falling - Turco Inglés Diccionario
Historia

falling

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "falling" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
falling n. düşen
General
falling n. düşüş
falling n. düşüş (uyuşturucu vb etkisinden)
falling n. düşme
falling n. sukut
falling adj. düşük
Linguistics
falling adj. alçalan

Significados de "falling" con otros términos en diccionario inglés turco: 183 resultado(s)

Inglés Turco
General
falling star n. şahap
falling down n. düşme
falling star n. ağma
equal falling n. eşdüşer
any of three radiations of heat falling in succession from the sun to the air n. cemre
falling off n. eksilme
falling star n. akanyıldız
falling sickness n. sara hastalığı
falling off n. azalma
falling sickness n. epilepsi
falling off n. düşme
meteor falling n. göktaşı düşmesi
falling star n. kayan yıldız
avalanche falling n. çığ düşmesi
falling star n. yıldız kayması
falling price n. azalan fiyat
falling-away n. eksilme
falling-away n. azalma
falling-away n. düşme
falling film cooler n. film soğutma
falling hazard n. düşme tehlikesi
falling hazard n. düşme riski/tehlikesi
hazard of falling n. düşme tehlikesi
danger of falling n. düşme tehlikesi
falling action (in a work of literature) n. düğüm noktası ile çözüm arasındaki bölüm
falling short of words n. kelimelerin kifayetsiz kalışı
have a falling out with somebody v. külahları değişmek
have a falling out with somebody v. arası açılmak
be shot by a falling-bullet from a celebratory gun fire v. maganda kurşununa kurban gitmek
get hit by a falling-bullet from a celebratory gun fire v. maganda kurşununa kurban gitmek
wish on a falling star v. yıldız kayarken dilek tutmak
falling into this category adj. bu kategoriye giren
falling into this class adj. bu sınıfa giren
tear-falling adj. gözyaşı döken
tear-falling adj. hassas
tear-falling adj. gözü yaşlı
falling to prep. isabet
Proverb
gravitation cannot be held responsible for people falling in love insanların aşka düşmesinden yerçekimini sorumlu tutamazsın
gravitation cannot be held responsible for people falling in love insanların aşık olmasından yerçekimini sorumlu tutamazsın
Colloquial
falling down drunk adj. fitil gibi sarhoş
falling down drunk adj. zil zurna sarhoş
falling down drunk adj. ayakta duramayacak kadar sarhoş
falling down drunk adj. küfelik
falling down drunk adj. ayakta zor duran sarhoş
falling-down drunk adj. fitil gibi sarhoş
falling-down drunk adj. zil zurna sarhoş
falling-down drunk adj. ayakta duramayacak kadar sarhoş
falling-down drunk adj. küfelik
falling-down drunk adj. ayakta zor duran sarhoş
easy as falling off a log expr. çok kolay
now, all the pieces of the puzzle are falling into place expr. (hah şimdi) taşlar yerine oturdu işte
Idioms
a falling out n. külahları değişme
a falling out n. arası açılma/bozulma
a falling out n. tartışıp/kavga edip küsme
a falling out n. bozuşma
a falling out n. papaz olma
a falling out n. birbirine düşme
a falling out n. kapışma
falling-out n. anlaşmazlık
falling-out n. çatışma
falling-out n. uzlaşmazlık
be falling apart at the seams v. altüst olmak
be falling apart at the seams v. kontrolden çıkmış olmak
be falling apart at the seams v. kötü durumda olmak
catch a falling knife v. (fiyatı) düşmekte olan hisseyi almak
catch a falling knife v. (fiyatı) düşerken hisse almak
be falling over (oneself) to (do something) v. (bir şeyi yapmak için) çok hevesli olmak
be falling over (oneself) to (do something) v. (bir şeyi yapmak için) dünden hazır olmak
be falling over (oneself) to (do something) v. (bir şeyi yapmaya) can atmak
be falling over (oneself) to (do something) v. (bir şeyi yapmak için) birbirlerinin üstüne çullanmak
be (as) easy as falling off (of) a log v. çok kolay olmak
be (as) easy as falling off (of) a log v. çocuk oyuncağı olmak
be (as) easy as falling off (of) a log v. pek beceri/çaba gerektirmemek
be (as) easy as falling off (of) a log v. çantada keklik olmak
be (as) easy as falling off (of) a log v. çok basit olmak
be (as) easy as falling off (of) a log v. işten bile olmamak
be (as) easy as falling off (of) a log v. tereyağından kıl çeker gibi olmak
be falling over yourself to do something v. bir şeyi yapmak için çok hevesli olmak
be falling over yourself to do something v. bir şeyi yapmaya dünden hazır olmak
be falling over yourself to do something v. bir şeyi yapmaya can atmak
be falling over yourself to do something v. bir şeyi yapmaya çok meraklı/istekli olmak
be falling over yourself to do something v. bir şey yapmak için birbirinin üstüne çullanmak/birbirini yemek
have a falling out v. külahları değişmek
have a falling out v. arası açılmak
have a falling out v. küsmek
sky is falling expr. başımıza taş yağacak
the world is falling apart expr. başımıza taş yağacak
as easy as falling off a log expr. çocuk oyuncağı
easy as falling off a log expr. çocuk oyuncağı
easy as falling of a log expr. çok kolay
as easy as falling off a log expr. çok kolay
as easy as falling off a log expr. işten bile değil
sky is falling expr. kıyamet kopacak
the world is falling apart expr. kıyamet kopacak
as easy as falling off a log expr. tereyağından kıl çeker gibi
like falling off (of) a log expr. çok kolay
like falling off (of) a log expr. işten bile değil
like falling off (of) a log expr. iş değil
like falling off (of) a log expr. tereyağından kıl çeker gibi
like falling off (of) a log expr. gözü kapalı
as easy as falling off a log expr. çok kolay
as easy as falling off a log expr. çocuk oyuncağı
as easy as falling off a log expr. pek beceri/çaba gerektirmeyen şey
as easy as falling off a log expr. çantada keklik
easier than falling off a log expr. çok kolay
easier than falling off a log expr. çocuk oyuncağı
easier than falling off a log expr. tereyağından kıl çeker gibi
easier than falling off a log expr. çantada keklik
easier than falling off a log expr. işten bile değil
easier than falling off a log expr. çok basit
easier than falling off a log expr. pek beceri/çaba gerektirmeyen
stumbling is not falling expr. küçük aksaklıklardan yılmamak gerekir
stumbling is not falling expr. küçük zorluklar karşısında hemen yılmamak gerekir
stumbling is not falling expr. biraz tökezledim diye düştüm sanma
stumbling is not falling expr. ufak aksaklıklar cesaretini kırmasın
Speaking
tell me you're not falling for that woman expr. o kadına vuruldum deme sakın
I'm falling asleep expr. uykum geldi
I am falling into you expr. sana aşık oluyorum
Trade/Economic
falling rate of return n. azalan getiri oranı
bank in falling condition n. aciz halindeki banka
falling energy prices n. düşen enerji fiyatları
falling market n. fiyatların düştüğü piyasa
rising and falling of currencies n. para birimlerinin yükselip düşmesi
falling wedge n. alçalan takoz
falling wedge n. düşen takoz
show a falling tendency v. düşüş eğilimi göstermek
show a falling tendency v. düşmeye temayül etmek
show a falling tendency v. düşüş eğiliminde olmak
have a falling tendency v. düşmeye eğilimi olmak
Law
bank in falling condition n. aciz halindeki banka
Technical
falling weight test n. ağırlık düşürme deneyi
falling-weight butterfly valve n. ağırlıklı kelebek vana
falling head n. azalan yük
falling-ball viscometer n. bilye düşürmeli viskozimetre
falling shutter weir n. devrilir kapaklı bağlama
falling-head permeameter n. düşen seviyeli permeabilite aleti
falling slag n. düşen dışık
falling ball test n. düşen bilya deneyi
falling film evaporator n. düşen film evaporatör
falling rod viscometer n. düşen mil viskozimetresi
falling head n. düşen yük
falling film cooler n. film soğutma
falling gradient n. iniş eğim derecesi
falling mass method n. kütle düşürme metodu
falling of the water table n. su tablasının alçalması
falling of the water level n. su seviyesinin inmesi
protection against falling from height n. yüksekten düşmeye karşı korunma
falling of the water table n. yeraltı su düzeyinin alçalması
Construction
falling-object protective structures n. düşen maddelere karşı koruyucu yapılar
falling-object protective structures n. düşen cisimlere karşı koruyucu yapılar
Traffic
falling rocks n. gevşek şev
Aeronautic
falling leaf n. düşen yaprak uçuşu
falling leaf n. yapraklama
Marine
falling particle n. çökelen parçacık
Mining
equal falling n. eşdüşer
falling-in n. göçme
falling-in n. yıkılma
Medical
falling ball viscometer n. düşen top vizkozimetresi
falling asleep while driving n. direksiyon başında uyuklama
falling-sickness n. sara hastalığı
frequent falling n. sık düşme
falling down from height n. yüksekten düşme
Food Engineering
falling rate period n. azalan hız dönemi
falling-rate period n. azalan hız dönemi
falling rising ball viscometer n. düşen yükselen toplu vizkozimetre
falling number n. düşme sayısı
Physics
deviation of a falling body n. serbest düşen cismin rotasında dünyanın dönüşü nedeniyle meydana gelen sapma
Astronomy
falling star n. akanyıldız
falling star n. ağma
falling star n. şahap
Linguistics
falling/rising adj. alçalan/yükselen
high/falling adj. yükselen/alçalan
Geography
falling tide n. gelgit çekilmesi
falling tide n. cezir
falling tide n. gelgit sırasında suyun çekilmesi
falling spring n. batı virginia eyaletinde yerleşim yeri
Geology
falling head permeability test n. düşen seviyeli geçirimlilik deneyi
falling velocity n. düşme hızı
falling of water table n. yeraltı su düzeyinin alçalışı
Military
falling and recovery n. düşme ve kurtarma
Hunting
falling block n. alçalan bloklu kapak takımı
Sport
falling start n. düşerek çıkış
falling techniques n. düşüş teknikleri