uyandırmak - Turkish English Dictionary
History

uyandırmak



Meanings of "uyandırmak" in English Turkish Dictionary : 55 result(s)

Turkish English
Common Usage
uyandırmak awaken v.
uyandırmak awake v.
uyandırmak waken v.
General
uyandırmak conjure up v.
uyandırmak excite v.
uyandırmak call v.
uyandırmak wake up v.
uyandırmak knock up v.
uyandırmak awaken v.
uyandırmak waken up v.
uyandırmak rouse v.
uyandırmak undeceive v.
uyandırmak incur v.
uyandırmak kindle v.
uyandırmak wake somebody up v.
uyandırmak whip up v.
uyandırmak disabuse v.
uyandırmak illuminate v.
uyandırmak stir v.
uyandırmak arouse v.
uyandırmak raise v.
uyandırmak disabuse of v.
uyandırmak quicken v.
uyandırmak inspire v.
uyandırmak pique v.
uyandırmak whet v.
uyandırmak rouse up v.
uyandırmak waken v.
uyandırmak stir up v.
uyandırmak awake v.
uyandırmak wake v.
uyandırmak evoke v.
uyandırmak call v.
uyandırmak adaw [obsolete] v.
uyandırmak unbefool v.
uyandırmak unbeguile v.
uyandırmak emmove v.
uyandırmak enquicken [obsolete] v.
uyandırmak exsuscitate v.
uyandırmak extimulate v.
uyandırmak wook v.
uyandırmak roust (out) v.
uyandırmak roust (up) v.
uyandırmak rout v.
uyandırmak disturb v.
uyandırmak sullevate v.
uyandırmak compel v.
uyandırmak convey v.
Phrasals
uyandırmak arouse (one) from v.
uyandırmak bring on v.
uyandırmak beat up v.
Idioms
uyandırmak bring home to v.
Technical
uyandırmak evoke v.
Archaic
uyandırmak abraid v.
uyandırmak provoke v.

Meanings of "uyandırmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 417 result(s)

Turkish English
General
izleyicilerde devamlı tepki uyandırmak üzere tasarlanmış olaylar veya olaylar zinciri happening n.
endişe uyandırmak için atılan gazete manşeti scarehead n.
uyandırmak (his) revive v.
ilgisini uyandırmak turn on v.
ilgi uyandırmak entrance v.
hipnotize olmuş kişiyi uyandırmak dehypnotize v.
cinsel istek uyandırmak turn on v.
heyecan uyandırmak excite v.
şüphe uyandırmak raise doubts v.
uyandırmak (nefret/sevgi vb'ni) inspire v.
uyandırmak (merak) provoke v.
boş ümitler uyandırmak tantalise v.
şüphe uyandırmak cause suspicion v.
kanaat uyandırmak give somebody a certain idea v.
infial uyandırmak be indignant v.
tekrar uyandırmak reawaken v.
birinin merakını uyandırmak raise someone's curiosity v.
yankı uyandırmak influence v.
alaka uyandırmak arouse interest v.
ilgisini uyandırmak intrigue v.
hayranlık uyandırmak evoke admiration v.
hipnotize olmuş kişiyi uyandırmak dehypnotise v.
akis uyandırmak set off a reaction v.
uyandırmak (bir duygu/tepki) excite v.
uyuyan devi uyandırmak arouse v.
yankı uyandırmak create reactions v.
izlenimini uyandırmak suggest v.
hissi uyandırmak stir v.
heyecan uyandırmak arouse excitement v.
merak uyandırmak make a sensation v.
merakını uyandırmak intrigue v.
ilgi uyandırmak spark v.
ilgisini uyandırmak arouse somebody's interest v.
uyandırmak (ilgi/heves/heyecan vb'ni) work up v.
duygusu uyandırmak stir v.
tepki uyandırmak spark reaction v.
istek uyandırmak interest v.
yankı uyandırmak have repercussions v.
uyandırmak (belirli bir duyguyu) stir v.
nefret uyandırmak arouse hatred v.
güvensizlik uyandırmak raise doubts v.
uyandırmak (duygu) recall v.
merakını uyandırmak interest v.
merak uyandırmak pique v.
kıyamet gününde ölüleri uyandırmak için çalınacak boru the last trump v.
boş ümitler uyandırmak (birinde) tantalize v.
merakını uyandırmak turn on v.
yeniden uyandırmak (merakı/hatırayı) revive v.
heyecan uyandırmak work up v.
saygı uyandırmak awaken respect v.
saygı uyandırmak arouse respect v.
kanısını uyandırmak arise the idea of v.
kanısını uyandırmak give the impression v.
güvensizlik uyandırmak raise doubt v.
şüphe uyandırmak raise doubt v.
merakını uyandırmak arouse somebody's curiosity v.
dikkatini uyandırmak awake the attention v.
duygu uyandırmak excite a feeling in someone v.
duygu uyandırmak arouse a feeling in someone v.
duygu uyandırmak awaken a feeling in someone v.
uykusundan uyandırmak wake somebody from sleep v.
istek uyandırmak build up passion v.
ilgisini uyandırmak whip up one's interest v.
ilgisini uyandırmak attract one's interest v.
ilgisini uyandırmak awaken one's interest v.
ilgisini uyandırmak kindle one's interest v.
ilgisini uyandırmak drum up one's interest v.
ilgisini uyandırmak arouse one's interest v.
ilgisini uyandırmak stimulate one's interest v.
ilgisini uyandırmak spark one's interest v.
ilgisini uyandırmak generate one's interest v.
ilgisini uyandırmak stir up one's interest v.
ilgisini uyandırmak excite one's interest v.
kaygı uyandırmak create anxiety v.
kaygı uyandırmak cause anxiety v.
büyük heyecan uyandırmak cause tremendous excitement v.
heyecan uyandırmak cause excitement v.
istek uyandırmak be desirable v.
güven uyandırmak win (someone's) confidence v.
güven uyandırmak gain confidence v.
güven uyandırmak gain somebody's trust v.
izlenim uyandırmak create an impression v.
olumsuz izlenim uyandırmak leave a negative impression v.
olumsuz izlenim uyandırmak create a negative impression v.
izlenim uyandırmak leave someone with impression v.
izlenim uyandırmak provide (someone with) impression v.
endişe uyandırmak perturb v.
endişe uyandırmak disquiet v.
endişe uyandırmak arouse anxiety v.
endişe uyandırmak fret v.
endişe uyandırmak provoke anxiety v.
endişe uyandırmak preoccupy v.
endişe uyandırmak distress v.
endişe uyandırmak concern v.
endişe uyandırmak worry v.
endişe uyandırmak keep in suspense v.
şaşkınlık uyandırmak astound v.
hayret uyandırmak amaze v.
şaşkınlık uyandırmak cause astonishment v.
şaşkınlık uyandırmak surprise v.
hayret uyandırmak cause astonishment v.
hayret uyandırmak arouse amazement v.
hayret uyandırmak astonish v.
şaşkınlık uyandırmak arouse astonishment v.
hayret uyandırmak astound v.
şaşkınlık uyandırmak amaze v.
hayret uyandırmak surprise v.
şaşkınlık uyandırmak astonish v.
hayret uyandırmak arouse astonishment v.
şaşkınlık uyandırmak arouse amazement v.
şaşkınlık uyandırmak cause surprise v.
hayret uyandırmak cause surprise v.
şaşkınlık uyandırmak perplex v.
hayret uyandırmak perplex v.
hayret uyandırmak vex v.
hayret uyandırmak puzzle v.
hayret uyandırmak baffle v.
şaşkınlık uyandırmak baffle v.
şaşkınlık uyandırmak bewilder v.
hayret uyandırmak get v.
hayret uyandırmak beat v.
şaşkınlık uyandırmak flummox v.
hayret uyandırmak gravel v.
hayret uyandırmak mystify v.
hayret uyandırmak flummox v.
hayret uyandırmak stupefy v.
şaşkınlık uyandırmak vex v.
şaşkınlık uyandırmak nonplus v.
şaşkınlık uyandırmak pose v.
şaşkınlık uyandırmak get v.
şaşkınlık uyandırmak beat v.
hayret uyandırmak nonplus v.
şaşkınlık uyandırmak stick v.
hayret uyandırmak stick v.
şaşkınlık uyandırmak mystify v.
hayret uyandırmak pose v.
hayret uyandırmak bewilder v.
şaşkınlık uyandırmak stupefy v.
şaşkınlık uyandırmak puzzle v.
hayret uyandırmak flabbergast v.
cinsel arzu uyandırmak turn on v.
iyi izlenim uyandırmak make a good impression v.
korku uyandırmak instil fear v.
kanaat uyandırmak shape an opinion v.
kanaat uyandırmak form an opinion v.
korku uyandırmak fuel fear v.
tepki uyandırmak spark off reaction v.
tepki uyandırmak set off reaction v.
tepki uyandırmak cause reaction v.
tepki uyandırmak provoke reaction v.
bilinç uyandırmak raise consciousness v.
bilinç uyandırmak raise awareness v.
sempati uyandırmak arouse sympathy v.
uyuyan devi uyandırmak wake up the sleeping giant v.
izlenimi uyandırmak give the impression of v.
izlenimi uyandırmak appear to v.
izlenimi uyandırmak look like v.
kuşku uyandırmak arouse suspicion v.
merak uyandırmak arouse interest v.
ilgi uyandırmak arouse interest v.
merak uyandırmak arouse curiosity v.
ilgi uyandırmak arouse curiosity v.
...hissi uyandırmak arouse a feeling of v.
his uyandırmak arouse a feeling of v.
şüphe uyandırmak cast doubt on v.
şüphe uyandırmak cast doubts on v.
yeniden uyandırmak reawake v.
ilgi uyandırmak inspire interest v.
bebeği uyandırmak wake up the baby v.
boş ümitler uyandırmak tantalize v.
şaşkınlık uyandırmak non-plus v.
boş ümitler uyandırmak (birinde) tantalise v.
hayret uyandırmak non-plus v.
birinin merakını uyandırmak arouse someone's curiosity v.
uyandırmak (belirli bir duyguyu) awake v.
endişe uyandırmak prompt concern v.
ilgi uyandırmak challenge v.
bir ırka karşı başka bir ırkta önyargı ya da korku uyandırmak race-bait v.
yeniden uyandırmak re-arouse v.
tekrar uyandırmak re-arouse v.
sempati uyandırmak stir one’s sympathies v.
şüphe uyandırmak challenge v.
yeniden uyandırmak re-evoke v.
tekrar uyandırmak reinspire v.
saygı uyandırmak command respect v.
duygu uyandırmak unbenumb v.
(his, düşünce) uyandırmak awaken v.
heyecan uyandırmak empassion [obsolete] v.
gerçeklere uyandırmak unfool v.
duygu uyandırmak enmove [obsolete] v.
duygu uyandırmak emmove v.
şaşkınlık uyandırmak metagrabolize v.
şaşkınlık uyandırmak metagrabolise v.
şaşkınlık uyandırmak metagrobolize v.
şaşkınlık uyandırmak metagrobolise v.
şaşkınlık uyandırmak metagrabolise v.
yankı uyandırmak repercuss v.
yeniden uyandırmak rewake v.
yeniden uyandırmak rewaken v.
(duygu) uyandırmak gas v.
ilgi uyandırmak rivet v.
(belirli bir duyguyu) uyandırmak rouse (up) v.
güçlü duygular uyandırmak impress v.
(duygu, heyecan) uyandırmak chafe [obsolete] v.
farkındalık uyandırmak conscientize v.
farkındalık uyandırmak conscientise v.
derin uykudan uyandırmak disentrance v.
rüyadan uyandırmak disentrance v.
bir şeye yönelik ilgi uyandırmak incline v.
düşünceden uyandırmak disturb v.
ilgi uyandırmak drum v.
ötüşüyle uyandırmak crow (up) v.
(birini) uyandırmak daw [obsolete] v.
şüphe uyandırmak discredit v.
güven uyandırmak serve v.
nostalji uyandırmak evoke nostalgia v.
merak uyandırmak spark curiosity v.
(merak) uyandırmak stimulate v.
Phrasals
kapıyı tıklatarak uyandırmak knock up v.
izlenim uyandırmak come on v.
heyecan uyandırmak excite (one) about (something) v.
heyecan uyandırmak excite someone about something v.
birinde birşey/bir duygu uyandırmak inspire something in someone v.
-den uyandırmak rouse out of v.
yankı uyandırmak (halk arasında vs) resonate with someone v.
-den uyandırmak rouse from v.
(birinde bir tepkiyi duyguyu) ortaya çıkarmak, (birinde bir tepkiyi, duyguyu) uyandırmak elicit (something) from (someone) v.
birini (bulunduğu zihinsel durumdan) uyandırmak/geri getirmek recall from (something) v.
(vücudun bir bölümünü, sinirleri, kasları, organları) bir uyarıcıyla uyandırmak stimulate (someone or something) into (doing) (something) v.
(bir şeyle) ilgili merak uyandırmak/yaratmak interest in (something) v.
(bir şeyle) ilgili ilgi uyandırmak/yaratmak interest in (something) v.
(bir şeye) ilgisini çekmek/merakını uyandırmak interest in (something) v.
(bir şeye) karşı istek uyandırmak/yaratmak interest in (something) v.
(bir şeyi) alma isteği uyandırmak/yaratmak interest in (something) v.
birinde birine/bir şeye ilgi uyandırmak interest someone in someone or something v.
birinde bir şeye karşı istek uyandırmak/yaratmak interest someone in something v.
birinde bir şeyi alma isteği uyandırmak/yaratmak interest someone in something v.
ilgisini çekmek/uyandırmak interest in v.
merakını uyandırmak interest in v.
(birini bir şeyden) uyandırmak roust (one) out of (something) v.
içinde (bir şey) uyandırmak stir to (something) v.
birinin içinde bir şey uyandırmak stir someone into something v.
birinin içinde bir şey uyandırmak stir someone to something v.
heyecan uyandırmak whip into v.
coşku uyandırmak whip into v.
içinde (bir his) uyandırmak strike (something) into v.
içinde bir his uyandırmak strike into v.
(birinde bir şey) izlenimi bırakmak/uyandırmak suggest (something) to (one) v.
(birini bir şeyden) uyandırmak wrench (someone) out of (something) v.
birini bir şeyden uyandırmak arouse someone from something v.
-den uyandırmak arouse from v.
-e ilgi uyandırmak attract to v.
'-e istek uyandırmak attract to v.
birini bir şeyden uyandırmak awake someone from something v.
birini rüyadan, derin uykudan uyandırmak awake someone from something v.
birini bir şeyden uyandırmak awaken someone from something v.
birini rüyadan, derin uykudan uyandırmak awaken someone from something v.
birini bir şeye uyandırmak awake someone to something v.
birini bir şeye uyandırmak awaken someone to something v.
bir şey hakkında kuşku uyandırmak bring something into question v.
şüphe uyandırmak call on v.
(birini/kendini bir şeye) uyandırmak disabuse (someone or oneself) of (something) v.
bir şeye ilgi uyandırmak drum something up v.
(birinde bir tepkiyi, duyguyu) uyandırmak elicit from v.
birinde bir şey uyandırmak excite something in someone v.
(birinde bir şey) uyandırmak excite (something) in (one) v.
hakkında heyecan uyandırmak excite about v.
heyecan uyandırmak excite in v.
birini uyandırmak get someone up v.
(bir şey/bir duygu) uyandırmak inspire in v.
(birini bir şeyden) uyandırmak jolt (one) out of (something) v.
'-den uyandırmak jolt out of v.
(birini bir şeyden) uyandırmak/ayıltmak rouse (one) from (something) v.
(birini bir şeyden) uyandırmak/ayıltmak rouse (one) out of (something) v.
(birini bir şeyden) uyandırmak/ayıltmak roust (one) out of (something) v.
-den uyandırmak/ayıltmak roust out of v.
(birini bir şeyden) zıplatmak/uyandırmak startle (one) out of (something) v.
(birini bir durumdan) sıçratarak uyandırmak/çıkarmak startle (one) out of (something) v.
(birini bir durumdan) korkutarak/ürküterek uyandırmak/kendine getirmek startle (one) out of (something) v.
-den zıplatmak/uyandırmak startle out of v.
-den sıçratarak uyandırmak/çıkarmak startle out of v.
-den korkutarak/ürküterek uyandırmak/kendine getirmek startle out of v.
-i bir uyarıcıyla uyandırmak stimulate into v.
(bir şeyden) uyandırmak tear out of (something or some place) v.
(bir şeyden/halden) uyandırmak wake (up) from (something) v.
(birine/bir şeye) karşı uyanık olmasını sağlamak/uyandırmak wise up to (someone or something) v.
istenen izlenimi uyandırmak come over v.
müzik aleti ile uyandırmak pipe up v.
Colloquial
intiba uyandırmak make an impression v.
yanlış izlenim uyandırmak create a false impression v.
yanlış intiba uyandırmak create a false impression v.
yanlış intiba uyandırmak give a false impressions v.
yanlış izlenim uyandırmak give a false impressions v.
(birini) rüyasından/hayallerinden uyandırmak burst v.
ilgi uyandırmak grab v.
heyecan uyandırmak grab v.
(bir şey) izlenimi uyandırmak look like (something) v.
his uyandırmak give off vibes v.
his uyandırmak give off a vibe v.
Idioms
kuşku uyandırmak throw into question v.
(birinde) cinsel istek uyandırmak ring (one's) bell v.
(birinde) cinsel istek uyandırmak ring someone's bell [us] v.
şüphe/kuşku uyandırmak throw (something) into question v.
cinsel istek uyandırmak push (one's) buttons v.
birini uyandırmak open someone's eyes v.
hayal aleminden uyandırmak bring someone down to earth v.
hayal aleminden uyandırmak bring down to earth v.
ilgisini uyandırmak pique someone's curiosity v.
ilgisini uyandırmak pique someone's interest v.
merakını uyandırmak turn one on v.
merakını uyandırmak pique someone's curiosity v.
kuşku uyandırmak cast doubt on v.
merakını uyandırmak be bitten by the bug v.
merakını uyandırmak get bitten by the bug v.
merakını uyandırmak pique someone's interest v.
kuşku uyandırmak cast doubts on v.
kuşku uyandırmak bring into question v.
şüphe uyandırmak throw doubt on v.
tepki uyandırmak cause some raised eyebrows v.
tepki uyandırmak cause eyebrows to raise v.
tepki uyandırmak cause some eyebrows to raise v.
uykudan uyandırmak burst somebody's bubble v.
uykudan uyandırmak burst the bubble of somebody v.
uykudan uyandırmak burst someone's bubble v.
(ilgisini, merakını) uyandırmak pique (one's) (emotion) v.
(birinin) aklında şüphe uyandırmak plant a seed of doubt (in someone's mind) v.
(birinin) aklında şüphe uyandırmak plant the seed of doubt (in someone's mind) v.
(birinde bir his) uyandırmak pique (one's) (emotion) v.
yankı uyandırmak cause a splash v.
yankı uyandırmak make a splash v.
merak uyandırmak get under your skin v.
(birinde) seyahate çıkma isteği uyandırmak give (one) itchy feet v.
(birinde) bulunduğu yerden uzaklaşma isteği uyandırmak give (one) itchy feet v.
nostalji uyandırmak roll back the years v.
(birinde) güçlü duygular uyandırmak pierce (one's) heart v.
birinde güçlü duygular uyandırmak pierce someone's heart v.
(birinin aklında/içinde) şüphe uyandırmak/yaratmak sow the seed of doubt (in someone's mind) v.
(birinin aklında/içinde) şüphe uyandırmak/yaratmak sow a seed of doubt (in someone's mind) v.
(birini) bir darbeyle uyandırmak knock (someone) out of (something) v.
aklında bir şey uyandırmak plant a seed v.
(birinin bir şeye) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birini bir şeye) hevesini uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinde bir şey) için istek uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinde bir şey) isteği/arzusu uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinde bir şeye) karşı ilgi uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinin bir şeye) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birini bir şeye) hevesini uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinde bir şey) için istek uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinde bir şey) isteği/arzusu uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinde bir şeye) karşı ilgi uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak give (someone) an itch to (do something) v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak give (someone) an itch to (do something) v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak give (someone) an itch to (do something) v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak give (someone) an itch to (do something) v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak give (someone) an itch to (do something) v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak give (someone) the itch to (do something) v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak give (someone) the itch to (do something) v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak give (someone) the itch to (do something) v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak give (someone) the itch to (do something) v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak give (someone) the itch to (do something) v.
halkı uyarmak/uyandırmak alert the public v.
toplumu uyarmak/uyandırmak alert the public v.
halkı uyarmak/uyandırmak alert the public v.
toplumu uyarmak/uyandırmak alert the public v.
birinin ilgisini uyandırmak whet somebody's appetite v.
(birini) hayal aleminden uyandırmak bring (one) back (down) to earth v.
hayal aleminden uyanmak (birini hayal aleminden uyandırmak) come back (down) to earth (or bring someone back (down) to earth) v.
(birini) hayal aleminden uyandırmak bring (one) back to reality v.
(birini) hayal aleminden uyandırmak bring (one) down to earth v.
hayal aleminden uyandırmak/uyanmak bring somebody/come down to earth v.
(birini) rüyasından/hayallerinden uyandırmak burst the bubble of (someone) v.
şüphe uyandırmak call in/into question v.
(biri/bir şey) hakkında kuşku yaratmak/uyandırmak call (someone or something) into question v.
kuşku uyandırmak call in question v.
kuşku uyandırmak call in question v.
(bir şeyle ilgili) kuşku uyandırmak call in question (something) v.
şüphe uyandırmak cast doubt v.
kuşku uyandırmak cast doubt v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) şüphe uyandırmak cast doubt (on someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) kuşku uyandırmak cast doubt (on someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) şüphe uyandırmak cast doubts (on someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) kuşku uyandırmak cast doubts (on someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) şüphe uyandırmak cast doubt on (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle ilgili) kuşku uyandırmak cast doubt on (someone or something) v.
(birinde) merak uyandırmak catch (someone's) fancy v.
birinde merak uyandırmak catch/take/tickle somebody's fancy v.
tepki uyandırmak cause (some) eyebrows to raise and cause some raised eyebrows v.
tepki uyandırmak cause eyebrows to raise v.
tepki uyandırmak cause some raised eyebrows v.
tepki uyandırmak cause raised eyebrows v.
birini rüyadan uyandırmak bring someone back (down) to earth v.
(birinin bir şeye) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinde bir şeye) karşı ilgi uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinde bir şey) için istek uyandırmak give (someone) an itch for (something) v.
(birinin bir şeye) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinde bir şeye) karşı ilgi uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
(birinde bir şey) için istek uyandırmak give (someone) the itch for (something) v.
yankı uyandırmak make news v.
tepki uyandırmak/çekmek raise (one's) eyebrows v.
(bir şey) duygusu uyandırmak taste like (something) v.
siyahi kadınlara yönelik şiddet ve aşağılamaya karşı farkındalık uyandırmak için yapılan eylemlerde kullanılan bir slogan say her name expr.
Speaking
onu uyandırmak için bir sopayla dürtmem gerekti I had to poke him with a stick to wake him expr.
seni uyandırmak istemedim I didn’t mean to wake you expr.
seni uyandırmak istemedim I didn't want to wake you up expr.
Advertising
tüketicide ilgi, heyecan, beklenti ve merak uyandırmak amacıyla, asıl reklam kampanyası başlamadan önce yayınlanan ve ürünle/hizmetle/firmayla ilgili ipucu veren küçük reklamlar teaser ads n.
Zoology
doğal dürtüler yoluyla tepki uyandırmak release v.
Literature
epik şiirlerde etki uyandırmak için kullanılan yazım teknikleri machinery n.
sübjektif ve duyusal edinimleri uyandırmak için zihinsel çağrışımların kullanıldığı bir yazın stili impressionism n.
Hunting
ormanlık alanın içindeki av hayvanlarını uyandırmak amacıyla düzenli taranması beat n.
(ormanların, çalılıkların) av hayvanlarını uyandırmak için sıkıca aranması beaten adj.
Archaic
duygu uyandırmak emove v.
duygu uyandırmak hoop v.
hatırayı uyandırmak rub v.
Slang
birinin cinsel duygularını uyandırmak get someone’s motor running v.
şüphe uyandırmak rumble v.