kapatmak - Türkçe İngilizce Sözlük

kapatmak

"kapatmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 112 sonuç

Türkçe İngilizce
Yaygın Kullanım
kapatmak close down f.
Our message, therefore, is that we are stepping up our action and closing down these sites.
Bu nedenle mesajımız, eylemlerimizi hızlandırdığımız ve bu siteleri kapattığımızdır.

More Sentences
kapatmak shut down f.
At the Copenhagen Summit, Lithuania promised to shut down Ignalina in 2009.
Kopenhag Zirvesi'nde Litvanya 2009 yılında Ignalina'yı kapatma sözü verdi.

More Sentences
kapatmak close f.
I wish to close with a few words about Turkey.
Türkiye hakkında birkaç kelime ile kapatmak istiyorum.

More Sentences
kapatmak shut f.
What some colleagues want to do, is to shut that down.
Bazı meslektaşlarımızın yapmak istediği şey bu konuyu kapatmak.

More Sentences
Genel
kapatmak seal f.
We sealed the door shut.
Kapıyı sıkıca kapattık.

More Sentences
kapatmak retract f.
The plane retracted its wheels after the take-off.
Uçak kalkıştan sonra tekerlerini kapattı.

More Sentences
kapatmak shut up f.
We might just as well shut up shop and go home.
Dükkanı kapatıp evimize de gidebiliriz.

More Sentences
kapatmak turn off f.
Experience shows that it is no use trying to dry out a flooded room without turning off the taps.
Tecrübeler, su basmış bir odayı muslukları kapatmadan kurutmaya çalışmanın faydası olmadığını göstermektedir.

More Sentences
kapatmak bar f.
A fallen tree branch barred their way.
Devrilmiş bir ağaç dalı yollarını kapatmıştı.

More Sentences
kapatmak turn out f.
Be sure to turn out the light when you go out.
Dışarı çıkarken ışığı kapattığından emin ol.

More Sentences
kapatmak confine f.
He confined himself to his room.
Kendini odasına kapattı.

More Sentences
kapatmak switch off f.
Businesses that do not fall within the scheme will need to switch off installations or even shut down divisions.
Programa dahil olmayan işletmelerin tesisatlarını kapatmaları ve hatta bölümlerini kapatmaları gerekecektir.

More Sentences
kapatmak cloud f.
The morning fog has clouded the view from my window.
Sabah sisi penceremden gördüğüm manzarayı kapatıyor.

More Sentences
kapatmak enclose f.
We can claim to enclose a number of possible loopholes.
Bir dizi olası boşluğu kapattığımızı iddia edebiliriz.

More Sentences
kapatmak close f.
It opens negotiations and is not designed to close them.
Müzakereleri açar, bir yandan müzakereleri kapatmak için tasarlanmamıştır.

More Sentences
kapatmak lock up f.
When I am queen, I will lock up Tom in the dungeon.
Kraliçe olduğumda, Tom'u zindana kapatacağım.

More Sentences
kapatmak block f.
The traffic jammed as the broken car was blocking the main road.
Bozulan araba ana yolu kapattığı için trafik sıkıştı.

More Sentences
kapatmak mask f.
Vines masked the small door of the secret entrance.
Sarmaşıklar, gizli girişin küçük kapısını kapatmıştı.

More Sentences
Öbek Fiiller
kapatmak pay off f.
An alternative method is to pay off the smallest loans first.
Alternatif bir yöntem, önce en küçük kredileri kapatmaktır.

More Sentences
kapatmak cut off f.
He did not respond and cut off the phone.
Cevap vermedi ve telefonu kapattı.

More Sentences
kapatmak wash out f.
Last night's storm washed out the road.
Dün geceki fırtına yolu kapattı.

More Sentences
Teknik
kapatmak shut off f.
I need to shut off this service.
Bu hizmeti kapatmam gerekiyor.

More Sentences
kapatmak shut f.
What some colleagues want to do, is to shut that down.
Bazı meslektaşlarımızın yapmak istediği şey, bunu kapatmaktır.

More Sentences
kapatmak close f.
That is an excellent answer with which to close this debate.
Bu tartışmayı kapatmak için mükemmel bir cevap.

More Sentences
Tekstil
kapatmak close f.
I shall close there - my time is up in any case.
Bu konuyu kapatacağım; her halükarda sürem doldu.

More Sentences
Bahisçilik
kapatmak cover f.
I hate it when people yawn without covering their mouths.
İnsanlar ağzını kapatmadan esnediğinde gıcık oluyorum.

More Sentences
Genel
kapatmak liquidate f.
kapatmak pen up f.
kapatmak the close of the day f.
kapatmak incarcerate f.
kapatmak keep a mistress f.
kapatmak blot something out f.
kapatmak intern f.
kapatmak cap f.
kapatmak shut out f.
kapatmak hush up f.
kapatmak turn something off f.
kapatmak furl f.
kapatmak occlude f.
kapatmak shut to f.
kapatmak clear f.
kapatmak seal off f.
kapatmak pay something off f.
kapatmak heal f.
kapatmak impound f.
kapatmak buy up f.
kapatmak lock f.
kapatmak envelop f.
kapatmak hush f.
kapatmak get something cheaply f.
kapatmak pen f.
kapatmak obturate f.
kapatmak put up f.
kapatmak inclose f.
kapatmak blind f.
kapatmak coop up f.
kapatmak lock in f.
kapatmak instore f.
kapatmak tine [dialect] f.
kapatmak tynd [obsolete] f.
kapatmak tyne [dialect] f.
kapatmak make [dialect] f.
kapatmak emprison [obsolete] f.
kapatmak enwall f.
kapatmak uphasp f.
kapatmak beshut f.
kapatmak mail [obsolete] f.
kapatmak make [dialect] f.
kapatmak hele [dialect] [uk] f.
kapatmak obstipate f.
kapatmak impen f.
kapatmak compinge f.
kapatmak include f.
kapatmak instop f.
kapatmak dit [scotland] f.
kapatmak ditt f.
kapatmak conclude [obsolete] f.
kapatmak paddock f.
kapatmak pin f.
kapatmak inhoop [obsolete] f.
kapatmak inmew [obsolete] f.
kapatmak pend [obsolete] f.
kapatmak portcullis f.
kapatmak finalize f.
kapatmak finalise f.
kapatmak fog f.
kapatmak foreclose [obsolete] f.
kapatmak outshut f.
kapatmak scoth f.
kapatmak shroud f.
kapatmak shut out f.
kapatmak cub [dialect] [uk] f.
kapatmak spring f.
kapatmak superinduce f.
kapatmak shutter f.
kapatmak spar [obsolete] f.
kapatmak steek [scotland] f.
kapatmak steik f.
kapatmak restringe f.
Öbek Fiiller
kapatmak pull something to f.
kapatmak close out f.
kapatmak snap off f.
kapatmak power down f.
kapatmak cage up f.
Deyim
kapatmak cut across f.
Teknik
kapatmak close up f.
kapatmak break f.
kapatmak collapse f.
Bilgisayar
kapatmak vary-off f.
Medikal
kapatmak tap f.
Eski Kullanım
kapatmak enwomb f.
kapatmak stifle f.

"kapatmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Genel
telefonu kapatmak hang up f.
I hung up the phone and cried for hours.
Telefonu kapatıp saatlerce ağladım.

More Sentences
çarparak kapatmak (kapıyı/kapağı) slam f.
The guards slammed the main gates.
Muhafızlar ana kapıları çarparak kapattı.

More Sentences
(geçidi) kapatmak jam f.
The police jammed all the entrances to the city centre.
Polis şehir merkezindeki tüm girişleri kapattı.

More Sentences
borcu kapatmak pay off f.
Tom paid off his student loans.
Tom öğrenim kredisi borcunu kapattı.

More Sentences
çenesini kapatmak shut up f.
Now will you shut up and listen?
Şimdi çeneni kapatıp dinleyecek misin?

More Sentences
arayı kapatmak catch up with f.
Tom caught up with Mary.
Tom Mary ile arayı kapattı.

More Sentences
fermuarını kapatmak zip f.
Tom zipped up his coat.
Tom ceketinin fermuarını kapattı.

More Sentences
dosyayı kapatmak close the file f.
Save your changes, and close the file.
Değişikliklerinizi kaydedin ve dosyayı kapatın.

More Sentences
pencereyi kapatmak shut the window f.
Would you mind shutting the window?
Pencereyi kapatmamda bir sakınca var mı?

More Sentences
pencereyi kapatmak close the window f.
You can close the window when you are finished.
İşiniz bittiğinde pencereyi kapatabilirsiniz.

More Sentences
pencere kapatmak shut the window f.
Would you mind shutting the windows?
Pencereleri kapatmamda bir sakınca var mı?

More Sentences
konuyu kapatmak drop the subject f.
Let's drop the subject.
Konuyu kapatalım.

More Sentences
pencere kapatmak close the window f.
We have to close the windows.
Pencereleri kapatmalıyız.

More Sentences
dükkanı kapatmak shut the shop f.
Mr Hobson shut the shop and went home.
Bay Hobson, dükkanı kapattı ve eve gitti.

More Sentences
dükkanı kapatmak close the shop f.
They closed the shop.
Dükkanı kapattılar.

More Sentences
kapıyı kapatmak shut the door f.
Is it not true that the guidelines are really too weak to shut the door to impunity arrangements?
Kılavuz ilkelerin cezasızlık düzenlemelerine kapıyı kapatmak için gerçekten çok zayıf olduğu doğru değil mi?

More Sentences
kapılarını kapatmak close one's doors f.
God closes one door and opens another.
Allah bir kapıyı kapatır, diğerini açar.

More Sentences
kapıyı kapatmak close the door f.
Open borders could easily lead to us closing the door on dynamism and improvements.
Sınırların açılması, dinamizm ve gelişmelere kapıyı kapatmamıza neden olabilir.

More Sentences
sürekli içten yanmayı sağlamak için ateşin üstünü kapatmak bank f.
James banked up the fire before they went to bed.
James yatmadan önce ateşin üstünü kapattı.

More Sentences
çevirerek kapatmak screw f.
He poured a drink and screwed the cap back onto the bottle.
Bir içki doldurdu ve şişenin kapağını çevirerek geri kapattı.

More Sentences
(gözlerini) kapatmak shutter f.
The company had to shutter some of its stores.
Şirket bazı mağazalarını kapatmak zorunda kaldı.

More Sentences
Öbek Fiiller
arayı kapatmak catch up f.
It is clear that the Lithuanian government has made enormous strides to catch up.
Litvanya hükümetinin arayı kapatmak için çok büyük adımlar attığı açıktır.

More Sentences
(işyeri, dükkan) kapatmak close up f.
However, we need new legislation now to close up the loopholes.
Bununla birlikte, boşlukları kapatmak için şimdi yeni bir mevzuata ihtiyacımız var.

More Sentences
Genel
hesabı kapatmak için ödenen para settlement i.
müslüman kadınların yüz kapatmak için kullandığı örtü yashmac i.
müslüman kadınların yüz kapatmak için kullandığı örtü yashmak i.
müslüman kadınların yüz kapatmak için kullandığı örtü yasmak i.
yeni elde edilmiş kaynakları daha önceki bir açığı kapatmak için kullanmak lap i.
hile veya aldatmanın üstünü kapatmak için aptal rolü yapma hocus-pocus i.
penisi kapatmak için kullanılan bir giyim eşyası phallocrypt i.
penisi kapatmak için kullanılan bir giyim eşyası penis sheath i.
doldurarak kapatmak (bir deliği) stuff up f.
birdenbire kapatmak spring f.
çenesini kapatmak belt up f.
ağzını kapatmak shut up f.
telefonu yüzüne kapatmak hang up on someone f.
arayı kapatmak go fast enough to join f.
birini bir yere kapatmak shut someone up in f.
telefonu suratına kapatmak hang up on someone f.
manastıra kapatmak cloister f.
açığı kapatmak meet the deficit f.
bir hesabı kapatmak settle an account f.
yeniden kapatmak reclose f.
hesabı kapatmak pay one's debt f.
kapatmak (bir ticaret kuruluşunu) liquidate f.
kepenk kapatmak take down the shutters f.
işyeri vb'ni kapatmak shut down f.
işyerini kapatmak (iş gününün bitiminde) close up shop f.
kapatmak (ışık/gaz/makine vb'ni) shut off f.
cezaevine kapatmak gaol f.
hesabı kapatmak close off f.
telefonu yüzüne kapatmak hang up in someone's ear f.
kafese kapatmak confine in a cage f.
devreyi kapatmak switch off f.
birini tımarhaneye kapatmak lock someone up f.
borcunu kapatmak pay one's debt f.
kapatmak (işyerini) close up f.
dikerek kapatmak sew up f.
kapatmak (borcu) be in the clear f.
cezaevine kapatmak jail f.
telefonu suratına kapatmak hang up in someone's ear f.
ile kapatmak cover with f.
üzerini kapatmak cover f.
çarparak kapatmak slam f.
kepenk kapatmak close up a shop f.
düğmesini çevirerek elektrikli bir aygıtı kapatmak switch off f.
tuğla örerek kapatmak brick up f.
önüne bir şey koyarak kapatmak screen off f.
perdeyi kapatmak curtain f.
kapatmak (devreyi) make f.
gülerek konuyu kapatmak laugh away f.
ahırdaki bölmeye kapatmak (hayvanı) stall f.
bir şeyi dikip kapatmak sew something up f.
kapatmak (işyerini) close down f.
ödeyip kapatmak (borcu) liquidate f.
akıl hastanesine kapatmak put away f.
mandal ile kapatmak latch f.
odaya kapatmak closet f.
farkı kapatmak make up the difference f.
kapatmak (borç) ante up f.
musluğu kapatmak turn off the faucet f.
ucuza kapatmak get something at a bargain price f.
ucuza kapatmak buy something dirt cheap f.
yarışta aradaki mesafeyi kapatmak make up f.
bilgisayarı kapatmak turn off computer f.
arayı kapatmak catch up on f.
geçici olarak kapatmak close up f.
çıkışı kapatmak close the exit f.
delik kapatmak cover a hole f.
devreyi kapatmak finish the half f.
devreyi kapatmak finish the season f.
dosyayı kapatmak close a file f.
borcu kapatmak pay off a debt f.
bakiyeyi kapatmak pay off the balance f.
telefonu kapatmak put down the telephone f.
zarar kapatmak offset the loss f.
zarar kapatmak recover the loss f.
zarar kapatmak recoup the loss f.
borç kapatmak pay off a debt f.
borç kapatmak pay off debt f.
zararı kapatmak indemnify a loss f.
zararı kapatmak recover loss f.
bilgisayarı kapatmak shut down the computer f.
pencere kapatmak roll up the window f.
pencereyi kapatmak roll up the window f.
ışıkları kapatmak switch off the lights f.
ışıkları kapatmak turn off the lights f.
ışıkları kapatmak turn out the lights f.
ışıkları kapatmak put off the lights f.
şalter kapatmak turn off a switch f.
borç kapatmak clear debt f.
suyu kapatmak turn off the tap f.
çeşmeyi kapatmak turn off the tap f.
şalteri kapatmak turn off the switch f.
sıkı kapatmak close tightly f.
sıkı kapatmak close firmly f.
sıkıca kapatmak close tightly f.
sıkıca kapatmak close firmly f.
hesabını kapatmak pay off f.
trafiğe kapatmak pedestrianize f.
trafiğe kapatmak pedestrianise f.
siparişi kapatmak close the order f.
motoru kapatmak switch off the engine f.
telefonu kapatmak ring off f.
hesabı kapatmak foot the bill f.
-e kapatmak confine to f.
-i camla kapatmak glass in f.
-i çivileyerek kapatmak nail up f.
tekrar kapatmak re-cover f.
hapishaneye kapatmak jail f.
ağzını kapatmak cork f.
arazi kapatmak buy up land f.
(düğmeye basıp) kapatmak switch off f.
düğmeye basıp açmak/kapatmak switch f.
duvarla kapatmak wall-up f.
tuğla örerek kapatmak brick in f.
tuğlayla kapatmak brick in f.
tuğlayla kapatmak brick up f.
tuğla örerek kapatmak brick over f.
tuğlayla kapatmak brick over f.
kodese kapatmak lock in jail f.
başını kapatmak cover one's head f.
piyasayı kapatmak close the market f.
pazarı kapatmak close the market f.
halkevlerini kapatmak close the community centres f.
kalıcı olarak kapatmak shut permanently f.
kapıyı yüzüne kapatmak shut the door in his face f.
kapıyı suratına kapatmak shut the door in his face f.
kapıyı suratına kapatmak shut the door in someone's face f.
kapıyı yüzüne kapatmak shut the door in someone's face f.
maçı galibiyetle kapatmak win the match f.
maçı galibiyetle kapatmak win the game f.
toplantıyı kapatmak adjourn a meeting f.
kepenk kapatmak shut down f.
kepenk kapatmak go out of business f.
zararı kapatmak cover the loss f.
fonksiyonlarını kapatmak shut down its functions f.
açığı kapatmak close the gap f.
arayı kapatmak bridge f.
sahnedeki ışıkları kapatmak black out f.
kaydını kapatmak check out f.
hapishaneye kapatmak gaol f.
üstünü kapatmak cover f.
telefon kapatmak hang up f.
kapsül içine kapatmak capsulise f.
kapsül içine kapatmak capsulate f.
kapsül içine kapatmak capsule f.
kapsül içine kapatmak capsulize f.
parti kapatmak close a party f.
kredi kapatmak pay off a loan f.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek switch the main breaker off ( on the electrical panel) f.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek shut/turn off the power on the electrical panel f.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek turn off the main power disconnect f.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek turn off the main disconnect breaker f.
elektrik şalterini kapatmak/indirmek switch the main power to the off position f.
televizyonu kapatmak turn off the television f.
televizyonu kapatmak switch off the television f.
bilgisayarı kapatmak turn off the computer f.
davayı kapatmak settle the case f.
farkı kapatmak be closing the gap f.
farkı kapatmak close the gap f.
kulübe gibi küçük bir yere kapatmak cabin f.
televizyonu kapatmak turn off the tv f.
borcu kapatmak acquite [obsolete] f.
hücreye kapatmak cell f.
odaya kapatmak chamber f.
telefonu kapatmak hang up the phone f.
(cam tüpün) ısıtılmış boynunu sıkıştırarak kapatmak nip [obsolete] f.
bulutla kapatmak nubilate [obsolete] f.
açığı kapatmak stop a gap f.
sandığa kapatmak trunk f.
bir yere kapatmak keep f.
geneleve kapatmak embrothel [obsolete] f.
kasaya kapatmak enchest f.
sandığa kapatmak enchest f.
manastıra kapatmak encloister [obsolete] f.
bir yere kapatmak yard f.
cezaevine kapatmak enjail f.
dikerek kapatmak enseam [obsolete] f.
gözlerini kapatmak enseel [obsolete] f.
(konunun, fiziksel bir şeyin) üstünü kapatmak envelop f.
etrafını kapatmak environ f.
katlayarak kapatmak jackknife f.
görüş alanını kapatmak unsight f.
fermuarı kapatmak zip f.
fermuarı çekerek kapatmak (bir şeyi) zip f.
hapishaneye kapatmak bastille f.
(ipotekli borcu) kapatmak lift f.
fanusa kapatmak bell f.
girişini kapatmak blank (off) f.
korumak veya saklamak için kışın üzerini kapatmak winter-ground f.
bitkinin köklerinin üzerini kapatmak winter-ground f.
atkıyla kapatmak wimple f.
(yanlışa, hataya, adaletsizliğe) gözünü kapatmak blink f.
yolu kapatmak blackade f.
şişmanlatmak için kapatmak mew [obsolete] f.
şişmanlatmak için kümese kapatmak mew [obsolete] f.
küçük bir alana kapatmak hasp [obsolete] f.
(kapıyı) kapakla kapatmak hatch [dialect] [uk] f.
üzerini kapatmak hele [dialect] f.
çevreleyip kapatmak hem f.
tuğlayla kapatmak brick f.
sınırlarla kapatmak hold f.
duymayı engellemek için kapatmak (kulakları) hold f.
başlıkla kapatmak hood f.
çevreleyip kapatmak hum f.
iştahını kapatmak spoil one's appetite f.
arayı kapatmak gain f.
(kıyafet) bir bölümü kapatmak ride f.
düğmeyle kapatmak button f.
sımsıkı kapatmak button up f.
çenesini kapatmak choke f.
(tandır fırını) ıslak kil ile kapatmak clam [dialect] [uk] f.
ısı veya buhar oluşumunu azaltmak için (fırındaki ateşi) nemli kömür, kül veya cüruf ile kapatmak damp f.
yeri kapatmak heat [obsolete] f.
devreyi kapatmak off [singapore] f.
(düğmeye basıp) kapatmak off [singapore] f.
üzerini kapatmak overhele [obsolete] f.
ağ ile kapatmak overnet f.
(görsel veya sunumda) manzarayı kapatmak overpicture f.
dış mekan görüntüsünü kapatmak overpicture f.
üzerini kapatmak overtop f.
kendini topluma kapatmak immure f.
(hayvanları) bahçeye kapatmak impark f.
(tükenmez kalem) ağzını kapatmak impen f.
(bir madde ile) delikleri kapatmak impregnate f.
resmi olarak bir yere kapatmak (ruh sağlığı tesisi) commit f.
(dini binayı veya alanı) belirli kurallar dahilinde dışarıya kapatmak inclose f.
(toprak parçasının) etrafını kapatmak infield f.
yolu kapatmak dit [scotland] f.
hendek ile kapatmak ditch f.
yolu kapatmak ditt f.
yapıştırarak kapatmak cloom f.
kullanıma kapatmak close f.
(sürü, ırk) dış soylara kapatmak close f.
kalıcı olarak kapatmak condemn f.
mağaraya kapatmak incave f.
bir yere kapatmak pinfold f.
bir yere kapatmak penfold f.
borcunu kapatmak pony f.
farkı kapatmak clear (with) [obsolete] f.
şişenin kapağını kapatmak crown f.
dikiş ile kapatmak inseam f.
hastaneye kapatmak intern f.
içine kapatmak introvert f.
sandığa kapatmak intrunk f.
adaya kapatmak island f.
etrafı çitle çevrili yere kapatmak paddock f.
yara lapası ile kapatmak poultice f.
şapkayla kapatmak coif f.
(karkas eti) müslin bez ile kapatmak shroud f.
alçaltarak kapatmak shut down f.
(iş yerini) kapatmak shutter f.
mekanı kapatmak shutter f.
iş yerini kapatmak shutter f.
mühür ile kapatmak sigillate f.
(baca veya silah namlusu) kapatmak foul f.
pencere kafesindeki çubukları kapatmak slat f.
kar ile kapatmak snow f.
çapraz eleman ile kapatmak span f.
(yoğunluğu belirtmek için) kapıyı kapatmak sport [uk] f.
(yüzeyi) samanla kapatmak straw f.
önünü kapatmak screen f.
(cihazın vb.) sesini kapatmak mute f.
(bilgisayar programını) kapatmak exit f.
tıpa ile kapatmak stopple f.
yarayı kapatmak paint f.
(bir şeyi) yeniden sıkıca kapatmak resecure f.
tapa ile kapatmak stopple f.
eve kapatmak house f.
dikerek kapatmak suture f.
güvenli şekilde kapatmak için kullanılan sealing s.
Öbek Fiiller
aradaki mesafeyi kapatmak gain on f.
aradaki farkı kapatmak gain on f.
karı zararını kapatmak break even f.
kafese kapatmak cage in f.
hesabını kapatmak pay off f.
bir yere kapatmak immure in f.
dar bir yere kapatmak pen in f.
(borcunu) kapatmak pay off f.
(bir şeyin üzerini) boyayla kapatmak paint something out f.
su yolunu kapatmak lock off f.
trafik konileri yardımıyla yolu veya yolun bir kısmını kapatmak cone something off f.
örgüyü kapatmak cast off f.
mühürleyerek kapatmak sear up f.
borçları kapatmak için (borçlunun) mallarını satmak sell out f.
kapıyı pencereyi kapatmak shut up f.
çarparak kapatmak slam to f.
dağlayarak kapatmak sear up f.
(oturumu) kapatmak let out f.
çeneyi kapatmak shut up f.
(faturaları) ödeyerek kapatmak run off f.
(ışık vb.) kapatmak flip off f.
görüşünü kapatmak/engellemek block something out f.
sıkıca kapatmak button up f.
kapıyı bacayı kapatmak button up f.
(vana ya da şalterden) kapatmak turn out f.
çatlakları kapatmak chink up (something) f.
yarıkları kapatmak chink up (something) f.
(hesap, şirket) kapatmak close out f.
(makine, cihaz) kapatmak close up f.
(ameliyatın sonunda) yarayı kapatmak close someone up f.
şişeyi mantarla kapatmak cork up f.
şişeyi mantarla kapatmak cork something up f.
bir yere kapatmak cage someone or something up in something f.
kapatmak (perde) roll down f.
(bir şeyi) kapatmak draw (something) to f.
çekip kapatmak draw (something) to f.
bir şeyi kapatmak/çekmek/örtmek (perde, örtü) draw something to f.
(bir şeyi) bir kutuya/korunaklı bir şeyin içine kapatmak enclose (something) (with)in (something) f.
birini/bir şeyi bir yere kapatmak enclose someone or something (with)in something f.
birinin/bir şeyin çevresini kapatmak enclose someone or something (with)in something f.
arayı kapatmak fetch up f.
aradaki farkı kapatmak fetch up f.
bir deliği, boşluğu kapatmak fill in f.
birinin bilgi açığını kapatmak fill in f.
bir şeyle kapatmak finish off f.
(bir şeyi/yeri) girişe kapatmak seal (someone or something) off from (someone or something) f.
bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak seal something off from someone or something f.
bir şeyi birinin/bir şeyin erişimine kapatmak seal something off f.
inekleri sağma salonuna/bölmesine kapatmak bail up [australia] f.
kepenkleri kapatmak bar off f.
itip kapatmak push to f.
bastırıp kapatmak push to f.
fermuarı kapatmak zip something up f.
fermuarı çekerek giysinin önünü kapatmak zip something up f.
elektronik bir aleti kapatmak snap off f.
televizyonu, radyoyu, telsizi kapatmak snap off f.
ile borcu kapatmak square with f.
biriyle borcu kapatmak square with someone f.
ile hesabı kapatmak square with f.
bir yere kapatmak stick in f.
(bir şeye/yere) kapatmak stick into (something) f.
devreyi kapatmak switch something out f.
birine olan borcunu kapatmak square up with someone f.
(bir şeyin) üstünü kapatmak/örtmek pave (something) over f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak pop something on something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak pop something onto something f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak pop something onto something f.
bir şeyi bir şeyin üstüne kapatmak pop something on f.
üstünü kapatmak/örtmek pave over f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak pop something on something f.
bir şeyi pat/çat diye bir şeyin üstüne kapatmak pop something on f.
kayıp önünü kapatmak slip over f.
hava şartları yüzünden geçici olarak kapatmak sock in f.
çalışıp borcunu ödemek/kapatmak work off f.
üstünü bir şeyle kapatmak put over f.
(biriyle) arayı kapatmak visit with (one) f.
biriyle arayı kapatmak visit with someone f.
önünü kapatmak pinch off f.
önünü kapatmak pinch out f.
tahtalarla kapatmak batten down f.
kapakla kapatmak head up f.
üstünü kapatmak blank out f.
önünü kapatmak block out f.
görünüşünü kapatmak/engellemek block out f.
birini/bir şeyi kapatmak box someone or something in f.
birini küçük bir yere kapatmak box someone up f.
birini kutu gibi bir yere kapatmak box someone up f.
arsızca/yüzsüzce üstünü kapatmak brazen out f.
bir boşluğu, açıklığı tuğlayla örmek/kapatmak brick something up f.
bir boşluğu, açıklığı tuğla örerek kapatmak/doldurmak brick something up f.
birini/bir şeyi kafese kapatmak cage someone or something in f.
birini/bir şeyi bir yere kapatmak cage someone or something in f.
kafese/bir yere kapatmak cage up f.
aradaki mesafeyi kapatmak catch up f.
(bir şeyle) ilgili arayı kapatmak catch up on (something) f.
(biriyle/bir şeyle) arayı kapatmak catch up to (something or someone) f.
(biriyle) arayı kapatmak) catch up with (someone) f.
(biriyle) aradaki mesafeyi kapatmak catch up with (someone) f.
arayı kapatmak catch with f.
sıkıca kapatmak chain up f.
güvenli bir şekilde kapatmak/kilitlemek chain up f.
çatlakları kapatmak chink up f.
yarıkları kapatmak chink up f.
inşa ederek önünü kapatmak build up f.
(koşu yarışında) yaklaşarak arayı kapatmak gain upon f.
birini bir yere kapatmak clap someone in some place f.
birini bir yere kapatmak clap someone into some place f.
birini bir yere/bir şeye (hapse, kodese) kapatmak clap (one) into (something or some place) f.
birini bir yere/bir şeye (hapse, kodese) kapatmak clap (one) in (something or some place) f.
parmaklıklar ardına kapatmak/tıkmak clap in some place f.
bir yere tıkmak/atmak/kapatmak clap in some place f.
bir şeyi birine kapatmak close something to someone f.
bir şeyi kapatmak close something up f.
(bir gösteriyi, konseri biriyle/bir şeyle) kapatmak close with (someone or something) f.
bir şeyi kapatmak close something down f.
bir şeyi kapatmak shut something down f.
birini/bir şeyi (bir şeye) kapatmak close someone or something in (something) f.
birini/bir şeyi (bir şeyin) içine kapatmak close someone or something in (something) f.
ile aynı yere kapatmak closet with f.
arayı kapatmak come back f.
trafik konileri yardımıyla yolu veya yolun bir kısmını kapatmak cone off f.
-e kapatmak confine within f.
birini/bir şeyi bir yere kapatmak coop someone or something up f.
birinin/bir şeyin üstünü kapatmak cover someone or something up f.
bir şeyin üstünü kapatmak cover something up f.
perdeyle kapatmak curtain off f.
(bir şeyin) üzerini kapatmak/kaplamak drape over (something) f.
çekip kapatmak draw to f.
-e kapatmak enclose in f.
kutuya/korunaklı bir şeyin içine kapatmak enclose in f.
(birini/bir şeyi bir şeye) kapatmak entomb (someone or something) in (something) f.
birini kaçamayacağı bir yere kapatmak lock away f.
düğmesinden kapatmak flick off f.
işi kapatmak fold something up f.
(biriyle/bir şeyle) arasındaki mesafeyi kapatmak gain on (someone or something) f.
oyunu kapatmak game out f.
bir şeyi camla kapatmak glass something in f.
telefonu kapatmak hang something up f.
(birini bir yere) kapatmak/hapsetmek imprison (someone) in (something) f.
-e kapatmak/hapsetmek imprison in f.
(birini bir şeye/yere) kapatmak incarcerate (someone) in (something) f.
(bir şeye/yere) kapatmak intern in (something) f.
birini bir şeye/yere kapatmak intern someone in something f.
düğmesinden/anahtarından kapatmak key off f.
boyayla kapatmak paint out f.
üzerini boyayarak kapatmak paint out f.
boyayla kapatmak paint over f.
üzerini boyayarak kapatmak paint over f.
sıvayıp kapatmak plaster up f.
sıvayla, alçıyla kapatmak plaster up f.
çekip kapatmak pull to f.
çekmek (kapatmak) pull to f.
çatısını kapatmak roof over f.
ızgarayla/sineklikle kapatmak screen in f.
-i girişe kapatmak seal off from f.
-in erişimine kapatmak seal off from f.
(bir anlaşmayı, girişimi, etkinliği kapatmak sew (something) up f.
(dijital bir hesapta/ağda) oturumu kapatmak sign out of (something or some place) f.
(dijital bir hesapta/ağda) başka birinin oturumunu kapatmak sign out of (something or some place) f.
(bir şeyi bir şeyle) kapatmak submerge (something) under (something) f.
adisyonu ödeyip kapatmak tab out f.
bantlayıp üstünü kapatmak tape out f.
bantla kapatmak/örtmek tape out f.
'-e kapatmak wall in f.
duvarla kapatmak wall up f.
duvarlar arasına kapatmak wall up f.
borcu kapatmak clear (off) f.
mühürle kapatmak seal in f.
mühürlercesine kapatmak seal in f.
(baskı yüzeyini) kısmen kapatmak stop out f.
(çinkografi için hazırlanan negatifi) opak maddeyle kapatmak stop out f.
(dizgi haznesinin bir bölümünü) bal mumuyla kapatmak stop out f.
İfadeler
ışığı kapatmak douse the glim f.
Konuşma Dili
çenesini kapatmak shut someone's mouth f.
hesabını kapatmak clear out one’s tab f.
konuyu kapatmak let it drop f.
(işi) kapatmak bag it f.
gün sonu hesap kapatmak cash out f.
bir şeye giden yolu kapatmak shut down f.
bir kıyafeti kapatmak do something up f.
bir şeyi kapatmak shut down f.
Deyim
eski defterleri kapatmak let bygones be bygones f.
ağzını kapatmak settle someone's hash f.
gözlerini kapatmak shut one's eyes to f.
gözlerini kapatmak turn a blind eye f.
perdeyi kapatmak bring the curtain down f.
kapıyı yüzüne kapatmak close the doors f.
yitirilen zamanı kapatmak için yoğun çalışmak make up for lost time f.
anlaşmayı kapatmak seal the deal f.
eski defterleri kapatmak wipe out an old score f.
eski bir hesabı kapatmak wipe out an old score f.
birçok kusuru kapatmak hide a multitude of sins f.
birçok kusuru kapatmak cover a multitude of sins f.
işyeri vb'ni kapatmak shut up shop f.
işyeri vb'ni kapatmak close up shop f.
.. .meselesini kapatmak close the books on something f.
izlerini kapatmak/yok etmek cover someone's tracks up f.
telefonu birinin yüzüne kapatmak hang up on somebody f.
telefonu birinin suratına kapatmak hang up on somebody f.
işe geç başlayıp erken çıkmak/kapatmak keep banker's hours f.
(bir şeyleri düşünmek için) kendini bir yere kapatmak take oneself off f.
kullanıma kapatmak put a hold on something f.
arayı kapatmak için sıkı çalışmak/fazla mesai yapmak play catch-up f.
hesapları kapatmak square accounts with f.
rahatsız edilmemek için odasının kapısını kapatmak sport one's oak f.
(ışığı/makineyi) açmak ya da kapatmak flip a switch f.
ucuza kapatmak be a steal f.
(bir şeyin) üstüne perde indirmek/kapatmak bring down the shutters f.