won - Turkish English Dictionary
History

won

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Meanings of "won" in Turkish English Dictionary : 11 result(s)

English Turkish
General
won n. güney kore para birimi
won v. kazanmak
won adj. kazanan
Trade/Economic
won n. kuzey kore para birimi
Computer
won expr. kazanıldı
won expr. kazanç
Archaic
won v. yaşamak
won v. ikamet etmek
won v. oturmak
won v. bir şeyi yapmaya alışkın olmak
won v. bir şeyi yapmaya alışmak

Meanings of "won" with other terms in English Turkish Dictionary : 35 result(s)

English Turkish
General
hard-won trust n. zor kazanılmış güven
that's the sperm that won n. kazanan sperm
won [dialect] n. bir
dearly-won adj. uğrunda çok canlar verilmiş (savaş vb)
dearly-won adj. zor kazanılmış
hard-won adj. zor kazanılmış
Phrases
train like you've never won expr. hiç kazanmamışsın gibi çalış
Proverb
faint heart never won fair lady korkaklar asla hedefine ulaşamaz anlamında atasözü
a good name is sooner lost than won itibarı kazanmak zor, kaybetmek kolaydır
a good name is sooner lost than won itibar, kazanması zor kaybetmesi kolay bir zenginliktir
a good name is sooner lost than won saygınlığı kazanmak zor, kaybetmek kolaydır
a good name is sooner lost than won itibarı/saygınlığı kaybetmek kazanmaktan kolaydır
a good name is sooner lost than won itibar zor kazanılır kolay kaybedilir
a good name is sooner lost than won itibarı kazanmak uzun kaybetmek kısa sürer
faint heart never won fair lady korkaklıkla eline bir şey geçmez
faint heart never won fair lady korkaklıkla hiçbir kadını elde edemezsin/etkileyemezsin
Colloquial
hard-won dollars n. zor kazanılmış para
the terrorists will have won expr. teröristlere istediği verilmiş olur
the terrorists will have won expr. teröristler istediğini elde etmiş olur
the terrorists will have won expr. teröristler amacına ulaşmış olur
Idioms
be half the battle won v. zafere giden yolun yarısını gitmiş/katetmiş olmak
half the battle won expr. işin en zor kısmı
half the battle won expr. işin zor olan tarafı
half the battle won expr. işin en zor tarafı
half the battle won expr. işin zor olan kısmı/bölümü
Speaking
I won interj. kazandım
they won the lottery expr. lotoyu kazandılar
Trade/Economic
north korean won n. kuzey kore wonu
north korean won n. kuzey kore'nin standart para birimi
Computer
korean won n. kore vonu
you won expr. kazandınız
Gastronomy
won ton n. çin mutfağına özgü içi baharatlı domuz kıyması ile doldurulmuş ve genellikle çorbaların içinde servis edilen bir tür mantı
won ton n. çin mantısı
won ton n. içinde çin mantısı olan çorba
Sport
won-lost record n. kazanan-kaybeden kaydı