli
117
General
pin striped
adj.
incecik çizgili
118
General
on one's pin
adv.
iyi vaziyette
119
General
on one's pin
adv.
iyi halde
120
General
on one's pin
adv.
iyi durumda
121
General
pin (personal identification number)
abrev.
kişisel tanıtım numarası
Phrasals
122
Phrasals
pin someone or something beneath something
v.
altında mahsur bırakmak
123
Phrasals
pin on
v.
ataçlamak
124
Phrasals
pin someone down on something
v.
birinden bir konunda kesin bir cevap vermesini talep etmek
125
Phrasals
pin someone down on something
v.
birini konuşmaya/belli ayrıntıları ifade etmeye zorlamak
126
Phrasals
pin on
v.
iğne ile bağlamak
127
Phrasals
pin down
v.
iğneyle sabitleştirmek
128
Phrasals
pin something back
v.
iğne ile tekrar tutturmak
129
Phrasals
pin on
v.
iğne ile tutturmak
130
Phrasals
pin on
v.
iğnelemek
131
Phrasals
pin something down
v.
iğne/çivi ile sabitlemek/tutturmak
132
Phrasals
pin down
v.
iğneyle sıkıca tutturmak
133
Phrasals
pin something on someone
v.
suçu birinin üstüne yıkmak/atmak
134
Phrasals
pin something down
v.
(tarihi vb) belirlemek
135
Phrasals
pin someone or something against something
v.
(duvara vb) yaslamak/iteklemek
136
Phrasals
pin someone or something under someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak
137
Phrasals
pin someone or something under someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek
138
Phrasals
pin someone or something under someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında hareketsiz bırakmak
139
Phrasals
pin someone or something under someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında kapana kıstırmak
140
Phrasals
pin someone or something under someone or something
v.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında bırakmak
141
Phrasals
pin (someone or something) underneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
142
Phrasals
pin (someone or something) underneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
143
Phrasals
pin (someone or something) underneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
144
Phrasals
pin (someone or something) underneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
145
Phrasals
pin (someone or something) underneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
146
Phrasals
pin to
v.
-e iliştirmek
147
Phrasals
pin to
v.
'-e sabitlemek
148
Phrasals
pin to
v.
'-e takmak
149
Phrasals
pin to
v.
'-e iğnelemek
150
Phrasals
pin to
v.
'-e tutturmak
151
Phrasals
pin to
v.
-e yapıştırmak
152
Phrasals
pin to
v.
itip yapıştırmak
153
Phrasals
pin something on something
v.
bir şeyi bir şeye iliştirmek
154
Phrasals
pin something on something
v.
bir şeyi bir şeye sabitlemek
155
Phrasals
pin something on something
v.
bir şeyi bir şeye takmak
156
Phrasals
pin something on something
v.
bir şeyi bir şeye iğnelemek
157
Phrasals
pin something on something
v.
bir şeyi bir şeye tutturmak
158
Phrasals
pin something onto something
v.
bir şeyi bir şeye iliştirmek
159
Phrasals
pin something onto something
v.
bir şeyi bir şeye sabitlemek
160
Phrasals
pin something onto something
v.
bir şeyi bir şeye takmak
161
Phrasals
pin something onto something
v.
bir şeyi bir şeye iğnelemek
162
Phrasals
pin something onto something
v.
bir şeyi bir şeye tutturmak
163
Phrasals
pin (something) up onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iğneyle tutturmak/asmak
164
Phrasals
pin (something) up onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iğnelemek
165
Phrasals
pin (something) up onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne firketeyle tutturmak
166
Phrasals
pin (something) up onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeye) mandalla asmak
167
Phrasals
pin (something) up onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
168
Phrasals
pin (something) up onto (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iliştirmek
169
Phrasals
pin (someone or something) against (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) iterek (birine/bir şeye) karşı sıkıştırmak
170
Phrasals
pin (someone or something) against (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bastırmak/yaslamak
171
Phrasals
pin (someone or something) against (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) itip (birine/bir şeye) yapıştırmak
172
Phrasals
pin (someone or something) beneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında mahsur bırakmak
173
Phrasals
pin (someone or something) beneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
174
Phrasals
pin (someone or something) beneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
175
Phrasals
pin (someone or something) beneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
176
Phrasals
pin (someone or something) beneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
177
Phrasals
pin (someone or something) beneath (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
178
Phrasals
pin (something) on (one)
v.
(suçu birinin) üstüne yıkmak/atmak
179
Phrasals
pin (something) up on (something)
v.
(bir şeyi bir şeye) iğneyle tutturmak/asmak
180
Phrasals
pin (something) up on (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iğnelemek/asmak
181
Phrasals
pin (something) up on (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
182
Phrasals
pin (something) up on (something)
v.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iliştirmek
183
Phrasals
pin against
v.
-e yaslamak/iteklemek
184
Phrasals
pin against
v.
'-e karşı sıkıştırmak
185
Phrasals
pin against
v.
'-e bastırmak/yaslamak
186
Phrasals
pin back
v.
geriye doğru tutturmak
187
Phrasals
pin back
v.
tokayla, iğneyle, raptiyeyle geriye doğru tutturmak
188
Phrasals
pin beneath
v.
altında mahsur bırakmak
189
Phrasals
pin beneath
v.
altına sıkıştırmak
190
Phrasals
pin beneath
v.
altına hapsetmek
191
Phrasals
pin beneath
v.
altında hareketsiz bırakmak
192
Phrasals
pin beneath
v.
altında kapana kıstırmak
193
Phrasals
pin beneath
v.
altında bırakmak
194
Phrasals
pin under
v.
altında mahsur bırakmak
195
Phrasals
pin under
v.
altına sıkıştırmak
196
Phrasals
pin under
v.
altına hapsetmek
197
Phrasals
pin under
v.
altında hareketsiz bırakmak
198
Phrasals
pin under
v.
altında kapana kıstırmak
199
Phrasals
pin under
v.
altında bırakmak
200
Phrasals
pin up on
v.
-e iğneyle tutturmak/asmak
201
Phrasals
pin up on
v.
'-in üstüne iğnelemek/asmak
202
Phrasals
pin up on
v.
'-in üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
203
Phrasals
pin up on
v.
'-in üstüne iliştirmek
204
Phrasals
pin in
v.
(duvardaki boşlukları) taş parçalarıyla doldurmak
205
Phrasals
pin on
v.
(kabahati, hatayı) atfetmek
Colloquial
206
Colloquial
pin-money
n.
ıvır zıvır parası
207
Colloquial
hand-grenade without a pin
n.
pimi çekilmiş el bombası
208
Colloquial
pin-money
n.
ufak tefek şeyler
209
Colloquial
pin-up
n.
çıplak ve seksi kadın fotoğrafı
210
Colloquial
pin-up
adj.
duvara asılacak şekilde tasarlanmış
211
Colloquial
so still you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
212
Colloquial
so quiet you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
213
Colloquial
pin back your ears
expr.
kulağını dört aç
214
Colloquial
so quiet you could hear a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
215
Colloquial
so still you could hear a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
216
Colloquial
pin your ears back
expr.
kulağını aç dinle
217
Colloquial
pin your ears back
expr.
dikkatli dinle
Idioms
218
Idioms
pin on the sleeve of
v.
bağımlı olmak
219
Idioms
pin one's faith upon
v.
güvenmek
220
Idioms
pin on the sleeve of
v.
bağımlı hale getirmek
221
Idioms
pin one's hope upon someone
v.
birine bel bağlamak
222
Idioms
pin one's hope on someone
v.
birine bel bağlamak
223
Idioms
pin one's faith on
v.
bel bağlamak
224
Idioms
pin one's faith upon someone
v.
birine bel bağlamak
225
Idioms
pin one's faith on someone
v.
birine umutlarını bağlamak
226
Idioms
pin one's hopes on
v.
bel bağlamak
227
Idioms
pin one's hopes on someone
v.
birine umutlarını bağlamak
228
Idioms
pin back one's ears
v.
iyi dinlemek
229
Idioms
pin one's faith on
v.
körü körüne inanmak
230
Idioms
pin someone's ears back
v.
kulağını çekmek
231
Idioms
pin back one's ears
v.
kulağını iyi açmak
232
Idioms
hear a pin drop
v.
sinek uçsa duymak
233
Idioms
pin one's faith on
v.
tümüyle güvenmek
234
Idioms
be as clean as a new pin
v.
tertemiz olmak
235
Idioms
pin one's faith on
v.
tamamen inanmak
236
Idioms
pin one's hopes on
v.
umut bağlamak
237
Idioms
pin one's hope on someone
v.
umut bağlamak
238
Idioms
pin one's faith on
v.
ümit bağlamak
239
Idioms
pin one's faith upon someone
v.
umut bağlamak
240
Idioms
pin one's hope upon someone
v.
umut bağlamak
241
Idioms
pin one's hopes on
v.
ümit bağlamak
242
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) azarlamak
243
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kulağını çekmek
244
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birine) fırça atmak
245
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) paylamak
246
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) ağır yenilgiye uğratmak
247
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) hezimete uğratmak
248
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) açık ara yenmek
249
Idioms
pin back (one's) ears
v.
bir tane yapıştırmak
250
Idioms
pin back (one's) ears
v.
suratına bir tane yapıştırmak
251
Idioms
pin back (one's) ears
v.
tokat atmak
252
Idioms
pin back (one's) ears
v.
şamar atmak
253
Idioms
pin back (one's) ears
v.
kulağını açmak
254
Idioms
pin back (one's) ears
v.
kulağını açıp dinlemek
255
Idioms
pin back (one's) ears
v.
dikkatle dinlemek
256
Idioms
pin back (one's) ears
v.
kulak kesilmek
257
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine bir tane yapıştırmak
258
Idioms
pin someone's ears back
v.
birinin suratına bir tane yapıştırmak
259
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine tokat atmak
260
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine şamar atmak
261
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini iyice bir azarlamak
262
Idioms
pin someone's ears back
v.
birine ağzının payını vermek
263
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini paylamak
264
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini yenmek
265
Idioms
pin someone's ears back
v.
birinin üstesinden gelmek
266
Idioms
pin someone's ears back
v.
birini cezalandırmak
267
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulaklarını dikmek
268
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
dikkatle dinlemeye başlamak
269
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulak kesilmek
270
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulak kabartmak
271
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
dikkat kesilmek
272
Idioms
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
v.
kulak vermek
273
Idioms
pin back your ears
v.
rüzgar gibi koşmak
274
Idioms
pin back your ears
v.
sporda fırtına gibi koşarak takıma skor kazandırmaya çalışmak
275
Idioms
pin someone’s ears back
v.
birinin ağzının payını vermek
276
Idioms
pin someone’s ears back
v.
birini iyice bir haşlamak/paylamak/azarlamak/fırçalamak
277
Idioms
pin someone’s ears back
v.
zılgıtı çekmek
278
Idioms
pin someone’s ears back
v.
bir tane yapıştırmak
279
Idioms
pin someone’s ears back
v.
suratına bir tane yapıştırmak
280
Idioms
pin someone’s ears back
v.
tokat atmak
281
Idioms
pin someone’s ears back
v.
şamar atmak
282
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kulaklarını çekmek
283
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) azarlamak
284
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) paylamak
285
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) haşlamak
286
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) açık ara yenmek
287
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) ezip geçmek
288
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birini) hezimete uğratmak
289
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kafasını duvara yapıştırmak
290
Idioms
pin back (one's) ears
v.
(birinin) kafasına yumruk atmak
291
Idioms
pin back (one's) ears [uk]
v.
kulaklarını açmak
292
Idioms
pin back (one's) ears [uk]
v.
dikkatle dinlemek
293
Idioms
pin (one's) heart on (one's) sleeve
v.
açık kalpli olmak
294
Idioms
pin (one's) heart on (one's) sleeve
v.
hislerini belli etmek
295
Idioms
pin (one's) heart on (one's) sleeve
v.
içi dışı bir olmak
296
Idioms
pin (one's) heart on (one's) sleeve
v.
içi dışında olmak
297
Idioms
pin (one's) heart on (one's) sleeve
v.
özü sözü bir olmak
298
Idioms
pull the pin [us]
v.
işten ayrılmak
299
Idioms
pull the pin [us]
v.
işi bırakmak
300
Idioms
pull the pin [us]
v.
emekli olmak
301
Idioms
pull the pin [us]
v.
sahalardan/iş hayatından çekilmek
302
Idioms
pull the pin [us]
v.
iş hayatını bırakmak
303
Idioms
pull the pin [us]
v.
emekliye ayrılmak
304
Idioms
put a pin in it
v.
bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
305
Idioms
put a pin in it
v.
bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
306
Idioms
put a pin in it
v.
bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
307
Idioms
stick a pin in it
v.
bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
308
Idioms
stick a pin in it
v.
bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
309
Idioms
stick a pin in it
v.
bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
310
Idioms
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bel bağlamak
311
Idioms
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
312
Idioms
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
313
Idioms
pin (one's) faith on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tümüyle güvenmek
314
Idioms
pin (one's) heart to (one's) sleeve
v.
içi dışı bir olmak
315
Idioms
pin (one's) heart to (one's) sleeve
v.
açık kalpli olmak
316
Idioms
pin (one's) heart to (one's) sleeve
v.
hislerini belli etmek
317
Idioms
pin (one's) heart to (one's) sleeve
v.
olduğu gibi görünmek
318
Idioms
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bel bağlamak
319
Idioms
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
320
Idioms
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
321
Idioms
pin (one's) hopes on (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tümüyle güvenmek
322
Idioms
pin ears back
v.
kulağını çekmek
323
Idioms
pin ears back
v.
yenmek
324
Idioms
pin ears back
v.
üstesinden gelmek
325
Idioms
pin ears back
v.
cezalandırmak
326
Idioms
pin ears back
v.
bir tane yapıştırmak
327
Idioms
pin ears back
v.
tokat atmak
328
Idioms
pin ears back
v.
şamar atmak
329
Idioms
pin ears back
v.
paylamak
330
Idioms
pin ears back
v.
ağzının payını vermek
331
Idioms
pin ears back
v.
azarlamak
332
Idioms
pin faith on
v.
-e bel bağlamak
333
Idioms
pin faith on
v.
'-e ümit bağlamak
334
Idioms
pin faith on
v.
'-e umutlarını bağlamak
335
Idioms
pin faith on
v.
'-e tümüyle güvenmek
336
Idioms
pin your faith on somebody/something
v.
birine/bir şeye bel bağlamak
337
Idioms
pin your faith on somebody/something
v.
birine/bir şeye ümit bağlamak
338
Idioms
pin your faith on somebody/something
v.
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
339
Idioms
pin your faith on somebody/something
v.
birine/bir şeye tümüyle güvenmek
340
Idioms
pin your hopes on somebody/something
v.
birine/bir şeye bel bağlamak
341
Idioms
pin your hopes on somebody/something
v.
birine/bir şeye ümit bağlamak
342
Idioms
pin your hopes on somebody/something
v.
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
343
Idioms
pin your hopes on somebody/something
v.
birine/bir şeye tümüyle güvenmek
344
Idioms
pin one's ears back
v.
büyük hezimete uğratmak
345
Idioms
pin one's ears back
v.
fırçalamak
346
Idioms
pin one's ears back
v.
azarlamak
347
Idioms
(as) neat as a pin
adj.
düzenli
348
Idioms
(as) neat as a pin
adj.
derli toplu
349
Idioms
(as) neat as a pin
adj.
pırıl pırıl
350
Idioms
(as) neat as a pin
adj.
jilet gibi
351
Idioms
as straight as a pin
expr.
dümdüz
352
Idioms
as straight as a pin
expr.
çok dürüst
353
Idioms
bright as a new pin
expr.
gıcır gıcır
354
Idioms
as bright as a new pin
expr.
gıcır gıcır
355
Idioms
as clean as a new pin
expr.
gıcır gıcır
356
Idioms
clean as a new pin
expr.
gıcır gıcır
357
Idioms
neat as a new pin
expr.
gıcır gıcır
358
Idioms
as neat as a new pin
expr.
gıcır gıcır
359
Idioms
as neat as a new pin
expr.
pırıl pırıl
360
Idioms
clean as a new pin
expr.
pırıl pırıl
361
Idioms
neat as a new pin
expr.
pırıl pırıl
362
Idioms
as bright as a new pin
expr.
pırıl pırıl
363
Idioms
as clean as a new pin
expr.
pırıl pırıl
364
Idioms
bright as a new pin
expr.
pırıl pırıl
365
Idioms
as clean as a new pin
expr.
pırıl pırıl
366
Idioms
as neat as a pin
expr.
tertemiz
367
Idioms
as bright as a new pin
expr.
tiril tiril
368
Idioms
neat as a pin
expr.
tiril tiril
369
Idioms
as bright as a new pin
expr.
tertemiz
370
Idioms
as clean as a new pin
expr.
tertemiz
371
Idioms
bright as a new pin
expr.
tertemiz
372
Idioms
neat as a pin
expr.
tertemiz
373
Idioms
as clean as a new pin
expr.
tiril tiril
374
Idioms
bright as a new pin
expr.
tiril tiril
375
Idioms
as neat as a new pin
expr.
yepyeni
376
Idioms
bright as a new pin
expr.
yepyeni
377
Idioms
as clean as a new pin
expr.
yepyeni
378
Idioms
as bright as a new pin
expr.
yepyeni
379
Idioms
clean as a new pin
expr.
yepyeni
380
Idioms
neat as a new pin
expr.
yepyeni
381
Idioms
in merry pin
expr.
mutlu
382
Idioms
in merry pin
expr.
keyfi yerinde
383
Idioms
in merry pin
expr.
neşeli
384
Idioms
in merry pin
expr.
havasında
385
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder
386
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
bir iğnenin başında kaç melek dans edebilir
387
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
yersiz/önemsiz entelektüel tartışma
388
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
fındık kabuğunu doldurmayacak fikir tartışması
389
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
gereksiz fikir tartışması
390
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma
391
Idioms
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma
392
Idioms
could hear a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
393
Idioms
could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
394
Idioms
could hear a pin drop
expr.
iğne atsan sesi duyulur
395
Idioms
could hear a pin drop
expr.
çok sessiz
Speaking
396
Speaking
you could hear a pin drop
expr.
çok sessiz
397
Speaking
you could have heard a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
398
Speaking
you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan sesi duyulur
399
Speaking
you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
400
Speaking
you could hear a pin drop
expr.
iğne düşse duyulur
401
Speaking
you could have heard a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
Trade/Economic
402
Trade/Economic
chip and pin
n.
dört haneli kart şifresi girilerek yapılan alışveriş
403
Trade/Economic
linking pin
n.
ilişkilendirme görevi
404
Trade/Economic
chip and pin
n.
kart şifresi ile alışveriş
405
Trade/Economic
pin protection principles and techniques
n.
pin koruma prensipleri ve teknikleri
406
Trade/Economic
pin strike
n.
sınırlı grev
407
Trade/Economic
chip and pin
n.
şifre ile alışveriş
408
Trade/Economic
pin pad
n.
satışı onaylamak için pin numarasının girildiği mini klavye
Law
409
Law
pin money
n.
cep harçlığı
Politics
410
Politics
public information notice (pin)
n.
kamu bilgi uyarısı
411
Politics
policy of pin pricks
n.
değersiz olduğu düşünülen devlet politikası
412
Politics
policy of pin pricks
n.
önemsiz kabul edilen devlet politikası
413
Politics
policy of pin pricks
n.
dar görüşlü/kafalı bulunan devlet politikası
Technical
414
Technical
thumb pin
n.
raptiye
415
Technical
toggle pin
n.
menteşeli bir kilitleme aparatı
416
Technical
tuning pin
n.
akort vidası
417
Technical
worn king pin bearings
n.
aks başı rulmanı
418
Technical
firing pin
n.
ateşleme iğnesi
419
Technical
device operating the semi-trailer coupling-pin key
n.
aküplöman tespit tertibatı
420
Technical
axle pin
n.
aks başı
421
Technical
king pin
n.
aks başı pimi
422
Technical
lower pivot-pin
n.
alt kapı mili burcu
423
Technical
threaded pin
n.
amortisör bağlantı pernosu
424
Technical
master pin
n.
ana pim
425
Technical
overspeed trip pin
n.
aşırı hız trip pimi
426
Technical
metering pin
n.
ayar çubuğu
427
Technical
control pin
n.
ayar mili
428
Technical
adjusting pin
n.
ayar pimi
429
Technical
adjuster pin kit
n.
ayar pimleri takımı
430
Technical
nut with pin
n.
ayar somunu
431
Technical
thrust pin
n.
baskı pimi
432
Technical
connected pin
n.
bağlanılan iğne
433
Technical
frame lock pin
n.
belden kırma emniyet pimi
434
Technical
coupler pin
n.
bağlama pimi
435
Technical
probe pin
n.
baskı pimi
436
Technical
end-door pivot pin
n.
başlık kapağı burcu
437
Technical
bayonet pin
n.
bağlama somunu pimi
438
Technical
joiner pin
n.
bağlantı pimi
439
Technical
steering frame lock pin
n.
belden kırma kilit pimi
440
Technical
joint pin
n.
bağlantı pimi
441
Technical
connecting pin
n.
bağlantı pimi
442
Technical
anti-pivot pin
n.
belden kırma emniyet kilit pimi
443
Technical
connection pin
n.
bağlama pimi
444
Technical
band drawing pin
n.
bant raptiyesi
445
Technical
pressure pin kit
n.
basınçlı pim kiti
446
Technical
belaying pin
n.
bağlama direği
447
Technical
connected pin
n.
bağlanılan uç
448
Technical
connected pin
n.
bağlı uç
449
Technical
link pin
n.
bağlantı pimi
450
Technical
ball or pin impression method
n.
bilya veya iğneyle basma yöntemi
451
Technical
ball or pin impression method
n.
bilye veya pimle bastırma metodu
452
Technical
hinge pin
n.
biyel yatağı
453
Technical
crank pin
n.
biyel kolu muylusu
454
Technical
boom locking pin
n.
bom kilit pini
455
Technical
pivot pin
n.
boji göbek mili
456
Technical
split pin
n.
çatal pin
457
Technical
loose-pin hinge
n.
çıkarpimli menteşe
458
Technical
safety pin
n.
çengelli iğne
459
Technical
pin wrench
n.
çok kenarlı anahtar
460
Technical
cotter pin
n.
çatal pim
461
Technical
cotter pin
n.
çatallı pim
462
Technical
towing pin
n.
çekme pimi
463
Technical
steel pin
n.
çelik pim
464
Technical
multi-pole connection pin
n.
çok kutuplu bağlantı pimi
465
Technical
clevis pin
n.
çatal pim
466
Technical
pin mark
n.
çivi izi
467
Technical
split pin
n.
çatal pim
468
Technical
fork pin
n.
çatal pimi -bağlantısı
469
Technical
clasp pin
n.
çatal çivi
470
Technical
ball pin hammer
n.
conta çekici
471
Technical
split pin bolt
n.
çatal pim vidası
472
Technical
grooved pin with round head
n.
daire başlı yivli pim
473
Technical
fulcrum pin
n.
dayanak pimi
474
Technical
pin tuck
n.
dar ve süslü pli
475
Technical
lock-bolt pin
n.
damak pimi
476
Technical
clutch centering pin
n.
debriyaj merkezleme mili
477
Technical
pin with external thread
n.
dışı vida dişli pim
478
Technical
pin insulator
n.
destek izolatörü
479
Technical
lock-bolt operating pin
n.
damak sürükleyici pimi
480
Technical
support pin
n.
destek pimi
481
Technical
twist lock pin
n.
dönme kilit pimi
482
Technical
king pin kit
n.
direksiyon füzesi saplaması kiti
483
Technical
king pin
n.
direksiyon füzesi saplaması
484
Technical
pivot pin
n.
döndürme mili
485
Technical
swivel pin
n.
dingil başı yarım pimi
486
Technical
pin-on-disc test apparatus
n.
disk üzeri aşındırma test cihazı
487
Technical
flat-head pin
n.
düz başlı perno
488
Technical
king pin bearing
n.
dingil pimi yatağı
489
Technical
hinge-pin bracket
n.
dom köprüsü yatak yanağı
490
Technical
king pin
n.
direskiyon füzesi
491
Technical
steering cylinder pin
n.
direksiyon silindiri pimi
492
Technical
stop pin
n.
durdurma pimi
493
Technical
king pin
n.
dingil füzesi
494
Technical
threaded pin
n.
dişli pim
495
Technical
duplex ten-pin transceiver
n.
dupleks on uçlu alıcı-verici
496
Technical
flat ejector pin
n.
düz çıkarıcı pim
497
Technical
eccentric pin
n.
eksantrik pimi
498
Technical
male pin
n.
erkek fiş
499
Technical
pivot pin
n.
eksen pimi
500
Technical
drift pin
n.
ekleme çivisi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pin
×
Term Options
Correct / Suggest
French English Dictionary
Spanish English Dictionary
German English Dictionary
English Synonyms Dictionary
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy