Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Historia
at-
Significados de
"at-"
en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Linguistics
1
Linguistics
at-
pref.
doğrultusunda veya -ya doğru anlamı katan ön ek
Significados de
"at-"
con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
snarl at
v.
hırlamak
2
Common Usage
aim at
v.
hedeflemek
3
Common Usage
shout at each other
v.
bağrışmak
4
Common Usage
call the meeting at short notice
v.
acil toplantıyı çağırmak
5
Common Usage
call the meeting at short notice
v.
acil toplantıya çağırmak
6
Common Usage
wink at
v.
göz kırpmak
7
Common Usage
look at
v.
bakmak
8
Common Usage
at least
adj.
en az
9
Common Usage
at the same time
adv.
aynı zamanda
10
Common Usage
at night
adv.
geceleyin
11
Common Usage
at once
adv.
hemen
12
Common Usage
at least
adv.
en azından
13
Common Usage
at once
adv.
derhal
14
Common Usage
at the moment
adv.
şu anda
General
15
General
nursing of old persons at home
n.
evde yaşlı bakım
16
General
course for nursing at home
n.
evde yaşlı bakım kursu
17
General
glance at
n.
ima
18
General
accident at sea
n.
deniz kazası
19
General
enemy at the gate
n.
kapıdaki düşman
20
General
friend at court
n.
arka
21
General
love at first sight
n.
ilk görüşte aşk
22
General
lunge at
n.
üzerine hücum
23
General
friend at court
n.
tanıdık
24
General
heir at law
n.
yasal mirasçı
25
General
cheating at games
n.
mızıkçılık
26
General
object at issue
n.
anlaşmazlık konusu
27
General
dive time at current depth
n.
dipte kalma süresi
28
General
sergeant at arms
n.
komiser
29
General
the turf at
n.
yarışçılığı
30
General
deduction at source
n.
stopaj
31
General
a course of treatment at a spa
n.
kaplıca tedavisi
32
General
a cure at a spa
n.
kaplıca kürü
33
General
object at issue
n.
iddia olunan şey
34
General
criminal still at large
n.
hapishane kaçkını
35
General
prayer performed at a funeral
n.
cenaze namazı
36
General
health and safety at work
n.
işçi sağlığı ve iş güvenliği
37
General
repeating a year at school
n.
çift dikiş
38
General
lunge at
n.
üzerine saldırı
39
General
at home in
n.
kendini rahat hisseden (bir yerde)
40
General
counselor at law
n.
avukat
41
General
collisions at sea
n.
denizde çarpışmalar
42
General
looking at
n.
seyir
43
General
stoppage at source
n.
vergilerin kaynağında kesilmesi
44
General
name given at birth
n.
göbek adı
45
General
at full capacity
n.
tam kapasitede
46
General
gentleman at arms
n.
kral muhafızı
47
General
looking at
n.
seyretme
48
General
nursing at home
n.
evde bakım
49
General
accomplished at
n.
bir şeyde usta
50
General
friend at court
n.
torpil
51
General
sergeant at arms
n.
parlamentoda güvenlik görevlisi
52
General
playing at families
n.
evcilik
53
General
friend at court
n.
dayı
54
General
at the first opportunity
n.
ilk fırsatta
55
General
corruption starts at the top
n.
balık baştan kokar
56
General
age at last birthday
n.
son doğum günündeki yaş
57
General
age at entry
n.
giriş yaşı
58
General
ticket at full fare
n.
tam bilet
59
General
object at issue
n.
tartışma konusu
60
General
forty at a time
n.
kırkar
61
General
at the earliest opportunity
n.
ilk fırsatta
62
General
name at birth
n.
doğum ismi
63
General
name at birth
n.
doğum adı
64
General
at the earliest possible opportunity
n.
vakit geçirmeden
65
General
passage of (or at) arms
n.
ağız dalaşı
66
General
love at first sight
n.
yıldırım aşkı
67
General
barrister-at-law
n.
dava vekili
68
General
man-at-arms
n.
silahşor
69
General
counselor-at-law
n.
dava vekili
70
General
gentleman-at-arms
n.
kral muhafızı
71
General
counsellor-at-law
n.
dava vekili
72
General
counsellor-at-law
n.
avukat
73
General
man-at-arms
n.
asker
74
General
the train leaves at four o'clock
n.
tren saat dörtte kalkar
75
General
deal at arm's length with someone
n.
bir işlemin tarafların birbirleriyle ilişkisi yokmuş gibi yürütülmesi
76
General
ship at sea
n.
denizdeki gemi
77
General
life expectancy at birth
n.
umulan yaşam süresi (doğum anında)
78
General
one's arrival at work
n.
işe geliş (saati)
79
General
a statement made at a police station
n.
karakol ifadesi
80
General
an advantage gained at the beginning
n.
başlangıçta elde edilen avantaj
81
General
carpet at low price
n.
düşük fiyata halı
82
General
first day at school
n.
okuldaki ilk gün
83
General
at any time of day
n.
günün herhangi bir zamanı
84
General
a bullet fired at democracy
n.
demokrasiye atılan kurşun
85
General
death at a young age
n.
genç yaşta ölüm
86
General
dying at a young age
n.
gençt yaşta ölme
87
General
suspect at large
n.
kaçak zanlı
88
General
companion at home
n.
adreste/evde refakat
89
General
the point arrived at
n.
gelinen nokta
90
General
the credits at the end of a movie
n.
film sonunda çıkan yazılar
91
General
barrister at law
n.
dava vekili
92
General
counsellor at law
n.
avukat
93
General
counsellor at law
n.
dava vekili
94
General
counselor at law
n.
dava vekili
95
General
counselor-at-law
n.
avukat
96
General
stay-at-home dad
n.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
97
General
stay at home father
n.
eşi çalıştığından ötürü ev işlerini yapan koca
98
General
point at issue
n.
tartışma konusu/söz konusu mesele/konu
99
General
stay-at-home mom
n.
ev hanımı anne
100
General
people at the base of the pyramid
n.
piramidin tabanındakiler
101
General
at-homeness
n.
kendini iyi ve güvende hissetme
102
General
at-homeness
n.
evde olma/bulunma
103
General
a day at school
n.
okulda bir gün
104
General
paying at the door
n.
kapıda ödeme
105
General
delivery at the door
n.
kapıda teslim
106
General
prime minister at the time/during that time
n.
zamanın başbakanı
107
General
contents at a glance
n.
bir bakışta içindekiler
108
General
name at birth
n.
doğum adı
109
General
life at a glance
n.
bir bakışta hayat
110
General
my new friend at school
n.
okuldaki yeni arkadaşım
111
General
activities at work
n.
iş yerinde gerçekleştirilen aktiviteler
112
General
everything at once
n.
bir kerede her şey
113
General
win-at-all-costs attitude
n.
ne olursa olsun kazanmaya değer yaklaşımı
114
General
action at law
n.
kanuni işlem
115
General
action at law
n.
yasal işlem
116
General
action at law
n.
yasal girişim
117
General
action at law
n.
hukuk davası
118
General
bachelor-at-arms
n.
en düşük rütbeli şövalye
119
General
bachelor-at-arms
n.
en alt rütbeli şövalye
120
General
aftergame at irish
n.
tavlaya benzer eski bir oyun
121
General
at-home
n.
ev oturması
122
General
at-home
n.
ev ziyareti
123
General
jack-at-all-trades
n.
elinden her iş gelen kimse
124
General
jack-at-all-trades
n.
her işten anlayan kimse
125
General
jack-at-a-pinch
n.
acil durum yedeği
126
General
jack-at-a-pinch
n.
acil durumda birinin yerini alan kimse
127
General
jack-at-a-pinch
n.
ücret karşılığı hizmet veren gezgin papaz
128
General
man-at-arms
n.
ağır silahla donanmış asker
129
General
man-at-arms
n.
ağır silahla donanmış orta çağ süvarisi
130
General
(at) worst
n.
en kötü nitelik veya durum
131
General
(at) worst
n.
en hoş olmayan nitelik veya durum
132
General
(at) worst
n.
en vasıfsız nitelik veya durum
133
General
call at
v.
ziyaret etmek
134
General
look at something in perspective
v.
bir şeye geniş bir açıdan bakmak
135
General
go on at
v.
azarlamak
136
General
take a shot at
v.
bir el ateş etmek (tüfekle)
137
General
shout at the top of one's voice
v.
yırtınmak
138
General
be good at
v.
belirli bir şeyi iyi yapmak
139
General
sell at auction
v.
açık artırma ile satmak
140
General
laugh at
v.
alaya almak
141
General
set someone's mind at rest
v.
birinin kuşkularını ortadan kaldırmak
142
General
set at naught
v.
hiçe saymak
143
General
bridle at
v.
birisine kızmak
144
General
come at
v.
varmak
145
General
take a glance at
v.
göz atmak
146
General
preach at
v.
uyarıda bulunmak
147
General
be at a crossroads
v.
dönüm noktasına gelmek
148
General
be at bay
v.
çok zor bir durumda olmak
149
General
take turns at
v.
bir şeyi sırayla yapmak
150
General
set at naught
v.
önem vermemek
151
General
pick at
v.
yemek
152
General
shout all at once
v.
bağrışmak
153
General
be at a crossroads
v.
dönüm noktasında olmak
154
General
get the show on the road at last
v.
şeytanın bacağını kırmak
155
General
put somebody's mind at ease
v.
yüreğine su serpmek
156
General
be at one's best
v.
formunda olmak
157
General
play at
v.
oynamak
158
General
assist at childbirth
v.
doğurtmak
159
General
keep someone at bay
v.
birini sindirmek
160
General
feel at home
v.
yadırgamamak
161
General
become friendly at once
v.
kaynaşmak
162
General
peck at somebody
v.
azarlamak
163
General
be nettled at
v.
kızmak
164
General
have many projects going at once
v.
bin tarakta bezi olmak
165
General
sneeze at
v.
hor görmek
166
General
turn up one's nose at
v.
hor görmek
167
General
fly at one another's throat
v.
gırtlak gırtlağa gelmek
168
General
have a stab at
v.
denemek
169
General
turn up one's nose at
v.
burun bükmek
170
General
be at a standstill
v.
durmuş vaziyette olmak
171
General
be bonded at the heart
v.
yürekten bağlı olmak
172
General
be furious with somebody at something
v.
öfkelenmek
173
General
be overjoyed at somebody's misfortune
v.
kınalar yakmak
174
General
come at
v.
uğraşmak
175
General
grin at
v.
sırıtmak
176
General
keep somebody at arm's length
v.
yüz vermemek
177
General
be at a standstill
v.
hareket etmemek
178
General
drive at
v.
demek istemek
179
General
tilt at
v.
çatmak
180
General
look at
v.
seyretmek
181
General
go at it hammer and tongs
v.
kapışmak
182
General
be at loggerheads with
v.
ile ihtilafa düşmüş olmak
183
General
put down at
v.
inmek (uçak)
184
General
revile at something
v.
küfretmek
185
General
have a look at
v.
gözden geçirmek
186
General
ride atilt at somebody
v.
saldırmak
187
General
get at
v.
zarar vermek
188
General
take a look at
v.
bir bakmak
189
General
get at
v.
ortaya çıkarmak
190
General
jump at
v.
atlamak
191
General
sail at a great distance from the lande
v.
açıktan gitmek
192
General
have a bash at something
v.
bir denemek
193
General
puff at
v.
tüttürerek içmek
194
General
work at
v.
için çaba göstermek
195
General
slog away at a work
v.
çok sıkıcı bir işte çalışmak
196
General
set someone at large
v.
bir mahpusu serbest bırakmak
197
General
boggle at
v.
irkilmek
198
General
revile at something
v.
hakaret etmek
199
General
lunge at
v.
üzerine hücum etmek
200
General
be at a loss for words
v.
söyleyecek söz bulamamak
201
General
be at one's wits end
v.
eli ayağı dolaşmak
202
General
become a regular at
v.
müdavimi olmak
203
General
lay at one's door
v.
üstüne atmak
204
General
revile at something
v.
yermek
205
General
be at war
v.
savaş halinde olmak
206
General
surprize at
v.
şaşırmak
207
General
look at
v.
bakmak (sözlüğe vb)
208
General
be at odds
v.
aralarında anlaşmazlık olmak
209
General
foam at the mouth
v.
köpürmek
210
General
draw the line at
v.
bir sınır koymak
211
General
set somebody's mind at rest
v.
rahatlatmak
212
General
be at the end of one's tether
v.
son kozunu oynamış olmak
213
General
level at
v.
doğrultmak (silahı)
214
General
go at something
v.
girişmek
215
General
have a fling at
v.
bir şey yapmayı denemek
216
General
set at liberty
v.
serbest bırakmak
217
General
be at fault
v.
kusur etmek
218
General
be at rest
v.
hareket etmemek
219
General
strain at
v.
gayret etmek
220
General
throw a glance at
v.
bakış atmak
221
General
set one's cap at
v.
kancayı takmak
222
General
check in at
v.
kayıt yaptırmak
223
General
swear at
v.
verip veriştirmek
224
General
be priced at
v.
satılmak
225
General
take aim at
v.
nişanlamak
226
General
make oneself at home
v.
abayı sermek
227
General
buck at
v.
sıçramak
228
General
make an attempt at
v.
teşebbüs etmek
229
General
drive at
v.
kastetmek
230
General
come at
v.
vermek
231
General
plod away at
v.
bir işte şevksiz bir şekilde çalışmak
232
General
laugh at each other
v.
gülüşmek
233
General
arrive at
v.
ulaşmak
234
General
blink at
v.
göz atmak
235
General
rejoice at
v.
çok sevinmek
236
General
cock a snook at
v.
nanik yapmak
237
General
rejoice at
v.
sevinçten uçmak
238
General
glance at
v.
göz gezdirmek
239
General
shoot at
v.
ateş etmek
240
General
blaze away at
v.
ateş etmek
241
General
sell at a loss
v.
zararına satış yapmak
242
General
set at
v.
üstüne saldırmak
243
General
take umbrage at
v.
içerlemek
244
General
keep somebody at a distance
v.
fazla samimi olmamak
245
General
be pointed at
v.
parmakla gösterilmek
246
General
sniff at
v.
burun kıvırmak
247
General
pick at
v.
kusur bulmak
248
General
pick at
v.
burnunu sokmak
249
General
jeer at
v.
kahkahalarla birisiyle dalga geçmek
250
General
aim at its objective
v.
hedefine yönelmek
251
General
take a brief look at
v.
şöyle bir göz gezdirmek
252
General
look down one's nose at
v.
hor görmek
253
General
point at
v.
işaret etmek
254
General
live at somebody's expense
v.
parasını yemek
255
General
kick at
v.
tekme vurmak
256
General
be at the end of one's tether
v.
dayanacak gücü kalmamak
257
General
gaze at
v.
gözünü dikip bakmak
258
General
snatch at
v.
kapmaya çalışmak
259
General
be at ease
v.
rahat etmek
260
General
set somebody's mind at rest
v.
yüreğine su serpmek
261
General
be at someone's beck and call
v.
her an birinin emrinde olmak
262
General
shout at
v.
yüzüne bağırmak
263
General
pull at
v.
nefes çekmek (pipodan)
264
General
keep at
v.
devam etmek
265
General
be priced at
v.
fiyatında olmak
266
General
jump at the opportunity
v.
açıkgözlük etmek
267
General
be at war with
v.
mücadele etmek
268
General
take a glance at
v.
göz gezdirmek
269
General
leer at
v.
kötü niyetle bakmak
270
General
be at variance with
v.
ters düşmek
271
General
get at
v.
kastetmek
272
General
take offense at
v.
gücenmek
273
General
go on at
v.
başının etini yemek
274
General
rail at
v.
sövüp saymak
275
General
jump at
v.
fırsattan hemen faydalanmaya bakmak
276
General
laugh at
v.
alay etmek
277
General
land at the airport
v.
alana inmek
278
General
grasp at
v.
atlamak
279
General
cavil at
v.
itiraz etmek
280
General
throw a lasso at
v.
kement atmak
281
General
strain at
v.
çabalamak
282
General
fly at someone's throat
v.
birine birdenbire sözlerle saldırmak
283
General
balk at
v.
inat etmek
284
General
sniff at
v.
yabana atmak
285
General
sell something at a profit
v.
bir şeyin satışından kar etmek
286
General
look at someone askance
v.
birine yan bakmak
287
General
take turns at something
v.
keşikleşe yapmak
288
General
be at an end
v.
bitmek
289
General
prance at
v.
sıçrayıp oynamak
290
General
lend at interest
v.
faize vermek
291
General
make oneself at home
v.
rahatına bakmak
292
General
go at
v.
ele almak
293
General
ride at full speed
v.
doludizgin gitmek
294
General
hold at bay
v.
arada mesafe bırakmak
295
General
be at somebody's beck and call
v.
kul köle olmak
296
General
stand at attention
v.
vaziyet almak
297
General
set at liberty
v.
azat etmek
298
General
snarl at each other
v.
hırlaşmak
299
General
be at loose ends
v.
serbest olmak
300
General
shout at
v.
bağırmak
301
General
snap at
v.
ağzıyla kapmaya çalışmak
302
General
gawp at
v.
ağzı açık bir şekilde seyretmek
303
General
be bond with somebody at heart
v.
birine yürekten bağlı olmak
304
General
look daggers at
v.
kötü kötü bakmak
305
General
take a swipe at
v.
bir şeye doğru şöyle bir sallamak
306
General
hint at
v.
üstü kapalı söylemek
307
General
be at hand
v.
el altında olmak
308
General
make eyes at somebody
v.
göz süzmek
309
General
be at a low ebb
v.
morali bozuk olmak
310
General
be looked at
v.
bakılmak
311
General
wink at
v.
göz etmek
312
General
be at work
v.
işte olmak
313
General
take someone at her word
v.
birine inanmak
314
General
exalt at
v.
çok sevinmek
315
General
be at a crossroads
v.
yol ayrımına gelmek
316
General
get at
v.
ulaşmak
317
General
try one's hand at
v.
bir şeyi yapmayı denemek
318
General
jeer at
v.
kafa bulmak (dalga geçerek)
319
General
take a brief look at
v.
şöyle bir bakmak
320
General
set something at naught
v.
bir şeyi hiçe saymak
321
General
wonder at
v.
hayret etmek
322
General
keep on at somebody
v.
üstüne varmak
323
General
get at
v.
varmak
324
General
rail at
v.
hırlamak
325
General
level something at
v.
yöneltmek
326
General
fall at somebody's feet
v.
dizlerine kapanmak
327
General
work at
v.
bir şey için emek harcamak
328
General
arrive at a decision
v.
karara varmak
329
General
be found at fault
v.
kabahatli bulunmak
330
General
be at the mercy of
v.
ocağına düşmek
331
General
come at
v.
üstüne gelmek
332
General
wonder at
v.
şaşırmak
333
General
blink at
v.
hayret etmek
334
General
blaze away at
v.
hararetle yapmak
335
General
stare at
v.
dik dik bakmak
336
General
look at
v.
gözden geçirmek
337
General
weigh in at
v.
tartıldığında belirli bir ağırlıkta olmak
338
General
be at loggerheads
v.
kavgalı olmak
339
General
be laughed at
v.
komik duruma düşmek
340
General
be at variance with
v.
ile uyuşmamak
341
General
work out at
v.
denk gelmek
342
General
be at a standstill
v.
kesilmiş vaziyette olmak
343
General
be at a loss
v.
ne yapacağını bilmemek
344
General
be amazed at
v.
şaşırmak
345
General
be a dab hand at something
v.
erbabı olmak
346
General
be sick at one's stomach
v.
midesi bulanmak
347
General
come at
v.
ulaşmak
348
General
stare at
v.
bakmak (dikkatle)
349
General
be at work
v.
iş başında olmak
350
General
lay something at one's door
v.
üzerine atmak
351
General
snipe at
v.
saldırmak
352
General
dig (at someone)
v.
taş atmak
353
General
be vexed at something
v.
bir şeye canı sıkılmak
354
General
keep somebody at arm’s length
v.
biriyle arasında mesafe bırakmak
355
General
be at odds
v.
araları açık olmak (birilerinin)
356
General
stop short at
v.
birdenbire durmak (bir yerde)
357
General
balk at
v.
ayak diremek
358
General
point at
v.
parmakla göstermek
359
General
be at loose ends
v.
birinin bir işi olmamak
360
General
sell something at a loss
v.
bir şeyi zararına satmak
361
General
play at
v.
oynamak (çocuk dilinde)
362
General
happen at the same time
v.
rastlaşmak
363
General
maintain at
v.
tutmak
364
General
set at liberty
v.
saygısızlık etmek
365
General
jeer at
v.
taşak geçmek
366
General
aim at
v.
nişan almak
367
General
whittle at
v.
azaltmak
368
General
plug away at
v.
üzerinde sebatla çalışmak
369
General
throw money at something
v.
bir sorunu parayla çözmeye çalışmak
370
General
look daggers at somebody
v.
ters ters bakmak
371
General
work at peak capacity
v.
tam kapasiteyle çalışmak
372
General
glower at
v.
dik dik bakmak
373
General
champ at the bit
v.
çok sabırsızlanmak
374
General
get at something
v.
demek istemek
375
General
touch at
v.
uğramak (gemi bir yere)
376
General
snipe at
v.
gizli bir mevziden ateş açmak
377
General
have a bash at something
v.
el atmak
378
General
toil at
v.
ıkına sıkına çalışmak
379
General
throw a glance at
v.
şöyle bir bakmak
380
General
take umbrage at
v.
gücenmek
381
General
pull up at
v.
sürücü arabasını bir yerde durdurmak
382
General
shout at the top of one's voice
v.
avazı çıktığı kadar bağırmak
383
General
get at
v.
ima etmek
384
General
be a past master at
v.
bir konuda çok usta olmak
385
General
keep on at
v.
sıkboğaz etmek
386
General
plod away at
v.
bir işi hevessizce sürdürmek
387
General
feel sick at
v.
çok üzgün olmak
388
General
fly at
v.
saldırmak
389
General
take a look at
v.
bir göz atmak
390
General
exult at
v.
çok sevinmek
391
General
have a gander at
v.
bakmak
392
General
draw a bow at a venture
v.
boş atıp dolu tutmak
393
General
be at rest
v.
hareketsiz olmak
394
General
look daggers at
v.
ters ters bakmak
395
General
be at war with
v.
uğraşmak
396
General
glower at
v.
ters ters bakmak
397
General
take a look at
v.
bakmak
398
General
strain at a gnat and swallow a camel
v.
önemsiz bir şeyi mesele yapıp önemli bir şeye hiç aldırmamak
399
General
jump at something
v.
dünden razı olmak
400
General
gaze at
v.
seyretmek
401
General
draw the line at
v.
yapmamak
402
General
go at a snail's pace
v.
kağnı gibi gitmek
403
General
snatch at
v.
uzanmak
404
General
put somebody's mind at rest
v.
yüreğine su serpmek
405
General
have a stab at
v.
kalkışmak
406
General
make somebody drool at the mouth over something
v.
ağzını sulandırmak
407
General
point at
v.
göstermek
408
General
take turns at something
v.
sırayla yapmak
409
General
be at someone's elbow
v.
yanı başında olmak
410
General
set at variable
v.
aralarını açmak
411
General
set at nought
v.
hiçe saymak
412
General
keep someone at arm's length
v.
birini pek yaklaştırmamak
413
General
be at bay
v.
çıkmaza girmek
414
General
be at the top of the agenda
v.
gündeme gelmek
415
General
be at a loose end
v.
boşta olmak
416
General
work out at to
v.
gelmek (belirli bir miktara)
417
General
thunder at
v.
gümletmek
418
General
revile at something
v.
kötülemek
419
General
figure out at
v.
ulaşmak
420
General
be good at figures
v.
hesabı iyi olmak
421
General
pick at one's food
v.
tabağındaki yemekten pek az yemek
422
General
lend money at interest
v.
faize vermek
423
General
gaze at
v.
gözünü dikmek
424
General
work out at
v.
gelmek (belirli bir miktara)
425
General
turn one's nose up at
v.
burun burmak
426
General
be present at
v.
hazır olmak
427
General
revolt at
v.
iğrenmek
428
General
wink at
v.
göz kırparak işaret etmek
429
General
be at the end of one's rope
v.
çaresiz kalmak
430
General
make eyes at
v.
gözle flört etmek
431
General
pull at
v.
çekelemek
432
General
be at risk
v.
tehlikede olmak
433
General
wait at table
v.
servis yapmak
434
General
tear at one's heartstrings
v.
yüreğini cız ettirmek
435
General
connive at
v.
göz yummak
436
General
grasp at
v.
uzanmak
437
General
pounce at
v.
birden üstüne atılmak
438
General
jump at something
v.
balıklama dalmak
439
General
turn up one's nose at
v.
burun kıvırmak
440
General
eat at
v.
aşındırmak
441
General
take offence at
v.
gocunmak
442
General
marvel at
v.
hayret etmek
443
General
hold someone at bay
v.
birini korkutarak yaklaşıp zarar vermesini önlemek
444
General
fly at
v.
birdenbire üstüne saldırmak
445
General
bark at
v.
bağırmak
446
General
take someone at his word
v.
birine inanmak
447
General
throw mud at
v.
çamur atmak
448
General
take aim at
v.
hedeflemek
449
General
set someone at ease
v.
birini rahatlatmak
450
General
aim at
v.
fırlatmak (bir şeyi bir yere)
451
General
balk at
v.
tereddüt etmek
452
General
hint at
v.
dokundurmak
453
General
go at
v.
saldırmak
454
General
squint at
v.
şaşı bakmak
455
General
sneeze at
v.
küçümsemek
456
General
excel at
v.
sivrilmek
457
General
foam at the mouth
v.
çok öfkeli olmak
458
General
poke fun at
v.
alay etmek
459
General
aim at
v.
doğrultmak (silahı)
460
General
be at someone's agenda
v.
gündeme gelmek
461
General
be at an end
v.
sona ermek
462
General
snap at
v.
terslemek
463
General
stop off at
v.
mola vermek
464
General
nag at
v.
başının etini yemek
465
General
run at
v.
saldırmak
466
General
set someone's mind at rest
v.
birini rahatlatmak
467
General
preside at
v.
başkanlık etmek
468
General
hint at
v.
ima etmek
469
General
cock one's eye at
v.
göz etmek
470
General
glance at
v.
göz atmak
471
General
be at someone's elbow
v.
yanında olmak
472
General
jump at a conclusion
v.
acele hüküm vermek
473
General
be at a crossroads
v.
yol ayrımında olmak
474
General
be average out at
v.
ortalaması (belirli bir miktar) olmak
475
General
be at fault
v.
kabahatli olmak
476
General
leap at
v.
havada kapmak
477
General
be at the bottom of the heap
v.
diğerlerine göre daha kötü durumda olmak
478
General
wink at
v.
göz yummak
479
General
lay something at somebody's door
v.
suçu üzerine atmak
480
General
nag at somebody
v.
dırdır etmek
481
General
look daggers at someone
v.
birine öfke ile bakmak
482
General
be at variance with
v.
ile çelişmek
483
General
lope at
v.
eşkin gitmek
484
General
glare at
v.
sert sert bakmak
485
General
lay at someone's door
v.
suçu birinin üstüne atmak
486
General
be hard at hand
v.
kapıya dayanmış olmak
487
General
gibe at
v.
alay etmek
488
General
snap at
v.
ısırmaya çalışmak (köpek)
489
General
come at
v.
saldırmak
490
General
be at the head of
v.
başında bulunmak
491
General
poke fun at
v.
bir kimse ile alay etmek
492
General
look at with rolling eyes
v.
fıldır fıldır bakmak
493
General
look at with the eye of
v.
gözüyle bakmak
494
General
eat at
v.
sürüklemek
495
General
lay something at one's door
v.
yüklemek
496
General
ogle at each other
v.
kesişmek
497
General
sneer at
v.
küçümsemek
498
General
stick at
v.
bir iş üzerinde sebatla çalışmaya devam etmek
499
General
grab at
v.
tutmaya çalışmak
500
General
have a bash at something
v.
teşebbüs etmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of at-
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy