spar - Turkish English Dictionary
History

spar

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "spar" in Turkish English Dictionary : 21 result(s)

English Turkish
General
spar n. horoz dövüşü
spar n. kanat ana kirişi
spar n. boks maçı
spar n. tartışma
spar n. ağaç
spar n. ağız kavgası
spar v. ağız kavgası etmek
spar v. atışmak
spar v. tartışmak
spar v. kavga etmek
spar v. dalaşmak
spar v. boks yapmak
spar v. boks maçı yapmak
Technical
spar n. katmanlı taş
spar n. seren
spar n. uçak kanadının ana yapısal elemanı
Construction
spar n. konut kapılarında menteşe ve kilidin takıldığı düşey kalın parça
Aeronautic
spar n. uçak kanadı ana kirişi
Marine
spar n. direk
spar n. seren
Sport
spar n. boks maçı

Meanings of "spar" with other terms in English Turkish Dictionary : 85 result(s)

English Turkish
General
cross spar n. uçurtmalarda ortaya dik olarak gelen çıta
leading edge spar n. uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıta
wing spar n. kanat lonjeronu
spar deck n. kontra güverte
leading-edge spar n. uçurtmanın rüzgara bakan ön kısmıdaki çıtası
iceland spar n. izlanda necefi
ice spar n. (buza benzer şeffaf kristalleri olan) bir feldspat türü
Phrasals
spar with someone v. biriyle tartışmak/ağız dalaşına girmek
spar with someone v. biriyle boks antrenmanı yapmak
spar with v. ile tartışmak
spar with v. ile ağız dalaşına girmek
Technical
satin spar n. atlas taşı
heavy spar n. ağır barit
heavy spar n. ağır spar
rear spar n. arka direk
rear spar n. arka duvar
rear spar n. arka spar
heavy spar n. barit
iceland spar n. izlanda kalsiti
zinc spar n. kalamin
calc-spar n. kalsiyum karbonat
calc-spar n. kalsit
calcareous spar n. kalsit
calc-spar n. kireçtaşı
cambered spar n. kavisli lonjeron
spar deck n. kuntra güverte
calc-spar n. kristalleşmiş kalker
satin spar n. lifli kalsit
mag-spar injection n. mag-spar üflemesi
tapered spar n. mütehavil derinlikli kiriş
front spar n. ön direk
front spar n. ön duvar
calc-spar n. tebeşir
spar deck n. üst güverte
auxiliary spar n. yardımcı lonjeron
schiller spar n. volkanik kayaçlarda kahverengi veya yeşil katmanlı kitleler halinde görülen bir enstatit
cube spar n. anhidrit
cube spar n. anhidrik kalsiyum sülfat
Construction
lime spar n. kalsiyum feldispat
potash spar n. potasyum feldspat
Automotive
rear spar n. arka lonjeron
Aeronautic
girder spar n. ana lonjeron
false spar n. ara lonjeron
steel spar n. çelik lonjeron
multi-spar wing n. çok lonjeronlu kanat
front spar n. duvar
rudder spar n. istikamet dümen lonjeronu
aileron spar n. kanatçık lonjeronu
wing spar n. kanal lonjeronu
cambered spar n. kavisli lonjeron
deflection of spar n. lonjeron eğimi
front spar n. ön lonjeron
front spar n. ön spar
cylindrical spar n. silindirik lonjeron
auxiliary spar n. yardımcı lonjeron
Marine
towing spar n. sis şamandırası
foot spar n. farş tahtaları
spar deck n. kuntra güverte
deck spar n. kuntra güverte
spar deck n. rüşvet güverte
Mining
needle spar n. aragonit taşı
tabular spar n. doğal kalsiyum silikat
brown spar n. spat
blue spar n. lazulit
brown spar n. kahverengi spar
greenland spar n. alüminyum ve sodyum florürlerinden oluşan beyaz bir mineral
dogtooth spar n. köpek dişine benzeyen bir kalsit
pearl spar n. parıltılı kristal yapıda bir dolomit türü
fluor spar n. fluorit
fluor spar n. flüorit
fluor spar n. florit
fluor spar n. fluorspat
shiver-spar n. bir kalsit çeşidi
slate spar n. bir kalsit çeşidi
Chemistry
k-spar n. potasyum feldispat
bitter spar n. dolomit
Biology
single-spar adj. tek lonjeronlu
Geology
adamantine spar n. adamantin spar
heavy spar n. ağır spar
acid spar n. asit spar
derbyshire spar n. derbyshire floriti
derbyshire spar n. derbyshire'da bulunan çok çeşitli florit taşları
ponderous spar n. ağır barit
slate spar n. gümüşi beyaz parlaklığı olan bir kalsit çeşidi
Military
spar bridge n. çabuk köprü