planlanan - Turkish English Dictionary
History

planlanan



Meanings of "planlanan" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
planlanan intended adj.
planlanan planned adj.
Colloquial
planlanan supposed to adj.
Trade/Economic
planlanan ex ante adv.
Latin
planlanan ex ante adj.

Meanings of "planlanan" with other terms in English Turkish Dictionary : 57 result(s)

Turkish English
General
öncelikler ve planlanan eylemler priorities and planned actions n.
planlanan şey envisioning n.
üzerine bir şey kurulması planlanan toprak parçası land site n.
önceden planlanan şey preconcert n.
önceden planlanan şey preconcertion n.
planlanan ve elde edilen sonuç arasındaki fark slippage n.
planlanan ve gerçek üretim arasındaki fark slippage n.
önceden planlanan preplanned adj.
belirli mesafeden hedefi vurması planlanan missile adj.
fazla planlanan overprogrammed adj.
Phrasals
planlanan doğrultuda gitmek go off v.
hayal edilen, planlanan, istenen bir şeyin olduğunu görmek live out v.
hayal edilen, planlanan, istenen bir şeyi yaşamak/gerçekten tecrübe etmek live out v.
Phrases
gizlice planlanan up one's sleeve expr.
Colloquial
planlanan operasyonların başlangıcı go n.
(bir pozisyon) için planlanan/düşünülen up for (something) [australia] expr.
Idioms
(planlanan o olmadığı halde sonuçta)...mış olmak wind up (by) doing something v.
(planlanan o olmadığı halde sonuçta)...mış olmak end up (by) doing something v.
(planlanan o olmadığı halde sonuçta bir şey) yapmış olmak end up doing v.
Trade/Economic
gelecek bir dönemde elde edilmesi planlanan ve yapılması öngörülen harcamaları gösteren tablo budget n.
planlanan tarih acquisition date n.
planlanan işin bütçelenmiş maliyeti budgeted cost of work scheduled n.
planlanan maliyet target cost n.
planlanan projeler projects planned n.
Technical
önceden planlanan uzun süreli kullanım pre-planned long term use n.
planlanan hız design speed n.
planlanan teslim süresi planned delivery n.
planlanan teslim tarihi scheduled shipping date n.
mayınlı veya mayınlı olması muhtemel sularda güvenli gemi trafiği için önceden planlanan nakliye rotalarının bulunduğu sistem q-route n.
planlanan nükleer hedef planned target (nuclear) n.
Computer
planlanan görevler scheduled tasks n.
Television
(program) planlanan yayın süresini dolduramama derecesi underrun n.
(program) planlanan yayın süresinin ne kadar doldurulamadığı underrun n.
(program) planlanan yayın süresini dolduramamak underrun v.
(program) planlanan yayın süresi için yeterli olmamak underrun v.
Construction
planlanan başlangıç tarihi planned start date n.
planlanan bitiş tarihi planned finish date n.
planlanan yol boyunca (otoyol, kanal, demir yolu) inşa etmek drive v.
Automotive
planlanan bitiş tarihi scheduled termination n.
Aeronautic
planlanan iniş zamanı scheduled landing time n.
planlanan güzergah planned track n.
planlanan güzergah desired track n.
hava aracının uçuş sırasında yapacağı planlanan hareketi manoeuvre n.
Marine
planlanan rotada ilerlemek lay a course v.
Environment
devam eden ve planlanan inşaat işleri on-going and planned construction works n.
Military
planlanan operasyon saati time on target n.
nükleer silahın sıfır noktasına planlanan atılma saati time on target n.
önceden planlanan veya planlaştırılan öğrenim pre-structured learning n.
birimin ana birimden ayrı olarak konuşlandırılması planlanan ast unsuru mobility echelon n.
(kara ve deniz topçu ateş desteğinde) belirli bir zamanda vurulması planlanan hedef scheduled target n.
belirli bir zamanda vurulması planlanan hedefler scheduled targets n.
askeri personelin belirli bir alandan kurtulmasını sağlama amaçlı planlanan bir kaçma-kurtulma çalışması selected area for evasion area intelligence description n.
(askeri mühimmatı) planlanan bölgeye konuşlandırmak pre-position v.
askeri personelin belirli bir alandan kurtulmasını sağlama amaçlı planlanan bir kaçma-kurtulma çalışması said (selected area for evasion area intelligence description) abrev.
Sport
antrenman yapan sporcular için planlanan yemekler training table n.
Abbreviation
planlanan operasyon saati tot (time on target) n.
Archaic
hainlik veya ayaklanma planlanan gizli toplantı consult n.