Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Sinónimo
Sobre nosotros
Herramientas
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Sobre nosotros
Recursos
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Alemán - Inglés
Historia
crash!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Significados de
"crash!"
con otros términos en diccionario inglés turco: 356 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Common Usage
1
Common Usage
crash
n.
kırılma
2
Common Usage
crash
v.
çarpışmak
3
Common Usage
crash
v.
çarpmak
General
4
General
crash
n.
şırak
5
General
crash
n.
çatırtı
6
General
crash
n.
yıkılma
7
General
crash
n.
gürültü
8
General
crash
n.
parçalanma
9
General
crash
n.
oto kazası
10
General
crash
n.
çat
11
General
crash
n.
borsada hisselerin birden düşmesi
12
General
crash diet
n.
sıkı rejim
13
General
crash
n.
şangırtı
14
General
air crash
n.
uçak kazası
15
General
crash
n.
iflas
16
General
crash
n.
seri
17
General
crash
n.
kaza
18
General
crash repairs
n.
karoser tamiratı
19
General
airplane crash
n.
uçak kazası
20
General
crash
n.
batkı
21
General
crash helmet
n.
kask
22
General
crash
n.
gürleme
23
General
crash
n.
top atma
24
General
crash
n.
tarraka
25
General
crash
n.
gürültü ile düşme
26
General
crash
n.
hızla gelen büyük iflas
27
General
crash
n.
uçak kazası
28
General
crash
n.
araba kazası
29
General
crash of thunder
n.
gök gürültüsü
30
General
crash
n.
cayırtı
31
General
crash
n.
batkınlık
32
General
crash
n.
çözülme
33
General
crash
n.
düşüş
34
General
crash
n.
sukut
35
General
crash
n.
çökme
36
General
crash
n.
havluluk bez
37
General
gate-crash
n.
davetsiz misafir
38
General
hard crash
n.
örseleyen çöküm
39
General
crash
n.
çatırdı
40
General
car crash
n.
araba kazası
41
General
crash pad
n.
geçici olarak kalacak yer
42
General
plane crash
n.
uçak düşmesi
43
General
plane crash
n.
uçağın düşmesi
44
General
plane crash
n.
uçak kazası
45
General
crash diet
n.
şok diyet
46
General
helicopter crash
n.
helikopter kazası
47
General
crash
n.
çarpışma
48
General
crash
n.
yoğun kurs
49
General
crash programme
n.
hızlandırılmış/yoğun ders programı
50
General
crash program
n.
hızlandırılmış/yoğun ders programı
51
General
crash starting
n.
arabayı iterek çalıştırma
52
General
crash starting
n.
arabanın iterek çalıştırılması
53
General
train crash
n.
tren kazası
54
General
car crash
n.
araba çarpması
55
General
crash memory
n.
kaza belleği
56
General
crash barrier
n.
çarpma bariyeri
57
General
crash
n.
gümbürtü
58
General
crash
n.
tiyatroda cam kırılma sesini taklit etmek için kullanılan içi kırık parça dolu sepet
59
General
crash
n.
üzerinde halı serilmiş zemini kaplayan kumaş
60
General
crash
n.
huzursuzluk hali
61
General
crash
n.
gümbürtü
62
General
crash
v.
çarpmak
63
General
crash the gate
v.
ücret vermeden girmek
64
General
crash
v.
şangırdamak
65
General
crash
v.
kırılmak
66
General
crash
v.
çarpmak (kaza sonucu)
67
General
crash
v.
batmak
68
General
crash
v.
atarak paramparça etmek
69
General
crash into
v.
araba ile vurmak
70
General
crash
v.
büyük bir gürültüyle çalmak
71
General
crash into
v.
bindirmek
72
General
crash
v.
parçalamak
73
General
crash
v.
gürlemek
74
General
crash
v.
parçalanmak
75
General
crash
v.
iflas borusunu çalmak
76
General
crash
v.
çarpa çarpa şiddetli ve gürültülü bir şekilde koşmak
77
General
have a crash
v.
kaza yapmak
78
General
crash out
v.
bir başkasının evinde uyumak
79
General
crash
v.
davetsiz olarak gitmek
80
General
crash
v.
düşmek (kaza sonucu)
81
General
crash
v.
hızla iflas etmek (işyeri)
82
General
crash
v.
büyük bir gürültü yapmak
83
General
crash
v.
iflas bayrağını çekmek
84
General
crash
v.
sabahlamak
85
General
crash
v.
çökmek
86
General
crash
v.
gürültü etmek
87
General
crash into
v.
çarpmak
88
General
crash
v.
düşmek
89
General
crash
v.
gürültüyle düşmek
90
General
crash
v.
çarpa çarpa gürültülü bir şekilde gitmek
91
General
crash
v.
iflas etmek
92
General
crash
v.
paldır küldür gitmek
93
General
crash
v.
kırmak
94
General
crash
v.
top atmak
95
General
crash
v.
çatırdamak
96
General
crash
v.
top atmak (işyeri)
97
General
crash into a truck coming from the opposite direction
v.
karşı yönden seyreden bir kamyona çarpmak
98
General
crash into a truck coming from the opposite direction
v.
karşı yönden gelen kamyona çarpmak
99
General
(one's computer) to crash
v.
bilgisayarı çökmek
100
General
(computer) to crash
v.
bilgisayar çökmek
101
General
(the wave) to crash
v.
dalga çarpmak
102
General
crash
v.
gürültüyle çarpmak
103
General
crash
v.
yere çakılmak
104
General
crash
v.
çarptırmak
105
General
crash
v.
çakılmak
106
General
crash
v.
bindirmek
107
General
crash
v.
düşüp parçalanmak
108
General
gate-crash
v.
düzenlelen bir etkinliğe biletsiz gelmek
109
General
crash-land
v.
mecburi iniş yapmak
110
General
crash-land
v.
hasarlı indirmek
111
General
crash-land
v.
hasarlı inmek
112
General
crash-land
v.
zorunlu iniş yaptırmak
113
General
gate-crash
v.
basmak
114
General
crash and burn
v.
hezimete uğramak
115
General
crash and burn
v.
başarısız olmak
116
General
crash and burn
v.
düşüp infilak etmek
117
General
crash right after takeoff
v.
kalkıştan hemen sonra yere çakılmak
118
General
survive the plane crash
v.
uçak kazasından sağ kurtulmak
119
General
crash through the waves
v.
dalgaları yararak aşmak
120
General
crash into the reef
v.
kayalıklara çarpmak
121
General
die in a plane crash
v.
uçak kazasında ölmek
122
General
crash a wedding
v.
bir düğüne davetsiz katılmak
123
General
head on crash
v.
(araç) kafa kafaya çarpışmak
124
General
crash a party
v.
partiye davetsiz katılmak
125
General
crash a party
v.
partiye davetsiz gitmek
126
General
crash a party
v.
partiye davet edilmeden gitmek
127
General
crash
v.
köşeyi dönmek
128
General
crash
v.
birdenbire aşırı popüler olmak
129
General
crash
v.
voliyi vurmak
130
General
crash
v.
gündeme başsayfadan girmek
131
General
crash [obsolete]
v.
dişlerini gıcırdatmak
132
General
crash-test
v.
(yeni ürünü) güvenlik açısından test etmek
133
General
crash
v.
büyük bir gürültüyle vurmak
134
General
crash
adj.
şangır şungur
135
General
crash
adj.
hızlı
136
General
crash
adj.
yoğun
137
General
crash
adj.
maksimum kaynak kullanılarak acil durum koşullarını en kısa sürede yerine getiren
138
General
after a plane crash like this
adv.
böyle bir uçak kazasından sonra
139
General
there's been a crash
expr.
bir kaza olmuş
140
General
there's been a crash
expr.
bir kaza oldu
Phrasals
141
Phrasals
crash into something
v.
bir şeye çarpmak
142
Phrasals
crash into something
v.
bir şeye bindirmek
143
Phrasals
crash into something
v.
bir yere vurmak/çarpmak
144
Phrasals
crash with someone
v.
birisinin evinde kalmak
145
Phrasals
crash out
v.
bir yerde sızıp kalmak
146
Phrasals
crash into someone
v.
birine çarpmak/toslamak
147
Phrasals
crash around
v.
gürültü yapmak
148
Phrasals
crash with someone
v.
geceyi bir başkasının evinde geçirmek
149
Phrasals
crash in on
v.
üzerine yıkılmak
150
Phrasals
crash down about
v.
üzerine yıkılmak
151
Phrasals
crash down around
v.
üzerine yıkılmak
152
Phrasals
crash through something
v.
(çiti vb) ezip geçmek
153
Phrasals
crash together
v.
çarpışmak
154
Phrasals
crash together
v.
birbirine çarpmak
155
Phrasals
crash together
v.
toslamak
156
Phrasals
crash something together
v.
bir şeyleri birbirine çarptırmak
157
Phrasals
crash something together
v.
bir şeyleri birbirine vurmak
158
Phrasals
crash something together
v.
bir şeyleri birbirine çarpmak
159
Phrasals
crash down
v.
yıkılmak
160
Phrasals
crash down
v.
güm diye yıkılmak
161
Phrasals
crash down
v.
felaketle sonuçlanmak
162
Phrasals
crash down
v.
başına yıkılmak
163
Phrasals
crash down
v.
üstüne yıkılmak
164
Phrasals
crash into (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çarpmak
165
Phrasals
crash into (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) bindirmek
166
Phrasals
crash into (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) toslamak
167
Phrasals
crash into (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) vurmak
168
Phrasals
crash out
v.
kaçmak
169
Phrasals
crash out
v.
sıvışmak
170
Phrasals
crash out
v.
kaçıp gitmek
171
Phrasals
crash through
v.
yararak aşmak
172
Phrasals
crash through
v.
ezip geçmek
173
Phrasals
crash with
v.
-in evinde kalmak
174
Phrasals
crash with
v.
geceyi bir başkasının evinde geçirmek
175
Phrasals
crash out
v.
yarışmadan rezil olarak elenmek
Phrases
176
Phrases
with a crash
expr.
şangur şungur
Colloquial
177
Colloquial
car crash
n.
başına felaket gelmiş kimse
178
Colloquial
car crash
n.
musibete uğramış kimse
179
Colloquial
car crash
n.
afetzede
180
Colloquial
sugar crash
n.
fazla miktarda şeker yedikten sonra oluşan aşıraı enerji
181
Colloquial
crash
v.
kafayı vurup yatmak
182
Colloquial
crash out
v.
yorgunluktan dolayı hemen uyuyup kalmak
183
Colloquial
make the plane crash
v.
uçağı düşürmek
184
Colloquial
crash bang wallop
interj.
paldır küldür
185
Colloquial
crash bang wallop
interj.
tangır tungur
186
Colloquial
crash bang wallop
interj.
pata küte
187
Colloquial
crash bang wallop
interj.
şangır şungur
188
Colloquial
crash bang wallop
interj.
pat diye
189
Colloquial
crash bang wallop
interj.
güm diye
190
Colloquial
with a crash
expr.
pat diye
Idioms
191
Idioms
crash course
n.
yoğun kurs
192
Idioms
crash course
n.
hızlandırılmış/yoğun ders programı
193
Idioms
a crash course
n.
hızlandırılmış kurs/ders
194
Idioms
a crash course
n.
yoğun kurs
195
Idioms
a crash course
n.
hızlandırılmış/yoğun ders programı
196
Idioms
a crash course
n.
hızlandırılmış eğitim
197
Idioms
crash course (in something)
n.
(bir konuda) hızlandırılmış kurs/ders
198
Idioms
crash course (in something)
n.
(bir konuda) yoğun kurs
199
Idioms
crash course (in something)
n.
(bir konuda) hızlandırılmış/yoğun ders programı
200
Idioms
crash course (in something)
n.
(bir konuda) hızlandırılmış eğitim
201
Idioms
crash at someone's place
v.
birinin evinde misafir kalmak
202
Idioms
crash about one's ears
v.
dünya başına yıkılmak
203
Idioms
crash about one's ears
v.
dünyası başına yıkılmak
204
Idioms
crash in midair
v.
havada kaza yapmak
205
Idioms
crash to the floor
v.
güm diye çakılmak
206
Idioms
crash on the couch
v.
kanepede sızıp kalmak
207
Idioms
crash about
v.
oraya buraya çarparak ilerlemek
208
Idioms
crash on the couch
v.
kanepede sızmak
209
Idioms
crash head-on
v.
kafa kafaya çarpışmak
210
Idioms
crash out of some place
v.
(hapishane vb gibi) bir yerden firar etmek
211
Idioms
crash to the floor
v.
yere çakılmak
212
Idioms
crash out of some place
v.
(hapishane vb gibi) bir yerden kaçmak
213
Idioms
crash out of some place
v.
(hapishane vb gibi) bir yerden sıvışmak
214
Idioms
crash and burn
v.
(müsabaka dışı kalacak kadar) kötü bir biçimde yaralanmak
215
Idioms
crash and burn
v.
kaza geçirip yarış dışı kalmak
216
Idioms
crash dive
v.
ani dalış yapmak
217
Idioms
crash dive
v.
ani dalışa geçmek
218
Idioms
crash dive
v.
ani düşüşe geçmek
219
Idioms
crash the party
v.
partiye davetsiz katılmak
220
Idioms
crash the party
v.
partiye kaçak katılmak
Speaking
221
Speaking
how many vehicles were involved in the crash?
expr.
kazaya kaç araç karıştı?
Trade/Economic
222
Trade/Economic
huge crash
n.
büyük çöküş
223
Trade/Economic
great crash
n.
büyük çöküntü
224
Trade/Economic
flash crash
n.
kısa zaman içinde yüksek volatilite ile birlikte fiyatlamanın çok kısa bir sürede dip seviyeye gelmesi
225
Trade/Economic
wall street crash
n.
wall street iflası
226
Trade/Economic
crash
v.
(borsa) aniden düşmek
Law
227
Law
crash site
n.
kaza alanı
Industry
228
Industry
crash
v.
daha fazla kaynak ayırarak işi hızlandırmak
Insurance
229
Insurance
crash for cash
adj.
sahte trafik kazalarıyla sigortadan para almaya çalışılan (dolandırıcılık)
Technical
230
Technical
soft crash
n.
bilgi yitirmeden çöküş
231
Technical
system crash
n.
bilgisayarın arızalanması
232
Technical
crash pad
n.
çarpma tamponu
233
Technical
crash energy absorption
n.
çarpma enerjisi emilimi
234
Technical
crash sensor
n.
darbe sensörü
235
Technical
crash dump
n.
çöküş boşalımı
236
Technical
disk crash
n.
disk çökmesi
237
Technical
head crash
n.
kafa çarpması
238
Technical
head crash
n.
kafa çökmesi
239
Technical
crash assembly
n.
kırılmaya karşı tertibat
240
Technical
head crash
n.
okuma-yazma kafası çarpması
241
Technical
crash truck
n.
uçak kazası kurtarma kamyonu
242
Technical
crash truck
n.
yol yapım çalışanlarını trafik kazalarından koruyan kamyon
243
Technical
crash tender
n.
uçak kazası kurtarma kamyonu
244
Technical
crash wagon
n.
uçak kazası kurtarma kamyonu
245
Technical
crash
v.
ezmek
246
Technical
crash-proof
adj.
darbe ve çarpmaya dayanıklı
Computer
247
Computer
crash
n.
arıza
248
Computer
computer crash
n.
bilgisayarın çökmesi
249
Computer
system crash
n.
bilgisayarın arızalanması
250
Computer
crash
n.
çökme
251
Computer
crash dump
n.
çöküş boşaltımı
252
Computer
disk crash
n.
disk çökmesi
253
Computer
disk crash
n.
disk kazası
254
Computer
head crash
n.
kafa çarpması
255
Computer
head crash
n.
kafa arızası
256
Computer
crash dump
n.
kilitlenme bilgisi
257
Computer
crash dump
n.
kilitlenme bilgi dökümü
258
Computer
hard crash
n.
onulmaz arıza
259
Computer
crash
n.
olağandışı sonlanma
260
Computer
hard crash
n.
örseleyen çöküm
261
Computer
program crash
n.
programın çökmesi
262
Computer
head crash
n.
sabit diskte meydana gelen fiziki hasar
263
Computer
crash test dummies
n.
tamamen test edilmemiş yazılıma ödeme yapan müşteriler
264
Computer
crash
v.
arızalanmak
Informatics
265
Informatics
system crash
n.
bilgisayarın çökmesi
266
Informatics
disk crash
n.
disk çökmesi
267
Informatics
head crash
n.
kafa arızası
268
Informatics
head crash
n.
kafa çarpması
Television
269
Television
car-crash tv
n.
kasıtlı olarak şiddet içeren, rahatsız edici ve korkunç programlar gösteren televizyon programları
Textile
270
Textile
crash
n.
havlu ve perde yapımında kullanılan kaba bez
Dyeing
271
Dyeing
crash
n.
grimsi bir sarı tonu
Automotive
272
Automotive
t-bone crash
n.
başka bir araca tam yandan çarpma
273
Automotive
car crash
n.
araç kazası
274
Automotive
oblique crash test
n.
açılı darbe testi
275
Automotive
crash sensor
n.
çarpışma sensörü
276
Automotive
crash test
n.
çarpışma testi
277
Automotive
crash test dummy
n.
çarpışma testi mankeni
278
Automotive
crash compatibility
n.
çarpışmaya uyumluluk
279
Automotive
crash
n.
çarpışma
280
Automotive
crash
n.
çarpma
281
Automotive
crash safety
n.
çarpışma güvenliği
282
Automotive
crash pad
n.
darbe emici
283
Automotive
crash test
n.
darbe testi
284
Automotive
crash magnet
n.
kaza mıknatısı
285
Automotive
pre-crash restraint
n.
kaza öncesi güvenlik düzenlerinin
286
Automotive
auto crash reconstructionist
n.
kaza yapılandırma uzmanı
287
Automotive
crash avoidance systems
n.
kazadan sakınma düzenleri
288
Automotive
crash avoidance metrics partnership
n.
kazadan sakınma ölçübilim ortaklığı
289
Automotive
vision enhancement for crash avoidance
n.
kazadan sakınmak için görüşün iyileştirilmesi
290
Automotive
crash test dummy
n.
kaza (çarpma) testi mankeni
291
Automotive
crash test dummy
n.
kaza deney mankeni
292
Automotive
frontal crash
n.
önden çarpma
293
Automotive
front crash prevention tests
n.
önden çarpışmayı önleme testleri
294
Automotive
small overlap frontal crash test
n.
önden dar örtüşmeli çarpışma testi
295
Automotive
frontal crash test
n.
önden darbe testi
296
Automotive
moderate overlap frontal crash
n.
önden orta derece örtüşmeli çarpışma testi
297
Automotive
side crash test
n.
yandan çarpma testi
Traffic
298
Traffic
crash cushion
n.
çarpma yastığı
299
Traffic
crash
n.
çarpışma
300
Traffic
speed-related crash
n.
hızla bağlantılı çarpışma
Aeronautic
301
Aeronautic
crash position
n.
acil durum inişi için iniş/çarpışma pozisyonu
302
Aeronautic
crash landing
n.
gövde üzerine iniş
303
Aeronautic
crash fire
n.
kaza yangını
304
Aeronautic
crash investigation report
n.
kaza kırım raporu
305
Aeronautic
crash crew
n.
kurtarma ekibi
306
Aeronautic
crash landing
n.
mecburi iniş
307
Aeronautic
airport crash tender
n.
uçak kazası yangın aracı
308
Aeronautic
airport crash tender
n.
uçak kazası müdahale aracı
309
Aeronautic
crash-landing
n.
(uçak) arızalı iniş
310
Aeronautic
crash-landing
n.
(uçak) zorunlu iniş
311
Aeronautic
crash rescue and fire suppression
n.
kazalı uçaktan mürettebatın çıkarılıp yangının söndürülmesi
312
Aeronautic
crash land
v.
uçağı parçalanmak pahasına yere indirmek
313
Aeronautic
assume a brace or crash position
v.
(uçakta) çarpmaya/düşmeye hazırlanmak
314
Aeronautic
crash-land
v.
zorunlu iniş yapmak
315
Aeronautic
crash land
v.
zorunlu iniş yapmak
316
Aeronautic
crash-land
v.
uçak zorunlu iniş yapması
317
Aeronautic
crash
v.
(uçak) düşmek
318
Aeronautic
crash proof
adj.
darbe ve çarpmaya dayanıklı
Marine
319
Marine
crash dive
n.
ani dalış
Medical
320
Medical
crash cart
n.
pansuman arabası
321
Medical
crash trolley
n.
pansuman arabası
322
Medical
crash cart
n.
acil müdahale arabası
323
Medical
crash cart
n.
acil destek arabası
324
Medical
crash trolley
n.
acil destek arabası
325
Medical
crash trolley
n.
acil müdahale arabası
326
Medical
crash team
n.
kalp durması müdahale ekibi
327
Medical
crash
v.
kalbi durmak
Biology
328
Biology
population crash
n.
ani nüfus azalması
329
Biology
population crash
n.
nüfusta yaşanan ani azalma
Marine Biology
330
Marine Biology
algal crash
n.
alg çökmesi
Zoology
331
Zoology
crash
n.
gergedan sürüsü
Environment
332
Environment
crash
n.
gelişmiş popülasyon döngüleri olan hayvanın sayısında keskin düşüş yaşanan dönem
333
Environment
crash
n.
gelişmiş popülasyon döngüleri olan hayvanın sayısında görülen azalma miktarı
334
Environment
crash
v.
(nüfus) hızla düşmek
Military
335
Military
crash survivable flight data recorder
n.
çarpmaya dayanıklı uçuş bilgi kaydedicisi
336
Military
crash helmet
n.
kask
337
Military
crash locator beacon
n.
kaza yeri tespit biykını
338
Military
crash boat
n.
kurtarma botu
339
Military
aerodrome crash-rescue service
n.
meydan kırım-kurtarma hizmeti
340
Military
crash helmet
n.
sadme başlığı
341
Military
crash pad
n.
sadme yastığı
342
Military
crash position indicator
n.
kırım mevkii göstergesi
Basketball
343
Basketball
crash the boards
n.
kaçan bir basket sonrası ribaundu alıp tekrar tekrar atış yapmak
344
Basketball
crash the boards
n.
uzun boylu bir adamın maç boyunca çok sayıda ribaunt alması
Football
345
Football
crash a volley
v.
vole vurmak
Archaic
346
Archaic
crash
n.
büyü
347
Archaic
crash
n.
müsabaka
348
Archaic
crash
n.
dönüş
Slang
349
Slang
crash
n.
uyuşturucu kullanımı sonrası yaşanan süreç
350
Slang
crash
v.
uzun süreli uyuşturucu kullanımının etkilerini yaşamak
351
Slang
crash
v.
geçici bir yerde para ödemeden kalmak
352
Slang
crash-hot [australia/new zealand]
adj.
çok iyi
353
Slang
crash-hot [australia/new zealand]
adj.
mükemmel
British Slang
354
British Slang
crash out
v.
bayılmak
355
British Slang
crash out
v.
kendinden geçmek
Star Wars
356
Star Wars
crash site memorial
n.
kaza alanı anıtı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of crash!
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy