arka - Turco Inglés Diccionario
Historia

arka



Significados de "arka" en diccionario inglés turco : 57 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
arka rear n.
arka back n.
General
arka sequel n.
arka pull n.
arka heel n.
arka stern n.
arka supporter n.
arka breech n.
arka the reverse n.
arka behind n.
arka tail n.
arka friend at court n.
arka derriere n.
arka backer n.
arka continuation n.
arka hind n.
arka tailback n.
arka support n.
arka buttocks n.
arka back n.
arka back board n.
arka reverse n.
arka end n.
arka back-up n.
arka buttock n.
arka dorsal n.
arka posterior n.
arka hind end n.
arka hine [obsolete] n.
arka hint [scotland] n.
arka rightabout n.
arka dorsel n.
arka background n.
arka small adj.
arka rearward adj.
arka hint [scotland] adj.
arka ana- pref.
arka an- pref.
Idioms
arka friend(s) in court n.
arka a friend at court n.
Technical
arka backside n.
arka back n.
arka backing n.
arka hinderlands [scotland] n.
arka aft adj.
arka reverse adj.
Textile
arka back n.
Automotive
arka rear n.
Medical
arka superior adj.
Anatomy
arka posterior adj.
Sport
arka hind adj.
Football
arka point [australia] n.
Slang
arka keester n.
arka keister n.
arka rusty-dusty n.
arka keyster n.
arka beam n.

Significados de "arka" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
arka plan background n.
arka tarafa backwards adv.
General
arka perde backcloth n.
arka arkaya gelme evolution n.
kafanın arka kısmı occiput n.
arka ayak hind leg n.
arka koltuk back seat n.
arka çıkan kimse push n.
arka kapak tailboard n.
kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları endleaf n.
arka kenar trailing edge n.
arka kapı back door n.
arka kapı postern n.
arka kamara posterior chamber n.
arka çıkma support n.
arka merdiven backstairs n.
arka çantası knapsack n.
arka arkaya bağlı çifte kızak bobsled n.
arka ayak hindleg n.
arka ayaklar hind legs n.
arka bahçe backyard n.
arka ışığı backlight n.
arka kapak (yük arabasına/steyşına ait menteşeli) tailgate n.
arka kısım tail n.
arka ayak bileği gambrel n.
uçurtmanın arka kısmı trailing edge n.
arka arkaya bağlı iki kızak bobsleigh n.
arka çamurluk rear mudguard n.
serbest arka tekerlek freewheel n.
sikke veya madalyanın arka yüzünün alt tarafındaki yazı yeri veya yazı exergue n.
arka çıkan kimse sponsor n.
alt azı dişin arka kısmı talonid n.
arka tampon rear bumper n.
arka taraf rear n.
arka kaportası yatık spor araba fastback n.
arka taraf back side n.
arka lambası tail light n.
arka oturak pillion n.
arka çıkan kimse backer n.
arka ayak hindquarter n.
arka cep hip pocket n.
arka koltuk rumble n.
eyerin arka kaşı cantle n.
arka arkaya gelme durumu consecutiveness n.
arka kanat afterwing n.
bir şeyin arka kısmı heel n.
arka lambası tail lamp n.
arka plan frame n.
arka yer back seat n.
arka kanat oyuncusu wingback n.
ön ve arka kısımları daha geniş böylece dönüşlerde kolaylık sağlayan kayak carving ski n.
arka çantası rucksack n.
arka arkaya bağlı iki kızak bobsled n.
arka koltuk backseat n.
arka çıkma pull n.
arka taraf back n.
arka cep back pocket n.
arka çıkan kimse supporter n.
bütün odaları arka arkaya sıralanan tek bir oda genişliğindeki ev shotgun n.
arka veya sırt anlamında önek dors n.
arka motor rear engine n.
arka çıkma logrolling n.
arka kapı backdoor n.
arka ülke backland n.
arka giriş kapısı aft entry door n.
kitabin iki kapak içi ile boş bırakılan ön ve arka sayfaları endpaper n.
arka taraf reverse n.
arka bagaj rear trunk n.
arka bacak hind leg n.
arka kapı postern door n.
arka sayfa verso n.
arka dingil trailing axle n.
ön tarafından iki arka taraftan tek katlı olan bina saltbox n.
arka çantası haversack n.
arka koltuk tonneau n.
arka ışık tail light n.
arka yüz face down n.
arka fren rear brake n.
böceklerde göğüs kısmının arka tarafı notum n.
arka kapı (çıkış) rear exit n.
arka süspansiyonu olmayan hard tail chopper n.
arka sokak by-street n.
arka taraf backside n.
gözde ön ve arka odacıkları dolduran sıvı aqueous humor n.
arka pencere back window n.
arka sokak back street n.
arka dolgusu backing n.
arka avlu backyard n.
arka görünüş back view n.
arka yüzey back surface n.
arka yüz flesh side n.
arka bahçe base-court n.
arka sokak back-alley n.
arka koltuk sürücüsü back-seat driver n.
arka dingil rear-axle n.
arka köprü rear-axle tube n.
arka bölge personal-private territory n.
arka lambası tail-lamp n.
arka lambası tail-light n.
alt arka uç heel n.
arka bacaklar hind legs n.
arka kaplama backing n.
arka parça backing n.
arka görünüş rear elevation n.
arka aralık halkası rear bearing ring n.
arka kapı rear door n.
arka yüz wrong side n.
arka kısım tail end n.
arka oturma yeri back seat n.
tarihi arka plan historical background n.
tarihsel arka plan historical background n.
(bir şeyin) alt arka (kısmı) lower back n.
arka bahçe back yard n.
ön ve arka sayfa front and back page n.
arka tekerlek hind wheel n.
binanın arka tarafı the back of the building n.
arka oda back room n.
arka koridor back aisle n.
işlevsel arka plan functional background n.
arka plandaki gerçekler/olaylar factual background n.
arka ayakları üzerinde durma standing on hind legs n.
sobada arka yakıcı back-burner n.
arka bina backhouse n.
arka oyuncu backmarker n.
arka oda backroom n.
arka sokak backstreet n.
arka yol backstreet n.
arka cadde backstreet n.
arka sokak back alley n.
arka çantası backpack n.
sahne arka perdesi backcloth n.
arka plan background n.
arka plan bilgisi veren kimse backgrounder n.
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar yard signs n.
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar lawn signs n.
elin arka tarafı opisthenar n.
arka plan ışığı background light n.
arka plan müziği background music n.
arka plan bilgisi background knowledge n.
arka bacaklardan biri hindlimb n.
arka bacak hindlimb n.
resim arka planındaki bulanıklık bokeh n.
arka yüz back face n.
arabanın arka kısmının kontrolden çıkarak savrulması fishtail n.
uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye conversation chair n.
uzun arka sırtlığı olan kollu sandalye caquetoire n.
arka plan taslağı background outline n.
(bisiklette) arka göbek freehub n.
tarihsel arka plan historical background n.
arka vokal backing singer n.
arka vokal backing vocalist n.
arka vokal back vocal n.
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması balotade n.
atın arka toynakları arkadan izleyenin nalları görebileceği şekilde pozisyon alması ballotade n.
bombanın arka kısmı tail n.
arka kısım tail-end n.
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık calvities [rare] n.
başın üst ya da arka tarafındaki açıklık calvity n.
kamp aracının arka bölmesi camper shell n.
arka çıkma adjument n.
arka (konuşma/dedikodu) back n.
arka bölüm back matter n.
arka kısım back matter n.
arka bölüm end matter n.
arka kısım end matter n.
(kitaplıkta görünür şekilde) kitabın arka kısmı backbone n.
arka parça backpiece n.
arka bölümü koruyan zırh backpiece n.
arka zırh backpiece n.
arka yol back road n.
arka sıra back row n.
rugby'de iki takımın sekiz oyuncusunun birbirine kenetlenmesi sırasında arka bölümdeki uç oyuncuları back row n.
eyerin arka kaşı cantel n.
eyerin arka kaşı cantlet n.
eyerin arka kısmı cantile n.
arka arkaya oturan iki veya daha fazla kişi tarafından kullanılmak üzere tasarlanmış bisiklet veya kano benzeri araç tandem n.
karkasın arka kısımlarını çıkaran mezbaha işçisi backer n.
evin arka bahçesi backside [dialect] n.
arka çıkan kimse backstop n.
arka kısım backward n.
boynun arka kısmı niddick [dialect] n.
(paranın, belgenin) arka yüzü the reverse n.
arka kısmı kurdele ile bağlı peruk tie n.
arka kısmı kurdele ile bağlı peruk tiewig n.
arka kısmı kurdele ile bağlanmış peruk tiewig n.
arka arkaya üç oyun, yarışma veya etkinlikten oluşan program triple-header n.
arka bahçe yard n.
arka plan base n.
faytonun dış bölümünde birbiriyle karşılıklı duran iki arka koltuk basket [uk] n.
arka arkaya tekmelerle yapılan şiddetli bir saldırı kicking n.
madeni paranın arka yüzü verso n.
madalyanın arka yüzü verso n.
hayvanı zapt etmek için arka ayağına takılan ip leg rope n.
kitapların sayfa kenarları ile ön ve arka sayfalarına basılan mermer desenli süsleme marbling n.
arka süspansiyonu olmayan bisiklet veya motosiklet hardtail n.
arka sokak mews n.
bir resmin ön ile arka planı arasındaki kısmı middle-ground n.
dik ön kenarı ve kavisli arka kenarı olan testere dişi mill tooth n.
orta çağ avrupasında duvar halılarında kullanılan bol ve küçük çiçekli arka plan millefleur n.
arka arkaya elde edilen üç başarı hat trick n.
arka koşum kayışı breech strap n.
arka kısım hind end n.
arka plan hinterland n.
alın borusunun tepesinden başlayıp arka aksa doğru uzanan bir çift küçük yan borudan oluşan bir bisiklet kasası mixte n.
arka çantası mochila n.
boynuz ve arka kısmında açıklıkları olan kare şekilli bir deri eyer kaplaması mochila n.
arka çantası mochilla n.
boynuz ve arka kısmında açıklıkları olan kare şekilli bir deri eyer kaplaması mochilla n.
resmin arka planı olarak kullanılan şilte mount n.
arka geçit repassage n.
(nümizmatik) aynı parçada görülmeyen ön ve arka tasarımlarla basılmış madeni para veya madalya mule n.
at ve benzeri hayvanların arka bacağının bir bölümü gaskin n.
arka fileto heel counter n.
ayakkabıların arka kısmını oluşturan deri parçası heel counter n.
(at) arka ayağı ön ayağa vurma overreach n.
(atın arka ayağını ön ayağına vurması sonucu meydana gelen) yaralanma overreach n.
arka taraf overside n.
at arabasının arka kısmında hizmetçilere ayrılmış oturak rumble n.
hayvanın kuyruk kemiğinin, budunun ve arka bacaklarının derisini yüzen mezbaha çalışanı rumper n.
at, eşek gibi hayvanların arka bacağının diz ile kalça eklemi arasındaki kısmı instep n.
arka kısmında bagaj bölümü olan, geniş ve kapalı bir tür fayton concord n.
arka kısmında bagaj bölümü olan, geniş ve kapalı bir tür fayton concord coach n.
tutamaç veya arka plan olarak kullanılan ve çeşitli malzemelerden çıkarılan şekil veya tasarım cutout n.
tek parça giysinin alt yarısındaki ayrıca açılıp indirilebilen arka bölüm drop seat n.
memeli veya sürüngenlerin ön ve arka uzuvları arasında yer alan zar parachute n.
arka çıkan kimse favorite [obsolete] n.
arka çıkan kimse favourite [obsolete] n.
orta beyni arka beyinden ayıran embriyonik kanal isthmus n.
balinanın alt çenesinde geniş arka bölüm pan n.
(hayvan vücudunda) arka bölümler posteriors n.
hedefin vurulduğu noktadan kopan arka bölümü scab n.
başın üst veya arka kısmına takılan dar bir kadın şapkası coiffe n.
arka arkaya gelmeme discontiguity n.
sunağın arka tarafında bulunan alçak basamak predella n.
bazı pul kanatlılarda arka kanat dibi çıkıntısı pterygium [obsolete] n.
atın arka ayağına takılan hafif deri veya kauçuk parça scalper n.
atın arka ayağına takılan hafif deri veya kauçuk parça scalping boot n.
yalnızca düz oval zemine işlenen ve arka kısmı hafif yuvarlak olan mücevher scaraboid n.
kitabın ön veya arka kapağı side n.
arka tekerleği zincirden güç almadan serbest dönen bisiklet freewheeler n.
ayakkabıda arka bant sling n.
(içkili mekanda) arka oda snug [uk] n.
(içkili mekanda) arka oda snuggery [uk] n.
(tiyatro salonunda) sahne önü ile arka duvar arasındaki kısım stagehouse n.
arka yüz reverse n.
arka plan wallpaper n.
arka plan oluşturan karton mount n.
arka ayağı ön ayağına değmek (at) overreach v.
arka çıkmak logroll v.
arka çıkmak back up v.
arka olmak be back v.
arka plana atmak throw background out of focus v.
arka plana çekilmek be drawn to background v.
arka ayakları üzerinde durmak beg v.
arka çıkmak back v.
araçta ön koltuk boş olmasına rağmen arka koltukta seyahat etmek vip v.
arka planda kalmak keep in the background v.
arka plana atmak throw out of focus v.
arka çıkmak sponsor v.
arka olmak support v.
arka çıkmak roll a log for somebody v.
arka çıkmak support v.
arka yollardan dolanarak gitmek take a devious route v.
arka üstü yatmak lie on one's back v.
arka tekerleği zincirden güç almadan serbest dönen bisikletle gitmek freewheel v.
bir kimseye arka çıkmak be at one's back v.
arka plana atmak leave aside v.
detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın (please) see the back cover for further details v.
detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın (please) see the back cover for details v.
detayları öğrenmek için lütfen arka kapağa bakın (please) see the back cover for additional details v.
arka plana atmak set aside v.
arka plana atmak ignore v.
arka plana atmak turn a blind eye to v.
arka plana atmak turn a deaf ear to v.
arka plana atmak push aside v.
-e arka olmak back v.
arka plana uydurmak blend into the background v.
arka tarafı kontrol etmek check the back v.
arka odaya gitmek go in the back room v.
arka odaya gitmek go the back room v.
arka planda kalmak stay in the background v.
arka arkaya beş maç kazanmak win five games in a row v.
(arka tarafı) karaya oturmak tail v.
arka çıkmak backstop v.
arka plandaki koşul veya durumları oluşturmak backdrop v.
ön tekerlekleri arka tekerleklerle aynı hizadan çıkartmak cramp the wheels of wagon v.
şarkının bölümlerini arka arkaya söylemek trawl v.
arka arkaya vurarak parçalamak hack v.
arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan) hogtie v.
arka ayaklarını ve ön ayaklarını birbirine bağlayarak çaresiz bırakmak (hayvan) hog-tie v.
(at) yürüyüşünü kontrol etmek için ön ve arka bacağı bandajlamak hopple v.
(at) arka ayağı ön ayağına değmek grab v.
(dekoratif çalışmaya) arka plan vermek ground v.
arka ayağından bağlamak heel v.
arka plana atmak dish [uk] v.
arka plana atmak dispense (with) v.
arka koltukta gitmek pillion v.
(belirli bir ortama veya arka plana) yerleştirmek couch v.
tıbbi teşhis için vücudun bir bölümüne arka arkaya vurmak percuss v.
(bir yanı baskılı kağıdın) arka tarafına baskı yapmak perfect v.
(dört bacaklı hayvan) arka bacakları üzerinden zıplamak prance v.
(dört bacaklı hayvan) arka bacakları üzerinden sıçramak prance v.
arka çıkmak subventionize v.
arka plana müzik eklemek support v.
arka yüzünü çevirmek reverse v.
en arka backmost adj.
arka arkaya successive adj.
arka arkaya gelen consecutive adj.
arka çıkılmış backed adj.
kafanın arka tarafında olan occipital adj.
arka arkaya running adj.
arka ayakları üzerine kalkmış rampant adj.
arka kapı backdoor adj.
arka çıkılmış backed up adj.
arka çıkılmamış backless adj.
arka kısmı kaplumbağa sırtına benzeyen turtleback adj.
arka kısmı kaplumbağa sırtına benzeyen turtle–backed adj.
arka üstü konmuş ass-backward adj.
arka üstü konmuş ass-backwards adj.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelen bang-bang adj.
arka arkaya ve hızlı bir şekilde meydana gelerek kafa karıştıran bang-bang adj.
arka çıkan uppropping adj.
arka arkaya wired adj.
arka sayfada olan overleaf adj.
arka planı gösteren inside adj.
arka kaplaması sünger plastikten yapılmış olan foam-backed adj.
yalnızca düz oval zemine işlenen ve arka kısmı hafif yuvarlak olan bir mücevhere ait scaraboid adj.
yalnızca düz oval zemine işlenen ve arka kısmı hafif yuvarlak olan bir mücevheri oluşturan scaraboid adj.
destekleyici birim veya arka plana bağlı olmayan (heykel) free-standing adj.
profesyonel eğitim için arka plan sunan subprofessional adj.
arka çıkan subventitious adj.
(uçak kanadı) üst yüzeyi düz, arka tarafı kavisli olan supercritical adj.
arka plana atılan superseded adj.
arka arkaya one after another adv.
arka arkaya in series adv.
arka arkaya straight adv.
arka arkaya one after the other adv.
arka arkaya successively adv.
arka arkaya consecutively adv.
arka arkaya back to back adv.
iki yıl arka arkaya two years in a row adv.
iki yıl arka arkaya two consecutive years adv.
arka çıkılmadan backless adv.
arka tarafta abaft adv.
arka arkaya arow adv.
arka uca doğru hindward adv.
arka sayfada overpage adv.
arka arkaya running adv.
arka koltukta pillion adv.
arka koltuktaymış gibi pillion adv.
ile arka arkaya in series with prep.
arka sıradakiler those on the back row pron.
arka anlamı veren ön ek retro- pref.
oluşturdukları birleşik sözcüklere geri veya arka anlamlarını veren bir ön ek opistho- pref.
arka bölüm anlamına gelen bir ön ek dors- pref.
arka bölüm anlamına gelen bir ön ek dorsi- pref.
arka bölüm anlamına gelen bir ön ek dorso- pref.
arka anlamına gelen ön ek post- pref.
arka ve anlamına gelen ön ek postero- pref.
arka tarafta anlamına gelen ön ek postero- pref.
arka bölümde anlamına gelen ön ek postero- pref.
arka sayfa vo. (verso) abrev.
arka kanat oyuncusu wb (wingback) abrev.
Phrasals
arka çıkmak see through v.
arka çıkmak hold up v.
sıvışarak arka tarafa geçmek slip around v.
arka arkaya içmek chase down v.
arka çıkmak back up v.
arka çıkmak bear out v.
arka çıkmak see through v.
arka çıkmak plump for v.
birine arka çıkmak back someone up v.
birini arka kapından gizlice eve sokmak sneak someone in through the back door v.
birinin/bir şeyin ön yüzünü (arka yüzünü, yan yüzünü) çevirmek face someone or something forward v.
arka arkaya soru sormak fire off v.
soruları arka arkaya sıralamak fire off v.
arka arkaya soru sormak fire off v.
soruları arka arkaya sıralamak fire off v.
lafları arka arkaya sıralamak fire off v.
bir şeyleri arka arkaya söylemek fire off v.
arka arkaya silah ateşlemek fire off v.
arka arkaya silah sıkmak fire off v.
arka arkaya ateş etmek fire off v.
arka arka manevra yapmak back into (someone or something) v.
arka arka giderken (birine veya bir şeye) çarpmak back into (someone or something) v.
arka arka giderken (birini veya bir şeyi) ezmek back over (someone or something) v.
(birine/bir şeye bir şeyle) arka çıkmak put (something) behind (someone or something) v.
bir şeyle arka çıkmak put behind v.
hızlıca arka arkaya dizmek string together v.
arka arkaya/yan yana sıralayıp bir şey oluşturuvermek string together v.
arka çıkmak take up v.
arka çıkmak take up for v.
(birine/bir şeye bir şeyle) arka arkaya hafifçe vurmak tap (someone or something) with (something) v.
bir şeye bir şeyle arka arkaya hafifçe vurmak tap something with something v.
arka arkaya vurarak bir şey oluşturmak tap out v.
arka arkaya vurarak ritim, kod meydana getirmek tap out v.
arka plana atmak wave aside v.
arka plana atmak wave off v.
'-e üst üste/arka arkaya vurmak pound on v.
arka arkaya sayıp dökmek spiel off v.
bir şeyi arka arkaya sayıp dökmek spiel something off v.
arka arkaya sıralamak rhyme off v.
arka arkaya vurmak hammer on v.
bir şeye arka arkaya vurmak tap on something v.
arka arkaya ateş etmek blaze away v.
silahını arka arkaya ateşlemek blaze away v.
(bir şey) boyunca arka arkaya/yan yana durmak pull up along (something) v.
bir şeyle sırayla/arka arkaya değişmek alternate with something v.
bir şeye arka arkaya vurmak hammer away v.
(birine/bir şeye) arka çıkmak back (someone or something) up v.
bir şeye arka çıkmak back something up v.
arka tarafta (bir şeye) sınırı olmak back (someone or something) up to (something) v.
için arka çıkmak back for v.
birine/bir şeye arka arkaya vurmak bang on someone or something v.
(birine/bir şeye) arka arkaya ateş etmek blaze away at (someone or something) v.
(dört ayaklılarda) arka ayaklar üzerine kalkmak rise up v.
birine/bir şeye arka çıkmak get behind someone/something v.
(birine/bir şeye) arka çıkmak plump for (someone or something) v.
(birine/bir şeye) arka çıkmak take up for (someone or something) v.
ile arka arkaya hafifçe vurmak tap with v.
Phrases
arka arkaya on end expr.
arka koltukdaki yolcular kemerlerinizi bağlayın! rear passengers buckle up! expr.
devamı arka sayfada see overleaf expr.
arka arkaya üç back-to-back-to-back expr.
Colloquial
arka cep back pocket n.
(motosiklette) arka oturak crack-rack n.
(motosiklette) arka oturak crack-rack n.
şeytanın arka bacağı crafty devil n.
arka sayfa kızı page three girl n.
arka ve yanların kısacık kesildiği bir saç modeli short back and sides [uk] n.
uyluğun arka bölümünde yer alan kaslar hams n.
arka çıkmak be at one's back v.
arka çıkmak be with v.
arka planda kalmak keep in the background v.
arka planda kalmak remain in the background v.
arka sırada olmak be in the back row v.
arka çıkmak stick-up v.
arka arkaya in indian file expr.
arka planda in the background expr.
arka tarafta in the rear expr.
bir şeyin arkasında/arka bölümünde/kısmında at the rear of something expr.
üç yıl arka arkaya three years in a row expr.
üç sene arka arkaya three years in a row expr.
arka arkaya/üst üste birkaç ay months on end expr.
konunun arka planını öğren/incele do your homework expr.
'-in arka bölümünde/kısmında at the rear of expr.
'-in arka tarafında at the rear of expr.
arka planda in the shade expr.
arka üstü on back expr.
arka arkaya one (thing) after the other expr.
arka arkaya birkaç hafta weeks on end expr.
Idioms
arka plandaki kişiler back room boys [uk] n.
arka arkaya iki darbe old one-two n.
arka arkaya iki yumruk old one-two n.
arka plandaki kişiler the boys in the back room n.
arka plandaki kişiler the backroom boys n.
aynı anda veya arka arkaya meydana gelen iki olumsuz durum a one-two punch n.
belli bir süre içerisinde aynı olayın arka arkaya meydana gelmesi (iyi ya da kötü) double plumsey n.
çiftliğin arka tarafındaki ekilmemiş bölüm back forty n.
işin arka tarafı the reverse of the medal n.
madalyonun arka yüzü the reverse of the medal n.
işin arka yüzü the reverse of the medal n.
işin arka tarafı the reverse of the shield n.
madalyonun arka yüzü the reverse of the shield n.
işin arka yüzü the reverse of the shield n.
boksta hızlıca arka arkaya atılan iki yumruk one-two punch n.
arka arkaya iki darbe one-two punch n.
başkasının sorumluluğundaki bir şeyi arka planda kontrol etmeye/yönetmeye çalışan kimse a back-seat driver n.
bir işin kontrolünü arka planda elinde tutmak isteyen/tutmaya çalışan kimse a back-seat driver n.
arka arkaya gelen düşünceler a train of thought n.
arka plan back burner n.
arka taraf blind side n.
arka/ikinci planda second fiddle n.
arka plandaki kişiler the back-room boys [uk] n.
(birine) arka olmak be on (one's) side v.
(birine) arka olmak be on somebody’s ˈside v.
(birine) arka çıkmak be on (one's) side v.
(birine) arka çıkmak be on somebody’s ˈside v.
(birine) arka vermek be on (one's) side v.
(birine) arka vermek be on somebody’s ˈside v.
(birine) destek/arka olmak/çıkmak be there for (one) v.
(birine) destek/arka olmak/çıkmak be there for someone v.
(birine) destek/arka olmak/çıkmak be there for someone v.
(birine) destek/arka olmak/çıkmak be there for somebody v.
peş peşe/arka arkaya birbirine zıt şeyler söylemek say something in the same breath v.
arka planda kalmak go by the wayside v.
(bir fikre, düşünceye, öneriye, bulguya) arka çıkmamak not agree with (someone or something) v.
arka arkaya bir iki yumruk atmak give somene the old one-two v.
arka çıkmak put a good word in for someone v.
arka çıkmak give someone a leg up v.
arka çıkmak give someone a back v.
arka plana düşmek slip into background v.
arka plana düşmek merge into background v.
arka plana düşmek retreat into background v.
arka plana düşmek fade into background v.
arka plana düşmek blend into background v.
arka plana düşmek recede into background v.
arka plana düşmek melt into background v.
arka planda kalmak keep in the background v.
arka planda kalmak take a back seat v.