|
Category |
Turkish |
English |
|
General |
|
1 |
General |
mektup ve yazışmaları okuyan görevli (ordu, okul vb'de) |
censor n.
|
|
2 |
General |
jainizm ve budizm'de toplantı |
sangh n.
|
|
3 |
General |
jainizm ve budizm'de toplantı |
sangha n.
|
|
4 |
General |
abd'de missouri ırmağının iki yakasında kurulu minneapolis ve st paul şehirleri |
twin cities n.
|
|
5 |
General |
budizm'de öğrenci ve ustası arasında öğrencinin meditasyon gelişmesi üzerine günde iki kere yapılan günlük toplantı |
sanzen n.
|
|
6 |
General |
ingilizce'de meksika ve orta amerika için kullanılan ifade |
middle america n.
|
|
7 |
General |
ingiltere'yle fransa'yı birleştiren ve dover boğazı'nı geçen tünele ingiltere'de halk arasında veril |
chunnel n.
|
|
8 |
General |
devlet dairelerinin ve ticari işletmelerin de çoğunun kapalı olduğu gün |
public holiday n.
|
|
9 |
General |
portekiz'de yerel üslupla inşa edilmiş ve devletin sahibi olduğu otel |
pousada n.
|
|
10 |
General |
(abd'de 1920-1933 arasında) alkollü içeceklerin üretiminin ve satışının yasak olduğu dönem |
prohibition era n.
|
|
11 |
General |
hinduizm ve budizm'de ölüm ve yeniden doğma devri |
samsara n.
|
|
12 |
General |
ingiltere'de alkollü içeceklerin satış ve tüketimine tahsis edilmiş bina |
public house n.
|
|
13 |
General |
musevilik'de roşaşana ve yom kipur bayramlarında çalınan koç veya keçiboynuzundan yapılmış bir boru |
shofar n.
|
|
14 |
General |
eskiden ingiltere'de sopa ve topla oynanan bir tür takım oyunu |
shinty n.
|
|
15 |
General |
etin yanı sıra süt ve süt ürünleri de yemeyen kimse |
vegan n.
|
|
16 |
General |
15. yüzyıla kadar ispanya ve portekiz'de yaşamış museviler |
sephardic jew n.
|
|
17 |
General |
güney afrika cumhuriyeti ve zimbabve’de yaşayan bantu halkı |
matebele n.
|
|
|
18 |
General |
eskiden ingiltere'de zenginlerin ve soyluların kullandığı bir yaka türü |
piccadilly n.
|
|
19 |
General |
güney çin ve güneydoğu asya dillerinin yanı sıra tai dillerini de içine alan dil ailesi |
tai-kadai n.
|
|
20 |
General |
1820 de napoli'de kurulmuş şantajcı ve gaspçı bir mafya örgütü |
camorra n.
|
|
21 |
General |
ingiltere'de york yakınlarında, içerisinde tapınak ve müze barındıran görkemli eski konak |
castle Howard n.
|
|
22 |
General |
(incil'de) metinden alıntı yaparken kullanılan belirli bir bölüm ve ayet |
chapter and verse n.
|
|
23 |
General |
vancouver adası ve cape flattery'de yaşayan amerikan yerlileri |
nootka n.
|
|
24 |
General |
mozambik ve zimbabve'de yaşayan bantu etnik grubunun üyesi olan kimse |
ndau n.
|
|
25 |
General |
kuzey abd'de maine, new hampshire, vermont, massachusetts, connecticut ve rhode island'dan oluşan bölgenin sakini olan kimse |
new englander n.
|
|
26 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki sporcu arasındaki müsabaka |
kemp n.
|
|
27 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) iki işçi grubu arasındaki müsabaka |
kemp n.
|
|
28 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) çiftçiler arasındaki hasat yarışması |
kemp n.
|
|
29 |
General |
abd'de ailelerin etrafında organize olan ve sicilya mafyası ile ilişkili olduğu düşünülen suç örgütü |
maffia n.
|
|
30 |
General |
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar |
maine law n.
|
|
31 |
General |
eskiden mısır ve türkiye'de kullanılmış bir altın sikke |
xeriff n.
|
|
32 |
General |
tv'nin çerçeve hızını artırarak görüntüsünü pürüzsüz hale getiren ve bazen de abartılı gerçek ve garip bir görüntü veren bir tv teknolojisi |
motion smoothing n.
|
|
33 |
General |
(kanada ve abd'de) sığır çobanı |
waddie n.
|
|
34 |
General |
(kanada ve abd'de) kovboy |
waddie n.
|
|
35 |
General |
(hinduizm ve caynizm'de) hindu manastırı |
math n.
|
|
36 |
General |
(budizm'de) vurdumduymazlık ve çilecilik arasındaki ılımlı yol |
mean n.
|
|
37 |
General |
abd'de büyük göller ve mississippi nehri vadisi'nin üst kısmını kapsayan kesin sınırları olmayan bölge |
middle west n.
|
|
|
38 |
General |
abd'de avrupa, latin amerika ve iskandinav topluluklarının 24 haziran'da yaz gün dönümünü kutladıkları gün |
midsummer day n.
|
|
39 |
General |
kuzey nijerya ve güney nijer'de yaşayan müslüman halktan olan kimse |
hausa n.
|
|
40 |
General |
1600 ve 1700'lerde ingiltere'de popüler olan bir zar oyunu |
hazard n.
|
|
41 |
General |
tatillerde de açık olup geç saatlere kadar kapanmayan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran ve görece yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci |
mini-mart n.
|
|
42 |
General |
iskoçya ve ingiltere'de eskiden kullanılan çeşitli hacim birimlerine verilen ad |
bow n.
|
|
43 |
General |
ingiliz, irlanda ve galler'de kullanılan bir soyisim |
hopkins n.
|
|
44 |
General |
galce ve ingilizce'de kullanılan bir soyadı |
hughes n.
|
|
45 |
General |
çin'de kullanılan ve 0.1518 akreye eşdeğer olan bir arsa alanı birimi |
mou n.
|
|
46 |
General |
kökeni bilinmese de bazı tarihi olaylarla ilişkilendirilebilen ve genellikle dini ritüel ve inançlara ışık tutan hikaye |
mythoi n.
|
|
47 |
General |
atları çalıştıran ve bazen jokeylik de yapabilen küçük ölçekli yarış atı sahibi |
gipsy n.
|
|
48 |
General |
japonya ve çin'de tutkal yapımında kullanılan gloiopeltis cinsi bir alg |
glue plant n.
|
|
49 |
General |
çiftçilerle üreticileri ve üreticilerle de tüketicileri bir araya getirmeyi hedefleyen dernek |
grange n.
|
|
50 |
General |
çiftçilerle üreticileri ve üreticilerle de tüketicileri bir araya getirmeyi hedefleyen çiftçi derneğine mensup kimse |
granger n.
|
|
51 |
General |
çiftçilerle üreticileri ve üreticilerle de tüketicileri bir araya getirmeyi hedefleyen çiftçi derneklerinin politikaları |
grangerism n.
|
|
52 |
General |
beyaz, kızılderili ve siyahi kökenleri bulunan ve genellikle batı virjinya ve maryland'de yaşayan topluluğa mensup kimse |
guinea n.
|
|
53 |
General |
guarana bitkisinin tohumlarından yapılan, içeceklere katılan ve de bitkisel ilaç olarak kullanılabilen bir preparat |
guarana n.
|
|
54 |
General |
galler'de müzik, drama, şiir ve güzel sanatlarda yarışmalarla dolu bir festival |
royal national eisteddfod n.
|
|
55 |
General |
(ispanya ve portekiz'de) ulusal yasama organını meydana getiren iki hükümet meclisi |
cortes n.
|
|
56 |
General |
17 ve 18. yüzyılda ingiltere'de kullanılan çeşitli altın paralara verilen ad |
piece [obsolete] n.
|
|
57 |
General |
(iskoçya ve kuzey ingiltere'de) akıllılık |
cleverality [dialect] n.
|
|
58 |
General |
(japonya'da geliştirilen ve birleşik devletler'de kullanılan) küçük bir balıkçı teknesi |
panga n.
|
|
59 |
General |
(iskoçya ve kuzey-doğu ingiltere'de) halka açık çeşme |
pant n.
|
|
60 |
General |
(ingiltere'de) krallığın gücü ve adaletini simgeleyen haçlı küre |
orb n.
|
|
61 |
General |
(abd'de) yerel kiliseye bağlı olup ona ait binaları elinde bulunduran ve papazın maaşını veren kongregasyonalist kurum |
parish n.
|
|
62 |
General |
eskiden iskoçya ve kuzey ingiltere'de kullanılan bir arazi birimi |
ploughgate n.
|
|
63 |
General |
eskiden iskoçya ve kuzey ingiltere'de kullanılan bir arazi birimi |
plowgate n.
|
|
64 |
General |
eskiden kuzey ve doğu ingiltere'de çiftçilerle kutlanan bayram |
plow monday n.
|
|
65 |
General |
(eskiden britanya'da ve günümüzde abd'de) ağırlık ve ölçülerin doğruluğunu inceleyen görevli |
sealer n.
|
|
66 |
General |
genellikle lübnan, suriye, ırak, israil, ürdün, suudi arabistan ve arap yarımadası'nın diğer ülkeleri de dahil olmak üzere güneybatı asya ülkelerini kapsadığı düşünülen coğrafi bölge |
near east n.
|
|
67 |
General |
abd'de eski bir uluslararası radikal işçi hareketi ve sendikası |
iww n.
|
|
68 |
General |
(avrupa ve abd'de) slav jimnastik topluluklarının üyesi olan kimse |
sokol n.
|
|
69 |
General |
hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve ürünlerini de tüketen vejetaryen |
lactarian n.
|
|
70 |
General |
hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve ürünlerini de tüketen vejetaryen |
lactovegetarian n.
|
|
71 |
General |
(eskiden new england ve galler'de nişanlı çiftlere özgü bir gelenek) tamamen giyinik olarak aynı yatakta uyumak |
bundle v.
|
|
72 |
General |
farklı iki kültürün alışkanlıklarının ve değerlerinin kaynaşması ve her ikisinin de tamamen asimile olmaması ile karakterize edilen |
marginal adj.
|
|
73 |
General |
ve de her şeyi |
and all adv.
|
|
74 |
General |
galce’de iğrenme ve nefret belirten bir ifade |
ach-y-fi interj.
|
|
Phrases |
|
75 |
Phrases |
yeterliliği ve de alınmış olduğu burada ikrar edilen diğer uygun ve geçerli bedeller karşılığında |
other good and valuable consideration the receipt and sufficiency of which is hereby acknowledged expr.
|
|
76 |
Phrases |
ve bir şey de arttı |
and something to spare expr.
|
|
77 |
Phrases |
ve üstüne de bir şey kaldı |
and something to spare expr.
|
|
|
78 |
Phrases |
ve geriye de bir şey arttı |
and something to spare expr.
|
|
79 |
Phrases |
ve bir şey de arttı |
with something to spare expr.
|
|
80 |
Phrases |
ve üstüne de bir şey kaldı |
with something to spare expr.
|
|
81 |
Phrases |
ve geriye de bir şey arttı |
with something to spare expr.
|
|
82 |
Phrases |
ve giderek de yükseliyor |
and counting expr.
|
|
Proverb |
|
83 |
Proverb |
tekil ve saçma durumlar için konulan kurallara uyulmasını beklemek de saçmadır |
hard cases make bad laws
|
|
Colloquial |
|
84 |
Colloquial |
kuru meyveli kek (kuru ve lezzetsiz olduğundan şaka yollu göndermelerde de kullanılır) |
fruitcake n.
|
|
85 |
Colloquial |
eskiden ingiltere'de kullanılan bir tartı ve ağırlık |
auncel n.
|
|
86 |
Colloquial |
abd'de harvard, yale ve princeton üniversitelerinden oluşan üç prestijli üniversite |
holy trinity [us] n.
|
|
87 |
Colloquial |
(ingiltere ve galler'de) genel sınavlardan önce uygulama olarak yapılan okul sınavları |
mock n.
|
|
88 |
Colloquial |
bir fincan kahve/çay ve bazen de atıştırmalıktan oluşan ara öğün |
mug–up n.
|
|
89 |
Colloquial |
abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse |
sam n.
|
|
90 |
Colloquial |
(abd'de) cumhuriyetçi partiyi ve siyahilerin özgürlüğünü destekleyen güneyli beyazlar |
scallywags n.
|
|
91 |
Colloquial |
ve sen de bunu biliyorsun |
and you know it expr.
|
|
92 |
Colloquial |
ve gerçek de bu |
and that's a fact expr.
|
|
93 |
Colloquial |
ve işin gerçeği de bu |
and that's a fact expr.
|
|
94 |
Colloquial |
(ve) daha fazlası 11'de |
more at 11 [us] expr.
|
|
95 |
Colloquial |
(ve) daha fazlası saat 11'de |
more at 11 [us] expr.
|
|
96 |
Colloquial |
ve üstüne bir şey de kaldı |
and to spare expr.
|
|
97 |
Colloquial |
1994-2011 arasında abd'de yürürlükte olan ve eşcinsellerin orduda görev almalarını yasaklayan fakat cinsel yönelimini gizli tutanlara karşı da ayrımcılığı önleyen bir kanun |
don't ask, don't tell, don't harass, don't pursue expr.
|
|
98 |
Colloquial |
ve sen de bunu biliyorsun |
and you know this expr.
|
|
Idioms |
|
99 |
Idioms |
abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü |
40 acres and a mule n.
|
|
100 |
Idioms |
abd’de iç savaş sırasında kölelikten azat edenlere verileceği vaat edilen küçük bir arsa ve bir katır sözü |
forty acres and a mule n.
|
|
101 |
Idioms |
bir düzine ve bir tane de ekstra |
a baker's dozen n.
|
|
102 |
Idioms |
bir düzine ve bir tane de ekstra |
a long dozen n.
|
|
103 |
Idioms |
hastane tedavisi bitse de çok yaşlı olduğu ve tek başına yaşayamadığı için daha fazla ihtiyacı olanlar yerine hastanede yatak işgal eden kimse |
bed blocker n.
|
|
104 |
Idioms |
hiçbir şey bilmemek ve bilmek de istememek |
know nothing and care less (about someone or something) v.
|
|
105 |
Idioms |
hiçbir şey bilmemek ve bilmek de istememek |
know little (or nothing) and care less v.
|
|
106 |
Idioms |
hiçbir şey bilmemek ve bilmek de istememek |
know little (or nothing) and care less v.
|
|
107 |
Idioms |
-de çok azimli ve kararlı |
bound and determined to adj.
|
|
Speaking |
|
108 |
Speaking |
bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum |
I don't know and don't want to know expr.
|
|
109 |
Speaking |
ve bazen de |
and sometimes expr.
|
|
110 |
Speaking |
ve iyi de etti |
and rightly so expr.
|
|
Trade/Economic |
|
111 |
Trade/Economic |
bankanın dış kısmına yapılmış ve banka kapalıyken de para yatırılabilen kasa |
night safe n.
|
|
112 |
Trade/Economic |
19. yüzyılda abd'de basılan altın sikke ve damgalı külçe altın |
territorial gold n.
|
|
113 |
Trade/Economic |
(ingiltere'de) esnaf ve sanatkarlar konfederasyonu |
trades council n.
|
|
114 |
Trade/Economic |
abd'de 400 sanayi 40 finans ve 20 taşıma şirketinin piyasa sonuçlarına dayalı olarak hazırlanan bir indeks |
standard & poor's index n.
|
|
115 |
Trade/Economic |
abd'de çoğunlukla ticari bankalardan oluşan ve bankaların diğer bankalardan genellikle gecelik ödünç alma amacıyla kullandıkları özel bir piyasa |
federal funds market n.
|
|
116 |
Trade/Economic |
abd'de borsa ve sermaye piyasalarını denetleyen düzenleyen kurum |
securities and exchange commission n.
|
|
117 |
Trade/Economic |
abd'de federal rezerve bank ile doğrudan alışveriş yapma ve hazine ihalelerine katılma yetkisine sahip olan kırk kadar menkul değer aracı kurumu |
primary dealer n.
|
|
118 |
Trade/Economic |
bağımsız ve bağımlı değişkenlerin ikisinin de asıl değerlerin logaritmik değerleri biçiminde ifade edildiği fonksiyonel denklem |
log-log n.
|
|
119 |
Trade/Economic |
borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi |
debt bondage n.
|
|
120 |
Trade/Economic |
borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi |
bonded labour n.
|
|
121 |
Trade/Economic |
borçların para ile değil de doğrudan işcilik ve istihsal gücü ile ödenmesi |
bonded labor n.
|
|
122 |
Trade/Economic |
çocuksuz yaşayan ve her ikisi de çalışan çiftler |
double income no kids (dinks/dinkies) n.
|
|
123 |
Trade/Economic |
endüstrilerin de doğma, büyüme, olgunluk ve gerileme aşamalarından geçmekte olduklarını öne süren görüş |
industry life cycle hypothesis n.
|
|
124 |
Trade/Economic |
iç savaş sırasında abd'de çıkartılan ve altına dönüştürülemeyen itibari para |
greenbacks n.
|
|
125 |
Trade/Economic |
özellikle de alkol ve tütün gibi belirli mallardan alınan vergi |
duty n.
|
|
126 |
Trade/Economic |
tatillerde de açık olan ve geç saatlere kadar açık bulunan, acil ihtiyaç maddeleri bulunduran, göreceli olarak yüksek fiyattan satış yapan bir tür perakendeci |
convenience store n.
|
|
127 |
Trade/Economic |
1975'de arap olmayan afrika ülkelerine kredi ve teknik yardım sağlayarak onların kalkınmalarını desteklemek üzere arap ülkeleri tarafından kurulan kalkınma bankası |
arab bank for economic development in africa n.
|
|
128 |
Trade/Economic |
1944'de amerika'da bretton woods'ta (new hampshire) yapılan ve savaş'tan sonraki uluslararası para sisteminin kararlaştırıldığı |
bretton woods conference n.
|
|
129 |
Trade/Economic |
metaverse'de fiziksel ve dijital objelerin birleşmesiyle oluşan yeni ürün |
phygital n.
|
|
130 |
Trade/Economic |
abd'de 1913'te kurulup iç ve dış ticareti teşvik eden ve yöneten bir federal kurum |
commerce n.
|
|
131 |
Trade/Economic |
(abd'de) tüm ulusal bankaları ve banknotların basımı üzerinde kontrol yetkisine sahip hazine bakanlığı yetkilisi |
comptroller of the currency n.
|
|
132 |
Trade/Economic |
ilaçların yanında kişisel hijyen malzemeleri, kozmetik ürünleri, kırtasiye malzemesi, meşrubat ve hafif yemek de satılabilen dükkan |
drugstore n.
|
|
133 |
Trade/Economic |
abd'de vergi masraflarını azaltmak amacıyla şirket birleşme ve satın almalarıyla gerçekleştirilen bir kurumsal yeniden yapılanma |
tax inversion n.
|
|
134 |
Trade/Economic |
abd'de vergi masraflarını azaltmak amacıyla şirket birleşme ve satın almalarıyla gerçekleştirilen bir kurumsal yeniden yapılanma |
corporate inversion n.
|
|
135 |
Trade/Economic |
abd'nin 1932'de demiryollarına, finansal kurumlara ve ticari işletmelere para yardımı yapması için kurduğu bir devlet kurumu |
rfc (reconstruction finance corporation) abrev.
|
|
Law |
|
136 |
Law |
(eskiden ingiltere'de) suçluya yardım ve yataklık etme |
receiptment n.
|
|
137 |
Law |
(eski ingiltere'de) pazar ve köylüler üzerinde yetki sahibi olma |
toll and team n.
|
|
138 |
Law |
abd'de 2010 senesinde yürürlüğe giren ve herkesin sağlık sigortasına sahip olmasını şart koşan hesaplı sağlık hizmetleri yasası olarak bilinen yasa |
obamacare n.
|
|
139 |
Law |
hem menkul ve hem de gayrimenkul niteliğinde olan eşya |
mixed property n.
|
|
140 |
Law |
ingiltere' de dava vekillerinin zorunlu ve dönüşümlü olarak herhangi bir müvekkile atanması |
cab rank rule n.
|
|
141 |
Law |
tarafların her ikisine de bir şey alma ve bir şey verme sorumluluğu yükleyen sözleşme |
commutative contract n.
|
|
142 |
Law |
avrupa'da derebeylik sisteminden önce var olan, günümüzde sadece shetland ve orkney'de devam eden toprak mülkiyeti türü |
udal n.
|
|
143 |
Law |
avrupa'da derebeylik sisteminden önce var olan, günümüzde sadece shetland ve orkney'de bulunan mülkiyet sahibi |
udaler n.
|
|
144 |
Law |
avrupa'da derebeylik sisteminden önce var olan, günümüzde sadece shetland ve orkney'de bulunan mülkiyet sahibi |
udaller n.
|
|
145 |
Law |
(ingiltere'de) miras ve boşanma davalarına bakan kıdemli hükümet avukatı |
queen's proctor n.
|
|
146 |
Law |
abd'de kölelik karşıtı bir eyaletin sınırında olan ve iç savaş öncesi köleliği destekleyen eyalet |
border state n.
|
|
147 |
Law |
(ingiltere ve galler'de) çete faaliyetlerini sınırlandıran bir mülki düzen |
gangbo n.
|
|
148 |
Law |
(ingiltere ve galler'de) bağımsız bir yasal takibat organı |
crown prosecution service n.
|
|
149 |
Law |
(eskiden) new jersey'de bulunan vesayet ve miras mahkemesi |
prerogative court n.
|
|
150 |
Law |
hem davacı ve hem de davalı sıfatıyla mahkeme önüne çıkmak |
ester in judgment v.
|
|
151 |
Law |
hem davacı ve hem de davalı sıfatıyla mahkeme önüne çıkmak |
enter an appearance v.
|
|
Politics |
|
152 |
Politics |
müslüman afro-amerikalıların siyasi, sosyal ve ekonomik bağımsızlığına destek için abd'de kurulan bir örgüt |
nation of islam n.
|
|
153 |
Politics |
güney afrika’daki zenci halkın gayri resmi marşı olan ve 1991'de resmen kabul edilen marş |
nkosi sikelel' iafrika n.
|
|
154 |
Politics |
barack obama'nın abd değil kenya doğumlu olduğunu iddia eden ve bu yüzden de abd başkanı olmayacağını savunan hareket |
birtherism n.
|
|
155 |
Politics |
(abd'de) 6 mil aralıklarla doğu ve batı yönünde uzanan hayali çizgiler |
township line n.
|
|
156 |
Politics |
abd'de faaliyet gösteren ve hedeflerine siyasal reform yerine doğrudan eylem yoluyla ulaşmayı amaçlayan özerk eylemci gruplardan oluşmuş antifaşist bir politik aktivist hareket |
antifa n.
|
|
157 |
Politics |
abd'de cumhuriyetçi parti'yi destekleyen eyaletler ve bu eyaletlerde yaşayanlar |
red staters n.
|
|
158 |
Politics |
abd'de demokrat parti'yi destekleyen eyaletler ve bu eyaletlerde yaşayanlar |
blue staters n.
|
|
159 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
balouch n.
|
|
160 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
balooch n.
|
|
161 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
baloch n.
|
|
162 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
baloosh n.
|
|
163 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
baluch n.
|
|
164 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
baloush n.
|
|
165 |
Politics |
afganistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
balosh n.
|
|
166 |
Politics |
afganistan, tacikistan, pakistan ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
khik n.
|
|
167 |
Politics |
afganistan/tacikistan/pakistan ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
khik n.
|
|
168 |
Politics |
aos ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
khuen n.
|
|
169 |
Politics |
avustralya ve ingiltere’de yaşayan etnik bir grup |
jat n.
|
|
170 |
Politics |
avustralya ve ingiltere’de yaşayan etnik bir grup |
jatt n.
|
|
171 |
Politics |
birmany, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
lechi n.
|
|
172 |
Politics |
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
kachin n.
|
|
173 |
Politics |
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
jinhpaw n.
|
|
174 |
Politics |
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
jinhpaw n.
|
|
175 |
Politics |
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
tsaiva n.
|
|
176 |
Politics |
butan ve nepal’de yaşayan etnik bir grup |
lepcha n.
|
|
177 |
Politics |
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
tsaiva n.
|
|
178 |
Politics |
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
jingpo n.
|
|
179 |
Politics |
butan ve nepal’de yaşayan etnik bir grup |
rongke n.
|
|
180 |
Politics |
butan ve nepal’de yaşayan etnik bir grup |
rongpa n.
|
|
181 |
Politics |
birmanya, burma, myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
jingpo n.
|
|
182 |
Politics |
birmany/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
lechi n.
|
|
183 |
Politics |
burkina faso ve mali'de yaşayan etnik bir grup |
bwa n.
|
|
184 |
Politics |
birmanya/burma/myanmar ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
kachin n.
|
|
185 |
Politics |
devletin dini kurumlar ve kilise üzerinde de yetkisinin bulunması gerektiği teorisi |
caesaropapism n.
|
|
186 |
Politics |
devletin dini kurumlar ve kilise üzerinde de yetkisinin bulunması gerektiği teorisi |
erastianism n.
|
|
187 |
Politics |
gambiye ve gine'de yaşayan etnik bir grup |
bassari n.
|
|
188 |
Politics |
etiyopya ve eritre'de yaşayan etnik bir grup |
jebarti n.
|
|
189 |
Politics |
etiyopya ve eritre'de yaşayan etnik bir grup |
jaberti n.
|
|
190 |
Politics |
etiyopya ve eritre'de yaşayan etnik bir grup |
Jeberti n.
|
|
191 |
Politics |
hindistan ve bangladeş’de yaşayan etnik bir grup |
tripuri n.
|
|
192 |
Politics |
hindistan ve abd’de yaşayan etnik bir grup |
kannadati n.
|
|
193 |
Politics |
hindistan ve bangladeş’de yaşayan etnik bir grup |
khasi n.
|
|
194 |
Politics |
hindistan ve bangladeş’de yaşayan etnik bir grup |
kaibartta n.
|
|
195 |
Politics |
hindistan ve bangladeş’de yaşayan etnik bir grup |
malto n.
|
|
196 |
Politics |
hindistan ve abd’de yaşayan etnik bir grup |
kannadiga n.
|
|
197 |
Politics |
hindistan ve bangladeş’de yaşayan etnik bir grup |
tipperah n.
|
|
198 |
Politics |
hindistan ve bangladeş’de yaşayan etnik bir grup |
tipra n.
|
|
199 |
Politics |
kuzey batı uganda ve kuzeydoğu zaire'de yaşayan bir etnik grup |
alur n.
|
|
200 |
Politics |
marksizm ve panislamizmi birleştirmeyi amaçlayan, önceden ırak'ta, şimdilerde suriye'de aktif olan michel aflaq tarafından kurulan arap sosyalist partisi |
ba'ath n.
|
|
201 |
Politics |
marksizm ve panislamizmi birleştirmeyi amaçlayan, önceden ırak'ta, şimdilerde suriye'de aktif olan michel aflaq tarafından kurulan arap sosyalist partisi |
ba'th n.
|
|
202 |
Politics |
malezya ve brunei’de yaşayan etnik bir grup |
dyak n.
|
|
203 |
Politics |
laos ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
bid n.
|
|
204 |
Politics |
malezya ve brunei’de yaşayan etnik bir grup |
kelabit n.
|
|
205 |
Politics |
malezya ve brunei’de yaşayan etnik bir grup |
dayak n.
|
|
206 |
Politics |
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem |
chuch'e n.
|
|
207 |
Politics |
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem |
joo-cheh n.
|
|
208 |
Politics |
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem |
juche idea n.
|
|
209 |
Politics |
kuzey kore'de uygulanan resmi devlet ideolojisi ve ona dayalı olarak oluşturulan politik sistem |
juche sasang n.
|
|
210 |
Politics |
pakistan ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
wakhi n.
|
|
211 |
Politics |
pakistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
bloach n.
|
|
212 |
Politics |
pakistan ve bae’de yaşayan etnik bir grup |
balush n.
|
|
213 |
Politics |
ruanda ve burundi'de etnik grup |
hutu n.
|
|
214 |
Politics |
tayland ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
lu n.
|
|
215 |
Politics |
tanzanya ve malavi'de yaşayan etnik bir grup |
ndali n.
|
|
216 |
Politics |
tayvan ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
ryukyuan n.
|
|
217 |
Politics |
togo ve benin'de yaşayan etnik bir grup |
lambas n.
|
|
218 |
Politics |
tanzanya ve mozambik'de yaşayan etnik bir grup |
waswahili n.
|
|
219 |
Politics |
tanzanya ve mozambik'de yaşayan etnik bir grup |
swahili n.
|
|
220 |
Politics |
tacikistan ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
badzhui n.
|
|
221 |
Politics |
tayvan ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
lewchewan n.
|
|
222 |
Politics |
vietnam ve çin’de yaşayan etnik bir grup |
phu la n.
|
|
223 |
Politics |
yabancıların türkiye'de ikamet ve seyahatleri hakkında kanun |
law related to residence and travel of foreigners in turkey n.
|
|
224 |
Politics |
1928'de kabul edilen ve uluslararası silahsızlanmayı öngören sözleşme |
kellogbriand pact n.
|
|
225 |
Politics |
1911 -1948 yılları arasında çin'de ve 1948'den bu yana tayvan'da hakimiyeti elinde bulunduran bir siyasi parti |
kuomintang n.
|
|
226 |
Politics |
abd'de gücü göçmenlerin ve katoliklerin elinden uzak tutmak üzere 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi parti |
american party n.
|
|
227 |
Politics |
abd'de gücü göçmenlerin ve katoliklerin elinden uzak tutmak üzere 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi parti |
know-nothing party n.
|
|
228 |
Politics |
1887'de amerika'da kurulmuş ve katolikleri kamu görevlerinden uzak tutmayı amaçlayan gizli bir örgüt |
american protective association (a. p .a.) n.
|
|
229 |
Politics |
1938'de nazi almanya'sı ve avusturya'yı birleştiren bir siyasi birlik |
anschluss n.
|
|
230 |
Politics |
marksizm'de yasal, sosyal ve siyasi ilişkilerin üzerinde inşa edildiği ekonomik faktörler |
base n.
|
|
231 |
Politics |
19. yüzyılda ortaya çıkan ve filistin'de yahudi devleti kurmayı amaçlayan bir hareket |
zionist movement n.
|
|
232 |
Politics |
abd'de göçmenlere ve katoliklere muhalefet amaçlı 1850'lerde kurulmuş eski bir siyasi partiye mensup kimse |
know nothing n.
|
|
233 |
Politics |
abd'de 19. yüzyılda yeni göçmen ve katoliklere karşı bir partinin ilkesi |
know-nothingism n.
|
|
234 |
Politics |
(eskiden abd'de) cumhuriyetçi partide beyaz ve siyahilerin orantılı temsilini gözeten üye |
black and tan n.
|
|
235 |
Politics |
1874'te abd'de önleyici, eğitici, hukuksal çalışmaları ve hristiyanlık inancını yayma çalışmalarını organize ederek geliştirmek için kurulan bir kadın kuruluşu |
woman's christian temperance union (wctu) n.
|
|
236 |
Politics |
abdülmecid tarafından 1851'de verilmeye başlanan, madalyonunda yedişer tane gümüşten ışın ve hilal bulunan bir türk nişanı |
medjidie n.
|
|
237 |
Politics |
kuzey lolo ve güneybatı çin'de yaşayan bir etnik grubun üyesi |
mosso n.
|
|
238 |
Politics |
kuzey lolo ve güneybatı çin'de yaşayan bir etnik grubun üyesi |
na-khi n.
|
|
239 |
Politics |
(abd'de) dış ülkelerdeki diplomatların ve büyükelçiliklerin güvenliğinden sorumlu devlet dairesi |
bureau of diplomatic security n.
|
|
240 |
Politics |
(virginia ve maryland'de koloni döneminde) alt yasama meclisinin bir üyesi |
burgess n.
|
|
241 |
Politics |
(abd'de) iş güvenliği ve sağlığı yasası |
occupational safety and health act n.
|
|
242 |
Politics |
(abd'de) işçilerin istihdam sırasında yaralanmalarını veya hastalanmalarını önlemek için iş güvenliği ve sağlığı idaresi'ni kuran yasa |
occupational safety and health act n.
|
|
243 |
Politics |
1972'de yaşlı ve emeklilerin haklarını savunmak için kurulmuş bir örgüt |
gray panthers n.
|
|
244 |
Politics |
sierra leone'de 1980'li yıllarda kurulan ve hükümeti devirip elmas çıkarılan bölgelere hakim olmayı hedefleyen bir terör örgütü |
ruf n.
|
|
245 |
Politics |
1900'de avrupa'nın başlıca devletleri, abd ve japonya arasında yapılan ve doğu'da yalnızca çin'e karşı ortak hareket edileceğini ifade eden anlaşma |
concert of the powers n.
|
|
246 |
Politics |
güney vietnam'ın komünizmi benimsemesi halinde kamboçya, laos ve diğer güney asya ülkelerinin de komünizmi benimseneceğine ilişkin teori |
domino effect n.
|
|
247 |
Politics |
(abd'de) savunma lojistik ajansı'na bağlı olup devletin yeniden kullanılabilir durumdaki üretim fazlasını kaydeden, değerlendiren ve satan kurum |
defense reutilization and marketing service n.
|
|
248 |
Politics |
(abd'de) dış istihbarat gözetim yetkisi talep eden prosedürleri oluşturmak ve dış istihbarat gözetim mahkemesini kurmak için oluşturulan yasa |
foreign intelligence surveillance act n.
|
|
249 |
Politics |
(abd'de) erkeklere oy hakkı veren ve kendi kendini yönetmeyi sağlayan ilk yazılı anayasa |
orders of connecticut n.
|
|
250 |
Politics |
(ingiltere'de ve eskiden galler'de) kırsal alandaki en küçük yerel idare birimi |
parish n.
|
|
251 |
Politics |
(kanada'da) 1968'de kurulan ve quebec'in özerkliğini savunan siyasi bir parti |
parti québécois n.
|
|
252 |
Politics |
(eskiden abd'de) sağlık, eğitim ve sosyal yardım biriminin başındaki kimse |
secretary of health education and welfare n.
|
|
253 |
Politics |
abd'de bir eyaletinin sahip olduğu ve her birinden eyalet meclisine birer üye seçilen bölgeleri |
senatorial district n.
|
|
254 |
Politics |
1946'da kurulan ve 1958'de yerini fransız uluslar topluluğu'na bırakan siyasi bir birlik |
french union n.
|
|
255 |
Politics |
1951'de frankfurt'ta kurulan ve çoğunlukla komünizm karşıtı sosyal demokrat partilerden oluşan uluslar arası bir birlik |
socialist international n.
|
|
256 |
Politics |
(eskiden ingiltere'de) kronik hasta ve engelliler yasası uyarınca yerel bir otorite siciline kayıtlı olan (engelli) |
registered disabled adj.
|
|
257 |
Politics |
(eskiden ingiltere'de) kronik hasta ve engelliler yasası uyarınca yerel bir otorite siciline kayıtlı olan (engelli) |
registered handicapped adj.
|
|
258 |
Politics |
(ingiltere'de) belirli memurlara ve soylulara verilen bir unvan |
right honorable [uk] adj.
|
|
259 |
Politics |
(ingiltere'de göçmenlere verilen) süresiz çalışma ve eğitim görme izni |
ilr (indefinite leave to remain) abrev.
|
|
260 |
Politics |
(abd'de) savunma lojistik ajansı'na bağlı olup devletin yeniden kullanılabilir durumdaki üretim fazlasını kaydeden, değerlendiren ve satan kurum |
drms (defense reutilization and marketing service) abrev.
|
|
261 |
Politics |
1954'te avustralya, britanya, fransa, yeni zelanda, pakistan, filipinler, tayland ve abd tarafından komünizmle mücadele etmek için kurulan ve 1977'de dağılan teşkilat |
seato (southeast asia treaty organization) abrev.
|
|
Institutes |
|
262 |
Institutes |
ingiltere'de doğa rezervlerini yönetmek ve doğanın korunması hakkında bilgi sağlamak üzere yasayla oluşturulan bir kurul |
nature conservancy council n.
|
|
263 |
Institutes |
kültür ve çevre değerlerini korumak amacıyla 1895'de kurulmuş bir örgüt |
national trust n.
|
|
264 |
Institutes |
abd'de madeni para üretimi ve dağıtımı ile altın ve gümüş işlemesinden sorumlu darphane |
united states mint n.
|
|
265 |
Institutes |
abd'de madeni para üretimi ve dağıtımı ile altın ve gümüş işlemesinden sorumlu darphane |
u.s. mint n.
|
|
266 |
Institutes |
abd'de madeni para üretimi ve dağıtımı ile altın ve gümüş işlemesinden sorumlu darphane |
us mint n.
|
|
267 |
Institutes |
abd'de insani ihtiyaçların iyileştirilmesi ve giderilmesini amaçlayan, kar amacı gütmeyen dini bir organizasyon |
volunteers of america n.
|
|
268 |
Institutes |
1938'de ingiltere'de hava saldırılarında ve sivil savunmada kadınların çalışması üzerine kurulmuş bir yardımcı servis |
women's royal voluntary service (wrvs) n.
|
|
269 |
Institutes |
1912'de genç kadınların ve kızların karakter gelişimi ve vatandaşlık eğitimi için kurulan bir amerikan derneği |
girl scouts n.
|
|
270 |
Institutes |
(abd'de) bilim ve teknolojiden sorumlu bir devlet dairesi |
ost (office of science and technology) abrev.
|
|
Industry |
|
271 |
Industry |
(ingiltere'de) genel, belediye ve kazancı işçileri sendikası |
gmb (general, municipal, and boilermakers) abrev.
|
|
Insurance |
|
272 |
Insurance |
sigortalanmış geminin belirli bir yük tipine, hizmete ve bazen de tasarlandığı mevsime göre kullanımını kısıtlayan sigorta poliçesi |
trade warranty n.
|
|
273 |
Insurance |
sigortalanmış geminin belirli bir yük tipine, hizmete ve bazen de tasarlandığı mevsime göre kullanımını kısıtlayan sigorta poliçesi |
trading warranty n.
|
|
Tourism |
|
274 |
Tourism |
ingiltere ve galler'de gençlere konaklama hizmeti sunan bir yardım kurumu |
yha (youth hostels association) abrev.
|
|
Technical |
|
275 |
Technical |
aynı endüviden hem doğru ve hem de alternatif akım sağlayan üreteç |
double current generator n.
|
|
276 |
Technical |
cnc'de uzun ve dar delik delme |
peck drilling n.
|
|
277 |
Technical |
hem difüzörleri ve hem de volüt hücresi olan santrfüj pompa |
volute turbine pump n.
|
|
278 |
Technical |
hem ışık ve hem de ısıyla ilgili |
photothermic adj.
|
|
Computer |
|
279 |
Computer |
bağımsız ve bağımlı değişkenlerin ikisinin de asıl değerlerin logaritmik değerleri biçiminde ifade edildiği fonksiyonel denklem |
log-log n.
|
|
280 |
Computer |
boot sector'de bulunan ve işlevi kernel'i yükleyip calıştırmak olan minik program |
bootloader n.
|
|
281 |
Computer |
şifreniz 8 ile 16 karakterden oluşmalı ve en az bir küçük harf, bir büyük harf ve bir de rakam içermeli |
your password must be 8-16 characters, and include at least one lowercase letter, one uppercase letter, and a number expr.
|
|
Telecom |
|
282 |
Telecom |
(abd'de) amerikan telefon ve telgraf şirketi'nin 1984 yılından önce ayrılması |
divestiture n.
|
|
Mechanic |
|
283 |
Mechanic |
kristal katılarda reaksiyonların, entropide değişiklikleri de beraberinde getirdiği ve sıcaklık mutlak sıfıra yaklaşırken entropinin sıfırlanmaya meyilli olduğunu ortaya atan prensip |
nernst heat theorem n.
|
|
Textile |
|
284 |
Textile |
güneybatı abd'de ve latin amerika'da genellikle pelerin, baş örtüsü veya şal olarak kullanılan kare şeklinde bez veya şilte |
manta n.
|
|
285 |
Textile |
komünist çin'de yaygın olarak giyilen, bol pantolon ve gömleğe benzer, dik yakalı ve düz bir ceketten oluşan basit bir giyim tarzı |
mao suit n.
|
|
286 |
Textile |
pireneler'de yaşayan, köstebek ve sivri farelere akraba bir memelinin kürkü veya pöstekisi |
desman n.
|
|
287 |
Textile |
eskiden doğu akdeniz'de giyilen kısa, kalın ve başlıklı bir ceket |
grego n.
|
|
288 |
Textile |
16. ve 17. yüzyıllarda ingiltere'de giyilen yuvarlak bir şapka |
flat cap n.
|
|
289 |
Textile |
16. ve 17. yüzyıllarda ingiltere'de giyilen ve sonrasında londra'da kullanımı devam eden, yüksek olmayan yuvarlak bir şapka |
flat-cap n.
|
|
Architecture |
|
290 |
Architecture |
ingiltere'de 1714 ile 1830 yılları arasındaki mimari, mobilya, dekorasyon ve gümüş tarzı |
georgianism n.
|
|
291 |
Architecture |
ingiltere'de louis xiv ve xv dönemleri arasındaki iç/dış mimariye ait ya da ilgili |
regency adj.
|
|
292 |
Architecture |
20. yüzyılın ilk yıllarında abd'de ortaya çıkan, düz hatları ve kare parçaları ile dikkat çeken, düz, koyu renkli ve ağır bir mobilya tarzına ait veya ilişkin |
mission adj.
|
|
Dyeing |
|
293 |
Dyeing |
geçmişte renk sabitleştirici boya olarak ve de lokal antiseptik olarak kullanılan sarı bir kristal bileşik |
alizarine yellow n.
|
|
294 |
Dyeing |
geçmişte renk sabitleştirici boya olarak ve de lokal antiseptik olarak kullanılan sarı bir kristal bileşik |
alizarine yellow c n.
|
|
295 |
Dyeing |
geçmişte renk sabitleştirici boya olarak ve de lokal antiseptik olarak kullanılan sarı bir kristal bileşik |
gallacetophenone n.
|
|
Furniture |
|
296 |
Furniture |
ingiltere'de 3. george hükümdarlığında geliştirilen açık renkli ve şık bir stille ilgili |
heppelwhite adj.
|
|
Automotive |
|
297 |
Automotive |
abd'de üretilen ve benzinle başarılı bir şekilde çalışan ilk araba |
duryea n.
|
|
Transportation |
|
298 |
Transportation |
ingiltere'de nehir ve kıyı taşımacılığı için kullanılan düşük düz tabanlı yelken mavna |
trow n.
|
|
Aeronautic |
|
299 |
Aeronautic |
uçak kullanan personelin uçuş çevresindekilerini rahatlıkla görebilmesi ve kendilerinin de görülmesine dair kurallar |
see-and-be seen rules n.
|
|
300 |
Aeronautic |
abd'de üretilip ikinci dünya savaşı'nda kullanılan iki kişilik keşif ve bombardıman uçağı |
dauntless n.
|
|
301 |
Aeronautic |
abd'de üretilip ikinci dünya savaşı'nda kullanılan iki kişilik keşif ve bombardıman uçağı |
douglas sbd n.
|
|
Marine |
|
302 |
Marine |
akdeniz'de kullanılmış olan eski ve hızlı roma gemisi |
galiot n.
|
|
303 |
Marine |
denizaltının kaptan köşkünü ve bazen de gözetleme kulesini taşıyan üst yapısı |
fairwater n.
|
|
304 |
Marine |
(yat yarışında) yan yana bulunan iki yatın çarpışmadan birbirlerine dönebilmeleri için, arkadan gelen yatın öndekinin diğer tarafından geçmek ve bunun için de geri çekilmek zorunda kaldığı durum |
overlap n.
|
|
Medical |
|
305 |
Medical |
beyin ve filum terminale de ekilme şeklinde metastatik yayılım |
neuraxis seeding n.
|
|
306 |
Medical |
rahim ağzını (serviks) değerlendirmek ve hem enfeksiyonlar hem de kanser- kanser öncüsü durumlar açısından kontrol etmek için yapılan özel bir rahim ağzı tarama testi |
pap smear n.
|
|
307 |
Medical |
birkaç halka ve merkezden oluşan, aynı anda hem yakın hem de uzak mesafeye ayarlanabilen bir lens implantı |
multifocal iol n.
|
|
308 |
Medical |
birkaç halka ve merkezden oluşan, aynı anda hem yakın hem de uzak mesafeye ayarlanabilen bir lens implantı |
multifocal lens implant n.
|
|
309 |
Medical |
kabakulak ve kızamığa yol açan virüsleri de içine alan bir virüs grubu |
paramyxovirus n.
|
|
Anatomy |
|
310 |
Anatomy |
sinir sisteminin, özellikle de beynin davranış ve öğrenme becerisi ile olan ilişkisine ait veya onunla ilgili olan |
neurobehavioral adj.
|
|
Psychology |
|
311 |
Psychology |
hem pozitif hem de negatif duyguları ifade edip bunlarla başa çıkmak için hareket ve dansın kullanıldığı bir psikolojik tedavi yöntemi |
movement therapy n.
|
|
312 |
Psychology |
hem pozitif hem de negatif duyguları ifade edip bunlarla başa çıkmak için hareket ve dansın kullanıldığı bir psikolojik tedavi yöntemi |
dance therapy n.
|
|
Pathology |
|
313 |
Pathology |
kas gücü kaybı, duyu kaybı, duyu değişimi ve bazen de felç ile karakterize edilen nadir bir polinevrit türü |
guillain-barrésyndrome n.
|
|
314 |
Pathology |
kırılgan kemikler ve kötü dişlerin de görüldüğü bir cücelik çeşidi |
pycnodysostosis n.
|
|
Pharmaceutics |
|
315 |
Pharmaceutics |
uyuşturucu olarak veya anestezide kullanılabilen ve abd'de kullanımı yasa dışı olan güçlü bir sakinleştirici |
flunitrazepam n.
|
|
Parasitology |
|
316 |
Parasitology |
insan ve hayvanların sindirim ve üreme sistemlerinde görülen, trikomonas cinsini de içeren parazitimsi ve kamçılı birgözeli takımı |
trichomonad n.
|
|
317 |
Parasitology |
abd'nin güney bölümleri de dahil olmak üzere yeni dünya'daki sıcak bölgelerde bulunan, tavukları ve hindileri istila eden bir mayt |
tropical fowl mite (bdellonyssus bursa) n.
|
|
318 |
Parasitology |
hem virüslere hem de bakterilere benzerlik gösteren gram-negatif ve hareketsiz bir mikroorganizma |
mycoplasmataceae n.
|
|
319 |
Parasitology |
hem virüslere hem de bakterilere benzerlik gösteren gram-negatif ve hareketsiz bir mikroorganizma |
family mycoplasmataceae n.
|
|
Veterinary |
|
320 |
Veterinary |
loco otu zehirlenmesinden kaynaklanıp zayıflık, koordinasyon eksikliği, kısmı felç ve bazen de ölümle karakterize olan bir besi hayvanı hastalığı |
loco n.
|
|
321 |
Veterinary |
loco otu zehirlenmesinden kaynaklanıp zayıflık, koordinasyon eksikliği, kısmı felç ve bazen de ölümle karakterize olan bir besi hayvanı hastalığı |
locoism n.
|
|
Gastronomy |
|
322 |
Gastronomy |
elma suyu, elmalı brendi veya elma likörü, votka ve bazen de vermuttan oluşan kokteyl |
appletini n.
|
|
323 |
Gastronomy |
(hint mutfağında) iç pilav, fasulye, mercimek ve bazen de balık fümeden oluşan bir yemek |
kedgeree n.
|
|
324 |
Gastronomy |
alkollü içeceklerin ve bazen de yiyeceklerin servis edildiği tezgah |
mahogany n.
|
|
325 |
Gastronomy |
fransa'ya özgü olup günümüzde özellikle arjantin'de yetiştirilen, bordo şarabı ve arjantin monosepaj şarabı üretiminde kullanılan bir üzüm |
malbec n.
|
|
326 |
Gastronomy |
abd'de konyak yapımında kullanılan fermente edilmiş şeftali ve elma suyu |
mobby n.
|
|
327 |
Gastronomy |
abd'de fermente edilmiş şeftali ve elma suyundan yapılan panç veya konyak |
mobby n.
|
|
328 |
Gastronomy |
zencefil, kuru üzüm, limon kabuğu, su ve bazen de viski veya konyak ile yapılan bir içki |
ginger cordial n.
|
|
329 |
Gastronomy |
büyük britanya'da noel'de servis edilen küçük, yuvarlak ve kalın bir tür krep |
pikelet n.
|
|
330 |
Gastronomy |
domates, soğan, mantar, yeşillikler ve bazen de şarapla hazırlanan (yemek) |
cacciatore adj.
|
|
331 |
Gastronomy |
domates, soğan, mantar, yeşillikler ve bazen de şarapla hazırlanan (yemek) |
cacciatora adj.
|
|
332 |
Gastronomy |
ekmek kırıntıları ve bazen de peynir ile kaplanıp pişirilmiş |
gratin adj.
|
|
Physics |
|
333 |
Physics |
birer yukarı ve aşağı kuarkın yanı sıra bir de garip kuark içeren, elektriksel olarak nötr durumdaki atom altı hadron parçacığı |
lambda baryon n.
|
|
Chemistry |
|
334 |
Chemistry |
hem çözücü olarak hem de bazı sentetik reçinelerin sertleştirilmesinde kullanılan çok zehirli ve yağlı bir sıvı |
dimethylaniline n.
|
|
Biology |
|
335 |
Biology |
transseksüel ve interseks bireyler gibi, ne erkek ne de kadın olarak kabul edilen kimse |
third gender n.
|
|
Biochemistry |
|
336 |
Biochemistry |
asitlerin veya alkalilerin etkimesiyle proteinlerden türetilip proteinlerin çözünürlüğünü ve bazen de bileşimini değiştiren ürünler |
metaprotein n.
|
|
Marine Biology |
|
337 |
Marine Biology |
batı hint adaları ve akdeniz'de yaşayan küçük lapina balığı türü |
razor fish (xyrichthys psittacus) n.
|
|
338 |
Marine Biology |
batı hint adaları ve akdeniz'de yaşayan küçük lapina balığı türü |
razor-fish n.
|
|
339 |
Marine Biology |
ohio nehri ve büyük göller'de remora türü ile birlikte yaşayan balık |
carp mullet (moxostoma carpio) n.
|
|
340 |
Marine Biology |
kuzey pasifik'e ait ve barents denizi'nde de yer alan, yenebilir etiyle ticari değeri yüksek olan büyük bir yengeç |
red king crab (paralithodes camtschaticus) n.
|
|
341 |
Marine Biology |
beyaz uçlu sırt ve kuyruk yüzgeçleri olan pasifik, hint okyanusu ve kızıldeniz'de görülen bir köpek balığı |
reef whitetipped shark (triaenodon obseus) n.
|
|
342 |
Marine Biology |
beyaz uçlu sırt ve kuyruk yüzgeçleri olan pasifik, hint okyanusu ve kızıldeniz'de görülen bir köpek balığı |
whitetip shark n.
|
|
343 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli derin deniz balıklarını içeren bir tür |
opah (lampris regius) n.
|
|
344 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli derin deniz balıklarını içeren bir tür |
moonfish n.
|
|
345 |
Marine Biology |
afrika, anadolu'daki nehirler ve nil'de görülen eti yenebilir bir balık |
bolti (tilapia nilotica) n.
|
|
346 |
Marine Biology |
afrika, anadolu'daki nehirler ve nil'de görülen eti yenebilir bir balık |
bolty n.
|
|
347 |
Marine Biology |
kuzey atlantik ve akdeniz'de yaygın bulunan, genellikle su parklarında canlı gösteriler için eğitilen bir yunus balığı |
atlantic bottlenose dolphin (tursiops truncatus) n.
|
|
348 |
Marine Biology |
sargasso denizinde yaygın olan ve bazen de kuzey amerika kıyılarında bulunan bir yengeç |
turtle crab (planes minutus) n.
|
|
349 |
Marine Biology |
sargasso denizinde yaygın olan ve bazen de kuzey amerika kıyılarında bulunan bir yengeç |
gulf-weed crab n.
|
|
350 |
Marine Biology |
sargasso denizinde yaygın olan ve bazen de kuzey amerika kıyılarında bulunan bir yengeç |
gulfweed crab n.
|
|
351 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de spor ve sofra balığı olarak değerlendirilen turuncu veya kırmızı benekli büyük kemikli bir tatlı su balığı |
barramundi n.
|
|
352 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de spor ve sofra balığı olarak değerlendirilen turuncu veya kırmızı benekli büyük kemikli bir tatlı su balığı |
saratoga n.
|
|
353 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de görülen osteoglossid bir tatlı su balığı |
barramundi (scleropages leichhardtii) n.
|
|
354 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de görülen osteoglossid bir tatlı su balığı |
barramundi (scleropages jardinii) n.
|
|
355 |
Marine Biology |
abd’nin büyük göller bölgesi’ne ve kanada'ya özgü olup başka yerlerde de yaygın bir tatlı su av balığı |
mackinaw trout (salvelinus namaycush) n.
|
|
356 |
Marine Biology |
abd’nin büyük göller bölgesi’ne ve kanada'ya özgü olup başka yerlerde de yaygın bir tatlı su av balığı |
salvelinus namaycush n.
|
|
357 |
Marine Biology |
abd’nin büyük göller bölgesi’ne ve kanada'ya özgü olup başka yerlerde de yaygın bir tatlı su av balığı |
salmon trout (salvelinus namaycush) n.
|
|
358 |
Marine Biology |
nil'de ve orta afrika'nın tropik kısımlarındaki tatlısularda yaşayan, elektrik şoku verebilen bir yayın balığı |
malapterurus electricus n.
|
|
359 |
Marine Biology |
nil'de ve orta afrika'nın tropik kısımlarındaki tatlısularda yaşayan, elektrik şoku verebilen bir yayın balığı |
malopterurus electricus n.
|
|
360 |
Marine Biology |
orta ve güney amerika'ya özgü olup avustralya gibi diğer tropik ve subtropikal bölgelerde de görülen büyük ve kahverengimsi bir kara kurbağası |
rhinella marina n.
|
|
361 |
Marine Biology |
orta ve güney amerika'ya özgü olup avustralya gibi diğer tropik ve subtropikal bölgelerde de görülen büyük ve kahverengimsi bir kara kurbağası |
giant toad n.
|
|
362 |
Marine Biology |
orta ve güney amerika'ya özgü olup avustralya gibi diğer tropik ve subtropikal bölgelerde de görülen büyük ve kahverengimsi bir kara kurbağası |
cane toad n.
|
|
363 |
Marine Biology |
orta ve güney amerika'ya özgü olup avustralya gibi diğer tropik ve subtropikal bölgelerde de görülen büyük ve kahverengimsi bir kara kurbağası |
marine toad n.
|
|
364 |
Marine Biology |
orta ve güney amerika'ya özgü olup avustralya gibi diğer tropik ve subtropikal bölgelerde de görülen büyük ve kahverengimsi bir kara kurbağası |
bufo marinus n.
|
|
365 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli bir derin deniz balığı |
mariposa n.
|
|
366 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli bir derin deniz balığı |
lampris regius n.
|
|
367 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli bir derin deniz balığı |
lampris luna n.
|
|
368 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli bir derin deniz balığı |
mariposa moonfish n.
|
|
369 |
Marine Biology |
atlantik, pasifik ve akdeniz'de bulunan, eliptik ve parlak renkli bir derin deniz balığı |
opah n.
|
|
370 |
Marine Biology |
san francisco ve monterey'de yaşayan, yanları gümüşi ve arkası koyu renkli olan küçük bir balık |
hitch (lavinia exilicauda) n.
|
|
371 |
Marine Biology |
doğu ve orta abd'de yaygın bulunan bir tür kefal |
chub n.
|
|
372 |
Marine Biology |
doğu ve orta abd'de yaygın bulunan bir tür kefal |
chub sucker n.
|
|
373 |
Marine Biology |
doğu ve orta abd'de yaygın bulunan bir tür kefal |
erimyzon sucetta n.
|
|
374 |
Marine Biology |
doğu ve orta abd'de yaygın bulunan bir tür kefal |
erimyzon oblongus n.
|
|
375 |
Marine Biology |
avustralya ve yeni gine'de av ve sofra balığı olarak görülen bir tatlı su balığı |
barra (lates calcarifer) n.
|
|
376 |
Marine Biology |
ingiltere'nin batı kıyısı ve galler'de görülen bir deniz alabalığı |
siwin n.
|
|
Astronomy |
|
377 |
Astronomy |
kuzey yarımküre'de kuğu ve andromeda takımyıldızlarının yakınında yer alan bir takımyıldız |
lacerta n.
|
|
378 |
Astronomy |
samanyolu'nun lupus ve ara bölgelerine yakın, güney yarımküre'de yer alan bir takımyıldız |
norma n.
|
|
379 |
Astronomy |
güney yarımküre'de dürbün ve cetvel takımyıldızı yakınlarındaki bir takımyıldız |
ara n.
|
|
Zoology |
|
380 |
Zoology |
soluk borusu benzeri bir yapıyla solunum yapan mayt, kene, sahte akrep ve uzunbacaklı örümceklerin de dahil olduğu bir örümcekgiller takımı |
trachearia n.
|
|
381 |
Zoology |
avustralya ve yeni gine dikenli karıncayiyenini de içine alan tekdeliklilerin bir bölümü |
tachyglossa n.
|
|
382 |
Zoology |
geçmişte güneydoğu sibirya, mançurya ve kore'de yaşayan nesli tükenmekte olan bir leopar |
amur leopard (panthera pardus orientalis) n.
|
|
383 |
Zoology |
denizde solucanları, toprak solucanları ve sülükleri de içine alan bir eklemli hayvan sınıfı |
annulata n.
|
|
384 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
bassarisk (bassariscus astutus) n.
|
|
385 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
cacomistle (bassariscus astutus) n.
|
|
386 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
cacomixl (bassariscus astutus) n.
|
|
387 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
civet cat (bassariscus astutus) n.
|
|
388 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
miner's cat (bassariscus astutus) n.
|
|
389 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
raccoon fox (bassariscus astutus) n.
|
|
390 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
ringtail (bassariscus astutus) n.
|
|
391 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
ring-tailed cat (bassariscus astutus) n.
|
|
392 |
Zoology |
meksika ve abd'de görülen halkalı kuyruklu rakun benzeri omnivor bir memeli |
coon cat (bassariscus astutus) n.
|
|
393 |
Zoology |
ingiltere'de geliştirilmiş, siyah ve açık kahverengi kürklü, kısa tüylü bir teriyer ırkı |
black-and-tan terrier n.
|
|
394 |
Zoology |
kuzeybatı abd'de ve batı kanada'nın güney kesimlerinde yaşayan bir tarla faresi |
water vole n.
|
|
395 |
Zoology |
kuzeybatı abd'de ve batı kanada'nın güney kesimlerinde yaşayan bir tarla faresi |
microtus richardsoni n.
|
|
396 |
Zoology |
kuzeybatı abd'de ve batı kanada'nın güney kesimlerinde yaşayan bir tarla faresi |
richardson vole n.
|
|
397 |
Zoology |
abd'de görülen siğilli ve tıknaz bir kurbağa |
southwestern toad (bufo microscaphus) n.
|
|
398 |
Zoology |
güney-orta abd'de ve meksika'da yaşayan parlak renkli bir kertenkele |
mountain boomer n.
|
|
399 |
Zoology |
şili ve peru'nun dağlarına özgü olup günümüzde kafeste de beslenen bir kemirgen |
mountain viscacha n.
|
|
400 |
Zoology |
pireneler'de yaşayan, köstebek ve sivri farelere akraba bir memeli |
desman (galemys pyrenaicus) n.
|
|
401 |
Zoology |
avustralya ve yeni gine'de av ve sofra balığı olarak görülen bir tatlı su balığı |
barra [australia] n.
|
|
402 |
Zoology |
abd'de görülen büyük ve gri bir tarla sincabı |
rock squirrel (citellus variegatus) n.
|
|
403 |
Zoology |
abd'de hayvanlardaki genetik hastalıklar için dna testi ve ücretsiz bilgi sağlayan bir kuruluş |
offa (orthopaedic foundation for animals) abrev.
|
|
Botanic |
|
404 |
Botanic |
güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı |
rainbow shower n.
|
|
405 |
Botanic |
güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı |
cassia javanica n.
|
|
406 |
Botanic |
güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı |
java cassia n.
|
|
407 |
Botanic |
güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı |
pink shower n.
|
|
408 |
Botanic |
güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı |
apple blossom tree n.
|
|
409 |
Botanic |
güneydoğu asya ve hawai'de yetişen yaprak döken bir süs ağacı |
rainbow shower tree n.
|
|
410 |
Botanic |
orta ve doğu abd'de yetişen siyah kiraz benzeri meyvesi olan bitki |
carolina buckthorn (rhamnus carolinianus) n.
|
|
411 |
Botanic |
orta ve doğu abd'de yetişen siyah kiraz benzeri meyvesi olan bitki |
indian cherry n.
|
|
412 |
Botanic |
abd ve çin'de yetişen kabuklu yemiş ağaçları cinsi |
carya n.
|
|
413 |
Botanic |
abd'de yetişen bir funda türü ve bu çalının meyvesi |
cassioberry (viburnum obovatum) n.
|
|
414 |
Botanic |
orta ve güneybatı abd'de yetişen iri yapraklı çalı formlu kestane ağacı türü |
ozark chinquapin (castanea ozarkensis) n.
|
|
415 |
Botanic |
orta ve güneybatı abd'de yetişen iri yapraklı çalı formlu kestane ağacı türü |
ozark chinkapin n.
|
|
416 |
Botanic |
afrika, asya ve abd'de yetişen, yem olarak ve bira yapımında kullanılan, dikenleri kedi kuyruğuna benzeyen bir ot |
cattail millet (pennisetum glaucum) n.
|
|
417 |
Botanic |
afrika, asya ve abd'de yetişen, yem olarak ve bira yapımında kullanılan, dikenleri kedi kuyruğuna benzeyen bir ot |
pearl millet n.
|
|
418 |
Botanic |
afrika, asya ve abd'de yetişen, yem olarak ve bira yapımında kullanılan, dikenleri kedi kuyruğuna benzeyen bir ot |
bulrush millet n.
|
|
419 |
Botanic |
afrika, asya ve abd'de yetişen, yem olarak ve bira yapımında kullanılan, dikenleri kedi kuyruğuna benzeyen bir ot |
pennisetum americanum n.
|
|
420 |
Botanic |
doğu asya ve doğu abd'de yetişen, sapsız bazal yaprağı ve mavi meyveli sarımsı çiçekleri olan bitki cinsi |
caulophyllum n.
|
|
421 |
Botanic |
güneybatı abd’de yetişen, gösterişli sarı çiçekleri ve mavi-yeşil kabuğu olan dikenli bir ağaç |
palo verde (cercidium floridum) n.
|
|
422 |
Botanic |
güneybatı abd’de yetişen, gösterişli sarı çiçekleri ve mavi-yeşil kabuğu olan dikenli ağaç türü |
parkinsonia florida n.
|
|
423 |
Botanic |
çin'de yetişen, gövdesi ve lifleri ince olan bir salon palmiyesi |
reed rhapis (rhapis humilis) n.
|
|
424 |
Botanic |
çin'de yetişen, gövdesi ve lifleri ince olan bir salon palmiyesi |
slender lady palm n.
|
|
425 |
Botanic |
beyaz kenarlı kırmızı dış yaprakları olan, sonradan kırmızı ve sarı renkli çeşitleri de geliştirilen bir orta asya lalesi |
lady tulip (tulipa clusiana) n.
|
|
426 |
Botanic |
beyaz kenarlı kırmızı dış yaprakları olan, sonradan kırmızı ve sarı renkli çeşitleri de geliştirilen bir orta asya lalesi |
candlestick tulip n.
|
|
427 |
Botanic |
asya, avustralya ve doğu hint adaları'nda kerestesi için yetiştirilen, diğer bölgelerde de büyük gösterişli çiçeklerinden ötürü süs olarak kullanılan bir ağaç |
pride-of-india n.
|
|
428 |
Botanic |
avrupa'da, kaliforniya ve şili'de bulunan, küçük başakçıkları olan tek yıllık bir çim |
nit grass (gastridium lendigerum) n.
|
|
429 |
Botanic |
güneydoğu abd'de yetişen, düz yuvarlak sert yaprakları ve sivri uçlu çanak yaprakları olan bir hasırotu |
needle rush (juncus roemerianus) n.
|
|
430 |
Botanic |
aslen ispanya ve portekiz'de yetişen bir üzüm çeşidi |
tempranillo n.
|
|
431 |
Botanic |
uzun boylu, dik, hem iki yıllık hem de çok yıllık olabilen, yapraklarla örtülü ve saplı bir bitki |
texas plume (gilia rubra) n.
|
|
432 |
Botanic |
uzun boylu, dik, hem iki yıllık hem de çok yıllık olabilen, yapraklarla örtülü ve saplı bir bitki |
standing cypress n.
|
|
433 |
Botanic |
özellikle güneybatı abd'de süs için yetiştirilen, aromatik yaprakları ve gösterişli çiçekleri olan küçük bir çalı |
texas sage (salvia greggii) n.
|
|
434 |
Botanic |
özellikle güneybatı abd'de süs için yetiştirilen, aromatik yaprakları ve gösterişli çiçekleri olan küçük bir çalı |
autumn sage n.
|
|
435 |
Botanic |
özellikle güneybatı abd'de süs için yetiştirilen, aromatik yaprakları ve gösterişli çiçekleri olan küçük bir çalı |
cherry sage n.
|
|
436 |
Botanic |
yeşil ila kırmızımsı veya saf beyaz çanak yaprakları olan, doğu ve orta abd'de yetişen bir lale |
thimbleweed (anemone virginiana) n.
|
|
437 |
Botanic |
japonya ve kore'de yetişen yaprak dökmeyen bir ağaç cinsi |
trochodendron n.
|
|
438 |
Botanic |
özsuyu, kabuğu veya tohumları özellikle malezya ve filipinler'de balık zehri olarak kullanılan zehirli bitkilere verilen ad |
tuba n.
|
|
439 |
Botanic |
şili ve arjantin'de yetişen limon kokulu ince yaprakları olan küçük bir çalı |
aloysia (lippia citriodora) n.
|
|
440 |
Botanic |
şili ve arjantin'de yetişen limon kokulu ince yaprakları olan küçük bir çalı |
lemon verbena n.
|
|
441 |
Botanic |
şili ve arjantin'de yetişen limon kokulu ince yaprakları olan küçük bir çalı |
aloysia triphylla n.
|
|
442 |
Botanic |
çin'de tıbbi amaçlarla ve tatlandırıcı olarak kullanılan, beyaz çiçekleri ve keskin aromatik kökleri olan çok yıllık bir bitki |
lesser galangal (alpinia officinarum) n.
|
|
443 |
Botanic |
çin'de tıbbi amaçlarla ve tatlandırıcı olarak kullanılan, beyaz çiçekleri ve keskin aromatik kökleri olan çok yıllık bir bitki |
alpinia officinalis n.
|
|
444 |
Botanic |
doğu asya ve filipinler'de yetişen, büyük köselemsi yaprakları ve küçük yeşil-beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
devil tree (alstonia scholaris) n.
|
|
445 |
Botanic |
doğu asya ve filipinler'de yetişen, büyük köselemsi yaprakları ve küçük yeşil-beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
dita bark n.
|
|
446 |
Botanic |
doğu asya ve filipinler'de yetişen, büyük köselemsi yaprakları ve küçük yeşil-beyaz çiçekleri olan yaprak dökmeyen bir ağaç |
dita n.
|
|
447 |
Botanic |
abd'de doğallaştırılmış üçgen yaprakları ve lila-pembe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir avrupa bitkisi |
white mallow (althea officinalis) n.
|
|
448 |
Botanic |
abd'de doğallaştırılmış üçgen yaprakları ve lila-pembe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir avrupa bitkisi |
marsh mallow n.
|
|
449 |
Botanic |
abd'de doğallaştırılmış üçgen yaprakları ve lila-pembe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir avrupa bitkisi |
marsh-mallow n.
|
|
450 |
Botanic |
abd'de doğallaştırılmış üçgen yaprakları ve lila-pembe renkli çiçekleri olan çok yıllık bir avrupa bitkisi |
marshmallow n.
|
|
451 |
Botanic |
arjantin'de yetişen hafif ve yumuşak kerestesi olan bir kereste ağacı |
ambay (cecropia adenopus) n.
|
|
452 |
Botanic |
arjantin'de yetişen hafif ve yumuşak kerestesi olan bir kereste ağacı |
ambay pumpwood n.
|
|
453 |
Botanic |
filipinler'de yetişen bodur narenciye ağacı ve onun meyvesi |
calamondin n.
|
|
454 |
Botanic |
filipinler'de yetişen bodur narenciye ağacı ve onun meyvesi |
calamondin orange n.
|
|
455 |
Botanic |
filipinler'de yetişen bodur narenciye ağacı ve onun meyvesi |
citrofortunella mitis n.
|
|
456 |
Botanic |
orta ve batı abd'de yetişen bir köknar |
abies lowiana n.
|
|
457 |
Botanic |
doğu akdeniz'de ve balkanlar'da yetişen geniş huni şeklinde beyaz çiçekleri olan bir zambak |
annunciation lily (lilium candidum) n.
|
|
458 |
Botanic |
doğu akdeniz'de ve balkanlar'da yetişen geniş huni şeklinde beyaz çiçekleri olan bir zambak |
white lily n.
|
|
459 |
Botanic |
doğu akdeniz'de ve balkanlar'da yetişen geniş huni şeklinde beyaz çiçekleri olan bir zambak |
madonna lily n.
|
|
460 |
Botanic |
doğu akdeniz'de ve balkanlar'da yetişen geniş huni şeklinde beyaz çiçekleri olan bir zambak |
lent lily n.
|
|
461 |
Botanic |
akdeniz'de yetişen bir bitki ve çalı cinsi |
anthyllis n.
|
|
462 |
Botanic |
akdeniz'de yetişen bir bitki ve çalı cinsi |
genus anthyllis n.
|
|
463 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
monkey puzzle (araucaria araucana) n.
|
|
464 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
monkey puzzle tree n.
|
|
465 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
chile pine n.
|
|
466 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
monkey tail tree n.
|
|
467 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
piñonero n.
|
|
468 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
pewen n.
|
|
469 |
Botanic |
şili'de yetişen, iç içe dalları ve yenebilir fındıkları olan kozalaklı bir ağaç |
chilean pine n.
|
|
470 |
Botanic |
avustralya ve yeni gine'de yetişen değerli, hafif kerestesi olan bir çam |
hoop pine (araucaria cunninghamii) n.
|
|
471 |
Botanic |
avustralya ve yeni gine'de yetişen değerli, hafif kerestesi olan bir çam |
moreton bay pine n.
|
|
472 |
Botanic |
avustralya ve yeni gine'de yetişen değerli, hafif kerestesi olan bir çam |
colonial pine n.
|
|
473 |
Botanic |
avustralya ve yeni gine'de yetişen değerli, hafif kerestesi olan bir çam |
queensland pine n.
|
|
474 |
Botanic |
avustralya ve yeni gine'de yetişen değerli, hafif kerestesi olan bir çam |
dorrigo pine n.
|
|
475 |
Botanic |
avustralya ve yeni gine'de yetişen değerli, hafif kerestesi olan bir çam |
richmond river pine n.
|
|
476 |
Botanic |
abd'de yaygın yetiştirilen, kabuğu ve yapraklarının alt yüzeyleri beyazımsı olan bir kavak |
aspen poplar (populus alba) n.
|
|
477 |
Botanic |
abd'de yaygın yetiştirilen, kabuğu ve yapraklarının alt yüzeyleri beyazımsı olan bir kavak |
white poplar n.
|
|
478 |
Botanic |
abd'de yaygın yetiştirilen, kabuğu ve yapraklarının alt yüzeyleri beyazımsı olan bir kavak |
white aspen n.
|
|
479 |
Botanic |
abd'de yaygın yetiştirilen, kabuğu ve yapraklarının alt yüzeyleri beyazımsı olan bir kavak |
silver-leaved poplar n.
|
|
480 |
Botanic |
abd'de yaygın yetiştirilen, kabuğu ve yapraklarının alt yüzeyleri beyazımsı olan bir kavak |
silver poplar n.
|
|
481 |
Botanic |
abd'de yaygın yetiştirilen, kabuğu ve yapraklarının alt yüzeyleri beyazımsı olan bir kavak |
abele n.
|
|
482 |
Botanic |
gösterişli ve parlak çiçekleri için çin'de yaygın olarak yetiştirilen bir bitki |
aster (callistephus chinensis) n.
|
|
483 |
Botanic |
gösterişli ve parlak çiçekleri için çin'de yaygın olarak yetiştirilen bir bitki |
china aster n.
|
|
484 |
Botanic |
gösterişli ve parlak çiçekleri için çin'de yaygın olarak yetiştirilen bir bitki |
callistephus chinensis n.
|
|
485 |
Botanic |
yeni güney galler'de bol miktarda bulunan ve yoncaya benzeyen çok yıllık kokulu bir bitki |
australian shamrock (trigonella suavissima) n.
|
|
486 |
Botanic |
yeni güney galler'de bol miktarda bulunan ve yoncaya benzeyen çok yıllık kokulu bir bitki |
menindie clover (trigonella suavissima) n.
|
|
487 |
Botanic |
hindistan ve çin'de yetişen kırmızı renkli meyveleri olan bir iğde |
indian olive (elaeagnus latifolia) n.
|
|
488 |
Botanic |
japonya ve çin'de yetiştirilen bir süs açelyası |
japanese azalea (rhododendron japonica) n.
|
|
489 |
Botanic |
japonya ve çin'de yetiştirilen tek yıllık bir fasulye |
azuki bean (phaseolus angularis) n.
|
|
490 |
Botanic |
japonya ve çin'de yetiştirilen tek yıllık bir fasulye |
aduki bean (phaseolus angularis) n.
|
|
491 |
Botanic |
avrupa ve abd'de yetişen çok yıllık bir kekik |
mother–of–thyme (thymus serpyllum) n.
|
|
492 |
Botanic |
avrupa ve abd'de yetişen çok yıllık bir kekik |
wild thyme (thymus serpyllum) n.
|
|
493 |
Botanic |
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni |
rattlesnakemaster (eryngium aquaticum) n.
|
|
494 |
Botanic |
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni |
marsh rattlesnake master n.
|
|
495 |
Botanic |
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni |
corn-snakeroot n.
|
|
496 |
Botanic |
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni |
bitter snakeroot n.
|
|
497 |
Botanic |
abd'de de yetişen aromatik köklü ve dikenli, çok yıllık bir tür deve dikeni |
marsh eryngo n.
|
|
498 |
Botanic |
tropikal amerika'da ve güney abd'de yetişen, saman için kullanılan bir afrika yem otu |
zacaton (panicum maximum) n.
|
|
499 |
Botanic |
japonya ve çin'de yetiştirilen bir çimen |
japanese lawn grass (zoysia japonica) n.
|
|
500 |
Botanic |
japonya ve çin'de yetiştirilen bir çimen |
korean lawn grass n.
|
|