History

see

Meanings of "see" in Turkish English Dictionary : 48 result(s)

	Category	English	Turkish
Common Usage
1	Common Usage	see v.	görmek
2	Common Usage	see v.	bakmak
General
3	General	see n.	piskoposluk
4	General	see n.	papalık
5	General	see v.	yolcu etmek
6	General	see v.	farketmek
7	General	see v.	seçmek
8	General	see v.	göz önüne almak
9	General	see v.	geçirmek
10	General	see v.	dikkat etmek
11	General	see v.	görüşmek
12	General	see v.	sezmek
13	General	see v.	kabul etmek
14	General	see v.	görüp geçirmek
15	General	see v.	uğurlamak
16	General	see v.	seyretmek
17	General	see v.	görmek
18	General	see v.	anlamak
19	General	see v.	eşlik etmek
20	General	see v.	(doktora vb) görünmek
21	General	see v.	yol açmak
22	General	see v.	alameti olmak
23	General	see v.	mahal vermek
24	General	see v.	gözünde canlandırmak
25	General	see v.	görselleştirmek
26	General	see v.	farz etmek
27	General	see v.	varsaymak
28	General	see v.	öngörmek
29	General	see v.	ummak
30	General	see v.	görmeye gitmek
31	General	see v.	ziyaret etmek
32	General	see v.	düzenli görüşmek
33	General	see v.	etki altına almak için buluşmak
34	General	see v.	düşünmek
35	General	see v.	değerlendirmek
36	General	see interj.	işte
Irregular Verb
37	Irregular Verb	see v.	saw - seen
Phrases
38	Phrases	see expr.	bakın
Trade/Economic
39	Trade/Economic	see v.	anlamak
Law
40	Law	see n.	kit
Technical
41	Technical	see v.	anlamak
42	Technical	see v.	bakmak
43	Technical	see v.	görmek
Religious
44	Religious	see n.	piskopos koltuğu bulunan kilise
45	Religious	see n.	katedral
46	Religious	see n.	piskoposun yetki bölgesi
Card
47	Card	see v.	(pokerde) eli görmek
Archaic
48	Archaic	see n.	piskopos koltuğu

Meanings of "see" with other terms in English Turkish Dictionary : 500 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	the holy see n.	papalık
2	General	woman sent to see a marriageable girl n.	görücü
3	General	biological research see biology--research n.	biyolojik araştırma bkz biyoloji--araştırma
4	General	see-see partridge n.	kum kekliği
5	General	place to see n.	görülecek yer
6	General	wait-and-see attitude n.	bekle ve gör tutumu
7	General	no-see-um n.	kan emici bir böcek
8	General	see-saw n.	tahterevalli
9	General	see-through n.	transparan elbise
10	General	must-see n.	mutlaka görülmesi gereken şey
11	General	go-see n.	model seçiminde müşterinin modelle yüz yüze yaptığı iş mülakatı
12	General	see-through n.	transparanlık derecesi
13	General	see-through n.	iç gösteren giysi
14	General	must-see movie n.	kesinlikle izlenmesi gereken film
15	General	must-see film n.	kesinlikle izlenmesi gereken film
16	General	see somebody off v.	geçirmek
17	General	see double v.	çift görmek
18	General	see about v.	alakadar olmak
19	General	happen to see naked legs v.	frikik yakalamak
20	General	see red v.	gözü kararmak
21	General	see double v.	şeşi beş görmek
22	General	see no harm v.	sakınca görmemek
23	General	see red v.	kan beynine çıkmak
24	General	see reason v.	imana gelmek
25	General	see off v.	uğurlamak
26	General	see the light of day v.	gerçekleşmek
27	General	see somebody off v.	yolcu etmek
28	General	see (someone/something) in one's dream v.	rüyasına girmek
29	General	see one through v.	idare etmek
30	General	live to see one's children grow up and get married v.	mürüvvetini görmek
31	General	see about v.	bakmak
32	General	see no harm v.	bir sakınca görmemek
33	General	see to v.	ilgilenmek
34	General	see to v.	ile ilgilenmek
35	General	see through v.	aklından geçeni görmek
36	General	see into v.	kavramak
37	General	see double v.	çatal görmek
38	General	see over v.	gözden geçirmek
39	General	see something out v.	bir işin sonunu getirmek
40	General	see red v.	gözü dumanlanmak
41	General	see somebody off v.	uğurlamak
42	General	see eye to eye v.	her konuda anlaşmak
43	General	see off v.	geçirmek
44	General	pretend not to see v.	görmezlikten gelmek
45	General	see red v.	son derece öfkelenmek
46	General	see something from a different perspective v.	farklı gözle bakmak
47	General	see something from a different perspective v.	farklı gözle görmek
48	General	see through v.	destek olmak
49	General	see somebody out v.	kapıya kadar geçirmek
50	General	see how the land lies v.	işlerin ne durumda olduğuna bakmak
51	General	see to something v.	bakmak
52	General	see about v.	icabına bakmak
53	General	see fit v.	uygun bulmak
54	General	go to see v.	ile görüşmeye gitmek
55	General	see fit v.	münasip görmek
56	General	see red v.	öfkelenmek
57	General	see one through v.	yetmek
58	General	see someone off v.	birini yolcu etmek
59	General	see red v.	çok öfkelenmek
60	General	see a thing through v.	tuttuğunu koparmak
61	General	see double v.	biri iki görmek
62	General	see something through v.	bir işin sonunu getirmek
63	General	see off v.	yolcu etmek
64	General	see eye to eye v.	tamamen aynı fikirde olmak
65	General	see how the land lies v.	nabız yoklamak
66	General	see the light of day v.	meydana gelmek
67	General	see something through v.	bir şeyin sonunu getirmek
68	General	see before one dies v.	dünya gözüyle görmek
69	General	see something through v.	bir işi bitirmek
70	General	make hard to see v.	görülmesi zor hale getirmek
71	General	see the light of day v.	doğmak
72	General	see in the new year v.	yeni yılı karşılamak
73	General	see a thing through v.	bir işi başarmak
74	General	see to v.	çaresine bakmak
75	General	see through somebody v.	ne mal olduğunu anlamak
76	General	see fit to v.	uygun görmek
77	General	see about v.	bir yolunu bulmaya çalışmak
78	General	see the light of day v.	dünyaya gelmek
79	General	see red v.	öfkeden kudurmak
80	General	see something out v.	bir işi bitirmek
81	General	go and see a marriageable girl v.	görücüye gitmek
82	General	see things v.	hayal görmek
83	General	see eye to eye v.	aynı fikirde olmak
84	General	see the light v.	anlamak
85	General	see double v.	sarhoş olmak
86	General	see eye to eye with v.	aynı fikirde olmak
87	General	long to see again v.	hasretini çekmek
88	General	see someone off v.	birini uğurlamak
89	General	see one's way v.	çaresini bulmak
90	General	see about v.	ilgilenmek
91	General	see into v.	anlamak
92	General	see over v.	kontrol etmek
93	General	go and see every part of v.	adım adım gezmek
94	General	see into v.	görmek
95	General	see to v.	bakmak
96	General	go to see v.	görmeye gitmek
97	General	see the color of someone's money v.	birisinin parası olup olmadığından emin olmak
98	General	see someone off v.	birini geçirmek
99	General	see fit v.	uygun görmek
100	General	see each other v.	görüşmek
101	General	see red v.	gözünü kan bürümek
102	General	see through v.	yardım etmek
103	General	see service v.	hizmet görmek
104	General	see how the wind blows v.	ağız aramak
105	General	see something before one dies v.	dünya gözüyle görmek
106	General	make someone see reason v.	birinin aklını başına getirmek
107	General	see somebody off v.	göndermek
108	General	see red v.	gözü dönmek
109	General	see to v.	icabına bakmak
110	General	see (someone/something) in one's dreams v.	rüyalarına girmek
111	General	go to see v.	ziyaretine gitmek
112	General	see after v.	ilgilenmek
113	General	see someone home v.	birini evine bırakmak
114	General	go to see v.	bir amaç için bir yere gitmek
115	General	see to v.	alakadar olmak
116	General	see about it v.	icabına bakmak
117	General	see the sights v.	ilginç yerleri ziyaret etmek
118	General	see something up close v.	yakından görmek
119	General	see the doctor v.	doktora görünmek
120	General	see doctor v.	doktora görünmek
121	General	see through v.	zorluklara rağmen tamamlamak
122	General	see a revolution v.	devrim yaşamak
123	General	see a doctor v.	doktora görünmek
124	General	see value v.	değer görmek
125	General	see a doctor v.	doktora gitmek
126	General	be able to see v.	görebilmek
127	General	see the match v.	maçı izlemek
128	General	see something as unnecessary v.	lüzumsuz görmek
129	General	see no future v.	gelecek görmemek
130	General	see something as unnecessary v.	gereksiz görmek
131	General	see from different point of view v.	başka yönden bakmak
132	General	see the point v.	konuyu anlamak
133	General	see something as necessary v.	gerekli görmek
134	General	see a patient v.	hasta bakmak
135	General	see something as necessary v.	lüzumlu görmek
136	General	see well v.	iyi görmek
137	General	see through the window v.	pencereden bakmak
138	General	see out (of) the window v.	pencereden bakmak
139	General	see someone as responsible v.	sorumlu tutmak
140	General	see something as necessary v.	gerek duymak
141	General	see something as necessary v.	gerek görmek
142	General	see no wrong v.	yanlış görmemek
143	General	see no wrong v.	herhangi bir yanlış görmemek
144	General	see (someone) before one dies v.	dünya gözü ile görmek
145	General	see something as impossible v.	imkansız gözüyle bakmak
146	General	live long enough (to see) v.	ömrü yetmek
147	General	see something as necessary v.	zorunlu görmek
148	General	see no harm v.	mahzur görmemek
149	General	see no harm v.	bir mahzur görmemek
150	General	see (someone) off (on a journey) v.	yola çıkarmak
151	General	make (someone) see reason v.	yola getirmek
152	General	see reason v.	yola gelmek
153	General	long to see (someone) again v.	hasretle beklemek
154	General	see off v.	birisini uğurlamaya gitmek
155	General	see in dream v.	rüyada görmek
156	General	see something as a threat v.	tehdit olarak görmek
157	General	want to see v.	görmek istemek
158	General	(please) see the back cover for details v.	detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın
159	General	(please) see the back cover for additional details v.	detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın
160	General	(please) see the back cover for further details v.	detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın
161	General	see off v.	yolculamak
162	General	see one's child grow up and get married v.	mürüvvetini görmek
163	General	wait to see which way the cat will jump v.	yaş tahtaya basmamak
164	General	see someone in one´s dream v.	rüyasında birisini görmek
165	General	see someone in one´s dream v.	rüyasında birini görmek
166	General	see someone in one's dream v.	rüyasında birisini görmek
167	General	see someone in one's dream v.	rüyasında birini görmek
168	General	have a look-see v.	bakmak
169	General	have a look-see v.	aramak
170	General	have a look-see v.	bakıvermek
171	General	see things through rose-coloured glasses v.	tozpembe görmek
172	General	sight-see v.	turistik yerleri gezmek
173	General	see the world through rose-colored glasses v.	dünyayı tozpembe görmek
174	General	see things through rose-colored glasses v.	dünyayı tozpembe görmek
175	General	see things through rose-coloured glasses v.	dünyayı toz pembe görmek
176	General	can't see the woods for the trees v.	ayrıntılara takılıp kaldığı için durumu bir bütün olarak görememek
177	General	fail to see v.	görememek
178	General	see (someone) in one's dream v.	rüyasında birisini görmek
179	General	see someone as an opponent v.	rakip görmek
180	General	see (someone/something) in one's dream v.	rüyasında görmek
181	General	see someone as an enemy v.	rakip görmek
182	General	be not exactly overjoyed to see someone v.	birisini gördüğüne tam olarak sevinmemek
183	General	see about the way v.	hal çaresi aramak
184	General	see about the way v.	çözüm yolu aramak
185	General	see about the way v.	formül aramak
186	General	see someone off at the airport v.	birini havalimanında uğurlamak
187	General	see into v.	idrak etmek
188	General	see a thing through v.	bir girişimi başarmak
189	General	see the future v.	geleceği görmek
190	General	see the light v.	hidayete ermek
191	General	see the big picture v.	büyük resmi görmek
192	General	see one's error v.	hatasını görmek
193	General	see one's error v.	hatasını kabul etmek
194	General	see someone's potential v.	birisinde potansiyel görmek
195	General	see someone's potential v.	potansiyelini görmek
196	General	see someone's potential v.	birinde potansiyel görmek
197	General	see on site v.	yerinde görmek
198	General	see someone as an opponent v.	rakip olarak görmek
199	General	see someone as a rival v.	rakip olarak görmek
200	General	see someone as an enemy v.	rakip olarak görmek
201	General	see someone as an enemy v.	düşman görmek
202	General	see someone as a rival v.	rakip görmek
203	General	see someone as an enemy v.	düşman olarak görmek
204	General	see the future v.	önünü görmek
205	General	see a cockroach in the bathroom v.	banyoda hamam böceği görmek
206	General	see someone as a friend v.	arkadaş olarak görmek
207	General	see someone as a brother v.	kardeş gibi görmek
208	General	see a ghost v.	hayalet görmek
209	General	see a ghost v.	ruh görmek
210	General	see beyond v.	ilerisini görmek
211	General	see at a glance v.	ilk bakışta görmek
212	General	see it on a rerun v.	(bir filmi) tekrar gösteriminde izlemek
213	General	see more than its share of suffering v.	payına düşenden daha fazla acıya şahit olmak
214	General	see someone topless v.	birini üstsüz görmek
215	General	see someone naked v.	birini çıplak görmek
216	General	see a dead body v.	bir ceset görmek
217	General	see the potential v.	potansiyeli görmek
218	General	see somebody v.	biriyle bir ilişkisi olmak
219	General	see one’s father for the last time v.	babasını son bir kez görmek
220	General	see one’s mother for the last time v.	annesini son bir kez görmek
221	General	see the sun v.	güneş görmek
222	General	see the sun v.	güneş almak
223	General	see the benefit (of something) v.	yararını görmek
224	General	see the expression on one’s face v.	yüzündeki ifadeyi görmek
225	General	see someone in a body bag v.	birini ceset torbasında görmek
226	General	see with different eyes v.	farklı gözle görmek
227	General	open the door to see who it is v.	kim olduğunu öğrenmek için kapıyı açmak
228	General	see life v.	hayatı görmek/tanımak
229	General	see nothing wrong v.	hiçbir sorun görmemek
230	General	see a dentist v.	bir dişçiye görünmek
231	General	see the movie v.	filmi görmek
232	General	see the film v.	filmi görmek
233	General	see someone as a role model v.	birini rol model olarak görmek
234	General	see someone as a role model v.	birini rol model görmek
235	General	see an object v.	bir cisim görmek
236	General	see the bottom of the sea v.	denizin dibini görmek
237	General	see the light of day v.	(anlaşılmak anlamında) gün yüzü görmek
238	General	see the kids around the swings v.	çocukları salıncakların civarından görmek
239	General	can't see ahead of something v.	bir şeyin önünü görememek
240	General	can't see beyond the road v.	yolun ötesini görememek
241	General	see someone home v.	birine evine kadar eşlik etmek
242	General	see soldier off at the bus terminal v.	otobüs terminalinde asker uğurlamak
243	General	see someone on the news v.	birini haberlerde görmek
244	General	see something irritating v.	rahatsız edici bir şey görmek
245	General	see something as irritating v.	bir şeyi rahatsız edici bulmak
246	General	see in situ v.	yerinde görmek
247	General	see justice done v.	adaletin gerçekleştiğini görmek
248	General	notice/see blood in one's stool v.	dışkısında kan görmek
249	General	see someone on television v.	birini televizyonda görmek
250	General	see harm in v.	sakınca görmek
251	General	see harm in v.	beis görmek
252	General	see the big picture v.	olayın bütününü görmek
253	General	inspect the bedsheets to see if there was any blood v.	çarşaflara bakarak kan olup olmadığına bakmak
254	General	see if it works v.	işe yarayıp yaramadığına bakmak
255	General	see if it works v.	çalışıp çalışmadığına bakmak
256	General	see the lord v.	tanrıyı görmek
257	General	not see anymore v.	görüşmemek
258	General	can't see clearly v.	net görememek
259	General	see a mirage v.	serap görmek
260	General	see someone naked in the shower v.	birini duşta çıplak görmek
261	General	see things from a fresh angle v.	olayları farklı açıdan görmek
262	General	pretend not to see v.	göz yummak
263	General	pretend not to see v.	görmezlikten gelmek
264	General	see about a thing v.	dikkat etmek
265	General	see about a thing v.	göz önünde bulundurmak
266	General	see new places v.	yeni mekanlar görmek
267	General	see new places v.	yeni yerler görmek
268	General	inspect the bedsheets to see if there was any blood v.	kan var mı yok mu diye çarşaflara bakmak
269	General	see a theater play v.	tiyatro oyunu izlemek
270	General	see a theater play v.	tiyatro oyunu görmek
271	General	worth to see adj.	görmeye değer
272	General	see-through adj.	içini gösteren
273	General	must-see adj.	mutlaka görülmesi gereken
274	General	a world to see adj.	şaşkınlık veya hayranlık uyandıran
275	General	a world to see adj.	görülmeye değer
276	General	see-through adj.	transparan
277	General	as far as i see adv.	anlayabildiğim kadarıyla
278	General	c ya (see you) interj.	görüşürüz
279	General	god you see interj.	allah'a emanet ol
Phrasals
280	Phrasals	see (anything) out v.	bir işin sonunu getirmek
281	Phrasals	see (one) through v.	bir işte (birine) sonuna kadar yardım etmek
282	Phrasals	see on v.	bakmak
283	Phrasals	see through v.	iç yüzünü anlamak
284	Phrasals	see through v.	gerçek anlamını idrak etmek
285	Phrasals	see (anything) out v.	sonuna kadar bir yerde bulunmak
286	Phrasals	see through v.	farkına varmak
287	Phrasals	see through v.	sonuna kadar destek olmak
288	Phrasals	see through v.	arka çıkmak
289	Phrasals	see through v.	bitene kadar sebat etmek
290	Phrasals	see off v.	başa çıkmak
291	Phrasals	see off v.	üstesinden gelmek
292	Phrasals	see off v.	dayanmak
293	Phrasals	see off v.	atlatmak
294	Phrasals	see off v.	karşılamaya gücü yetmek
295	Phrasals	see (one) about (something) v.	(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek
296	Phrasals	see (one) about (something) v.	(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak
297	Phrasals	see someone about someone or something v.	(biriyle bir konu hakkında) görüşmek/müzakere etmek
298	Phrasals	see someone about someone or something v.	(birine bir konu hakkında) danışmak/akıl sormak
299	Phrasals	see about someone or something v.	(birini veya bir şeyi) incelemek/kontrol etmek/araştırmak
300	Phrasals	see about someone or something v.	gözden geçirmek
301	Phrasals	see about v.	icabına bakmak
302	Phrasals	see about v.	halletmek
303	Phrasals	see about v.	ilgilenmek
304	Phrasals	see about v.	gereğini yapmak
305	Phrasals	see about v.	alakadar olmak
306	Phrasals	see about v.	incelemek
307	Phrasals	see about v.	tahkik etmek
308	Phrasals	see about v.	kontrol etmek
309	Phrasals	see about v.	araştırmak
310	Phrasals	see about v.	gözden geçirmek
311	Phrasals	see about v.	bakmak
312	Phrasals	see to v.	icabına bakmak
313	Phrasals	see to v.	halletmek
314	Phrasals	see to v.	ilgilenmek
315	Phrasals	see to v.	gereğini yapmak
316	Phrasals	see to v.	alakadar olmak
317	Phrasals	see to v.	incelemek
318	Phrasals	see to v.	tahkik etmek
319	Phrasals	see to v.	kontrol etmek
320	Phrasals	see to v.	araştırmak
321	Phrasals	see to v.	gözden geçirmek
322	Phrasals	see to v.	bakmak
323	Phrasals	see through v.	arka çıkmak
324	Phrasals	see about v.	bir yolunu bulmak
325	Phrasals	see someone down to something v.	birine aşağıya kadar eşlik etmek
326	Phrasals	see someone up to something v.	birini yukarıya kadar geçirmek
327	Phrasals	see someone through v.	birine zor zamanında destek olmak
328	Phrasals	see someone in v.	birine bir yere kadar eşlik etmek
329	Phrasals	see someone back (to something) v.	birine (bir yere dönüşünde) refakat etmek
330	Phrasals	see someone up to something v.	birine yukarıya kadar eşilik etmek
331	Phrasals	see someone as something v.	birini bir şey olarak görmek/düşünmek/kabul etmek
332	Phrasals	see someone into something v.	birine bir yere kadar eşlik etmek
333	Phrasals	see through v.	desteklemek
334	Phrasals	see through v.	destek olmak
335	Phrasals	see about v.	halletmek
336	Phrasals	see about v.	gereğini yapmak
337	Phrasals	see about v.	icabına bakmak
338	Phrasals	see through v.	maddi destekte bulunmak
339	Phrasals	see someone across something v.	karşısına kadar refakat etmek
340	Phrasals	see someone across something v.	öte tarafa/karşıya geçirmek
341	Phrasals	see ahead of someone v.	önünü/ilerisini görmek
342	Phrasals	see over v.	ötesini görmek
343	Phrasals	see through v.	yardım etmek
344	Phrasals	see (one) down (to something or some place) v.	-e kadar geçirmek
345	Phrasals	see (one) down (to something or some place) v.	uğurlamak
346	Phrasals	see (one) down (to something or some place) v.	yolcu etmek
347	Phrasals	see (one) down (to something or some place) v.	aşağıya kadar eşlik etmek
348	Phrasals	see in v.	-i görmek
349	Phrasals	see in v.	birinin/bir şeyin belirli bir özelliğini takdir etmek/görmek
350	Phrasals	see in v.	birinin/bir şeyin belirli bir kişisel yönünü görmek/takdir etmek
351	Phrasals	see in v.	-e eşlik etmek
352	Phrasals	see in v.	-e yolu göstermek
353	Phrasals	see in v.	içeri almak
354	Phrasals	see in v.	içeri kadar eşlik etmek
355	Phrasals	see something in someone or something v.	birindeki/bir şeydeki bir şeyi görmek/takdir etmek
356	Phrasals	see something in someone or something v.	birinin/bir şeyin belirli bir özelliğini takdir etmek/görmek
357	Phrasals	see something in someone or something v.	birinin/bir şeyin belirli bir kişisel yönünü görmek/takdir etmek
358	Phrasals	see into v.	-i araştırmak
359	Phrasals	see into v.	-i soruşturmak
360	Phrasals	see into v.	içeri kadar eşlik etmek
361	Phrasals	see into v.	içeride yol göstermek
362	Phrasals	see (one) across (something or some place) v.	(birine bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek
363	Phrasals	see someone across something v.	birine tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek
364	Phrasals	see (something) against (something else) v.	(bir şeyi başka bir şeyin) önünde görmek
365	Phrasals	see (something) against (something else) v.	(bir şeyi başka bir şeyi) arkasına almış biçimde görmek
366	Phrasals	see (something) against (something else) v.	(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak
367	Phrasals	see (something) against (something else) v.	(bir şeyi başka bir şey) üzerinden değerlendirmek
368	Phrasals	see something against something v.	(bir şeyi başka bir şeyin) önünde görmek
369	Phrasals	see something against something v.	(bir şeyi başka bir şeyi) arkasına almış biçimde görmek
370	Phrasals	see something against something v.	(bir şeyi başka bir şeyi) temel alarak anlamak
371	Phrasals	see something against something v.	(bir şeyi başka bir şey) üzerinden değerlendirmek
372	Phrasals	see over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) üstünden bakmak
373	Phrasals	see over (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) yukarısından bakmak
374	Phrasals	see (some amount) of (someone) v.	(birini belli bir süre) görmek
375	Phrasals	see (some amount) of (someone) v.	(biriyle belli bir süre) vakit geçirmek
376	Phrasals	see (some amount) of (something) v.	(bir şeyi belli bir süreliğine/düzeyde) deneyimlemek
377	Phrasals	see (some amount) of (something) v.	(bir şeyi belli bir süreliğine/düzeyde) incelemek
378	Phrasals	see (some amount) of (something) v.	(bir şeyi belli bir süre/düzeyde) görmek
379	Phrasals	see something of someone or something v.	birini/bir şeyi belli bir süre görmek
380	Phrasals	see something of someone or something v.	biriyle/bir şeyle belli bir süre vakit geçirmek
381	Phrasals	see something of someone or something v.	birini/bir şeyi belli bir süreliğine/düzeyde incelemek
382	Phrasals	see (one) back (to something or some place) v.	(birine bir şeye/bir yere) dönerken eşlik etmek
383	Phrasals	see (one) back (to something or some place) v.	(birine bir şeye/bir yere) dönerken refakat etmek
384	Phrasals	see (one) back (to something or some place) v.	(birini bir şeye/bir yere) geri bırakmak
385	Phrasals	see (one) to (some place) v.	(birini bir yere) bırakmak
386	Phrasals	see (one) to (some place) v.	(birine bir yere) kadar eşlik/refakat etmek
387	Phrasals	see (one) to (something) v.	(birini bir şeye) bırakmak
388	Phrasals	see (one) to (something) v.	(birine bir şeye) kadar eşlik/refakat etmek
389	Phrasals	see (one) to (something) v.	(birini) bir şeye kadar geçirmek
390	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeye) bakmak
391	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyi) araştırmak
392	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyi) soruşturmak
393	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyle) ilgilenmek
394	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyi) halletmek
395	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyin) gereğini yapmak
396	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyin) bir yolunu bulmak
397	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyin) icabına bakmak
398	Phrasals	see about (something) v.	(bir şeyi) kontrol etmek
399	Phrasals	see across v.	karşısına kadar refakat etmek
400	Phrasals	see across v.	öte tarafa/karşıya geçirmek
401	Phrasals	see across v.	tehlikeli bir yerden geçerken eşlik etmek
402	Phrasals	see across v.	bir yerden bir yere) geçerken eşlik etmek
403	Phrasals	see after (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bakmak
404	Phrasals	see after (someone or something) v.	(birine/bir şeye) göz kulak olmak
405	Phrasals	see after (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
406	Phrasals	see against v.	-in önünde görmek
407	Phrasals	see against v.	-i arkasına almış biçimde görmek
408	Phrasals	see against v.	-i temel alarak anlamak
409	Phrasals	see against v.	üzerinden değerlendirmek
410	Phrasals	see ahead v.	önünü/ilerisini görmek
411	Phrasals	see ahead v.	geleceği görmek
412	Phrasals	see ahead v.	ileride/gelecekte olacakları tahmin etmek
413	Phrasals	see around v.	-in diğer tarafını görmek
414	Phrasals	see around v.	-in ardını/önünü görmek
415	Phrasals	see around v.	-in arkasında/öbür tarafında ne olduğunu görmek
416	Phrasals	see around v.	perde arkasında ne olduğunu görmek/anlamak
417	Phrasals	see around v.	altında ne yattığını görmek/ anlamak
418	Phrasals	see around v.	etrafında/yakınlarında görmek
419	Phrasals	see around v.	çevresinde/çevrede sık sık/düzenli olarak görmek
420	Phrasals	see as v.	olarak görmek
421	Phrasals	see as v.	gibi görmek
422	Phrasals	see as v.	olarak hayal etmek
423	Phrasals	see as v.	olarak gözünde canlandırmak
424	Phrasals	see as v.	olarak düşünmek
425	Phrasals	see as v.	gözüyle bakmak
426	Phrasals	see as (something) v.	(bir şey) olarak hayal etmek
427	Phrasals	see as (something) v.	gözünde (bir şey) olarak canlandırmak
428	Phrasals	see as (something) v.	(bir şey) halinde görmek
429	Phrasals	see as (something) v.	(bir şey) olarak görmek/düşünmek
430	Phrasals	see as (something) v.	(bir şey) gözüyle bakmak
431	Phrasals	see back v.	-e dönüşünde refakat etmek
432	Phrasals	see back v.	-e geri bırakmak
433	Phrasals	see back v.	tekrar görüşmek
434	Phrasals	see beyond (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) ilerisini/ötesini görmek
435	Phrasals	see beyond (something) v.	(bir şeyin) ötesini/ilerisini tahmin etmek/hayal etmek
436	Phrasals	see beyond (something) v.	(bir şeyden) sonra ne olacağını görmek/tahmin etmek/hayal etmek
437	Phrasals	see beyond (something) v.	(bir şeyin) dışında/kapsamının ötesinde olanları görmek/algılamak
438	Phrasals	see down to v.	aşağıya kadar eşlik etmek
439	Phrasals	see down to v.	yolcu etmek
440	Phrasals	see down to v.	uğurlamak
441	Phrasals	see down to v.	-e kadar geçirmek
442	Phrasals	see of v.	-i görmek
443	Phrasals	see out v.	uğurlamak
444	Phrasals	see out v.	çıkışa kadar eşlik etmek
445	Phrasals	see out v.	kapıya kadar geçirmek/eşlik etmek
446	Phrasals	see out v.	(bir süre) idare etmek
447	Phrasals	see out v.	(bir süreci) atlatmasını/geçirmesini sağlamak
448	Phrasals	see out v.	(bir sürecin) sonunu görmesini sağlamak
449	Phrasals	see out v.	(bir süreçten) çıkmasını sağlamak
450	Phrasals	see out v.	(bir sürecin) sonunu görmek
451	Phrasals	see out v.	(bir süre) boyunca dayanmak
452	Phrasals	see out v.	(bir süreçten) sağ çıkmak
453	Phrasals	see out v.	(bir süreci) atlatmayı başarmak
454	Phrasals	see out v.	sonuna kadar çalışmak/bırakmamak
455	Phrasals	see out v.	bittiğini görmek
456	Phrasals	see out v.	bitene kadar bırakmamak
457	Phrasals	see out v.	bitene kadar dayanmak
458	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) kurtulmak
459	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) paçayı kurtarmak
460	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) yırtmak
461	Phrasals	see the back of (someone or something) v.	(birinden/bir şeyden) sıyrılmak
462	Phrasals	see through (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) iç yüzünü anlamak
463	Phrasals	see through (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) ciğerini okumak
464	Phrasals	see to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
465	Phrasals	see to (someone or something) v.	(birini/bir şeyi) halletmek
466	Phrasals	see to (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) alakadar olmak
467	Phrasals	see to (someone or something) v.	(birine/bir şeye) bakmak
468	Phrasals	see to (someone or something) v.	(birinin/bir şeyin) çaresine bakmak
469	Phrasals	see up to v.	yukarıya kadar eşlik etmek
470	Phrasals	see up to v.	yukarıya kadar geçirmek
471	Phrasals	See take around. v.	etrafta gezdirmek
472	Phrasals	See take around. v.	etrafı gezdirmek/göstermek
473	Phrasals	see for [dialect] v.	aramak
474	Phrasals	see for [dialect] v.	ummak
475	Phrasals	see for [dialect] v.	bakmak
476	Phrasals	see for [dialect] v.	beklemek
477	Phrasals	see of v.	buluşmak
478	Phrasals	see of v.	görüşmek
479	Phrasals	see of v.	irtibatta olmak
480	Phrasals	see of v.	iletişimde olmak
481	Phrasals	see out [scotland] v.	(bir diğeri ölürken) sağ kurtulmak
482	Phrasals	see out [scotland] v.	(bir diğerinden) daha çok dayanmak
Phrases
483	Phrases	those who see n.	görenler
484	Phrases	a blind man could see this expr.	ayan beyan ortada
485	Phrases	a blind man could see this expr.	çocuklar bile anlar
486	Phrases	a blind man could see this expr.	kör adam bile görebilir
487	Phrases	a blind man could see this expr.	çok açık
488	Phrases	a blind man could see this expr.	besbelli
489	Phrases	a blind man could see that expr.	ayan beyan ortada
490	Phrases	a blind man could see that expr.	çocuklar bile anlar
491	Phrases	a blind man could see that expr.	kör adam bile görebilir
492	Phrases	a blind man could see that expr.	çok açık
493	Phrases	a blind man could see that expr.	besbelli
494	Phrases	a blind man could see it expr.	ayan beyan ortada
495	Phrases	a blind man could see it expr.	çocuklar bile anlar
496	Phrases	a blind man could see it expr.	kör adam bile görebilir
497	Phrases	a blind man could see it expr.	çok açık
498	Phrases	a blind man could see it expr.	besbelli
499	Phrases	would see (someone) in hell before (one) would (do something) expr.	(bir şeyi) yapmaktansa/yapacağıma cehenneme giderim daha iyi
500	Phrases	would see (someone) in hell before (one) would (do something) expr.	(bir şeyi) yapmaktansa/yapacağıma ölürüm daha iyi