|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
tüyler (kuşa ait) |
plumage n.
|
|
The bird has beautiful plumage.
Kuşun çok güzel tüyleri var.
More Sentences
|
2 |
General |
tüyler ürpertici |
grisly adj.
|
|
The murder scene was a grisly sight.
Cinayet mahalli tüyler ürpertici bir manzaraydı.
More Sentences
|
3 |
General |
tüyler ürpertici |
creepy adj.
|
|
It was creepy.
Tüyler ürperticiydi.
More Sentences
|
4 |
General |
tüyler ürpertici |
hair-raising adj.
|
|
The latest reports of women having been stoned to death according to ancient sharia laws are utterly hair-raising.
Eski şeriat kanunlarına göre taşlanarak öldürülen kadınlarla ilgili son haberler tüyler ürpertici.
More Sentences
|
5 |
General |
saçak gibi tüyler |
frill n.
|
|
6 |
General |
şeftalinin üstündeki tüyler |
peach fuzz n.
|
|
7 |
General |
tüyler (kuş) |
plumage n.
|
|
8 |
General |
insan vücudundaki ince sarı tüyler |
peach fuzz n.
|
|
9 |
General |
horozun boynundaki uzun tüyler |
hackle n.
|
|
10 |
General |
şeftalinin üzerindeki tüyler |
peach fuzz n.
|
|
11 |
General |
incecik tüyler |
floss n.
|
|
12 |
General |
tüyler (hayvanın derisindeki) |
coat n.
|
|
13 |
General |
insan vücudu üzerindeki ince tüyler |
peach fuzz n.
|
|
14 |
General |
ince tüyler |
fuzz n.
|
|
15 |
General |
tüyler ürpertici durum |
creepiness n.
|
|
|
16 |
General |
mayo ve bikini giyince kasıklarda mayonun ve bikininin dışında kalan tüyler |
bikini line hair n.
|
|
17 |
General |
istenmeyen tüyler |
unwanted hair n.
|
|
18 |
General |
korkunç ve tüyler ürpertici hikayeler |
freaky scary stories n.
|
|
19 |
General |
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği |
baldpate n.
|
|
20 |
General |
kuş boynundaki tüyler |
scapular n.
|
|
21 |
General |
özellikle şahinlerin göğsünde bulunan tamamen uzamış tüyler |
mail [obsolete] n.
|
|
22 |
General |
hayvanların boynundaki tüyler |
hackles n.
|
|
23 |
General |
tüyler ürpertici kimse |
hair-raiser n.
|
|
24 |
General |
bazı kümes hayvanlarının bacak ve ayak parmaklarındaki tüyler |
boot n.
|
|
25 |
General |
canlı kuştan koparılan tüyler |
live feathers n.
|
|
26 |
General |
bazı köpeklerde kalın alt tüyler |
pile n.
|
|
27 |
General |
(hayvanda) tüyler |
fur n.
|
|
28 |
General |
tüyler ürpertici |
shuddery adj.
|
|
29 |
General |
tüyler ürpertici |
eery adj.
|
|
30 |
General |
tüyler ürpertici |
bloodcurdling adj.
|
|
31 |
General |
tüyler ürpertici |
hair raising adj.
|
|
32 |
General |
tüyler ürpertici |
shivery adj.
|
|
33 |
General |
tüyler ürpertici |
eerie adj.
|
|
34 |
General |
tüyler ürpertici |
unearthly adj.
|
|
35 |
General |
tüyler ürpertici |
formidable adj.
|
|
|
36 |
General |
tüyler ürpertici |
dreadful adj.
|
|
37 |
General |
tüyler ürpertici |
crawly adj.
|
|
38 |
General |
tüyler ürpertici |
haircurling adj.
|
|
39 |
General |
tüyler ürpertici |
spine-chilling adj.
|
|
40 |
General |
tüyler ürperten |
gruesome adj.
|
|
41 |
General |
tüyler ürpertici |
bone-chilling adj.
|
|
42 |
General |
tüyler ürpertici |
terrible adj.
|
|
43 |
General |
tüyler ürperten |
electric adj.
|
|
44 |
General |
tüyler ürpertici |
eerisome [scottish] adj.
|
|
45 |
General |
tüyler ürpertici |
unearthly adj.
|
|
46 |
General |
tek renkli (tüyler) |
hard adj.
|
|
47 |
General |
tüyler ürpertici |
hideous adj.
|
|
48 |
General |
tüyler ürperten |
horripilant adj.
|
|
49 |
General |
tüyler ile kaplı |
featheriness adj.
|
|
50 |
General |
tüyler ile kaplı |
featherweight adj.
|
|
51 |
General |
tüyler ürpertici |
ferocious adj.
|
|
52 |
General |
tüyler ürperten |
flaysome [dialect] [uk] adj.
|
|
53 |
General |
tüyler ile kaplı |
fledge [obsolete] adj.
|
|
54 |
General |
tüyler ile kaplı |
fledgy adj.
|
|
55 |
General |
tüyler ile kaplı |
flidge adj.
|
|
56 |
General |
tüyler ürpertici |
phantasmal adj.
|
|
57 |
General |
tüyler ürpertici |
phantasmatical adj.
|
|
58 |
General |
tüyler ürpertici |
phantastic [obsolete] adj.
|
|
59 |
General |
tüyler ürpertici |
phantastical [obsolete] adj.
|
|
60 |
General |
tüyler ürpertici |
phantomatic adj.
|
|
61 |
General |
ince ipeksi tüyler ile kaplı |
serricated adj.
|
|
62 |
General |
tüyler ürpertici bir şekilde |
eerily adv.
|
|
63 |
General |
tüyler ürpertici bir şekilde |
creepily adv.
|
|
64 |
General |
tüyler ürpertici şekilde |
hair-raisingly adv.
|
|
Idioms |
|
65 |
Idioms |
tüyler ürpertmek |
give the shivers v.
|
|
66 |
Idioms |
tüyler ürperten |
blood-tingling adj.
|
|
67 |
Idioms |
tüyler ürpertici |
hair raising adj.
|
|
68 |
Idioms |
tüyler ürperten |
hair-raising adj.
|
|
69 |
Idioms |
güzel tüyler kuşu güzel gösterir |
fine feathers make fine birds expr.
|
|
Parasitology |
|
70 |
Parasitology |
etrafında tüyler olan halkalı solucan larvası |
cephalotrocha n.
|
|
Biology |
|
71 |
Biology |
güneş gülünün yapraklarındaki tüyler |
gland n.
|
|
Zoology |
|
72 |
Zoology |
bir kuşun kuyruk tüylerini örten tüyler |
tail covert n.
|
|
73 |
Zoology |
bir kuşun kuyruğundaki uzun tüyleri örten ve kimi zaman daha da uzun olan tüyler |
tail coverts n.
|
|
74 |
Zoology |
büyük tüyün kenarındaki küçük tüyler |
barbule n.
|
|
75 |
Zoology |
hayvanın boynu çevresindeki tüyler |
neck ruff n.
|
|
|
76 |
Zoology |
hayvanın boynu çevresindeki tüyler |
choker n.
|
|
77 |
Zoology |
hayvanın boynu çevresindeki tüyler |
ruffle n.
|
|
78 |
Zoology |
hayvanın boynu çevresindeki tüyler |
ruff n.
|
|
79 |
Zoology |
ikincil tüyler |
secondary feathers n.
|
|
80 |
Zoology |
hayvanların uzun tüylerinin altındaki kısa tüyler |
undercoat n.
|
|
81 |
Zoology |
hayvan kürkünün altındaki yumuşak tüyler |
underhair n.
|
|
82 |
Zoology |
kuş veya memelinin boyun veya göğüs bölgesindeki farklı renkteki tüyler |
bib n.
|
|
83 |
Zoology |
atlarda beyazla karışık kızıl kahverengi tüyler |
blossom n.
|
|
84 |
Zoology |
bazı teriyer türlerinde yüze dökülen uzun tüyler |
fall n.
|
|
85 |
Zoology |
köpeklerin vücudunun arka kısmındaki kısa ve kaba tüyler |
breech n.
|
|
86 |
Zoology |
köpeklerin vücudunun arka kısmındaki kısa ve kaba tüyler |
breeching n.
|
|
87 |
Zoology |
koyun, keçi ve köpeklerin vücudunun arka kısmındaki yün veya tüyler |
breech strap n.
|
|
88 |
Zoology |
koyun, keçi ve köpeklerin vücudunun arka kısmındaki yün veya tüyler |
breeching n.
|
|
89 |
Zoology |
koşum atının alt bacaklarında yer alan örtücü tüyler |
horsefeathers n.
|
|
90 |
Zoology |
koronet etrafındaki tüyler |
cronet [obsolete] n.
|
|
91 |
Zoology |
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı |
gazelle hound n.
|
|
92 |
Zoology |
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı |
saluki n.
|
|
93 |
Zoology |
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı |
persian greyhound n.
|
|
94 |
Zoology |
kulaklarında ve kuyruğunda uzun tüyler bulunan bir tazı ırkı |
sloughi n.
|
|
95 |
Zoology |
(keçide) sakal görünümlü saçaklı tüyler |
beard n.
|
|
96 |
Zoology |
başında beyaz tüyler veya izler olan (kuş, memeli) |
bald adj.
|
|
97 |
Zoology |
başında beyaz tüyler veya izler olan (kuş, memeli) |
baldfaced adj.
|
|
98 |
Zoology |
uzun tüyler ile kaplı |
long-haired adj.
|
|
99 |
Zoology |
açık renk tüyler koyu renklerin üzerine dağınık (post) |
roan adj.
|
|
100 |
Zoology |
(tüyler) iki ağı eşit genişlikte |
isopogonous adj.
|
|
101 |
Zoology |
tüyler ile kaplı |
fledged adj.
|
|
Botanic |
|
102 |
Botanic |
emici tüyler |
absorbing hairs n.
|
|
103 |
Botanic |
amerika'ya özgü kavak cinsinden olan, tohumları üzerinde pamuksu tüyler olan birkaç ağaçtan biri |
whitewood n.
|
|
104 |
Botanic |
yapraklarında iğnemsi tüyler olan uzun ağaç |
gympie n.
|
|
105 |
Botanic |
yapraklarında uzun ve yumuşak tüyler olan bir veya iki yıl yaşayan kuzey amerika bitkisi |
hoary plantain (plantago virginica) n.
|
|
106 |
Botanic |
abd'nin güneybatısında yetişen ve kırmızı çiçeklerinin alt çenetlerinde sarı tüyler bulunan bir bitki |
golden-beard penstemon (penstemon barbatus) n.
|
|
107 |
Botanic |
bazı bitkilerin yeşil kısımlarında bulunan disk benzeri gümüşi veya kepeksi tüyler |
scale n.
|
|
108 |
Botanic |
bazı tohumların üzerinde bulunan yumuşak tüyler |
seed down n.
|
|
109 |
Botanic |
sert ve kıl benzeri tüyler ile kaplı |
strigose adj.
|
|
110 |
Botanic |
sert ve kıl benzeri tüyler ile kaplı |
strigous adj.
|
|
Breeding |
|
111 |
Breeding |
kuyruğunda keçeleşmiş tüyler bulunan |
dag-tailed adj.
|
|
Archaic |
|
112 |
Archaic |
tüyler ürperten |
pokerish adj.
|
|
Ornithology |
|
113 |
Ornithology |
gözleri üzerinde büyük sarı renkli tüyler bulunan kuzey pasifik martısı |
tufted puffin (lunda cirrhata) n.
|
|
114 |
Ornithology |
gözleri üzerinde büyük sarı renkli tüyler bulunan kuzey pasifik martısı |
crested puffin n.
|
|
115 |
Ornithology |
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler |
alula n.
|
|
116 |
Ornithology |
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler |
bastard wing n.
|
|
117 |
Ornithology |
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler |
spurious wing n.
|
|
118 |
Ornithology |
kuş kanadının en üstünde yer alan küçük ve sert tüyler |
winglet n.
|
|
119 |
Ornithology |
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği |
american widgeon (mareca americana) n.
|
|
120 |
Ornithology |
başında beyaz tüyler bulunan amerikan yaban ördeği |
anas americana n.
|
|
121 |
Ornithology |
başında beyaz tüyler bulunan bir amerikan yaban ördeği |
american wigeon n.
|
|
122 |
Ornithology |
başında beyaz tüyler bulunan bir amerikan yaban ördeği |
bald pate n.
|
|
123 |
Ornithology |
baykuş ve benzeri kuşların kulaklarının etrafındaki tüyler |
auricular n.
|
|
124 |
Ornithology |
kuş kanadındaki büyük tüyün altındaki tüyler |
under covert n.
|
|
125 |
Ornithology |
gagayla tüyler temizlenirken yağlı bir sıvı salgılayan bez |
uropygial gland n.
|
|
126 |
Ornithology |
bazı böcekçil kuşlarda gaganın etrafındaki özel kıl benzeri tüyler |
vibrissa n.
|
|
127 |
Ornithology |
siyah, beyaz, devetüyü veya yeşile çalan kahverengi yumuşak ve gür tüyleri olan, bacakları ve ayaklarında da yoğun tüyler bulunan, asya'ya özgü büyük bir kümes hayvanı |
cochin n.
|
|
128 |
Ornithology |
siyah, beyaz, devetüyü veya yeşile çalan kahverengi yumuşak ve gür tüyleri olan, bacakları ve ayaklarında da yoğun tüyler bulunan, asya'ya özgü büyük bir kümes hayvanı |
cochin china n.
|
|
129 |
Ornithology |
bazı güvercinlerin ayak ve bacaklarında bulunan tüyler |
muff n.
|
|
130 |
Ornithology |
kuş kafasının yan tarafında bulunan uzun tüyler |
mustache n.
|
|
131 |
Ornithology |
avustralya'ya özgü, başında ve kuyruğunda yeşil-mor yanardönerli tüyler bulunan kadifemsi siyah bir cennet kuşu |
riflebird n.
|
|
132 |
Ornithology |
avustralya'ya özgü, başında ve kuyruğunda yeşil-mor yanardönerli tüyler bulunan kadifemsi siyah bir cennet kuşu |
ptloris paradisea n.
|
|
133 |
Ornithology |
gagayla tüyler temizlenirken yağlı sıvı salgılayan bez |
oil gland n.
|
|
134 |
Ornithology |
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş |
mavis (toxostoma rufum) n.
|
|
135 |
Ornithology |
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş |
mavie (toxostoma rufum) n.
|
|
136 |
Ornithology |
abd'nin doğusuna özgü, sırtında kızıl kahverengi tüyler olan ötücü bir kuş |
brown thrasher (toxostoma rufum) n.
|
|
137 |
Ornithology |
kuş kanadında başparmağa tekabül eden kısa tüyler |
false wing n.
|
|
138 |
Ornithology |
yetişkin kuşların gövdelerini kaplayan ve biçimlerini belirleyen tüyler |
contour feather n.
|
|
139 |
Ornithology |
yetişkin kuşların gövdelerini kaplayan ve biçimlerini belirleyen tüyler |
contour feathers n.
|
|
140 |
Ornithology |
kuşların kürek kemikleri arasındaki tüyler |
interscapulars n.
|
|
141 |
Ornithology |
kuş gövdesinin dış kısmını örten tüyler |
penna n.
|
|
142 |
Ornithology |
(bazı kuşlarda) diğer tüyleri temizleyebilen pudramsı salgıya sahip dağınık tüyler |
powder down n.
|
|
143 |
Ornithology |
kuşta en dıştaki tüyler arasında bulunan dikensiz tüycük |
filoplume n.
|
|
144 |
Ornithology |
şahin veya doğanın bacağındaki uzun tüyler |
flags n.
|
|
145 |
Ornithology |
kuşların uçmalarını sağlayan uzun tüyler |
flight feathers n.
|
|
146 |
Ornithology |
kuşta ana tüyler |
primary quill n.
|
|
147 |
Ornithology |
kuşta ana tüyler |
primary quills n.
|
|
148 |
Ornithology |
kuş kanadının ikinci mafsalındaki tüyler |
secondary quills n.
|
|
149 |
Ornithology |
kuş kanadının ikinci mafsalındaki tüyler |
secondaries n.
|
|
150 |
Ornithology |
(kuşlarda) ön kol bölümündeki sert tüyler |
cubital n.
|
|
151 |
Ornithology |
primer tüyler |
spurious primary n.
|
|
152 |
Ornithology |
primer tüyler |
spurious quill n.
|
|
153 |
Ornithology |
kuşta en dıştaki tüyler arasında bulunan dikensiz tüycük yapısında olan |
filoplumaceous adj.
|
|
154 |
Ornithology |
ayaklarında kanat gibi tüyler olan |
plumiped adj.
|
|
155 |
Ornithology |
ayaklarında kanat gibi tüyler olan |
plumipede adj.
|
|
Entomology |
|
156 |
Entomology |
kadifemsi yüzey oluşturan ince tüyler |
pile n.
|
|
157 |
Entomology |
böceklerin karınlarının arkasında bulunan hassas tüyler ile ilgili |
cercal adj.
|
|
158 |
Entomology |
vücudun ve uzuvların yüzeyinde kitlesel tüyler üreten |
trichogenous adj.
|
|
159 |
Entomology |
vücudun ve uzuvların yüzeyinde kitlesel tüyler üreten |
trichogenic adj.
|
|
Slang |
|
160 |
Slang |
göbeğin altından cinsel organın üstüne uzanan tüyler |
happy trail n.
|
|
161 |
Slang |
tüyler ürperten bir ses |
a fricking voice n.
|
|
162 |
Slang |
cinsel organ çevresinde çıkan tüyler |
bush n.
|
|
British Slang |
|
163 |
British Slang |
cinsel organ çevresindeki tüyler |
thatch n.
|
|
164 |
British Slang |
cinsel organın üstünden göbeğe kadar ince bir çizgi olarak uzanan tüyler |
snail-trail n.
|
|
165 |
British Slang |
cinsel organ çevresindeki tüyler |
short and curlies n.
|
|
166 |
British Slang |
iç çamaşırının dışına çıkmış tüyler |
spider's legs n.
|
|
167 |
British Slang |
iç çamaşırının dışına çıkmış tüyler |
pant moustache n.
|
|
Paleontology |
|
168 |
Paleontology |
ilk kez dinozorlarda ortaya çıkan tüyler |
protofeather n.
|
|