actually - Turco Inglés Diccionario
Historia

actually

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "actually" en diccionario turco inglés : 30 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
actually adv. fiilen
actually adv. aslında
General
actually adv. hem
actually adv. bilfiil
actually adv. bizatihi
actually adv. hani
actually adv. doğrusu
actually adv. fiili olarak
actually adv. asıl
actually adv. filvaki
actually adv. hakikaten
actually adv. gerçekten
actually adv. sahiden
actually adv. aslına bakılırsa
actually adv. aslına bakarsak
actually adv. fiili şekilde
actually adv. gerçekte
actually adv. aslına bakarsan
actually adv. doğrusunu söylemek gerekirse
actually adv. esasında
actually adv. şu anda
actually adv. mevcut durumda
actually adv. şu anki
actually adv. halihazırda
actually adv. halen
actually adv. şimdi
actually adv. tam olarak
Colloquial
actually expr. şu bir gerçek ki
Trade/Economic
actually adv. aslında
actually adv. gerçekten

Significados de "actually" con otros términos en diccionario inglés turco: 43 resultado(s)

Inglés Turco
General
actually existing socialism n. reel sosyalizm
wae (while actually employed) [us] abrev. fiilen çalışır durumdayken (ödenek alma)
Colloquial
finally someone is stepping up and actually doing something expr. nihayet öne çıkıp bir şeyler yapan biri çıktı
Idioms
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. o kadar sıra dışı bir fikir ki aslında işe yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. çok uçuk bir fikir ama işe de yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. saçma bir fikir ama işe de yarayabilir
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar saçma
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar uçuk
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar alışılmışın dışında
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar çılgınca
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan
crazy enough (that) it might actually work [cliché] expr. sıra dışı/alışılmamış olsa da aslında işe yaraması muhtemel
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. o kadar saçma ki aslında işe yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. o kadar sıra dışı bir fikir ki aslında işe yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. çok uçuk bir fikir ama işe de yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. çılgınca bir fikir ama işe yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. saçma bir fikir ama işe de yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar saçma
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar uçuk
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar alışılmışın dışında
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. aslında işe yarayabilecek kadar çılgınca
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. çılgınca/saçma olsa da aslında işe yarama olasılığı olan
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. sıra dışı/alışılmamış olsa da aslında işe yaraması muhtemel
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. o kadar alışılmışın dışında ki aslında işe bile yarayabilir
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. o kadar alışılmadık bir fikir ki aslında işe yarama olasılığı bile var
so crazy (that) it might actually work [cliché] expr. öyle çılgın bir fikir ki belki de işe yarar
Speaking
it's actually worse than it looks n. aslında göründüğünden de kötü
actually you know what expr. aslında var ya
actually I wasn't talking about him expr. aslında ondan bahsetmiyordum
we've actually already met expr. aslına bakarsan tanışmıştık
it was quite a lot actually expr. aslında bir hayli çoktu
not much actually expr. çok değil aslında
I actually haven't thought much about that expr. doğrusunu söylemek gerekirse pek düşünmedim
quite often actually expr. oldukça sık aslında
not actually expr. pek sayılmaz
actually you know what! expr. valla var ya!
Tourism
actually operated bed n. fiilen işletilen yatak
Automotive
injector actually open n. enjektörün fiilen açık kaldığı süre
Modern Slang
actually a biscuit n. biseksüel
aes (actually existing socialism) n. gerçek sosyalizm (günümüzde solcularla dalga geçmek için kullanılan bir ifade)
acc (actually) [uk] expr. aslında