Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pin
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pin"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 129 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pin
i.
raptiye
General
2
Genel
pin
i.
firkete
3
Genel
pin
i.
lobut
4
Genel
pin
i.
akort anahtarı
5
Genel
pin
i.
kuka
6
Genel
pin
i.
topluiğne
7
Genel
pin
i.
mandal
8
Genel
pin
i.
broş
9
Genel
pin
i.
oklava
10
Genel
pin
i.
emniyet pimi
11
Genel
pin
i.
rozet
12
Genel
pin
i.
iğne (süs)
13
Genel
pin
i.
mil
14
Genel
pin
i.
dişli
15
Genel
pin
i.
iğne
16
Genel
pin
i.
süs iğnesi
17
Genel
pin
i.
bacak
18
Genel
pin
i.
buton
19
Genel
pin
i.
saç tokası
20
Genel
pin
i.
takoz
21
Genel
pin
i.
kama
22
Genel
pin
i.
perno
23
Genel
pin
i.
dübel
24
Genel
pin
i.
saplama
25
Genel
pin
i.
pim
26
Genel
pin
i.
pik
27
Genel
pin
i.
toplu iğne
28
Genel
pin
i.
açmaz (satranç)
29
Genel
pin
i.
(eski usul içki kaplarının üzerine) kişi başına içki miktarını belirten işaretlemeler
30
Genel
pin
i.
kapı mandalı
31
Genel
pin
i.
kapı kolu
32
Genel
pin
i.
çok küçük şey
33
Genel
pin
i.
ıvır zıvır
34
Genel
pin
i.
değersiz şey
35
Genel
pin
i.
hedef
36
Genel
pin
i.
zirve
37
Genel
pin
i.
tepe
38
Genel
pin
i.
(okçuluk) yay üzerindeki ufak düğüm
39
Genel
pin
i.
ufak yağ fıçısının yarısına eşdeğer bir hacim birimi
40
Genel
pin
i.
kişisel kimlik numarası
41
Genel
pin
i.
bayrak direği
42
Genel
pin
i.
gönder
43
Genel
pin
f.
dübel ile tutturmak
44
Genel
pin
f.
iliştirmek
45
Genel
pin
f.
topluiğne ile tutturmak
46
Genel
pin
f.
mecbur etmek
47
Genel
pin
f.
kapmak
48
Genel
pin
f.
iğnelemek
49
Genel
pin
f.
kıpırdayamaz hale sokmak
50
Genel
pin
f.
tutturmak
51
Genel
pin
f.
sıkıştırmak
52
Genel
pin
f.
bağlamak
53
Genel
pin
f.
perçinlemek
54
Genel
pin
f.
açmaza almak (satranç)
55
Genel
pin
f.
ateş altında tutup bulunduğu yerden kıpırdayamaz hale getirmek
56
Genel
pin
f.
(saçı) firkete ile sabitlemek
57
Genel
pin
f.
iğnelerle tutturarak giysinin uzunluğunu veya genişliğini ayarlamak
58
Genel
pin
f.
(sevilen kıza) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek
59
Genel
pin
f.
çevrelemek
60
Genel
pin
f.
sınırlamak
61
Genel
pin
f.
hapsetmek
62
Genel
pin
f.
kapatmak
63
Genel
pin
f.
(metal eğe) tırtıkları arasına talaş sıkışmak
64
Genel
pin
f.
(sevilen kadına) bağlılık sözü olarak kardeşlik rozeti vermek
65
Genel
pin
s.
iğneye ait
66
Genel
pin
s.
iğneyle ilişkili
67
Genel
pin
s.
raptiyeye ait
68
Genel
pin
s.
raptiye ile ilişkili
69
Genel
pin
s.
dokusu iğne başlarını andıran (deri)
Colloquial
70
Konuşma Dili
pin
i.
elebaşı
71
Konuşma Dili
pin
i.
suçluların lideri
72
Konuşma Dili
pin
i.
suçluların başındaki kişi
73
Konuşma Dili
pin
i.
en azılı suçlu
Media
74
Medya
pin
f.
(paylaşımı) pinterest sitesinde kaydetmek
75
Medya
pin
f.
(sosyal medya gönderisini) akışın en üstüne sabitlemek
Technical
76
Teknik
pin
i.
çivi
77
Teknik
pin
i.
çatal pin
78
Teknik
pin
i.
kopilya
79
Teknik
pin
i.
pim
80
Teknik
pin
i.
pin
81
Teknik
pin
i.
parçaları bir arada tutmak için kullanılan parça
82
Teknik
pin
i.
toplu iğne
83
Teknik
pin
i.
kilitte yer alıp anahtarın gövdesine oturan pim
84
Teknik
pin
i.
silindir kilidin uygun anahtar takılana kadar dönmesini engelleyen parçası
85
Teknik
pin
i.
bağlama direği
86
Teknik
pin
i.
kırlangıç kuyruğu geçmenin zıvanası
87
Teknik
pin
i.
ateş kilinden yapılan üçgen sopa
88
Teknik
pin
i.
dingil
89
Teknik
pin
i.
piston pimi
90
Teknik
pin
i.
manivelanın hareketini engelleyen ince kazık
91
Teknik
pin
i.
iki aksamı uygun pozisyona yerleştirmek için kullanılan ince çubuk
92
Teknik
pin
i.
kumaş veya kağıt tutturmada kullanılan sivri uçlu parça
93
Teknik
pin
i.
dağcı çivisi
94
Teknik
pin
i.
kısa metal dağcı kazığı
95
Teknik
pin
i.
basılı kağıdı delmek için kullanılan iğne benzeri alet
96
Teknik
pin
i.
yeni tabaklanmış deriden tortuyu sıyırma bıçağı
97
Teknik
pin
f.
(duvarı) küçük takozlarla veya soku parçalarıyla doldurmak
Computer
98
Bilgisayar
pin
i.
yazıcının baskı levhası üzerinde olup kağıdın kenarında delik açmaya yarayan deliciler
99
Bilgisayar
pin
i.
yazıcıda nokta matrisi oluşturan iğne
100
Bilgisayar
pin
i.
bağlantı kablolarının ucunda porta oturması gereken pim
Informatics
101
Bilişim
pin
i.
pinterest üzerinde kaydedilen fotoğraf veya bağlantı
Electric
102
Elektrik
pin
i.
iğne biçimli bağlantı elemanı
Mechanic
103
Mekanik
pin
i.
muylu
104
Mekanik
pin
i.
perno
105
Mekanik
pin
i.
şiş
Textile
106
Tekstil
pin
i.
iğne ucu boyutunda motifleri olan kumaş
Automotive
107
Otomotiv
pin
i.
pim
108
Otomotiv
pin
i.
saplama
109
Otomotiv
pin
i.
toplu iğne
110
Otomotiv
pin
i.
uç
111
Otomotiv
pin
i.
uç
Marine
112
Denizcilik
pin
i.
kürek ıskarmozu
Medical
113
Medikal
pin
i.
kırık kemikleri birbirine tutturmada kullanılan uzun ince metal parça
Anatomy
114
Anatomi
pin
i.
atın kalça kemiğini koruyan bölüm
Dentistry
115
Diş Hekimliği
pin
i.
yapay diştacını diş köküne bağlayan metal çivi
Hunting
116
Silah/Atıcılık
pin
i.
horoz pimi kontrası
Sport
117
Spor
pin
i.
tuş
118
Spor
pin
i.
bovling gibi oyunlarda hedef işlevi gören tahta parça
119
Spor
pin
i.
(halka atma oyunu) halkanın geçirildiği çubuk
120
Spor
pin
i.
golf sahasında deliğin bulunduğu yeri işaret eden bayrağın gönderi
121
Spor
pin
i.
pinball, bilardo gibi oyunlarda kullanılan küçük direklere verilen ad
122
Spor
pin
i.
(körling) hedefin tam merkezi
123
Spor
pin
f.
(güreşçi) rakibin yıkılmasını garantilemek
124
Spor
pin
f.
(av köpeği) kuşu fark edip göstermek
Music
125
Müzik
pin
i.
akort mandalı (telli çalgılarda)
Archaic
126
Eski Kullanım
pin
i.
ruh hali
127
Eski Kullanım
pin
i.
düşünce yapısı
Engineering
128
Engineering
pin
i.
optik transmisyon sistemlerinde kullanılan bir diyot tipi
British Slang
129
İngiliz Argosu
pin
i.
bacak
"pin"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
pin
prop
i.
Technical
2
Teknik
pin
gib
i.
3
Teknik
pin
pin
i.
"pin"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
rolling pin
i.
oklava
General
2
Genel
straight pin
i.
iğne
3
Genel
clothes pin
i.
mandal
4
Genel
firing pin
i.
ateşleme pimi
5
Genel
pin money
i.
cep harçlığı
6
Genel
drawing pin
i.
raptiye
7
Genel
firing pin
i.
ateşleme iğnesi
8
Genel
wrist pin
i.
kol düğmesi
9
Genel
drawing pin
i.
pünez
10
Genel
detent pin
i.
kopilya
11
Genel
clothes pin
i.
çamaşır mandalı
12
Genel
pin money
i.
harçlık
13
Genel
split pin
i.
emniyet mandalı
14
Genel
bobby pin
i.
madeni saç tokası
15
Genel
stop pin
i.
perçin
16
Genel
stop pin
i.
durdurma pimi
17
Genel
pin cherry
i.
kuzey amerikaya özgü yabani kiraz
18
Genel
bobby-pin
i.
toka
19
Genel
gudgeon pin
i.
piston pimi
20
Genel
safety pin
i.
emniyet pimi
21
Genel
pin board
i.
pano
22
Genel
pin board
i.
mantar pano
23
Genel
lapel pin
i.
yaka rozeti
24
Genel
hair pin
i.
saç iğnesi
25
Genel
door pivot and pin
i.
kapı mili ve pimi
26
Genel
hair pin
i.
saç tokası
27
Genel
drawing-pin
i.
raptiye
28
Genel
push pin
i.
raptiye
29
Genel
bowling pin
i.
lobut
30
Genel
pin-up model
i.
pin-up kızı
31
Genel
pin-up model
i.
poster kızı
32
Genel
pin-up girl
i.
pin-up kızı
33
Genel
pin-up model
i.
pin-up modeli
34
Genel
pin-up girl
i.
poster kızı
35
Genel
pin-up girl
i.
pin-up modeli
36
Genel
pin-up girl
i.
takvim güzeli
37
Genel
pin-up model
i.
takvim güzeli
38
Genel
bobby pin
i.
tel toka
39
Genel
bobby pin
i.
toka
40
Genel
pin the tail on the donkey
i.
bir çocuk oyunu
41
Genel
bobby pin (aus)
i.
saç tokası
42
Genel
paper pin
i.
raptiye
43
Genel
thin pin charger
i.
ince uçlu şarj aleti
44
Genel
thin pin charger
i.
ince uçlu şarj cihazı
45
Genel
split pin
i.
maşa raptiye
46
Genel
personal identification number (pin)
i.
kişisel tanıtım numarası
47
Genel
pin (personal identification number)
i.
şahsi kimlik numarası
48
Genel
stick pin
i.
kıravat iğnesi
49
Genel
tie pin
i.
yaka iğnesi
50
Genel
stick pin
i.
yaka iğnesi
51
Genel
tie pin
i.
kıravat iğnesi
52
Genel
pin the tail on the donkey
i.
eşeğe kuyruk tak (bir parti oyunu)
53
Genel
pin curl
i.
bigudi
54
Genel
chip and pin machine
i.
pos makinesi
55
Genel
chip and pin machine
i.
pos cihazı
56
Genel
belaying pin
i.
dağcıların halatlarını sabitledikleri kaya çıkıntısı
57
Genel
hat pin
i.
şapka iğnesi
58
Genel
pin [uk]
i.
raptiye
59
Genel
pin [obsolete]
i.
hedefin merkezindeki çivi
60
Genel
pin [obsolete]
i.
hedefin merkezi
61
Genel
pin bender
i.
profesyonel olmayan teknisyen
62
Genel
pin money
i.
ufak para miktarı
63
Genel
pin money
i.
erkeğin ailesinden bir kadına ihtiyaçları verdiği harçlık
64
Genel
pin number
i.
pin kodu
65
Genel
pin table
i.
pinball oyunu ekipmanı
66
Genel
pin-up
i.
ünlülere ait fotoğraf
67
Genel
pin-up
i.
fikir veya davayla özdeşleşmiş isim
68
Genel
scatter pin
i.
kadınları giysilerine birden fazla olacak şekilde taktığı süs iğnesi
69
Genel
skittle pin
i.
labut
70
Genel
pin down
f.
sıkıştırmak
71
Genel
pin up
f.
mandallamak
72
Genel
pin down
f.
mecbur etmek
73
Genel
pin down
f.
sıkboğaz etmek
74
Genel
pin on
f.
yamamak
75
Genel
pin one's hopes on
f.
ümit bağlamak
76
Genel
pin up
f.
iğneyle tutturmak
77
Genel
pin up
f.
firketelemek
78
Genel
pin hope on
f.
ümit bağlamak
79
Genel
fasten with a drawing pin
f.
raptiyelemek
80
Genel
pin gold coin
f.
altın takmak
81
Genel
pin jewelry
f.
takı takmak
82
Genel
pin something down
f.
tam olarak belirtmek
83
Genel
pin down
f.
saptamak
84
Genel
pin down
f.
zorunlu kılmak
85
Genel
pin down
f.
açıkça belirtmek
86
Genel
pin down
f.
sıkıca yerleştirmek
87
Genel
pin down
f.
yerine oturtmak
88
Genel
pin a name tag
f.
isimlik takmak
89
Genel
pin a name holder
f.
isimlik takmak
90
Genel
pin a name badge
f.
isimlik takmak
91
Genel
pin a name holder
f.
yaka kartı takmak
92
Genel
pin a name badge
f.
yaka kartı takmak
93
Genel
pin a name tag
f.
yaka kartı takmak
94
Genel
pin on
f.
yüklenmek
95
Genel
pin on
f.
üstüne almak
96
Genel
pin down
f.
hareketsiz kılmak
97
Genel
pin down
f.
bağlamak
98
Genel
pin a piece of jewellery to something
f.
takı takmak
99
Genel
pin a piece of jewellery on something
f.
takı takmak
100
Genel
pin a piece of jewellery on someone
f.
takı takmak
101
Genel
pin a piece of jewellery to someone
f.
takı takmak
102
Genel
pin a piece of jewellery onto something
f.
takı takmak
103
Genel
pin a piece of jewellery onto someone
f.
takı takmak
104
Genel
pull the pin out of the grenade
f.
el bombasının pimini çekmek
105
Genel
pull the pin
f.
pimini çekmek
106
Genel
pin a crime on someone
f.
birinin üstüne suçu yıkmak
107
Genel
pin down
f.
tuş etmek
108
Genel
pin (down)
f.
(konuyu) gündemde tutmak
109
Genel
pin (down)
f.
(meseleye) parmak basmak
110
Genel
pin (down)
f.
kesin tanım getirmek
111
Genel
pin (on)
f.
suçu atmak
112
Genel
pin (on)
f.
sorumlu tutmak
113
Genel
pin [obsolete]
f.
desteklemek
114
Genel
pin [obsolete]
f.
payandalamak
115
Genel
pin [obsolete]
f.
mermerle kaplamak
116
Genel
having a pin
s.
iğneli
117
Genel
pin striped
s.
incecik çizgili
118
Genel
on one's pin
zf.
iyi halde
119
Genel
on one's pin
zf.
iyi vaziyette
120
Genel
on one's pin
zf.
iyi durumda
121
Genel
pin (personal identification number)
kısalt.
kişisel tanıtım numarası
Phrasals
122
Öbek Fiiller
pin someone or something beneath something
f.
altında mahsur bırakmak
123
Öbek Fiiller
pin on
f.
ataçlamak
124
Öbek Fiiller
pin someone down on something
f.
birinden bir konunda kesin bir cevap vermesini talep etmek
125
Öbek Fiiller
pin someone down on something
f.
birini konuşmaya/belli ayrıntıları ifade etmeye zorlamak
126
Öbek Fiiller
pin something down
f.
iğne/çivi ile sabitlemek/tutturmak
127
Öbek Fiiller
pin on
f.
iğne ile bağlamak
128
Öbek Fiiller
pin down
f.
iğneyle sabitleştirmek
129
Öbek Fiiller
pin something back
f.
iğne ile tekrar tutturmak
130
Öbek Fiiller
pin on
f.
iğne ile tutturmak
131
Öbek Fiiller
pin on
f.
iğnelemek
132
Öbek Fiiller
pin down
f.
iğneyle sıkıca tutturmak
133
Öbek Fiiller
pin something on someone
f.
suçu birinin üstüne yıkmak/atmak
134
Öbek Fiiller
pin something down
f.
(tarihi vb) belirlemek
135
Öbek Fiiller
pin someone or something against something
f.
(duvara vb) yaslamak/iteklemek
136
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına sıkıştırmak
137
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altına hapsetmek
138
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında hareketsiz bırakmak
139
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında kapana kıstırmak
140
Öbek Fiiller
pin someone or something under someone or something
f.
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin altında bırakmak
141
Öbek Fiiller
pin (someone or something) underneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
142
Öbek Fiiller
pin (someone or something) underneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
143
Öbek Fiiller
pin (someone or something) underneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
144
Öbek Fiiller
pin (someone or something) underneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
145
Öbek Fiiller
pin (someone or something) underneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
146
Öbek Fiiller
pin to
f.
-e iliştirmek
147
Öbek Fiiller
pin to
f.
'-e sabitlemek
148
Öbek Fiiller
pin to
f.
'-e takmak
149
Öbek Fiiller
pin to
f.
'-e iğnelemek
150
Öbek Fiiller
pin to
f.
'-e tutturmak
151
Öbek Fiiller
pin to
f.
-e yapıştırmak
152
Öbek Fiiller
pin to
f.
itip yapıştırmak
153
Öbek Fiiller
pin something on something
f.
bir şeyi bir şeye iliştirmek
154
Öbek Fiiller
pin something on something
f.
bir şeyi bir şeye sabitlemek
155
Öbek Fiiller
pin something on something
f.
bir şeyi bir şeye takmak
156
Öbek Fiiller
pin something on something
f.
bir şeyi bir şeye iğnelemek
157
Öbek Fiiller
pin something on something
f.
bir şeyi bir şeye tutturmak
158
Öbek Fiiller
pin something onto something
f.
bir şeyi bir şeye iliştirmek
159
Öbek Fiiller
pin something onto something
f.
bir şeyi bir şeye sabitlemek
160
Öbek Fiiller
pin something onto something
f.
bir şeyi bir şeye takmak
161
Öbek Fiiller
pin something onto something
f.
bir şeyi bir şeye iğnelemek
162
Öbek Fiiller
pin something onto something
f.
bir şeyi bir şeye tutturmak
163
Öbek Fiiller
pin (something) up onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iğneyle tutturmak/asmak
164
Öbek Fiiller
pin (something) up onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iğnelemek
165
Öbek Fiiller
pin (something) up onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne firketeyle tutturmak
166
Öbek Fiiller
pin (something) up onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeye) mandalla asmak
167
Öbek Fiiller
pin (something) up onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
168
Öbek Fiiller
pin (something) up onto (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iliştirmek
169
Öbek Fiiller
pin (someone or something) against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) iterek (birine/bir şeye) karşı sıkıştırmak
170
Öbek Fiiller
pin (someone or something) against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birine/bir şeye) bastırmak/yaslamak
171
Öbek Fiiller
pin (someone or something) against (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) itip (birine/bir şeye) yapıştırmak
172
Öbek Fiiller
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında mahsur bırakmak
173
Öbek Fiiller
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına sıkıştırmak
174
Öbek Fiiller
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altına hapsetmek
175
Öbek Fiiller
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında hareketsiz bırakmak
176
Öbek Fiiller
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında kapana kıstırmak
177
Öbek Fiiller
pin (someone or something) beneath (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi birinin/bir şeyin) altında bırakmak
178
Öbek Fiiller
pin (something) on (one)
f.
(suçu birinin) üstüne yıkmak/atmak
179
Öbek Fiiller
pin (something) up on (something)
f.
(bir şeyi bir şeye) iğneyle tutturmak/asmak
180
Öbek Fiiller
pin (something) up on (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iğnelemek/asmak
181
Öbek Fiiller
pin (something) up on (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
182
Öbek Fiiller
pin (something) up on (something)
f.
(bir şeyi bir şeyin) üstüne iliştirmek
183
Öbek Fiiller
pin against
f.
-e yaslamak/iteklemek
184
Öbek Fiiller
pin against
f.
'-e karşı sıkıştırmak
185
Öbek Fiiller
pin against
f.
'-e bastırmak/yaslamak
186
Öbek Fiiller
pin back
f.
geriye doğru tutturmak
187
Öbek Fiiller
pin back
f.
tokayla, iğneyle, raptiyeyle geriye doğru tutturmak
188
Öbek Fiiller
pin beneath
f.
altında mahsur bırakmak
189
Öbek Fiiller
pin beneath
f.
altına sıkıştırmak
190
Öbek Fiiller
pin beneath
f.
altına hapsetmek
191
Öbek Fiiller
pin beneath
f.
altında hareketsiz bırakmak
192
Öbek Fiiller
pin beneath
f.
altında kapana kıstırmak
193
Öbek Fiiller
pin beneath
f.
altında bırakmak
194
Öbek Fiiller
pin under
f.
altında mahsur bırakmak
195
Öbek Fiiller
pin under
f.
altına sıkıştırmak
196
Öbek Fiiller
pin under
f.
altına hapsetmek
197
Öbek Fiiller
pin under
f.
altında hareketsiz bırakmak
198
Öbek Fiiller
pin under
f.
altında kapana kıstırmak
199
Öbek Fiiller
pin under
f.
altında bırakmak
200
Öbek Fiiller
pin up on
f.
-e iğneyle tutturmak/asmak
201
Öbek Fiiller
pin up on
f.
'-in üstüne iğnelemek/asmak
202
Öbek Fiiller
pin up on
f.
'-in üstüne raptiyeyle asmak/tutturmak
203
Öbek Fiiller
pin up on
f.
'-in üstüne iliştirmek
204
Öbek Fiiller
pin in
f.
(duvardaki boşlukları) taş parçalarıyla doldurmak
205
Öbek Fiiller
pin on
f.
(kabahati, hatayı) atfetmek
Colloquial
206
Konuşma Dili
pin-money
i.
ıvır zıvır parası
207
Konuşma Dili
hand-grenade without a pin
i.
pimi çekilmiş el bombası
208
Konuşma Dili
pin-money
i.
ufak tefek şeyler
209
Konuşma Dili
pin-up
i.
çıplak ve seksi kadın fotoğrafı
210
Konuşma Dili
pin-up
s.
duvara asılacak şekilde tasarlanmış
211
Konuşma Dili
so still you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
212
Konuşma Dili
so quiet you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
213
Konuşma Dili
pin back your ears
expr.
kulağını dört aç
214
Konuşma Dili
so quiet you could hear a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
215
Konuşma Dili
so still you could hear a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
216
Konuşma Dili
pin your ears back
expr.
kulağını aç dinle
217
Konuşma Dili
pin your ears back
expr.
dikkatli dinle
Idioms
218
Deyim
pin on the sleeve of
f.
bağımlı olmak
219
Deyim
pin one's faith upon
f.
güvenmek
220
Deyim
pin on the sleeve of
f.
bağımlı hale getirmek
221
Deyim
pin one's hope on someone
f.
birine bel bağlamak
222
Deyim
pin one's faith on
f.
bel bağlamak
223
Deyim
pin one's faith upon someone
f.
birine bel bağlamak
224
Deyim
pin one's faith on someone
f.
birine umutlarını bağlamak
225
Deyim
pin one's hopes on
f.
bel bağlamak
226
Deyim
pin one's hope upon someone
f.
birine bel bağlamak
227
Deyim
pin one's hopes on someone
f.
birine umutlarını bağlamak
228
Deyim
pin back one's ears
f.
iyi dinlemek
229
Deyim
pin one's faith on
f.
körü körüne inanmak
230
Deyim
pin someone's ears back
f.
kulağını çekmek
231
Deyim
pin back one's ears
f.
kulağını iyi açmak
232
Deyim
hear a pin drop
f.
sinek uçsa duymak
233
Deyim
pin one's faith on
f.
tümüyle güvenmek
234
Deyim
be as clean as a new pin
f.
tertemiz olmak
235
Deyim
pin one's faith on
f.
tamamen inanmak
236
Deyim
pin one's hopes on
f.
umut bağlamak
237
Deyim
pin one's hope on someone
f.
umut bağlamak
238
Deyim
pin one's faith upon someone
f.
umut bağlamak
239
Deyim
pin one's hopes on
f.
ümit bağlamak
240
Deyim
pin one's hope upon someone
f.
umut bağlamak
241
Deyim
pin one's faith on
f.
ümit bağlamak
242
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) azarlamak
243
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birinin) kulağını çekmek
244
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birine) fırça atmak
245
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) paylamak
246
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) ağır yenilgiye uğratmak
247
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) hezimete uğratmak
248
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) açık ara yenmek
249
Deyim
pin back (one's) ears
f.
bir tane yapıştırmak
250
Deyim
pin back (one's) ears
f.
suratına bir tane yapıştırmak
251
Deyim
pin back (one's) ears
f.
tokat atmak
252
Deyim
pin back (one's) ears
f.
şamar atmak
253
Deyim
pin back (one's) ears
f.
kulağını açmak
254
Deyim
pin back (one's) ears
f.
kulağını açıp dinlemek
255
Deyim
pin back (one's) ears
f.
dikkatle dinlemek
256
Deyim
pin back (one's) ears
f.
kulak kesilmek
257
Deyim
pin someone's ears back
f.
birine bir tane yapıştırmak
258
Deyim
pin someone's ears back
f.
birinin suratına bir tane yapıştırmak
259
Deyim
pin someone's ears back
f.
birine tokat atmak
260
Deyim
pin someone's ears back
f.
birine şamar atmak
261
Deyim
pin someone's ears back
f.
birini iyice bir azarlamak
262
Deyim
pin someone's ears back
f.
birine ağzının payını vermek
263
Deyim
pin someone's ears back
f.
birini paylamak
264
Deyim
pin someone's ears back
f.
birini yenmek
265
Deyim
pin someone's ears back
f.
birinin üstesinden gelmek
266
Deyim
pin someone's ears back
f.
birini cezalandırmak
267
Deyim
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
f.
kulaklarını dikmek
268
Deyim
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
f.
dikkatle dinlemeye başlamak
269
Deyim
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
f.
kulak kesilmek
270
Deyim
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
f.
kulak kabartmak
271
Deyim
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
f.
dikkat kesilmek
272
Deyim
pin back your ears [old-fashioned] [uk]
f.
kulak vermek
273
Deyim
pin back your ears
f.
rüzgar gibi koşmak
274
Deyim
pin back your ears
f.
sporda fırtına gibi koşarak takıma skor kazandırmaya çalışmak
275
Deyim
pin someone’s ears back
f.
birinin ağzının payını vermek
276
Deyim
pin someone’s ears back
f.
birini iyice bir haşlamak/paylamak/azarlamak/fırçalamak
277
Deyim
pin someone’s ears back
f.
zılgıtı çekmek
278
Deyim
pin someone’s ears back
f.
bir tane yapıştırmak
279
Deyim
pin someone’s ears back
f.
suratına bir tane yapıştırmak
280
Deyim
pin someone’s ears back
f.
tokat atmak
281
Deyim
pin someone’s ears back
f.
şamar atmak
282
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birinin) kulaklarını çekmek
283
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) azarlamak
284
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) paylamak
285
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) haşlamak
286
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) açık ara yenmek
287
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) ezip geçmek
288
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birini) hezimete uğratmak
289
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birinin) kafasını duvara yapıştırmak
290
Deyim
pin back (one's) ears
f.
(birinin) kafasına yumruk atmak
291
Deyim
pin back (one's) ears [uk]
f.
kulaklarını açmak
292
Deyim
pin back (one's) ears [uk]
f.
dikkatle dinlemek
293
Deyim
pin (one's) heart on (one's) sleeve
f.
açık kalpli olmak
294
Deyim
pin (one's) heart on (one's) sleeve
f.
hislerini belli etmek
295
Deyim
pin (one's) heart on (one's) sleeve
f.
içi dışı bir olmak
296
Deyim
pin (one's) heart on (one's) sleeve
f.
içi dışında olmak
297
Deyim
pin (one's) heart on (one's) sleeve
f.
özü sözü bir olmak
298
Deyim
pull the pin [us]
f.
işten ayrılmak
299
Deyim
pull the pin [us]
f.
işi bırakmak
300
Deyim
pull the pin [us]
f.
emekli olmak
301
Deyim
pull the pin [us]
f.
sahalardan/iş hayatından çekilmek
302
Deyim
pull the pin [us]
f.
iş hayatını bırakmak
303
Deyim
pull the pin [us]
f.
emekliye ayrılmak
304
Deyim
put a pin in it
f.
bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
305
Deyim
put a pin in it
f.
bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
306
Deyim
put a pin in it
f.
bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
307
Deyim
stick a pin in it
f.
bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
308
Deyim
stick a pin in it
f.
bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
309
Deyim
stick a pin in it
f.
bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
310
Deyim
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bel bağlamak
311
Deyim
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
312
Deyim
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
313
Deyim
pin (one's) faith on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tümüyle güvenmek
314
Deyim
pin (one's) heart to (one's) sleeve
f.
içi dışı bir olmak
315
Deyim
pin (one's) heart to (one's) sleeve
f.
açık kalpli olmak
316
Deyim
pin (one's) heart to (one's) sleeve
f.
hislerini belli etmek
317
Deyim
pin (one's) heart to (one's) sleeve
f.
olduğu gibi görünmek
318
Deyim
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bel bağlamak
319
Deyim
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) ümit bağlamak
320
Deyim
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) umutlarını bağlamak
321
Deyim
pin (one's) hopes on (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) tümüyle güvenmek
322
Deyim
pin ears back
f.
kulağını çekmek
323
Deyim
pin ears back
f.
yenmek
324
Deyim
pin ears back
f.
üstesinden gelmek
325
Deyim
pin ears back
f.
cezalandırmak
326
Deyim
pin ears back
f.
bir tane yapıştırmak
327
Deyim
pin ears back
f.
tokat atmak
328
Deyim
pin ears back
f.
şamar atmak
329
Deyim
pin ears back
f.
paylamak
330
Deyim
pin ears back
f.
ağzının payını vermek
331
Deyim
pin ears back
f.
azarlamak
332
Deyim
pin faith on
f.
-e bel bağlamak
333
Deyim
pin faith on
f.
'-e ümit bağlamak
334
Deyim
pin faith on
f.
'-e umutlarını bağlamak
335
Deyim
pin faith on
f.
'-e tümüyle güvenmek
336
Deyim
pin your faith on somebody/something
f.
birine/bir şeye bel bağlamak
337
Deyim
pin your faith on somebody/something
f.
birine/bir şeye ümit bağlamak
338
Deyim
pin your faith on somebody/something
f.
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
339
Deyim
pin your faith on somebody/something
f.
birine/bir şeye tümüyle güvenmek
340
Deyim
pin your hopes on somebody/something
f.
birine/bir şeye bel bağlamak
341
Deyim
pin your hopes on somebody/something
f.
birine/bir şeye ümit bağlamak
342
Deyim
pin your hopes on somebody/something
f.
birine/bir şeye umutlarını bağlamak
343
Deyim
pin your hopes on somebody/something
f.
birine/bir şeye tümüyle güvenmek
344
Deyim
pin one's ears back
f.
büyük hezimete uğratmak
345
Deyim
pin one's ears back
f.
fırçalamak
346
Deyim
pin one's ears back
f.
azarlamak
347
Deyim
(as) neat as a pin
s.
düzenli
348
Deyim
(as) neat as a pin
s.
derli toplu
349
Deyim
(as) neat as a pin
s.
pırıl pırıl
350
Deyim
(as) neat as a pin
s.
jilet gibi
351
Deyim
as straight as a pin
expr.
çok dürüst
352
Deyim
as straight as a pin
expr.
dümdüz
353
Deyim
bright as a new pin
expr.
gıcır gıcır
354
Deyim
as bright as a new pin
expr.
gıcır gıcır
355
Deyim
as clean as a new pin
expr.
gıcır gıcır
356
Deyim
clean as a new pin
expr.
gıcır gıcır
357
Deyim
neat as a new pin
expr.
gıcır gıcır
358
Deyim
as neat as a new pin
expr.
gıcır gıcır
359
Deyim
as neat as a new pin
expr.
pırıl pırıl
360
Deyim
neat as a new pin
expr.
pırıl pırıl
361
Deyim
as clean as a new pin
expr.
pırıl pırıl
362
Deyim
clean as a new pin
expr.
pırıl pırıl
363
Deyim
bright as a new pin
expr.
pırıl pırıl
364
Deyim
as bright as a new pin
expr.
pırıl pırıl
365
Deyim
as clean as a new pin
expr.
pırıl pırıl
366
Deyim
as clean as a new pin
expr.
tiril tiril
367
Deyim
neat as a pin
expr.
tertemiz
368
Deyim
as bright as a new pin
expr.
tiril tiril
369
Deyim
neat as a pin
expr.
tiril tiril
370
Deyim
as bright as a new pin
expr.
tertemiz
371
Deyim
as clean as a new pin
expr.
tertemiz
372
Deyim
bright as a new pin
expr.
tertemiz
373
Deyim
as neat as a pin
expr.
tertemiz
374
Deyim
bright as a new pin
expr.
tiril tiril
375
Deyim
as neat as a new pin
expr.
yepyeni
376
Deyim
neat as a new pin
expr.
yepyeni
377
Deyim
as bright as a new pin
expr.
yepyeni
378
Deyim
clean as a new pin
expr.
yepyeni
379
Deyim
as clean as a new pin
expr.
yepyeni
380
Deyim
bright as a new pin
expr.
yepyeni
381
Deyim
in merry pin
expr.
mutlu
382
Deyim
in merry pin
expr.
keyfi yerinde
383
Deyim
in merry pin
expr.
neşeli
384
Deyim
in merry pin
expr.
havasında
385
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
bir toplu iğnenin ucunda kaç melek dans eder
386
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
bir iğnenin başında kaç melek dans edebilir
387
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
yersiz/önemsiz entelektüel tartışma
388
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
fındık kabuğunu doldurmayacak fikir tartışması
389
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
gereksiz fikir tartışması
390
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
pratikte bir önemi olmayan/bir yere varmayan entelektüel tartışma
391
Deyim
how many angels can dance on the head of a pin
expr.
incir çekirdeğini doldurmayacak entelektüel tartışma
392
Deyim
could hear a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
393
Deyim
could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
394
Deyim
could hear a pin drop
expr.
iğne atsan sesi duyulur
395
Deyim
could hear a pin drop
expr.
çok sessiz
Speaking
396
Konuşma
you could hear a pin drop
expr.
çok sessiz
397
Konuşma
you could have heard a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
398
Konuşma
you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan duyulur
399
Konuşma
you could hear a pin drop
expr.
iğne düşse duyulur
400
Konuşma
you could hear a pin drop
expr.
iğne atsan sesi duyulur
401
Konuşma
you could have heard a pin drop
expr.
yaprak düşse duyulur
Trade/Economic
402
Ticaret/Ekonomi
chip and pin
i.
dört haneli kart şifresi girilerek yapılan alışveriş
403
Ticaret/Ekonomi
linking pin
i.
ilişkilendirme görevi
404
Ticaret/Ekonomi
chip and pin
i.
kart şifresi ile alışveriş
405
Ticaret/Ekonomi
pin protection principles and techniques
i.
pin koruma prensipleri ve teknikleri
406
Ticaret/Ekonomi
pin strike
i.
sınırlı grev
407
Ticaret/Ekonomi
chip and pin
i.
şifre ile alışveriş
408
Ticaret/Ekonomi
pin pad
i.
satışı onaylamak için pin numarasının girildiği mini klavye
Law
409
Hukuk
pin money
i.
cep harçlığı
Politics
410
Siyasal
public information notice (pin)
i.
kamu bilgi uyarısı
411
Siyasal
policy of pin pricks
i.
değersiz olduğu düşünülen devlet politikası
412
Siyasal
policy of pin pricks
i.
önemsiz kabul edilen devlet politikası
413
Siyasal
policy of pin pricks
i.
dar görüşlü/kafalı bulunan devlet politikası
Technical
414
Teknik
thumb pin
i.
raptiye
415
Teknik
toggle pin
i.
menteşeli bir kilitleme aparatı
416
Teknik
device operating the semi-trailer coupling-pin key
i.
aküplöman tespit tertibatı
417
Teknik
axle pin
i.
aks başı
418
Teknik
tuning pin
i.
akort vidası
419
Teknik
firing pin
i.
ateşleme iğnesi
420
Teknik
worn king pin bearings
i.
aks başı rulmanı
421
Teknik
king pin
i.
aks başı pimi
422
Teknik
lower pivot-pin
i.
alt kapı mili burcu
423
Teknik
threaded pin
i.
amortisör bağlantı pernosu
424
Teknik
master pin
i.
ana pim
425
Teknik
overspeed trip pin
i.
aşırı hız trip pimi
426
Teknik
metering pin
i.
ayar çubuğu
427
Teknik
control pin
i.
ayar mili
428
Teknik
adjusting pin
i.
ayar pimi
429
Teknik
adjuster pin kit
i.
ayar pimleri takımı
430
Teknik
nut with pin
i.
ayar somunu
431
Teknik
connected pin
i.
bağlanılan iğne
432
Teknik
thrust pin
i.
baskı pimi
433
Teknik
coupler pin
i.
bağlama pimi
434
Teknik
probe pin
i.
baskı pimi
435
Teknik
end-door pivot pin
i.
başlık kapağı burcu
436
Teknik
bayonet pin
i.
bağlama somunu pimi
437
Teknik
joiner pin
i.
bağlantı pimi
438
Teknik
steering frame lock pin
i.
belden kırma kilit pimi
439
Teknik
joint pin
i.
bağlantı pimi
440
Teknik
connected pin
i.
bağlı uç
441
Teknik
anti-pivot pin
i.
belden kırma emniyet kilit pimi
442
Teknik
link pin
i.
bağlantı pimi
443
Teknik
connection pin
i.
bağlama pimi
444
Teknik
frame lock pin
i.
belden kırma emniyet pimi
445
Teknik
band drawing pin
i.
bant raptiyesi
446
Teknik
connecting pin
i.
bağlantı pimi
447
Teknik
belaying pin
i.
bağlama direği
448
Teknik
pressure pin kit
i.
basınçlı pim kiti
449
Teknik
connected pin
i.
bağlanılan uç
450
Teknik
hinge pin
i.
biyel yatağı
451
Teknik
crank pin
i.
biyel kolu muylusu
452
Teknik
ball or pin impression method
i.
bilya veya iğneyle basma yöntemi
453
Teknik
ball or pin impression method
i.
bilye veya pimle bastırma metodu
454
Teknik
boom locking pin
i.
bom kilit pini
455
Teknik
pivot pin
i.
boji göbek mili
456
Teknik
split pin
i.
çatal pin
457
Teknik
loose-pin hinge
i.
çıkarpimli menteşe
458
Teknik
safety pin
i.
çengelli iğne
459
Teknik
pin wrench
i.
çok kenarlı anahtar
460
Teknik
cotter pin
i.
çatal pim
461
Teknik
cotter pin
i.
çatallı pim
462
Teknik
towing pin
i.
çekme pimi
463
Teknik
split pin bolt
i.
çatal pim vidası
464
Teknik
pin mark
i.
çivi izi
465
Teknik
split pin
i.
çatal pim
466
Teknik
steel pin
i.
çelik pim
467
Teknik
clevis pin
i.
çatal pim
468
Teknik
multi-pole connection pin
i.
çok kutuplu bağlantı pimi
469
Teknik
fork pin
i.
çatal pimi -bağlantısı
470
Teknik
clasp pin
i.
çatal çivi
471
Teknik
ball pin hammer
i.
conta çekici
472
Teknik
fulcrum pin
i.
dayanak pimi
473
Teknik
lock-bolt pin
i.
damak pimi
474
Teknik
clutch centering pin
i.
debriyaj merkezleme mili
475
Teknik
pin with external thread
i.
dışı vida dişli pim
476
Teknik
pin insulator
i.
destek izolatörü
477
Teknik
lock-bolt operating pin
i.
damak sürükleyici pimi
478
Teknik
pin tuck
i.
dar ve süslü pli
479
Teknik
grooved pin with round head
i.
daire başlı yivli pim
480
Teknik
support pin
i.
destek pimi
481
Teknik
twist lock pin
i.
dönme kilit pimi
482
Teknik
king pin kit
i.
direksiyon füzesi saplaması kiti
483
Teknik
king pin
i.
direksiyon füzesi saplaması
484
Teknik
pivot pin
i.
döndürme mili
485
Teknik
swivel pin
i.
dingil başı yarım pimi
486
Teknik
pin-on-disc test apparatus
i.
disk üzeri aşındırma test cihazı
487
Teknik
flat-head pin
i.
düz başlı perno
488
Teknik
flat ejector pin
i.
düz çıkarıcı pim
489
Teknik
king pin bearing
i.
dingil pimi yatağı
490
Teknik
hinge-pin bracket
i.
dom köprüsü yatak yanağı
491
Teknik
king pin
i.
direskiyon füzesi
492
Teknik
stop pin
i.
durdurma pimi
493
Teknik
king pin
i.
dingil füzesi
494
Teknik
steering cylinder pin
i.
direksiyon silindiri pimi
495
Teknik
threaded pin
i.
dişli pim
496
Teknik
duplex ten-pin transceiver
i.
dupleks on uçlu alıcı-verici
497
Teknik
eccentric pin
i.
eksantrik pimi
498
Teknik
pivot pin
i.
eksen pimi
499
Teknik
male pin
i.
erkek fiş
500
Teknik
drift pin
i.
ekleme çivisi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pin
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy