tack - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

tack

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"tack" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 83 sonuç

İngilizce Türkçe
General
tack i. iri başlı küçük çivi
tack i. gıda
tack i. geçici olarak tutturma
tack i. ufak çivi
tack i. besin
tack i. tedbir
tack i. pünez
tack i. yöntem
tack i. yön (bir hareketin)
tack i. yiyecek
tack i. yön (bir yelkenlinin)
tack i. çivi
tack i. tak
tack i. yön (bir düşüncenin takip ettiği)
tack i. raptiye
tack i. yol
tack i. geminin rüzgara göre yaptığı yön değişikliği
tack i. kontra
tack i. iri başlı çivi
tack i. teyel
tack i. karfiçe
tack i. mıh
tack i. eyer takımı
tack i. iliştirme
tack i. (çivi/iğne ile) tutturma
tack i. yapışkanlık
tack i. yön
tack i. gidiş
tack i. önlem
tack i. yaklaşım
tack i. yol (yöntem)
tack i. koşum
tack i. koşum takımı
tack i. hatırşinaslık
tack i. saygılı davranış
tack i. dokunma duygusu
tack i. ince zevk
tack i. kabara
tack i. yelkenlinin rüzgar nedeniyle yön değiştirmesi
tack f. çatmak
tack f. gemiyi çevirmek
tack f. çivilemek
tack f. faça etmek
tack f. katmak
tack f. eklemek
tack f. oyulgalamak
tack f. birleştirmek
tack f. çakmak
tack f. raptiyelemek
tack f. ilave etmek
tack f. orsa etmek
tack f. teyellemek
tack f. (çivi/iğne ile) tutturmak
tack f. zikzak yaparak gitmek
tack f. yönetimini değiştirmek
tack f. izlediği yolu değiştirmek
tack f. tutumunu değiştirmek
Technical
tack i. teyel
tack i. tutturma
tack i. yüzey yapışkanlığı
tack f. çivi ile iliştirmek
tack f. çivilerle tutuşturmak
tack f. geçici olarak bağlamak
tack f. iliştirmek
Textile
tack i. teyel
tack f. teyellemek
tack f. teyelle tutturmak
Automotive
tack i. yapışkanlık
Marine
tack i. karula yakası
tack i. karala yakası
tack i. kuntra
tack i. kontra
tack i. tramola
tack i. tiramola (yelkenlinin seyrini değiştirmek için yaptığı)
tack i. yelkenli geminin dümen ve rüzgarın etkisiyle gittiği yön
tack i. yelkenin rüzgara göre açısını ayarlayan ip
tack f. gemiyi çevirmek
tack f. orsa etmek
tack f. tiramolayla yükselmek
tack f. tiramola ederek gitmek
tack f. volta vurmak (yelkenli)
tack f. rüzgara karşı dönmek
Slang
tack i. tütün

"tack" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 180 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hard tack i. galeta
tailor's tack i. bol teyel
tailor's tack i. bol teyel
tack hammer i. çekiç
tick-tack i. saat sesi
tick-tack-toe i. üç taş
lead tack i. kulak
lead tack i. yaka
tick-tack-toe i. üç taş oyunu
tie tack i. kravat iğnesi
tic-tack-toe i. xox oyunu
tack room i. bir ahırda dizgin ve eğerlerin saklandığı oda
carpet tack i. halı çivisi
carpet tack i. halıları duvara asmak için kullanılan düz başlı kısa çivi
ticky-tack i. ucuz malzeme
tack together f. teyellemek
tack something on f. bir şeyi çivi veya raptiyeyle bir yere asmak
tack something on to f. bir şeyi sonradan gelişigüzel bir şekilde başka birşeye eklemek
tack on f. bir şeyi bir çivi veya raptiyeyle bir yere tutuşturmak
tack down f. çakmak
take a different tack f. farklı bir yol izlemek
take a different tack f. rotayı değiştirmek
hold tack f. katlanmak
hold tack f. dayanmak
Phrasals
tack on f. eklemek
tack together f. birleştirmek
tack up f. atı koşuma hazırlamak
tack together f. bir araya getirmek
tack on f. ilave etmek
tack up f. ata koşum takımı takmak
tack up f. atı eyerlemek
tack something down f. raptiye ile tutturmak
tack together f. parçaları bir araya getirerek bir şeyi monte etmek
tack something up f. raptiye ile tutturmak
tack down f. (bir şeyi bir yere) iliştirmek veya tutturmak
tack together f. (parçaları) bir araya getirmek
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) raptiyeyle/çiviyle tutturmak
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) raptiyeyle çiviyle sabitlemek
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) çakarak sabitlemek
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) raptiyelemek/çivilemek
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) yapıştırmak
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) raptiyeyle/çiviyle takmak
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeye) raptiyeyle/çiviyle asmak
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) üstüne yersiz bir şekilde eklemek
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) üstüne getirip yapıştırmak
tack (something) onto (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) üstüne fazladan eklemek/ilave etmek
tack something onto something f. bir şeyi bir şeyin üstüne eklemek
tack something onto something f. bir şeyi bir şeyin üstüne yersiz bir şekilde eklemek
tack something onto something f. bir şeyi bir şeyin üstüne getirip yapıştırmak/koymak
tack something onto something f. bir şeyi bir şeyin üstüne fazladan eklemek/ilave etmek
tack something on f. bir şeyi bir şeyin üstüne eklemek
tack something on f. bir şeyi bir şeyin üstüne yersiz bir şekilde eklemek
tack something on f. bir şeyi bir şeyin üstüne getirip yapıştırmak/koymak
tack something on f. bir şeyi bir şeyin üstüne fazladan eklemek/ilave etmek
tack up f. yüksek bir yere/şeye tutturmak
tack up f. yüksek bir yere/şeye iliştirmek
tack up f. yüksek bir yere/şeye çivilemek
tack up f. yüksek bir yere/şeye raptiyelemek
tack up f. yüksek bir yere yapıştırmak
tack up f. çiviyle/raptiyeyle tutturmak
tack up f. çiviyle/raptiyeyle sabitlemek
tack up f. çiviyle/raptiyeyle asmak
tack up f. çiviyle/raptiyeyle yüksek bir yere çakmak
tack something up f. bir şeyi raptiyeyle/çiviyle tutturmak
tack something up f. bir şeyi raptiyeyle çiviyle sabitlemek
tack something up f. bir şeyi çakarak sabitlemek
tack something up f. bir şeyi raptiyelemek/çivilemek
tack something up f. bir şeyi yapıştırmak
tack something up f. bir şeyi raptiyeyle/çiviyle takmak
tack something up f. bir şeyi çiviyle/raptiyeyle asmak
tack something onto something f. bir şeyi bir şeye eklemek
tack something onto something f. bir şeyi bir şeyin üstüne eklemek
tack something on f. bir şeyi bir şeye eklemek
tack something on f. bir şeyi bir şeyin üstüne eklemek
tack onto f. -e raptiyeyle/çiviyle tutturmak
tack onto f. -e raptiyeyle çiviyle sabitlemek
tack onto f. -e çakarak sabitlemek
tack onto f. '-e raptiyelemek/çivilemek
tack onto f. '-e yapıştırmak
tack onto f. -e raptiyeyle/çiviyle takmak
tack onto f. -e raptiyeyle/çiviyle asmak
tack onto f. üstüne fazladan eklemek/ilave etmek
tack onto f. üstüne fazladan eklemek/ilave etmek
Colloquial
ticky–tack i. ucuz malzemeyle yapılmış şey
hard tack [ireland] i. viski
ticky–tack s. ucuza inşa edilmiş
ticky–tack s. pejmürde
ticky–tack s. sıradan
ticky–tack s. vasat
ticky–tack s. kalitesiz
Idioms
a change of tack i. fikir değişikliği
a change of tack i. izlenen yol değişikliği
a change of tack i. izlenen rota değişikliği
a change of tack i. plan değişikliği
a change of tack i. yol haritası değişikliği
a change of tack i. taktik değiştirme
a change of tack i. rüzgara/havaya göre yön değiştirme
try a different tack f. farklı bir yöntem uygulamak
try a different tack f. farklı bir hareket tarzını benimsemek
change tack f. farklı bir yöntem uygulamak
change tack f. farklı bir hareket tarzını benimsemek
try a different tack f. yön/istikamet değiştirmek
change tack f. yön/istikamet değiştirmek
hold tack with f. (tekne) başka bir tekneyle aynı rotada giderek rota değişimi yapmak
hold tack with f. ayak uydurmak
hold tack with f. yetişmek
be as sharp as a tack f. çok zeki olmak
be as sharp as a tack f. cin gibi olmak
be as sharp as a tack f. gözlerinden zeka fışkırmak
be as sharp as a tack f. keskin zekalı olmak
be as sharp as a tack f. kıvrak zekalı olmak
take the right tack f. doğru yöntemi, stratejiyi kullanmak
take the right tack f. doğru yolda olmak
take the right tack f. doğru yönde ilerlemek
as flat as a tack expr. aşırı moralsiz
flat as a tack expr. aşırı moralsiz
as sharp as a tack expr. cin gibi
sharp as a tack expr. cin gibi
flat as a tack expr. çok üzgün
as sharp as a tack expr. çok zeki
as flat as a tack expr. çok üzgün
as sharp as a tack expr. gözlerinden zeka fışkıran
as sharp as a tack expr. keskin zekalı
flat as a tack expr. üzüntüden mecali kalmamış
as flat as a tack expr. üzüntüden mecali kalmamış
on the right tack expr. doğru yolda
on the right tack expr. başarıya giden yolda
on the right tack expr. doğru izde
on the right tack expr. tatmin edici bir şekilde ilerleyen
on the wrong tack expr. yanlış yolda
on the wrong tack expr. yanlış iz üzerinde
Trade/Economic
tack mortgages f. ipotekleri birleştirmek
tack securities f. teminatları birleştirmek
Technical
tack hammer i. döşemeci çekici
tack welding i. geçici kaynak
tack weld i. geçici kaynak
tack rivet i. geçici perçin
tack hammer i. karfiçe çekici
tin tack i. kalaylı döşeme çivisi
tack weld i. kesik dikiş
tack cloth i. mumlu bez
tack rag i. mumlu bez
tack welding i. nokta kaynağı
tack weld i. nokta kaynağı
tack weld i. punto kaynağı
tack welding i. punta kaynağı
tack weld i. punto
tack weld i. tutturma kaynağı
tack welding i. tutturma kaynağı
tack rivet i. tutturma perçini
tack free time i. yapışma öncesi süre
tack coat i. yapıştırma katmanı
tack coat i. yapıştırma tabakası
blu-tack® i. hafif nesneleri duvar gibi yüzeylere yapıştırmak için kullanılan, sakız kıvamında, mavi renkli bir yapıştırıcı
blu-tack f. (hafif bir nesneyi) blu-tack yapıştırıcı ile bir yüzeye yapıştırmak
Textile
bar tack i. çubuk teyel
french tack i. fransız teyeli
Construction
tack-free time i. kürleme süresi
tack rag i. üzeri özel yapışkan bir maddeyle kaplanmış, boya öncesi yüzeydeki tozları almak için kullanılan bir tür bez
Automotive
rear tack strip i. birleştirme şeridi
tack weld i. geçici kaynak
tack hammer i. manyetik kafalı çekiç
tack cloth i. toz bezi
tack coat i. yapıştırma tabakası
surface tack i. yüzey yapışkanlığı
Marine
tack tackle i. ana yelkendeki yakaları bağlamaya yarayan halat
tack of a flag i. bayrağı bayrak direğine bağlamak için kullanılan el incesi
tack pins i. bumbanın karula yakasını direğe bağlayan pim
tack bumpkin i. gemi pruvasını çekmek için her pruvadan uzanan bumba
false tack i. yalancı tramola
false tack i. yalancı kontra
false tack i. rüzgara doğru seyrederken aynı güzergahta rüzgarı tekrar arkaya alma
tack about f. volta etmek
Medical
tin-tack sign i. çivi belirtisi
Gastronomy
soft-tack i. mayasız ekmek
Botanic
hard tack i. dağ maunu
Slang
coffin tack i. alkol
coffin tack i. içki
tack head i. sevgili/kadın/kız
coffin tack i. sigara