Historia

a hard time

Significados de "a hard time" en diccionario turco inglés : 9 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Idioms
1	Idioms	a hard time n.	zor zaman
2	Idioms	a hard time n.	sıkıntılı dönem
3	Idioms	a hard time n.	zorluk
4	Idioms	a hard time n.	mücadele
5	Idioms	a hard time n.	boğuşma
6	Idioms	a hard time n.	sorun
7	Idioms	a hard time n.	dert
8	Idioms	a hard time n.	sıkıntı
9	Idioms	a hard time n.	gereksiz zorluk

Significados de "a hard time" con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	give somebody a hard time v.	kök söktürmek
2	General	have a hard time making ends meet v.	geçim sıkıntısı çekmek
3	General	(for a teacher) give a student hard time in school v.	bir öğrenciye takmak
Idioms
4	Idioms	give somebody a hard time v.	birinin işini zorlaştırmak
5	Idioms	give someone a hard time v.	birini eleştirmek
6	Idioms	give somebody a hard time v.	birine zor anlar yaşatmak
7	Idioms	have a hard time doing something v.	bir şeyi zar zor yapmak
8	Idioms	give someone a hard time v.	birini rahatsız etmek
9	Idioms	give someone a hard time v.	birine sert davranmak ve güçlük çıkarmak
10	Idioms	give someone a hard time v.	birine sıkıntı vermek
11	Idioms	give someone a hard time v.	birine rahatsızlık vermek
12	Idioms	have a hard time doing something v.	bir şeyi yapmakta zorluk çekmek
13	Idioms	have a hard time hearing v.	duymakta zorluk çekmek
14	Idioms	give someone a hard time v.	üstüne varmak
15	Idioms	have a hard time v.	zor durumda olmak
16	Idioms	give someone a hard time v.	üzerine gitmek
17	Idioms	have a hard time hearing v.	zar zor duyabilmek
18	Idioms	give someone a hard time v.	üstüne gitmek
19	Idioms	give someone a hard time v.	üzerine varmak
20	Idioms	give someone a hard time v.	yaptığı bir şey yüzünden kendisini suçlu hissettirmek
21	Idioms	get a hard time (from someone) v.	(biriyle) zorluk yaşamak
22	Idioms	get a hard time (from someone) v.	(birinden) çekmek
23	Idioms	get a hard time (from someone) v.	(biriyle) sıkıntı yaşamak
24	Idioms	get a hard time (from someone) v.	(birinden) rahatsız olmak
25	Idioms	give somebody a hard time (of it) v.	birine zorluk çıkarmak
26	Idioms	give somebody a hard time (of it) v.	birinin burnundan getirmek
27	Idioms	give somebody a hard time (of it) v.	birine çektirmek
28	Idioms	give somebody a hard time (of it) v.	birine sıkıntı vermek
29	Idioms	give (one) a hard time v.	(biriyle) alay etmek
30	Idioms	give (one) a hard time v.	(birine) sataşmak
31	Idioms	give (one) a hard time v.	(biriyle) dalga geçmek
32	Idioms	give (one) a hard time v.	(birinin) üzerine gitmek/varmak
33	Idioms	give (one) a hard time v.	(birinin) burnundan getirmek
34	Idioms	give (one) a hard time v.	(birine) kök söktürmek
35	Idioms	give (one) a hard time v.	(birine) zor anlar yaşatmak
36	Idioms	give a hard time v.	kök söktürmek
37	Idioms	give a hard time v.	işini zorlaştırmak
38	Idioms	give a hard time v.	zor anlar yaşatmak
39	Idioms	give a hard time v.	rahatsız etmek
40	Idioms	give a hard time v.	sıkıntı vermek
41	Idioms	give a hard time v.	rahatsızlık vermek
42	Idioms	give a hard time v.	üstüne varmak
43	Idioms	give a hard time v.	üzerine gitmek
44	Idioms	give a hard time v.	burnundan getirmek
45	Idioms	have a hard time with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) başı belada olmak
46	Idioms	have a hard time with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilgili zorluk yaşamak/zor durumda olmak
47	Idioms	have a hard time with (someone or something) v.	(biriyle/bir şeyle) ilgili sıkıntı çekmek
48	Idioms	have a hard time of it v.	zor bir dönem yaşamak/geçirmek
49	Idioms	have a hard time of it v.	zorluk çekmek
50	Idioms	have a hard time of it v.	sıkıntı çekmek
51	Idioms	have a hard time of it v.	problem yaşamak