birleştirilmiş - Turco Inglés Diccionario
Historia

birleştirilmiş



Significados de "birleştirilmiş" en diccionario inglés turco : 32 resultado(s)

Turco Inglés
Common Usage
birleştirilmiş united adj.
birleştirilmiş unified adj.
General
birleştirilmiş joined adj.
birleştirilmiş connected adj.
birleştirilmiş conjoined adj.
birleştirilmiş jointed adj.
birleştirilmiş coupled adj.
birleştirilmiş federated adj.
birleştirilmiş combined adj.
birleştirilmiş incorporated adj.
birleştirilmiş consolidated adj.
birleştirilmiş superimposed adj.
birleştirilmiş mounted adj.
birleştirilmiş agglutinate adj.
birleştirilmiş jugata adj.
birleştirilmiş coadunate adj.
birleştirilmiş cut-and-paste adj.
birleştirilmiş incorporate adj.
birleştirilmiş context [obsolete] adj.
Trade/Economic
birleştirilmiş combined adj.
birleştirilmiş funded adj.
birleştirilmiş consolidated adj.
Law
birleştirilmiş consolidated adj.
Politics
birleştirilmiş united adj.
Technical
birleştirilmiş amalgamated adj.
birleştirilmiş fused adj.
birleştirilmiş amalgamate adj.
birleştirilmiş superimposed adj.
birleştirilmiş conjoint adj.
birleştirilmiş joined adj.
Food Engineering
birleştirilmiş integral adj.
Archaic
birleştirilmiş mixt adj.

Significados de "birleştirilmiş" con otros términos en diccionario inglés turco: 130 resultado(s)

Turco Inglés
General
tek metinde birleştirilmiş iki ya da daha fazla sayıda yazı conflate text n.
birleştirilmiş avuç cupped hands n.
birleştirilmiş yorum unified interpretation n.
sistemi kullanan kişinin sesli yanıt alabilmesi için bir yazılım program tarafından birbirine eklenmiş olan birleştirilmiş veya kaydedilmiş sözcükler concatenated speech n.
uçlardan birleştirilmiş halat pendent n.
uçlardan birleştirilmiş çelik halat pendent n.
(avustralya'da) yerel yönetim idaresinde olan birleştirilmiş kırsal alan shire n.
yeniden birleştirilmiş recombined adj.
yeniden birleştirilmiş reunited adj.
önceden birleştirilmiş preassembled adj.
birleştirilmiş parçaları olmayan unjointed adj.
sabit elektrik bağlantısıyla birleştirilmiş hard-wired adj.
sistematik olarak birleştirilmiş parçalardan oluşan built adj.
kısa çizgiyle birleştirilmiş hyphenate adj.
tireyle birleştirilmiş hyphenate adj.
hatalı şekilde birleştirilmiş misallied adj.
bileşik bir şeyle birleştirilmiş decompound adj.
sıkıca birleştirilmiş close-banded adj.
birleştirilmiş halde aggregately adv.
birleştirilmiş bir şekilde jointedly adv.
birleştirilmiş bir biçimde conjugationally adv.
birleştirilmiş anlamı veren ön ek gamo- pref.
fizikle birleştirilmiş anlamını veren bir ön ek physico- pref.
birleştirilmiş istatistiksel bölge cmsa (consolidated metropolitan statistical area) abrev.
Colloquial
bantla birleştirilmiş taped up adj.
Trade/Economic
avrupa birleştirilmiş ekonomik hesaplar sistemi European System of Integrated Economic Accounts n.
birleştirilmiş mal sınıflaması combined nomenclature n.
birleştirilmiş maliyet combined cost n.
birleştirilmiş piyasalar unified markets n.
birleştirilmiş bilanço combined financial statement n.
birleştirilmiş gelir vergisi beyannamesi consolidated tax return n.
birleştirilmiş belirsizlik combined uncertainty n.
birleştirilmiş yevmiye defteri ve defteri kebir combined journal and ledger n.
birleştirilmiş kar ve zarar beyanı consolidated income statement n.
birleştirilmiş bilanço consolidated balance sheet n.
birleştirilmiş standart belirsizliği combined standard uncertainty n.
ortak bir yatırım yönetim stratejisi altında birleştirilmiş yatırım varlıkları common trust funds n.
Politics
birleştirilmiş alan teorileri unified field theories n.
birleştirilmiş teklif composite n.
birleştirilmiş önerge composite n.
birleştirilmiş tasarı composite n.
Institutes
avrupa birleştirilmiş ekonomik hesaplar sistemi european system of integrated economic accounts n.
teknoloji kabul ve kullanım birleştirilmiş modeli unified theory of acceptance and use of technology (utaut) n.
Technical
birleştirilmiş model unified model n.
birleştirilmiş soğuk-alçak hava basıncı deneyi combined cold/low air pressure test n.
birleştirilmiş kontrol supabı integral check valve n.
birleştirilmiş balya unitized bale n.
birleştirilmiş türbin rotoru built-up turbine rotor n.
birleştirilmiş sayılama dizgesi unified numbering system n.
birleştirilmiş deney combined test n.
birleştirilmiş zemin sınıflandırması unified soil classification n.
birleştirilmiş filtre combined filter n.
birleştirilmiş istatistiksel bölge combined statistical area n.
birleştirilmiş zemin klasifikasyonu unified soil classification n.
difüzyon kaynağı ile birleştirilmiş bakır levha diffusion bonded copper plate n.
kuru sıcak veya soğuk ile birleştirilmiş darbe veya kararlı durum ivmesi combined bounce of steady-state acceleration with dry heat or cold n.
sınıflandırma için birleştirilmiş metot unified method for classification n.
birleştirilmemiş ya da kısmen birleştirilmiş saat şablonuna verilen ad ebauche n.
zıvana-delik yöntemiyle birleştirilmiş mortise and tenon adj.
ortak dingille yan yana birleştirilmiş bir çift tekerleği bulunan dual adj.
silisyumla birleştirilmiş siliconized [us] adj.
silisyumla birleştirilmiş siliconised [uk] adj.
glikosidik bağlantılarla birleştirilmiş glycosidically adv.
mekanik olarak birleştirilmiş direct adv.
Computer
birleştirilmiş ses bilgisi associated audio information n.
birleştirilmiş klasör merged folder n.
birleştirilmiş katalog merged catalog n.
birleştirilmiş alan concatenated field n.
birleştirilmiş gpo'lar merged gpos n.
rasyonel birleştirilmiş işlem rational unified process (rup) n.
rasyonel birleştirilmiş proses rational unified process (rup) n.
tek bir kanalda birleştirilmiş iki sinyal bileşenine sahip (video sinyali) composite adj.
Telecom
hızlı birleştirilmiş denetim kanalı fast associated control channel n.
Textile
iki ucu birbirine birleştirilmiş spliced adj.
Architecture
tek sütun oluşturmak için birleştirilmiş sütun grubu compound pier n.
Woodworking
kama dişli birleştirilmiş yapı kerestesi finger jointed structural timber n.
önceden birleştirilmiş (masif) sert ahşap tahta/pano solid pre-assembled hardwood board n.
Automotive
tavanı ile arka yüzeyi arası düz ya da eğrisel tasarımla birleştirilmiş araç kasa modeli hatchback n.
Aeronautic
birleştirilmiş bilet conjunction tickets n.
birleştirilmiş kurb compound curve n.
Medical
çözünmeyen bir madde ile kimyasal olarak birleştirilmiş antikor ve antijenden oluşan (substrat) immunosorbent adj.
Printing
cilalı metal levha ve elektrolizle birleştirilmiş metal tabaka üzerine çizim yaparak oluşturulan klişe electrotint n.
Math
artı veya eksi işaretleriyle birleştirilmiş birkaç basit terimden oluşan nicelik compound quantity n.
Physics
hidrojen ile birleştirilmiş hydrogenated adj.
Chemistry
metal ile birleştirilmiş dört karbonil grubu içeren bileşik tetracarbonyl n.
amonyum ile birleştirilmiş bir veya daha fazla alkil radikali bileşiği alkylammonium n.
radyoaktif maddeyle birleştirilmiş herhangi bir bileşim radiolabeled n.
azotla birleştirilmiş tek değerli NO2 grubunu içeren nitro adj.
azotla birleştirilmiş tek değerli NO2 grubunda bulunan nitro adj.
amonyak ile birleştirilmiş ammoniated adj.
aurik asitle birleştirilmiş aurated adj.
bikromatla birleştirilmiş bichromated adj.
hidrojen ile birleştirilmiş hydro adj.
tuz ruhu ile birleştirilmiş muriated adj.
nispeten büyük miktarda karbonla birleştirilmiş percarbureted [obsolete] adj.
(eski kimyada) silisyum ile birleştirilmiş siliciureted adj.
kükürt ile birleştirilmiş sulphureted adj.
hidrasyon veya hidroliz yoluyla suyla birleştirilmiş anlamı veren ön ek hydr- pref.
Marine Biology
birleştirilmiş balıkçılık verisi aggregated fishery data n.
Botanic
dişi üreme organı grup halindeki filamentlerce birleştirilmiş olan monadelphous adj.
Agriculture
tabanlardan birleştirilmiş iki koni biçiminde bir silindir kitcat roll n.
Apiculture
birleştirilmiş arı kovanları yard n.
Fishery
mafsallarla birleştirilmiş iki olta kancası gorge hook n.
Education
birleştirilmiş sınıf öğretimi multigrade class teaching n.
birleştirilmiş sınıf multigrade class n.
birden fazla sınıftan öğrencinin bulunduğu birleştirilmiş sınıfa ait veya ilişkin multigrade adj.
Literature
(yunan veya latin şiirinde) birleştirilmiş iki ayak grubu syzygy n.
Geology
birleştirilmiş zemin sınıflandırılması unified soil classification system n.
(mineral) suyla birleştirilmiş anlamı veren ön ek hydr- pref.
Military
birleştirilmiş kurs integrated course n.
birleştirilmiş ateş idare sistemi integrated fire control system n.
birleştirilmiş rapor consolidated report n.
birleştirilmiş hava harekat merkezi combined air operations centre n.
birleştirilmiş malzeme yönetimi integrated material management n.
birleştirilmiş programlı öğretim integrated programmed instruction n.
birleştirilmiş muhabere sistemi integrated communications system n.
birleştirilmiş savunma integrated defence n.
birleştirilmiş araç yükleme çizelgesi consolidated vehicle table n.
birleştirilmiş lojistik destek unified logistic support n.
birleştirilmiş motorlu araç parkı consolidated motor pool n.
birleştirilmiş hava harekat merkezi komutanı commander combined air operations centre n.
birleştirilmiş istihkak çizelgesi consolidated table of allowance n.
birleştirilmiş sevkiyat consolidated shipment n.
birleştirilmiş karargah integrated staff n.
savaş yüklemesi yapılmış bir gemideki personeli ve kargo yükünü gösteren birleştirilmiş bir tablo embarkation and tonnage table n.
Art
sanatsal kompozisyonda birleştirilmiş ve kapsayıcı görsel etki breadth n.
Painting
menteşelerle birleştirilmiş iki levha üzerine yapılmış resim veya resim dizisi diptych n.
Cinema
ortasında kolçak bulunmayan birleştirilmiş çift kişilik koltuk two-seater n.
Abbreviation
birleştirilmiş sayılama dizgesi uns (unified numbering system) n.
Archaic
aşılanarak birleştirilmiş şey graff n.