scuttle - Turkish English Dictionary
History

scuttle

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "scuttle" in Turkish English Dictionary : 50 result(s)

English Turkish
General
scuttle n. çatı kapağı
scuttle n. hızla gitme
scuttle n. kaçma
scuttle n. kömür kovası
scuttle n. sepet (yük)
scuttle n. seğirtme
scuttle n. lomboz
scuttle n. sıvışma
scuttle n. ambar kapağı
scuttle n. lombar
scuttle n. büyük bira bardağı
scuttle n. hızlı ve dolambaçlı yürüyüş
scuttle n. işgalden hızla vazgeçmek
scuttle n. egemenliği çabucak bırakma
scuttle v. bırakmak
scuttle v. sıvışmak
scuttle v. mahvetmek
scuttle v. hızla ilerlemek
scuttle v. tüymek
scuttle v. vazgeçmek
scuttle v. hızla yürümek
scuttle v. bozmak
scuttle v. delik açarak batırmak
scuttle v. seğirtmek
scuttle v. iptal etmek
scuttle v. kaçmak
scuttle v. batırmak
scuttle v. (gemi) batırmak
Trade/Economic
scuttle n. ambar kapağı
Technical
scuttle n. çatı penceresi
scuttle n. çatı kapağı
scuttle n. kömür kovası
scuttle n. lumbuz kapağı
scuttle n. motor kapağını karosere bağlayan parça
scuttle n. pencere kapağı
scuttle v. delik açarak batırmak (tekne)
Construction
scuttle n. çatı kapağı
scuttle n. pencere kapağı
Automotive
scuttle n. otomobil gövdesinin önünde yer alan bir kısım
Marine
scuttle n. firar kaportası
scuttle n. gemi güvertesinde kapaklı açıklık
scuttle n. lomboz
scuttle n. lumbar ağzı
scuttle n. lumbuz
scuttle n. (gemiyi) batırmak
scuttle v. delik açıp batırmak
scuttle v. deniz musluğunu açıp batırmak
scuttle v. gemiyi suyla doldurup batırmak
Marine Biology
scuttle n. mürekkep balığı
scuttle n. ahtapot

Meanings of "scuttle" with other terms in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

English Turkish
General
coal-scuttle n. kömür kovası
scuttle through v. aradan sıvışmak
Phrasals
scuttle away v. kaçmak
scuttle across v. kaçmak
scuttle away v. (hayvan) kaçışmak
scuttle across (something) v. aceleyle (bir şeyin) karşısına kaçmak
scuttle across (something) v. hızla (bir şeyin) karşısına kaçmak
scuttle across (something) v. hızla (bir şeyin) karşısına yürümek
scuttle across (something) v. hızla (bir şeyin) karşısına ilerlemek
scuttle across (something) v. koştur koştur (bir şeyin) karşısına geçmek
Technical
coal scuttle n. kömür kovası
Marine
ship's side scuttle n. gemi borda lumbuzu
ammunition scuttle n. gemilerde mühimmat geçişine olanak veren bir açıklık
scuttle butt n. su mancanası
scuttle butt n. gemideki günlük içme suyu tüketimi için kullanılan büyük delikli varil
Mining
coal scuttle n. kömür kabı
British Slang
back scuttle n. anal birleşme
back scuttle v. arkadan ilişkiye girmek