dollar - Turco Inglés Diccionario
Historia

dollar

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "dollar" en diccionario turco inglés : 42 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
dollar n. dolar
General
dollar n. amerikan parası
dollar n. (dış ticarette) abd'nin ticari çıkarları
dollar n. sıcak para
dollar n. harcanmış para
dollar n. harcanan para
dollar n. hazır para
dollar n. harcanabilir para
Trade/Economic
dollar n. dolar
dollar n. eski alman taleri
dollar n. (eskiden almanya'da) gümüş sikke
dollar n. ispanyol pesetası
dollar n. ispanyol pezetası
dollar n. abd'de çıkarılan madeni para
dollar n. (kanada'da çıkarılan) gümüş hatıra parası
dollar n. (milletler topluluğu bölgelerinde kullanılmak üzere çıkarılan) ingiliz madeni parası
dollar n. kanada doları
dollar n. karayip doları
dollar n. barbados doları
dollar n. doğu karayip doları
dollar n. trinidad ve tobago doları
dollar n. avustralya doları
dollar n. ingiliz yönetiminde bulunan ada ülkelerinin para birimi
dollar n. yeni zelanda doları
dollar n. singapur doları
dollar n. yeni tayvan doları
dollar n. brunei doları
dollar n. zimbabve doları
dollar n. malaya ve ingiliz borneo doları
dollar n. belize doları
dollar n. rodezya doları
dollar n. temel para birimi
dollar n. hong kong doları
dollar n. cayman adaları doları
dollar n. bir dolarlık banknot
dollar n. bir dolarlık madeni para
dollar n. etiyopya birri
dollar n. malezya ringgiti
dollar n. samoa talası
dollar n. çin yuanı
dollar n. peso
Slang
dollar n. cebelitarık lirası

Significados de "dollar" con otros términos en diccionario inglés turco: 387 resultado(s)

Inglés Turco
General
hong kong dollar n. hong kong doları
dollar earner n. maaşını dolar ile alan kişi
jamaican dollar n. jamaika doları
australian dollar n. avustralya doları
barbados dollar n. barbados doları
fiji dollar n. fiji doları
brunei dollar n. brunei doları
bermuda dollar n. bermuda doları
zimbabwean dollar n. zimbabwe parası
dollar premium n. dolar primi
canadian dollar n. kanada doları
five dollar bill n. beş dolarlık hesap
taiwanese dollar n. tayvan doları
liberian dollar n. liberya doları
singapore dollar n. singapur doları
new zealand dollar n. yeni zelanda doları
bahamian dollar n. bahama doları
bottom dollar n. son kuruş
guyana dollar n. guyana parası
us dollar n. amerikan doları
dollar gap n. dolar açığı
taiwan dollar n. tayvan doları
dollar store n. herşey bir milyoncu
dollar store n. herşey birmilyoncu
dollar outlet n. her şey birmilyoncu
dollar outlet n. herşey bir milyoncu
one dollar n. bir dolar
half-a-dollar n. yarım dolar
euro-dollar market n. euro-dolar piyasası
dollar store n. her-şey bir milyoncu
euro-dollar market n. avrupa para piyasası
dollar outlet n. her-şey bir milyoncu
half-a-dollar n. yarım dolarlık madeni para
dollar account n. dolar hesabı
a 200-billion-dollar-a-year business n. yılda 200 milyar dolarlık bir iş
a thousand-dollar bottle of wine n. şişesi bin dolarlık şarap
dollar diplomacy n. dolar diplomasisi
a dollar bill n. bir dolarlık bir banknot
one dollar and eighty-seven cents n. bir dolar seksen yedi sent
100 dollar bill n. yüz dolarlık banknot
silver dollar n. gümüş dolar
dollar store n. bir milyoncu
dollar store n. her-şey bir milyoncu
dollar store n. herşey bir milyoncu
dollar store n. herşey birmilyoncu
zimbabwean dollar n. zimbabve'nin eski para birimi
spanish dollar n. ispanyol doları
half-a-dollar n. elli sent
one dollar bill n. 1 dolar değerinde banknot
rix-dollar n. çeşitli eski iskandinav veya hollanda gümüş paralarına verilen ad
dollar exchange rate n. dolar kuru
dol. (dollar) abrev. dolar
Phrasals
turn a nice dollar v. iyi kar etmek
Proverb
he wears a ten dollar hat on a five cent head kel başa şimşir tarak
he wears a ten dollar hat on a five cent head eşeğe altın semer vursan yine eşektir
better a dollar earned than ten inherited miras kalan on dolardansa kazandığın bir dolar yeğdir
better a dollar earned than ten inherited baba parası/miras yemektense az da olsa alın teriyle kazanmak yeğdir
Colloquial
sixty-four-dollar question n. çok önemli soru
sixty-four-dollar question n. on puanlık uzman sorusu
top dollar n. ödenen en yüksek tutar
top dollar n. ödenen en yüksek meblağ
50-dollar bags n. 50 dolar'lık paketler
hundred dollar bill n. yüzlük banknot (dolar)
hundred dollar bill n. yüzlük (dolar)
hundred dollar bill n. yüz dolar
pay top dollar v. büyük para bayılmak
pay top dollar v. çok para ödemek
give me my dollar back expr. bir dolarımı geri ver
another day another dollar expr. değişen birşey yok
another day another dollar expr. her şey aynı
top dollar expr. (verilen) en yüksek miktar
(one's) bottom dollar expr. kesin
(one's) bottom dollar expr. bahse varım ki
(one's) bottom dollar expr. yüzde yüz
(one's) bottom dollar expr. eminim ki
(one's) bottom dollar expr. son paramla (bahse girerim ki)
Idioms
top dollar n. büyük miktarda para
the sixty-four-thousand-dollar question n. çok önemli soru
the pink dollar (us) n. eşcinsellerin alım gücü
dollar signs in somebody's eyes n. gözünü para bürümesi
ten dollar word n. karışık ve zor kelime
the sixty-four-thousand-dollar question n. on puanlık uzman sorusu
the million-dollar question n. on puanlık uzman sorusu
the pink dollar (us) n. pembe dolar
the pink dollar (us) n. pembe para
top dollar n. (verilen) en yüksek miktar
the gray dollar [uk] n. yaşlı kesimin alım gücü
bang for the dollar n. emeğin karşılığı
bang for one's dollar n. emeğin karşılığı
the 64,000 dollar question n. çok önemli soru
the 64,000 dollar question n. on puanlık uzman sorusu
the 64,000 dollar question n. zor ve önemli soru
(one's) bottom dollar n. (birinin) son parası
(one's) bottom dollar n. (birinin) son kuruşu
(one's) bottom dollar n. (birinin) son kalan parası
(one's) bottom dollar n. (birinin) son doları
the almighty dollar n. paranın gücü
the almighty dollar n. paranın sınırsız gücü
the almighty dollar n. görgüsüzce bir materyalizm
the almighty dollar n. paranın gücü
the almighty dollar n. paranın sınırsız gücü
the almighty dollar n. görgüsüzce bir materyalizm
dollar signs in (one's) eyes n. gözünde dolar işareti olması
dollar signs in (one's) eyes n. gözünü para bürümesi
dollar signs in (one's) eyes n. gözünde dolar işaretleri belirmesi
pay top dollar v. çok para ödemek
pay top dollar v. dünya kadar para ödemek
pay top dollar v. bir servet ödemek
pay top dollar v. en yüksek fiyatı ödemek
earn top dollar v. çok para kazanmak
earn top dollar v. dünya kadar kazanmak
earn top dollar v. bir servet kazanmak
charge top dollar v. çok para tutmak
charge top dollar v. dünya kadar tutmak
charge top dollar v. bir servet tutmak
charge top dollar v. en yüksek fiyata satmak
pay top dollar v. büyük para ödemek
pay top dollar v. bir servet ödemek
pay top dollar v. cebinden çok para çıkmak
bet one's bottom dollar v. çok emin olmak
bet one's bottom dollar v. hayatına bahse girmek
dollar signs in somebody's eyes v. gözünde dolar işareti olmak
stretch a dollar v. ekonomi yapmak
stretch a dollar v. parayı idareli kullanmak
be slave to the almighty dollar v. paranın kölesi olmak
pay top dollar v. çok para ödemek/vermek/bayılmak
be penny-wise and dollar-foolish v. ufak şeylerde hasis büyük şeylerde müsrif olmak
be penny-wise and dollar-foolish v. ufak şeylerde tutumlu büyük şeylerde müsrif olmak
be penny-wise and dollar-foolish v. küçük bir miktar parayı vermekten kaçınırken uzun vadede daha büyük bir para harcamak zorunda kalmak
be penny-wise and dollar-foolish v. bir sorunu çözmek için belli bir miktar parayı harcamaktan kaçınırken uzun vadede problem büyüdüğünde daha fazla para harcamak zorunda kalmak
be (as) sound as a dollar v. dayanıklı olmak
be (as) sound as a dollar v. güvenilir olmak
be (as) sound as a dollar v. sağlam olmak
be (as) sound as a dollar v. güçlü kuvvetli olmak
be (as) sound as a dollar v. sapasağlam olmak
be (as) sound as a dollar v. iyi durumda olmak
bet bottom dollar v. çok emin olmak
bet bottom dollar v. hayatına bahse girmek
bet bottom dollar v. her türlü bahse girmek
bet bottom dollar v. her iddiasına girmek
one can bet one's bottom dollar v. emin olmak
one can bet one's bottom dollar v. kalıbını basmak
one can bet one's bottom dollar v. kesinlikle emin olmak
one can bet one's bottom dollar v. hayatına bahse girebilmek
one can bet one's bottom dollar v. her türü bahse girebilmek
put one's bottom dollar on v. (bir şeye) kalıbını basmak
phonier than a three-dollar bill adj. apaçık sahte
phonier than a three-dollar bill adj. tamamen düzmece
phonier than a three-dollar bill adj. numara
phonier than a three-dollar bill adj. asılsız
phonier than a three-dollar bill adj. yalan
phonier than a three-dollar bill adj. taklit
phonier than a three-dollar bill adj. çakma
phonier than a three-dollar bill adj. gerçekle alakası olmayan
phonier than a three-dollar bill adj. orijinal olmayan
queerer than a three-dollar bill adj. apaçık sahte
queerer than a three-dollar bill adj. tamamen düzmece
queerer than a three-dollar bill adj. numara
queerer than a three-dollar bill adj. asılsız
queerer than a three-dollar bill adj. yalan
queerer than a three-dollar bill adj. taklit
queerer than a three-dollar bill adj. çakma
queerer than a three-dollar bill adj. gerçekle alakası olmayan
queerer than a three-dollar bill adj. orijinal olmayan
queerer than a three-dollar bill adj. heteroseksüel olmayan
queerer than a three-dollar bill adj. homoseksüel
queerer than a three-dollar bill adj. gey
hotter than a two-dollar pistol adj. çok sıcak
hotter than a two-dollar pistol adj. el değmeyecek kadar sıcak
hotter than a two-dollar pistol adj. el yakacak kadar sıcak
hotter than a two-dollar pistol adj. çok sinirli
hotter than a two-dollar pistol adj. çok kızgın
hotter than a two-dollar pistol adj. sinirleri tepesinde
hotter than a two-dollar pistol adj. heyheyleri üstünde
(as) phony as a three-dollar bill adj. sahte
(as) phony as a three-dollar bill adj. düzmece
(as) phony as a three-dollar bill adj. taklit
(as) phony as a three-dollar bill adj. yasadışı
(as) phony as a three-dollar bill adj. yolsuz
(as) phony as a three-dollar bill adj. yapmacık
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. sahte
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. düzmece
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. taklit
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. yasadışı
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. yolsuz
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. yapmacık
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. aleni bir şekilde heteroseksüel olmayan
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. heteroseksüel olmadığı çok belli olan
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. düpedüz eşcinsel/trans
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. apaçık eşcinsel/trans
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. aleni bir şekilde eşcinsel/trans
(as) queer as a three-dollar bill [us] adj. heteroseksüel olmadığı her halinden belli olan
phony as a three-dollar bill adj. sahte
phony as a three-dollar bill adj. düzmece
phony as a three-dollar bill adj. taklit
phony as a three-dollar bill adj. yasadışı
phony as a three-dollar bill adj. yolsuz
phony as a three-dollar bill adj. yapmacık
phony as a three-dollar bill adj. sahtekar
phony as a three-dollar bill adj. üçkağıtçı
queer as a three-dollar bill adj. sahte
queer as a three-dollar bill adj. düzmece
queer as a three-dollar bill adj. taklit
queer as a three-dollar bill adj. yasadışı
queer as a three-dollar bill adj. yolsuz
queer as a three-dollar bill adj. yapmacık
queer as a three-dollar bill adj. sahtekar
queer as a three-dollar bill adj. üçkağıtçı
sound as a dollar adj. çok güvenilir
sound as a dollar adj. sapasağlam
tougher than a two-dollar steak adj. dayanıklı
tougher than a two-dollar steak adj. çok güçlü
tougher than a two-dollar steak adj. turp gibi
tougher than a two-dollar steak adj. çivi gibi sağlam
tougher than a two-dollar steak adj. dirençli
tougher than a two-dollar steak adj. duygularını gizleyebilen
tougher than a two-dollar steak adj. soğukkanlı
tougher than a two-dollar steak adj. metanetli
tougher than a two-dollar steak adj. esneklik göstermeyen
tougher than a two-dollar steak adj. duvar gibi
tougher than a two-dollar steak adj. aksaklığa dayanıklı
tougher than a two-dollar steak adj. güçlükleri yenme yeteneği olan
a day late and a dollar short expr. artık çok geç bir anlamı kalmadı
for pennies on the dollar expr. asıl fiyatından çok daha ucuza
dollar for dollar expr. bu paraya bundan daha iyisini bulamazsınız
I can bet my life bottom dollar expr. bahse girerim
dollar for dollar expr. bu fiyata en iyisi bu
I can bet my bottom dollar expr. bahse girerim
I can bet my bottom dollar expr. bahse varım
I can bet my life bottom dollar expr. bahse varım
as sound as a dollar expr. çok güvenilir
you can bet your bottom dollar! expr. emin olabilirsin!
a day late and a dollar short expr. geçti borun pazarı sür eşşeği niğde'ye
bet one's bottom dollar expr. her bahse varım
you bet your bottom dollar! expr. emin olabilirsin!
you can bet your bottom dollar! expr. kesinlikle!
you bet your bottom dollar! expr. kesinlikle!
as queer as a three-dollar bill expr. sahtekar
as sound as a dollar expr. sapasağlam
as phony as a three-dollar bill expr. sahtekar
as queer as a three-dollar bill expr. üçkağıtçı
for pennies on the dollar expr. yok pahasına
as phony as a three-dollar bill expr. üçkağıtçı
another day, another dollar expr. bir gün daha geçti
another day, another dollar expr. bir gün daha böyle bitti
another day, another dollar expr. bir günü daha devirdik
another day, another dollar expr. aynı tas aynı hamam
bet your bottom dollar expr. kesin
bet your bottom dollar expr. kesinlikle
bet your bottom dollar expr. emin olabilirsin
bet your bottom dollar expr. eminim
bet your bottom dollar expr. her bahsine/iddiasına varım/girerim
bet your bottom dollar expr. varımı yoğumu ortaya koyarım
bet your bottom dollar expr. her şeyimle bahse girerim
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. kesin
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. kesinlikle
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. emin olabilirsin (ki)
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. eminim (ki)
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. her bahsine/iddiasına varım/girerim (ki)
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. varımı yoğumu ortaya koyarım (ki)
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. her şeyimle bahse girerim (ki)
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. her bahse varım (ki)
(you can) bet your bottom dollar (on something/that...) expr. kalıbımı basarım (ki)
day late and a dollar short expr. hem geç hem hazırlıksız
day late and a dollar short expr. hem geç hem eksik
Speaking
you can bet your bottom dollar v. her iddiasına girmek
you can bet your life bottom dollar v. her iddiasına girmek
you can bet your bottom dollar expr. emin olabilirsin
Trade/Economic
cayman islands dollar n. cayman adaları doları
cayman islands dollar n. cayman adaları para birimi
ten dollar bill n. 10 dolar değerinde banknot
the dollar n. doların, başka bir para birimi ile karşılaştırıldığında değeri
trade dollar n. geçmişte abd'de ihracat amaçlı basılmış bir gümüş sikke
trinidad and tobago dollar n. trinidad ve tobago doları
tuvalu dollar n. tuvalu doları
tuvalu dollar n. tuvalu'nun para birimi
twenty dollar bill n. yirmi dolarlık bir banknot
two dollar bill n. iki dolarlık banknot
us dollar n. abd doları
american dollar n. amerikan doları
united states dollar n. amerikan doları
euro dollar parity n. avro dolar paritesi
american dollar n. abd doları
us dollar n. amerikan doları
united states dollar n. abd doları
dollar glut n. aşırı dolar bolluğu
large-dollar payments system n. büyük miktarlı ödeme sistemleri
dollar exchange system n. bretton woods sistemi
multi-billion dollar market n. çok milyar dolarlık pazar
assets denominated in the dollar n. değerinin dolar cinsinden verildiği varlıklar
dollar volume n. dolar hacmi
dollar shortage n. dolar kıtlığı
stock of dollar balance n. dolar bakiyesi stoku
dollar parity n. dolar paritesi
flight from the dollar n. dolardan kaçış
dollar allocation n. dolar tahsisi
international value of the dollar n. doların uluslararası değeri
dollar sign n. dolar işareti
dollar block n. dolar bloğu
dollar sign n. dolar simgesi
dollar reserves n. dolar rezervi
dollar pool n. dolar havuzu
dollar area n. dolar sahası
dollar votes n. dolar oyları
dollar exchange system n. dolar kambiyo sistemi
dollar bloc n. dolar bloku
dollar premium n. dolar primi
dollar mark n. dolar işareti
soft dollar brokerage n. dolaylı komisyon
exchange rate of dollar n. dolar kuru
dollar standard n. dolar standardı
dollar weighted rate of return n. dolar bazında getiri oranı
assets denominated in the dollar n. dolara bağlı varlıklar
soft dollar commission n. dolaylı komisyon
dollar credit n. dolar kredisi
dollar gap n. dolar açığı
dollar exchange n. dolar üzerinden işlem
two dollar broker n. komisyoncu firmalarla ilişkisi olmayan aracı
commodity dollar n. mal değiş tokuşunda değeri değişmeyen para
medium dollar value item n. orta dolar değerli madde
dollar cost averaging n. ortalama dolar maliyeti
petro-dollar n. petro-dolar
soft dollar brokerage n. üçüncü şahıs aracılı komisyon
soft dollar commission n. üçüncü şahıs aracılı komisyon
high dollar value item n. yüksek para değerli madde
one-hundred-dollar banknote n. yüz dolarlık banknot
one-hundred-dollar bill n. yüz dolarlık banknot
dollar averaging n. hisse senedinin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma
dollar–cost averaging n. menkul kıymetlerin fiyatına bakmadan düzenli olarak belirli miktarda yatırım yapma
kiribati dollar n. kiribati'nin para birimi
half dollar n. elli sent değerindeki madeni para
half dollar n. yarım dolar
half-dollar n. yarım dolar
half-dollar n. yarım dolar değerinde madeni para
chop dollar n. mühürlü gümüş dolar
grenada dollar n. grenada doları
grenada dollar n. grenada'nın temel para birimi
belize dollar n. belize'nin temel para birimi
dollar bill n. bir dolarlık banknot
one dollar bill n. bir dolarlık banknot
dollar day n. her alım için aynı miktarda nakit ile düzenli aralıklarla menkul kıymet satın alınan bir sistem
dollar-a-year man n. (yılda bir dolara hizmet veren) devlet görevlisi
dominican dollar n. dominik pesosu
dominican dollar n. dominika adası'nın resmi para birimi
fifty dollar bill n. 50 abd doları değerindeki banknot
fiji dollar n. fiji'nin temel para birimi
five dollar bill n. beşlik amerikan doları banknotu
susan b anthony dollar n. bir dolar değerindeki abd doları
dollar-denominated adj. dolar cinsinden
dollar-a-year adj. yılda bir dolar ödenen
dollar-a-year adj. (genellikle devlet hizmeti için) göstermelik ödeme ile telafi edilen
dollar-a-year adj. çok az maaş ile tazmin edilen
dollar-a-year adj. göstermelik ödeme yapılan
on dollar basis expr. dolar bazında
Politics
dollar diplomacy n. ülkelerin başka topraklardaki maddi ve ticari çıkarlarını genişletmek için kullandığı diplomasi
Tourism
hundred dollar bill n. yüz dolarlık fatura
Computer
dollar text n. dolar metni
dollar sign n. dolar imi
Informatics
dollar sign n. dolar işareti
Marine Biology
sand dollar n. yassı su kirpisi
dollar fish n. abd kıyısına özgü bir balık
Zoology
sand dollar n. kum lirası
sand dollar n. kum doları
Botanic
dollar weed n. yuvarlak böbrek şeklinde yaprakları olan bodur beyaz renkli bir bitki
silver dollar n. ay otu
silver dollar n. gözlük çiçeği
billion dollar grass n. japon darısı
billion dollar grass n. buğdaygiller familyasına ait bir darı
billion-dollar grass (echinochloa frumentacea) n. japonya'da yaygın yetiştirilen kaba bir tek yıllık bitki
billion-dollar barnyard grass (echinochloa frumentacea) n. japon darısı
sand dollar n. astophythum cinsine ait, yıldıza benzeyen diken kümeleri olan yuvarlak bir kaktüs
History
thistle dollar n. james VI döneminde basılan bir iskoç parası
Military
low dollar value item n. para değeri düşük madde
Slang
dorothy dollar n. eşcinsellerin alım gücü
adobe dollar n. peso
queer as a three-dollar bill n. gay
as queer as a three-dollar bill n. gay
dorothy dollar n. pembe dolar
dorothy dollar n. pembe para
adobe dollar n. meksika pesosu
(as) gay as a three-dollar bill adj. gay
(as) gay as a three-dollar bill adj. gey
(as) gay as a three-dollar bill adj. homoseksüel
(as) gay as a three-dollar bill adj. eşcinsel
(as) gay as a three-dollar bill adj. davranışlarıyla eşcinsel olduğunu açıkça gösteren
as queer as a three-dollar bill expr. homoseksüel
queer as a three-dollar bill expr. homoseksüel